Transcript for:
Yasaklar ve Toplumsal Etkileri Üzerine Düşünceler

Acaba yarın ne yasaklanacak? Şu an bu noktadayım. TikTok olabilir, Discord olabilir. Yani bunların adı geçiyor. Adaylarımız bunlar.

Bence yasaklar bu kadar artmışken yasaklar konusunda bize destek olacak yeni meslekler çıkmalı. Yasak uzmanları günlük hava durumu gibi yasak tahminleri yapabilir mesela. Yarın ne yasaklanacak?

Ondan sonraki gün ne yasaklanabilir? Bunları önden bilmek güzel olurdu. Çünkü yasaklar artık standartlaşmaya başladı sanki. Eskiden olsa ya bu da mı yasaklandı, bu niye yasaklandı falan diye çıldırırdım.

Şimdi normal geliyor. Bayağı alıştım ya, hissizleşmeye başladım artık. Normal geliyor yani.

Yasaklanır, kapanır, yarın öbür gün açarlar nasıl olsa. Yani ilk defa bir şey yasaklanmıyor. Alışkınız senelerdir. Bu aralar bayağı yasak çıktığı için yasaklar hakkında bayağı bir konuşma dinlemişsinizdir.

Siz de konuşmuşsunuzdur. Yani bu yasaklar hakkında bırakın konuşmayı, düşünmek bile yoruyor beni. Biliyorum hepiniz bıktınız ama yasaklar üzerine konuşalım mı?

Yasakların ne kadar çağ dışı olduğunu anlatan birkaç cümle, nasıl bir saçmalıkla boğuştuğumuzu anlatan birkaç cümle, bu yasaklarla insanlarımızın maddi manevi neler kaybettiğini anlatan birkaç cümle, işte bu kadar. Alın size konuşma. İşte bundan sıkıldım. Kendi kendimize konuşup birbirimize adalet dağıtıyoruz.

Akıl dağıtıyoruz ama doğru adreslere ulaşmıyor ki. Boka bulandığını bilen insanlar arasında gidip geliyor. Aa boka bulandık, evet boka bulandık, çok güzel, evet haklısın, helal olsun, sen de görmüşsün, evet boka bulandık.

Doğru adrese ulaşma imkanı yok. Sesini duyurabilirsin, seni duyarlar, dinlerler, okurlar ama anlamazlar ve asla anlamayacaklar da. Ama bu tür yasaklara karşı, saçmalıklara karşı hissizleşmeye, alışmaya başladım dedim ya. İşte o zaman kafama dank etti.

Ses zaten doğru adrese ulaşıyor. Ortada bir yanlış varsa bunu bıkmadan, usanmadan söyleyeceksin. Söylemeye devam edeceksin.

Kendi kendimize bile olsa, ortada bir yanlış varsa bunu söylemeye devam etmeliyiz. Çünkü aksi halde alışıyoruz. Hissizleşmeye başlıyoruz.

Yasaklar normal olmaya başlıyor. Ay yasaklandım mı? Okey, normal. Böyle demeye başlıyoruz.

Her sene böyle daha fazla insan yasaklara alışmaya başlarsa, bir gün bu yasakların yanlış olduğunu söyleyecek insan kalmayacak. Tamamen normalleşecek. İşte bu yüzden konuşun.

Yanlışa yanlış demekten vazgeçmeyin. Hiçbir boka yaramıyor gibi gözükse de, bıksanız da, bir şeylerin değişeceğine inanmasanız da, ortada bir yanlış varsa yanlış olduğunu söyleyin. Çünkü hala yanlışa yanlış deme özgürlüğünüz var. Varken kullanın, hiç kullanamayacağınız günler de gelir.

Bir de yasak ayrımcıları var ki onlara da bir şeyler söylemek isterim. Kullanmadığı, sevmediği, umursamadığı bir şey yasaklanınca oh ne güzel. Yasaklansın abi bana ne o iyi oldu falan diye konuşuyorlar. Bak sevmeyebilirsin bu hakkındır. Yasağı haklı bulduğun için eleştirmeyebilirsin de bu da hakkındır.

Ama kardeşim yasaktan etkilenenlere nefret kusmak nedir ya? Bazıları var kurban kesip göbek atacak neredeyse. Senin gibi düşünmeyen insanlar ne kadar özgürse sen de o kadar özgürsün.

Kontrolün senin elinde olmadığı bir ortamda özgürlüğün de senin elinde değil. Topluma verilen özgürlüğü paylaşıyorsun sen diğer insanlarla birlikte. Güçle, parayla elde edilen özgürlükten bahsetmiyorum.

Düz, standart paket. Düz insana, düz halka verilen özgürlük. Bundan bahsediyorum.

Senin gibi olmayanlara sürekli yasaklar geliyorsa ve bu normalleşiyorsa seni etkileyecek yasaklar da gelecek merak etme. Sırayla her şey bir anda yasaklanamaz. Ama yasaklar yanlış olmaktan çıkarsa bir gün her şeye sıra gelir. Yol açıksa Her şeyi yasaklaya yasaklaya gidersin. Ve zaten sen direkt fark edemesen de bu yasakların faturası sana da geliyor.

Ben zaten kullanmıyorum desen de topluma olan etkilerinden dolayı sana da dokunuyor bu iş. Senin hayat kaliten de düşüyor. Ekosistem gibi düşün, ilk bakışta fark edemesen de her canlının bir görevi, bir işlevi var, bir faydası var.

Bir tanesini ortadan kaldır, problem çıkar. Bir sürü problem çıkar. Bir toplum içinde yaşamak da bunun gibi. Yasaklarla dünyaya kapanıyorsun, yeniliklere kapanıyorsun. Ekonomik olarak etkileniyorsun, bir sürü insanın mevcut işini çökertiyorsun.

Hatta kendini yetiştiren, gelecekte büyük işler kurma potansiyeli olan gençleri de. Toplumdaki bölünmeler, düşmanlıklar, nefret de artıyor. Her türlü hepimize yazıyor bu iş.

Ben kullanmıyorum, ben sevmiyorum falan yok. Bunu unut. Bir de yasaklanma sebeplerine hak verenler var.

Kötü bir özellik bulup bunda şöyle şeyler oluyormuş, bu böyleymiş, bu şöyleymiş falan diye yasağa hak veriyorlar. Ulan her şeyin kötü bir yanı var. Bu dünyada her şey istismar ediliyor ve edilecek de.

Her şeyde bir kötülük var. Ama her şeyi yasaklayabilir miyiz? Çözüm bu mudur?

Din de istismar ediliyor. Vatan sevgisi de. Siyaset de istismar ediliyor. Bunları da yasaklayabilecek miyiz? İstismar edilmeyen bir şey var mı ya dünyada?

Varsa yazın. Roblox'a falan gelene kadar senelerce kötüye kullanılan, sömürülen o kadar çok şey var ki dünyada. Her şeyi yasaklayalım o zaman.

O yüzden tek tek yasakların saçmalığına odaklanmaktansa genel olarak yasaklamanın saçmalığına odaklanalım. Bakın çok basit. İnsanın içinde olduğu her şey istismar edilmeye müsaittir. Neden?

Çünkü iyi yetişmemiş bir insan bu dünya için bir mikrop. bir pisliktir ve her şeyi de istismar etmeyi bilir bir şekilde yolunu bulur yapar böyle insanlar bunun çözümü komple her şeyi yasaklamak mıdır hayır bunun çözümü eğitimdir ahlak sahibi anlayışlı empati kurabilen dürüst saygılı sorumluluk sahibi insanlar lazım adil insanlar lazım böyle insanları yetiştirmemiz hatta üretmemiz lazım seri üretim lazım Böyle insanlar çoğunlukla olmazsa bokun içinden çıkamayız. İnsanı düzeltmedikçe her şey istismar edilir, her şey yasaklanır ve normalleşir de.

Toplumu da bir bina gibi düşün. Çürük malzemelerle inşa edilmiş bir bina sürekli problem çıkarmaz mı? En ufak bir sarsıntıda yıkılmaz mı?

Çok mu zor ya bunları düşünmek? İyi insan olmak yasaklanmış resmen. Asıl erişim engeli iyi insan olmaya getirilmiş. Öyle bir sistem var ki... İyi insan üretemiyor artık.

Çok az sayıda üretebiliyor. Çürüyoruz ya çürüdükçe çürüyoruz. Ya en basitinden insanlar yere çöp atmaması gerektiğini bile bilmiyor ya.

Sokağa çöp atıyor hadi onu geçtim denize çöp atıyor ormana çöp atıyor. Bu kadar basit bir şey bile öğretemiyoruz. İnsan yetişmiyor ya ülkede.

Ne çevreye ne insana saygı var. O kadar düşük insan kalitesi. Birkaç sene önce her gün sikiliyoruz diye bir video çekmiştim.

Yani konu dönüp dolaşıp yine oraya geliyor. Aynı şeyleri de tekrar tekrar konuşmak istemiyorum. Ama sorunlarımızın özü bu. İnsan.

Bunu idrak edemeyenler de maalesef bu saçma yasakların, onların gözünde basit, önemsiz yasakların, topluma ve kendilerine ne derece zarar vereceğini, ne derece zarar verdiğini anlayamıyorlar. Ve anlayamayacaklar da. Bu yüzden siz bunun farkındaysanız, hiçbir işe yaramayacağını düşünseniz bile yanlışa yanlış demekten vazgeçmeyin. Yoksa alışırsınız. Sesinizi kısarsanız, sizden sonra geleceklerin hiç sesi olmaz.

Ve dünya çok adil gelmese de, iyi bir insan olmaktan da vazgeçmeyin. Sizden sonra da iyi insanlar yetişecekse de, onları siz yetiştireceksiniz.