Transcript for:
Hyundai Santa Fe 5. Nesil Özellikleri

Herkese merhaba. Bugün de yanımızda yepyeni Hyundai Santa Fe var. Hyundai Santa Fe, Hyundai'nin D segmentinde 2000 yılından beri ürettiği bir otomobil. Tam 24 senedir üretiyor ve bu yanımda görmüş olduğunuz 5. nesli. Şimdi videonun girişinde otomobil kendi kendine gidiyordu.

Peki bu nasıl gerçekleşiyordu? Aslında bir önceki nesil Hyundai Santa Fe'de de vardı bu ama size tekrar göstereyim. Anahtar şu şekilde ve anahtarının yan tarafında düğmeler var.

Otomobili özellikle böyle otoparklarda çok sıkışık yerlerde hani bazen içine giremezsiniz ya o tip durumlarda içeriden çıkarmak ya da tekrar sokmak için kullanılan bir sistem bu. Çok farklı bir sistem. Şurada düğmeleri var. Bu düğmelerini ileri ya da geri hargar ettirebiliyorsunuz. Bakın!

Şimdi basıyorum. Tabii otomobili biraz yanına gitmem gerekiyor. Uzaktan çoluk çocuk oynamasın diye.

Ve bu şekilde geri geri otoparktan çıkartabiliyorsunuz. Ya da diğer düğmeye bastığım zaman aynı şekilde tabii biraz yavaş hareket ediyor ama güvenlik amacıyla tekrar ön tarafa doğru gelebiliyor. Bu pek otomobilde görmeye alışık olmadığımız bir sistem.

Ve çok güzel işleyen bir sistem. Ben bunu seviyorum. Oyuncakları severim. Tabii bu sistem sadece otomobili geri çalıştırmakla alakalı değil.

Buradan holda bastığınız zaman otomobili motorunda çalıştırmış oluyor. Bu arada motor çalışmıyor. Çünkü bu otomobili bir hibrit. Elektrik motoru hazır halde devreye giriyor.

Bu ne işe yarıyor? Otomobili sıcak havalarda soğutuyor. Siz içeri binmeden önce.

Ya da soğuk havalarda ısıtabiliyor. Bu da güzel bir ayrıntı. Şimdi otomobilin tasarımına bakalım. Hyundai Santa Fe 5. nesliyle diğer bütün Santa Felerden ayrılıyor.

Daha doğrusu bu yeni nesil geçişlerindeki en büyük fark bana kalırsa 5. nesilde. Ve bu sadece Santa Fe üzerinde değil. Hyundai'nin tüm modelleri arasında da bambaşka bir tasarıma sahip bir otomobil. Bambaşka bir tasarım anlayışı diyebiliriz. Biraz Ioniq 5'i andırıyor o kübik tasarımı ve köşeli tasarım açısından.

Fakat diğerleriyle hiçbir alakası yok. Şimdi otomobilin küt bir yapısı var. Bu aslında biraz böyle bu otomobili daha kaslı, daha böyle off-road kapasitesi yüksek bir otomobil gibi gösteriyor değil mi?

Ama bu kübik tasarım sadece onun için değil. Çok şaşıracaksınız ama özellikle aerodinami içinde yapılmış bir şey bu. Aynı zamanda otomobilin... iç hacminin daha geniş olması amacıyla da yapılmış bir özellik. Otomobilin içine girdikten sonra size daha sonradan anlatacağım.

Bayağı zaten bir şaşıracaksınız çünkü bu otomobil aynı zamanda 7 koltukta olarak da geliyor. Fakat öncelikle dış tasarımından biraz başlayalım. Şimdi bir önceki nesil Hyundai Santa Fe'ye göre bu otomobil bayağı bir büyük gözüküyor değil mi?

Ama aslında o kadar da büyük değil. Sadece 4,5 santim daha uzun bir öncekine göre. Fakat ön ve arka lastikler arasındaki mesafe yani dingin mesafesi bu otomobilde 5 cm kadar artmış. Bu da ne işe yarıyordu?

Siz biliyorsunuzdur. İç hacmin çok daha büyük olması anlamına geliyor. Otomobildeki en büyük boyutsal değişiklik otomobilin yüksekliği, tavan yüksekliği.

9 cm kadar bir önceki nesne göre büyümüş. Tam 9 cm değil ama 9 cm'e yakın tabii ki. Otomobile şöyle tekrar bir baktığımız zaman o her yerindeki köşeli tasarımlarının devam ettiğini görüyoruz.

Ve şu yandaki cam tasarımına biraz dikkat edin. Sanki cam... Ön camdan başlayarak arka camı da dolaşarak böyle dönüyormuş gibi gözüküyor.

Simsiyah bir yapıyla. Bu da tavanın sanki böyle havada kalmış uçarcasına sanki uçan bir halıymış gibi görünmesine sebep oluyor. Ama aslında orada gerçekten bir B stunu, C stunu ve D stunu var. Camların arkasında kalmış gibi gözüken.

İçeriden bu biraz daha daha iyi anlaşılabiliyor. Bir önceki nesne göre otomobilin jantları ve lastikleri de büyümüş. Biraz daha kalınlaşmış. 255-45 20 eba adına kavuşmuş. Tabi jantlar da bu boyuta daha yakışması amacıyla 20 inç olmuş.

Şimdi otomobilin önü de çok farklı. Arkası da farklı. Sanki otomobilin önüyle arkası biraz böyle farklı tellerden çalıyor gibi gözüküyor ama aslında öyle değil. Otomobilin ön tarafına da baktığınız zaman farlardan devam eden şu ızgarayla beraber ve diğer fara kadar uzanan bir görüntü var. Bu da otomobile sanki bir maske takmış havası veriyor.

Şu alttaki havalandırmalar da onlarla uyumlu ve bunlar aktif. Otomobili çalıştırdığınız zaman bunlar açılıyor. Ve kapanıyor. Tabii otomobilin motor sıcaklığına göre de açılıp kapanmasını otomatik olarak ayarlıyor. Farlara gelirsek farlarda şöyle bir H amdemi yanıyor gündüz farlarında.

Fakat şu araları boş. Sanki böyle biraz daha piksel piksel yapılmış gibi. Bu da aslında otomobilin tasarımıyla çok uyuyor. Otomobilin tasarımı aslında biraz böyle Minecraft karakterlerine de uygun. Yani Minecraft'ta böyle bir otomobil olsa hiç şaşırmayız.

Çocuklar da gayet beğenir. O yüzden de Hyundai tasarımcılarını bu sıkı çalışmalarını ve bu cesareti dolayısıyla oldukça tebrik ediyorum. Otobinin tasarımının böyle küt olduğundan bahsetmiştik ama sürtünme kat sayısından da bahsetmiştik. Bir önceki nesilde cd olan sürtünme kat sayısı bu otobilde kaç olmuş biliyor musunuz?

19 CD. Baya başarılı bir değer. Benim diyen otomobile taş çıkartır.

Gelelim otomobilin arka kısmına. Arka kısım biraz tartışılır. Tartışılıyor da. Çünkü otomobilin arkası çok daha marjinal. Özellikle önüne göre.

Bunun tabi bazı sebepleri var. Mühendislik olarak bazı sebepleri var. Bir de otomobili zaten marjinal yapmak isteyen Hyundai mühendislerinin bu tip bir çalışması var. O nedenden dolayı gözümüz bir süre sonra alışacak diyerek Otovbinin arkasını biraz daha incelemeye başlayalım. Bakın şimdi otovbinin çoğu yerinde bu H logosu var demiştik ya.

Böyle Minecraft gibi pikselize bir yapısı var demiştik. Buradaki stoplar da yine aynı şekilde yanıyor. Şunlar yanıyor ve ortada da bu yanıyor. Yine bir H logosu çıkıyor. Hatta şu aşağı baktığımız zaman bile yine buna benzer bir yapı görebiliyoruz.

Otovbinin içinde de birçok yerde yine aynı noktalar, aynı çizgiler, aynı H harfi yer alıyor. Kocaman bir Santa Fe model yazısı burada yer alıyor. O bayağı bir göze batıyor. Onun dışında da çok da böyle farklı bir görünüm yok diyeceğim ama oldukça farklı bir görünüm var aslında. Şimdi bagaj şu şekilde açılıyor.

Tabii ki elektrikli olarak açılıyor. Dikkat ederseniz buradaki stoplar yukarı çıkıyor. Ve aşağı tarafta da yine bir stop grubu kalıyor. Ve dörtlüler, parklar vs. zaten yine burada yanıyor.

Şimdi oldu ki otomobille yolda kaldınız ve bagajı açmak zorunda kaldınız. Ve hava karanlık. Bu karanlık havada siz bagajı açtığınız zaman yine...

bunlar yanması neticesinde orada bir otomobil belirmiş oluyor. Aslında bu bir güvenlik mevzusu. Yani bir ara Audi'lerde de vardı hatırlarsanız. Bagaj kapağını açıyordunuz.

Burada yine ikinci bir stop daha çıkıyordu. Bu da onun gibi bir şey. Bunun tabii bir mühendislik yanı daha var. Bu bagaj ne kadar böyle geniş bir şekilde açılırsa arkası da o kadar geniş. Hem yükleme alanı hem de böyle biraz böyle kamp aktivitelerinde vesaire de kullanacaksınız diyoruz ya.

işte kamp aktifitelerine vesaire de buraya böyle içeri girip yatabileceğiniz ya da buradan bir şey alıp çıkarabileceğiniz daha böyle ferah bir hava oluşturuyor. Bakın yine aynı logolar burada bagajın içinde bile görünmeyen yerde bile yer alıyor. Şimdi otomobilin bagaj hacmi de tabii ki o dış cüssesinden, büyüklüğünden nasibini almış. 628 litrelik bir bagaj var. Ve bu otomobil ne demiştik?

7 koltuklu, 7 kişilik. Yine benzer otomobillerdeki gibi tabii ki arka koltuklar burada bagajın alt tabanına yatarak kaybolabiliyor taşıma için. Bunu açtığınız zaman bakın ve bunu da açtığınız zaman iki tane yine yetişkinin oturabileceği koltuk çıkıyor. Burası zaten iki kişilik olarak sayılıyor. Orta koltuğa üç kişi oturuyorsunuz.

Ön koltukta iki olmak üzere yedi kişilik olmuş oluyor. Burada yine bir küçük bagaj kalıyor. Yedi kişi yolculuk etseniz bile. Yine bu altta da yine ufak tefek saklama alanları mevcut.

Stepne yerine burada lastik tamir kiti yer alıyor. Yine şurada böyle bir göz var. Buraya da işte avadanlık vesaire bir şeyler koyabiliyorsunuz. Bu koltukların arkaları da yine 10 derece kadar yatabiliyor.

Dilerseniz onu da içeriden göstereyim. Ama öncesinde bakın yine bu koltukları şu şekilde yatıralım. Ön koltukları da yani ikinci sırayı da yatıralım.

Onlar da buradan düğmeleri sayesinde yatabiliyor. Ve bakın burada 2200 litrelik kocaman bir yükleme alanı yer alıyor. Hatta şöyle yapayım.

Bakın şöyle yastığımı koysam bagaj kapanır. Ben burada rahatlıkla uyuyabilirim. Yani burada 2 metrenin üzerinde bir mesafe mevcut.

2 kişilik yatak harika. Bay bay. Şuradan çıkayım.

Ne dedik otobülin içi çadır gibi karavan gibi. Çok rahat. Şimdi arka koltuğu size göstereceğim ama öncesinde bakın burada da birkaç tane detay var.

Onlardan da bahsetmek istiyorum. Şurada koltuğun üzerinde bir buton var ve elektrik yardımıyla koltuğu böyle yukarı doğru kaldırabiliyorsunuz. Biraz bası tutar.

Burada da bayağı bir aslında açı değişikliği yapabiliyorsunuz. Hatta onu size şöyle göstereyim. Bakın en dik böyle en yatık durumda da bu şekilde seyahat edebiliyorsunuz. Şimdi şu düğmeden kaldırıp indiriyorduk ya. Bu düğmenin aslında birkaç tane farklı versiyonu var.

Buraya farklı. Yerlerden kumanda etmek amacıyla yapılmış. Bir tane burada düğme var.

Yine buna basarak yine aynı şekilde açık kapabiliyorsunuz. Burada yine bir kol var. Kolla yine sırtlığı ayarlayabiliyorsunuz. Eğer arka koltuklardaysanız, 3. sıradaysanız yine buna basıp yine aynı şekilde ayarlayabiliyorsunuz. Bunun elektrik destekli olması da bayağı ilginç.

Bakın basıyorsunuz önce sonra çekiyorsunuz. Aynı zamanda bu koltuklar öne bakın ya da arkaya da kaydırılabiliyor. O da bambaşka bir özellik.

Yani otomobili çok fonksiyonel kırmış oluyor. Bakın şimdi koltuğun iki tarafında birer tane USB-C var. Buradan şarj edebiliyorsunuz. Sonra burada bir çekmece var ve bayağı derin bir göz bu. Ve altı halalı.

Ses çıkarmayacak şekilde yapılmış. Bu yetmedi mi? Bakın bu ortadaki göze, kol dayamanın altına buradan da ulaşabiliyorsunuz.

Bu da çift taraflı olarak açılıyor. Buradaki bakın kapı arkası cepleri de sert materyalden yapılmış. Buraları da lastikli.

Bu da oldukça şık gözüküyor. Bakın yine aynı logolar burada da mevcut. Burada da yine asma halkaları var sağda ve solta. Dolmak üzere.

Hemen şöyle oturayım. Özellikle sırt yatıkken. Diz mesafesine bakın.

Ki bu koltuk yine geride. Şimdi kapıya şu şekilde baktığımız zaman. Bakın burada yine iki tane bardaklık var. Bunu açıyorsunuz. Burada da iki tane bardaklık var.

Üst tarafta bu arada bir sunroofunuz, cam tavanınız var. Hatta onu da şuradan. Tabii ki bu cam tavan yukarı doğru açılmıyor.

Sadece perdesi açılıyor. ve cam tavanı ortaya çıkıyor. Bu da yolculukları çok daha ferah kılıyor. Buradaki materyaller çok güzel. Yumuşak deri dikişli.

Buradaki alüminyum, fırçalanmış alüminyum görüntü çok güzel. Şuradaki ahşap görüntüsü çok güzel. İşte yine beyaz deri burada. Üç kademeli koltuk ısıtmalarımız var.

Ön koltuklarda ekstra soğutmalarımız da var. Burada bakın yine Perdemiz mevcut. Yani otobinin arkası da önü kadar rahat, yolcuları düşünerek tasarlanmış bir yapıya sahip. Hatta 3. sıra koltuklar için de aynı şeyi söylüyorlar.

Bir de gelin isterseniz 3. sıra koltuklara bakalım. Bakalım gerçekten öyleymiş. Bunu böyle orta konuma getirelim.

Çok dikte olmayacak şekilde. Bir fırtta şöyle öne çekelim. Şu yandaki düğmeye basıyoruz. Sonra içeri şu şekilde giriyoruz.

Şimdi Hyundai'yi, şunu da kapatalım. Biraz da arkaya alalım. Şu başlarımızı da kaldıralım.

Şuradan da şunu çekelim. Sırtlığımızı da 10 derece kadar yatıralım. Ve burada baksanıza.

Bayağı baş mesafesi var. Bir önceki Santefe'de yine 7 koltuklu olarak geliyordu. Fakat böyle bir baş mesafesi yok. Arka taraf bu kadar rahat değildi. Diz mesafesini de şuradan görebiliyor musunuz bilmiyorum ama yine yaklaşık 2-3 parmaklık bir diz mesafem de burada mevcut.

Ve kol dayamamla birlikte aslında burada gayet rahat uzun yolculuklar bile yapılabilir. Ki ben boyundayım. Bu boyuma rağmen. Bu arada yine Hyundai yetkililerinin söylediği 3. sıradaki baş mesafesinin 7 santim kadar artmış olması.

Bu da zaten gayet belli oluyor. Bu arada arkada 3. bölge içinde ekstra bir klima var. Normalde 3 bölgeli klima derler ya.

  1. bölge burada. Buradan ayarlayabiliyorsunuz şiddetini vesaire her şeyini. Aynı zamanda burada yine bir 220 volt soketimiz var. Normal ev prizi gibi olan ve burada yine birer tane USB-C bağlantımız var.

Şarj etmek için telefonlarımızı. Yine burada 2'şer tane de bardaklığımız mevcut. Yani arka tarafı da 3. sırayı da hiç unutmamış Hyundai mühendisleri.

O zaman nihayet ait olduğumuz yere geçelim. Yani sürücü koltuğuna. Şuna basıyorum.

Ve girmesi çıkması çok zor değil. Sürekli kullanmayacaksın ama zor değil. Santa Fe'nin ön tarafı da oldukça ferah, oldukça geniş. Özellikle de bir önceki nesil Hyundai Santa Fe'ye göre.

Şimdi burada farklılıklar var ama bu farklılıklar aslında diğer Hyundai modellerinden alınmış parçalarla geliştirilmiş. Şimdi öncelikle burada bir ekran var. İki tane ekrandan oluşan bir yapı bu. Ve biraz kavisli.

Aslında bunu yeni Hyundai Tucson modelinde de görmüştük. Yine yeni Hyundai Tucson'dan alınma bir klima ünitesi burada mevcut. Belki bu tonlarda biraz farklılıklar olabilir ama yapısal olarak aynı.

Yine aslına bakarsanız burada da bir ekran var. Dokunmatik olarak birçok şeyi buradan ayarlayabiliyorsunuz. İşte koltuk ısıtma, koltuk soğutma, klimanın ayarları vs. hepsini buradan yapabiliyorsunuz. Ayrıca yine buradan da klimanın ısısını ayarlayabiliyorsunuz. Tabi bu butonlar biraz daha analog.

Üst tarafta yine menülerin içinde gezinti yapabiliyorsunuz. Yine burada bir fiziksel ses butonu var. Direksiyonla da tabi ki bunları ayarlayabiliyorsunuz.

Fiziksel ses butonu önemli. Çünkü bu otomobilin içinde standart olarak gelen, daha doğrusu Türkiye donanımı tek donanım paketinde geliyor. Progresif olarak ve bunun içinde de yine Bose'nin 12 hoparlörlü, oldukça güçlü, subwooferlı bir müzik sistemi mevcut.

Baya da güzel çalıyor. Özellikle yüksek seslerde hiç bozmayan, çok güzel, çok net, şıkır şıkır bir... Sesi var. Onun dışında yine birçok yerde bu otobülde gözler mevcut. İşte şu konsolun alt tarafında da yine kocaman bir göz var.

Burada yine güzel bir özellik var. Bakın iki tane kablosuz şarj stasyonu bulunuyor. İki telefonu aynı anda şarj edebiliyorsunuz.

Ve bunlar oldukça büyük. Büyük olduğu için de çok büyük telefonları bile rahatlıkla buraya sığdırabiliyorsunuz. Ve burada bunların şarj olma sürelerini gösteren, şarj olma durumlarını gösteren ayrıntılar da mevcut.

Yine Hyundai'nin sevdiğim özelliklerinden biri burada iki tane USB şarj soketi var. Fakat... Buradaki düğme yardımıyla isterseniz sadece şarj edebiliyorsunuz, isterseniz şarjı kapatabiliyorsunuz.

Ya da buradan yine kablolu bağladıysanız buradaki Apple bağlantısını, CarPlay bağlantısını kesebiliyorsunuz. Bu arada CarPlay hem kablolu hem de kablosuz olarak burada aktarılabiliyor. Tabi aynı zamanda Android Auto'yu da destekliyor kablosuz olarak. Burada yine iki tane bardaklığımız mevcut.

Yan kapı ceplerinde de yine oldukça büyük bardaklıklarımız var. Cepler var. Burada yine soğutmalı bir.

Torpido gözümüz mevcut. Bunu zaten anlatmıştık. Arka taraftan da açılıyor.

Buranın bu kadar rahat olmasının nedenlerinden biri artık burada bir vites kolu yok. Diğer Hyundai... Model gibi vites konulu buraya almışlar.

Buradan çevirerek ileri ya da geri yapabiliyorsunuz ya da parka alabiliyorsunuz. Diğer kollar zaten aynı şekilde. Direksiyon biraz farklı. Son zamanlarda yine alışığız böyle alt tarafı hatta bazılarında üst tarafı kesik direksiyonlara.

Bunda yine çapı çok büyük olmayan ama yuvarlak bir direksiyon simidi var. Yine burada kontrol butonları var. Burada artı eksi butonları var ama bunlar vites değil. Onları birazdan kullanırken anlatacağım. Onun dışında yine buradaki bütün havalandırmalar yine öndeki logolar gibi, AŞ logosu gibi farklı tasarlanmış yine Minecraft tasarımı.

Burada zaten motoru açıp kapatabileceğiniz butonunuz yer alıyor. Yine bir torpido gözümüz hiç fena değil, büyük sayılır. Şurada yine cep telefonu, cüzdan, anahtar vesaire koyabileceğiniz bir yer daha bulunuyor. Üst tarafta da yine bir tane daha buna basıp açılabilen Bir torpido gözdağı bulunuyor ve bu çok derin olmasa da gayet kullanışlı ve bunun bir özelliği daha var.

Buraya koyduğunuz cihazları ya da işte materyalleri ultraviyolar olarak temizliyor. Mikroplardan arındırıyor. O da pek bir otomobilde görmeye alışık olmadığımız özelliklerden biri.

Buralar falan hep yumuşak zaten. Buralardaki işte deriler işte buradaki malzeme detayları falan otomobinin içi oldukça premium. Yani şimdiye kadar görmüş olduğumuz Hyundai modelleri arasındaki en premium'u bu.

diyebilirim. Onun dışında yine progresif donanım paketinde standart olarak gelen head up display'imiz var. Burada yine bir kameramız var. Sürekli sizi algılıyor.

Yorgunluk algıladığı zaman otomobilde sizi uyarıyor. Eğer hala yorgunluğunuz devam ederse kenara çekip durma durumu bile yapabiliyor. Zaten otomobilde 10 tane hava yastığı, aktif ve pasif güvenlik donanımları, bütün işte körlükte uyarı sistemleri, arka yaya algılama sistemleri, acil fren destek sistemleri, şerit takip sistemleri, Adaptif Cruise Control vs. bu otomobilde olabilecek her şey mevcut. Onları tek tek anlatmaya gerek yok olduğunu düşünüyorum.

Buradan yine iki tane hafızalı olarak koltuklarınızı ayarlayabiliyorsunuz, ayar yapabiliyorsunuz. Koltuklar hem soğutmalı hem ısıtmalı. İki taraf için de aynı şey söz konusu. Yine burası da tabii ki elektrikli.

Onun dışında da anlatabileceğim iki tane sunroofumuz var, cam tavanımız var. Ama bunda elektrikli bir perde yok. Manual olarak açıyorsunuz ama bu yukarıda, arkaya da.

açılıp kapanabiliyor. O da farklı bir özellik. Yine burada Santa Fe'ye özel çok güzel bir ayrıntı daha var. Arkadaki spoiler'ın üzerinde minik bir kamera var ve buradaki ayna aslında bir monitör.

O kamera yardımıyla arkayı dijital olarak görebiliyorsunuz ve buradaki ayarlardan işte onun sağa sola, yukarı aşağı alabiliyorsunuz ya da uzaklığını, yakınlığını zoom in, zoom out yapabiliyorsunuz. Ama bunu şu şekilde ittiğiniz zaman yine aynı şekilde standart bir ayna gibi arkayı görebiliyorsunuz. Arkada kameraya alışık olmayanlar bazen onu kullanamıyor. Bu da o yüzden iyi bir ayrıntı olarak geliyor. El freni burada yan tarafta.

Bagajı buradan açabiliyorsunuz. Traction control'u açıp kapatabiliyorsunuz. Ambiyans anlatmalarını her şeyi buradan ayarlayabiliyorsunuz. Zaten oldukça kullanışlı.

İyi bir ekranı var. Tepkileri de oldukça iyi. Hızlı ve renk olarak da gayet böyle gözü yormayan çok şık detaylara sahip.

Sürüş modlarını şuradan ayarlayabiliyorsunuz. Yukarı ya da aşağı alarak. Eco var, Sport var, My Drive var. Ya da... bastığınız zaman arazi moduna geçiyor.

Train moduna geçiyor. Bu da zaten otomobilin 4 çeker olmasıyla birlikte size arazide de oldukça kabiliyetli bir sürüş bekliyor anlamına geliyor. Ve buna bastığınız zaman da buradan yine ekstra olarak ayarları yapabiliyorsunuz. Ayarlardaki neler var?

Güç aktarma, direksiyon vesaire vesaire her şeyi buradan ayarlayabiliyorsunuz. O zaman kabaca burayı anlattıktan sonra bir sürüşe geçelim. Bakalım sürüşü nasılmış? Bu koca cüsseli 2 tonun üzerindeki araç Bakalım nasıl davranıyormuş?

Onu görelim. Hyundai Santa Fe'nin içi ve dışı kadar aslında farklı. Geniş, ferah ve içinde olmayı sevdiren bir otomobil.

İçinde iyi hissettiriyor diyebilirim. Bir kere görüş açıları çok geniş. Oldukça ferah payı var.

Tabi burada otomobilin daha açık renklerde ve farklı renklerde olmasının da büyük payı var. Hemen malzeme kalitesinden biraz bahsedeyim. Bakın her yer yumuşak. Burada dikişler, deriler, şuradaki farklı anemiyum detaylar, buradaki aşçap görünümlü detaylar vs. Çok güzel. Yani Hyundai'nin...

Şimdiye kadar görmüş olduğum en böyle premium otomobillerinden biri olduğunu söyleyebilirim herhalde. Donanımsal olarak zaten pek bir şey anlatmaya gerek yok. Bu otomobilde neredeyse yok yok diyebiliriz.

İşte koltuk ısıtması, soğutması, işte 3 bölgeli kliması, bütün aktif ve pasif güvenlik donanımları, işte head-up display'i, çift cam tavanı vs. vs. Yani bu otomobilde yok yok diyebiliriz. Hemen konforuna geçersek otomobil evet böyle biraz daha küt yapılı. Sanki böyle daha konforsuz.

Özellikle yolda giderken. Rüzgardan daha çok etkilenecek böyle biraz kütür kütür bir otobil gibi dışarıdan görünüyor olabilir ama içine bindiğiniz zaman o küt tasarımı çok fazla hissetmiyorsunuz. Şimdi böyle sürüş zevki, konfor vesaire açısından da düşünecek olursanız dışarıdan baktığınız zaman otobil böyle küt görünümlü ya böyle daha kutu gibi. Sanki o böyle sürüş keyfine negatif yansıyacakmış gibi gözüküyor. Dışarıdan öyle hissediliyor.

Ama otobinin içine bindiğiniz zaman onu fazla hissetmiyorsunuz. O dedim ya hani rüzgar, sürtünme katsayısı, direnç katsayısı daha iyileştirilmiş. Onu...

Otovibinin içinde hissediyorsunuz. Giderken otovibil zorlanmıyor. Sürekli kütleyi kullanıyormuş gibi hissetmiyorsunuz. Bu bir bakıma iyi bir şey bir bakıma da kötü bir şey.

İçinde de böyle kocaman bir otovibildeyim. Her yeri yıkarım, biçerim gibi hissetmek istiyor. Ama bu otomobilde çok öyle bir his yok.

İçeride böyle rahatsınız. Bildiğiniz evdeki aşağıdaki otobili kullanıyor gibisiniz. Size bir yabancılık hissettirmiyor. Aksine evin içinde oturuyormuş gibi böyle konforlu gidiyorsunuz. Bu da başka güzel bir duygu.

Bence buradaki dengelemeyi Hyundai mühendisleri çok iyi başarmış. Mühendisleri demeyeyim de tasarımcıları iyi bir şekilde başarmış. Bakın şu anda 100 km hızla gidiyorum.

Yalıtım konusunda öyle ses var mı dışarıda? Çok fazla bir ses yok. Biraz aynalardan sanki rüzgar sesi geliyor.

Biraz yüksek süratlerde ama. Onun dışında süspansiyon konusunda, yol sesi konusunda negatif bir şey göremiyorum. Gayet iyi, başarılı.

Gerçi bir önceki Santa Fe'de bu konuda gayet iyiydi. Sonuçta bakarsanız Hyundai'nin en üst segmentteki otomobilleri bunlar. Yapabildikleri her şeyi bu otomobillere... yapıyor olmaları lazım ki yapmışlar gözüküyor. Onun dışında yine bu koca kütle 2 tonun üzerinde.

2030 kilo. 4 tekerlekten çekişli litrelik motor geldi. 160 beygir bazlı turbo benzinli bir motor bu.

Ama hibrit motor desteğiyle ki bu 44 kW'lık bir hibrit motordan bahsediyoruz. Öyle çok aşırı güçlü bir hibrit motor değil. 1.5 kW'lık da bir bataryası var. Dolayısıyla bu otomobilin yürümesi anlamında oldukça destek veriyor.

Yani bu 2 tonu gayet iyi bir şekilde aslında çekebiliyor. Toplam güç 215 beygir olarak geçiyor. 367 Nm de tork değeri var.

Bu otomobili ne yapıyor? 0'dan 100 km'ye saniyede çıkmasını sağlıyor. 180 km'de katalog verilerine göre saatte maksimum hız değeri var.

Peki tüm bunların üzerine yakıt tüketimi nasıl? Yine katalog verisine göre litrelik bir yakıt tüketimi mevcut. bu otomobilde.

Biz ne yakıyoruz? Biz tabii çekim yaptık. O esnada da otomobil bayağı bir çalıştı. Kullanınken de tabii biraz daha hızlı kullandık vesaire. Yani kısacası çok dikkat etmedik.

Ve şu anda 521 kilometre yakıt aldıktan sonra yol yapılmış ve 7,5 litre 100 kilometrede bir ortalama gözüküyor. Başarılı bir değer. Özellikle böylesine D segmenti bir otomobil için başarılı bir değer.

Fakat eğer özellikle şehir içinde kullanırsanız bu hibrit teknoloji sayesinde 6 litrelerin altına rahatlıkla inebilirsiniz gibi düşünüyorum ki biz bazı yerlerde 5 litreleri hatta 5 litrelerin biraz daha altını bile bunu samimiyetle söyleyeyim. Tabi bu otomobilin yurt dışında farklı farklı versiyonları da var. Amerika pazarı için 6 silindirli modelleri de var.

2 tekerlekten çekişli yine aynı kombinasyona sahip versiyonu da var. Plug-in hybrid versiyonu da var. Yine litrelik motorla geliyor. Şarj edilebiliyor.

Bataryası biraz daha yüksek. Ve yaklaşık 50-60 km'lik bir sadece elektrikle gidebilen menzili de var. Ama bunlar Türkiye'ye gelmiyor. Türkiye'de tek donanım paketi ve tek motor seçeneğiyle geliyor.

Progresif olarak geliyor. Fiyatı henüz belli değil. Ama Hyundai'nin en pahalı modellerinden biri olacağı kesin. Bir önceki model bile zaten 3 milyonun üzerinde bir fiyat etiketi vardı. Bunun da yine 4 milyon bandına yaklaşacağını düşünüyorum.

Ki şu anda 2024 yılının Eylül ayının içindeyiz. Şimdi 4 tekerlekten çekişti olarak çalışıyor ama güç aktarımı yine ortada bir şafla gerçekleşiyor. Bazı ibretlerde biliyorsunuz elektrik motoru işte arka aksı normal içten yavru motor ön aksı destekleyerek 4 tekerlekten çekişti oluyor ama bu...

Gerçekten 4 dakikadan çekiştiği bir otomobil. Sürüş modları anlamında da burada bunu destekliyor. 3 tane sürüş modumuz var. Buradan ayarlayabiliyorsunuz.

Eco, Sport ve My Drive adı altında kişiselleştirebileceğiniz bir versiyon bulunuyor. Bu düğmeye basarsanız Terrain moda geçiyor. Terrain mod arazi modu anlamına geliyor.

Bunun da 3 tane modu var. Snow yani kar, mud yani çamur ve sand olmak üzere yani kum olmak üzere. 3 tane de modu var.

Biz tekrar dry moduna geçelim. Dry modda da eco moduna geçelim. Hatta sporta geçelim.

Bakalım gaz tepkileri nasılmış onu da görelim. Basıyorum. Bakın hemen hibrit motor devreye girdi. Vites küçülttü ve hızlanmaya başladı.

Yokuş yukarıyız. Baya gidiyor bu. 150 olduk bile.

  1. Yavaşlayalım. Şanzıman yine birçok Hyundai modelindeki gibi çift kavramalı DCT değil. Onun yerine bunda 6 ileri tork konvertörlü bir şanzıman kullanılmış. Şimdi bir soru daha. Acaba 2 tonun üzerindeki bir otomobil o ağırlığını hissettiriyor mu?

Sürüş konforu nasıl? Biraz da onlardan bahsedelim. Şimdi içeride dikkat ettiyseniz ben sürekli direksiyona böyle düzeltme vermek durumunda kalmıyorum.

200 km civarında hızlarla gidiyoruz. Yani rüzgar bizi çok fazla etkilemiyor. Bu yine videonun başında da bahsettiğimiz üzere rüzgar direnç kat sayısının düşük olmasının bir avantajı.

Onun dışında iyi bir direksiyon kutusu var. Progressive bir direksiyon kutusu var. Ve süspansiyonu oldukça iyi ayarlanmış. Zaten bu tip otomobilleri kullananların...

Beklentisi çok konforlu olması, aile için kullanımda rahat olması, ferah olması, performans beklentisi çok fazla olmaz. Hatta bu otomobiller biraz daha böyle hantal olur. Yani bu otomobiller derken nelerden bahsediyoruz?

Eski Discovery ya da böyle Defender'ı falan biraz andırıyor. Onun yanında zaten dikkat ettiyseniz Japonlar da özellikle DSUV'lerini böyle daha kare tasarımlı yapıyorlar. Biraz moda oraya doğru gitti. Bu tip otomobillerde böyle sürüş konforu biraz daha bozuk olur. Daha böyle arazi odaklı olur.

Ama bu otomobilde öyle bir şey yok. Yolda gayet rahat gidebiliyorsunuz. Yani genci, yaşlısı, erkeği, kadını bu otomobili böyle çok rahat alışarak kullanabilir. Zorlanmaz.

Büyüklüğünü de çok fazla hissetmez. Bunlar hep avantaj. Bunun yanıları dediğimiz gibi süspansiyonun iyi ayarlanmış olması performans anlamında da otomobile olumlu katkılarda bulunuyor.

Evet bakın şimdi şerit değiştirmelerde otomobil biraz daha yatıyor. Ama size rahatsızlık vermiyor. Hani bazı otomobiller böyle... iple şeklinde yatarlar. Ondan sonra siz böyle direksiyona iki kere düzeltme vermek zorunda kalırsınız.

Bunda öyle bir şey yapmıyorsunuz. Yatıyor ama oldukça böyle kontrollü bir şekilde yön değiştirebiliyor. Böyle virajlarda vesaire de otomobil oldukça dengeli. Yani benim beklemediğim kadar hatta dengeli diyebilirim. Ben çünkü bundan biraz açıkçası hantallık bekliyordum.

Böyle bir hantallık yok. Hem motor anlamında hem de sürüş anlamında. O nedenle bu otomobil oldukça beğendim. Şimdi gelelim asıl sorumuza. Ben bu otomobili alır mıyım?

Ben bu otomobili almak isterim aslında. Hatta eşimle de otomobile bindik. Daha görü görmez çocuklarla birlikte.

Minecraft otomobili ne kadar güzel bir şey bu dediler. Otomobile bindiler orasını kurcaladılar burasını kurcaladılar ve çok hoşlarına gitti. Otomobili fiyatı şu anda biz kullandığımız zaman net belli değil.

Ama tahminlerime göre bir önceki Santa Fe'de zaten 3 milyonun biraz üzerinde bir rakamla geliyordu. Bu otobüle eklenen bu eklentiler, donanımlar vs. bir de otomobilin tabii yeni olması bu otomobili herhalde 4 milyonlara doğru iter diye düşünüyorum. Bakalım tahminimiz nasıl çıkar bilmiyorum.

Önümüzdeki haftalarda otomobili fiyatı belli olacak. Belli olduğu zaman eğer izlerseniz aşağıya yorumlarınızı yaparsanız. Ben bu otomobili almak isterim açıkçası.

Alternatifleri ne var? DSUV derseniz şu an piyasada Peugeot 5008, Skoda Kodiaq gibi otomobiller var. Onun yanında bir de Premium'lar var.

Premium'ların yanında bir de Japonlar var. Yeni mesela Toyota Land Cruiser vs. de buna çok benzer bir yapıda geliyor. İşte yine Range Rover'ın ve Land Rover'ın modelleri var vs. vs. Yani aslında bu otomobil herkesin rahatlıkla kullanabileceği, işte ailenizle şehir içinde çocukları da okula götürebileceğiniz, işe gidip gelebileceğiniz, tatile gideceğiniz zaman sülalece binip gidebileceğiniz bir otomobil.

Aynı zamanda hafta sonları işte kampa vesaire gittiğiniz zaman şu arkaya dediğimiz gibi yatak bile yapıp içinde uyuyabilirsiniz bile. Aslında bir de arazi şartlarında vesaire de dört tekerlekten çekişti olması ve yüksek olması nedeniyle de oldukça kabiliyetlidir diye düşünüyorum. Daha otomobil yeni araziye girmedim açıkçası.

Belki ileride böyle bir videoda çekeriz. Umarım videoyu beğenmişsinizdir. Beğendiyseniz beğenme butonuna basmayı unutmayalım lütfen.

Videomuzu bol bol paylaşırsanız seviniriz. Videoyla ilgili otomobille ilgili sorularınız varsa aşağıya yorum olarak yazarsanız yine seviniriz. Kanalımıza zaten abone olduğunuzu düşünüyoruz.

Eğer abone değilseniz de abone olup özellikle o çan simgesine tıklayıp bildirimlerinizi açarsanız biz her yeni video yüklediğimizde ilk izleyenlerden biri de siz olursunuz. Hoşçakalın. Kendinize iyi bakın.

Bu arada otomobillere de bip bip ötüyor. O neden ötüyor biliyor musunuz? Burada dedim ya bir kamera var. O kamera beni algılıyor.

Ben de buradan çünkü kameraya bakıyorum ya sürekli. Diyor ki yola bakmıyorsun ve onu uyarıyor beni. Hyundai'de böyle şeyler var.

Sürekli sizi uyarır. Görüşmek üzere.