Transcript for:
Aile Bağları ve Kayıpların Yüzleşmesi

Bugün dünden iyi yarın belki gökyüzü sızacakmış küçük penceremden öyle yine de ışık aramakla geçecek hayat ne de olsa yeşiller de var arayıp bulana dünya sanki sırtımda sanki herkes karşımda yoruldum bu yaşımda anne ne olur konuş benimle en azından rüyamda vesile tutunmama öyle yine de ışık aramakla geçecek hayat ne de olsa yeşiller de var arayıp bulana Götürmeyin bırakın! Ne olur bırakın! Anne gitme baba ne olur gitme! Anne! Baba! Bırakın ne olur! Anne! Baba! Bırakın annemi götürmeyin ne olur baba! Anne gitme baba ne olur gitme! Anne! Baba bırakın ne olur bırakın! Ne olur bırakın anne gitme! Anne bırakın ne olur! Ne olur bırakın götürmeyin götürmeyin annemi! Baba! Baba gitmeyin ne olur! Yapma abicim. - Ne olur gitmeyin! Ne olur bırakın anne! Anne! Baba! Götürmeyin! Anne ne olur gitme! Anne! - Yapma yapma... Anne! Anne! Baba! Günaydın Edip günaydın Edibe! Çocuklar Bakın şimdi ben yumurta alacağım tamam mı? Şş yengem duymasın. Kız Emel! Yine mi çaldın yumurtalarımı bak bak bak gel bakayım buraya bacaksız! Gel! Şengül! Gene yıktın ortalığı yıktın ya! Ne bağırıyorsun sabah sabah? Fare gibi giriyor kümese yine çaldı yumurtalarımı. Kız tamam bırak ne yapıyorsa yapsın çocuk o eğleniyor işte! Aman aman yeğenine de hiç laf söylettirme Hademe maaşıyla ev döndürüyorum burada ben boşuna mı besliyorum o tavukları? Sen organik yumurtanın tanesi kaç para biliyor musun belki satacağım yani! Ya bir saçma sapan konuşma Allah'ını seversen! Hadi gir içeri! Gir bana bir çay dök hadi! İşe geç kalıyorum hadi! İyi tamam koyacağım çayını! Hadi gir içeri! Çaktırayım şuraya çiviyi de görün bakalım kim giriyormuş bundan sonra içeri! Aa insana bahçesinde bile rahat yok ayol! Hay Allah ama ben yapacağımı biliyorum he bana da Şengül demesinler! Aşırma oğlum sucuğu! - Ya bırak çocuk yesin. Oğlum bak bir kız gelir ağzın kokar merhaba Ömer'cim der mahçup olursun mahçup! Abi ne kızı ya? - Yok mu lan sevgilin? Kadir yeter ama oğlum, utandırma kardeşini. Vay Hatice hanım tamam utandırmam bebişini. Buyur bebişini! Abi! - Ne var oğlum ne var değil misin? Yahu çocuklar ne yapıyorsunuz? Günaydın! - Günaydın yavrum. Günaydın güzel kızım nerelerdeydin sen? Kümesten yumurta almaya gittim baba. Aa yengen kızdı mı? - Evet. Yengenin yumurtasını alma kızım evde yumurta mı yok? Ama ben Edibe'in yumurtasını yemek istiyorum anne. Bir daha alma kızım tamam mı? Hadi ver bakalım otur. E hadi başlayın soğumasın çay Asiye! Hadi kızım sofraya oldu öksürüyor böyle Ne oldu boğazına mı kaçtı? Kesik kesik öksürüyor böyle arada. Söylesenize bir doktora götürelim çocuğu. - Yengesi götürecek bugün telaşlanma sen. İyi tamam. Günaydın! - Günaydın. Hadi otur soğutma hadi Ne açalım şöyle ağzıma mikrofon atayım tamam, yok anne geç kalıyorum şöyle ağzıma bir iki lokma atayım Dur olmaz öyle al şunu da teneffüste bir şeyler atıştırırsın al kızım Baba param var. Olmaz kızım o dursun yanında al kızım - Sağ ol babam benim canım babam! Yavrum hava soğuk atkını şöyle güzelce sar dikkat et tamam mı? Tamam annem hadi kaçtım ben afiyet olsun hadi Hadi başlayın başlayın - Aç kızım ağzını aferin sana! Gel. Hadi afiyet olsun. Vay maşallah sübhanallah artistler görse kıskanır seni anasının kızı! Biraz kabartsa mıydık acaba saçlarımı? - Yok yok gülüm öyle dikkat çekme böyle çok güzel Anne yalnız tükürmesek lütfen! - Aşk olsun nerene geldi nerene tükürdüm? Tamam yok bir şey ya! Ha Asiye dur. Oğulcan! Hadi oğlum Hadi geç kalıyorsunuz Asiye Kadir nerede? Geç kalmasın bak o zengin okulu orası beklemezler sonra amcana laf ediyorlar. Gelir şimdi yenge Anan nerede çocuğu hastaneye götüreceğim işim gücüm var benim ya! Oğulcan hadi yavrum hadi kuzum hadi güzelim! Good morning gençler hadi gidiyor muyuz lets go. Sen böyle bülbül gibi ingilizce konuşuyorsun neden düşük veriyor sana hocan? Ne bileyim madırım takık bana herhalde - Bütün bildiği bu kadar o da on puan ediyor anne ondan. Sussana kız vallahi bak saçını bozarım şimdi he sen onu da bilmiyorsun. Ya tamam hadi geç kaldık hadi. - Bu salak yüzünden geç kalıyoruz sürekli. Geri zekalı ben sana küfrediyor muyum? - Bir daha geri zekalı falan deme demedim mi sana ya! Aa tepişmeyin kuzular hadi uslu uslu gidin okulunuza. Tamam hadi susun. Şoför bey para üstü vardı iki kişi. Heh onu ben alayım. Hastanede o kadar bekleyeceğiz bir tost kemirivereyim bari - Fare misin sen kemiriyorsun? Sensin fare yumurtacı fındık faresi seni Ananla baban gitsin paraları istiflesin seni hastaneye götürmek de bana kalsın. Onu nasıl laf Şengül bugün Nebahat hanım rica etti yazlık evi temizle diye yoksa izin alacaktım. Kız sen assolist gibi ekstraya mı gidiyorsun he Hatice! Hay Allahım ya... Bir şey diyeceğim kız Hatice villa tipi miydi o ev böyle havuzlu falan? Vallahi ben senin yerinde olsam çift maaş isterim iki ev temizletiyorlar sana. Ezik olma böyle azıcık sesin çıksın! - Rica ettiler ayıp olur şimdi. Kız bu hiç öksürmüyor., - Bazen oluyor. Heh geldik galiba. Şoför bey müsait bir yerde inecek var hadi fındık faresi. Dur daha durağa yanaşmadı. - Yanaşır yanaşır. Aa gitti kaçtı! Dur dedik sana durmuyorsun aklın bir karış havada şoför bey dur dur gel fındık faresi yürü yürü! Dur hadi gülüm. - Şengül dikkat et! Aa kilitlemeden kapatmışlar. Aa tövbe Bismillah Allah Allah biri mi var yoksa? Allah Allah çocuklar arkadaşını mı getirdi yoksa? Akif bey! Suzan hanım! Hatice sen ne yapıyorsun burada? Hatice! Hatice! Hatice dur gitme gitme! Suzan hanım bırakın gideyim vallahi billahi hiçbir şey görmedim ben! Hayır gitme gitme bana bak bana bak yüzüme bak yüzüme! Bak ne olursun bunu birine söylersen kocam duyarsa mahvolurum ben! Yok söylemem Suzan hanım beni ne ilgilendirir zaten. - Söz ver bana söz ver! Söz veriyorum Suzan hanım vallahi billahi demem kimseye demem! çocuklarımın üstüne yemin ederim söylemem kimseye, ben gideyim Suzan hanım! Hatice! Hatice. Hatice'nin geleceğini niye söylemedin bana? Suzan ben nereden bilebilirim Hatice'nin geleceğini? Nebahat mi yolladı nedir nerede bu kadın ya Hatice! - Çıktı gitti! Ne! Fikret arabayı hazırla çıkıyoruz hemen - merak etme kimseye söylemem dedi yemin etti. onu baştan söylesene ya tamam yemin ettiyse o zaman hiç mesele yok. Ya sen bir hizmetçinin lafına niye bu kadar güveniyorsun ki? söylemeyeceğim dedi tamam dedi söz verdi ne yapayım Akif! Bak istersen ben sana kısa bir özet geçeyim. Eğer bu yaşadığımızı kocan duyarsa ikimizi de öldürür tabi benim karım daha erken davranmazsa. Ben kendi adıma yaşamak istiyorum sana da tavsiye ederim. Peki ne yapacaksın kadına? - Sen ortalığı topla bir taksi çağır çık. Hadi hadi hadi. Efendim Veli. Hatice'm ya ben sana söylemeyi unuttum televizyonun kenarına para bıraktım ben. Pazara gidersin belki çocuklara meyve falan alırsın. Ne pazarı Veli şimdi? Ne oldu ki gülüm? - Yok bir şey. Var bir şey işte var anlıyorum ben senin sesinden ne oldu çocuklar mı sıktı canını? Yok çocuklar değil asabım bozuldu Veli zangır zangır titriyor elim ayağım. Meraklandırmasana gülüm söyle ne oldu? Veli ben bu Suzan hanımla Akif beyi yatakta yakaladım. Tövbe yarabbim, ne diyorsun sen gülüm? - Vallahi billahi gördüm Veli. Bunlar şimdi beni işten kovar değil mi? Ya bırak kovarlarsa kovsunlar sen de çalışma zaten bir daha orada. Ne ahlaksız insanlar ya! Neredesin sen şimdi söyle bakayım. Onları öyle görünce fırladım çıktım evden. Ha otobüs geldi Veli kapatıyorum şimdi. Tamam gülüm hadi sen bin git evimize akşam görüşürüz. Görüşürüz. Şey Beykoz'dan geçer mi? - Geçmez hanımefendi. Eve mi gidiyorsunuz Hatice hanım? - Evet. Hadi buyrun biz bırakalım sizi. Sağ olun Akif bey zahmet olmasın size gelir şimdi otobüs. Estağfurullah efendim ne zahmet olacak oğlum aç kapıyı. Hadi sırtımızda götürmeyeceğiz buyrun. - Ben giderim Akif bey. Hatice hanım bakın insanlar yanlış anlayacak böyle sanki bayana asılıyormuş gibi. Bizim de yolumuzun üstü efendim buyrun beraber gidelim buyurun. Peki tamam. Amcam alın geçirin şunları üstünüze boyalı ama temizdir he. Oğlum bak açık kalmış orası. Bak tek damla boya istemiyorum duydunuz mu beni tek damla! Ondan sonra amcanız temizliyor onları. yalap şap da boyamayın adam gibi iş çıkarın hadi göreyim sizi hadi. Tamam amca ya sen beni biliyorsun benim ilk boya badanam mı ya ben tertemiz iş çıkartırım. Ama bu bak bunun ilk boyası bandanası, bak görürsün bu her yeri pis yapacak bak görürsün amca. Allah Allah sanki atom parçalayacağız altı üstü duvar boyayacağız abi. Hallederiz amca sıkıntı yok. - Oğlum sen niye geldin okulun yok mu senin? Ektim amca ama kitap alacağım o yüzden biraz pahalıydı şimdi babamdan istemeyeyim dedim. İyi hadi başlayın ben de işimin başına döneyim. - Kolay gelsin amca. Bir parti mi yapsak ya çok ara oldu bak - Kışa merhaba mı diyeceğiz yine? Yine derken? - E konsept falan yapıyorsunuz ya. yaza merhaba kışa hoşçakal bahara elveda. Ya ota böceği parti veriyoruz farkında mısınız? Size de tuhaf gelmiyor mu bu sürekli kutlama halleri? Yoo... Oha bu kim ya? - Hatice teyzenin oğulları onlar O kim be? He sizin eve gelen hizmetçi kadından bahsediyorsun. Annelerini almaya geliyordu bunlar hatırladım. Melisa biri sana bakıyor. Pişt! Oğlum Akif beyin kızına mı bakıyorsun sen? - Yok abi baktım öyle işte. Bakma, bakma oğlum böyle kızların işi olmaz seninle bakmazlar sana. Ne oluyor kızlar? Yoksa bu mallar rahatsız mı etti sizi he? Mal demesene çocuklara ya. Bence biz rahatsız ettik onları. Hadi hadi gidelim. Ben değil aşkım varoş erkeği görünce bunlar bir afalladı. Kızım manyak mısınız siz ya! - Öf uğraşma bizle Berk. Şimdi Hatice Hanım sen az evvel münasebetsiz bir olaya tanıklık ettin. Kimseye bir şey söylemem ben Akif bey. Biliyorum söylemezsiniz de yani neticede netameli bir durum. Suzan biliyorsun benim ortağımın eşi yani gerek Kenan gerekse benim hanım çok hoş karşılamaz bu durumu. Senin de ayrıca Hatice hanım ne işin vardı kış ayında yazlık evin temizliğinde ya! Nebahat hanım istedi sizin evde olduğunu bilmiyordu herhalde. Ha bir de bilseydi bir de bilseydi Hatice hanım. Tövbeler olsun ya! Siz ne kadar alıyorsunuz bizden yani ben ev ekonomisine karışmam. Nebahat bilir o işleri ne kadar maaş veriyor? Aylık iki bin beş yüz. - Ne! İki bin b- Allah Allah ya bu zengin eşlerinin sizi sömürmesi ama yani Hatice hanım az! İki bin beş yüz çok az çok az ya! Tamam şimdi şöyle yapalım o zaman siz müsait bir zamanınızda bizim şirkete gelin çok da fazla gecikmeyin sizin on yıllık maaşınız ne kadar üç yüz bin lira hadi yüz bin de benim gönlümden koptu Hadi yüz bin de benim gönlümden koptu dört yüz bin lira ben size nakit olarak takdim edeyim bundan sonra sizinle bütün iş ilişkilerimizi keselim anlaştık mı? Akif bey çalışmadan kazandığım parayı alamam ben söz verdim zaten Suzan hanıma merak etmeyin. Ben kimseye bir şey söylemem! Vallahi Hatice canım ben insanlara inanmam da güvenmem de söylemem der söyler, yapmayacağım der yapar beşer şaşar bu. O yüzden biz eşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım siz gelin ben size bu parayı takdim edeyim bundan sonra da artık bizim semtimize muhitimize hiç uğramayın anlaştık mı? Anlaştık mı Hatice hanım? Oh be oh tamam rahatladım ya! Paranın kudretine kurban olayım vallahi açamayacağı kapı yok açamayacağı kapı yok oğlum birazcık müziğin sesini aç ya vallahi neşem yerine geldi. Hatice hanımı bıraktıktan sonra karşıya geçeceğiz toplantım var. - Tamam efendim. Fikret ne oldu? Fikret iyi misin? Oğlum! Yardım et. Bir kere daha nefes al. Bir kez daha. Tamam. - Nesi varmış doktor hanım? Üşütmüş ciğerlerinde kötü bir şey yok ama belli olmaz çocuklarda tablo bir günde değişir Siz bir akciğer grafisi çektirin öyle konuşalım. Ya şimdi orası çok kalabalıktır doktor hanım sen bizi sokmasan o cehennem kalabalığına he. Bugün olması şart mı yarın yapsak şu işi. - Olur ama ben muhakkak göreyim filmi. Olur olur anası çeker getirir zaten. Hadi kızım hadi! Fenalık basıyor bana bu hastanelerden insanları gördükçe içim çekiliyor! Oldu teşekkür ettik doktor hanım sağolun hadi kızım hadi yürü kuzum yürü yürü yürü... Üstü kalsın. Konuşabildin mi Hatice'yle? Konuştum konuştum hallettim. - Yani konuştunuz sadece öyle mi? Yok, yok sadece konuşmadık. Bir kısmını da öldürdüm öldürdüğümü de ormana gömdüm, saçma sapan konuşma şirketteyim hadi. Lan oğlum işçi halinle senin ne işin var bu sitelerde? Bu kızlar bakar mı sana? Niye öyle diyorsun oğlum her topal satıcının bir kör alıcısı vardır. Vur, vur Veli abi sen de vur senin tuzun kuru tabi Hatice yengem sana mis gibi yemekler yapıyor çoluk çocuk yolunu bulmuşsun sen. İsmet garibanı ne yapsın? Oğlum Şengül ablan sana da bulmuş sen beğenmemişsin kızları. Ablamın bulduğu kızlar hep memleketten Veli abi ben İstanbul'lu kız istiyorum. Tabii arkadaş kız buldu da İstanbullusunu arıyor lafa bak hele. Çok komik. Alo evet benim... Kaza mı? Ne kazası? Kolay gelsin. Ne haber Erhan? - Akif Bey ben de sizi aramak üzereydim. Hayırdır? - Şoförünüz Fikret kaza geçirmiş. Ne! Ne diyorsun ya ciddi bir şey yoktur umarım. Bilmiyorum ama hastaneye kaldırmışlar şirketten birilerini gönderdim ilgilenecekler Allah Allah ya benden izin istedi çocuğunu hastaneye götürecekmiş ben de arabayla götürür oğlum dedim bak buyur! Çocuğu yanında mıymış? Bilmiyorum ama bir kadın varmış yanında - Kadın? Yani durumu da ağırmış galiba. Şimdi ben de şirket adına ifade vermek için karakola gidiyorum. Hayırdır bir şeyle mi itham ediliyoruz? Hayır ama araç yani şirket adına kayıtlı olduğu için usulen ifade vermemiz gerekiyor. Usulen? İyi tamam git ver Fikret'in durumdan da beni haberdar et ben odama geçiyorum. Tamam siz merak etmeyin ilgileneceğim. - Erhan benim arabanın kaskosu var mıydı? Tabii. - İyi. Kızım! Karım karım kaza geçirmiş Hatice Eren bir bak bakayım kızım. Hatice Eren. Hatice Eren ameliyata almışlar. Ameliyat mı? - Evet. Ne ameliyatı kızım kurban olayım söyle nesi var benim karımın? Beyfendi sakin olun doktorlar gelince size anlatır siz şöyle oturun biz size haber veririz. Tamam. Ömer bir baksana abicim telefonum çalıyor. Babam arıyor. He baba... - Ömer ha oğlum abin yanında mı? Yanımda baba. Oğlum bak şimdi bir şey diyeceğim hemen telaşa kapılmayın tamam mı? Oğlum anneniz kaza geçirdi ben hastanedeyim. Ne diyorsun baba sen? Bir şeyi yok değil mi? Baba annemin bir şeyi yok değil mi! - Bırak şimdi oğlum hadi hemen gelin buraya hadi gelin. Tamam tamam geliyoruz. - Ne olmuş bir şey mi olmuş anneme? Söylesene Ömer bir şey mi olmuş? Annem kaza geçirmiş. Keşke gitmeseydi işe falan. Rabbim başımıza gelenlere bak ya sabah turp gibiydi. Minibüse birlikte bindik gülüştük şakalaştık ne olmuş Orhan? beyin kanaması falan mı geçirmiş ağır mı yaralanmış niye almışlar Hatice'yi ameliyata? Şengül ya sen ne biçim konuşuyorsun çocukların yanında ya bir ağzını hayra aç. Siz bakmayın yengenize anneniz bunu da atlatacak Allah'ın izniyle inşallah. Benim aklım almıyor baba benim annemin Akif beyin arabasında ne işi varmış? Ne bileyim yavrum şoförle mi gönderelim dediler ne yapmak istediler Ne yapmak istedilerse yapmasalarmış! Of Rabb'im ne olur Hatice'ye bir şey olmasın. Orhan bak bak şu da şoförün karısıyla çocuğu. Onu da ameliyata almışlar. Fikret beyin yakını kimdi? - Benim. Başınız sağ olsun hastayı kaybettik. Abi! Korkma bitanem. Adam ölmüş nasıl bir kaza geçirdi bunlar Orhan! - Abi annem ölecek mi? Yok abicim ne ölmesi! Şimdi doktorlar onu iyi ediyor iyileşecek çıkacak tamam mı? Tamam. Anneme bir şey olmayacak değil mi baba? Olmayacak babacım olmayacak anne Annem Anne! Annem! Anne duyuyor musun beni? Anne! Anne duyuyor musun beni? Annem bak bütün evlatların burada annem korkma tamam mı? Korkma annem tamam mı bak hepimiz buradayız annem korkma tamam mı? Annem! Annem uyan! Anne uyan ne olur! Üşür annemin ayakları öyle üşür! anne ne olur anne anne duyuyor musun beni! Annem! Annem uyan ne olur! Anne, anne duyuyor musun beni? Anne! - Anne. Bir müsaade edin arkadaşlar yoğun bakım odasına götürüyoruz. Doktor hanım karımın durumu nasıl? İç kanamayı durdurduk ama hayati tehlikesi devam ediyor. Bir süre yoğun bakımda kalacak. Geçmiş olsun. Ömer! İyileşecek annemiz hiç bir şey olmayacak. Baba ne diyor bunlar? Hayati tehlike diyorlar baba. Baba ne demeye çalışıyor bunlar? Korkma oğlum hiç bir şey olmayacak. İyileşecek anneniz, iyileşecek. Vay vay vay aşçınız döktürmüş ortak. - Servis yaparsın. Aşçımız değil Suzan'ın marifeti. Allah Allah vallahi şanslı adamsın ne diyeyim karın çok hamarat. Aa aşk olsun Akif ben değil miyim yani? Hayatım tabii ki sen de hamaratsın ama işte yağ çekeyim de belki biraz fazla verirler diye... Yazık değil mi ya çok küçükler. Yavrum biz senin bu gereksiz duygusallığını ne yapacağız bunları biz yiyelim diye yetiştiriyorlar canım benim. Melisa vejeteryan oldu da et yemiyor artık He sen ondan bir sıkıcısın, ot yediğin için. - Abartmasan. Melisa'cım ben onlara hiç katılmıyorum sen gayet duyarlı ve hassas bir kızsın. Hatta biliyor musun ben de et yemeyi bırakmak istiyorum ama beceremiyorum bir türlü. Bence kendini fazla zorlama Suzan öyle bir irade yok sende iki gün dayanamazsın bırakırsın. Televizyonu kapatsak mı artık Kenan'cım misafirlerimizle sohbet ederdik hem Ediyoruz ya işte Suzan bir haber bekliyorum o yayınlansın sonra kapatırız. Ters bir şey yoktur umarım. - Yok yok. Ne oluyor Akif yoksa yine yolsuzluk rüşvet iftirası falan mı attılar sana hayatım? Nebahat'cim ortadaki fren, arada bir bassan mı acaba? Çocukların yanında ne biçim konuşuyorsun ya? - Ne oluyor? Ya benim şoför bizim şirket arabalarının biriyle kaza yaptı da onun haberi çıkacak, hah çıktı. Sayın seyirciler şimdi de İstanbul'dan bir kaza haberi var sırada. Polonezköy yakınlarında gerçekleşen kazada Ataman Holding ortaklarından Akif Atakul'a ait aracın şoförü Fikret Küçük ve diğer aracın şoförü Necati Aydın hayatını kaybetti. - Bizim Fikret bu! Akif bu ne zaman oldu? Harika şunun sesini açar mısın? Araçta bulunan Hatice Eren'se ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı Hatice Eren'in hayati tehlikesi devam ediyor. Aman Allah'ım Hatice hanım! Ben Hatice'yi yazlık eve göndermiştim temizlesin diye. Aman Allahım oraya giderken mi olmuş kaza? - Herhalde. Fikret abinin ne işi varmış orada? Oğlum ben Fikret'i bir evrak alması için yollamıştım da herhalde yolda karşılaştılar ne bileyim. Kaza işte kader ne yapacaksın tüh ya! - Ben keşke göndermeseydim onu! Keşke göndermeseydin. Nebahat keşke göndermeseydin yani! Ya yazlık eve kışın ortasında sen neden kadını temizliğe yolluyorsun zaten? Ay ne bileyim Akif hafta sonu olur gideriz belki bir değişiklik olur hava alırız diye düşündüm ya! Hatice teyzeye bir şey olmaz değil mi? - İnşallah olmaz Allah'ım! Ya benim çok sinirlerim bozuldu çok kötü oldum ben! Nebahat tamam tamam ağlama Allah aşkına ağlama ağıt yaktın yeter tamam. İşte görünmez kaza keşke olmasaydı ama olmuş artık! Şirketin adının böyle olaylara karışmasından nefret ediyorum Akif! Ben de nefret ediyorum ortak ben de meraklısı değilim ama ne yapalım yani kaza adı üstünde. Şiştim vallahi şiştim ya! Ayrıca elimiz kolumuz bağlı öyle durmayacağız. Biz şirket olarak maddi manevi elimizden ne geliyorsa ailelerin yanında olacağız. Artık bu saatten sonra zaten yapabilecek başka bir şeyimiz de yok. Ben bir lavaboya gideyim içim şişti ya. Ben de bir mutfağa bakayım. Sabırlı olun çocuklar. Aklınıza kötü bir şey getirmeyin. Merak etmeyin güle oynaya çıkıp evimize gideceğiz burdan. İnşallah baba. Veli bey - Evet. çok geçmiş olsun Ataman Holding'ten geliyorum Akif bey kazadan dolayı çok üzgün. Geçmiş olsun dileklerini iletmemi istedi. Ayrıca eşinizin hastane masraflarını bizzat karşılamak isterler. Ha siz de eşiniz iyileşinceye kadar izinlisiniz yani Akif bey işi düşünmesinler dedi. Karımı niye bırakmış o şoför? - Yani o kadar detayını bilmiyorum. Kazanın nasıl olduğunu biliyor musun peki? - Tabii, yan yoldan gelen bir aracın freni patlamış. Yani tamamen karşı taraf suçlu. Ancak maalesef araç sahibi de kazada hayatını kaybetmiş. Karıma yaptığına bak, Allah taksiratını affetsin. Veli bey eğer herhangi bir ihtiyacınız olursa hiç çekinmeyin. Olmaz karımı iyileşmesinden başka bir ihtiyacımız olamaz bizim. Tekrar geçmiş olsun. Geçmiş olsun. Kim bu? Akif bey yollamış masrafları karşılayalım dedi senin o avanak abin yok istemem dedi. Kıçında don yok giyecek gurur yapıyor! Şengül Allah'ın aşkına sen karışma. İyi. Kalbime indiriyordun Suzan - Senin bir kalbin yok ki Akif! Olsa Hatice'nin başına gelenlerden biraz olsun suçluluk duyar üzülürdün! Üzülmüyor muyum ben üzülüyorum tabi. Ne yapayım gözyaşı mı dökeyim aşağıda? Ağıt mı yakayım ne yapayım yani? Ayrıca benim bir kabahatim yok ki ben mi çarptım kadına arabayla? Senin ne kabahatin var? Sen konuşacağım diye kadının peşinden gitmesen o kadıncağız otobüse binip evine gidecekti ve bütün bunlar başına gelmeyecekti! Sen de benimle birlikteydin orada sen de istedin benimle buluşmayı. Ben orada yalnız değildim. Bu yüzden eğer bir suçlu arıyorsan bana bakmayı bırak biraz da arkandaki aynaya bak. Ben nereden bilebilirim bütün bunların olacağını! Tamam işte o zaman şunu yapma işte konuşma artık bu konu hakkında ya! Artık söyleme şunları! Ayrıca da aşağıda öyle gözlerini doldurup durma! Sen nereden tanıyorsun bu kadar bizim evimizde çalışan hizmetçiyi? Aile dostun mu senin ne bu yani? Üzülme artık ne olur üzülme bak kıyamıyorum sana. Bizim bir kabahatimiz yoktu görünmez kaza. İşte olacağı varmış, oldu. Hiç üzülmüyorsun Akif hiç! Sen nasıl bir adamsın Akif ya! Nasıl bir adammış benim kocam? İyi bir adammış senin koca ya Suzan'a şeyi söyledim bu bıldırcınları koruma derneğine yardım edeceğimi söyledim de sen ne kadar iyi bir adamsın falan dedi sevindi gariban. Ay öldürüyor bu adam beni Akif'cim bak ayıp ama hadi ben alışkınım senin böyle şakalarına ama Suzan alınacak şimdi. Yok yok alınmam Nebahat'cim eh biz de alıştık artık Akif'in şakalarına değil mi? Neyse ben kız temiz havlulardan koymuş mu diye bakmaya gelmiştim, varmış. Artık gönül rahatlığıyla aşağı inebilirim. Temiz temiz, temiz havlular hep. Bu da soğuk nevale espri yapıyorsun gülmüyor bile. Dondum dondum, şurada iki dakika durdu dondum yani Allah'tan sen geldin de ısındık biraz. Akif Allah aşkına sus duyacak şimdi. - Aman... Dur ben makyajımı bir düzelteyim mahvoldum aşağıda geliyorum. Tamam, iniyorum ben aşağı o zaman. - Tamam tamam. Baba doktor! - Annenin durumu nasıl? Durumu stabil endişelenmeyin elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Görebilecek miyiz peki? - Şimdilik mümkün değil belki daha sonra. Madem göstermiyorlar vallahi sabahtan beri canımız çıktı ha! Bu gariban da köhür köhür öksürüyor ben Emel'i de alıyorum eve gidiyorum.He gel canım hadi kuzum kalmak istiyorum Annemin yanında kalmak istiyorum. Hadi kuzum hastasın zaten hadi laf dinle hadi canım - Hadi canım hadi görüşürüz. Çocuklar hadi biz de gidelim de bir iki lokma bir şey yiyelim evde hadi. Yok amca ben gelmeyeceğim Asiye Ömer hadi abicim, hadi ağabeycim. Hadi çocuklar hadi. - Hadi Asiye. Abi. Melih ben bu Suzan hanımla Akif beyi yatakta yakaladım! Ha Otobüs geldi Veli kapatıyorum şimdi. Otobüse binip evimize gideceğim demiştin. Ne oldu da bindin o arabaya? Ne yaptılar benim karıma? Baba bir şey mi dedin bana? - Yok oğlum bir şey demedim. Gel babacığım biz de hava alalım biraz. Kadir. Kadir oğlum uyan. Baba annem mi uyandı baba? - Yok oğlum uyanmadı daha. Ben sana poğaça çay falan bir şeyler getirdim. Ben gidiyorum. - Nereye baba? Şantiyeye gidiyorum oğlum bir işim var. Baba para lazım mı bende biraz para var boya işinden kalma vereyim mi? sen böyle şeyleri kafana takma var benim param. Tamam bir gelişme olunca bana verin oğlum. Tamam baba merak etme. - Hadi kal sağlıcakla. Baba! Merak etme oğlum iyileşecek annen, iyileşecek. Kardeşim şantiyede misin? Akif bey orada mı? Tamam. Ya kardeşim benim söz verdiğim anahtar teslimine iki ay kaldı ya iki ay kaldı inşaata geliyorum daha duvarlar örülmemiş bu nedir ya! Ne yapayım ben şimdi bu çalışanları ne yapayım kovayım mı döveyim mi söveyim mi ne yapayım yani? Hayır kıyamıyorum da doğru söylüyorsun sen de doğru söylüyorsun tamam arkadaşım tamam unutmadım çıkacağız bir ara dışarı tamam tamam arayayım ben seni sonra hadi. Veli ben seni arayacaktım da işte bu işler güçler biliyorsun yoğun Erhan'ı yolladım ama hastaneye bir şey lazım mı diye, lazım değil demişsin. Bir ihtiyaç yok sağolun. Neye ihtiyaç olursa biz buradayız Veli neticede aileyiz biz. Bak görüyorsun işte zavallı Fikret Hakkın rahmetine kavuştu çocuk. Hatice hanım nasıl? İyi olacak inşallah. - İnşallah inşallah. Bir kendine gelse o arabada ne işi vardı öğreneceğiz. Sen ona mı takıldın ya? - Nasıl takılmayayım Akif bey. Düşün düşün bir türlü parçaları birleştiremiyorum çıldıracağım. Neymiş ki birleştireceğin parçalar? En son sizin yazlık evdeydi hatta siz de oradaymışsınız. Evet ben de oradaydım bir dosya kalmıştı onu almaya gittim ne dedi ki yenge hanım sana? Suzan hanımla sizi uygunsuz vaziyette yakalamış. - Ne! Ama artık ya bu ne ya! Ayıptır günah kardeşim ben evliyim ya! Böyle bir şey söylenir mi ya! Bahsettiğiniz insan da benim ortağımın karısı! Hemen bir yafta yapıştırılıyor ne kadar ayıp bir şey ya! Hiç yakıştıramadım hiç yakıştıramadım vallahi! Benim karım yalan söylemez, sizin ne yaptığınız da bizi alakadar etmez . Karım otobüs durağında olduğunu söyledi. Ne oldu da bu kaza oldu ben onu öğrenmeye çalışıyorum. Sen ne diyorsun Veli ne demeye çalışıyorsun sen? Senin karını biz arabaya aldık Ondan sonra yolda bir yerde attık bunu mu demek istiyorsun? - Ben öyle bir şey söylemiyorum. Ne söylüyorsun o zaman? Benim karımın senin arabanda ne işi vardı onu öğrenmeye çalışıyorum. Vallahi onu karına soracaksın kardeş. Ben bir evrak işi için Fikret'i geri yolladım. Ondan sonra artık durakta mı karşılaştılar, önceden mi sözleştiler bilemeyiz. Ne diyorsun lan sen? - İnsanoğlu diyorum Veli beşer şaşar diyorum. İşte şeytana da uyabilir diyorum git bi karına sor diyorum ne diyeyim artık. Sen benim karımın adını ağzına alamazsın ulan benim karım sizin gibi namussuz mu! Bırak Veli! - Namussuz herif! Lan! Ne yapıyorsun lan sen! Kimsin lan sen! Sen kiminle konuştuğunu biliyor musun? Bak acın var diye susuyorum. Yemin ederim beni gaza getirme Veli beynini patlatırım burada! Lafını geri alacaksın. - Ne lafımı geri alacağım lan! Aldık karını arabaya konuştuk ikna ettik! Sonra geldi bir kamyon çarptı şans! Ben de tereyağından kıl çeker gibi kurtuldum Veli! Şimdi ** git karının başına dua mı ediyorsun ne yapıyorsan yap bu işi de fazla karıştırma. Ulan haysiyetsiz şerefsiz! - Lan! Öldürürüm seni öldürürüm. Veli! Veli dur Veli... Veli abi! Veli abi! Abi ses ver açıl açıl! - Veli abi! Açılın açılın Veli abi. Veli abi! Bir açılın açılın bir ya! Açıl! Veli abi! Ambulansı aradınız mı? - Abi ses ver abi! Abi gidin ambulans çağırın bir şey yapın ya! - Açıl! Aradınız mı aradınız mı ambulansı? - Abi! Ömer! Siz yalnız mı geldiniz? Yok amcamla geldik de yiyecek bir şey almaya gitti abi. Babam nerede? - Bilmiyorum şantiyeye gideceğim dedi başka bir şey demedi. Bir ara istersen abi. - Aradım fıstığım açmadı da. Annemden bir haber var mı? - Yok. Abi doktor amcadan izin alsak annemi görebilir miyim? Bitanem birazcık daha sabredelim olur mu hem yakında annem iyileştiğinde onu bol bol görürüz. Tamam abicim. Gel hadi biz bir deneyelim şansımızı belki görürüz. Veli abi! Abi arayın ambulansı arayın gözünüzü seveyim! - Veli abi abi duyuyor musun beni abi! Bir daha arayın ambulansı! Veli abi! Abi iyi misin Veli abi! Veli abi. - Ne oluyor orada? Veli abi! Veli! Düşmüş mü? Oğlum bir nabzına- Ambulans çağırın açılın açılın bir hava alsın! Çağırdık Akif bey ambulans çağırdık! - Nabzına bak ölmüş mü? Of! Yaşıyor de bana ölmüş mü? Atmıyor abi. Ölmüş galiba. Ne diyorsun ya sen! Çoluğu çocuğu var onun Veli abi, Veli abi aç gözünü abi! Veli abi aç kurbanın olayım Veli abi! Veli abi aç gözünü abi! Hayır maalesef. - Teşekkürler. Kadir nasılsın amcam iyi misin? Bilmiyorum amca. - Asiye alsana kızım şunu. Hadi bir şeyler atıştırın ya sabahtan bir şey yemediniz hadi. oğlu Sağ ol amca. Var mı bir şey? - Yok görüştürmüyorlar. Hadi ablacığım ye biraz. - Annem uyanınca yerim uyanır şimdi değil mi? Uyanacak tabii ablacığım ama üzülür sen böyle yaparsan hadi biraz ye. Yok. - Hadi ama Emel. Hadi kurban olduğum bak sabah kahvaltıda da bir şey yemedin kızım hadi bir şeyler ye hadi amcam. Hadi oğlum siz de, hadi Kadir. He İsmet, evet hastanedeyim Evet çocuklarla işte. He tamam bir dakika. Tamam söyle. evet, he. Dü- düşmüş mü? Ama bir şey yok değil mi yani iyi? Amca? Ha? Amca? - İnşaattan mı? Amca ne oldu? - İyi mi peki? İyi mi İsmet? İsmet ne diyorsun sen? İsmet ne diyorsun sen oğlum? Nasıl ölmüş lan? - Amca! İsmet nasıl ölmüş lan! Abim ölmüş abim ölmüş abim! - Amca kendine gel sen ne diyorsun! Abim ölmüş oğlum abim abim abim ölmüş! Amca ne diyorsun sen? - İnşaattan düşmüş ölmüş abim! Amca sen ne diyorsun amca nerede! Nerede! Hayır! Babam ölmedi amca! Babam ölmedi! Ölmedi amca! Baba! Babam ölmedi! Babam ölmedi... Burası yoğun bakım giremezsin! Anne! Anne babam öldü diyorlar anne ne olur uyan! Anne ne olur uyan! Anne uyan ne olur anne! Anne duyuyor musun beni! Anne! Anne ne oluyor! Anne ne oluyor anne! Abi! Abi! Abi! Abi! Abi anneme bir şey oluyor abi anneme bir şey oluyor koş abi koş! Anne! - Anne! Ne oluyor! Anne! Anne! Anne uyan ne olur! Ne yapıyorlar anneme? - Anne! Anne! Abi bir şey söyle kurban olayım bir şey söyle ne yapıyorlar anneme! Anne uyan ne olur! Anne uyan ne olur bırakma bizi! Anne! Anne! - Anne bırakma beni anne! Anne bırakma bizi! anne uyan ne olur anne uyan ne olur! Abi! Abi ne olur annem ölmesin ne olur abi ne olur! Hayır bak bir tanem bak doktorlar iyileştiriyorlar onu. Adrenalin hazırla çabuk! Tamam iğne yapıyorlar tamam bir şey yok iğne yapıyorlar! Üç yüz jul. Hazır. Buradayım anne anne! Anne beni bırakma anne! Niye durdular! Durma! Durma bir şey yap bir şey yap! Anne anne! Anne! Anne bırakma beni anne! Durmayın bir şey yapın ya! Ya niye bir şey yapmıyorlar! Durmayın bir şey yapın! Abi hiç bir şey yapmıyorlar! Bir şey yapın durmayın anne uyan! Anne uyan ne olur! Kapatmayın annemin yüzünü! - Yüzünü açın! Niye örttüler abi! Benim annemin yüzünü kapatmayın! - Anne! Anne gitme. Açın benim annemin yüzünü! Benim annemin yüzünü açın nefes alamaz onun altında! Anne! Benim annem nefes alamaz onun altında açın! Ne olur açın annemin yüzünü! Anne! Anne ne olur uyan! Anne. (Şarkı) Hani eski zaman masalları anlatır Hüznümü huzura dolarsın Kaşım gözümden çok içim bir parçan Annem sen benim yanıma kalansın Hani bir biblon vardı kırdığım Üstüne ne kırgınlıklar yaşadın Ama bil ki ben de parçalandım Annem ben senin yanına kalanım Annem annem sen üzülme Sözlerin hep yüreğimde Annem annem Gel üzülme Ben hala senin Dizlerinde Arkadaşlarınızla da konuşun savcı polis geldiği vakit Veli burada çalışmıyordu diyeceksiniz. Bir arkadaşını görmeye geldi üstünde iş kıyafeti de yoktu inanırlar. Sigortası yok diye mi öyle diyeceğiz? - Evet sigortası yok diye öyle diyeceksiniz. Evraklarını getirmeyi ihmal etmiş. - Hepimiz getirdik evraklarımızı Akif bey. Hatta her gün muhasebeye hatırlattık izin yok sigorta girişlerini yapamayız dediler. Az evvel arkadaşınız öldü bunu mu konuşacağız şimdi? Konuyu sen açtın Akif bey. Bak acınız var kiminle konuştuğunun farkında değilsin tamam muhasebeci bir hata yapmış. Ama olanla ölene çare yok işte. Ayrıca da her şeyi patrondan bilmekten vazgeçin artık. Veli sevdiğimiz bir kardeşimizdi ailesine elimizden gelen yardımı yapacağız daima arkalarında olacağız. Ha bu arada savcı polis geldiği zaman ben de burada yoktum unutmayın ifade vermekle uğraştırmayın beni . Evraklarınızı da getirin muhasebe verin sigortanız başlasın. Başınız sağ olsun Oğlum arabayı getir. Sigortalar muhasebecinin yüzünden yapılmamış dedi duydunuz mu yalancı şerefsiz! Veli abi izinliymiş bugün niye gelmişti biliyor musunuz? Yok bilmiyorum vallahi. - Hiç gören konuşan da olmamış. Artık bir şeyini mi unuttu onu mu almaya geldi? Niye çıktı o zaman yukarı? - Ben ne bileyim ya Hüsnü polis gibi ne sorguya çekiyorsun? Yok Seyfi darlandım ondan konuşuyorum böyle. Bir işi vardı demek ondan geldi. Adamcağız pisi pisine gitti ya! Suzan'cım iyi misin canım? Bir su iç istersen iyi gelir ha. Haklısın hayatım çok trajik bir olay çok. İnanılmaz bir şey ya bir daha tırnak falan yaptırmayacağım beni sinir ettiler. Selam ne habersiniz? izniniz varsa sen kötü Melisa haberleri şey değil canım Neyiniz var sizin? - Kötü Melisa, haberler hiç iyi değil canım. Hatice hanım rahmetli oldu. Arkasından da kocası vefat etmiş. Gerçekten mi? Korku filmi gibi ya. Anne sen baya komadasın yalnız hu kendine gel! Yok iyiyim tamam iyiyim. Nasıl olmuş? İşte adamcağız inşaattan düşmüş kızım oracıkta da ölmüş zavallı. Of çok feci bir olay çok! Aynı gün karı koca vefat etmiş ya inanılır gibi değil. Ya kim bilir çocukları ne haldedir. Anneleri babaları da öldü. Bir tane de değil ki dört tane çocuk. Ah Melisam benim canım içli kızım... Ay nasıl üzüldü bak çok severdi Hatice teyzesini. Bak sen de Asiye'm gibi çiğleri aşırıyorsun annen görürse tefek koyar vallahi beni! Ama çok güzel olmuş böyle. Eline sağlık. Az sabır yavrum şimdi pişireceğim o zaman yersin afiyetle. Ha ama dur okuldan geldin sen acıktın tabi bir yumurta kırayım ben sana. Yok yok istemem sen hiç zahmet etme bundan yiyorum işte Aa bilekliğin ne güzelmiş nereden aldın? ben yaptım yavrum geçen Asiye'm istedi on liraya satılıyor biliyor musun çok pahalı. Hatice sen alasını yaparsın boş ver alma dedim. Sana da yapayım yavrum ister misin? İsterim vallahi, çok şirin bir şey. Yaparım yaparım yapmaz mıyım? - Teşekkür ederim! Görüşürüz. Yarın cenazeleri varmış biz Melisa ile gidelim diyorum ayıp olmasın şimdi. Ben de gelirim. - Tamam tamam güzel hep beraber gidelim. Beraber derken? Ben gelmeyeyim ya. Kadının yüzünü bile hatırlamıyorum zaten siz gidin işte. Ne deniyordu Allah rahmet eylesin. Evet öyle denir biz müsaadenizi isteyelim Nebahat'cim. Aa Suzan'cım nereye kahveni içmedin daha! O zaten buz gibi olmuştur ben söyleyeyim yenisini yapsın. Peki tamam Yok hayatım hiç uğraşma gidelim biz. Peki tamam o zaman yarın için haberleşiriz tamam mı? - Tabii ki tabii ki. Hoşça kal. Sen çocukların teyzesiydin değil mi? Ah rahmetli demişti Almanya'da yaşıyor demişti. İyi bari bir çocuklar sahipsiz kalmayacak. Bir gönlüm ondan rahat işte. Bir de dayıları var bunların. Adıyaman'dan geldi ama bekar o. Çocuklar teyzelerinin yanında Almanya'da büyüyecekler artık. Teyze dediğin ana yarısı değil mi? Oh Avrupalarda vallahi hayatları kurtulacak garibanların Allah'ıma bin şükür. Ben bir çocuklara bakayım da. Sağ ol kızım. Önlem almamışlar mı inşaatta nasıl olmuş Orhan? - Vallahi bilmiyorum ki Tufan abi. Abim o gün çalışmıyordu artık para falan mı lazım oldu nedir? Yengem de yoğun bakımdaydı zaten. Ya İsmet oğlum sen gördün mü ya abim niye çıkmış o kadar katı? Muhasebeciyi aramıştır o zaman bilmiyorum ki enişte. Asiye annem dolapta yemek var okuldan gelince ısıt onu kardeşlerinle yiyin. Aç aç oturmayın ben geç kalmam Hadi Allah'a emanet yavrum. Abla bir daha aç. Asiye annem dolapta yemek var okuldan gelince ısıt onu kardeşlerinle yiyin. Aç aç oturmayın ben geç kalmam Hadi Allah'a emanet yavrum. - Ne yapıyorsunuz yavrum? Ah benim talihsiz yavrularım ah! Asiye'm. Hastaneden vermişler kızım annenin üstündeymiş, hani dedim kaybolmasın çantama koydum. Hatice'min cüzdanı. Anne... Baba... Annem. Babacım. Canım şans kuponu mu oynamış he Asiye? Sonra bir bakarsın kızım eğer şanslıysan... Hadi yavrum hepiniz toplanmışsınız buraya misafirler başsağlığı dilemek istiyor. Tamam Şengül geliyoruz biz. Asiye yarın gasilhaneye gidilecek sabah Kadir'e söyle olur mu? Gasilhane neresi? Ölenleri yıkadıkları yer ananızla babanızı yıkamak istersiniz belki diye dedim. Allah sabır versin yavrum. Hadi al tası başına omuzlarına su dök anneciğinin. Anne kocaman kız oldum artık bırak kendim yıkanayım. Üşütüyorsun yavrum kaloriferimiz yok ki sıcak su bitiyor buz gibi suyla durulanıyorsun ben biliyorum. Getiririm ben sıcak suyu. - Şu sırtını da lifleyeyim çıkacağım yavrum. Sonra sen şöyle güzel durulanırsın güzelim benim anasının kuzusu Kocaman kız olmuş da utanırmış. Anne! Anne, anne hadi aç gözünü anne evimize gidelim. Anne! Anne ben seni burada bırakıp nasıl eve giderim anne! Nasıl giderim ben! Annem ne olur uyan annem! Annem! Babam. Babacım. Hadi kalkın Ömer. Hadi abim kalk - Hayır! Hayır abi hayır hayır hayır ya! Hayır! Baba! Merhum Veli beyefendinin iyi bir mümin, merhume Hatice hanımefendinin mümine hanımefendi olduklarına şahitlik eder misiniz? Ederiz! - Dünyevi uhrevi... Haklarınızı helal ediniz. - Helal olsun. Bir dahi helal ediniz. - Helal olsun. Son kez canı gönülden helal ediniz. - Helal olsun. Toprağa mı sokacaklar şimdi annemle babamı? Teyzeciğim bak onlar cennette şimdi böyle ağlarsan üzülürler ama. Götürmeyin! Götürmeyin bırakın! Ne olur bırakın! Anne gitme baba ne olur gitme! Anne! Baba bırakın ne olur! - Anne! Baba! Bırakın annemi! Götürmeyin ne olur! Baba! Anne gitme baba ne olur gitme! Anne! Anne! Baba! Bırakın ne olur bırakın ya anne gitme! Anne bırakın ne olur! Ne olur bırakın! Götürmeyin götürmeyin annemi! Baba! Baba gitmeyin ne olur! Yapma abicim ne olursun! - Ne olur gitmeyin! Ne olur bırakın anne! Anne! Baba! Götürmeyin! Anne ne olur gitme! Anne! Anne! Anne! Baba! Hatice'nin patroniçesi geldi ben bir bakayım. Hoş geldiniz Nebahat hanımcım sefalar verdiniz. Ben Şengül, Hatice'nin eltisiyim. Hatırladım hatırladım Hatice bir iki defa getirmişti yardıma. Başınız sağ olsun. - Sağ olun dostlar sağ olsun Suzan Hanım Akif'in ortağının eşi Ha tanıdım tanıdım siz de hoş geldiniz sefalar getirdiniz. İnanın üzüntümü ifade edecek söz bulamıyorum. Başınız sağ olsun Şengül hanım. Sağ olun dostlar sağ olsun biz de ailece şaşkınlık içindeyiz vallahi. Yeğenlerim aynı zamanda hem öksüz kaldı hem yetim galibanlar. Allah'tan sizi gibi dostlarımız var artık sizlerin de yardımıyla hep beraber sahip çıkacağız bu garibanlara. Ben ne yapıyorum amca? Anamı gömüyorum babamı gömüyorum. Ne yapıyorum ben ne yapıyorum? Suzan gülüm ne oldu öyle alel acele çağırdın beni? Bir şey mi oldu? Çok mu özledin? Hatice hanımın öldüğünü niye söylemedin bana? Kadının ardından kocası da vefat etmiş. Ya nasıl bir trajedidir bu ya Allahım çıldıracağım. Bir sakin ol! Ben de çok şaşırdım hayır anlayamıyorum ki ne oluyor üstümüzde bir lanet mi vardır nedir? bütün çalışanlarımız sapır sapır ölüyor ya! şimdi cenazeden geliyorum Nebahat'le gittik. O çocukların halini bir görseydin Akif içimiz parçalandı resmen. Bak bu felakete biz sebep olduk o çocuklara yardım etmemiz gerekiyor. Bir dur, biz hiç bir şeye sebep olmadık. Bizim bir suçumuz günahımız yok! Ne yapalım kader böyle yazılmış. Ayrıca da tamam yardım etmek istiyorsan ederiz Suzan Allah aşkına üç kuruş için beni kırdığına değer mi ya? Bir şey soracağım. Ben kötü bir adam mıyım? Bak sana yemin ederim bu hayattaki tek günahım sensin. Kaldıramıyorum Akif kaldıramıyorum! Bitti görüşmeyelim artık lütfen! Ne! Ne demek görüşmeyelim ne demek Allah'ını seversen ya? Yapma şunu şunu yapma! Kendi kendini bunalıma sokuyorsun. - Bitti diyorum bitti! Israr etme istemiyorum, hoşça kal. Ne öyle bitti? Sen öyle san. Ee cenazesi duası şusu busu bittiğine göre geldik esas mevzuya. Nihal abla ne olacak bu çocukların hali ha? Şengül sen niye bana sorup duruyorsun bu çocukların halini? Ben miyim bir tek akrabaları? Bak dayı orada oturuyor amca orada oturuyor. İyi de sen teyzesisin çocukların teyze demek anne yarısı demek zenginsin de. Almanya'da yaşayınca hemen öyle zengin mi olunuyor Şengül? Bizim de o kadar durumumuz yok. El kadar evde üç tane çocuk büyütüyorum ben sen biliyor musun? Emel'i alırım bir tek. O nasıl laf ya manavdan böyle elma seçer gibi. Ya bu çocuklar analarını babalarını kaybettiler, bir de birbirlerinden ayıracaksın Nihal abla? Doğru kardeşleri birbirinden ayırmak olmaz. Ben hepsini birden Adıyaman'a götürürüm. Ayol senin kendine hayrın yok. Dört tane çocuğu götürüp ne yapacaksın oralarda? Ya sormayayım diyorum da Şahin sen en son ne zaman çalıştın? Senin şundan vakit bulup da bir iş tuttuğun oldu mu ömründe? Al çocukları götür Adıyaman'a heder et orada. Otur oturduğun yerde sen! Ee Orhan bey sustun kaldın siz bu çocuklarla aynı mahallede oturuyor musunuz? Bana sorarsan sizin almanız münasip. Bu çocuklar anasını kaybetti babasını kaybetti. Yerinden yurdundan mı olsun şimdi garipler? - Orası öyle tabi. Nesi öyle Orhan? Hademe maaşınla zar zor geçiniyoruz iki göz odada yaşıyoruz. Çocuklar dana gibi oldu ne istekleri bitiyor ne birşey geçineceğiz diye yırtınıyoruz. Yok Nihal abla yok mümkünatı yok biz bakamayız çocuklara! Tamam Şengül Emel'i alacağım diyorum zaten. Götürürüm Almanya'ya orada bir yatılı okula koyarım hayatı da kurtulur vallahi. He bir de bakmayacaksın yani? Yatılı okul diyor ya! Şengül siz de bir şeyin ucundan tutmuyorsunuz ama herşeye de kulp buluyorsunuz. Aa kusura bakma Nihal abla ama sen o elin Almanya'larında sefa içinde yaşa bu çocuklara bir para göndereyim bunlara bir ev açayım diye düşünme hep kendini hep kendine maşallah ya! Kız Emel'i alacağım diyorum daha ne diyeyim konuşuyorsun şuursuz şuursuz! Ne diyorsunuz siz ya? Ben kardeşim kimseye vermem biz size yük falan olmayız merak etmeyin! Yok oğlum öyle değil tabi de sen nasıl istiyorsan öyle yapacağız artık. Tamam kızma Kadir kızım oğlum sen bakma kimsenin lafına ya burada biz varız. Ben kardeşlerime bakarım amca. Bizi düşünüp boşuna canınızı sıkmayın siz gerek yok! Yani değil mi insanın ağrına gider ya! Öyle başkalarının başına kalmış gibi. Bakarım diyorsa bakar koskoca adam. Ya bir sus Allah aşkına bir sus Şengül ya! Daha on dokuz yaşında çocuk! On dokuz reşit olmuş! Sen uçağın kaçta kalkıyor Turizm geç kalma da Senin uçağın kaçta kalkıyor teyze? Geç kalma. Daha üç saat var oğlum. Da kalkacağım ben şimdi. Bana ihtiyaç yoksa ben de Adıyaman'a döneyim o zaman. Orhan yani bir ara yeğenlerime ben bakarım diyeceğim diye çok korktum. Sen seversin öyle kahramanlıkları ben biliyorum çünkü. Şengül ben onların amcasıyım aslında öyle demem icab ederdi ama işte. Ama işte ne? Ama işte ne Orhan? Biz kendi iki çocuğumuza zor bakıyoruz Hatice'ninkiler de de eksik kalsın canım. Bir değil tam dört tane. Yememiş içmemiş doğurmuş kadın. Ya bir sus Allah aşkına bir sus Şengül. Ya abim öldü benim insaf be kadın azıcık İnsaf et ya! Orhan bak ben öyle yani insafsız duyarsız bir kadın da değilim yani. Tamam üzüntünü anlıyorum ama... Ya çocukların teyzesi olacak kadın bile ben yeğenlerime bakarım demedi ya demedi ya! Ne yapalım o da onun ayıbı işte! - Ayıbı falan değil Orhan! Kimse böyle bir yükü üzerine almak zorunda değil canım ya aa! Bir biz miyiz salak! Hem Kadir ben kardeşime bakarım dedi mi demedi mi? Dedi mi demedi mi? Evet evet. Tamam bir daha da kurcalama bu konu da burada kapanmıştır ha ay bak Ay bak yine asabım bozuldu, sonra biliyorsun neler oluyor bana. Hadi başlayın. Hiçbir şey yemediniz. Hadi Ömer. İçim almıyor abi. Teyzem de çorba yapmıştı, istiyor musun ısıtayım mı? İstemiyorum. Abi ben artık okula gitmeyeceğim. - Ne demek okula gitmeyeceğim? Nereden çıktı o? Abi benim de çalışmam lazım sen eve tek başına nasıl bakacaksın? Bunu mu dert ettin sen? Bakamam mı sanıyorsun? Yok estağfurullah abi biz sana yük olmayalım diye. siz bana yukarıda ise Zorlu Siz bana yük falan değilsiniz oğlum. Ne söz verdin sen babama? Doktor olacağım dedin değil mi? Tutacaksın o zaman sözünü. Sen de bitireceksin okulunu. Güzel güzel üniversitelerde okuyacaksınız siz. Bundan sonra sizin ananız da babanız da benim. anlaşıldı mı? Evet abi. Emel hadi ye ablacığım. - Abla annem sütlaç yapmıştı kaldı mı o? Bakayım ablacım. Varmış ablacım. Çok güzel olmuş. - Evet çok güzel olmuş ablacım. Bu nasıl çalışıyor ya? Asiye ben buna basıyorum basıyorum şey buhar vermiyor. Dur sen yakarsın bırak. Geç sen çaya bak. Abi annem saçımı böyle yapmıyordu. - Nasıl yapıyordu fıstığım? Örüyordu. - Tamam öreriz biz de o zaman. Abi ben yapayım istersen. Yok be kızım hangi bir şeye koşturacaksın sen. Ben hallederim. Senin gömleği de ütüleyeyim mi? Bak o çok iyi olur vallahi iş görüşmesine gideceğim. Ne işi abi? Yani öyle bir iş yok da bakacağım yani. Asma oğlum suratını bulacağız bir iş bulurum yani. Abi amcama mı söylesek onun bir tanıdıkları falan vardır - Yok yok onlardan istemeyeceğiz bir şey. Nasıl oldu bitanem şimdi? Oldu abi sağ ol. - Geç otur. Yusuf 33 da günaydın günaydın ne yapıyorsunuz Günaydın. - Günaydın. Ne yapıyorsunuz? - Kahvaltı edecektik geç otur. Yok yedim ben ama bir çayınızı içerim vallahi. Gel hadi gel. - Abi ütüleyecektim ya. Olduğu kadar ya, hadi. Annem gönderdi. Ama bu bize yetmez ki . Ay hakikaten annem de ne pinti kadın ya kaç kişiye bir tane gözleme göndermiş, gidip alıp geleyim mi? Yok yok gerek yok Emel yesin yeter. Ya bu öksürük de bir geçmedi bir türlü abi Emel'i hastaneye mi götürsek? Şu iş görüşmesini çıkarayım aradan hallederim onu da. Hadi kaçtım ben. Abi kahvaltı etseydin. - Simit alacağım. İyi. Al hayatım. Hah kruvasanlar da vardı onları da getiriver. bu Doruk Doruk Doruk! Doruk! Günaydın millet. - Günaydın. Günaydın canım çay koyayım mı sana? Anne ne çayı ya sabah sabah portakal suyu içerim. Oğlum sen niye çayı ezikledin ki şimdi? - Sevmiyorum baba ya ne yapayım? Bu ne biçim tost böyle saman gibi ya? Aman Doruk sen de her şeye bir mana buluyorsun oğlum sabah sabah! Onu bulamayanlar da var azcık kıymet bil rica edeceğim. Bilmez niye bilsin ki kıymet? Yediği önünde yemediği arkasında. Bu yaşına geldi hayatında bir gün çalışmadı. Yani. - Ne yanisi kızım sen sanki çok çalıştın da? Çalıştım tabi sokak hayvanları yararına satış yapmıştım dernek için. Hı çalıştın evet iyi de kazandın Allah bereket versin. Ondan sonra kazandığını yine götürdün oraya yatırdın. Ayrıca kredi kartımın ekstresi geldi çocuğum bak yine hala benim kartımdan her ay iki yüz lira senin o sokak hayvanları için kesiliyor artık yeter doyuramadık Senin sokak hayvanlarını doyuramadık evladım! Cimrilikte level atladın baba. İki yüz liraya baya üzülüyorsun sen ya. Üzülürüm oğlum ben, değil iki yüz liraya yirmi liraya da üzülürüm yeri geldiğinde. Çünkü ben o paranın nasıl kazanıldığını biliyorum. Tırnaklarımla geldim ben buraya kadar. Sor annene sor hayatım biz evlendiğimiz neyimiz vardı bizim? İki sandalyeniz bir masanız bir de divanınız vardı hatta divan dediğim de geniş koltuk oluyor herhalde değil mi? Baba kaç defa anlattın ya. Yok Akif yok bunlar paranın kıymetini bilmiyorlar. Bilecekler canım bilecekler çünkü bugün benimle şantiyeye geliyorsun. Saçmalama Akif ne yapacaksın çimento mu taşıtacaksın oğluma inşaatta? Evet baba ya yani ben aldım dersimi çalışarak kazanılan her kuruş çok değerli. Bence gelmeme gerek yok gülme kız sen de. Hayır efendim gayet gelmene gerek var inşaata gelinecek o çimento taşınacak iki yüz lira kazanılacak bakalım o kadar kolay harcayabiliyor musun o parayı? Baba ciddi misin sen ya? - Gayet ciddiyim oğlum. O yüzden o beğenmediğin tostunu ye çünkü o enerji sana lazım olacak şantiyede. Hadi afiyet olsun. Görüyorum anana kaş göz yapma. Kolay gelsin Hıdır abi. - Eyvallah Kadir'cim. Oğlum bir daha safsaklamayın işi tamam mı? Kadir! Kadir'im. Kardeşim nasıl oldun? Nasıl olayım oğlum işte gördüğün gibiyim. - Nereye gidiyorsun? İş bakacağım. Halil ustaya mı gidiyorsun? Lan oğlum sen oradan kavgalı ayrıldın bak yine tatava yapacak he. Yapsın oğlum yapsın ne yapayım çalışmam lazım. Eyvallah. Usta kolay gelsin. Sağ ol Kadir cenazeye gelemedim kusura bakma başın sağ olsun. Sağ olasın. Usta hani elemana falan ihtiyacın varsa iş bakıyorum diyecektim. Bizim çalışan her adama kapımız açık. Ama sen burnundan kıl aldırmıyorsun ki Kadir. Usta biliyorum ben son sefer iyi ayrılmadım buradan. Hani giderken küfür falan da ettim sana hoş olmadı yani. Ama sen de vurdun bana. Usta ne yapıyorsun sen ya? - Sana usul öğretiyorum. Çıraklık yapacaksan eğer her şeye diklenmeyeceksin koçum! Yok bazı Bazı şeylere boyun bükmeyi de bileceksin. yapma dedim sana araba yaptığım gibi Usta yapma dedim sana. Aha bu arabaya yaptığım gibi seni de vura vura düzelteceğim ulan. Yeter! Bak büyüğümsün sana el kaldırmıyorum ama haddini bileceksin. Kimse bana el kaldıramaz. İşini falan da istemiyorum senin olsun. Ne bakıyorsun oğlum baksana işine! Evet bu güzel oldu. Dur bakayım bunu nasıl yapıyorduk biz. Bahçemde kahve keyfisi. Niye olmuyor bu ya yüklemiyor. - Ne yapıyorsun kız Şengül? Fırınını getirdim. He koy koy ya Nevin sen anlardın bu işlerden bu yüklemiyor ya neden acaba? Bu kadar derdin içinde bununla mı uğraşıyorsun? Ne derdi ya çocuklar sağlıklı kocam başımda geldiler sana yine galiba. Eltin öldü kaynın öldü dört tane çocuk yetim kaldı uğraştığın şeye bak hiç mi umursamıyorsun? Elalemin derdi seni mi gerdi? Koskoca çocuklar ne yapacağım koynuma mı sokacağım! Ben o Kadir'in yaşındayken iki çocuk anasıydım ya. tamam getirdin fırınımı hadi git git git sinirlerimi tepeme çıkartma benim. Ne halin varsa gör. - Hadi mümkünse görüşmeyelim. Bir kahve keyfisi yaptırmadılar insana ya! Deli! Buraya beni alırlar mı acaba ya? Merhaba nasıl yardımcı olabiliriz? - Merhaba ben kapıdaki iş ilanı için gelmiştim de. İş deneyiminiz var mı acaba? - Yok yani daha önce mağazada çalışmadım. Ama oto tamirciliği yaptım, işte boyadan falan anlarım çok çalışırım yani çabuk öğrenirim. Eğitim durumunuz nedir? Liseden terkim. Bizim firmamız prezentabl eleman seçer. - Ne seçer? Anladığım kadarıyla bir referansınız da yok. Ya ben ne dediğinizi anlasam size yardım edeceğim de ben tam onu şey yapamadım. Neyse evet izninizle işe dönmem lazım. Biraz dibini tutturdum ama, ilk defa pilav yaptım da. - Olsun bir tanem eline sağlık. Hoş geldin İsmet abi. - Hoş bulduk Asiye. Gel abi gel. Biraz geç oldu kusura bakmayın rahatsızlık vermedim inşallah. Estağfurullah abi olur mu öyle şey? - Gel abi yemek ye. Yok yok yeni yedim ben tokum afiyet olsun size. - E bir çay dökeyim İsmet abi. Yok Asiye yok ben bir emanet teslim etmeye gelmiştim, Kadir. Bu ne abi? - İnşaatta arkadaşlarla topladık aramızda. Yok abi ne gerek var. - Olmaz öyle şey adet böyle ihtiyacın olsun olmasın al. Asiye al abicim sakla sen bunu Sağol İsmet abi bununla annemle babamın mezarını yaptırırız. Başka bir şeye ihtiyacınız var mı? Hadi abicim otur sen de yemeğini ye. Ben de bir Mazlum'ur yanına gidip geleceğim hemen tamam. Tamamdır abi. İsmet abi ben çocukların yanında söylemek istemedim sana ama benim çok acil işe ihtiyacım var. Tamam ben bakayım ayarlarım bir şeyler Kadir. - Sağ ol abi ya. Ne demek sen hiç merak etme ayarlarım ben - Hakkın ödenmez abi. Yok yok. - İyi akşamlar. İyi akşamlar İhsan amca. - Cenazeye gelemedim kusura bakmayın başınız sağ olsun. Sağ olasın İhsan amca. - Ya Kadir benim bir maruzatım vardı ama... Ben artık gideyim Kadir - Görüşürüz abi. İyi akşamlar iyi akşamlar abicim. İyi akşamlar başınız sağ olsun. - Sağ ol. Kadir haberiniz var mı yok mu bilmiyorum ama babanız son zamanlarda kirayı aksatmaya başlamıştı. Son üç kirayı da hiç vermedi. - Benim babam yapmaz öyle şey. oğlum yapma zor eşi Oğlum yalan mı söyleyeceğiz sana şimdi. İnanmıyorsan bankanın defterini göstereyim. Üç aydır kira yatmıyor. - Anlıyorum seni İhsan amca da şimdi doğru bir zaman değil En iyisi sen git ben en yakın zamanda işe girer öderim borcumuzu. Vallahi ben o kadar bekleyemem ben bir emekli maaşım bir de buranın geliri ile geçiniyorum. Siz en iyisi bir an önce evimi boşaltın. - Ya sen ne biçim bir adamsın ya! Anamı babamı daha taze gömdük gelmişsin kira diyorsun bana! Kadir oğlum ne oluyor ya ne bağırıyorsun? Ne olduğunu söyleyeyim ben amca sana İhsan amca bizi üç aylık kira borcumuz için sokağa atıyor olan şey bu! Öderler İhsan kaçmıyorlar ya. Bu acelen ne hem ya? Anasının babasının toprağı kurmadan utanmıyor musun kapılarına dayanmaya? Onlar bana borç takmaya utanmıyor ben alacağımı isteyince utanacağım öyle mi ? Tamam anaları babaları öldü Allah rahmet eylesin. Ama bak hayat devam ediyor. Ben şu kiramı alamazsam nasıl geçineceğim Orhan? Hadi söyle bakayım" Tövbe tövbe şu ettiği lafa bak ya! Sen hakikaten vicdansızmışsın İhsan. Ya bırak amca ya! Sen de bekle! Bana öyle gözünü devire devire ne bakıyorsun ya? Madem çok gücüne gitti o zaman ver abinin borcunu! Veririz kaçmıyoruz ya. bunu ne kadar buradan toplamış burada Abi ne oluyor? - Bekle Ömer. Al bunu! Ne kadar var burada? - Bilmiyorum babamın arkadaşları toplamış! Burada bin iki yüz var bu sadece bir kirayı karşılar. Kalan kiralar ne olacak? Bak hala kalan diyor ya... bekle sen de bu Alo alo tamam mı karşılar borcumuzu Bekle sen. Al bunu! Al bunu tamam mı karşılar mı borcumuzu? Oğlum ne yapıyorsun sen ya dalga mı geçiyorsun benle? Bu kıçı kırık televizyon kaç para eder satsan! Al ulan al bütün evi al yeter mi! Yarın da boşaltırız evini tepe tepe kullanırsın! Abi nereye gideriz? Kızım ne demek nereye gideriz? Bize geleceksiniz tabii nereye gideceksiniz? Sen de al evini başına çal İhsan! ya ben de bunu Eh amma tafra yaptınız be tapulu malım kardeşim size mi soracağım ya! Ben mecbur muyum sizinle uğraşmaya! İhsan yürü git defol benim asabımı bozma yürü! - Amca boşver. Boşaltın evimi yarın burada hiç birinizi görmeyeceğim! - Yürü! Amca dur ne olur boş ver ya değmez! - Boşaltın evimi! Hadi gir içeri hadi hadi. Şu televizyonu da alın televizyonu alsana. [Müzik] Hani benim sevincim nerede Bilyelerim topacım Kiraz ağacında yırtılan gömleğim Çaldılar çocukluğumu habersiz Penceresiz kaldım anne penceresiz kaldım anne Uçurtmam tel örgülere takıldı hani benim gençliğim anne Penceresiz kaldım anne penceresiz kaldım anne Uçurtmam tellere takıldı hani benim gençliğim anne Ne varsa buğusu genzi yakan ekmek gibi aşk gibi Ah ne varsa güzellikten yana bölüştüm büyümüştüm Bu ne yaman çelişki anne bu ne yaman çelişki anne kurtlar sofrasına düştüm hani benim gençliğim anne Bu ne yaman çelişki anne bu ne yaman çelişki anne Kurtlar sofrasına düştüm hani benim gençliğim nerede Abla bizim artık evimiz hiç olmayacak mı? - Olur mu öyle şey evladım bizim evimiz var ya. Bizim evimiz sizin eviniz artık. Hadi gidelim. (Müzik) Bugün dünden iyi yarın belki gökyüzü sızacakmış küçük penceremden öyle yine de ışık aramakla geçecek hayat ne de olsa yeşiller de var arayıp bulana dünya sanki sırtımda sanki herkes karşımda yoruldum bu yaşımda Anne ne olur konuş benimle en azından rüyamda vesile tutunmama öyle yine de ışık aramakla geçecek hayat ne de olsa yeşiller de var arayıp bulana. Ah kadersiz Şengül ah anan seni hizmetçi olasın diye mi doğurdu... Hepsi başıma kaldı nasıl bakacağım ben bunlara! Ay Allah'ım nasıl bakacağım ben bunlara... Geç yavrum geç, geç amcam geç. Geç yavrum elinizdekileri bırakın bulduğunuz yere sonra hallederiz hadi. Geç, geç amcam. Hadi sofraya geçin, Şengül çay döksene çocuklara. Emredersin. Hadi yavrum hadi hadi hadi, geçin oturun. Geç gülüm. Hadi oturun, oturun sofraya oturun. Şengül! Şengül ne oluyor ne oluyor gene yıktın ortalığı! Ha bir de soruyorsun! Git beş tane ekmek al yetmez buradakiler. Sen o hademe maaşınla bu kadar insana nasıl bakacaksın çok merak ediyorum. Bağırma bağırma duyacaklar ayıp! Bana ayıp değil Şengül'e ayıp değil! Ben nasıl bakacağım bu kadar çocuğa! He senin rahatın kaçmasın diye ben yeğenlerimi sokağa mı atacağım? Bana bak ben amcasıyım onları, sahip çıkacağım tabii! Teyzesi var dayısı var onlar sahip çıksın. Bir enayi biz miyiz he! Vallahi bir kaç gün sabrederim ondan sonra dayılarına gitsinler. Allah benim belamı versin ya! Abi. Eğecektim kızım başımı diklenmeyecektim İhsan amcaya! Çıkmayacaktık evimizden. Abi üzülme amcamda kalmayız başka yere gideriz. - Nereye? Bu çocuklar niye evsiz kaldı Şengül he bizim yüzümüzden! Ne alakası var! Biz mi öldürdük anasını babasını takdiri ilahi! Lan abim niye ödeyemedi kirasını! Bana borç verdi de ondan. Senin kredi kartı borcunu ödeyeceğiz diye imanımız gevredi be! Bana bak Şengül o çocuklara boyun büktürmeyeceksin duydun mu! Bak fena olur he! Yeni gelin gibi süzüldünüz siz de yani. Hadi bir lokma bir şey yiyin kaldıracağım masayı. Hadi kuzum hadi Emel'im. Hadi gel fıstığım. Hadi, hadi gülüm. Başla bakalım. Ben her şeyi halledeceğim üzülmeyin tamam mı? Hadi doyurun karnınızı. Hadi abicim. Asiye yavrum ben bugün sizin evin önünden geçiyordum. O İhsan mendeburu kiralık ilan yazısını asmış cama kızım. Hayırlısı olsun Sebahat teyze ne diyeyim. Nasıl bir kader bu ya töbe ya Rabbim tövbe! Hem ananı babanı kaybet üstüne bir de evinden ol. Vallahi daha çocuklar çıkar çıkmaz eşyaları okutmuş lanet herif! Kız bari çamaşır makinesini bırakmasaydınız anan daha onun taksilerini ödüyordu. İyi bari Şengül siz sahip çıkmışsınız çocuklara Allah razı olsun sizden vallahi büyük sevap işliyorsunuz. İçim rahat etmezdi ki Sabahat'cim beni bilirsin cömertlikte akarsu merhamette güneş gibiyimdir. Çok güzel bir Face sözü değil mi? - Mevlana'nın sözü o. Canım kiminse kimin beni tasvir etmiş işte. Oo saat çok geç olmuş ben kalkıyorum işe gideceğim daha. Komşu dur dur Hilmiye sen gündeliğe gidiyordun değil mi? - Evet niye sordun? Ya bizim kızı da götürsene yardım eder sana üç beş kuruş da sıkıştırırsın kızın eline? Şey bilmiyorum ki nasıl olur gelir misin Asiye? - Gelir gelir niye gelmesin, harçlığını çıkarır kız. Yenge benim okulum var ama. - Bir kere dene sonra bakarsın. Hadi hadi dikkatli gidin ha. Hadi hadi işiniz rast gitsin çok yorma kızı ha daha yeni başladı öyle düşün tamam mı? Bak kıza da iş bulduk gördün mü! Şengül az daha yemek koysana. Kaldıysa koyayım ordu gibiyiz nasıl yettireceğimi şaşırıyorum. Ablacığım ben tokum sen yer misin? Ee madem herkesler burada biraz hesap kitap konuşalım değil mi? Şengül hayırdır ne hesabı? - Sen sus ben konuşuyorum. Yani şimdi yanlış anlaşılma olmasın ama biliyorsunuz burada birlikte yiyoruz içiyoruz çok güzel ama elektriği var suyu var Kadir'cim senin de bir katkıda bulunman gerekiyor. Ne yaptın canım bir iş bulabildin mi gülüm? Bulamadım yenge. Asiye'cim o zaman abin iş bulana kadar sen mesaini haftada 2'ye çıkarıyorsun tamam canım. Ne mesaisiymiş bu? - Ya abi ben... Sen niye ağzında eveleyip geveliyorsun? Gündeliğe gidiyor Asiye, Hilmiye'den de ben rica ettim. Yazıklar olsun utan ya utan sen çocuğu gündeliğe mi gönderiyorsun? Sen ne azarlıyorsun beni? Çalışmanın nesi ayıp? Amca yengem haklı bizim de eve katkıda bulunmamız lazım. Asiye şş! Anne o kadar zor durumdaysak hani ben de bir iş bulurum - Yok kuzum senin okulun var. E Asiye'nin de okulu var yenge gideceğim en üstünde Kadir sen bir iş bulsaydın kardeşin de okula giderdi. Elim elim üstünde oturuyorsun böyle. Nasıl dönüyor bu ev nasıl kaynıyor o tencere haberin var mı hiç bunları biliyor musun? Ben de çalışırım yenge bir daha kardeşim yollama. Ya bir susun artık ya Allah Allah oğlum sizden para isteyen mi var? Sana da yazıklar olsun ya ayıp ya ayıp! Ya nesi ayıp kaç kişiyiz şurada nasıl kaynayacak bu tencere Orhan Bey! Ben bulurum yolunu! - *** bulursun! Pis pis konuşturuyorsun beni çocukların yanında utan be utan! lafa gelince gırla işe gelince fıs! Şengül bak şimdi bak benim canımı sıkma beni delirtme kadın ya az insan ol ya az merhametli ol ya! Sen ne biçim kadınsın bir sus artık ya! - Sen bana sus diyemezsin! Ne oluyor ya! - Diyemezsin sen bana sus! Allah manyak mısın sen! - Sabahtan beri canım çıktı benim! Ne biçim konuşuyorsun benim anam ağlıyor canım çıkmış bütün gün! Sen ne yapıyorsun ya manyaklaştın iyice he! - Baba ne yapıyorsunuz ya delirdin mi! Delirdim delirtti beni! - Anne tamam gel. Bundan sonra senin Şengül diye bir karın yok çocuklarımı da alıp gidiyorum yeğenlerinle mutluluklar dilerim sana. Kuzen. - Nereye gidersen git be! Tamam amca lütfen. - Lanet olsun sana! Amca lütfen amca. - Bir de üstümü yürüyor ya vuracak bana! Amca tamam sakin ol. Kafana tüküreyim senin! - Anne dur! Kafana tüküreyim Şengül bu herif için ömrünü tükettin ya! Anne bir dur bir sakinleş saçmalıyorsun şu an! Ben sana yapacağımı bilirim Orhan efendi. Ben sana yapacağımı bilirim. Hazırlanın çocuklar İsmet dayınıza gidiyoruz. Ne işim var dayımın pis evinde benim? Gelmem ben. Bak zaten cinlerim tepemde bir de sana bağırmayayım ha! Git hazırlan! Bana bak kadın sen nereye gitmek istiyorsan git ama çocuklarımı hiç bir yere götüremezsin duydun mu! Öyle bir götürürüm ki öyle bir yüzlerini göremezsin ki boşayacağım seni! Sen beni elalemin çocukları için üzdün ya sürüm sürüm süründüreceğim seni! Ulan o elalemin çocukları dediğin benim kardeşimin çocukları. bak bak Şengül beni delirtme boşanacakmış! Boşanırsan boşan lan! Boşanmazsan vallahi bak çok küserim! - Sürüm sürüm süründüreceğim seni! Senin için harcadığım ömrümün her yılı için maddi manevi tazminat davaları açacağım yüz bin lira isteyeceğim! Yüz az yüz, beş yüz iste! - O fazla olur. Siz de elinize kına yakın çocuğum el birliğiyle yıktınız yuvamı. Sen dur yenge biz gideriz Hadi Ömer. Kadir oğlum saçmalama ya çocuk halinizle nereye gideceksiniz? He yengen gitsin diyorsun yani Orhan iyi bunu da yazıyorum bir kenara fitil fitil getireceğim senin burnundan! Kadın yeter artık bak bana cinnet getirtme! - Esas sen bana bağırma zaten sinirlerim tepemde! Kuzen. Hadi abicim hadi. Kadir oğlum! Ya Kadir ya bir durun nereye gidiyorsunuz ya gece gece. Yavrum biz yengenle böyle arada atışırız üstünüze alınmayın siz. Kadir! Kadir! Kadir oğlum! Kadir! - Abi nereye gideceğiz ki biz? Ya bu in cin top oynuyor Kadir'im nereye gidiyorsunuz oğlum saçmalamayın ya nereye gidiyorsunuz! Nereye gideceğiz abi? Abi bir şey söylesene. Amca. Biz şu kümeste kalabilir miyiz? Ne? Oğlum saçmalamayın ne diyorsun sen olur mu öyle şey? Amca. Bak bizim gidecek başka hiç bir yerimiz yok lütfen. Biz burada mı yatacağız? Evet. - Ama burası çok pis çok da karanlık. Bir güzel temizleriz ablacığım burayı. Daha iyi bir lamba takarız. Bir döşek atarız mis gibi olur. Değil mi abi? Tabii abicim. Hatta bak duvarlara resim de çizeriz ağaçlar çiçekler falan. Gökyüzü de çizelim mi? Burada hiç pencere yok. Pencere. Tabi abim yaparız. Değil mi abi çok güzel olur. - Olur ne isterseniz yaparız. Edibe benimle yatabilir mi? Edibe kim? - Tavuğu diyor abi. Olur. Yatsın. bugün dünden iyi yarın belki gökyüzü sızacakmış küçük penceremden. öyle yine de ışık aramakla geçecek hayat ne de olsa yeşiller de var arayıp bulana dünya sanki sırtımda sanki herkes karşımda yoruldum bu yaşımda anne ne olur konuş benimle en azından rüyamda vesile tutunmama bugün dünden iyi yarın belki gökyüzü sızacakmış küçük penceremden öyle yine de ışık aramakla geçecek hayat ne de olsa yeşiller de var arayıp bulana dünya sanki sırtımda sanki herkes karşımda yoruldum bu yaşımda baba ne olur konuş benimle ihtiyacım var sana gücüm sensin