Merhaba sevgili dostum. Etrafındaki insanların sana hak ettiği saygıyı duymadığını, göstermediğini düşünüyorsan bu video tam sana göre. Çünkü birçok insan aslında gerçekten saygıyı hak ediyorlar ama yaptıkları bazı yanlış davranışlar sebebiyle o saygıyı etrafındaki insanlardan göremiyorlar ve çok üzülüyorlar.
Hazırsan sana bu davranışlardan bahsetmek istiyorum. İlk olarak şunu söylemek istiyorum. Hayatınla ilgili aşırı detaylar vermek.
Mesela bir ilişki içerisindesin anlatmaman gereken bazı mahrem detaylar olabilir. Bazen yaşadığın zorlu olaylarda yine çok yakın olduğun insanlar haricinde konuşmaman gereken şeyler olabilir. Hayatınla ilgili her detayı olur olmadık her yerde her insana anlatıyorsan bu diğer insanlar tarafından senin bir ilgi beklentisi içinde olduğun şeklinde yorumlanabiliyor.
Elbette hayatımızın her detayını anlatacağımız yakın dostlarımız, ilişkide olduğumuz insanlar olacak. Ama herkese anlatırsak bu diğer insanlar tarafından hafife alınmamıza sebep olabilir. Bir diğer mevzu aslında buna konmuşu sosyal medyada aşırı paylaşım yapmak.
Yediğini, içtiğini devamlı paylaşmak, tatile gittiğinde her detayı paylaşmak, içtiğin kahvenin günde üç kere bunu paylaşmak. Yani bu kadar çok paylaşım yapmak da etrafındaki insanlar tarafından şöyle yorumlanabilir. Beni gör çabası. Aslında kendini değersiz hissediyorsun.
ve diğer insanların seni görmesi için böyle davranışlarda bulunuyorsun. Bu da yine etrafa ben kendime saygı duymuyorum, değersiz hissediyorum, bunu sizden talep ediyorum algısı. Ama saygıda şöyle bir durum var, sen ne kadar saygıyı talep edersen direkt ya da dolaylı yollardan etrafındaki insanlar bunu sana o kadar az veriyor.
Yine sosyal medyayla bağlantılı olan bir mevzu da şu, günümüzde fotoğrafımızı paylaşırken filtre kuy kullanmak çok yaygınlaştı. Bunda hiçbir sıkıntı görmüyorum ama bazen böyle komik olacak derecede aşırı filtre kullanımı da yine bir noktada etrafımızdaki insanlardan daha az saygı görmemize neden olabilir. Saygının ana bir prensibi var. Sen kendine ne kadar saygı gösterirsen, saygın birisi olduğunu düşünürsen etrafındaki insanlar da bunu senden öğreniyorlar. Ama sen mesela kendi halimi beğenmiyorum aslında ben buna muhtacım mesajı veriyorsun filtre kullanarak aşırı.
filtre kullanımıyla. Bu da diğer insanlara aslında şu mesajı veriyor. Demek ki Beyhan değer görmeyi hak etmeyecek bir insan.
Aslında o insanlar bize düşman olmasa bile bizi küçük görmeseler bile küçük görmeye başlayabilirler. Bir diğer mevzuda yaşadığımız olaylara, olumsuz olaylara karşı aşırı duygusal reaksiyonlar vermek. Elbette olumsuz olaylar yaşadığımız zaman duygusal reaksiyonlar verebiliriz.
Bu gayet doğal bir şey ama bunu aşırı ve her olayda yapıyorsak Bu yine saygı görmemizi engelleyen davranışlardan bir tanesi. Bunun en sık karşılaşılan örneği her olayı öfke nöbetine, krizine çeviren insan. Trafikte gerginlik yaşıyorsun, birden coşuyorsun.
Markette sıra konusunda birisiyle tartışıyorsun, hemen coşuyorsun. Bu kadar çok öfke şovu içindeysen bu yine aslında gizli bir özgüvensizliğin işareti olabiliyor. Bundan da kaçınmak gerekiyor.
Yani elbette bunu yaşayabileceğin anlar olabilir ama her olayda böyle olmamak çok önemli diye düşünüyorum. Şimdi yakın arkadaşlarınla beraberken, özel bir ortamda, yıllardır tanıdığın insanlarla beraberken küfürlü konuşmak bence eğlenceli olabiliyor. Yani dışarı bunu yansıtmadığım müddetçe yani ben de arada böyle küfürlü konuşurum yakın arkadaşlarımın yanında. Ama aile ortamında asla dikkat ederim yani.
Argo kullanmak bazen arada lan vesaire gibi şeyler söylüyorum ama onun haricinde dikkat etmeye çalışırım özellikle topluluk ortamlarında ama her yerde böyle küfürlü konuşuyorsan argo konuşuyorsan seni tanımayan insanların yanında bile böyle ilk defa karşılaştığın insanların yanında bile böyle konuşuyorsan bu diğer insanların senin kaba birisi olduğunu düşünmesine sebep olacaktır ve insanlar kaba insanlara saygı duymuyorlar onlardan uzaklaşma eğiliminde oluyor. Dediğim gibi küfürü tamamıyla sakıncalı bulmuyorum ama çok özel ve küçük bir grupta ancak mümkün bu. Ama onun haricinde çok argo konuşuyorsan, çok küfürlü konuşuyorsan buna dikkat et. Bu seni daha güçlü göstermiyor.
Böyle bir çabaları var bu arada çok küfür eden insanların. Sanki küfür ettiği zaman daha güçlü, daha sözü geçen birisi olacakmış gibi ama kesinlikle öyle değil. Tam tersi bir etki yapıyor aşırı küfür ve aşırı argo.
Aslında iyi niyetliymiş gibi görünen ama sonrasında başımıza bela olan bir özellik var. Aşırı söz vermek. Şimdi birisiyle tanışıyorsun ya ben senin işini hallederim.
İşte beni ara ben kesinlikle o işte senin yanında olacağım. Yani aslında belki de tutamayacağın çok fazla söz verip sonrasında arkasında duramayınca insanlar bu sefer seni sözüne güvenilmez birisi olacak. değerlendiriyor. Özellikle yeni tanıştığın insanlar noktasında bazıları böyle o insanları kendini sevdirmek, daha onların yanında böyle saygı duyulmak için büyük vaatlerde bulunabilir, sonrasında yapamayacağı sözler söyleyebilir.
gelip mesela ne olursa olsun bu gerçekten zarar verici bir davranış imajımıza eğer o anda böyle içinden bir söz verme hissi geliyorsa kendine şöyle bir telkinde bulunabilirsin yarın aynı fikirde olursam ya da bir kaç saat sonra yine bu sözü Sözü bu vaadi o insana yapabilirim ama şu anda söz vermemeliyim diye biraz kendini zorlaman gerekiyor. Öbür türlüsü çok zararlı olabilir sana. Bazen küçümseyici olmak aslında birini küçümsemek bence bir telafi çabası. Bir değersizliğin telafi çabası. Yani küçümseyen insan kendini üste konumlandırıyor ve öyle hissedeceğini düşünüyor.
Dolayısıyla diğer insanların inançlarıyla, kültürleriyle, değerleriyle alay edince kendini daha böyle üste görme. eğiliminde oluyor ama eğer siz çok güçlü bir konumda olsanız bile insanlar sizin bu tarz sözlerinizi o an ses çıkartmazlar ama içten içe çok bilenirler ve azıcık ayağınız tökezlediğinde herkes size tekme atmaya başlar. Bundan dolayı şöyle düşünmemek lazım belki senin için yanlış bir şeye inanıyor olabilirler sana uymuyor olabilir o insanın görüşleri eğer sana zarar vermiyorsa eğer diğer insanlara zarar vermiyorsa bu inançlar ve görüşler asla yorum yapmamalısın asla böyle yargılay...
konuşmamalısın. Herkesin inandığı şeye inanmak için bir sebebi var. Yani bunu sen anlayamazsın.
Kendi dünyandan bakarak bunu değerlendiremezsin. İnsanların seçimleriyle de dalga geçmemelisin. Yani hayat seçimleri, kararları bu tarz şeyler seni güçlü gösteriyor gibi zannetsen de aslında çok böyle diğer insanlara öfke malzemesi veriyor olabilirsin. Bir diğer saygı görmemizi engelleyen şey kurban rolünde olmak.
Kurban rolünde olmanın mantığı şu. Ben acı çekiyorum ve bu acı çekme konusunda kendi başıma bir şey yapamıyorum. Lütfen bana ilgi göster, beni teskin et. Senin ilgine, senin desteğine, senin bir şekilde şefkatine ihtiyacım var.
Elbette böyle hissettiğimiz zamanlar olabilir. Bu doğal. Ama bunu bir alışkanlık haline getiriyorsan, devamlı hayatta mağdur edilmiş, kurban rolüne düşmüş bir noktadaysan böyle bir kedi yavrusu gibi gözünün içine bakıp benimle ilgilen, benimle ilgilen lütfen gibi düşünüyorsan bunu...
Bu da yine insanların o anda belki sana yardımcı olabilirler birkaç sefer ama sonrasında senden uzaklaşmalarına ve seni böyle eksik yetersiz görmelerine sebep olacaktır. Hayatında bir sorunun varsa elbette diğer insanlardan yardım alabiliriz ama devamlı böyle benimle ilgilen modunda yalvarır bir halde duruyorsak bu da saygı görmemizi engelliyor. Beni en çok rahatsız eden davranışlardan birisi gösteriş yapmak.
Yani gösteriş yapmak çok farklı bir mevzu aslında. Gösteriş de... yine bir telafi çabası. Yani ben değersizim. Ben kendimi saygı gösterilecek birisi gibi görmüyorum.
O yüzden böyle olduğum şeyleri abartıyorum. Mesela bir ortama giriyorsun. Aşırı teatral davranışlar, her lafa atlamak, her konuyu biliyormuş gibi düşünmek, davranmak, bir yandan giydiğin, yaptığın şeyleri aşırı anlatmak, kendinden aşırı bahsetmek. Ya bırak. Kendi reklamını yapma.
O kendi başına zaten ortaya çıkar. Senin yaptığın güzel şeyler. Ama durmadan böyle dikkat çek.
çekmeye çalışıyorsan, gösteriş içindeysen bu da aa evet insanlar o anda seni takdir ediyormuş gibi görünseler de yani gerçekte dedikoducu insanlar olmasalar bile sen o masadan kalktığın zaman ya bu ne biçim adammış, kadınmış diyeceklerdir. Buna da dikkat etmeni tavsiye ederim. Son olarak söylemek istediğim şey ise olmadığın bir insanmış gibi davranmak. Bir arkadaşım vardı.
Aslında benim gibi ben de Ankara'nın merkezinde doğdum ama annem babam ilkokul mezunu ve köyde doğmuş. insanlar. Onun da öyle başka bir şehirde. O da köyden gelmiş liseyi kazanmış sonrasında Ankara'da yaşamaya başlıyor. Bir gün o zamanlar Facebook var köy zamanlarından bir arkadaşı fotoğrafını internete Facebook'a koymuş.
Ve o kadar böyle kızmıştı ki nasıl benden habersiz böyle bir fotoğrafımızı paylaşır. Standart bir şey. Bu arada hani izinsiz paylaşılacak bir fotoğraf da değil. Gayet doğal bir fotoğraf.
Onun derdi şu kimsenin beni köy ortamında görmesini istemiyorum. Kimsenin beni köylü zannetmesini düşünmüyorum. Ne var köylü olmakta?
Yani böyle olabilirsin ama bunu saklamaya çalıştığın zaman daha komik oluyorsun. Daha böyle terin üstüne parfüm sıkmış gibi oluyorsun. Neysen olsun arkadaş.
Olmadığın bir insanmış gibi davranmaya çalışmak diğer insanlar tarafından çok çabuk fark edilir ve sende bir olmamışlık, bir çiğlik sezilir. Bu noktada hayatındaki varoluşunu, olduğunu, kusurlarını, her şeyini kabullenmek bence çok daha iyi olacaktır. bu daha özgüvenli görünen bir şey. Peki senin diğer insanlarda gözlemlediğin, saygı duymadığın insanlarda hangi rahatsız edici davranışlar var? Yorumlar kısmında bunu bizimle paylaşabilirsin.
Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum güzel insan. Kendine çok iyi davran. Görüşmek üzere, hoşça kal. Altyazı M.K.