Transcript for:
Manyetizma Konu Tekrarı ve Önemli Noktalar

Canlarım selamlar. Hepiniz hoş geldiniz. 11. sınıflar 2. dönem 2. fizik yazılısı. Konumuz manyetizma. Deli gibi sağ el kuralı uyguluyoruz arkadaşlar. Artık sağ elim kas yaptı sağ el kuralı uygulamaktan. Sağ el kuralı üç boyutlu bir olay olduğu için daha güzel anlatabilmek adına sizlere Mert Hoca la birlikte böyle bir platform hazırladım. Peki biz bu videoda ne yapacağız? Manyetizma konusunu baştan sona bütün başlıklarıyla tekrar edeceğim. sorular çözeceğim. Sonrasında alternatif akım konusunu tekrar edeceğim. Sorular çözeceğim. Transformatör konusunu da tekrar edeceğim. Sorular çözeceğim. Bütün konuları hem tekrar edeceğiz hem de sorular çözeceğiz. İnanılmaz güzel bir detaylı konu tekrar çalışması olacak bu. Fakat sadece bununla değil ben sizlere bir tane daha video yükleyeceğim. Ona da yazılı provası diyeceğiz. Yani yazılıda beklediğim sorulardan oluşan böyle 1015 tane sorudan oluşan bir video daha sizlere yükleyeceğim. Bu ikisini izleyen herkes 100 ve 100'e çok yakın not alma adayıdır arkadaşlar. Çünkü gereken her şeyi yapacağım. Bakın gençler, ben sizler için gereken her şeyi yapmaya çalışıyorum. Sizler de kanala abone olarak, videolara yorum yaparak, beğeni atarak bana desteklerinizi gösterirseniz çok ama çok mutlu edersiniz. Şimdi gençler 11. sınıf çok ağır bir sınıftı. Konular çok yoğundu. Kısmen zor konulardı. Bundan dolayı bayağı bir yoruldunuz. Ama ben size dedim ki arkadaşlar 11. sınıfa giderken TYT'yi düşünmeyin. TYT'yi yaz tatilinde halledeceğiz dedim. Ve yine söylüyorum sadece 11'i düşünün. Şu yazılıdan çok yüksek bir not alalım. Yaz tatilinde direkt TYT kampına başlayacağız ve TYT'yi de beraber bitireceğiz. Güzel bir şekilde halledeceğiz. Şimdi sözü daha fazla uzatmadan hadi bakalım manyetizma çalışmamız başlasın. Şimdi canlar öncelikle düz bir telden iletken bir telden akım geçirildiğinde bu telin etrafında bir manyetik alan oluşuyor. Oluşan manyetik alanın büyüklüğü nelere bağlı? 1. Bunu bileceğiz. 2. Oluşan manyetik alanın yönünü nasıl buluyoruz? Sağ el kuralıyla buluyoruz. Manyetik alanın büyüklüğü bir formül var tabii ki. 2/ d. Şimdi buradaki k ortama göre değişen bir sabit. Yani bizi çok ilgilendirmiyor. Onu hep K olarak alıyoruz zaten. Buradaki i ise akım yani telden geçen akım ne kadar fazla olursa manyetik alan o kadar büyük oluyor. Buradaki uzaklık ise artarsa manyetik alan azalıyor. Yani telden ne kadar uzaklaşırsan telin oluşturduğu manyetik alan o noktada giderek zayıflıyor diyebilirim. Şimdi bu sağ el kuralını biraz burada uygulamalı bir şekilde tekrar edelim. Baş parmak akım. Bak düz tel için söylüyorum. Baş parmak zaten düz değil mi arkadaşlar? Bakın aynı tel gibi. Baş parmak akımın yönünü gösterecek. Kalan dört parmak manyetik alanı bizlere gösteriyor. Şimdi dört parmağın eğer sayfanın içine doğru gidiyorsa biz buna sayfa içine doğru olan yöne biz - z yönü diyoruz. - yönü ya da çarpı şeklinde gösteriyoruz. Eğer sayfadan bize doğru bir yön olursa ona da + Z yönü diyoruz ya da nokta şeklinde sembolize ediyoruz. Dolayısıyla baş parmağımıza akım yaptığımızda dört parmağımız telin sağ tarafında sayfanın içine çarpıyor. Sayfanın içine doğru giden yöne biz ne demiştik? Çarpı. Bu tarafa doğru döndüğümüzde ise yani telin sol tarafında ise parmaklarımız ekrandan bize doğru geliyor. Yani sayfadan bana doğru geliyor. İşte burada oluşan manyetik alanın da nokta olduğunu söylüyoruz. Geldik buraya. Şimdi bu teller her zaman da böyle düz olmuyor. Yani düz de sayfanın üzerinde olmuyor. Mesela şöyle bir tel görürsek ne yapacağız? Görüyorsun ki telden bir akım geçiyor ama bu akım nokta şeklinde. Nokta şeklinde akım ne demek? Yani akım buradan size doğru geliyor. Sayfanın dışına doğru bir akım geliyor. Baş parmak akımdı. O zaman baş parmağını sayfadan kendine doğru tutacaksın. Dört parmağın manyetik alanı gösteriyor. Bakterin üst tarafında dört parmağın bu tarafı gösteriyor. Yani manyetik alan ne tarafa doğru oldu? Bu tarafa doğru oldu. Sonrasında dönmeye devam ediyorum. Bak baş parmağımı tele verdim. Dört parmağımı döndürdüğümde bu taraftan geçerken parmaklarım aşağıya döndü. Demek ki burada oluşan manyetik alan da aşağı doğru. Sonrasında devam ettiğimizde yani buradan geçerken de bu tarafa doğru oluyor. Yani şöyle buradan geçerken de bu tarafa doğru oluyor. Neye dikkat ettim? Tel ile verilen noktanın birbirine şöyle dik olması lazım. Yani oluşan manyetik alanı böyle dik bir şekilde çizmeniz gerekiyor. Buna da B diyoruz. Olay bitiyor. Şimdi eğer sayfanın içine doğru giden bir tel olursa o zaman da baş parmağımı sayfanın içine doğru tutacağım. Dört parmağımı böyle döneceğim. Şimdi tam üstünden geçerken bu tarafı gösteriyor dört parmağım. Sonrasında böyle yani hepsini de yapmanıza gerek yok. Şöyle yönünü anladığınız zaman zaten çiziyorsunuz. Burada bu tarafa doğru, burada bu tarafa doğru. Tek dikkat edeceğimiz şey ne? Dik olması lazım diyoruz canlar. Şimdi düz tel böyle. Manyetik alanın yönünü bulduk. Geldik iletken bir halka yani tel bu sefer düz değil daire şeklinde. Bir halkadan akım geçirildiğinde bu halkanın merkezindeki manyetik alanın yönünü nasıl buluruz? Büyüklüğünü nasıl buluruz? Büyüklüğü formül aslında aynı arkadaşlar. Az önce kullandığımız formülün birebir aynısı aslında. Sadece π geliyor. Y daire olduğu için işin içine bir de π geliyor. Yani bizim formülümüz 2 x k x i/ dydi. D yerine r geliyor uzaklık olarak ve daire olduğu için de buraya bir tane π geliyor. Yani aslında az önce uyguladığımız formülün aynısını uyguluyoruz. π geliyor. Uzaklık olarak da düyor. Peki yönünü nasıl bulacağız? Şimdi az önce düz telde baş parmak akımdı ya. Şimdi bu tel dönüyor. Dairesel tel olduğu için baş parmak değil. Bu sefer 4 parmak akım oluyor. Dört parmak akım olduğunda baş parmak sana manyetik alanın yönünü gösteriyor. Ne tarafa doğru baş parmağım? Bak sayfadan dışarı doğru. Yani bunun merkezinde sayfadan dışarı doğru bir manyetik alan oluşuyor diyeceğiz. Oluşan manyetik alanı da böyle bulacağız. Eğer bu tel tam bir halka değilse mesela örnek veriyorum şöyle bir halka ise diyeceğiz ki bu yarım halka. O yüzden bu formülü 1/2 ile çarpmamız gerekiyor. Yani halka tam daire ise formülü böyle alıyoruz. Dairenin yarısıysa bu formülü 1/2 ile çarpıyoruz. Diyelim ki buradaki akım da bu tarafa doğru olsun. Ne yapacaktık? 4 parmak akım. Dolayısıyla akımı dört parmağa verdiğimizde baş parmak sayfanın içine çarpacaktı. Biz de burada çarpı şeklinde bir manyetik alan oluşur şeklinde yorumumuzu yapacağız. Şimdi geldik akım makarasına. Şimdi akım makarası nedir? İletken bir teli bir bobinin etrafına doluyorsun. Uçlarına da bir pil bağlıyorsun. Al sana bir mıknatıs oluşuyor. Şimdi bu mıknatısın şiddeti nelere bağlı? İşte buradaki bağıntıyı bilmemiz lazım. 4 p/ L. Şimdi buradaki k yine ortama bağlı bir sabit. π zaten sabit. Buradaki akım ile doğru orantılı. Buradaki n de sarım sayısı. Yani buradaki sarımlar ne kadar fazla olursa oluşan mıknatıs o kadar güçlü bir mıknatıs oluyor. Ve buradaki akım ne kadar büyük olursa oluşan mıknatıs o kadar iyi bir mıknatıs oluyor. Fakat buradaki L ile ters orantılı. Yani bobinin boyu uzun olduğu zaman oluşan mıknatısın manyetik alanı zayıflıyor. O zaman biz iyi bir mıknatıs yapmak istiyorsak ne yapacağız? Kısa bir alana çok sarım yaptığımız zaman iyi bir mıknatıs elde etmiş oluruz. Yani boyunu kısaltacağız. Sarımların sayısını arttıracağız. Akımı da arttıracağız. E akımı nasıl arttırırsın? Buradaki bir pili çıkartırsın. Yerine 2 pil, 3 pil bağlarsın. Yani buradaki V'yi arttırdığında akım da artar. O zaman oluşan mıknatısın da manyetik alan şiddeti artar. Peki yönünü nasıl bulacağız? Hani sonuçta mıknatısın bir manyetik alanının yönü var. İşte yine sağ el kuralı. Buradaki halkalar sonuçta dairesel teller değil mi? Evet. Dairesel tellerde dört parmak akım değil mi? Az önce gösterdim. O zaman 4 parmak akım başpak manyetik alan. Burada şuna dikkat edeceğiz. Akım buradaki bobine üstten mi geliyor yoksa alttan mı geliyor? Bak akıp geliyor üstten gidiyor. Dolayısıyla siz de elinize böyle kaleminizi alın. Sanki kaleminiz bobinmiş gibi. Kaleminizi üstten saracaksınız. Baş parmağınız bu tarafı gösteriyor. Yani oluşan manyetik alanın bu tarafa doğru olduğunu gördünüz. Ama bu buradan çıkar. Buradan tekrar gelir ve buradan turunu tamamlar. Yani kapalı bir halka oluşturacak şekildedir. Burası manyetik alanın çıkış yeridir. Burası da manyetik alanın giriş yeridir. Yani bu bobinin içerisinde oluşan manyetik alanın yönünün bu tarafa doğru olduğunu anlamış olduk. Eğer buradaki üreteç ters takılsaydı yani burası artı burası eksi olan bir üreteç olsaydı o zaman akım buradan gelecekti. Ben size diyecektim ki gençler akım bobinin altına gidiyor. O zaman siz de kaleminizi bobin yapın. ve altına doğru dört parmağınızla gidin. O zaman baş parmağınız bu tarafı gösterecekti. Yani manyetik alan o zaman bu tarafa doğru oluşur şeklinde konuşmuş olacaktık canlar. Şimdi birkaç tane soruyla buraya kadar öğrendiklerimizi pekiştirelim. Aynı düzlemde K ve L iletken telleri bana veriliyor. O noktasındaki bileşke manyetik alan soruluyor. Bileşke manyetik alan birden fazla manyetik alanın vektörel olarak toplamı demektir. Şimdi bakıyorum burada bir düz tel var. Düz telin o noktasında oluşturduğu manyetik alanı bulalım. Baş parmak akımdı. 4 parmak manyetik alandı. O zaman baş parmağımı akım yönüne doğru verdiğim zaman dört parmağım O noktasında sayfanın içine çarpıyor değil mi? Bu çarpı demek. Demek ki O noktasında çarpı şeklinde bir manyetik alan oluşturdum. Büyüklüğü nedir? 2 x K x I/ D. Ama oradaki I akım. E bu akım 2i. O zaman biz buraya 2i yazacağız. bölü uzaklık. Uzaklığın da 2d olduğunu gördük. Bunu da yazdığımızda buradaki 2'ler gitti ve buradan bir 2 geldi. Tamam. Geliyorum. Burada halka var. Halka olduğu zaman 4 parmak akım olacak. Baş parmak manyetik alan olacak. Peki akım ne yapıyor? Buradan geliyor ve halkayı şu şekilde geçiyor. O zaman dört parmağını bu şekilde yaptığın zaman baş parmağın sayfanın içine doğru dönüyor, değil mi? Evet. O zaman çarpı. Sayfa içi demek çarpı demek. Hemen geliyorum. Çarpı şeklinde bir manyetik alan ama yarım halka olduğu için 1/2 ile çarparak başlıyorum. Formül neydi? 2 x π x k x i/ r. Bakıyorum akımı i. O yüzden i yazıyorum. Bölü r'sine bakıyorum. O da 1 kadar. Bunu da yazdım. Olay bitti. Şimdi π'yi 3 alın diyor. Tamam. Buraya geldik. 3 yazdık. Bu 2er gitti. Dolayısıyla burada 3 tane ki/ d, burada da 2 tane k/ d. E ikisi de çarpı olduğu için aynı yönlü. Aynı yönlü olduğunda bunları topluyorsun. 3 2 daha 5 yapıyor. Sorumuzun cevabı çarpı şeklinde ve 5 tane ki/ d olacak diyoruz. Geldik 2. sorumuza. Diyor ki sayfa düzleminde bulunan işte teller bana verilmiş. Yine O noktasında oluşturdukları bileşke manyetik alan kaç B'dir diyor. Ama önce bize bir B diye bir şey tanımlıyor. Diyor ki K telinin O noktasında oluşturduğu manyetik alan B olduğuna göre K ve L tellerinin O noktasında oluşturduğu manyetik alan. O zaman önce bir K'ya bakalım. Akım yukarı. O zaman düz telmak yukarı. 4 parmak O noktasında sayfanın içine çarpıyor. Hemen diyorum ki çarpı şeklinde 2 x k x i/ d i'ye bakıyorum 3i. Hemen geldim 3i'yi yazdım. Bö d uzaklık 3d. 3d'yi de yazdım. Bunlar gitti. Ben diyorum ki 2 tane çarpıya ne demiş? B demiş. Manyetik alan olarak B demiş. Tamam. Şimdi L telinin de O noktasındaki manyetik alanı bulalım. Hadi baş parmak akım. Neden? Çünkü yine düz tel. Ama bu tel sayfadan bana doğru geliyor. O zaman baş parmağını sayfadan sana doğru olacak şekilde getiriyorsun. Tabii sen kitabın üzerinde çözdüğün için ne yapıyorsun? Bu kitap diyelim böyle yapıyorsun. Yani senin sayfan burası çünkü. Haliyle böyle yaptığında başp parmağın sayfanın dışını böyle gösteriyor. Ama benim sayfam burası olduğu için ben böyle yaptığımda dört parmağım O noktasından geçerken bu tarafa doğru geçiyor. Yani oluşan manyetik alanın yönü bu tarafa doğru oldu. Peki değeri kaç? Hemen yazalım. 2 x k x i'si 4i/ d diyeceğiz. D''ye bakıyorum. 2d. Buradaki 2'ler gitti. 4. Şimdi 2 tanesine B dediyse 4 tanesine ne der? 2b der. Demek ki buradaki manyetik alanın şiddeti 2b. Tamam. Şimdi bir tanesi çarpı şeklinde ve büyüklüğü B kadar. Bir tanesi de sola doğru ve büyüklüğü 2b kadar. Arkadaşlar bu ikisi birbirine diktir. Yani neyle göstereyim? Bir tane kalem var mı? Ahmet bir kalem verir misin? Şimdi manyetik alanımızın bir tanesi çarpı yani sayfanın içine doğru ama diğeri sola doğru. Bak bu sola doğru bu da sayfanın içine doğru yani bana doğru. Dolayısıyla bu ikisi birbirine ne oluyor? Dik oluyor. Dik olduğu zaman Pisagor bağıntısı yapmanız gerekiyor. Pisagor bağıntısında da nedir? İşte b karesi + 2bin karesi parantez içerisinde tabii ki eşittir bilmediğimiz manyetik alanın karesi diyelim. E buradan 1 buradan da 4 geliyor. Toplamı 5b²are yapıyor. 5b² = bxin karesi ise iki tarafı karekök içerisine aldığımızda √5b şeklinde bir sonuç ortaya çıkıyor canlarım. Şimdi geldik 3üncü örneğimize. Diyor ki şekilde verilen sonsuz uzunlukta teller verilmiş x noktasında oluşan bileşke manyetik alan kaç k/ d'dir diyor. Şimdi arkadaşlar öncelikle bu telin burada oluşturduğu manyetik alanı bulalım. Ne yapacağız? Tel bize doğru geliyor. Yani sayfadan bana doğru. O zaman baş parmağımı böyle yaptım. X noktasından geçerken dört parmağım nereyi gösteriyor? Yukarıyı gösteriyor. Hemen yukarı doğru bir manyetik alan oluşturuyorum. Büyüklüğünü de yazalım. 2 x k x i yerine 2i yazıyorum. Çünkü bu teli konuşuyorum. Uzaklığı da d/ d. Bu bitti. Geliyorum buna. Bu sefer telfanın içine doğru. O zaman baş parmağımı düz tel olduğu için baş parmağımı seçiyorum. Sayfanın içine doğru çevirdiğimde x noktasından geçerken ne tarafa doğru geçtiğime dikkat edin. Bu tarafa doğru değil mi? Bakın sola. Demek ki bunun oluşturduğu manyetik alan sola doğru. Peki büyüklüğü ne? 2 x k x 3i/ d diyorsun. Olay bitiyor. Ama burası 2d olduğu için 2d yazdım. 2'ler gitti. Burada da 3 var. Şimdi sonuç olarak bir tane 4i/ d var. Sola doğru da bir tane 3i/ d var. Olay bu değil mi? Pardon buna i diyelim. Böl d. Şimdi bunlar birbirine dik. E dik olduğunda yine Pisagor yapıyoruz. E 3'ün karesi 4ün karesi biliyorsunuz ki 25 yapacak. Yani 5 yapacak. Yani sonucumuz yine 5 tane k/ d şeklinde oldu. Yani sayısal öğrencisi olup da 3 4 kenarları olan üçgenin hipotenüsünün 5 olduğunu bilmeyen sanırım yok. 4. soru diyor ki, "Bir demir çiviiyle yapılan elektromagnatısda çivinin ucuna toplu iğneler yapışıyor. Yapışan toplu iğnelerin sayısını arttırmak için hangileri yapılmalıdır? Şimdi burada bir mıknatıs oluşuyor. Bu mıknatıs toplu iğneleri kendisine çekiyor. Mıknatısın manyetik alanının şiddeti artarsa yani daha iyi bir mıknatıs olursa daha fazla iğneyi kendisine doğru çekebilir. Peki oluşan manyetik alanın şiddetini hatırlayalım. B = 4π/ L 4π K I N/ Linde. Biz manyetik alanı arttırmak istiyoruz. Birim uzunluktaki sarım sayısını arttırmak. Sarım sayısı yani N artarsa B de artar. Dolayısıyla bu bizim işimize gelir. EMK'sı daha büyük üreteç kullanmak. Yani buradaki pil V iken diyor ki biz bunu 2V yapalım. O zaman devredeki akım artar. Devredeki akım arttığı zaman da yine ne olacaktır? mıknatıs daha güçlü bir mıknatıs olacaktır. Bu da doğru. Diyor ki sarım sayısı aynı kalacak şekilde daha uzun bir çivi kullanalım. Yani buradaki uzunluk L'ydi. L''yi diyor arttıralım. E sen L''yi arttırırsan oluşan manyetik alanın şiddeti azalır. Dolayısıyla da zayıflar. Daha az toplu iğneyi çeker. Yani bu olmayacak. Cevabımız 1 ve 2 olacak. Ve geldik manyetik kuvvete. İletken bir telden akım geçirildiğinde bu tel de eğer bir manyetik alanın içerisine konulursa tele bir manyetik kuvvet etki ediyor. Burada da sağ el kuralını tokat şeklinde kullanacağız. Ve tokatı atarken avucumuzun içi ile attığımız için avucumuzun içi kuvveti gösterecek. Baş parmak akımın yönünü, dört parmak da manyetik alanın yönünü gösterecek. Zaten dört parmak adeta manyetik alanın çizgilerini veriyor. Dört parmak manyetik alan. Avuç içi kuvvet. Baş parmakta akım. Hemen geliyorum. Akım yukarı doğru. Hemen baş parmağımı yukarı doğru yaptım. Manyetik alan dört parmaktı. Sağa doğru dört parmak yaptım. Burada önemli olan ne biliyor musun? Birini yaparken diğerini bozmamak. Ben bazen öğrencilerime gösteriyorum. Mesela akımı yapıyor eli böyle. Ya diyorum ki bak akımı yaptın ama dört parmağın da sağa doğru gerekiyor. Bu sefer de şöyle yapıyor. Mesela dört parmağını sağa dönderiyor ama eli böyle. Ya kardeşim dört parmağını sağa dönderdin ama bu sefer de baş parmağını değiştirdin. Yani aynı anda birini bozmadan öbürünü eklemeniz gerekiyor. Hemen şöyle gösteriyorum. Baş parmak akım yaptın. Bunu sabitle. Sonra manyetik alana bak. Sağa doğru dört parmağını da sağa yaptın. Bu tamam. Bu tamam. Avucun nereyi gösteriyor? sayfanın içini gösteriyor. İşte bu tele etki eden manyetik kuvvet sayfanın içine doğrudur diyoruz. Yönü böyle bulunuyor. Peki büyüklüğü F = biletik alan ile doğru orantılı, akım ile ve telin uzunluğu ile doğru orantılı. Eğer bu tel manyetik alana dik olmazsa, belirli bir açı yaparsa o zaman da sin alfa ile ne yapıyoruz? Çarpıyoruz. Yani formülümüz fen bilgisi şeklinde bir formül ortaya çıkıyor. Ancak buradaki açıya dikkat etmeniz lazım. Açı formüldeki karakterlerden birinin arasında olması lazım. Bazen sahte açılar oluyor. Yani açı var gibi görünüyor ama aslında açı hiçbir işe yaramıyor. Öyle bir soru da zaten koydum. Ne demek istediğimi orada sana anlatacağım. Aynı yönlü akım geçiren teller birbirini ne yapıyor? çekiyor. Zıt yönlü akım geçiren teller de birbirini itiyor. Şimdi bunun nedenini de aslında konu anlatımlarında ben anlatıyorum ama bilmiyorum burada çok uzatmak da istemediğim için girmesem mi? Yine de ufak bir ispat yapayım. Bak başpak. Şimdi başpmak akım olunca dört parmak nereyi gösteriyor? Sayfanın içini. Yani bu telin olduğu yerde çarpı şeklinde bir manyetik alan oluyor. Kimden dolayı? Bu telden dolayı. Bu telin burada bir manyetik alanı var. Dolayısıyla bu tele geliyorsun. Diyorsun ki baş parmak akım, 4 parmak manyetik alan. Yani sayfanın içine doğru avucum nereyi gösteriyor? Solu. Demek ki bu tele sola doğru bir kuvvet etki ediyor. Şimdi geliyorum. I2 teli I1 telinin olduğu yerde bak bu tarafta çarpı oluşturuyor. Fakat I1 telinin olduğu yerde nokta şeklinde bir manyetik alan oluşturuyor. Hemen geliyorsun buraya noktayı yazıyorsun. Manyetik alan nokta ise baş parmak akım. Manyetik alan nokta yani sayfadan bana doğru. O zaman dört parmağım sayfadan dışarı doğru, baş parmak da yukarı. Avucum nereyi gösteriyor? Bu tarafı. Bak bu tele etki eden kuvvet bu tarafa doğru. Dolayısıyla aynı yönlü akım geçiren teller birbirini ne yaptı? Çekti. Zıt yönlü akım geçiren teller de birbirini itecek. Yani bu bunu itecek. Bu da bunu ne yapacak? Itecek. Yani elektrostatikte öğrendiğimizin aslında tam tersi diyebilirim. Çünkü orada işte aynı olunca birbirlerini itiyorlardı. Zıt olunca birbirlerini çekiyorlardı. Ya burada da tam tersi. Aynı yönlü akım geçirenler birbirini çekiyor. Zıt yönlü akım geçiren teller birbirini itiyor. Ne kadar kuvvet uyguluyor? İşte şöyle yazalım. Orası biraz karışmış. 2k x I1 x I2 x tellerin uzunluğu bölü aralarındaki uzaklık. Zaten bunlar hep sabit. 2K falan hep sabit. Biz aslında tellerden geçen akımları çarpıyoruz ve tellerin arasındaki uzaklığa bölerek bu tellerin birbirine ne kadar kuvvet uyguladıklarını yorumluyoruz. Manyetik alana yerleştirilen tel çerçeveye etki eden manyetik torktan bahsedeceğiz arkadaşlar. Izgara gibi böyle yaz aylarında da mangal falan yaparız ya. Izgara teli gibi bir iletken tel var burada. Şimdi tel ortasındaki eksen etrafında dönebiliyor. Şimdi bu telden bir akım geçirdiğimizde sonuçta akım var. Tel var, manyetik alan var. O zaman bu tele bir kuvvet etki edecek. Hadi kuvvetin yönünü bulalım. Baş parmak akımdı. 4 parmak manyetik alandı. Bak sağa doğru. Baş parmak akım 4 parmak manyetik alan avucum sayfanın içini gösteriyor. Yani bu tele sayfanın içine doğru bir kuvvet etki ediyor. Bu tarafına. Bu tarafına nasıl bir kuvvet etki edecek? Hemen bakıyorum. Baş parmak aşağı doğru. Dört parmak manyetik alan yani sağa doğru. O zaman şöyle oluyor. Yapamıyorum. Baş parmak aşağı, dört parmak sağ avucun bu tarafı gösteriyor. Yani sayfadan bana doğru bir kuvvete maruz kalıyor. O yüzden bu telin yapıyoruz şöyle alalım. Telin bu tarafına sayfanın içine doğru bu tarafına da sayfadan mana doğru kuvvet uygulandığında tel böyle dönmeye başlıyor. İşte biz buna manyetik tork ismini veriyoruz. Manyetik kuvvetin oluşturduğu tork. Telin bu kısmına ve bu kısmına herhangi bir kuvvet etki etmiyor. Çünkü bir tel eğer manyetik alana paralelse o tele manyetik kuvvet etki etmez. Yani örnek veriyorum telin şöyle manyetik alan da diyelim bu tarafa doğru ya da manyetik alan bu tarafa doğru. Yani tel ile manyetik alan birbirine paralel olduğu zaman aralarındaki açı 0 ya da 180 oluyor. E bizim formülümüz de f = fen bilgisiydi. B x I x L x sin alfa şeklindeydi. Buradaki açı paralellik durumunda 0 ya da 180 olduğu için sinüs 0 ve sinü10 de 0 olduğu için dolayısıyla sonuç 0 çıkar. Yani bir tel manyetik alana paralelse o tele kuvvet etki etmiyor. O zaman burası tel manyetik alana paralel. Yani buraya bir kuvvet etki etmiyor. Burası da yine manyetik alana paralel olduğu için buraya da kuvvet etki etmiyor. Burasına ve burasına etki eden kuvvetlerden dolayı bu tel çerçeve böyle dönüyor. Manyetik tork diyoruz. Peki torkun büyüklüğünü nasıl buluyoruz? Iban diye bir formül var. Yani aslında B i Ama IBAN diye var. Niye IBAN? Onu da şöyle söyleyeyim. Buradaki n sarım sayısı yani buradaki tel çerçeve 1 katlı değil de 10 katlı olabilir. O zaman geleceksin buraya 10 yazacaksın. I x b x a telden geçen akıma bağlı. Tel çerçevenin alanına bağlı. Buna a diyoruz burada zaten. Manyetik alanın şiddetine bağlı. Iban formülüyle bu tele etki eden torku bulabiliriz canlarım. Şimdi devam. Ne yapacağız? Pekiştireceğiz kuralları. diyor ki akım taşıyan tellere etki eden kuvvetlerin yönlerini bulunuz. Düz tel. Bu tel ne yapıyor? Çarpı. Ne demek çarpı? Sayfanın içine doğru. Yani sayfanın içine doğru giden bir tel var bu şekilde ve telden akım geçiyor. O zaman baş parmak akım. Dört parmak manyetik alan. Ama manyetik alan bu tarafa doğru değil. Bu tarafa doğru. O zaman baş parmağı bozmadan manyetik alanı o tarafa doğru yaptım. Baş parmak da içeri. Avucum nereyi gösteriyor? Yukarı bu tel etki eden kuvvet yukarı doğrudur diyorum canlarım. Olay bu kadar basit. Geliyorum bu tele. Telden geçen akım nokta yani sayfadan size doğru. Hemen baş parmağımı böyle yaptım. Dört parmak manyetik alan ama manyetik alan aşağı doğru. O zaman böyle yaptım. Dört parmak manyetik alan baş parmak akım avucun bu tarafı gösteriyor. Yani tele etki eden kuvvet bu tarafa doğrudur diyorum. Geldim bu tele. Manyetik alan ile tel birbirine paralel olduğu için bu tele hiçbir şekilde kuvvet etki etmeyecek diyoruz canlar. Şimdi örnek 6. Sonsuz uzunluktaki teller bana veriliyor. K ve L iletken tellerini etki eden manyetik kuvvetlerin yönünü soruyor. Şimdi bakıyorum. Baş parmak düz telde akımdı. Baş parmak akım. Dört parmak manyetik alan. Manyetik alan nokta yani sayfadan size doğru. O zaman şöyle yaptım. 4 parmak size doğru yani nokta manyetik alan. Baş parmak akım avucumun içi nereyi gösteriyor? Aşağıyı gösteriyor. İşte bu tele etki eden kuvvet özür diliyorum nereye doğruymuş? Aşağı doğruymuş diyorum. Geldim bu tele. Baş parmak akım bu tarafa doğru. Dört parmak manyetik alan yukarı doğru. Avucum nereyi gösteriyor? Sayfanın içini. O zaman bu tele etki eden sayfanın içine doğrudur. Yani siz de kitabın üzerinde yaparken ne yapacaksınız? Dört parmağınızı kitabın önüne doğru tutacaksınız. Baş parmağınızı kitabın bu tarafına doğru tutacaksınız. Avucunuz kitabın içini gösterecek. Sizin sayfanız bu olduğu için sayfa içi avucunuzun kitaba doğru demek. Benim sayfam bu olduğu için benim avucumun ekrana doğru anlamına geliyor. B şiddetindeki düzgün manyetik alanlara I akımı taşıyan teller getiriliyor. Telleri etki eden kuvvetlerin bana sıralaması soruluyor. Şimdi birinci tele bakıyorum. Bizim burada formülümüz neydi? F = b x I x L' iddi. Eğer açı varsa buraya bir de sin alfayı getirip yazıyoruz. 1inci sisteme bakıyorum. Şimdi manyetik alan bu. Tamam. Tel hangisi? Bu açı manyetik alanla tel arasındaki açı. Yani benim formülümdeki karakterler arasındaki bir açı değil mi? O zaman bu açı gerçek açı. O yüzden de getirip yazıyorsun. Hemen yapalım. İşte manyetik alana B demiş. Akım I. E tellerin boyları zaten aynı. Bak uzunlukları eşit diyor. Yani L diyeceğim hepsine. O zaman bunun ne oluyor? B ile sinü30 bu. Tamam. Ben buna direkt FK diyorum. Geçiyorum buna. Şimdi tel ile manyetik alan birbirine dik mi? Dik. E dik olduğu zaman zaten açıya gerek kalmıyor. Sadece ne yapıyorsun? B xp I'sine bakıyorum. I x L. İşte bu da FL oldu. Tamam. Buraya geliyorum. Şimdi burada bir açı var. Dolayısıyla sen diyorsun ki bi sin alfa. Ama bu açı gerçek açı mı? Şimdi bakıyorum. Bu tel ile yatay arasındaki açı bu. Peki yatay düzlemde manyetik alan var mı? Yok. O yüzden bu açı bizi ilgilendirmeyen bir açı. Çünkü bizim telimiz bu. Manyetik alanımız çarpı. Yani manyetik alanımız sayfanın içine doğru. Telimiz de bu. Dolayısıyla ne oldu? Manyetik alan ve tel birbirine dik. Gördünüz mü? Bakın. Sayfanın içine doğru ve telime dik. E şimdi dik olduğu zaman biz açı kullanmıyoruz ki. O yüzden burada bilsin alfa yapmıyoruz. Bak sınavda sorarlar bunu. Bak eminim. Buradaki açı göstermelik bir açıdır. Kullanılmaz. Dolayısıyla sadece ne diyeceksin? B x I x L diyeceksin. Yani sinüs 30 bizi ilgilendirmiyor. Çünkü yatayda bizim manyetik alanımız yok. O yüzden yatayla telin yaptığı açı bizi ilgilendirmiyor. Şimdi bakıyorum. Bu da 1. Bu da bil. Demek ki bunlar birbirine eşit. Bu ise bil x sin30. Sin30 1/2 demek. 1 x 1/2 yarısı. O yüzden bu küçük oldu. Yani L ve M eşit K onlardan küçük diyeceğiz. Puanımızı mis gibi alacağız. Olay bu. Hemen geçiyorum öbür soruya. Diyor ki birbirine paralel sonsuz uzunluktaki KLM iletken telleri sırasıyla 4, IL ve im akımları geçiyor. L teline etki eden burası önemli. Bileşke manyetik kuvvet 0 olduğuna göre M telinden hangi yönde kaç i akımı geçmektedir diyor. Şimdi bakıyorum. K ve L telleri zıt yönde akımlar geçirdikleri için bunlar birbirini itecek. Yani K teli L telini bu tarafa doğru itecek. L teli de K telini tabii ki de bu tarafa doğru itecek. Ama bu bizi ilgilendirmiyor. Çünkü biz L telini inceliyoruz. L teline etki eden manyetik kuvvetin 0 olduğunu söylüyor. O zaman şu sağa doğru ne kadar kuvvet varsa bu tele sola doğru da o kadar kuvvet olmalı ki bu tele etki eden kuvvet 0 olsun. Hani bu bunu götürsün sonuç 0 çıksın. Başka yolu yok. O zaman M telinin L''yi itmesi lazım. Bak itiyor. İtmesi için zıt yönlü akım geçirmesi lazım. O zaman bu tel aşağı doğru akım geçirdiğine göre bu telden geçen akım kesinlikle yukarı doğru olmalıdır. Peki akımın büyüklüğü ne kadar olacak? Onu bulalım. Şimdi bu iki telin birbirine uyguladığı kuvvet hatırlayalım. 2 x k x I1 I2. Birincinin akımı 4i yazdım. 2inci telin akımı i ile ile. Onu da yazdım. 1inci 2incinin akımı tellerin uzunluğu bölü teller arasındaki mesafe. Teller arasındaki mesafe 2di. Yazdım. Bu eşit olmalı. Çünkü bu f ise bu da f olacak. İkisi birbirini götürmesi için eşit olması lazım. Şimdi bununla bunun arasındaki kuvveti yazıyorum. 2 x k x 1incinin akımı ile il 2incinin akımı im bölü aradaki uzaklığa bakıyorum bu sefer d kadar. Tabii bir de tellerin boyuyla çarptım. Şimdi burada bir kere 2K'ları, L''leri, D''leri götürelim. 2K, L, D gitti. I, L''ler de gitti. Geriye ne kaldı? 4i/2. Tabii ki 2i yapacak. Eşittir burada da im kaldı. Yani m telinden geçen akımın 2i olduğunu, yönünün de 1 yönü olduğunu böyle yazacaksın. 1 yönünde 2i akımı geçer. İşte sınav sorusu. Böyle soruda sınavda %90 gelecektir arkadaşlar. Geldik 9. soruya. Sayfa düzleminde KLMN telleri eşkenar üçgenin üzerine şekildek gibi yerleştirilmiştir. K telinin N teline uyguladığı manyetik kuvvet F olduğuna göre N telini etki eden bileşke manyetik kuvvet kaç F büyüklüğündedir? diyor. Hemen bakalım. Şimdi öncelikle K'nın N'ye uyguladığı kuvvetin yönüne bakalım. K ve N tellerinin akımları zıt. Zıt yönlü akım geçiren teller birbirini iter. Dolayısıyla K N'yi aşağı doğru şu şekilde itiyor ve soru demiş ki ben buna F diyorum. Yani ben bunun büyüklüğüne F diyorum. Peki kaça F dedi? Yani 3'e mi F dedi? 5'e mi F dedi? Kaça F dediğini bulmak lazım. İki tel birbirine uyguladığı kuvvet neydi? F = 2K x I1 x I2 x tellerin uzunluğu bölü aralarındaki mesafesi. Formülümüz bu. Şimdi geliyorum. Buradaki 2k zaten sabit. O yüzden bunu hani almama gerek yok. Telin uzunluğu da hep aynı. Bunu da almama gerek yok. Aslında tellerin akımlarını çarpacağım. Aralarındaki uzaklığa bölerek bulacağım. E 2 x 1 2 yapıyor. 2i x i bö aradaki uzaklık. Diyelim ben bu uzaklığa dedim. Soru buna F kadar demiş. Bu tamam. Şimdi geliyorum. L telin N telini ne yapar? E zıt yönlü birisi çarpı birisi nokta. Zıt yönlüler birbirini iterdi. Dolayısıyla L N'yi itecek. Yani bu tarafa doğru bir kuvvet uygulayacak ve bu da 2i'ye i. Yani aynısını yazacaksın. Dolayısıyla bunun da büyüklüğü yine f olacak. Hemen geldim. Buraya da f yazdım. Çünkü uzaklık da aynı. Akımı da 2. Bununki de 2ydi. Yani aynen o da F kuvvetiyle itti. Bakıyorum M teli N'yi ne yapar? Şimdi aynı yönlü akım ikisi de nokta. O yüzden bunlar birbirini çeker. Yani m n'yi kendisine doğru çekecek. Hemen şöyle kendisine doğru çektik. Kuvveti de yazalım. Bu sefer ne oluyor? Bir tanesi iyi, diğeri de iyi. Yani i x i/ d oldu. Uzaklık yine aynı. Şimdi 2'ye f dediysek 1'e f/2 diyeceğiz, değil mi? Dolayısıyla buradaki kuvvetimiz F/2'dir. Şimdi biraz geometriden destek alalım. Bu bir eşkenar üçgen. Dolayısıyla şu açıların 30° olduğunu bildiğinizi düşünüyorum. Buralar 30'a 30 olur 2'ye böler. Buralar da 60'a 60 olur. Yine 2'ye böler. Aynı şekilde bu da 2'ye böldüğü için burası 30'dur. Burası 30'dur. Buraları 60'a 60'tır. Şimdi 2 tane F var. Aralarındaki açı da 120. Bak şöyle bir F var. Şöyle bir F var. ve aralarındaki açı 120. Bu vektörlerde özel bir durumdur. İki kuvvet eşit büyüklükteyse aralarındaki açı da 120 ise bileşke tam ortadan bir tanesine eşittir. Yani F ve F bir tane F'i verir. Bu tamam. Şimdi burada bir de F/2 vardı. Şöyle bir de f/2'miz vardı. İkisi aynı yönlü olduğu için sonuç 3 tane f/ 2. Yani 1 + yarım 1,5 yaptı. 3/2 sonucuna ulaşmış oluyoruz canlarım. Geldik bu soruya. Manyetik tork. Düzgün manyetik alanlar içerisine yerleştirilen teller veriliyor. KLM çerçevelerinin hangilerinin üzerinde manyetik bir tork oluşmaz şeklinde sorulmuş. Şimdi manyetik tork nasıl oluşmaz? Hadi gel birlikte bakalım. Şimdi bir kere telden geçen akım bu tarafa doğru, manyetik alan da bu tarafa doğru paralel olduğunda kuvvet oluşmuyordu. Yani buraya bir kuvvet etki etmiyor. Buraya da bir kuvvet etki etmiyor. Bunları geç. Şimdi burada akım yukarı doğru dört parmak sağa doğru manyetik alan avucum sayfanın içini gösteriyor. Yani çarpı şeklinde itiliyor burası. Buraya geliyorum. Bu çarpıysa bu da nokta olacak. Uzatmaya gerek yok. O zaman bu tel böyle döner. Yani bu şekilde dönmeye başlar. Yani bunda bir tork var. Geliyoruz buraya. Baktığımızda burası paralel. Kuvvet yok. Burada da kuvvet yok. Paralel. Tamam. Şimdi aşağı doğru bir akım var. Baş parmak akım. Dört parmak manyetik alan olduğu zaman avucum sayfadan dışarı doğru. Yani buraya nokta şeklinde bir kuvvet etki ediyor. O zaman buraya da çarpı şeklinde bir kuvvet etki edecek. Bu sefer bu nasıl dönecek? Şöyle gösterelim. Bak burası sayfadan bana doğru. Burası da sayfanın içine doğru. Şöyle bak şu şekilde dönecek. Dolayısıyla buna da bir tork etki ediyor. Gelelim buna. Şimdi bu sefer akım bu tarafa doğru. Tamam. Baş parmağım bu tarafa doğru yaptım. Manyetik alan nokta yani sayfa dışına doğru. Avucum aşağıyı gösteriyor. O zaman buraya aşağı doğru kuvvet etki eder. Buraya yukarı doğru kuvvet etki eder. Zıttı. Tamam. Burada akım aşağı doğru. Manyetik alan noktaydı. Size doğru yaptım. Avuc bu tarafı gösteriyor. He telin burasına böyle bir kuvvet etki ediyor. O zaman burasına da böyle bir kuvvet etki edecek. Bu telin dönme şansı yok. Yani teliniz bu. Buradan aşağı yukarı itiyorsunuz böyle. Buradan da sağa sola çekiştiriyorsunuz böyle. Şimdi bu telin dönme şansı ne olmuyor? olmuyor. Çünkü bu kuvvetler bu kuvvetleri dengeliyor. Bu kuvvet de bu kuvveti dengeliyor ve bunlar dönmeye neden olmuyor. Yani M telinde herhangi bir tork oluşmamış oluyor canlar. Ve geldik yüklü parçacıklara. Manyetik alan içerisinde etki eden kuvvete yani artı ve eksi yüklü bir parçacık manyetik alanın içerisine dik bir şekilde fırlatılırsa parçacığa manyetik bir kuvvet etki ediyor ve parçacık bir tarafa doğru sapıyor. Biz burada parçacığa etki eden kuvvetin yönünü sağ kuralıyla bulacağız. Bir de bu kuvvetin nelere bağlı olduğunu konuşacağız. Öncelikle manyetik kuvvet Q x V x B bağıntısıyla bulunuyor. Eğer açı 90° ise, eğer 90 değilse mesela bizim diyelim parçacığımız şu şekilde bir hızla manyetik alana girdi. Manyetik alanımız da diyelim ki sağa doğru. Yani hız ile manyetik alan arasındaki açı 90 dışında bir açıysa o zaman bizim burada F = Q x V x B x sin alfa bağıntısını kullanmamız gerekiyor. Eğer burası 90° ise hız ve manyetik alan birbirine dikse zaten sinüs90 1 olduğu için formülümüz Q ve B şeklinde oluyor. 90 derece ise bunu kullanıyoruz. Açı varsa bu mantığıyı kullanıyoruz. Peki yön nasıl bulunacak? Sağ el kuralıyla sağ elimizin yine tokat kuralını kullanıyoruz. Avuç içi yine kuvveti gösterecek. Dört parmak yine manyetik alanı gösterecek. Baş parmak önceden akımdı. Şimdi de baş parmak hız. Yani değişen hiçbir şey yok. Hemen geliyorum. Baş parmak hız yani sağa doğru. Bu tamam. Dört parmak manyetik alan sayfanın içine doğru. Dört parmağını sayfanın içine yaptığında baş parmağın başka bir tarafı göstermesin. Yani baş parmağın sağ taraftı. Bunu yaptın ya bunu tutacaksın. Diyeceksin ki tamam sen sağda kal. Şimdi dört parmakta manyetik alan sayfanın içine olsun. Avucum yukarıyı gösteriyor. İşte artı yüklü parçacıklara etki eden kuvvet yukarı doğrudur. Hocam parçacık eksi ise tam tersini söyleyeceğiz. Yani artıymış gibi yapacağız. Yönünü bulacağız. Bu parçacık eksi. O zaman bu tarafa değil bu tarafa doğru kuvvet olur diyeceğiz. Tam tersini söyleyeceğiz. Tekrar gösteriyorum. 4 parmak manyetik alan. Başpmak hız avucum yukarıyı gösteriyor. Yani bu parçacık manyetik alana girdiği zaman yukarı doğru şu şekilde sapacak diyorum. Eğer eksi yüklü bir parçacık olsaydı bu tarafa girdiğinde bu sefer de bu tarafa doğru sapacaktı. Peki ne zaman kuvvet etki etmez? Bir eğer bizim fırlattığımız parçacık manyetik alana paralel ise yani manyetik alan bu tarafa doğru olursa paralel olur ya da bu tarafa doğru olursa paralel olur. Kuvvet muvet etki etmez. Çünkü buradaki açı 0 ya da 180 değerini alır. Sonuç 0 olmuş olur. Demek ki paralelse herhangi bir kuvvet etki etmiyor. Peki başka ne zaman kuvvet etki etmez? Eğer buradaki hız 0 ise sonuç 0 olur. Yani yüklü parçacığı manyetik alanın içerisine bıraktığın zaman olmuyor. Fırlatman gerekiyor. Yani parçacığın bir hızı olacak ki ona kuvvet etki etsin. O yüzden hız 0 olmamalı. Parçacık yüksüz olmamalı. Yüksüz parçacıklar manyetik alanın içerisinde sapmazlar. Parçacık yüklü olacak. Yani ya artı ya eksi bir yük olacak. parçacığın bir hızı olacak ve parçacık manyetik alana paralel bir şekilde fırlatılmayacak ki bir kuvvete maruz kalsın. Bu kuvvetin etkisinde bu parçacık düzgün çembersel hareket yapıyor. Yani parçacığın hızında büyüklük olarak bir değişiklik olmuyor. Parçacığın sadece yönü değişiyor. Yani 12. sınıf konularında göreceğiz. Düzgün çembersel hareket diye bir şey var. Bu parçacık düzgün çembersel hareket yapıyor. Yani hızının büyüklüğü değişmiyor. Ne oluyor? Parçacık burada böyle görüldüğü gibi dönüyor. Buradayken hızı V. Buraya geldiğinde hızı bu tarafa doğru V. Buraya geldiğinde bu tarafa doğru V. Buraya geldiğinde böyle V. Böyle dönüyor. Parçacığın hızının büyüklüğü değişmediği için buradaki kinetik enerjisi de 1/2 mv², buradaki kinetik enerjisi de 1/2 mv². Yani parçacığın enerjisi değişmiyor. Enerjisi değişmediği için manyetik kuvvetler iş yapmaz diyoruz. Çünkü iş yapsaydı enerjisi ya artardı ya azalırdı. Mesela elektrik alana giren bir parçacığın hızı ya artıyor ya azalıyor. Yani hızı değişiyor. Hızının büyüklüğü değişiyor. O yüzden de enerji kazanıyor. Demek ki elektriksel kuvvetler iş yapar. Çünkü parçacığın enerjisi değişiyor. Ama manyetik kuvvetler iş yapmaz. Çünkü parçacığın enerjisi değişmiyor. Sadece hızının yönü değişiyor. Peki bu parçacık çembersel hareket yapar dedik. Bu çemberin yarıçapı da R = MV/ QB dediğimiz mavi küba bağıntısından bulunuyor. Paralelse herhangi bir şekilde kuvvet etki etmiyor. Şimdi geldik sorularla pekiştirmeye. Düzgün manyetik alan içerisinde yüklü parçacıklar veriliyor. Buna göre cisimlere etki eden manyetik kuvvetlerin yönü nedir? Bakıyorum. Baş parmak hız tutuyorum. Dör parmak manyetik alan sağa doğru. Tamam. Avucum sayfanın içini gösteriyor ama artılar için. Bizim sağ el kuralımız artılar için. E bu da artı. O zaman her şey doğru. Sayfanın içine doğru. Yani buna etki eden kuvvet sayfa içine doğrudur. Geliyorum buna. Şimdi manyetik alan sağa doğru hız sola doğru. Bu ikisi birbirine paralel olduğu zaman kuvvet etki etmez. 0dır diyorum. Geç. Geliyorum buna. Baş parmak hız. Tamam tuttum. 4 parmak sayfanın içine doğru bak manyetik alan çarpı 4 parmak sayfanın içine doğru. O zaman avucum yukarıyı gösteriyor ama artılar için. Yani sağ el kuralı artı yükler için oluşturulduğu için artı olsaydı bu parçacık yukarı doğru etki edecekti. Parçacık eksi olduğu için bu parçacığa aşağı doğru bir kuvvet etki eder diyoruz. Dolayısıyla parçacık böyle yolundan bu tarafa doğru saparak hareket etmiş oluyor. Bu işte tamam. Geldik manyetik akıya. Düzgün manyetik alan içerisinde herhangi bir yüzeyden dik olarak geçen manyetik alan çizgilerinin sayısı ile orantılı olan bu büyüklüğe manyetik akı diyoruz. Manyetik akı fi ile gösteriliyor. Ne ile orantılı? Manyetik alanın şiddeti ile orantılı ve alan ile orantılı. Yani bu çerçeve daha büyük bir alana sahip olursa içinden daha fazla çizgi geçer. O yüzden de akı artar. Demek ki A ile doğru orantılı. Manyetik alanın şiddeti daha fazla olursa e o zaman da buradaki çizgilerin sayısı artmış olacak. Demek ki bunun içerisinden geçen çizgi arttığı için akı yine artacak. Kısacası akı f ile gösteriliyor. Manyetik alanla alanın, yüzeyin alanının çarpımıyla bulunuyor. Ve burada akının birimi Weber olduğu için bunun birimi, şöyle gösterelim. Vber. Bunun birimi de metrekare olduğu için biz manyetik alanın birimini bu metrekareyi bu tarafa atıyoruz ve diyoruz ki manyetik alanın birimi weer bö met²edir diyoruz. Yani manyetik alanın Tesla diye bir birimi var. Tamam. Ama bir de Weber/ met² var. İşte o da bu bağıntıdan ortaya çıkıyor. Şimdi yüzey her zaman böyle manyetik alana dik olmayabilir. Bazen açılı bir şekilde de olabilir. Bak dik olduğu zaman gördüğün gibi burada manyetik alanla yüzey birbirine dik. Dik olduğu zaman B x A diyorsun. Oluyor bitiyor. Dik değilse açıya bakacaksın. Ama buradaki açı manyetik alan ile şu yüzeyin normalinin normal demek yüzeye indirilen dikme demek. Yani burada çerçeve bu ya. Çerçeveye indirdiğin dikte diyelim bu işte buna normal diyoruz. Yüzeye indirilen dikme ile manyetik alan arasında kalan açının kosinüsü ile çarpacağız. Yani ba cos teta ya da şurayı bize verirse eğer hiç normalle falan uğraşmana gerek kalmıyor. Eğer bu açıyı bilirsen sorularda bazen bu açıyı veriyor. O zaman direkt şöyle yapıyorsun. B x A x sin alfa diyorsun. Yani sana bu açıyı verirlerse direkt sin alfaile çarp gitsin. Zaten bu zamana kadar F = bil sin alfa'yı öğrendin. Az önce f = qvb sin alf'yı da öğrendin. Yani hep sin alfalıları öğrendin. O zaman sen buradaki açıyı bul. Bunu sinüsüyle çarparak akıyı söyle. Eğer manyetik alan çizgileri çerçevenin içerisinden hiç geçmiyorsa mesela çerçeve bu manyetik alan çizgileri de böyle gidiyor. E çerçevenin içinden geçmiyor ki. O yüzden akı 0 oluyor. Yani bu durumda da akı diye bir şeyden bahsedemiyoruz canlarım. Ve geldik konunun en can alıcı yerlerinden bir tanesine. Akı değişiminden dolayı oluşan indüksiyon akımına. Şimdi canlar, lens yasası gereği eğer bir çerçevenin içerisindeki akı artıyorsa sistem onu azaltacak yönde çalışır. Eğer akı azalıyorsa bu sefer de onu arttıracak yönde çalışır. Ne demek istiyorum? Gelin birlikte öğrenelim. Kapalı bir devrede manyetik akı değişirse hemen şöyle kalemimizi aldık. indüksiyon elektromotor kuvveti oluşur. Dolayısıyla bir indüksiyon akımı da oluşur. Oluşan indüksiyon elektromotor kuvvetinin formülü bu. Buradaki eksi yönle ilgilidir. Yani azalanı arttırıyoruz, artanı azaltıyoruz ya hani böyle zıt davranıyoruz. Oradaki zıtlıktan dolayı orada bir eksi var. Onu kafaya takma. Oluşan elektromotor kuvveti delta f/ delta t yani akı değişimiyle zaman birbirine oranladığında elektromotor kuvvetini bulmuş oluyorsun. Şimdi eğer bu çerçeve 1 sarımlı değil de 5 sarımlıysa getirip formülü 5 ile çarpıyorsun. O yüzden buraya n diyoruz ya bu n sarım sayısı oluyor. Şimdi burada bir tane uygulamasını yapmaya çalışalım. Mesela şu anda iletken çerçevenin içerisinden hiç manyetik alan geçiyor mu? Geçmiyor. Çünkü manyetik alan burada var. Burada yok. Şu anda bu çerçevenin içerisindeki akıır. Çünkü manyetik alan falan geçmiyor ki içinden. Manyetik alan geçmediğinde akı olmaz ki. Çerçeveyi götürüyorum, götürüyorum, götürüyorum. Artık bu çerçevenin içerisinden manyetik alanlar geçmeye başlıyor. Şimdi çerçeve bundan hemen rahatsız oluyor. Hani akı artarsa onu azaltmaya çalışacak. Azalırsa arttırmaya çalışacak. Bizim akımız zaten 0dı. Şu anda akı var. Akı arttı. Kim arttı? Çarpılar arttı. Çarpılar arttıysa ben nokta oluşturmam lazım. Dolayısıyla bu kapalı bir devre olduğu için kapalı devreyi böyle bir halka gibi düşüneceksin. Halkalarda dört parmak akımdı. Dolayısıyla akım bu tarafa doğru oluşması gerekiyor ki sebebini söyleyeceğim şöyle şöyle bir akım oluşması gerekiyor ki manyetik alan nokta. Bak görüyor musun? Manyetik alan nokta olsun. Şimdi diyeceksin ki hocam neden nokta şeklinde manyetik alan oluşturuyoruz indüksiyon akımı ile şöyle yazalım. indüksiyon akımını. Neden? Çünkü çarpılar arttı. Artan çarpıları azaltmanın yolu noktadır. Çarpının zıttı nokta değil mi? Dolayısıyla çarpılar arttı. Ben bundan rahatsız oldum. Bunları azaltmak istiyorum. Bunları azaltmak için nokta oluşturuyorum. Nokta oluşturmak için de bu tarafa doğru bir akım oluşması gerekiyor ki, değil mi? Bak şöyle baş parmağım neyi göstersin? noktayı göstersin. Dolayısıyla bu çerçeve manyetik alanın içerisine girerken çerçevede akı değişiyor. Akı değiştiği için akım oluşuyor. Oluşan akımdan dolayı bu lamba ışık veriyor ve lambanın üzerinde diyelim burası K, burası L ise K'dan L''ye doğru bir akım geçiyor. Şimdi çerçeve diyelim manyetik alanın içerisine komple girdi. Şimdi bu çerçeve buradan buraya geldi diyelim. Sonra buraya geldi. Akım oluşmaz. Niye? Çünkü çerçeve manyetik alanın içerisindeydi. Hala içerisinde. Hala içerisinde. Yani değişen bir şey yok. Akı ne azalıyor ne artıyor. Akı değişmiyorsa o zaman akım da oluşmaz. Yani lamba yanmaz. Dolayısıyla içeri girerken lamba yandı. İçeride ilerlerken lamba kesinlikle yanmaz. Dışarı çıkarken lamba yine yanar. Neden yanar? Çünkü dışarı çıkarken de şöyle bir şey oluyor. Bunun içerisinde çarpılar vardı. Sen bunu dışarı çıkarttığında çarpılar olmayacak. Yani bu birazdan buraya geldiği zaman içerisinde çarpı falan olmayacak. Yani çarpılar ne oldu? Azaldı. Çarpılar azaldıysa biz çarpılara destek olmamız lazım. Çarpılara destek olmak için elini böyle yapmaman lazım. Bu sefer elini böyle yapman lazım. Çünkü eğer bu telden bu yönde bir akım geçerse değil mi? Ne olacak? 4 parmak akım çünkü bu bir halka gibi düşünülüyor. Dört parmak akım baş parmak içeri çarpıyor. Yani biz ne oluşturduk? Çarpı. Biz neden çarpı oluşturduk? Çünkü çarpılar çıkarken azaldı. Çerçevenin içerisindeki çarpı sayısı giderek azalıyor. Hatta tamamen çıktığında hiçbir çarpı kalmıyor. Ben de çarpılar azalmasından rahatsız oldum. Onları arttırmak istiyorum. Azalanı arttır, artanı azalt hikayesi bu. Çarpılar azaldığı için ben çarpı oluşturmam lazım. Çarpı oluşturmak için dört parmağımı böyle yapmam lazım ki baş parmağım çarpı olsun. O yüzden bu sefer de indüksiyon akımının yönü bu tarafa doğrudur. Yani burada bir lamba olsaydı bu sefer de lambadan L''den K'ya doğru bir akım geçecekti canlarım. Umarım açıklayabildim. Elimden geleni yaptım. Oluşan indüksiyon elektromotor kuvveti delta f/ delta tunuyor. Yani bir üreteç oluştu. E = I x R'den de oluşan akımın şiddetini hesaplayabiliyoruz. Yani Vır hani elektrikli öğrendiğimiz OM yasası var ya vır aynısı burada. geçerli. Şimdi indüksiyon akımının yönünü az önce zaten anlattım. Hızlıca şöyle burada da bir göstereyim. Şimdi biz diyelim buradaki mıknatısı sağa doğru yaklaştırıyoruz. Bizim burada bir halkamız var mı? Var. Halkanın içerisinden manyetik alan ne tarafa doğru geçiyor? Bak bunu belirlemeden soruyu çözme. Çözersen de yanlış çıkar. Bakıyorum mıknatısın N kutbu çıkış yeri. O yüzden halkanın içerisinden bu tarafa doğru bir manyetik alan geçiyor, değil mi? Tamam. Sen mıknatısı yaklaştırırsan, bu tarafa doğru hareket edersen bu çizgilerin sayısı giderek artar mı? Artar. Çünkü az önce buradan giden, az önce buradan giden içinden geçmiyordu. Ama sen mıknatısı yaklaştırdığında bunlar da içinden geçecek mi? Geçecek. O zaman sen diyeceksin ki bu halkanın içerisinden bu tarafa doğru geçen çizgiler arttı. Manyetik alan arttı. O zaman ben onu azaltmak istiyorum. Bu tarafa olanları azaltmak için senin ne tarafa doğru oluşturman lazım? Baş parmak manyetik alandı. Bu tarafa. Bu tarafa olması için de dört parmağını böyle yapman lazım. Yani bu halkanın üzerinde bu şekilde bir akım oluşur. Oluşan akımdan dolayı manyetik alan bu tarafa doğru olur. Ben neden bu tarafa doğru manyetik alan oluşturuyorum? Çünkü bu taraf arttı. Ben inadına bu taraf yapıyorum. Artanı azaltmak istiyorum. Bunu azaltmanın yolu budur. Yani bu şekildedir. Bu şekilde manyetik alan oluşturmak için de dört parmağını bu tarafa sarman lazım. İşte indüksiyon akımının yönü böyle bulunuyor. Mesela burada da tam tersini yapalım. Diyelim mıknatıs bu tarafa doğru gitsin. Biz diyeceğiz ki mıknatısın manyetik alan çizgileri şu anda bu tarafa doğru geçiyor değil mi? Yani sağa doğru geçiyor. Biz şimdi buradan uzaklaşıyoruz. O zaman bunların sayısı giderek azalmaz mı? Sonuçta uzaklaşıyorum ben. Yani bunlar azalır. Sen diyeceksin ki benim çerçevemin içerisinden bu tarafa doğru geçen manyetik alan giderek azalıyor. O zaman benim bunu arttırmam lazım. Arttırmak için ben sağa doğru yapmam lazım. O zaman dört parmağım böyle olmalı ki ben sağa doğru yapayım. Yani oluşan akım bu sefer bu tarafa doğru olur ki baş parmağımız sağ tarafı göstersin yani desteklesin. Azalıyorsa arttır, artıyorsa azalt. Mantık budur canlarım. Şimdi daha da fazla uzatmayalım ve öz indüksiyon akımına geçelim. Şimdi akı değişiminden dolayı oluşan akıma indüksiyon akımı denir dedik değil mi? Azalıyorsa arttırıyoruz, artıyorsa azaltıyoruz. Akım değişiminden dolayı oluşan akıma da öz indüksiyon akımı deniyor. Bobin nerede oluyor? Akım azalıyorsa onu desteklemek için onunla aynı yönde. Akım artıyorsa onu azaltmak için ona zıt yönde bir öz indüksiyon akımı oluşuyor. Şimdi arkadaşlar bakın burada bir elektromıknatıs var. Ben diyorum ki reosta sürgüsünü eğer 2 yönünde çekersek, bakıyorsun reosta sürgüsü 2 yönünde çekilirse devredeki direnç önceden şu kadar şimdi sen bu sürgüyü buraya çektiğinde direnç bu kadar oldu mu? Oldu. Bir devrede V = IR yasasına göre direnç arttı mı? Arttı. Pil değişti mi? Yok. Pil aynı. Şimdi senin pilin değişmediyse direncin artması akımın azalmasına neden oluyor. Hemen uyanacaksın. Bu devrenin akımı azalıyor. O zaman benim onu arttırmam gerekir. Şimdi devre akımı ne tarafa doğru? Artıdan çıkar ve bu tarafa doğru. O zaman senin onu arttırman için onunla aynı yönde olman lazım. Yani ona destek olman lazım. Bu durumda oluşan öz indüksiyon akımı işte bu tarafa doğrudur. Yani hangi yöndedir? devre akımıyla aynı yönde. Eğer tam tersini yapsaydım yani reostayı bu tarafa doğru bir yönünde çekseydim direnç küçülürdü. V = IR'ye göre direncin azalması akımın artmasına neden olurdu. Devre akımı artarsa ona zıt yönde bir öz indüksiyon oluşur. Onu azaltmak için devre akımı yukarı. Ya bu elektrik devresinin kendi akımı. Devre akımı arttı mı? Arttı. Biz bundan rahatsız olacağız. Biz bunu azaltmak isteyeceğiz. Bunu azaltmak için buna zıt yönde bir öz indüksiyon akımı oluşur. Yani buraya sorularda bir A yönü, bir B yönü denir ve sen de dersin ki işte bu soruda işte A yönünde bir öz indüksiyon akımı oluşur. Ama bu soruda aşağı doğru yani B yönünde bir öz indüksiyon akımı oluşur şeklinde cevap vereceğiz canlarım. Şimdi oluşan öz indüksiyon elektromotor kuvveti de aslında - x delta I/ delta T diye bir bağıntıyla hesaplanıyor ama hani matematiksel hesaplamalardan sorumlu değiliz. Önemli olan burada akımın değişmesi. Akımın değişim hızı artarsa oluşan elektromotor kuvveti de artıyor. Mevzu bu. Buradaki L'de öz indüksiyon katsayısı diye bir şey bir sabit. Bobinin fiziksel özelliklerine bağlı bir sabit. Yani bunların sarım sayıları etkiliyor. Sarımların sıklığı ya da darlığı etkiliyor gibi gibi. Geçiyoruz burayı da. Geldik soruya. Diyor ki, "Annı düzlemde bulunan K iletken halkası ve sonsuz uzunluktaki L iletken teli yerleştirilmiş ve L telinden verilen yönde I akımı geçiyor. Buna göre işlemlerinden hangisi tek başına yapılırsa K telinde ok yönünde bir indüksiyon akımı meydana gelir? Şimdi hemen bakıyorum. Burada bir manyetik alan kaynağı var mı? Yani görünürde bir manyetik alan yok, değil mi? Ama düz telden akım geçtiğinde bu tel aslında etrafında bir manyetik alan oluşturuyor mu? Oluşturuyor. O zaman geleceğim. Baş parmak düz telde akımdı. Baş parmak akım dört parmak manyetik alan. Yani bu halkanın olduğu yerden manyetik alanlar nasıl geçiyor? İçine doğru geçiyor. Yani çarpı şeklinde. Birinci olayımız bu. Yani bizim çerçevemizin içerisinden hangi yönde manyetik alan geçiyor? Bak bunu bulmadan soruyu çözme. Çünkü çözersen mutlaka hata yaparsın. Şimdi bakıyorum ben. L telinden geçen akımın şiddetini arttırmak. Şimdi bu telden geçen akım artarsa telin oluşturduğu manyetik alan 2 x k x i/ d değil mi? E o zaman sen bu telden geçen akımı arttırdığında manyetik alanı arttırıyorsun. Manyetik alan arttığı zaman çarpıların sayısı artıyor. E çarpıların sayısı artarsa biz bundan rahatsız oluruz. Onları azaltmak isteriz. Çarpıyı azaltmanın yolu da nokta yapmaktır. Şimdi 4 elini böyle kıvırman gerekiyor ki 4 elini ne oğlum? 4 parmağını artık iyice kafayı yedik. Dört parmak bu şekilde olmalı ki baş parmak sayfadan dışarı doğru olsun. Çünkü baş parmağın sayfa dışına doğru olması nokta demek. Demek ki oluşan indüksiyon akımı bu tarafa doğru yani saat yönünün tersi yönde olacak ki baş parmağım nokta olsun. Neden nokta oluşturuyorum? Çünkü çarpılar arttı. Ben onları azaltmak için nokta oluşturuyorum. Mevzu bu. Bu doğru. Diyor ki K telini + Y yönünde çekmek. Şimdi bu teli ne yapıyorsun? + Y yönünde yani yukarı getiriyorsun. Şimdi sen bu teli yukarı getirdiğinde buradaki tele yaklaşma ya da uzaklaşma oldu mu? Olmadı. O zaman buradaki D mesafesi değişmedi. Yani yine aynı uzaklıktasın. O yüzden manyetik alanın şiddetinde bir değişme olmuyor. Olmadığı için de akı değişmiyor. Yani buradayken kaç tane çarpı varsa sen buraya çektiğinde de aynı sayıda çarpı oluyor. Yani değişen bir şey olmuyor. O yüzden de akı değişmiyor. Akı değişmediği için de indüksiyon akımı oluşmuyor. Yani burada herhangi bir akım oluşmaz. Ama kat telini + x yönünde çekersen yani bu tarafa doğru hemen onu gösterelim. Bunları siliyorum. Onu daha iyi gösterebilmek adına bunlar gitti. Şimdi ne yapacağız? Buradaki teli + x yönünde diyelim. Buraya getirdik. Artık biz bu tele bayağı bir uzaktayız, değil mi? Uzaktayız. Şimdi uzaktaysak manyetik alan zayıflamadı mı? Sonuçta buradaki D mesafesi arttı. Ben buradayken buraya gittim. D artarsa manyetik alan azaldı, değil mi? Yani buradayken bu kadar çarpı varsa buraya geldiğimde şu kadar çarpı olacak. Çarpılar azaldı. Diyeceksin ki o zaman ben onları arttırırım. Onları arttırmak için onlarla aynı yönde olman lazım. Yani baş parmağının içeri lazım. Baş parmağının içeri için dört parmağını böyle kıvırman gerekiyor. Yani oluşan akım bu tarafa doğru olacak ki baş parmak içeri doğru olsun. Çünkü çarpılar azaldı. Ben onlara destek olmam gerekiyor. Yani indüksiyon akımı bu yönde olmadı. Bu da olmaz. Sorumuzun cevabı yalnız 1 olarak bulunur. Şimdi aynı düzlemde bulunan şekil 1, şekil 2 bobinlere özdeş mıknatıslar sabit hızla yaklaştırılıyor. Buna göre yargılarından hangileri doğrudur demiş. Şimdi sabit hızla şöyle yapalım. V sabit bir şekilde ilerliyoruz. Burada da sabit bir hızla bu tarafa doğru gidiyoruz. Şekil 1de direnç üzerinden iki yönünde bir indüksiyon akımı geçer diyor. Şekil 1'e bakıyorum. Bak buradaki halkalar bu şekilde. İlk işimiz neydi? çerçevenin yani halkanın içerisinden hangi yönde manyetik alan geçiyor? Bunu öğrenmemiz lazım. Şimdi mıknatısın N kutbundan manyetik alan çizgileri çıkar, S'ye gider diyoruz, değil mi? Yani N çıkış yeri, S ise giriş yeri. Şimdi şu anda işte diyelim ki şu geçiyor. Bu halkanın içerisinden. Şu geçiyor ama şu geçmiyor. Şu geçmiyor. E biz yaklaştırdığımızda onlar da geçecek. Demek ki bu halkaların içerisinden bu tarafa doğru geçen manyetik alan artacak. Şimdi bunlar artarsa biz onlara zıt yönde yani biz bu sefer bu yönde bir manyetik alan oluşturmamız gerekiyor. Çünkü artanı azaltıyoruz. Mevzu bu. Şimdi benim bu yönde bir manyetik alan oluşturmam için halkalarda biliyorsunuz 4 parmak akımdı. Dört parmağımı böyle yaparsam manyetik alan bu tarafa olur. Olmaz. Biz bunu istiyoruz. O zaman dört parmak alttan girmeli. Yani bobini alttan sarmalı ki baş parmak bu tarafa doğru olsun. Alttan gelmesi için de akım iki yönünde gelecek ki akım bobine alttan giriyor. Bakın. Dolayısıyla biz de alttan dalıyoruz. Baş parmağımız bu tarafı gösteriyor. Eğer bir yönünde gelirse bak üstten çıkıyor. O zaman böyle yaparsın bu taraf olur. Yani olmaz yani. Hangi yön? Evet iki yönü. Burada da zaten 2 yönü diyor. Doğru. Şekil 2'deki direnç üzerinden 4 yönünde indüksiyon akımı geçer. Şimdi baktığımızda burası s. S nedir? Giriş yeri. Yani şu şekilde manyetik alanın çizgilerini getireceğiz. O zaman mıknatısın N kutbundan çıkan çizgiler aslında S'den geçmek için bu şekilde geçiyor. Yani buradan çıkıyor. Bobinin içerisinden bu tarafa doğru geçiyor ve S'ye geliyor. Dolayısıyla bu yaklaştığı zaman artık içerisinden şu diğerleri de geçmeye başlayacak, değil mi? Yani önceden geçmeyenler de geçmeye başlayacak. Çünkü mıknatıs yaklaşıyor. Mıknatıs sana yaklaşıyorsa şiddeti artıyordur. Yani sana olan etkisi artıyordur. Dolayısıyla bu bobinin içerisinden bu yönde geçen manyetik alan çizgileri arttığı için biz onu azaltmamız lazım. Azaltmak için bu tarafa doğru oluşturmamız lazım. Baş parmağım bu tarafı gösteriyorsa dört parmağımın da böyle sarması lazım. Yani bob bini alttan saracak ki başparmağın bu tarafı göstersin. Alttan sarmak için buradan gelmesi lazım akımın. Yani hangi yön? Gördüğümüz gibi 4 yönü. Burada ne diyor? 4 yönü. Bu da doğru. Şekil 1'de oluşan indüksiyon akımının değeri sabittir diyor. Şimdi şekil 1 burası indüksiyon akımının sabit olması için elektromotor kuvveti yani - n x delta fi/ delta t'nin sabit olması lazım. Yani örnek veriyorum bu t sürede bir birim yaklaştı. 1 T daha geçtiğinde bir birim daha yaklaşır. Değil mi? Sonuçta bu böyle sabit hızla ilerlediği için mıknatısın hızı sabit olduğu için T sürede D kadar yaklaşıyorsa T sürede yine D kadar yaklaşır. T sürede yine D'ye kadar yaklaşır. Bu tamam. Ama mıknatıs düzgün manyetik alan üretmiyor. Yani mıknatısın ürettiği manyetik alanlarının çizgilerini göster dediğimizde biz nasıl gösteriyoruz? Bir düzen var mı? Mesela burada böyle gösteriyoruz. Burası böyle diyoruz. Burası böyle diyoruz. Yani kısacası bu mıknatısa sen bak şöyle anlatmaya çalışacağım. Bir saniye sabredelim. Bu mıknatısa sen diyelim buradan buradaysan sadece bu sana çarpıyor. Sen bir adım daha gidiyorsun sana çarpanlar 3 oluyor bir anda. Yani 1 ken olmuyor. Bak çarpan 3 oldu. Sen bir adım daha gidiyorsun diyelim. sana çarpan bu sefer de 8 oluyor. Yani böyle anlamsız bir şekilde artıyor. Dolayısıyla buradaki akı değişimi sabit değil. Yaklaştıkça daha da çok fazla artıyor. Sabit artmadığı için oluşan akımın değeri de sabit olmayacak. Yani sabit olsaydı bu doğru olurdu. Ama mıknatısın manyetik alan çizgileri böyle düzensiz bir şekilde yayıldığı için yani her adımında eşit şeyler değişmez. Giderek daha da artan şekilde etki eder. Bunu da geçtik. Diyor ki bobin, pil, reosta ve anahtar kullanarak devre oluşturulmuş. Buna göre hangileri doğrudur? Baktığımızda anahtar diyor kapatılırsa devre akımına ters yönde öz indüksiyon oluşur. Tamam. Şu anda bu devrede akım var mı? Yok. Peki anahtarı kapattığımda devrede ne tarafa doğru akım oluşacak? Artıdan yola çıkacak ve bu tarafa doğru devrede bir akım oluşacak. Başlangıçta akım yoktu ama şu anda akım var. O zaman akım arttı. 0ken iyi oldu. Akım artıyorsa biz onu azaltacak yönde öz indüksiyon oluştururuz. Yani bunu azaltmak için ona tabii ki de zıt yönde bir öz indüksiyon oluştururuz ki onu azaltalım. Ya sadece anahtar kapanırken bu olay olur. O kısacık süre hani temas anı kapandıktan sonra iş tamam. Yani öz indüksiyon akımı sürekli olmuyor. Sadece o kapanım anında, o değişim anında 0dan i'ye kadar akım artıyor ya. O da o arada onu azaltmaya çalışıyor. Ondan sonra öz indüksiyon falan olmaz. Ters yönde oldu mu? Evet bu doğru. Anahtar kapalı iken reosta sürgüsü ok yönünde çekilirse devre akımına ters yönde öz indüksiyon. Bakalım anahtar kapalı. Reosta buradayken direnç bu kadar. Reosta da buraya geldiğinde direnç bu kadar. Direnç arttı. Şimdi V = I x R'de bu zaten pili değiştirmiyoruz. Sabit direnç arttığı için akım azalıyor. Akım azalırsa biz onu arttırmak isteriz. Dolayısıyla devre akımını nasıl arttıracağız? onunla aynı yönde yani ona destek olmak için onunla aynı yönde bir öz indüksiyon oluşur. E burada ne diyor? Ters yönde diyor. Hayır aynı yönde demesi lazım. Bu yanlış. Anahtar kapalı iken pilin gerilimi arttırılırsa hemen geliyorum. V = I x R'de pilin gerilimi artarsa devredeki akım artar. Devredeki akım artarsa biz onu azaltmaya çalışırız. Dolayısıyla akımı nasıl azaltacağız? devre akımına ters yönde. Bak devre akımı artıdan çıktığı için bu tarafa doğru biz ona ters yönde oluruz. Bu tarafa doğru bakıyoruz. Ters yönde diyor. Bu da doğru cevabımız 1 ve 3 olacak. Ve geldik iletken bir telinik alan içerisinde hareket ettirilmesi. Tel hareket edince telin içerisindeki yüklü parçacıklar telin uçlarına kutuplanıyor ve telin uçları arasında elektromotor kuvveti oluşuyor. Öncelikle teli döndürmeyelim. düz bir teli iletken olması gerekiyor. Tabii ki ne yapacağız? Sağa doğru V hızıyla götürelim. Aynı zamanda bu ortamda sayfa içine doğru da bir manyetik alan olsun. Şimdi bu telin içerisinde elektron da var, proton da var ama artı yükler hareket etmez, eksi yükler hareket eder kuralına göre biz elektronların ne tarafa doğru hareket edeceğini bulalım. Şimdi baş parmak hız, dört parmak manyetik alan. Avuç içi yukarıyı gösteriyor. Artı yükleri etki eden kuvvet yukarı doğrudur ama eksi yükleri etki eden kuvvet aşağı doğrudur. Dolayısıyla bu iletkenin içerisindeki eksi yükler alt tarafa gider. Artı yükler de yukarıda kalmış olur. Yani iletkenin içerisindeki yükler kutuplandığı için ne oluyor? uçları arasında bir potansiyel fark oluşuyor. Oluşan bu elektromotor kuvveti de B x V x L bağıntısıyla bulunuyor. Yani bavul bağıntısıyla bulunuyor. Ama bu tel dik bir şekilde değil de diyelim şu şekilde götürürsün. Mesela teli şöyle düz yapalım ama hızını şöyle yapalım. Yani burada bir açı olsun. Manyetik alan yine sayfa içine doğru olsun. O zaman ne yapacağız? Bu açının sinüsüyle çarpacağız. Yani bu sefer de B x V x L sin alfa şeklinde oluşan elektromotör kuvvetini ne yapacağız? Kolaylıkla hesaplayabiliyoruz. Eğer tel manyetik alan içerisinde bu şekilde götürülmeyip de bir nokta etrafında döndürülürse o zaman ne olur? O zaman telin bu kısmının hızı V iken bu kısmının hızı 0, ortasının hızı ise V/2 olur. Yani burada hız değişken oluyor ve ortalama hızı almamız gerekiyor. E elektromotor kuvveti eş B x V yerine ortalama hızı yazacağız. Ortalama hız maksimumla minimumun toplamının yarısı yani V/2 x L. Şimdi bu şekilde soruları çözmek biraz uzatmaya neden oluyor. Daha kısa çözmek için biz buradaki çizgisel hız yerine açısal hız yazacağız. Yani açısal hız çarpı yarıçap. Yarıçapına da L dedik. Dolayısıyla buradaki L''ler L²are yapıyor ve 1/2 B x omega x L² diye bir bağıntı ortaya çıkıyor. Yani eğer hareket direkt böyle düz bir şekilde olursa bavul formülünü uyguluyoruz. Eğer bir nokta etrafında dönerse BVL/2 ya da daha çok tercih edeceğimiz 1/2 bomeg² bağıntısını kullanarak soruları çözüyoruz. Burada şuna dikkat etmenizi istiyorum. Mesela X noktasının O noktasına uzaklığı 1 birim. Diyelim ben buna L dedim. Buraya da L dedim. Buraya da L dedim. Şimdi bütün çubuğa baktığımızda çubuğun uzunluğu 3L. Dolayısıyla bu 1/2'yi, B'yi ve omeg'yı dikkate almaya gerek yok. Neden? Çünkü X, Y, Ztalarının hepsinin açısal hızları aynı. Yani omegaları aynı. E manyetik alanları aynı, 1/2 aynı. Sadece L kare ile orantılı. Dolayısıyla X'in OY uzunluğu L olduğu için X ile O arasında oluşan elektromotor kuvveti 1E olur. 1in karesi 1 olduğu için Y'nin O'ya uzaklığı 2L olduğu için 2 Min karesini alınca 4LAR yapacak. Dolayısıyla Y ile O arası ise 4 elektromotor kuvveti olur. Z ile O arası uzaklık 3 ile ama biz karesini alıyoruz. 3'ün karesi 9. Dolayısıyla Z ile O arasında oluşan elektromotor kuvveti ise 9E şeklinde yapacağız. Yani uzaklığın karesini alarak soruları ne yapıyoruz? Kolaylıkla çözebiliyoruz. Uzunlukları eşit KLM çubukları şekil 1 2 3'teki gibi manyetik alan içerisinde hareket ettiriliyor. Buna göre KLM çubuklarının X Y Z uçlarının işaretleri hangisinde doğru verilmiştir? Yani artı mıdır eksi midir? Hemen geliyorum. Başpmak hız yüklü parçacıklara etki eden kuvvet kuralına göre yapıyoruz. Baş parmak hız dört parmak sayfa içine doğru manyetik alan avuç içi artı. Yani artılara etkilen kuvvet yukarı doğru. O yüzden artılar burada kalıyor. Eksilere etki eden kuvvet aşağı doğru eksiler burada. Uçlarını bulduk. Geliyoruz buraya. Hız aşağı doğru. Tamam. Dört parmak manyetik alan ama nokta yani böyle değil. Size doğru olması lazım. O zaman manyetik alan hız artılar avucumun olduğu taraf. Yani burası artı şeklinde birikecek. Burası eksi şeklinde birikecek. Bu da tamam. Hız bu tarafa doğru. Manyetik alan sayfa içi. Yani şöyle olacak. Dört parmak size doğru, hız bu tarafa doğru. Bak avucum yukarıyı gösteriyor. Yani artılar yukarıda birikir. Demek ki burası artıysa burası da eksi olacak. Yani x'in artı olduğunu, y'nin de artı olduğunu, z'nin ise eksi olduğunu bulmuş olduk. 2L ve 3lü uzunluğundaki X ve Y telleri şekil 1 ve şekil 2'deki gibi B ve 2B büyüklüğündeki manyetik alan içerisinde verilen sabit hızlarla çekiliyor. Buna göre tellerin uçları arasında oluşan indüksiyon elektromotor kuvvetlerinin oranı bana soruluyor. Şimdi normal çarplar altında oluşan elektromotor kuvveti B x V x L bağıntısıyla bulunuyor. Eğer hepsi birbirine dikse. Eğer bunlardan herhangi ikisi arasında bir açı varsa o açıyı sin alfa olarak çarpıyoruz. O zaman da formülümüz bavul sin alfa şeklinde oluşuyor. Şimdi bakıyorum birinci tele. Şimdi telin uzunluğu bu. Peki hız ne? Bu. Yani telin uzunluğu ile hız arasında bir açı var mı? Evet var. Dolayısıyla formülümüzde L ile V arasında bir açı olduğu için bu açıyı dikkate alacağız. Yani sin alfayı kullanacağız. Peki manyetik alan sayfanın içine doğru. Yani manyetik alan tele dik, hıza dik. Dolayısıyla dik olduğu için sadece bu sin alfayı kullanacağız. Hadi yapalım. Ex = BVL sin alfa. B yerine manyetik alanı verdi. V yerine 2V x V yerine telin uzunluğuna 2L demişti. Onu da yazalım. 2L x sinü30. Sin30 05 yani 1/2. Onu da yazdım. Bu bitti. Bölü Y teline geliyorum. Hemen bakıyorum. Şimdi T uzunluğuna zaten 3L dedi. Şimdi bu tel. Peki hız bu. Tel ve hız birbirine dik mi? Evet dik. Peki manyetik alan nokta yani sayfadan bana doğru. Dolayısıyla sayfadan bana doğru olan manyetik alan tele dik mi? Evet dik. Dolayısıyla bunların hepsi birbirine dik. Yani buradaki açı sahte açı. Kullanmam gereken bir açı. Kullanmayacağım. Yani tel yatayla yaptığı açı. Peki yatayda bir şey var mı mesela? Hız var mı yatayda? Yok. Yatayda manyetik alan var mı? Yok. O yüzden bu açı bizi ilgilendirmiyor. Anlıyorum. Bu açı kullanmayacağız. Hemen geliyorum. Manyetik alanı 2b çarpı hızına bakıyorum v çı uzunluğuna bakıyorum 3v. Ve olay bitti. Buradaki b'leri, V'leri ve M'leri ne yapacağız? Sadeleştireceğiz. Yukarıda iki verin de bir tanesi gitti. Yukarıda sadece bir tane 2 kaldı. Aşağı baktığımız zaman 2 x 3 6. 2/6'dan sorumuzun cevabı 1/3 olarak bulunuyor. 17. soru diyor ki, "Sayfa düzlemine dik B manyetik alanında bulunan iletken ve eşit bölmeli KL çubuğu O ekseni çevresinde döndürülüyor. Çubuğun K ile O arasında oluşan elektromotor kuvveti 45 olduğuna göre KL arasında oluşan emk kaç volttur diyor canlarım. sınavınızda %95 böyle bir soru gelecek. Bak çok yüksek bir ihtimalde gelecek. Peki nasıl yapacağız? Hemen bakıyorum. K ile O arasındaki uzunluk kaç L? Her birine 1L dersem 3L değil mi? O zaman ben diyorum ki döndürülen sistemlerde benim formülüm neydi? 1/2 x b x omega x l² yani uzunluğun karesi. Dolayısıyla 3L olduğunda bunun karesi 9 yapar. Yani ben diyeceğim ki K ile O arasına ben 9E diyebilirim. Soru bana diyor ki ben K ile O arasına diyor 45 diyorum. Tamam o zaman bu 45 ise buradaki her bir e'nin ben 5 olduğunu anladım. Tamam. Şimdi bana K ile L arasında soruyor. Yani buradan başlayacağız buraya kadar. Dolayısıyla önce bir OL'yi de bulmam lazım. Yani K ile O arasını ayrı bir çubuk gibi düşüneceğim. O ile L arası o da bu tarafa doğru dönüyor. Onu da ayrı bir çubuk gibi düşüneceğim. O ile L arası tabii ki de 2L. Dolayısıyla 2in karesi 4 yapıyor. O zaman E = 4 diyorum. Şimdi 4 kere 5'ten o zaman EO = 4 5'ten 20 yapıyor. Şimdi biz bunları toplayacak mıyız, çıkartacak mıyız? Yani 45 ile 20'yi toplarsak cevap 65 olacak. Çıkartırsak cevap 25 olacak. Peki hangisini yapacağız? Kutuplarına bakacağız. Şimdi KO arasını düşün. Baş parak hız. Yani bu tarafa doğru dört parmak manyetik alan sayfanın içine doğru avucun yukarı artılar yukarıda birikir diyor. Yukarısı artı aşağısı eksi. Şimdi geliyorum OL kısmına. Başpmak hızdı aşağı doğru. Dört parmak manyetik alan ne oldu? Avuc tarafı gösterdi. Yani artılar bu tarafta birikecek. Eksiler de burada. Şimdi KO arasını K'dan O'ya + ek diye bir pil var. O arasında ise - + diye bir pil var. Şimdi + ek - + zıt bağlı piller değil mi? Eğer artı eksi artı eksi olsaydı düzgün bağlı olurdu. toplardın ama + - dediğinde şurada eksiler çakıştığı için ters bağlı pil oluyor. Dolayısıyla KO arasını 45, OL arasını da 20 düşünüyorum. Evet. Ama + ek - zıt bağlı piller olduğu için bunları çıkartıyorum birbirinden ve K ile L arası 25 olarak volt olarak bulunmuş oluyor. İşte bu şekilde çıkartmamız gerektiğini anladık. Şimdi diyor ki büyüklüğü 40 teste olan sayfa düzlemine dik manyetik alan içerisinde dirençleri önemsiz iletken raylar üzerinde bulunan iletken çubuk sabit ve 5 m/s hızla hareket ettiriliyor. Buna göre kurulan sistemde ampermetre kaç amperi gösterir? Şimdi buradaki çubuk hareket ettirildiğinde çubuğun uçları arasında bir potansiyel fark oluşur mu? Oluşur. Baş parmak hız sağa doğru dört parmak manyetik alan bak sayfa içine doğru artılar yukarıda birikecek. Yani bu çubuğun üst tarafı artı, alt tarafı eksi. Artık bu çubuk bir pil. Oluşan pilin elektron kuvveti ise B x V x L'den bulunuyor. Çünkü açı maçı yok. Direkt bavul sin alfa yok. Manyetik alana bakıyorum. 40 T yazdım. Hıza bakıyorum 5 m/s yazdım. Çubuğun uzunluğuna bakıyorum 100 cm. Simetre kullanılmıyor. Metreye çevirmem lazım. Metreye çevirmek için de 100'e bölüyorum ve 1 metre olduğu için de uzunluk yerine 1 yazıyorum. 5 kere 40 200 yani 200 voltluk bir elektromotor kuvveti oluşmuş oldu. Şimdi direncin üzerinden geçen akımı bulalım. Yani aslında E = I x R'yi kullanacağız. Yani 10 yasası hani v diyoruz ya o E yerine bunu yazıyoruz. 200 akımı bilmiyorum ama direnci soru bana zaten 8 olarak veriyor. Dolayısıyla 8'i bölü diye attığımda i'nin 25 amper olduğunu hesaplamış olduk canlarım. Ve geldik nereye? Alternatif akım konusuna. Şimdi burada öncelikle doğru akımı bir hatırlayacağız. Alternatif akımı bir hatırlayacağız. Hangisinin avantajı nedir? Dezavantajı nedir? Hangisini kim savunuyor? Hepsini şöyle bir özetleyeceğiz. Sonrasında da sorular çözeceğiz. Şimdi doğru akım DC ile gösteriliyor ve diyoruz ki yönü ve değeri zamanla değişmeyen akıma doğru akım denir. Doğru akımın değerini değiştirmek için yani akımı değiştirmek için ya üretici ya da direnci değiştirmen gerekiyor. Yani bir devre V = I x R yani om yasası devresi. Sen şimdi burada akımı değiştirmek istiyorsan ya buradaki pili değiştirmek zorundasın ya buradaki direnci değiştirmek zorundasın ki devredeki akım değişsin. Dolayısıyla doğru akım yönü de değeri de sabit olan akımdır. Yani akımın zamana bağlı değişim grafiğini çiz derlerse işte bu şekilde çizeceksin. Bak şöyle düz akımın ne değeri değişiyor ne de yönü değişiyor. Sabit bir akım. İşte bu akıma biz doğru akım diyoruz. Peki doğru akım kaynakları hangi kaynaklardır? Şimdi pil, akü, güneş pili dikkat ederseniz hepsinin bir artısı var, bir eksisi var. Dolayısıyla işte böyle artı ve eksi şeklinde olan üreteçlere tabii akım artıdan yola çıkıyor. Biz doğru akım kaynağı diyoruz. Bisiklet dinamosu da aynı şekilde bir doğru akım kaynağıdır canlarım. Nerelerde kullanılıyor? Hani doğru akım nerelerde kullanılıyor? Alternatif akım nerelerde kullanılıyor? İkisinin de kullanıldığı yerler farklı. Telekomünikasyonda radyo, teyip, sinyal sistemleri, tren, metro, tramvay gibi sistemlerde doğru akım motorlarında, kaynak makinelerinde, elektroliz olayında, batarya şarjı gibi durumlarda doğru akıma ihtiyaç var. Şimdi bak, telefonu şarja takıyorsun. Normalde prizdeki akım alternatif akımdır. Doğru akım değil. Ama hocam biz telefonu şarj edebiliyoruz ama o şarj cihazı var ya kafası şarj kafasının içerisinde kullanılan dövre elemanları yani diyotlar alternatif akımı doğru akıma çeviriyor. O yüzden diyotlara doğrultmaç ismi veriliyor. Alternatif akımı doğru akıma çeviriyor ve biz telefonumuzun pilini o şekilde şarj ediyoruz. Yani şarj olayında, elektroliz olayında böyle artı eksi gereken olaylarda doğu akım kaynaklarına ihtiyaç duyuyoruz canlarım. Şimdi gelelim alternatif akıma. Zamanla yönü ve değeri değişen akıma alternatif akım diyoruz. Ve akımın zamana bağlı değişim grafiği nasıl oluyor? İşte buradaki gibi yani bir sinüs fonksiyonu şeklinde. Akın önce artı yönde artıyor ve maksimuma ulaşıyor. Sonra artı yönde azalıyor ve minimuma ulaşıyor 0 oluyor. Sonra eksi yönde artıyor, maksimuma ulaşıyor. Eksi yönde azalıyor ve 0ıa ulaşıyor. Yani akımın değeri artıyor azalıyor. Aynı zamanda yönü de değişiyor. Bir artı yön, bir eksi yön. O yüzden biz diyoruz ki yönü ve değeri zamanla periyodik olarak değişen akıma biz alternatif akım diyoruz. Alternatif akım nerelerde üretiliyor? İşte barajlarda, hidroelektrik santralleri diyoruz, nükleer santrallerde ve çok basit bir devresi var. Manyetik alan içerisine iletken bir çerçeveyi getiriyoruz. Şimdi bu çerçeveyi döndürürken çerçevenin içerisinden geçen manyetik alan çizgilerinin sayısı giderek değişiyor. Yani şöyle düşün kabaca. Çerçeve böyleyken içerisinden manyetik alan çizgisi geçmiyor. Çerçeve dönerken geçmeye başlıyor. Yani çizgilerin sayısı ne oldu? Arttı. Akı arttığı için akıyı azaltmaya çalışıyor. Bir indüksiyon akımı oluşuyor. Sonrasında akı maksimum oluyor. Sonra dönmeye devam ederken bu sefer de azalıyor. Azalıyor ve tekrar sıfır oluyor. Yani akı bir artıyor bir azalıyor. Akı artarken onu azaltacak yönde, akı azalırken de onu arttıracak yönde bir indüksiyon akımı oluşuyor. Dolayısıyla yönü sürekli değişen bir akım oluşuyor ve alternatif akım bu şekilde meydana geliyor. Şimdi alternatif akım kaynaklarını devrelerde bu şekilde böyle dalgalı gösterilir. E ile gösteriliyor alternatif akım. Yönü ile devre de sürekli değişiyor. Şimdi alternatif akımın oluşmasını iletken halkadaki akı değişimi bakın az önce de sizlere söylemiştim. Bu manyetik alan içerisindeki iletken çerçeve döndürülürken çerçevenin içerisindeki akı bir artıyor bir azalıyor. Yani akı değişiyor. Akı değiştiği için oluşan elektromotor kuvvetine de biz ne diyoruz? indüksiyon elektromotor kuvveti yani delta F/ delta T mantığından dolayı bir akım oluşuyor. Şimdi alternatif akım üretmeyi veren araçlara alternatör denir zaten. Bak alternatif akım alternatör ismi çok benziyor. Hani oradaki tel çerçeveye var ya döndürüyoruz işte o sisteme, o düzene alternatör ismi veriliyor. Alternatörler mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirir. Eğer biz barajlardaki suyu akıtarak oradaki tel çerçeveyi döndürüyoruz. Yani ne yapıyoruz? Mekanik bir enerji oluşturuyoruz. Mekanik enerjiyle de elektrik enerjisi üretiyoruz. Yani bir şekilde elimizle dahi oradaki çerçeveyi döndürürsek bir mekanik enerji oluşturuyoruz. Hareket enerjisi. Ve bu hareket enerjisi akı değişimine neden olduğu için de akım oluşuyor. İşte buna biz alternatif akım diyoruz. Alternatif akım çok sayıda alternatörün bir araya gelmesiyle hidroelektrik santrallerinde, termik santrallerde, nükleer santrallerde üretilir. Isıtıcılar, AC motorları, lambalar, beyaz eşyalar alternatif akım ile çalışır. Şimdi gelelim akım savaşlarına. Biliyorsunuz Nikola Tesla ile Thomas Edison arasında akım savaşları meydana geldi. İşte Edison doğru akımı savunuyordu. Daha zararsız işte daha güvenli bir akım diye. Tesla'da alternatif akımı savunuyordu. Çok daha verimli bir akım olduğu için. Şimdi ikisinin de artılarını eksilerini bilmemiz gerekiyor. Çünkü sınavda sözel soru mutlaka gelecek. Yani ya doğru yanlış sorusu ya boşluk doldurma sorusu mutlaka gelecek. ilgili doğru akım deyince Edison diyeceğiz. Alternatif akım deyince Tesla diyeceğiz. Doğru akımın verimi düşüktür. Alternatif akımın verimi yüksektir. Günümüzde elektrik prizlerinde ne var? Alternatif akım var. Demek ki kim kazanmış? Tesla kazanmış. Demek ki alternatif akım daha verimli olduğu için tercih ediliyor ve kullanıyoruz. He doğru akımı hiç mi kullanmıyoruz? E tabii ki kullanıyoruz. Telefonların pilleri, laptopların pilleri. Her yerde pil var yani. Evet. Kumanda pilleri. Doğru akımı da kullanıyoruz ama elektriği bir yerden bir yere götürürken, transfer ederken alternatif akımla transfer ediyoruz. Verimi yüksek olduğu için. Şimdi verimi düşük bunun. O yüzden maliyeti yüksek. Verimi yüksek olduğu için maliyeti düşük. Doğru akımda düzenlilik avantajlı. Yani doğru akım zaten değişmiyor ki. Yönü de değişmiyor, büyüklüğü de değişmiyor. O yüzden bir düzenlem var. Güzel. Alternatif akım doğru akıma göre düzensiz bir akım. Çünkü bir yükseliyor, bir alçalıyor, bir yönü değişiyor gibi. Ama alternatif akımın en büyük artısı yükseltilip alçaltılabiliyor. Transformatör dediğimiz bir aletle alternatif akımın gerilimi çok rahat bir şekilde yükseltilebiliyor ya da ihtiyaç anında tekrar alçaltılabiliyor. Peki bu bize ne sağlıyor? Şimdi elektriğin transferinde kablolar ısı yoluyla bir kayıp veriyor. Hani sonuçta kablo ısınıyor akım geçtiği için. Bizim bu kaybı azaltmamız için kablolardan kaybolan ısı enerjisi i kare x r x t bağıntısıyla bulunuyor. Bu kaybı azaltmak için akımı azaltmak gerekiyor. Şimdi akımı azaltmanın yolu sabit bir güç altında akımı azaltmanın yolu gerilimi yükseltmektir. İşte biz alternatif gerilimi transformatör aracılığıyla yükseltiyoruz. Gerilimi yükselterek akımı alçaltıyoruz. Akımı alçalttığımız için kayıbı azaltıyoruz ve verimi yüksek oluyor. Olay bu. Yani transformatörler doğru akımla çalışmaz. O yüzden hocam doğru akımı neden böyle yapamıyoruz? Çünkü transformatör çalışmaz doğru akımla. Alternatif akım. Bak burayı n burayı 100n sararsın. Hani sarımlarını böyle ayarlarsın. Buraya 100 verirsen buradan 100 katını alırsın. Yani 10.000 alırsın. Ne oldu bak? Gerilini anında transformatörle ne yaptık? Yükselttik. Gerilimi yükselttik, taşıdık. Sonra ellere verirken tekrar gerilimi alçaltıyoruz. Yine transformatör kullanıyoruz. Alçaltıyoruz. Bu yüzden alternatif akım çok verimli. Şimdi doğru akım kutuplaşma gerektiren olaylarda hani kaplama, elektroliz gibi, şaz gibi ya bir artı bir eksi gerekiyorsa doğru akıma muhtacız. Başka şansımız yok. BC akımının çok kısa mesafelerde taşınması ve depo edilmesi kolaydır. Çok kısa mesafelerde mesela power bank'ler ne yapıyoruz? İşte şansımız bittiğinde takıp dolduruyoruz. Yani doğru akımı kısa mesafelerde taşımak çok kolay ama elektriğin transferi için yani bir ülkeden başka bir ülkeye ya da bir şehirden başka bir şehre taşırken verimi düşük olan doğımı asla tercih etmiyoruz. Alternatif akımı tercih ediyoruz. Canlarım şimdi alternatif akım depo edilemez. Çok uzak mesafelere transfer yardımıyla taşınır. Yani depolanmıyor. Bazı elektronik cihazlarda alternatif akımı doğrultucu adaptör kullanılıp doğru akıma çevirerek kullanılır. Örneğin televizyon, cep telefonu, bilgisayar, laptop gibi cihazlarda bunları aslında biz direkt prize takarak kullanıyoruz. prizden alternatif akım geliyor. Bu alternatif akımı doğrultmaç devreleriyle doğru akıma çeviriyoruz ve cihaz o şekilde kullanıyor. Yani biz alternatif akımı tercih ettiğimizde doğru akımdan zaten faydalanabiliyoruz. Dolayısıyla alternatif akım çok çok verimli bir akım haline gelmiş oluyor canlarım. Ve geldik alternatif akım devrelerinde direnç, bobin ve sığacın davranışlarını incelemeye. Ama öncesinde bir frekansı öğrenelim. Frekans nedir? Birim zamanda. E fizikte birim zaman 1 saniye demek. Yani 1 saniyede atılan tur sayısına biz frekans diyoruz. Şimdi biz elektriği üretirken barajlarda ne yapıyoruz? Bir tane alternatör dediğimiz çerçeveyi döndürüyoruz. İşte bu çerçevenin 1 saniyedeki tur sayısına biz frekans diyoruz. Bizim prizlerimizdeki elektrik yani şehir şebekesinin frekansı 50 Hz'dir. Dolayısıyla şöyle bir frekans birim olarak ya saniye üzeri -1 ya da frekansın birimi herz şeklindedir. Bizim şehir şebekemizin 50 Hz olması yani barajlarda elektrik üretilirken bu çerçeve bir sayede 50 tur atıyor anlamına geliyor. Şimdi alternatif akım zamana bağlı değişim grafiğini tekrar bir hatırlayalım. Akım ne oluyordu? bir artıyordu, bir azalıyordu ve yönü de değişiyordu. Yani sinüs fonksiyonu şeklinde şu şekilde değişiyordu. Şimdi aslında akım bir burada 0 oluyor. Bir de burada 0 oluyor. Yani bir tur atana kadar bak buradan buraya gelmesi bir turdur. Dolayısıyla bir tur atana kadar iki kere akım 0 oluyor. E bizim elektriğimiz 50 herzdi. Yani bir sayede 50 turdu. E her turda da iki kez 0 oluyor akım. O zaman 50 turda akım 100 kez 0 oluyor. Aslında bir lamba 100 kez yanıp sönüyor ama bizim gözümüz en fazla 25 kareyi algılayabildiği için bir saniyede 25 kareyi algılayabiliyor. O yüzden oradaki 100 çok fazla oluyor ve gözümüz algılayamıyor. Yani o sarı ampülleri biz takıyoruz ya aslında o lambalar bir sayede 100 kez yanıp sönüyorlar ama biz onu algılayamıyoruz. Bir kere buna bir değinelim. İkinci olayımız direnç alternatif akım devresinde nasıl davranır? E biz direnci önceden biliyoruz. Direnç dediğimiz böyle bir kalınlığı olan, bir boyu olan bir iletken değil mi? Şimdi iletkenin boyuna L dedim. Kalınlığına A dedim. Dolayısıyla direncini nasıl buluyorum? R x L/ A bağıntısıyla buluyorum. R dediğim yapıldığı maddenin cinsi işte bakır mı, altın mı, gümüş mü, demir mi? L dediğim uzunluğu, A dediğim de kalınlığı. Yani direnç frekansa bağlı mı? Hayır bağlı değil. Dolayısıyla alternatif akımın frekansı artsa direnç bundan etkilenmez. Frekansı ister arttır ister azalt direncimiz asla ve asla ne yapmayacaktır? değişmeyecektir. Direnci değiştirmek istiyorsan fabrikaya gideceksin. Direncin uzunluğunu arttıracaksın ya da a'sını değiştireceksin. Yani bunlardan birini değiştireceksin ki direnç değişsin. Aksi takdirde direnç değişmez. Şimdi gelelim bobinli devrelere. Şimdi bobinli devreler alternatif akıma karşı bir direnç gösteriyor. Yani aslında bobinin içerisinden akın bu tarafa doğru geçmek isterken bobin bundan rahatsız oluyor ve bu tarafa doğru bir öz indüksiyon akımı oluşuyor. Ama alternatif akımın yönü sabit değil ki. Biraz sonra ya çok kısa bir süre sonra akım bu tarafa doğru dönüyor. Bu sefer de bobin bu tarafa doğru bir öz indüksiyon oluşturuyor. Dolayısıyla bobin sürekli akımı geciktirici bir etki yapıyor. Yani akım artarken onu hemen azaltmaya çalıştığı için. İşte alternatif akım dövrelerinde bobinin gösterdiği dirence indüktif reaktans deniyor. İndüktif reaktans xl ile gösteriliyor ve XL'yi bulmanın yolu 2πF. Yani bu bağıntıyı bilmeden XL'yi bulamayız. Dolayısıyla buradaki Frekans he biz buradan şunu anlıyoruz. Demek ki bobin frekansa bağlı. Buradaki xl direnç. Yani bunun birimi ohm. Yani nasıl yukarıda bir direnç varsa bu da bir direnç. Ama bu direnç frekansa bağlı bir direnç. Yani frekans artarsa direnç artıyor. E direnç artarsa devredeki akım azalır. Çünkü biz nasıl ki yukarıda V = IR yani Vır yasasını uyguluyorsak aşağıda da Vır yasasını uygulayacağız. O zaman V = I x R diyeceğiz ama R yerine bu sefer direnç R gelmiyor. XL geliyor. Eğer frekans artarsa dediğim gibi XL de artacak. XD'nin artması sabit bir gerilim altında. Yani alternatif gerilimi değiştirmiyorsak o zaman ne olacaktır? Akım azalacaktır. Bilmemiz gereken bu. Bir de burada IE dediği ve VE dediği akımın etkin değeri ve gerilimin etkin değeri. Çünkü akım sürekli bir artıyor, bir azalıyor, bir artıyor. Sürekli değişiyor ya. Akımın böyle bir ortalama değeri gibi düşünebilirsiniz. Hani etkin değer ortalama değer gibi. Aslında şöyle bir bağıntısı da var. i etkin eşittir i max √2. Ama bu formülden sorumlu olmadığınız için hani bilmenize de gerek yok. Siz i etkin ve v etkini bir nevi akımın ortalaması, gerilimin ortalama değeri gibi düşünebilirsiniz canlarım. Şimdi buradaki L dediğimiz de indüktanstır. Bunun böyle bir adı var. İndüktan bobinin fiziksel özelliklerine bağlı. Yani sonuçta bu bobinin sarım sayısına bağlı. sarımlarının sık mı geniş mi ona bağlı veya bu sarımlarının içerisinde boşluk mu var hava mı var yoksa bir demir mi var? Yani bunların hepsi etkiliyor. Mesela demir manyetik alanı seven bir malzeme olduğu için eğer bu halkanın içerisine demir koyarsam buradaki L artmış oluyor. Yani L böyle bir değişken. Bunu da bilelim istedim. Şimdi geldik sığaçlı devreye. Şimdi sığaçlar da alternatif gerilime karşı bir direnç gösteriyorlar. Dolayısıyla bu dirence biz XC diyoruz ve bunun adı da kapasitif reaktans. Kapasitif reaktans neymiş? Alternatif akım devrelerinde slacın gösterdiği zorluğa yani dirence kapasitif reaktans denir. Kapasitif reaktans 1/2π FC bağıntısıyla hesaplanır. Bu yine bir dirençtir. Dolayısıyla birimi ohm'dur. Yani biz V yasası yaparken V = I x R diyoruz. R yerine bu sefer bunu yazıyoruz. O zaman bu dövrede eğer frekans artarsa biz diyeceğiz ki frekans artarsa XC azalır. XC azalırsa yani devredeki direnç azalırsa devrenin akımı artar. Yani direnç azaldığı anda akım tabii ki de artacak. Şimdi rezonans diye bir durum var. Rezonans durumu devredeki indüktif reaktansla kapasitif reaktansın birbirine eşit olduğu duruma biz rezonans diyoruz. Çünkü alternatif akım devrelerinde yine müfredatta yok ama anlatmak zorundayız. Alternatif akım devrelerinde direnç sağa doğru bir vektörle gösterilir. XL yukarı doğru bir vektörle gösterilir. XC de aşağı doğru bir vektörle gösterilir. Eğer bir alternatif akın devresinde XL ve XC'nin değerleri birbirine eşit olursa o zaman bunlar birbirini sadeleştirir ve devrede sadece R kalır. Yani şöyle düşünün. Mesela R'nin değeri 6 diyelim. Yukarı doğru örnek veriyorum 8 var. Aşağı doğru da diyelim ki 8 var. O zaman bu 8'ler gidiyor ve sadece 6 oluyor. Yani bu devrenin direnci 6 diyorsun. Ama bunlar birbirini sadeleştirmezse mesela şöyle olsa sağa doğru 6 varken yukarı doğru diyelim ki 8 var ama aşağı doğru da diyelim ki 16 var. O zaman bunlar birbirini sadeleştirmiyor. Sen 16'dan 8'i çıkartıyorsun. Burada 8 kaldı diyorsun ve şöyle oluyor. Sağa doğru 6, aşağı doğru 8 oldu ve dik olduğu için biz diyoruz ki bu devrenin empedansı yani eş değer direnci 10'dur. 6 8 10. Yani bu durumdayken empedans yani eş değer direnç 6 iken bu duruma geldiğinde 10 oluyor. Demek ki devrenin empedansı minimum ne zaman olur? Minimum bu ve bu birbirini yok ettiğinde olur. Yani bir devrede eğer X ve XC birbirine eşit olursa biz bu devreye rezonans diyoruz. Rezonans durumunda devrenin empedansı yani direnci minimum değerini alır ve devredeki akım maksimum değerini alır. Bir soru sana devre maksimum akındadır diyorsa sen anlayacaksın ki o devre rezonans. Evet. Şöyle bir bakalım. Sıracın kapasitif reaktansı, indüktif reaktansı birbirine eşit olması durumuna rezonans diyoruz. Yani şuna bu eşitlik frekans artırılarak ya da azaltılarak sağlanılabilir. Rezonans durumunda empedans en küçük değerini aldığı için akım en büyük değerini alır. Yani bu en küçük değerini alıyor ve sonuç olarak da akım en büyük değerini almış oluyor. Canlarım alternatif akım ve doğru akımla ilgili olarak verilen yargılardan kaç tanesi doğrudur? Aynı gerilimde alternatif akım doğru akıma göre daha az tehlikelidir. Alternatif akım doğru akıma göre daha çok tehlikelidir. Çünkü akımın yönü değeri de sürekli değişiyor. Yani alternatif akıma kapıldığınızda Allah korusun sizi böyle sallar yani mahveder yani. Ama doğru akım daha az tehlikelidir. Yani bu bir gerçek arkadaşlar. Hatta Edison Nikola Testa'yı en çok bu yönden eleştirdi. Yani dedi ki işte alternatif akım çok tehlikeli. Hatta hayvanları falan meydanda öldürdüğü söyleniyor. İşte fillere falan alternatif akımı verip onları öldürdüğü söyleniyor. Dolayısıyla alternatif akım tehlikeli olduğu aslında bir gerçektir. Ama güvenlik önlemlerini almadığınızda her şey tehlikelidir. Mesela ateş de tehlikelidir. Ateş her yeri yakabilir. Biz şimdi ateş tehlikeli diye ne yapalım? Eti çiğ mi yiyelim? Yani bir şeyleri pişirmeden mi yiyelim? Hayır. Güvenli bir şekilde önlemimizi aldığımızda tehlikesi ortadan kalkmış oluyor. Ama alternatif akım doğru akıma göre daha çok tehlikeli demesi lazım. Yani bu yanlış. Alternatif akım elektroliz ve kaplamacılıkta kullanılmaz. Evet. Elektroliz ve kaplamacılıkta artı eksi gerekir ve alternatif akım değil doğru akımı kullanman gerekir. Yani bu doğru. Doğru akımı ile pil ve aküler şarj edilebilir. Pil ve akü artı eksi olan kutupları olan. Dolayısıyla da doğru akımla bunlar şarj edilebilir. Alternatif akımla şarj edilemez. Bu da doğru. Elektrik enerjisinin uzak mesafelere iletilmesi alternatif akımla verimlidir. Kesinlikle uzaklara götürürken alternatif akımı kullanıyoruz. Doğru rakım üretim ve dağıtım maliyeti yüksektir. Şimdi maliyeti yüksek demek yani verimi düşük demek. Verimi düşükse doğru akım, verimi yüksekse alternatif akım diyeceğiz. O zaman bu da doğru oldu. Yani 4 tanesi doğru diyebiliyorum. Geldik buraya. Alternatif akım ve doğru akım üreten kaynaklar ile ilgili bilgiler veriliyor. Buna göre verilenlerden hangilerinde yanlışlık yapılmıştır? Şimdi alternatif zaten alter dediğiniz anda alternatif akımı hatırlarız. Yani bu doğru dinamo. Dinamolar doğru akım kaynaklarıdır. Alternatif akım kaynağı değil. O zaman bu da doğru. Termik santral. Santrallerde biz alternatif akım üretiyoruz. Yani doğru akım üretmediğimiz için bu yanlış. Buraya tık atması gerekiyordu. Güneş pili zaten pil diyor. Piller doğru akımdır. Evet burası doğru. Akü. Akü de yine artı ve eksiden oluştuğu için doğru akımdır. Yani buraya atılması lazımdı. Bu yanlış olmuş. O zaman hangilerinde yanlışlık yapılmış? Buradaki 3te ve buradaki 5te yanlışlık yapılmış diyeceğiz. Evet geçtik buraya. Diyor ki direnç bob ve sıraç kullanılarak 1 2 3 devreleri oluşturuluyor. Buna göre gerilimin etkin değeri sabit tutularak akımın frekansı arttırılırsa hemen buranın altını çizeceğiz. R, XL ve XC değerlerinin değişimi için ne söylenebilir? Canlarım bakın burada tek bilmeniz gereken şey bunların matematiksel modelleri. Başka bir yani başka türlü yorum yapamayız. Hemen geleceğiz. Diyeceğiz ki R = R x L/ A X = 2π F x L. XC = 1/ 2π FC. Bak bunu yazdığınız anda soru bitmiştir. Hatta buradaki C'yi de aklıma gelmişken göstereyim. Bu kondansatör demek. Kondansatörün sıyı nelere bağlıydı? Hatırlayalım. C = ε A/ D''dir. Ve biz bu kondansatörün C'sine ne diyoruz? Kapasitans. Kapasitans ismini veriyoruz. Ve buradaki XC'ye ne diyoruz? Kapasitif reaktans. Buradaki XL'ye indüktif reaktans. Buradaki L''ye ise indüktans ismini veriyoruz. Şimdi baktığımızda akımın frekansı arttırılırsa bakıyorsun burada frekansla ilgili hiçbir şey yok. Demek ki frekans artsa bile Rde bir değişme olmaz. Geliyorsun frekans artarsa XD artar diyorsun. O zaman buna artar yazdım. Buna geliyorsun. Frekans artarsa XC azalır diyorsun. Buna da geldim. Azalır dedim. Şimdi mesela soruyu sana şu şekilde de sorabilir. Mesela buraya bir tane lamba bağlar. Lambanın parlaklığını sorar. Bur bir tane lamba bağlar. Buraya da bir tane lamba bağlar. Sana lambanın parlaklığını sorar. Sen şimdi bakacaksın. Eğer devrede direnç artıyorsa akım azalır. Akım azalırsa lambanın parlaklığı da azalır. Bu devrede direnç değişmediği için akım sabit. Akım sabit olduğu için lambanın parlaklığı değişmez. Bu devreye geliyorsun direnç artıyor. Şimdi direnç artarsa ne olacak? Akım azalacak. Akım azaldığı için lambmanın parlaklığı da azalacak. Geliyorsun direnç azalıyor. Direnç azalınca bu devredeki akım artar diyeceksin. Akım artarsa lambanın parlaklığı da artar diyeceksin. Böyle parlaklık sorularını da çözebiliriz canlarım. Diyor ki saf direncil olan lamba ideal bobin ve sığaç kullanılarak devre kuruluyor. Bobin indüktif reaktansı sığacın kapasitif reaktansından büyük olduğuna göre evet burayı bir çizelim. Diyor ki işlemlerinden hangileri tek başına yapılırsa lambanın parlaklığı maksimum olabilir? Şimdi lambanın parlaklığının maksimum olması için lambalarda parlaklık aslında i kare x r ile ilgilidir. Yani akımını maksimum yaparsan lamba maksimum parlaklıkta yanar. Sonra aslında bana diyor ki i'yi diyor maksimum yapmanı istiyorum diyor. Ve ben hemen uyanıyorum. Diyorum ki burada 3 tane devre elemanı kullanılmış. RLC. RLC devrelerinde akımın maksimum olması için devrenin rezonansa gelmesi lazım. Devrenin rezonansa gelmesi için XL'nin XC'ye eşit olması lazım. Çünkü direnci sağa doğru gösteriyorduk. XL'yi yukarı doğru, XC'yi de aşağı doğru gösterdiğimizde eğer bu ikisi eşitse bunlar birbirini götürüyordu ve devrenin direnci minimum duruma düşüyordu. Bu devrenin direnci V etkin eşittir I etkin çarpı empedans yani v empedans dediğim üçü bir arada olduğunda eş değer direnci deniyor. Şimdi bu ikisi birbirini götürdüğünde direnç minimum oldu değil mi? Sadece bu kaldı. Bunlar gitti. O zaman bu direnç minimum olduğunda akım maksimum değerini alıyor ve lambada maksimum parlaklıkta yanıyor. Yani soru dolaylı olarak bana diyor ki bu devreyi rezonansa getir diyor. Şimdi bobinin indüktif reaktansı sıvancın kapasitif reaktansından büyük. Yani XL büyükmüş XC. Ben ise bu ikisini eşit yapmak istiyorum. Peki eşit yapmanın yolu nedir? Buradan buraya nasıl gidebilirim? Ya büyük olanı azaltacağım. eşit olsunlar ya da küçük olanı arttırarak eşitliği sağlamam lazım. Tamam. Hemen bunun formülünü yazalım. XL = 2π FL. XC = 1/ 2π FC. Bak tekrar söylüyorum. Bu bağıntıları bilmeden soru çözemezsiniz. Şimdi alternatif akımın frekansını arttıralım. Geliyorum. Frekans artarsa XL artar. Frekans artarsa XC azalır. Ama ben XC'nin artmasını istiyorum. E x'nin artar dedik. Onun da azalmasını istiyorum. Yani ben tam tersini istiyorum. Bu benim işime gelmiyor. Sığacın levhalarını yüzey alanını arttıralım diyor. Şimdi şu sığacın C'si neye bağlıydı? A/ D. Dolayısıyla yüzey alanı artarsa Aar. A artarsa C artar. C artarsa ters orantı gereği XC azalır. XC azalır. Ama biz dedik ki XC'nin artması lazım. Bu da olmaz. 3ün öncüle baktığımızda diyor ki Bobinin öz indüksiyon katsayısını azaltalım. Öz indüksiyon katsayısı L. Yani L''yi azaltalım diyor. Hemen bakıyorum. L azalırsa X L azalır. XL azalırsa zaten ben istiyorum. Yani XL azalırsa XC'ye eşit olabilir. O zaman da bu şart sağlanır ve lamba maksimum parlaklıkta yanar. Demek ki sorumuzun cevabı yalnız 3 olarak bulunur. Özdeş KVM lambaları sığaç ve bobin kullanılarak X YZ güç kaynaklarına bağlanıp üç daha devre oluşturuluyor. Diyor ki bu üç devrede de güç kaynakları devreyi beslediği süreçte KLM lambalara ışık verdiğine göre güç kaynaklarından hangileri kesinlikle alternatif akım kaynağıdır diyor. Birinci devreye bakıyorum. Buradaki güç kaynağı doğru akım kaynağı olsaydı acaba lamba sürekli ışık vermez miydi diye kontrol ediyorum. Şimdi doğru akımda akım tabii ki de artıdan yola çıkacak. Akımın bir kısmı bu tarafa dönecek. Bir kısmı da bu tarafa dönecek. Dolayısıyla buradaki lamba kondansatörün yani sığracın olduğu devre üzerinde mi? Hayır. O yüzden bu sığacın bu lambaya hiçbir zararı yoktur. Eğer buradaki sığaç lambanın olduğu devrede olsaydı mesela burada olsaydı o zaman sorun olurdu. Çünkü sığaçlar doğru akım devrelerinde dolana kadar akımın devrede dolaşmasına izin verirler. Yani bu sıraç dolana kadar bu devrede akım olurdu. Slaç dolduğunda akım biterdi. Lambada sönerdi. Yani slacın sorun yaratabilmesi için lambanın olduğu hat üzerinde olması lazım. Eğer bu lamba burada olsaydı yine sığaç bir süre sonra dolacaktı. Dolduğunda da bu dövrede akım artık dolaşmayacaktı ve lamba sönecekti. Ama bizim lambız böyle bir pozisyonda olmadığı için ya da sığaç burada olmadığı için yani lambanın kendine göre hattı buradan farklı bir hattı var. Sıracın farklı bir hattı var. Dolayısıyla sıraç bize engel olmuyor. Yani buradaki güç kaynağı doğru akım kaynağı da olsa lamba sürekli ışık verir. Herhangi bir problem yok. Ama buraya geldiğimizde eğer bu doğru akım kaynağı olsaydı buradan akım gelecekti. Ne yapacaktı? Buradan yoluna devam edecekti. Bu sığaç bir süre sonra dolacaktı. Sığaç dolduğu zaman üzerinden akım geçirmeyecekti ve lamba da sönecekti. Yani bu devreye eğer bir pil bağlarsan sıraç dolana kadar lamba yanar sonra söner. Ama soru diyor ki lambalar diyor sürekli ışık verecek diyor. O zaman bu devredeki güç kaynağının doğru akım kaynağı olma şansı yok. Alternatif akım kaynağı olduğu zaman sığaçlar herhangi bir problem teşkil etmez. Çünkü alternatif akım kaynağında akım bir bu yönde bir bu yönde. Dolayısıyla sıç bir doluyor bir boşalıyor. Bir doluyor bir boşalıyor. Sürekli dol boşal yaptığı için bu devrede de sürekli akım oluyor ve lambada sürekli yanıyor. Yani bu lambanın sürekli yanması için lamba ve sıraç aynı hat üzerinde olduğu için bunun kesinlikle alternatif akım kaynağı olması gerekiyor. Geldik bu devreye. Şimdi bu devrede diyelim ki biz bir pil bağladık. Buradan akım yola çıktı. Tamam. Şimdi bu bobin. Bobinin alternatif akım devrelerinde gösterdiği dirence biz XL diyoruz ve 2π FL bağıntısıyla buluyoruz. Tamam. Ama bu doğru akım devresi. Alternatif akım kullanmadım. Ne olacak o zaman? Bobinin omik direnci diye bir şey var. Saf direnci yani kendi direnci. Hani yapıldığı maddeden bölçta bir maddeden yapılıyor. Bu maddenin de akıma karşı gösterdiği bir direnç var. Yani bir ısınma oluyor değil mi? Üzerinden akım geçtiğinde bir ısınma oluyor. İşte biz ona saf direnç ya da onik direnç diyoruz. Yani bunun bir direnci var aslında. Dolayısıyla akımın bir kısmı buraya gider, bir kısmı buraya gider ve bu lambada yanar. Zaten kondansatör olmadığı sürece devrede problem yaratabilecek bir devre elemanı yok. Yani kondansatörler problem yaratabiliyor. Onların da problem yaratabilmesi için lamba ile aynı yol üzerinde olması ve devrede de doğru akım kaynağı olması gerekiyor. Eğer devrede alternatif akım kaynağı varsa kondansatör de problem yaratmıyor. O yüzden bu lambada da sürekli şık verir. Yani doğru akım kaynağı bu olabilir. Demek ki sadece Y'nin alternatif akım kaynağı olması %100 gerekiyor diyebilirim. Ve geldik transformatörlere. Arkadaşlar vektörlerden dahi daha kolay bir konu varsa o da transformatörlerdir. Gerçekten çok kolay bir konu. Peki transformatör nedir, ne değildir? Ne işe yarar? Şimdi elektrik santrallerinde elde edilen elektrik enerjisi enerji kayıplarını minimuma indirebilmek için gerilimini yükseltmek gerekiyor. Gerilimini yükseltmek için kullandığımız alete transformatör diyoruz. Ama şehir girişlerinde ise gerilim tekrar düşürülmesi gerekiyor. Çünkü evlere girecek elektrik. Tekrar gerilimin yükseltilmesi için kullanılan alete yine transformatör diyoruz. Yani ihtiyaç durumunda alternatif gerilimi yükseltebilen, tekrar ihtiyaç durumunda düşürebilen devre elemanlarına transformatör diyoruz. Ve transformatörler asla ve asla doğru akım kaynakları ile çalışmaz. Bu bir kere önemli. Öğretmeniniz buradan sizi tuzağa düşürmeye çalışabilir. Yani bir transformatörün girişine yani primer devre deniyor. Çıkışına sekonder deniyor. Girişine eğer siz alternatif gerilim değil de yani böyle dalgalı bir gerilim değil de artı eksi dediğimiz bir pil bağlarsanız çıkışından alacağınız gerilim 0dır. Yani çıkışa hiçbir şey götüremezsiniz. Demek ki transformatörler doğru akım kaynaklarıyla asla ve asla çalışmaz. Şimdi biz elektriği uzak mesafelere götürürken kablolar ısınıyor dedik. Kablolar ısındığı için e = I² x RT'ye kadar enerji kaybediyoruz dedik. Bu kayıbı azaltmak için I'yi azaltmak gerekiyor dedik. i'yi azaltmak için ise V'yi arttırmak gerekiyor dedik. O yüzden elektriğin voltajını yükseltiyoruz. Kimle? Transformatörle taşıyoruz. Sonra tekrar evlere verirken tekrar transformatörle alçaltıyoruz. ve evlere veriyoruz. Olay bu. Şimdi bir transformatörün yükseltici ya da alçaltıcı olacağına nasıl karar vereceğiz? Sarınt sayılarına bakarak. O kadar kolay ki eğer primerdeki sarım sekonderdeki sarımdan küçük ise yani NP küçüktür NS ise biz buna direkt yükseltici transformatör diyoruz. Neden yükseltici? Mesela burasının sarımı N. Burasının sarımı diyelim 2n. O zaman biz buraya 100 verirsek buradan 200 volt elde ediyoruz. Bak bu kadar basit bir mantık olabilir mi ya? Yani 1 ise 2n 200'dür. Şimdi gerilimi yükseltti mi? Evet yükseltti. O zaman gerilimi yükselten transformatörlere yükseltici denir. Eğer sarım sayısı girişinkisi büyük olursa, çıkış küçük olursa yani primer sekonderden fazla olursa mesela burası 4n, burası n sarımlar. Şimdi diyorsun ki 100 ise e 4e 100 olduysa her bir tanesine 25 gelir. O zaman burası da 25'tir diyorsun. gerilimi 100'den 25'e indirdi. Gerilimi alçaltan transformatörlere alçaltıcı transformatör denir. Dolayısıyla yükseltici mi alçaltıcı mı olduğuna kim karar veriyor? Buradaki sarım sayıları karar veriyor. Başka da hiçbir şey karar vermiyor. Böyle olursa yükseltici. Böyle olursa ise yazalım alçaltıcı bir transformatör yapmış oluyoruz. Şimdi eğer bir transformatör ideal ise yani hiçbir kayıp yoksa ki ideal transformatör yapmak imkansızdır. Yani illaki ısı yoluyla bir kayıp olacak mı? Olacak. Ama sorularda biz ideal transformatör diyoruz. Yani bu kayıpları dikkate alma dediği zaman o transformatör ideal olur. İdeal bir transformatörde giriş gücü ile çıkış gücü birbirine eşittir. Güç dediğimiz V x I ile bulunuyor. Dolayısıyla girişteki güç ne kadarsa çıkıştaki güç de o kadar olursa biz bu transformatöre ne diyoruz? İdeal transformatör diyoruz. Mesela burada benim ideal bir transformatörüm var. Diyelim ki buradaki sarım N. Buradaki sarım diyelim 4n. Tamam. Ben buraya 100 volt verirsem tabii alternatif gerilim olması lazım. Çıkıştan alacağım benim 400 volt'tur. Bunu çok iyi biliyorum. Çünkü 1'e 4 olduysa 4e katlayacak bu. Tamam. Akıma gelince buradaki akım 4i ise buradaki akımın i olması lazım. Neden? Çünkü ideal bir transformatörde bunların çarpımlarının eşit olması lazım. Yani 100 x 4 400 yapıyor. 400 x 1 400 yapıyor. Şimdi bu transformatör alçaltıcı mı yükseltici mi? Bak gerilimi yükseltiyor. O zaman yükseltici. Eğer bu bilgiyi unutursam hocam akım 4ken akım 1 oldu. Yani akımı azalttı ama biz akımı azalttı diye buna alçaltıcı demiyoruz. Biz gerilime ne yaptığına bakıyoruz. Gerilimi yükseltiyorsa o yükseltici bir transformatördür. Lütfen bunu unutma. Not al. Şimdi transformatörlerde bunun sarımına primer diyoruz. Bunun sarımına sekonder diyoruz. Değil mi? Burası giriş. Burası çıkış. Girişin çıkışa oranı yani NP/ NS voltaj olarak VP/ Vs'ye zaten eşit. Şöyle yazıyorum. Tamam. Ama akım olarak tam tersi. Yani akım olarak IP/ IS değil. IS/ IP. Çünkü bu ikisinin çarpımı bu ikisinin çarpımına eşit olması gerektiği için bu eşitlik bu şekilde kuruluyor. Ama çoğu zaman eşitliği dahi yazmadan soruları zaten çözüyoruz. Hadi bakalım. 1. soru. Diyor ki, "Transformatör verilmiş primer devresine 4 volt alternatif gerilim uygulanınca sekonder devresinden 6 volt gerilim alınıyor. Primer devredeki akım 5i sekonder 2i olduğuna göre diyor ki transformatörün verimi kaçtır? Şimdi bir transformatörün verimi nasıl bulunur? Bunu da hatırlatalım. Verim eşittir girişteki güç. Çıkıştaki güç. Çıkış gücünü giriş gücüne oranladığımız zaman bir de bunu 100 ile çarparsak veriminin yüzde kaç olduğunu buluruz. Şimdi hiçbir transformatörün çıkış gücü giriş gücünden daha büyük olamaz. Yani bir transformatör hiç kayıp vermese dahi girişi 100 çıkışı 100 olur. Güç olarak 100'e 100. Kayıp veriyor zaten. Ne dedim? Mutlaka ısınıyor dedim. Böyle bir kayıp var. O zaman girişten 100 verdiğimizde çıkıştan 80 alırız, 90 alırız. 100 alamayız aslında. Ama biz sorularda ideal transformatör diyoruz. He o zaman 100'e 100 alıyoruz ama asla 100 verip 150 alamazsın. Bak gerilim demiyorum. gerilimde 100 verip 100.000 bile alırsın. Güç diyorum. Güç. Giriş gücü 100 çıkış gücü en fazla 100 olur. Ama 100'ü asla geçemez. Şimdi bakıyorum. 5 x 4 girişteki güç 20. Hemen şuraya yazıyorum. 20. Çıkıştaki güç 6 x 2 12. Tamam. Xar 100. Bak bunu sana niye anlatıyorum? Eğer sen burada 100'den büyük bir şey bulduysan hata yapmışsındır. Yani bunların yerini değiştir. Çünkü verim hiçbir zaman 100'den büyük çıkamaz. Onu anlatmaya çalışıyorum. 0ırlar gitti 5 k 12 60. Yani bu transformatörün verimi %60'tır. Geliyorum. Bu doğru. Diyor ki transformatör yükselticidir. Gerilime bakacaksın. Bak 4 6 oldu. Gerilimi yükseltti. O zaman bu transformatör yükselticidir. Primer devrenin gücü sekonder devrenin gücüne eşittir. Güçleri eşit değil. Eğer eşit olsaydı 4 x 5 20 olurdu. Burası da 20 yapardı ama yapmıyor. O yüzden eşit değil. Bu yanlış. Cevap 1 ve 2. Geldik 25. soruya. Gerçekten arkadaşlar çok güzel bir sorudur. Özellikle öğretmen sizi bir tık zorlamak istiyorsa böyle bir soru sorabilir. Arkadaşlar inanın bana nefes nefese kaldım. Kaç defadır dinlendim. tekrar geldim. Yani saatlerdir burada bu videoyu çekmeye çalışıyorum. E karşılığında da size diyoruz ki ya gençler bir abone olun, bir yorum yapın, bir beğeni atın, bir destek olun. Biz de motive olalım. Yani biz de onları görerek mutlu olalım. Bazı öğrencilerim diyor ki hocam ben hiçbir kanala abone olmuyorum. Yani niye yani abone olmadığında sana birisi ödeme mi yapıyor? Yani destek olsan daha iyi değil mi? Ya da bazısı diyor ki yorumlarda görüyorum çünkü yorum atmış. Hocam dersi diyor çok güzel anladım ve ilk defa diyor ben YouTube'da yorum yapıyorum. Ya sen niye ilk defa yorum yapıyorsun? Yani hangi öğretmeninden destek alıyorsan ona yorum yap, beğeni at ya bir destek ol değil mi? Destek olmak çok güzel bir şeydir arkadaşlar. O yüzden sizler de bir abone olmayı, yorum yapmayı lütfen ihmal etmeyin. Şimdi giriş ve çıkış bobinlerinde sarım sayıları verilen ideal bir transformatör. Bir transformatör idealse buradaki güç buradaki gücü eşittir. Girişine diyor 20 volt gerilim uygulanıyor. AB noktaları arasındaki gerilim V1, AD noktaları V2. Bunların oranı bana soruluyor. Şimdi canlar bakın bir kere burada giriş burası, çıkış bir burası var, bir burası var. Yani burayı ayrı düşüneceğiz, burayı ayrı. Yani 10'dan 5'e ayrı bir işlem, 10'dan 2'ye ayrı bir işlem. İki tane ayrı transformatör var. Şimdi 10'dan 5'e yarıya iniyor mu? İniyor. O zaman gerilim de yarıya inecek. Yani A ile B arasındaki gerilim 20'nin yarısıdır. Yani burası bir kere 10 vol'ttur. Bu tamam. Sebebi neydi? 10'a 20 oluyorsa yani 2 katıysa 5'e de 2 katı yani 10. Tamam. Şimdi 10'a 20 2 katı. O zaman 2'ye de 2 katı yani 4. O zaman CD arasının da 4 volt olduğunu anladım. Şimdi soru bana AB diyor. Ben zaten AB'yi 10 olarak buldum. Bu tamam. Bir de diyor ki AD A'dan D''ye ya 14, 10'la 4'ü toplarsan 14 ya da 10'dan 4'ü çıkartırsan 6. Hangisini yapacağım? Bak buradaki sarım üstten geliyor alta geçiyor. Tekrar üste, tekrar alta değil mi? Yani üstten başlıyor, alta gidiyor. En son alttan çıktı. Normalde alttan çıktığında nereye gitmesi lazım? üste gitmesi lazım. Ama burada alttan çıkmasına rağmen tekrar alttan devam ediyor. Yani zıt davranıyor. Dolayısıyla bak üstten alta, üstten alta, alttan da üste gitseydi tamam diyecektim. Bunlar birbirinin devamı. O zaman ben bu ikisini toplayacaktım. Ama burada alttan zaten çıkmışken tekrar alttan başlaması zıt olmuş oluyor. Yani burası bu şekilde bak üste gittiği için bu şekilde oluyor. Burası ise alta gittiği için bu şekilde oluyor. Bak biri böyle biri böyle. Bunlar birbirine zıt. O yüzden çıkartıyoruz. 10'dan 4'ü çıkartıyoruz ve burası 6. Dolayısıyla 5/3 olarak cevabını bulduk. Bu da böyle. Şimdi elektrikli bir ütü 110 volt değişken gerilimiyle çalışmaktadır. Yani ütünün çalışması için bunu ütüye vermen gerekiyor. Bu ev aleti girişleme etkin gerilimi 220 olan sarım sayıları verilen transformatörlere bağlanıyor. Hangilerinde çalışır diyor. Şimdi bakıyoruz. 6 12 sonuçta 6'dan 12'ye 2 katına çıkmış mı? Çıkmış. O zaman burası da 2 katına çıkacak. Yani 220 440 olarak buraya gelir. E ütü 110'la çalışıyor. Sen ona 440 veriyorsun. Yakar atar. Yani çalışmaz. Geldik buraya. Şimdi 4'ten 2'ye yani ne oluyor? Yarıya iniyor. O zaman burası da yarıya inecek. 220'nin yarısı 110 volt. Zaten ütü de 110 volt'la çalışıyordu. Güzel. Bak eğer burada bir kandırmaca yapıp buraya böyle bir kısa uzun bir artı eksi yazarsa var ya hemen uyanacaksın. Diyeceksin ki bu doğru akım. Transformatör doğru akımla çalışmaz. Ben buraya 220 bile versem buradan 0 alırım. Ütü de 0'la çalışmaz diyeceksin. Geldim buraya. İkili transformatörlerde şuna dikkat edeceksin. Şimdi 220 bak 12'den 3'e ne yaptı? 14ine düştü. O zaman sen de 220'yi 14ine düşüreceksin. 220'nin yarısı 110. Bir kere daha yarısı 55. Yani bizim buradaki gerilimimiz 55'tir ama buradan buraya 3'ten 4'e falan demeyeceğiz. Niye? Burada transformatör yok. Bak bir transformatör bu, bir transformatör bu. Ya bu arada bir transformatör yok. O yüzden şunu yapmayacaksın. Buradan aldığın 55'i aynen buraya vereceksin. Burası 55 çünkü aynısı burası. Şimdi 4'ten 8'e 2 kat. 55'in 2 katı 110 ve ütü tabii ki de çalışır diyeceksin. Olay bu. Ama ikili transformatörlerde şöyle bir mantık da var. Çıkış gerilimi eşittir giriş gerilimi çarpı sağ bölü sol sağ bölü sol. Bak mesela buraya m diyelim. Buraya n diyelim. Buraya da k ve l diyelim. Sarımlarına sağ bölü sol yani m/ n çarpı bir daha sağa bölü sol yani l/ k. Bu işlemi yaparak çıkıştan alacağın gerilimi bulabilirsin. Giriş kaç? 220. 220 x sağ bölü sol. Sağ bölü sol yani 8/4 şöyle yazıyorsun. Çarpı tekrar sağ bölü sol. Sağ bölü sol yani 3/12. Bunu da yazdığım zaman ne oluyor? Buradan hemen 8 ve 4 buradan 2 kaldı. 2 ve 12 buradan 6 kaldı. 3 ve 6'dan da buradan 2 kaldı. 220'yi 2'ye böl 110. Yine çıkışın 110 olduğunu böyle de bulabiliyoruz canlarım. Şimdi evet sona doğru geldik diye düşünüyorum. İki tane soru kaldı galiba. Yükseltici ve ideal bir transformatör için hangileri doğrudur? Şimdi bir yükseltici kelimesini duyduğun anda diyeceksin ki girişteki sarım daha az, çıkıştaki sarım daha fazla olmalı ki bu transformatör gerilimi yükseltsin. Yani mesela sen buna n dedin. Buraya 4n dersen burası v, burası 4V olacak. Gerilimi 4 katına çıkardın. Şimdi ideal dediği için güç aynı olmalı. Yani buradaki akım 4i ise buradaki akımın i olması gerekiyor. Hani çarpımlarının birbirine eşit olması için. Sekonder sarım sayısı ki sekonder çıkış yani burası. Sekonder sarım sayısı primer sarım sayısından daha fazladır. Evet bu bundan fazla. Bu doğru. Sekonder üzerindeki güç primer üzerindeki güçten fazladır. Hayır. İdeal dediği için buradaki güç ne kadarsa buradaki güç bu kadar aynı. Yani V ve I'nin çarpımı değişmeyecek. 4 4'tü burada da 4 oldu. Bu yanlış. Diyor ki sekonder akımı primer akımından küçüktür. Sekonder akımı burası arkadaşlar çıkış olduğu için sekonder burası giriş olduğu için primer. Sekonderler akımı küçük oldu. Evet bu da doğrudur. Dolayısıyla cevabımız 1 ve 3 oldu canlar. Geldik son sorumuza. Elektrik santrallerinde üretilen elektrik enerjisi uzun iletim hatları üzerinden taşınarak evlerimize ulaştırılır. Bu süreçte santrallerde üretilen elektrik enerjisinin geri romini yükseltmek için T1 iletilen enerjinin evlerde kullanılması için düşürülmesi için de T2 transformatörleri kullanılıyor. Bu haviere hangileri doğrudur diyor. Şimdi iki tane transformatör var. Bir tanesi elektriğin üretildiği yerden götürülüyor. Dolayısıyla elektrik üretildiği yerden ne yapılıyor? Gerilimi yükseltilerek götürülüyor. Yani T1 transformatörü için burası N ise atıyorum burası 100N yani gerilimi 100 katına çıkartıyor. Yani giriş primer burası bu arada sekonder çıkış burası. Şöyle yapalım şöyle. Tamam mıdır? Şimdi ikinci transformatörümüz evlere elektriği verirken gerilimi alçaltması gerekiyor. Alçaltması için bu tarafının az sarımlı şey bu tarafının çok sarımlı bu tarafının az sarımlı olması lazım. Yani bu sefer de alçaltıcı bir transformatör olması lazım. Şimdi buradan aldığı için bunun primeri burası oluyor. Çıkışı burası oluyor. Sekonder. Primerinin sarım sayısı fazla mesela 100n. sekonderinin sarım sayısı az olmalı ki düşürsün. Diyor ki T1 transformatörünün kullanılmasının sebebi enerji iletimi sırasında enerji kayıplarını en aza indirmektir. Şimdi bu transformatörü biz niye kullanıyoruz? Elektriğin gerilimini yükseltmek. Gerilimini yükselterek akımını azaltmak, kayıbı da azaltmak. Yani bu doğru. T2 transformatöründe primer sarım sekonder sarımından küçüktür. Bakıyorum T2 transformatörü bu. Primer fazla, sekonder küçük. Yani burada tam tersini söylediği için bu yanlış. Diyor ki, "T1 transformatöründe giriş ve çıkış bobinlerinde harcanan güçler eşittir." Şimdi transformatörün gücünün eşit olması için ideal olması lazım. Ama ne dedim? Gerçekte hiçbir transformatör ideal olamaz. Çünkü illaki ısınır, illaki kayıp verir. O yüzden bu transformatörde ideal olamaz. Isınacak, kayıp verecek. Ancak soru bize özellikle giriş çıkışa eşittir derse ya da ideal derse o zaman biz onu öyle kabul ediyoruz. Burada öyle bir şey demediği için bu transformatör ideal olamaz. O yüzden giriş ve çıkış güçleri de birbirine eşit olamaz. Bu da yanlış. Cevabımız yalnız bir oldu ve bu son soruydu diye biliyorum. Evet gençler, şimdi bu videodan sonra ben sizlere bir tane daha video hazırlayacağım. O videoda da konu anlatımı olmayacak. Sadece böyle nokta atışı sınavda buradan böyle ya da böyle sorarlar, buradan böyle ya da böyle sorarlar şeklinde böyle bir 101 boş soruluk artık ne kadar olursa bir soru çözün. Yani yazılı provası da sizlere yükleyeceğim ve sizleri o şekilde sınava uğurlayacağım ve 11. sınıfı çok güzel notlar alarak kapatacağız. Yens tatilinde de direkt TYT kampıyla yaza var ya böyle bomba gibi gideceğiz arkadaşlar. O yüzden takipte kalın. Devamı gelecek diyorum. Fizik öğrenmek herkesin hakkı. Yeah.