Transcript for:
Polidipsi ve Tıbbi Terimler Hakkında

Tamam oldu. Şimdi arkadaşlar çevirilene bakabildiniz mi gönderdiğim metne? Baktım. Baktınız. Dikkatinizi çeken metinle ilgili bir şeyler oldu mu? Terimlerle ilgili veya orada latince sözcükler var mesela. Bekle özetleyebilecek ya da konusuyla ilgili bilgi verebilecek olan var mı aramızda? Hocam benim daha önce bir bilgim vardı zaten bu konuda. Ama yine öğrendiğim şeyler oldu. Sen sadece galiba psikolojik paradipsi ile ilgili bilgi sahibiydin. Burada fizyolojik boyutu da açıklanıyor psikoloji dışında. İşte metindeki fizyolojik boyutu. Yani fizyolojik ne demek arkadaşlar? Fizyolojik ne demek? Chat kısmına yazıyorum şimdi. Psikolojik, fizyolojik ikisi farklı tabii ki bunların. Fizyolojik bedenle ilgili yaşanan rahatsızlıklar, kronik rahatsızlıklar, şeker hastalığı gibi bu fizyolojik oluyor. Psikolojikte ruhumuzu etkileyen rahatsızlıklar. Arasında böyle bir fark var. Peki physician ne demek biliyor musunuz? Physician. Physician. Physician ne demek? Hekim demek değil mi hocam? Hekim demek evet. Bazen bunu fizisyen diye aktarabiliyorlar. Bu fizisyen değil arkadaşlar. Doktor demek hekim. Şimdi o metinde şeker hastalığından bahsediyor. Şeker hastalığı diabetes mellitus. Şeker hastalığı demek. Diabetes insipidus ne demek peki? Yine metinde vardı bakalım çalıştık mı? Hocam, yalancı diyabet. Aynen. Ne demek ki Meltem? Anlayamadım. Yalancı diyabet. Yani yalancı şekersiz şeker hastalığı diye de geçiyor. Şeker olmadan, sanki şeker hastalığı belirtilerini gösteriyormuş gibi. Bu latince arkadaşlar. Peki, dimensiye ne demek biliyor musunuz? Tamam bu alakalı değil ama biraz... Bu da latince olduğu için yazmak istedim. Demen şia. Bir hastalıktı hocam unutkanlık. Bunamak değil mi hocam? Furkan önce yakınlaştı. Nurgül de nokta atışını yaptı. Bunama demek. Unutkanlık amnesia demek arkadaşlar. Aklımızda kalabilir amnesia. Amnesi. Unutkanlık. Bir de Alzheimer hastalığı var. Bu tabi Alzheimer hastalığı, Alzheimer adlı bir doktor tarafından bulunuyor. O yüzden Alzheimer deniyor. Bunun tıptaki karşılığı ne biliyor musunuz? Yani bir kişinin adıyla anılan rahatsızlıklara ne deniyor? Duydunuz mu hiç? Tıp çevirisiyle ilgilenenler için söylüyorum. Aslında ben burada Esra böyleye bahsetmiştim. Hatırlıyor mu bilmiyorum. Evet hocam söylemiştiniz de şu an hatırlayamadığım için söylemedim. Bunu unutmayın bu eponim. İponim diye söyleniyor. Eponim. Yani kişinin adıyla anılan hastalığı, kron hastalığı, Behçet hastalığı. Bizde de Necati Behçet miydi ismini hatırlayamıyorum. Bir rahatsızlık var Behçet rahatsızlığı diye. Biraz Hilal bize Behçet hastalığından bahsedebilir belki Hilal Özbey. Hocam Behçet hastalığı hakkında tam net bir bilgim yok ama hani daha çok deri rahatsızlığı diyebiliyorum. Hani ciddi döküntülere sebebiyet verebiliyor. Ve hani hastalığa ağrıya sebebiyet verebiliyor bu döküntüler sayesinde. Bu şekilde diyebiliyorum. Yani bilgim bu kadar. Güzel bilgin doğru. Ona ek olarak Sedef hastalığına da yol açıyor. Sedef hastalığının İngilizcesi psoriasis arkadaşlar. Sedef hastalığına da yol açıyor. Nedeni bilinmiyor. Vücudun kendi kendine yol açtığı oto ümün bir rahatsızlık. Demek ki oto ümün demek... Oto ümün diye çevriliyor Türkiye'de. Vücudun kendi kendine yol açtığı, başlık sisteminin harabiyete yol açtığı bir rahatsızlık. Kendi kendine oluyor bu. Çok ciddi rahatsızlıklara yol açıyor. Ağızda aflar meydana geliyor. Af dediğim ağızda oluşan yaralar. Belki yaşayan vardır aranızda. Yemek bile yiyemiyorsun. Bunların hepsi belçet hastalığının belirtisi olabilir. Ya da körlük bile olabiliyor. Bu belşet hastalığı ile ilgili. Senin dediğin döküntünün İngilizcesi ne peki biliyor musunuz? Vücutta meydana gelen kızarıklıklar ya da döküntü. Döküntü. Reş. Reş döküntü demek. Yine her pis rozdur. Bunu duydunuz mu? Bu da zona demek arkadaşlar. Vücutta meydana gelen vücudun belli başlı bölgelerinde özellikle stres sonucu meydana geliyor bu. Zona zoster olarak da geçebiliyor hocam sadece. Her pes dışında zona zoster olarak da geçebiliyor. Tabii zoster da diyebilirsin. Normalde su çiçeğinin ilerlemiş durumu her insanda inaktif olarak yani harekete geçmemiş olarak duruyor. Ama stres anında tetiklenerek vücutta bazı kabarcık... sıklar meydana geliyor. Bunlar ağrılı oluyor. Hatta gece rahatsızlığı deniyor buna. Geceleri çok fazla ortaya çıkıyor. Yangıya yol açıyor. Yangı demek, inflammation demek. Bunları öğreneceğiz arkadaşlar eğer tip çevirisine yoğunlaşacaksak. Yani enflamasyon iltihap. Vücutta yangı sancılı enflamasyona yani iltihaba yol açıyor. Demek ki böyle bir rahatsızlık var zoster diye. Bir ay falan sürüyor insan vücudunda. Peki kifosis ne demek? Bugün ikinci sınıflara yaptım bunu. Biliyor musunuz diye sormak istedim. Kifosis. Kifosis de kifoz demek. Kamburluk. Vücutta yaşanan sırtın bombeleşmesi sonucu meydana gelen tıbbi rahatsızlık. Kifoz. Diagnosis ne demek arkadaşlar? Tanı. Diagnos. Tanı demek. Tanı yani evet doğru tanı yani tespit etmek, teşhis etmek demek doğru. Kim dedi tanıyı? Benle Zeynep'e söyledi hocam. Evet. Demek ki tıp çevirisine yoğunlaşan arkadaşlar kendini gösterdi şu anda. Hilal de öyle. Prognosis ne demek peki? Prognosis. Bu da hastalığın gidişatı yani süreci, hastalığın ilerlemesi demek. Böyle çok fazla tıp terimi var ve İngilizcenin dışında tabii ki Yunanca ve Latince'de çok fazla sözcük var. Bunları öğrenmemiz gerekebilecek, öğrenmemiz gerekecek zaten. Peki renal ne demektir? Renal diye yazılıyor. Böbrekle alakalı. Bu da böbrekle alakalı, böbrek güzel. Bladder ne demek arkadaşlar? Bladder. Mesane. Mesane, güzel. Urinary tract system. Urinary tract system. İdrar yolu sistemi. İdrar yolu. Polyuria. Metinde vardı, bakalım hatırlıyor musunuz? Polyuria. Sık idrar açıklama. Sık idrara çıkmak demek polyuria. Aşırı idrara çıkma durumu. Başka? Yüterus ne demek? Rahim. Yütera ne demek? O da rahim. Başka ne aklıma geliyorsa söyleyeyim şimdiden. Galblader. Yine başına bir gol ekliyorsun. Galblader. Bu ne demek? Safra kesesi. Evet bu da safra kesesi. Sümrüs söyledi. Safra kesesi demek. Ne demek arkadaşlar? Yine böbrek. Böbrek bu gündelik dildeki. Doktorlar renal diyor genelde. Bir de şey vardı. Heart. Bakalım bunu söyleyebilecek miyim? Bu ne demek? Kalp yetmezliği. Kalp yetmezliği. Bu ne demek? Tıkanıklık, damar tıkanıklığı mesela. Yine yetmezlik anlamına da geliyor. Heart, hearttan sonra kullanırsan yetmezlik demek. Vein damar demek. Intravascular ne demek? Damar içi demek. Damar yoluyla. Özellikle hastanede vurulan iğneler, ağrı kesici iğneler damar yoluyla vuruluyor. Vaksin ne demek arkadaşlar? Aşı. Aşı demek, evet. Vaccination, aşılama demek. Tamam, yani böyle yavaş yavaş kelimeleri tıp çevirisiyle ilgilenenler bunların devamını araştırırlar. Çok fazla tıp söz terimi var. Tıp çevirisiyle yoğunlaşacak arkadaşlar İsmet Dökmeci'nin tıp sözlüğünü alsınlar. Profesör Doktor İsmet Dökmeci. Ve dil bilimci Sedat Törel'in, yazıyorum Sedat Törel, İsmet Dökmeci'nin bunların sözlüklerini mutlaka alın. Yine Asalet Erten hocamızın, kendisi çeviri bilimci, Prof. Dr. Asalet Erten hocamızın tıbbi terminoloji kitabını alın çeviriyle ilgili. Bunun dışında bir arkadaşınıza da söylemiştim. Medical Translation Step-by-Step. Bunun pdf'ini bulabilirsiniz diye tahmin ediyorum. Bunu da temin edin arkadaşlar. Şimdi bugünün konusu polyuria. Yani aslında polydipsia. Dipsia da latince. Polydipsia ne demek polydipsia arkadaşlar? Polydipsia. Aşırı su içme ihtiyacı. Evet. Bunun nedenleri ne olabilir? Yani underlying reason. Underlying altta yatan demek. Altta yatan nedenleri ne olabilir? Fizyolojik ve psikolojik nedenleri var. Evet. Evet şimdi metne geçelim isterseniz yavaş yavaş. Metni inceleyelim. Bu metnin türü nedir? What is the text? İlgilendirici bir metin. Peki janrası ne? Ya da janr? Tıbbi. Tıbbi. Tıbbi ve gündelik bir metin. Gündelik dediğim yani sıradan hastaların bilgilenebilecekleri. Lehman diye bir şey var. Lehman. Ne demek Lehman? Bazıları Lehman da diyor. Lehman ne demek? Sıradan hasta demek. Yani gündelik sıradan hasta. Uzman olmayan. Tıp uzmanı olmayan kişilere layman deniyor arkadaşlar. Sıradan hasta. Demek ki bu metin kim için hazırlanmış? Bizim bilgi sahibi olmamız için hazırlanmış bir metin. Polidipsiya metni. Metne bir bakalım arkadaşlar. Biraz da büyütelim. Evet. Bu arada diuretik ne demek? İdrar söktürücü. İdrar söktürücü demek. Yani bu içildiği zaman çok fazla idrara çıkıyorsun. Burayı kim yapmak istiyor bu paragrafın tamamını? Tamamını kim yapmak istiyor? Yapanlar artık yaptınız herhalde. Hocam ben yapabilirim. Tamam Eda. Polidipsi nedir? Polidipsi aşırı susuzluk hissine tıpta verilen isimdir. Güzel. İdrar yapmanızı neden olan idrar koşullarıyla bağlantılıdır. Bir tek şu cümlede mi aldınız? Ben zorlandım üçüncüsünde. Tamam şurayı da alalım o zaman önce. Bu vücudunuzun idrar yaparken kaybettiği sıvıların yerine doldurmanız için sürekli bir ihtiyaçmış gibi hissetmemizi sağlıyormuş. Evet aslında özetle bunu söylüyor doğru. Burada şu cümlede mi zorlandın? Az öncekinde biraz şey olmuştum da hocam. Doğruysa tamam. Yani anlam olarak sonuçta sen şu an özetlemiş oldun. Bunu söylüyor aslında. İdrarda kaybolan sıvıyı tekrar takviye etmek için sürekli olarak su içmeye ihtiyacı. İhtiyaçmış gibi hissetmesine yol açıyormuş. İdrara çok gidiyorsun. Çok fazla sıvı kaybediyorsun. Sıvı kaybedince vücudun suya ihtiyaç duyuyor. Burayı alalım şimdi. Tamam. Ayrıca çok fazla sıvı kaybetmenize yol açan fiziksel süreçlerden de kaynaklanabilir. Güzel. Bu egzersiz sırasında terlemeyi, yüksek tuzlu bir diyeti ya da diüretik gibi çok fazla sıvıyı uzaklaştırmanıza neden olan ilaçlar almanızı içirebilir. Evet burada pes aslında boşaltmak demek. Yani uzaklaştırmak demeyin boşaltmak. Yani idrar boşaltmak. Tamam. Açıkmak demek. Onu söyleyeyim. Bir de high salt diet dedin ya şurada. Burada diyet yerine besin diyelim. Yüksek tuzlu besinler. Tamam. Besin diyelim. Şurada kondisyon için ne dedin? Hangi soru canım? Şurada en başta kondisyon. İdrar koşullarıyla bağlantılıdır dedim. Burada aslında tıpta ne demek biliyor musun bu? Tıpta koşul değil. Tıpta aslında tıbbi rahatsızlıklar için kullanılıyor ve durumlar için. Burada kondisyon için bence... İdrarla ilgili sorun, idrarla ilgili rahatsızlıklar diyelim. İdrar yoluyla ilgili rahatsızlıklar ya da hastalıklar. Onun dışında Eda gayet güzel. Teşekkür ederim. Rica ederim hocam. Peki bu metne başka yorum olan var mı bu kısma? Herhalde anlaşıldı. Evet, burayı yapmak isteyen var mı arkadaşlar? Hocam ben yakabilirim. Tabii Dicle. İlk şeyden başlıyorum. Biraz kesin. Bu durum diyetin en erken belirtilerinden. Duyuyor musunuz şu an hocam beni? Bir daha baştan alabilir misin? Duyamadım. Bu durum... Diabetin en erken belirtilerinden biri olarak göz önünde bulundurulur, düşünülür. Tamam, güzel. Özellikle şeker hastalığında yaygındır ya da diabet hastalığı olarak aldım. Tamam. Şimdi şurayı alalım. Tamam. Diabetin bu türü... Kan şekeri olarak da adlandırılan vücudunuzun glikozu işlemesi ve kullanmasını zorlaştıran birkaç durumu kapsar. Evet yani çevir. Tamam güzel. Şurayı alalım şimdi. Vücudunuz kan şekerini düz bir şekilde hazmedemediğinde kan şekeri düzeyiniz... Anormal şekilde yükselir. Evet güzel. Şurayı alalım. Devamı. Sonuç olarak yüksek kan şekeri düzeyleri sizin aşırı miktarda susamış hissetmenize sebep olur. Evet teşekkür ederim Dicle. Gayet güzel bir çevir olmuş. Başa aldım efendim. Gayet güzel. Şimdi tabii digest hazmetmek sindirmek demek. Burada. Hiç başka bir yorum yapamayacağım. Çünkü arkadaşınız zaten çeviri yaptı. Kındı işlem için rahatsızlık desek daha doğru olur demiştim. Onu herkes için tekrar söyleyeyim. Demek ki şeker hastalığının temelinde ne yatıyor? Yediğiniz gıdalardan aldığınız glikozu sindiremiyorsunuz. Ve bu kan düzeyinde, kan da toplanıyor, depolanıyor. Hücrelerde yakılıyor normalde şeker. Yakılıp... Bu da nasıl yakılıyor? Pankreasla üretilen insülün hormonu sayesinde yakılıyor. Eğer pankreas insülün üretemezse şeker düzeyi kanda yükseliyor. Yükselince şekeriniz yükseliyor, şeker hastası oluyorsunuz. Demek ki şeker hastası olmamak için pankreasın insülün üretmesi lazım. İnsülün üretebilmesi için pankreasın sizin düzgün beslenmeniz gerekiyor. Yani akşama kadar hiçbir şey yemeyip, Onu net olarak söyleyeyim. Bir anda yüklendiğiniz zaman vücudunuza şeker hastalığını tetikler bu durum. Pankreas bütün gün çalışmıyor. Düşünün bir çamaşır makinesi düşünün mesela. İçine 5 kilogram alması gerekirken 50 kilogram yüklerseniz iflas eder. Aynen pankreas da bu şekilde. Bir anda yüklenirseniz şeker hastalığı oluyor. O yüzden sık aralıklı beslenmeniz lazım. Buna dikkat edelim arkadaşlar. Ekstradan bunu söyleyeyim. Evet, what causes polydipsia? Polydipsiye ne yol açar? Ya da polydipsiyanın nedenleri? Soruyu isme dönüştürdüm burada. Hangi stratejiye başvurdum? Transposition. Evet. Transposition. Neden olur sorusunu ben burada düz cümleye dönüştürdüm. Çok güzel. Kim söyledi onu? Ben söyledim hocam. Hilal Özbey. Evet. Bu transposition oluyor. Doğru. Güzel. Hilal burayı yapabilir misin? Tabii ki hocam. Bir saniye ben... Yazılı olarak çevirmedim. Sadece metni inceleyip anlamaya, sindirmeye çalışmıştım. O yüzden biraz yavaş çevirebilirim. Sıkıntı değil. Polidipsi genellikle sıvı kaybettikten sonra yeteri kadar sıvı içmediğinizde ortaya çıkabilir. Gayet güzel. Eğer belli bir miktar sıvı aldıktan sonra... Bir saniye. Belli bir miktar sıvı aldıktan sonra özellikle kahve, yeşil çay, siyah çay gibi çok fazla terlerseniz genellikle vücudun kaybettiği sıvıyı yerine koyabilmesi için daha fazla... daha aşırı susuzluk hissi yaşayabilirsiniz. Evet aslında gayet güzel, doğru aktardın. Sadece şurada bir tereddüt yaşayınca bir araya girmek istedim ama onu da söyledin sonra. Evet, evet. Hocam hani şey yapıyorum tam olarak böyle metni anlıyorum falan ama hani Türkçe ifade etmekte evet biraz zorluk çekebiliyorum bazen. Bu gayet normal çünkü daha çeviri sürecine yeni girdik. Hatta ilk başta... yaşanacak her türlü sorun kabul edilebilir düzeyde. Yeter ki bu çevirmeler için Türkçe dersine çok önem verelim. Çünkü gerçekten bizim en büyük sıkıntımız da şu. Yani ben mezun olup da hala çeviri yapan ve pek çok kritik Türkçe yanlış yapan görüyorum. Yapmamak lazım. Sizin öyle bir sıkıntınız yok. Yani böyle giderse gayet iyi olacak ileride. Ama şeye önem verelim işte. Siz galiba eğitime de geldiniz birkaç arkadaş Karaman Üniversitesi'nde. Ben orada şunu söyledim. Çeviri eleştirisini sadece edebiyat çeviri incelemek için değil, aynı zamanda yapılmış çeviriler inceleyerek de kendinize bir öykünme yapabilirsiniz. Yani yöntem belirleyebilirsiniz yapılmış çeviriler üzerinden. Bu sizin yapılan çeviri yanlışlarını görmenizi sağlar. Siz o hataları tekrar etmemeyi öğrenirsiniz. O yüzden... Mesela polydipsi ile ilgili yapılmış benzer çevirileri incelerseniz emin olun içinde bayağı bir hata bulabilirsiniz onların. Çünkü çevirileri genelde çevirmenler yapmıyor. Web sayfaları, bu bloglar falan sırf tiraşını arttırmak ya da Google AdSense'den para kazanmak için kendileri de çevirebiliyorlar. Hataları gördükçe siz hata yapmamayı öğrenirsiniz. Bu da bir yöntem. Burayı yapmak isteyen var mı? Hocam dinleyebilir miyim? Kimden geldi? Osman hocam. Evet Osman. Yeterli su içmemeye bağlı dehidrasyon ve polidipsinin yaygın bir nedenidir. Güzel. Çok terliyor ya da idrar yapıyor olsanız da bunu hissedebilirsiniz. anormal derecede büyük miktarlarda idrarı geçirdiğiniz bir durum olan poliviri de polidipsiye neden olabilir. Evet Osman sen de anlamı doğru verdin. Sadece sana şöyle bir yorum getiriyorum. Burada Vedir dedin ya buna şey yapma sabile deme buna. Sadece bir önerim. Yapsa da yapmasa da mı? Yani yapsanız da yapmasanız da bu hissi... Bunu hissedebilirsiniz de. Onun dışında bir sıkıntı yok. Tamam. Gayet güzel. Demek ki metne bakmak ya da çevirmemek bile, çevirmeseniz bile. Sonuçta sözlü çeviri de böyle arkadaşlar. Yani kelimelere çalışırsanız sözlü çeviriyi yapamayan bile yapabilir. Çünkü sözlü çevirinin temelinde şu var aslında. Sözlü çeviriye kabine giren kişi de daha öncesinde konuşmacıyla bağlantıya geçiyor. Yani bağlantıya geçiyor dediğim ne yapıyor biliyor musunuz? Kişiden metni istiyor, metnin üstünde çalışıyor. Yani o kadar kusursuz sözlü çeviri yapanlar bile metne çalışarak geliyorlar. Siz de buna çalışsanız, ben mesela baştan bunu size okusam siz sözlü de yapabilirsiniz bunu anlaş. Ya da ardı da yapabilirsiniz. Evet. Şurayı kim yapmak istiyor, şu cümleyi? Hocam ben yapabilirim. İsminiz neydi? Hocam ben dedim ama bir arkadaşım daha dedi sanırım. O da yapabilir, fark etmez. İstersen sen yap, geri sonunda ben yapayım. Tamam, o zaman... Teşekkür ederim. Tamam. Polidipsi ayrıca diabet ve yalancı diabetin ilk belirtileridir. Diabet polidipsi neden olmaktadır? Çünkü kan şekeri seviyeleriniz çok yükselir ve ne kadar su içtiğinizde bakılmaksızın susamış hissetmenizi sağlar. Şimdi burada sağlar dedin ya neden olur de Eda. Neden olur? Çünkü olumsuz bir durum. Olumsuz olduğu zaman neden oluyor? Katkı sağladığı zaman sağlıyor. Yani sağlamak olumlu cümlelerde neden olmak olumsuz? Anladım. Neden olmak olumsuz? Onun için de bir problem yok. Gayet güzel. Teşekkür ederim. Rica ederim. Şimdi Muhammed Tarık istersen sen şu cümleden devam et. Hocam ben bir şey ekleyebilir miyim? Tabii Eda. Yok hocam Hilal. Pardon Hilal. Hocam ben burayı metni incelerken diabetes mellitus and diabetes insipitus diyor ya o kısmı terimleri olduğu gibi bırakmayı tercih ettim. Çünkü Zaten metnin diğer kalınında bunların ne olduğunu açıkladığı için çevirmeyi gerekli bulmadım açıkçası. Olduğu gibi terim olarak bırakmayı tercih ettim ama siz ne düşünürsünüz? Bilal şimdi o biraz seninle alakalı. Bu çevirmen kararları diye de hatta eğitimde bahsetmiştim. Kararlar her zaman çevirmenle ilgili. O nasıl karar alırsa doğru karar alır çünkü uzmandır. Ama bana sorarsan ben olsaydım... Sonrasında geliyor aslında dediğin gibi ama yine de ben mesela bilmeyen için karıştırabileceğini düşünüp önce parantez içinde açıklardım. Yani şu demek diye ondan sonra orijinalini kullanırdım. Anladım hocam. Teşekkür ederim. Rica ederim. Evet Tarık burayı senden alalım istersen. Tamam hocam. Hocam ben diabet insübidusa parantez içinde yalancı diabet dedim ama. Balkadın'da öyle değil. Ben de öyle yapardım diye düşünüyorum. Ben de öyle yapardım. Ama herkes aynı şeyi aynı şekilde yapmaz. Herkesin yortu işi farklı. Bu yanlış değil. Çevrede yanlış diye bir şey yok. Bir yaklaşım. Senin yaptığın da bir yaklaşım. Tamam hocam. Diabetes insübidus yani halk adına yalan diabet vücudunuzun sıvı seviyede dengesiz olduğu zaman ortaya çıkar. Güzel. Çok fazla... su içseniz bile yine de daha fazla su içmeye ihtiyacı hissedebilirsiniz. Diğer birine çok fazla içmemiş olsanız bile sıklıkla idrara da çıkabilirsiniz dedim ben. Evet. Yani bu işte şeker hastası yalancı şeyde yüme, yürünet, elat diyor ya çok fazla içmeseniz bile çok fazla su ya da sıvı tüketmeseniz bile aslında kastettiği bu sıvı tüketmeseniz bile idrara çıkabilirsiniz. Bu da insanın aklına şey getiriyor. Acaba böbrekte bir sıkıntı mı var? Benim de böyle bir durum yaşadım işte. İki gün yoğun bakımda kaldım bu yüzden. Sürekli kontrol ediyorlar. Allah'tan bir şey çıkmadı tabii. Ama her türlü şeye bakılır. Ne denir? Bu her türlü incelemeye de ne deniyor? Her türlü inceleme. Şöyle bir şey var. Consultation. Ne demek bu? Konsültasyon. Yani doktorların kendi aralarında danışmaları birbirlerine. Bir doktor diğerine soruyor. Gidiyor nefroloji. Nefroloji ne demek arkadaşlar? Böbrek hastalıklarıyla ilgilenen tıp bilimi. Doğru. Mesela kendi aşamıyor dahiliye uzmanı, gidiyor nefrolojiden destek istiyor, ne demek bu falan diye. Kendi aralarında konsültasyon yapabiliyorlar, danışabiliyorlar birbirlerine. Complication ne demek? Ya da complication. Komplikasyon. Komplikasyon yani aslında kastettiği hastalığın seyri sırasında ya da ameliyat sırasında meydana gelen istenmeyen şeyler, durumlar. Bunun Türkçe karşılığı bu. Hani bazen dizilerde falan oluyor hastada şu komplikasyon ortaya çıktı. Mesela anestezi veriyorlar hastaya. Anestezi sonrası uyanamıyor. Ölüyor. İstenmeyen durum gerçekleşmiş oluyor. Komplikasyon. Anestezi uygulamak ne demek? Anestezi uygulamak undergo anestezia. Bu anestezi uygulamak, anesteziye yapmak demek. İsterseniz buna undergo surgery de diyebilirsiniz. Cerrahi operasyon uygulamak, ameliyata almak. Sadece to operate kullanılmıyor arkadaşlar. Aklınızda olsun. To undergo surgery de denilebiliyor. Polidipsiyanın diğer nedenleri içerisinde şunlar var. Dikordüt dediği diğer. yaşanan diğer görülen nedenleri, kaydedilen nedenleri şunlardır. Şimdi burayı kim yapmak istiyor arkadaşlar? Ben yapabilir miyim? Tamam. Tabii. Su hapları gibi hap şeklinde olan kortikosteroidler ve idrar söktürücü yani diuretikler gibi ilaçlar, bir belirli ilaçlar, yiyeceklerden ve içeceklerden çok fazla tuz ve D vitamini tüketmek, atlarda ve köpeklerde de görülen, Gerginlik nedeniyle çok su içmenize neden olan can sıkıntısı veya kaygı. Evet güzel. İsminiz neydi? Zehra. Zehra. Güzel. İşte bu boredom için istersen sadece sıkıntı da diyebilirsin ama bir problem yok. Burada arkadaşlar kortikosteroid aslında bu böbrek üstü bez demek Türkçesi ama aynı zamanda ilaç formatında da oluyor. Yani başka bir bağlamda bunu böbrek üstü bez olarak görebilirsiniz bu ifadeyi aklınızda olsun. Şimdi bir dakikamız kaldı. İsterseniz 6'ya çeyrek ala kaldığımız yerden devam edelim. Ben kaydı şu an noktalıyorum. Evet arkadaşlar tekrar hoş geldiniz. Şimdi chat kısmına iyi bakın. Her an size şöyle bir şeyler gelebilir. Yazdım. Herkes görüyordur diye tahmin ediyorum. Gelmeyenler için. Gelmeyenler de görebiliyor mu bilmiyorum ama. Chat kısmını okuyorsunuz değil mi? Evet hocam. Tamam bir soru gelecek. Hocam hangi kitabınız? Hocam ben onu aldım. O zaman sen katılma. Evet. Böyle bir şey yapacağız arkadaşlar. Ben soruyu her an sorabilirim. Hazırlıklı olun arkadaşlar. Gelmeyenler için tekrar gördüler mi bilmiyorum. Bir daha gönderiyorum. Şimdi isterseniz mette geçelim. Hocam bir 10 kişi gelmedi galiba. Öbür ders 30 kişiden fazlaydı. Teptonları belirterek çevirebilir miyim? Tabii onlar kaçıracaklar demek ki kitap fırsatını ama geliyorlar. Semptom ne demek? Simptom. Belirtiler. Belirtim. Belirtiler ya da semptomlar. Transliterasyon yoluyla aktarırsan semptom ama Türkçesi belirti. Osman, İbrahim sen söyledin herhalde. Tamam İbrahim. Yap istersen. Polidepsinin en belirgin veya yaygın belirtisi aşırı susuzluk hissidir. Bu belirti çok su içtikten sonra özellikle böyle hissedilmesidir. Diğer yaygın polidipsi semptomları şunlar içerir. Anormal derecede yüksek miktarda idrar yapmak günde 5 litreden fazla ya da diğeri ağızda sürekli kuruluk hissi. Bunu konuşmuştuk zaten, evet. Devam edeyim mi? Tamam. Yok, devam etme. Peki burayı kim yapmak istiyor? Ben yapabilirim hocam. İsim neydi? Dicle. Tamam Dicle. Eğer polidipsi, diabet gibi altta yatan bir durumdan kaynaklanıyorsa başka belirtiler fark edebilirsiniz. Evet. Polidipsiye... Eşlik eden bazı yaygın diabet hastalığı belirliçeleri şunları içerir diye çevirdim. Bunları üç tanesini söyle sen Dicle. Anormal derecede aç hissetmek, bulanık görmek, aşırı yorgunluk. Evet, yerleştirme ve yerleştirme arasındaki farkı ilk yazan kişi kitabı alır. Yereleştirme ve yerleştirme arasındaki farkı çok karıştırıyorsunuz çünkü. Bakalım kim ilk yazacak ve doğru yazacak. Önemli olan doğru yazmak, ilk yazmak da değil. Bakalım kim yazacak şimdi, bekliyorum. Sakın bir yere bakmayın arkadaşlar, onu anlarım ben. Sadece kendi düşüncelerinizi yazmanızı istiyorum. 3 dakika süreniz başladı, 52'ye kadar. Evet şu anda durabilirsiniz cevap geldi çünkü. Yine de yazın isterseniz. Herkesin yazdıkları çok doğru. Demek ki yerleştirme ve yerleştirme arasındaki farkı anlamışız. Buradan bunu anlıyorum. Dilek Hanım siz acele ettiniz, güzel yazdınız ama sizin tanımda bir yetersizlik var. Yani eksik. En güzel açıklamayı aslında kim yapmış? En güzel açıklamayı Mustafa Burak yapmış. Yerelleştirme bir ülke veya kültüre uygun olacak şekilde birini uyarlamaktır. Yerleştirme ise bir kelimeyi veya ifadeyi kendi dilimize ve geleneklerimize uygun şekilde aktarmaktır. Herkesin yazdığı doğru. Zaten kendi cümleleriniz demiştim. Ama kitap kime gidiyor sizce arkadaşlar? Kime gidiyor tahmin edin bakalım. Mustafa'ya. Esra Börü'ye gidiyor. Çünkü Esra'nın tanımı... Yerleştirme yabancı bir dildeki kavramı yerli haline getirmektir. Yerleştirme ise bir endüstridir ve bir hizmet amacı vardır. Aslında Esra'nın tanımında da bir yetersizlik var. Sizce şöyle mi yapalım? Esra'ya mı verelim yoksa kime verelim kitabı yazanlardan? Siz o zaman yazın. Kime verelim? Hocam ikisine de verseniz olmaz mı? Elimde bir tane var. Bir tanesini diğerine başka bir yarışmada kullanacağım bugün. Evet, Esra'ya veriyoruz kitabı. Tabii şakası bir yana Esra sonuçta yeterli bir açıklama yüzde yüz olmasa da mantığı doğru. Yerleştirme bir endüstridir, yerleştirme ise bir stratejidir. Esra tebrik ederim. Tebrik ederim hocam. Kitabı inşallah ya yüz yüze ya da karga yaparım sana. Sadece bana ibadesini vermen gerekiyor ya da nereye istersen oraya gönderirim. Tebrik ederim tekrar. Evet. Şimdi arkadaşlar diğer kitabı da gene bugün içinde vereceğim. O yüzden tetikte olalım. Yine ders içinde... İnteraktif bir yaklaşım uygulamayı düşünüyorum şu anda. Tabii ki oturtmadım da zihnimde. İkinciyi de o şekilde vereceğim. Şurayı kim çevirmek istiyor? Hocam devam edebilir miyim isterseniz? Tamam direkt orayı istersen yap. Esra hocam. Pardon Esra. Anormal kilo kaybı, sık yara veya enfeksiyon almak, yaraların veya enfeksiyonların yavaş iyileşmesi. Evet güzel. Teşekkür ederim. Peki intoxication ve toxication arasındaki fark ne arkadaşlar biliyor musunuz? İkisi de zehirlenmek demek normalde. Intoxication alkol zehirlenmesi, sıvı zehirlenmesi demek. Toxication da biyokimyasal zehirlenme. Yani radyasyona maruz kalarak zehirleniyorsan Bu intoxication, alkol ile zehirleniyorsa ya da sıvı alımına bağlı bu intoxication. Burayı kim yapmak istiyor bu paragrafı? Ben yapabilirim. Tabii. Bazen su zehirlenmesi olarak da adlandırılan çok fazla su içme, vücutta fazla su birikmesine de yol açabilir. Bu durum aşırı mikro... İlklerde su içtiğinizde ortaya çıkar. Bir daha şurayı bir daha alabilir misin? Bazen su zehirlenmesi olarak da adlandırılan çok fazla su içmeye geçebilir. Vücutta fazla su birikimine de yol açabilir. Tamam sen burada genel bir sözcük yerine spesifik bir sözcük kullanmışsın. Hangi strateji uyguladın burada? Buna bir strateji deniyor ya genel yerine kısmi. İntoksikasyon ve water position aynı kapıya çıktığı için biraz değiştirmeye çalıştım ikisi de su zehirlenmesi olmasın diye. Güzel olmuş. Yani water position mu yaptın, modulation mu yaptın yoksa equivalence mı? Bu modulation oluyor değil mi? Çünkü genel yerine kısmi bir kelime yani sen su zehirlenmesi diye genel bir cümleye spesifik hale getirmişsin. Buna modulation deniyor. Bunu zaten bilinçli olarak yapmaz çevirmeler. Genelde refleks olarak yaparlar. Devam edelim istersen. Bu durum aşırı miktarda su içtiğinizde ortaya çıkar. Bunu yapmak kanınızdaki sodyum miktarını seyreltebilir. Veya kan sodyumunuzun tehlikeli derecede düşük seviyelere düşürebilir. Buna hiponatermide denir. Evet benim yaşadığım durum buydu. Bu da şu belirtileri yol açar. Evet. Baş ağrıları, baş dönmesi veya yön bozukluğu hissi, kas krampları veya spazmları açıklanamayan nöbetler. Gayet güzel, teşekkürler. Ben yapabilir miyim hocam burayı? Evet. Başlık ne diyor? Başlık şeyden bahsediyor, davranıştan bahsediyor değil mi? Davi değil mi? Tedavi hocam, tedaviden bahsedelim. Tedavi değil mi diyen kim? Tedavi değil mi diyen? Ben hocam. İsmi neydi? Osman mı? Osman. Osman kitabı kazandın, tebrik ederim. Teşekkür ederim hocam, sağ olun. Bakalım hatayı bulabilecek mi diye bir deneyeyim dedim. Çünkü treatment'ın davranış anlamı da var. Evet, Osman'a da bu kitap gitmiş oldu ikisi de. Tamam. Evet Osman alalım. Şu 5 tane. Hemen yapayım hocam bir saniye. Tedavi bazı durumlarda geçici bir aşırı susama dönemini polidipsi ile karıştırabilirsiniz. Polidipsi için doktorunuzu görmeden önce aşırı susama hislerini yakından izleyin. Evet. Ne sıklıkla susarsınız? Bir seferde ne kadar susarsınız? Susadığınızda başka semptomlar fark ediyor musunuz? Yalnızca belirli aktiviteleri yaptıktan sonra aşırı derecede susuyor musunuz? Tamam yeter. Gayet güzel. Buraya kadar. Tamam. Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok. Dilek Hanım burada mısınız? Evet hocam buradayım. Dilek Hanım şu soruyu sizden alabilir miyiz çevirisini? Bir saniye hocam. Gün boyunca yaklaşık... İki litre su içmenize rağmen susuzluk hissediyor musunuz? Evet, güzel. Kitabı siz de kazandınız. Tebrik ederim. Bakalım, ounce'u ounce diye mi bıraktınız yoksa litreye çevirdiniz mi diye düşündüm. Çevirmişsiniz. Tebrik ederim. Bazen çevirmeyebiliyorlar çünkü unutulabiliyor. Google'dan baktım. Yaklaşık litreye denk geliyormuş. Ama çevirmeniz de güzel. Bazen çevirilerde ounce'u çevirmeden bırakabiliyor. Aklımızda olsun. Aounce, inch bunların hepsini çevirmek zorundayız. Erek gittiği için. Şimdi inch cm yapıyor. Bunu çevirmemiz gerekiyor. Mili çevirmemiz gerekiyor. Yani kilometre olarak bunu çevirmek zorundayız. Aounce'u da çevirmemiz gerekiyor. Pound'u da çevirmemiz gerekiyor. Pound para birim anlamı dışında ağırlık birimi de demek. Mesela 75 yani 75 pounds. Ne demek bu? Kilograma dönüştürdüğün takdirde yarı yarıya yani 32,5 falan oluyor bu. Yok 32,5 değil. 75'in yarısı diye düşünün. Ne yapar 75'in yarısı? 37,5. 37,5. Yani 37,5 kilogram oluyor. Bu tarz ölçü birimlerini çevirmek zorundayız arkadaşlar. Unutmayalım. Dilek Hanım çevirerek 3. kitabı aldı. Başka kitap kalmadı arkadaşlar. Artık kitap gelirse bu şekilde müsabakalara devam ederiz. Teşekkür ederim. Siz de Osman'da, Dilek Hanım'da eğer adres verirse kargo yapma şansım olabilir. Ben Bartın'dayım hocam. Siz Bartın'da mıydınız? Yok değilim de burada kalıyorum hocam. Geldim ilk dönem. Tamam o zaman ofise bir gün inşallah. Tabii koronavirüs kapmama garantisiyle yani benden falan kapmayın. Gerçi bende bir şey yok ama gelirseniz kitabı size takdim ederim. Teşekkürler hocam. Rica ederim. Burayı kim yapmak istiyor arkadaşlar? Ben yapabilir miyim hocam? İlk kim seslendi? Meltem mi? Bilmiyorum. Evet hocam ben seslendim. Ama ilk mi? Tabii Meltem. Aşırı susuzluk hissiniz birkaç günden uzun sürerse ve aktivite seviyenize veya içtiğiniz su miktarına bağlı olarak çok fazla değişmezse Doktorunuza danışın. Polidipsi tedavisi buna neden olan durumla bağlı olabilir. Doktorunuz size tanı koymak için muhtemelen aşağıdakileri yapacaktır ya da uygulayacaktır. Kan testleri yapmak, idrar tahlili yapmak, belirli bir süre için daha az sıvı tüketmenizi... Bir dakika. Daha sıvı tüketmenizi istemek sıvı su kısıtlama testi. Evet bu testi ben yaşadım iki gün. Yani bende de polidips oluşmuştu. Gayet güzel Melta. Teşekkür ederiz. Rica ederim hocam. Peki burayı yapmak isteyen var mı arkadaşlar? Ben yapabilir miyim hocam? Tabii Dilek Hanım buyurun. Eğer polidipsi diabet nedeniyle oluşmuşsa, doktorunuz kan şekerinizi kontrol altında tutmak için bir tedavi planlayacaktır. Kendinize düzenli olarak insülün enjekte etmeniz de gerekebilir. Diabet semptomlarını gidermek için dengeli bir yeme ve içme sağlayacak bir beslenme planı oluşturmanızı tavsiye edebilir. Egzersiz planlamak sağlıklı ve dinç kalmanıza yardımcı olabilir. Evet, Dilek Hanım gayet güzel bir şekilde aktardınız Türkçeyi. Teşekkür ederim. Yani bir problem yok. Burayı yapmak isteyen var mı? Deneyebilir miyim hocam? Tabii. İsminizi de alabilir miyim? Miray. Miray. Sesler karışıyor da o yüzden. Tabii Miray. Evet hocam olsun. Eğer şekersiz şeker hastalığınız varsa doktorunuz susuz kalmadığınızdan emin olmak için. size belirli miktarda su içmenizi önerecektir. Ayrıca belirtileri kontrol altında tutmak için size bir ilaç tedavisi verebilir. Bu ilaç tedavileri arasında hap veya iğne formundaki desmopresin vardır. Evet. Sen iğne diyerek bunu Türkçe deştirdin. Enjeksiyon diyen de var. Bu da bir strateji tabii. Güzel. Bir de yalancı şeker hastalığı yerine sen şekersiz şeker hastalığı dedin değil mi? Evet hocam. Tamam o da olabilir. Güzel. Teşekkür ederim. Rica ederim. Burayı yapmak isteyen var mı? Ben yapabilirim hocam. Tabii buyurun. Eğer prediktsiniz varsa... Kreditsinizin psikolojik bir nedeni varsa sizin doktorunuz kontrolü olmak şartıyla aşırı miktarda su içme zorunluluğu hissetmenize yardımcı olması için bir danışman veya terapiste gülmenizi tavsiye edebilir. Evet tam olarak uzun hali bu. Ama böyle uzun uzun yapmaktansa kısaltılabilirsin. Mesela eğer sizde polidipsi psikolojik nedenliyse doktorunu size bir uzman ya da bir terapiste danışmanızı isteyebilir. Bu şekilde sizde aşırı miktarda su içme güdünüzü kontrol altına alabilirsiniz. Mesela böyle cümleleri bölebilirsiniz. Bir strateji bu da. Ben bölmeyi tercih ederim böyle uzun cümleleri. Anlaşılmayabiliyor bazen çünkü. Burayı yapmak isteyen var mı peki? Bu sefer ben birini söyleyeyim. Hep aynı kişiler yapıyor. Beyza Nur. Beyza Nur. Sayın hocam. Burayı da sen yap. Bir ruh sağlığı sinize neden oluyor. Doktorunuz bilişsel davranışçı terapi önerebilir size. Evet. Bu çok fazla. Çok fazla su içme ihtiyacını hissetmenize neden olabilecek çevresel veya kişisel tetikleyicilerin daha fazla farkında olmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca bu duygularla daha sağlıklı bir şekilde nasıl başa çıkacağınızı da öğretebilir. Evet gayet güzel teşekkürler. Şimdi çeviriler çok güzel. Herkese çok teşekkür ediyorum. Yani emek harcanmış belli bu hafta. Yalnız burada... Bir şeyin altını çizmek istiyorum. Bunu her derste, her öğrenci için söylüyorum. Sizin için de söyleyeceğim. Bunu yanlış anlamayın, herkese yönelik. Eğer arkadaşlar Google Translate kullanıyorsanız sadece sözlük olarak kullanmaya çalışın şimdi. Hani bazen bazı cümle yapıları karmaşık geliyor mesela. Bakma ihtiyacı hissedebiliyorsun. Şu anda tamamen Google Translate yani çeviri destekli bilgisayar araçlarını kullanmayalım. Neden? Çünkü bunlar daha henüz yeni çevirmen olma aşamasındayken bizi tembelliğe iter ve bir alışkanlık haline gelebilir mezun olduktan sonra. Ve bu şey var arkadaşlar. Ümit Özayda'nın etkinliğine katılan var mıydı? Vakıf Üniversitesi biliyorsunuz onu çağırdı. Geldiniz mi? arkadaşı gördüm ben o etkinlikte. Ben katılmıştım hocam. Evet. Bizi görmüştüm orada. Bakın ne dedi orada? Biz bilgisayar destekli çeviri araçları ya da makine çevirisinden yapılan çevirileri anlayabiliyoruz dedi. Bir program var dedi. Anlayabiliyoruz dedi. Yani onun için şimdiden Google Translate kullanırsanız size kötülük olabilir ileride. Yani şöyle diyorum, kendiniz olun önce, kendiniz tarzınızı belirleyin. Tarzınızı belirledikten sonra %50-50, mesela Google Translate'i de kullanabilirsiniz. Sadece Google Translate değil, kastettiğim bilgisayar destekli çeviri araçları ve makine çevirisi sistemleri. Yani kendinizi kimliksiz bırakmayın Google Translate karşısında. Çünkü yayın evleri ve şirketler bunu fark ederse... sizin açınızdan da olumsuz bir durum teşkil edebilir. Onun için arkadaşlar şimdiden kendinize güvenin. Yani öz farkındalık ve kendi kendine güven geliştirmek gerekiyor. Bunu yapın önce. Sonrasında Google Translate kullanabilirsiniz. Tabii belli ölçüde o da her zaman değil. Mesela bir paragrafı anlamazsın. Ya hani teknik bir konudur, uzmanlığın değildir. Ama senden çeviri istenmiştir, yapmak zorundasındır. İşte yayın evi ya da büro istemiştir. O zaman sadece bilgi almak amaçlı kullanıp yine kendi çevirinizi yapın ama. Tabii bir sürü CAT uygulaması var ama şu anda öğrenmek için erken olduğunu düşünüyorum. İkinci sınıfta çevir araçları dersi var. O derse ben giriyorum zaten. Bir sürü program var. MemQ, Memsource, SmartGate, WordFest, ne bileyim Trados. Ondan sonra başka neler var? C-Strand var mesela. Bunların içinde bazıları bulut tabanlı uygulamalar. Yani internet ortamında çevirinizi yapıp kaydedip tekrar kullanıcı adıyla girebileceğiniz platformlar. Bazıları da yazılım. Mesela Memsource ve WordPress Pro tamamen yazılım. Yani onu kurmanız gerekiyor. WordPress ücretsiz diye biliyorum ben. Memsource ücretli. Yani 30 gün kullandıktan sonra... Cevap son yaptın. Anlamadım Mücahit. Bir daha söyler misin? Osman Mücahit anlamadım kimden geldi. Benden geldi. Tamam. Yani bu araçları şimdiden öğrenmek için acele etmeyin. Dediğim gibi bunlar sizi tembelli yetebilir. Çünkü yazılı çeviride önce şeyi anlamak lazım. Çevirinin mantığını. Yani çeviri nedir, ne değildir? Çeviri dil edinci midir sadece? Kültür edinci midir? Ya da alan bilgisi nedir? Koşut metin nasıl araştırılır? Yani çeviri sürecinde önce bunları bir halledip biraz kendimiz yazılı çeviri yapmamız lazım. Bir yani... Benim o sunumumda da George Henry Leaves diye bir adamdan bahsetmiştim. Gelenler bilir. Blood and Sweat diye bir şey vardı orada. Kan ve ter. Yani kan ter içinde kalana kadar çeviri yapmanız lazım ki artık belli bir süre sonra ben neden bu şekilde çeviri yapayım? Biraz da çeviri araçlarını uygulayabileyim demeniz gerekiyor. Yani şöyle düşünelim arkadaşlar. Kalem tutmayı bilmeden ya da kalemle çeviri yapmadan bilgisayarla çeviri yapılamazdı. Her şey adım adım. O yüzden bu adımı jenerik olarak izleyelim. Ben size yeterince ikinci sınıfta bu programları anlatacağım. Hiç merak etmeyin. Hatta şöyle güzel bir tarafı var bizim eğitim programımızın. Onun da altını çizmek istiyorum. Bizim eğitim programımız arkadaşlar bu dersi zorunlu olarak veriyor zaten. Çeviri araçları dersini. Yani öyle anlam diye bir şey yok. Herkes alacak bu dersi. Bütün yazılımları size... Tanıtıp çeviri projeleri yaptıracağız. Sonra isterseniz ya bu alanda ilerlemek istersiniz ya da diğer alanlarda uzmanlık alanları var farklı biliyorsunuz. Bu alanda ilerlemek isteyenler için yerelleştirme dersi, yine post editörlük dersi, proje yöneticiliği gibi dersler var. Bu alanda ilerlemek istemeyen için sözlü çeviri dersleri var ya da edebiyat dersleri var. Mesela fantastik kurgu çevirileri. Bilim kurgu çevreleri. Yani burada karar verici sizsiniz. Bu neyi gösteriyor? Size bahsetmiştim. Çevirmen karar verici olmalı. Kendi alanınızı kendiniz belirleyin. Bence kimseye müdahale de ettirmeyin arkadaşlar. Yani kimseye dediğim akıl almak iyidir. Ama sezgi de önemlidir. Sezginize güvenin derim. Evet devam edelim. Nerede kalmıştık? Şurada kalmıştık. galiba. Types of Polydipsia. Burada mı kalmıştık? Evet hocam. Evet. Şimdi arkadaşlar tabii metin bitiyor. Kısa bir metin. Üçüncü dersi yapalım derim ben. Orada da başka bir metin inceleyelim. Kifozla ilgili. Ne dersiniz? İyi olur hocam. Olur hocam. Böyle o dersi 7'ye 20 kala başlatalım. Herkes kifozla ilgili birazcık araştırma yapsın. Kifoz nedir? Kifoz. Kamburluk yani. Kifoz nedir? Kifoz, kamburluk nedir? Schuerman kifozu. Buna bir bakın hemen. En azından hazır gelelim derse. Şurayı kim yapmak istiyor arkadaşlar? Ben devam edebilirim hocam. Tamam buyurun. Altta yatan nedenlerine bağlı olarak çeşitli polidipsi türleri vardır. Bazı nedenler fizikseldir, diğerleri ise psikojenik veya zihinsel sorunlardan kaynaklanabilmektedir. Senin uzmanlık alanı psikojenik olan değil mi? Evet. Evet. Polidipsi türleri şunları içerir. Evet. Psikojenik birincil polidipsi. Bu tür polidipsi biyolojik bir sebepten ziyade Anksiyete, can sıkıntısı, stres ya da altta yatan zihinsel sağlık sorunlarından kaynaklanır. Şuraları da yap istersen hemen. Tamam. İlaca bağlı poliipsi, diuretikler, K vitamini tuz alımı ve kortikostreoidler gibi poli ürüğe neden olan bazı ilaçlar ya da vitaminlerden kaynaklanır. Dengeleyici dedim ben buna hocam. Öyle geçiyormuş sanırım. Araştırdığımda bu şekilde çıktı. Dengeleyici ya da kompansiyon. Hocam ben de tamamlayıcı demiştim. Doğru mu acaba? Tamamlayıcı complementary. Onunla karıştırmayalım. O complementary. Dengeleyici polidipsi vücudumuzdaki düşük antidiuretik hormon seviyelerinden kaynaklanır. Güzel bak seviyeleri ama lowered diyor. Seviyelerin düşmesinden kaynaklanır. Evet. Burada. Bu da idrara aşırı sık çıkmaya neden olabilir. Evet, sen şimdi bunun için kompansiyeden demedin. Burada aslında kastettiği şu biliyor musun? Şimdi antidiyoretik hormonlar yani idrara çıkmayı engelleyen ve idrara sıktığını durduran da hormonlar var. Bu hormonların düzeyini azaltıyor ve polidipsiyeyi bu şekilde kompansiye ediyor. Kompansiye etmek demek... Sizi buna alıştırıyor bu rahatsızlığa. Yani her ne kadar antidiuretik hormon olsa da vücudunuzda alakasız bir şekilde azalmaya başlıyor. Çünkü polidipsi kendi kendini kompansiye etmiş artık. Vücut buna alışmış. Bu polidipsiye alıştırmışsınız vücudu. Sonuç olarak antidiuretik hormon düzeyleri düşüyor ve idrana çok çıkıyorsunuz. Bunu da diyebilirsin. Senin dediğin de dengeleyici de olabilir. Şimdi arkadaşlar 7'ye çeyrek kala başlayalım. Bakın şu kelimelere bir bakın gelin. Kifoz nedir? Schuerman kifozu nedir? Skolioz nedir? Lomber nedir? Lodosis nedir? Hızlıca bakın Türkçelerine. Spine nedir? Yine vertebra nedir? Bunlara bakıp gelin arkadaşlar. Schuerman kifozu ile ilgili metin okuyun bir tane hemen. Kısa Wikipedia bile olur. 7.40'da görüşelim.