Evet arkadaşlar hepinize ikinci konumuzdan merhabalar. Bu konumuz kas fizyolojisi arkadaşlar. Hücre fizyolojisini bitirdik. Şimdi kas fizyolojisine geçiyoruz arkadaşlar. Kas dokusunun genel özelliklerine bakacağımız zaman arkadaşlar kas dokusu ne gibi özellikler sağlıyormuş?
Hareketi sağlıyor, postürü sağlıyor arkadaşlar ve ısı üretimini sağlamaktadır arkadaşlar. Postürün sağlaması vücudun dik durmasını sağlıyor arkadaşlar. Evet kasların ortak özelliklerine bakacağımız zaman kaslardaki ortak özellikler nelermiş? Hareket ile ilişkili olarak arkadaşlar kontraktibilite yani kasılabilme, eksifabilite arkadaşlar uyarılabilme, estensibilite uzayıp gerilebilme, elastisite arkadaşlar normal boyuna dönebilme ve viskozite direnç gösterebilme, sürtünme arkadaşlar.
Kas çeşitlerine baktığımız zaman iskelet kası, düz kas ve kalp kası olmak üzere iskelet kası vücudun büyük bir kısmını oluşturuyor. Düşünülmüş hareketleri sağlamak için kemikleri kendine doğru çekiyor arkadaşlar. Düz kas ise organların yapısında bulunuyor arkadaşlar. Bu arada iskelet kası istemli çalışıyor. Düz kas istemsiz çalışıyor arkadaşlar.
Organlarımızın yapısında bulunuyor. Ve otonom sinir sistemi ile kontrol ediliyor. Kalp kası ise arkadaşlar asla yorulmuyor. Ve sadece kalp çeperlerinde bulunuyor.
Vücudumuza kan pompalayan kas arkadaşlar. Evet burada kas tipinin bulunduğu yerler kasılma şekli ve hücre lif tipi gibi özellikleri çizelge şeklinde gösterilmiş. Burayı videoyu durdurup almak isteyen alabilir veyahut okumak isteyenler okuyabilir arkadaşlar. Evet iskelet kasından başlayalım. İskeleti tutunmuş halde bulunan kaslar arkadaşlar iskelet kası denmekte.
Enine çizgilidir bu kaslar. İstemli çalışırlar arkadaşlar. İsteğimiz dahilinde çalışan kaslardır. Fonksiyonları neymiş arkadaşlar? Hareket, koruma, ısı üretimi, mekanik iş yeteneği.
Ve postürün sağlanması. Mekanik iş yeteneği dediğimiz olay arkadaşlar. Bir kalemi masadan kaldırdığımız zaman bir iş yapmış oluruz.
Mekanik bir iş yapmış oluruz. Buna mekanik iş yeteneği denmekte. Postürün sağlanmasını zaten başta söyledik. Vücudun genel duruşunu sağlaması diyoruz.
Evet. İskelet kasının hücresel yapısı ve organizasyonu arkadaşlar. Nelermiş bunlar?
İskelet kasındaki en önemli proteinler arkadaşlar 3 tanedir. Myozin, aktin ve tropomyozin arkadaşlar. Bunların iskelet kasında bulunma yüzdelerine bakacak olursak.
Myozin arkadaşlar %52 oranında bulunmaktadır. Aktin %23 oranında bulunmaktadır. %15 oranında ise tropomyozin bulunmaktadır.
Ve geri kalanı da troponin oluşturmakta arkadaşlar. Evet. Mikroskobik yapısına bakacak olursak arkadaşlar. Kas lifleri myofibril denilen küçük lifler içeriyor arkadaşlar.
Kas lifi bildiğiniz gibi kas hücresi demektir. Myofibril denilen küçük lifler içeriyor. Myofibriller de arkadaşlar myofilamet adı verilen ince ve kalın uzantılardan oluşmakta arkadaşlar.
İnce uzantılara aktin diyoruz. Kalın uzantılara myozin diyoruz. Bunları aklımızda iyi tutalım.
Aktin ve myozinler ileride çok işimize yarayacak. Evet. Mio filamentler kasılabilir proteinlerden oluşmaktadır arkadaşlar.
Bunları tekrar söyleyelim. Miozin, aktin, tropomiozin ve troponin arkadaşlar. Şimdi bunların ne işe yaradığını söyleyeceğiz ilerleyen zamanlarda.
Evet kalın filamentlere bakacağız arkadaşlar. myozinlere bakacağız. Myozinler ne işe yarıyormuş? Bunları şimdi göreceğiz. Myozinler arkadaşlar aktinlere bağlayan kompleks bir protein.
Bunu unutmayalım. Baş ve kuyruk kısımdan oluşur arkadaşlar. Kuyruk uzundur ve tektir.
Baş ise iki tanedir arkadaşlar. Gördüğünüz gibi başımız iki tane. Bu başlar arkadaşlar bu. Aktinlere yapışması için iki tane oluyor. Yapışıyor aktinleri kendine doğru çekiyor arkadaşlar.
Baş aktin ile bağlanan kısım ATP'yi hidrolize eden katalitik kısımdan oluşmakta arkadaşlar. Mioz'un başları ince filamentler ile çapraz köpücükler kurulacak şekilde konumlanıyor. Mioz'un sarkomerinin ortasında her iki yöne doğru simetrik bir şekilde diziliyorlar.
Sarkomer dediğimiz yapı arkadaşlar şunun tümüne, şu yapının tümüne sarkomer adı verilmektedir. Evet. İnce filametlere bakacağımız zaman yani aktin, tropomyozin ve troponinlere bakacağımız zaman arkadaşlar uzun çift sarmal oluşturan iki globüler aktin zincirinden oluşuyor arkadaşlar. Gördüğünüz gibi şu sarı şekildekiler aktin, troponinler yeşil olanlar tropomyozinler ise arkadaşlar sarı şekilde uzanan sarmal yapılar arkadaşlar.
Tropomyozin molekülleri arkadaşlar aktin molekülünün iki zincir arasında bulunan uzun filametler diye kendi zaten söylemiş az önce söylediğimiz şey. Troponin molekülleri ise tropomyozin. özinler arasında bulunan belli aralıklara yerleşmiş olan küçük globüler yapılar. Yani şunlar arkadaşlar.
Yeşille gösterilmiş olanlar. Şimdi bunlar ne işe yarıyor? Her bir filament arkadaşlar 300 ila 400 tane aktin molekülü ila 40-60 tane tropomyozin molekülü içeriyormuş. Tropomyozin, troponin ve aktinin oluşturduğu yapıya aktin filamenti deniyormuş.
Ve aşağıdaki yapıya da myozin filamenti denmekteymiş. Şu gördüğünüz yapı arkadaşlar aktin filamentiymiş. Bu gördüğünüz aşağıdaki mor yapı ise myozin filamentiymiş arkadaşlar. Troponin olmazsa kalsiyum depo edilemez arkadaşlar ve kasılma gerçekleşemez.
Kasın kasılması için kalsiyum çok önemli bir moleküldür arkadaşlar. Bunu aklımızda yer edelim. Evet sarkotubüler sistem neymiş?
Sarkotubüler sisteme bakacak olursak kas lifinin çevresi vezikül ve tubüllere andıran memranöz yapıları da sarılmıştır arkadaşlar. Vezikül bildiğiniz gibi kesecik demekti. Tubüllerde tüpler anlamına geliyor. Membranez dediği de arkadaşlar zarsı bir yapıdan bahsetmekte.
Buna sarkotübüler sistem denmekte arkadaşlar. Sarkoplazmik retikulum transfer tüpler ile sarkoplazmik retikulumdan oluşmaktadır diye de notunu eklemiş arkadaşlar. Aşağıda gördüğünüz resimde sarkoplazmik retikulumun yapısı görünmekte arkadaşlar.
Şu gördüğünüz yeşille göstermiş olan yapılar arkadaşlar. bu terminal sistem ve transfer tübül arkadaşlar sarı kapı lazımlık retikolunda şu gördüğünüz ağ gibi saran yapı arkadaşlar sarcolemma da şu gördüğünüz yer Evet transfer tübüller neymiş ne işe yarıyor arkadaşlar bunlara bakacağız kas tübüllerinin hücre içindeki uzantısı arkadaşlar sarco özür dilerim transfer tübüller kasın hücre zarında sarcolemma deniyor arkadaşlar kasın hücre var mı sarcolemma deniyor. Bunu aklımızda tutalım. Transfer tübüller kas hücresine gelen uyarların yani aksiyon potansiyellerinin. Aksiyon potansiyeli demek arkadaşlar kasa gelen uyarı anlamındadır.
Hücre içindeki bütün miyofiblere hızlı bir şekilde iletilmesini sağlıyor. Yani bu bildiğimiz ağ gibi arkadaşlar. Miyofiblere hızlı bir şekilde iletilmesini sağlayan kasın içindeki ağ diyebiliriz arkadaşlar.
Hücrenin içindeki ağ diyebiliriz bu. Transfer tübülleri. Evet iskelet kasının elektriksel özelliklerine bakacak olursak arkadaşlar neymiş? Arkadaşlar iskelet kasının istirahat memren potansiyeli eksi 90 ile eksi 85 milivolttur arkadaşlar. İstirahat memren potansiyeli nedir?
Bunu açıklayalım. İstirahat memren potansiyeli arkadaşlar bilim adamları gergin olmayan yani dinlenim durumunda olan kasa voltaj takıyorlar arkadaşlar. Voltmetre takıyorlar ve bu kasın potansiyelini ölçüyorlar ve eksi 85 ila eksi 90 aralığında çıkıyor. Sonra arkadaşlar bu kası kasıyorlar.
Yani kolumuzu yukarıya doğru kastığımızı düşünelim. Hala bu voltmetre takılı arkadaşlar. Bu kası kastıklarında kasılma olduğu zaman bu değerin eksi 45 ila eksi 50'ye düştüğünü görüyorlar arkadaşlar. Buna iskelet kasının elektriksel özelliği deniyor.
Şimdi arkadaşlar bu nasıl oluyor? Şimdi durağın haldeki eksi 85 ile eksi 90 olan kasımız arkadaşlar kasıldığı zaman dışarıdan sodyum iyonu giriyor arkadaşlar. Sodyum iyonu. Sodyum bildiğiniz gibi artı arkadaşlar.
Kasın durağın hali eksi. Sodyum iyonu girdiği zaman arkadaşlar içerideki eksileri artıya çevirmeye başlıyor. Artıya çeviriyor, çeviriyor, çeviriyor. Ta ki eksi 45 ile eksi 50'ye gelene kadar.
Eksi 45 ile eksi 50'ye geldiği zaman arkadaşlar kas kasılmış oluyor ve sodyum iyonunun girmesi. duruyor arkadaşlar kasımız gevşediği zaman arkadaşlar kasılmadan gevşediğimiz zaman bu sefer kasın içinden potasyum çıkışı oluyor arkadaşlar potasyum da artı biriyor potasyum çıkışı oluyor arkadaşlar ve tekrardan eksiye dönmeye başlıyor kas içi ve tekrardan eksi 85 ile eksi 90'a doğru geliyor arkadaşlar eksi 85 ile eksi 90 olduğu zaman bu potasyum çıkışı da duruyor arkadaşlar sodyum girişinde kasılma oluyor arkadaşlar potasyum çıkışında gevşeme oluyor Sodyum girişine depolarizasyon, potasyum çıkışına repolarizasyon adı verilmekte arkadaşlar. Bu arkadaşlar bu söylediğimiz olay 2 ila 4 milisaniye sürüyor arkadaşlar.
Yani saniyenin binde biri bir sürede olmakta arkadaşlar. Ve kas lifi boyunca 5 milisaniye hızla yayılıyor arkadaşlar bunlar. Aşağıda da söylediğimiz depolarizasyon ve repolarizasyonun ne olduğunu anlatmış.
Evet motor ünite ve sinir kas bağlantısına bakacak olursak neymiş bu motor ünite? Arkadaşlar motor ünite... Sinir hücresinin belli miktardaki kas hücrelerini uyardığı yapı arkadaşlar. Şu gördüğünüz aşağıdaki yapının hepsine birden motor ünite deniyor. Sinir hücresinin gördüğünüz gibi kas hücreleri arkadaşlar.
1, 2, 3, 4, 5 tane kas hücresini uyarıyor arkadaşlar. Elektriksel uyarı gönderen sinir hücresi arkadaşlar. Toplu bir şekilde buna motor ünite denmektedir arkadaşlar.
Arkadaşlar bir motor ünitede 6 ile 30 kas lifi olacağı gibi yani göz kaslarına örnek verirsek Binden fazla da kas lifinden oluşabiliyor. Yani burada 6 tane özür dilerim 5 tane kas hücresi var arkadaşlar. Bu 1000 tane de olabiliyor.
6 ila 30 tane de olabiliyor arkadaşlar. Yerine göre değişiyor bu arkadaşlar. Evet bunu da geçtik. Sinirden kasa uyarı iletimi arkadaşlar.
Bu nasıl olmakta? Sinirden kasa uyarı iletimini anlatalım. Arkadaşlar motor sinirin ucuna gelen uyarı. Bu ucun kalsiyuma geçirgenliğini arttırıyor.
Ve kalsiyum sinir hücresi içerisine girmesine neden oluyor. Bunu söylemiştik. Kalsiyum kasın kasılabilmesi için çok önemli bir yapıydı arkadaşlar. Hücre içindeki kalsiyum miktarının artması arkadaşlar. Asitil konin veziküllerinin egzozitozunu arttırıyor.
Şimdi arkadaşlar asitil konin dediğimiz yapı sinirden kasa elektriksel iletiyi taşıyan kimyasal yapı arkadaşlar. Vezikülde zaten kesesik demiştik. Egzozitozu hücre videolarından biliyorsunuz. Hücre dışına madde atımıydı. Asetil konin sinir kas bağlantısındaki boşluğu geçiyor arkadaşlar.
Motor son plaktaki asetil konin reseptörlerine bağlanıyor. Tekrar söylüyorum. Asetil konin arkadaşlar sinir kas bağlantısındaki boşluğu geçiyor. Motor son plaktaki asetil konin reseptörlerine bağlanıyor arkadaşlar.
Sonrasında asetil konin reseptörlerine bağlanması zarın sodyum ve potasyum geçirgenliği değiştiriyor. Söylemiştik arkadaşlar kas gerildiği zaman içine sodyum giriyordu. Gevşediği zaman içinden potasyum çıkışı gerçekleşiyordu.
Bunun olabilmesi için gördüğünüz gibi asitikonin reseptörlerinin bağlanması bu geçirgenliği değiştiriyor. Ve bunun sonucunda depolarizasyon oluyor. Motorplak potansiyeli meydana geliyor arkadaşlar.
Az önce söylediğimiz depolarizasyon olayı oluyor. Yani hücre içine sodyum girişi. Bu lokal potansiyel komşu yüzey zarını depolarize ediyor ve aksiyon potansiyeli başlıyor.
Yani uyarı iletimi başlıyor arkadaşlar. Aksiyon potansiyeli uyarı demiştik. Oluşan aksiyon potansiyeli yani uyarı her iki yönde kas yüzey zarı boyunca iletiliyor.
Ve kas kasılması ile ilgili süreçler başlıyor arkadaşlar. Bu şekilde silirden kas arkadaşlar uyarı iletimi gerçekleşiyor. Evet aşağıda da görüyorsunuz. Kas kasılmasında aksiyon potansiyeli.
Aktin ile myozin filamentleri etkileşimi sonucu aktin filamentleri ortaya doğru çekiliyor arkadaşlar. Ve kasın boyu kısalıyor. Aktin ile myozin arasında aktin myozin köpücükleri kuruluyor. Arkadaşlar sinirden kasa uyarı geldiği zaman kasın içindeki bu myozin başları arkadaşlar. Şu gördüğünüz aktinlere yapışıyor ve bu nasıl oluyor?
Kasın içine uyarı geldiği zaman arkadaşlar şu troponin dediğimiz yapılar yeşille gösterilmiş yapılar. Burada kayıyor arkadaşlar. Şu tropon myozinin üstünden kayıyor. Ve myozin başlarına yapışabileceği yerler açıyorlar arkadaşlar.
Troponinler kaymazsa arkadaşlar myozin başlarına yapışabileceği yer olmadığı için kasılmak gerçekleşemez. Bu troponinler kayıyor arkadaşlar yer açıyor. Myozin başları aktinlere yapışıyor arkadaşlar.
Ve kendine doğru çekiyor arkadaşlar. Buradan yapıştıktan sonra buraya doğru çekiyor kendini arkadaşlar. Ve bu aktin filamenti kısalıyor arkadaşlar. Ortaya doğru çekiliyor ve kasılmak gerçekleşemez.
gerçekleşiyor. Gördüğünüz gibi şurada daha net anlayabilirsiniz. Şuradaki myozin başları arkadaşlar gördüğünüz gibi aktif filamentlerine yapışıyor arkadaşlar. Kendine doğru çekiyor.
Ve şuradaki ara bölge denilen yer kısalıyor ve kapanıyor arkadaşlar. Kasınız kasılmış oluyor bu şekilde. Gevşemede ise arkadaşlar gevşemede de tam tersi oluyor. Bu myozin başları bırakıyor arkadaşlar aktif filamentini ve bu ara bölge açılıyor. Bu sayede gevşeme oluyor arkadaşlar.
Burada bunu arkadaşlar bu anlattığımız tüm olaya gevşeme ve kasılmaya kayan filamentler teorisi denmekte arkadaşlar. Dinlenim halinde myozin ile aktinlerin herhangi bir etkileşimi yoktur. Bunu da söyleyelim arkadaşlar. Kasa uyarı gelmesiyle birlikte hücresine kalsiyum girişi artıyor arkadaşlar. Kalsiyum arkadaşlar troponin C ile birleşiyor.
Troponin C önemli bir protein arkadaşlar. Kalsiyum yönünden. Evet bunu da geçtik.
Burada arkadaşlar. Zaten burada az önce anlattığımız şeyi yazılı bir şekilde anlatıyor. Burada söyleyeceğimiz önemli noktalar var mı diye bakıyorum. Evet birkaç tane var arkadaşlar. Bu her arkadaşlar bağlanmada her myozin başının her aktin filamantine her bir bağlanmasında bir ATP harcanıyor arkadaşlar.
Ve %1'lik bir kasılma gerçekleşiyor. bu eksik eksik eksik fa mikroskobik yapısına bakacak olursak arkadaşlar kasın bir dur ya sen