Merhaba arkadaşlar. Sıfırdan yani zirodan başlıyoruz artık şu İngilizceyi tekrardan öğrenmeye, tazelemeye. Bizi yeni takip eden arkadaşlar için yepyeni bir seri düzenlemeye başlıyoruz.
Bugün tekrardan bu kanalı ilk açtığımız günkü gibi tekrar sıfırdan İngilizceye başlıyoruz. Ve bu video serisi bittiğinde artık herkes şunu diyor. Start from the very beginning.
Start from the whole thing's fucking here. Let's get started. İngilizce öğrenmeye başlarken öncelikle arkadaşlar, öncelikle İngilizcenin cümle yapısından biraz haberdar olmamız gerekir.
Eğer ki sizler İngilizcenin cümle ögelerinin sıralarını, sıralamalarını bilmezseniz İngilizce'de cümle oluşturamazsınız. Çünkü bizim konuştuğumuz dil olan Türkçe ile İngilizce dilinin cümle sıralamaları, cümle ögelerinin sıralamaları çok çok farklı. Şimdi öncelikle cümle ögesi sıralamasından bir başlayalım. Gördüğünüz gibi ilk başta cümleyi başlatan I, you, we, they, he, she, it diye 7 tane ifademiz var. Ardından gelen ifade ise yardımcılar.
Az sonra bunların ne olduğunu zaten değineceğim. Yardımcılar var. Onun yanında da hemen ve diye bir işaret var. Bu ve İngilizce'deki verb yani fiil ifadesinin...
İngilizcesi diyebilirsiniz. Ama ben buna fiil demek istemiyorum arkadaşım. Çünkü ben Türkçenin gramerine çok hakim bir adam değilim.
Sizin de öyle olmadığınızı düşündüğüm için ben böyle dil bilgisayar terimler kullanmayı sevmiyorum derslerimde. Amanın fiilmiş, sıfatmış, zarfmış, tümleşmiş oradan çıkmış, uzaya fırlamış gelmiş bende yok. İşine gelirse. Verb mekmaklı ifade demektir. Sonu mek ya da makla biten bütün ifade...
İfadelere verb diyeceğiz. Koşmak, uçmak, gelmek, yemek, uyumak, zıplamak, oturmak. Bakın hepsi mek ya da makla bitiyor.
İşte bunlar verb. Yani mekmaklı ifade. Onun altında da bir isim.
Yani bu tablo bana diyor ki, Güzel kardeşim cümlelerini ayubi değişiklikle başlatacaksın. Sonra bir yardımcı seçeceksin. Ardından ya bir mekmaklı ifade ya da normal bir mekmaklı olmayan bir isim kullanacaksın.
Cümle sıralamasında bizim aslında... aslında hani verbden, isimden, ayubide, hişitten ziyade odaklanmamız gereken yer yardımcılar. Yardımcıları bir yıldızlayalım. Yardımcılar neden yıldızlı? Öncelikle yardımcıların bir ne veya kim olduğundan bahsedeyim ben sizlere.
Yardımcılar sizin cümlenizde üç tane işleve sahip gençler veya kendini genç hissedenler. Bir. 1. Yardımcıların birinci işlevi şudur arkadaşlar. Yardımcılar, sen cümlede ne anlatıyorsun?
Yaptığın bir şeyden mi bahsediyorsun? Olduğun bir şeyden mi bahsediyorsun? İşte bunlardan bahsederler.
Birinci işlevleri budur. 2. Ya arkadaşım sen dünden mi bahsediyorsun, yarından mı, bugünden mi, şu andan mı, geçmiş mi, gelecek mi? Karşınızdaki kişi sizin kurduğunuz cümledeki yardımcıya göre bunu tayin eder kafasında. Anlatabildim mi? Ben yardımcı kullanmazsam karşıdaki dinleyici kişi, beni dinleyen o şahıs benim hangi zamandan bahsettiğimi anlamayabilir.
Haberiniz olsun bu ikiyi de. Üç. Üçüncü de ne biliyor musunuz? Yardımcılar sizin cümleniz olumlu mu, olumsuz mu yoksa soru işareti.
Yani soru cümlesi mi olduğunu anlatır. Yardımcıların işlevleri bence, benim kanaatimce çok değerlidir bir cümle açısından. Bu yüzden keza yardımcılarda. Çok önemlidir. Ama cümle ögelerinden sonra bugün bizim ilk konumuzun adı Yani bunların size nasıl anlatıldığını biliyorum.
Hoca çıkar tahtaya yazar. Ya güzel kardeşim. subject pronoun ne be? Sen ne anlatıyorsun?
Personal, object bir şeyler oradan noun clause, noun clause sen ne diyorsun ki? Yani şöyle düşünüyorum. Acaba diyorum ben are you with the he, she, it'in subject pronoun olduğunu bilmeden Neden?
Bunları cümlemde kullanamaz mıyım? Ben bunları konuşamaz mıyım? Sonra kendi kendime yine cevap olarak şöyle düşünüyorum.
Ulan ben Türkçe'de öyle ahım şahım dil bilgisi bilen bir adam değilim. Ama Türkçe'yi istediğim zaman kullanabiliyorum iletişim aracı olarak. Karşıdakini anlıyorum. ...anlatabiliyorum ama Türkçenin gramerini bilmiyorum.
Yani ben, işte ben, sen, o, biz, siz, onların özne zamiri olduğunu bilmeyebilirim. 3 yaşındaki Türkçe konuşan bir çocuk, I.U.V.D.I.ŞİT'in yani ben, sen, o, biz, siz, onların özne zamiri... olduğunu bilmez bu çocuk. Ama Türkçe'yi konuşabilir.
Ben der, sen der, onlar der, biz der. Demek ki bu konularda, İngilizce'deki bütün dil bilgisi konularında başlık kısmı yani o subject pronoun kısmı beni hiç mi hiç alakadar etmez. Öyle değil mi?
Çünkü benim için bunun subject pronoun olduğunu bilmem değil. Bunların içeriğini anlamam ve bunları dilime dökebilmem önemlidir. Şimdi izleyin. I, ben demektir.
Sizden şunu yapmanızı istiyorum. Bana oturduğunuz yerde veya beni izlediğiniz ortamda eşlik edin beden dili açısından. I I Kendinize bunu kodlayın. Bunu çocuklarınıza da uygulayabilirsiniz.
I, ben demek. Bakın. I budur. Kendimi gösteriyorum.
I. You, tam karşıya. You, sen veya sizler. You diyorum.
We. Bak��n. Gidiyor geliyor.
We. Senle ben. Senle ben. Yani biz değil mi?
Senle ben. Şöyle yapıyorum mesela. Elimi böyle.
Şöyle yapayım. Bak. They.
Tekrar alalım. They. Okey. Onlar demeye çalışıyorum. Bir de şu var.
Şöyle. Son kalan üçlü. He, she, it.
Hi, şi, it de bizim Türkçe'de o anlamına gelen 3 tane ifadedir. Bizim Türkçe'de sadece biz o deriz. Ama bu adamlar o ifadelerini 3 ayrı kulvara ayırmış.
Birisi hi, birisi şi, diğeri de it. Şimdi normal şartlarda FK Lengüç öğrencisi olmayan bir insan bunları şöyle anlatır. Şöyle açıklar. Hi erkeklerde, şi yığık acılarda, iti cansız ve hayvanlarda kullanıyoruz. Güzel, okey.
Bu da bir başlangıç. Ama. Ama hatalı olduğunuz 3 tane yer var. O da hepsi. Eğer ki sen hiye erkek, şiye kadın, ite de cansız ve hayvanlarda kullanılır dersen o anlamında burada kardeşim tongaya düşmüşsündür.
Ve eğer sana öğretmenin bunu böyle anlatmışsa öğretmenin kendini yeteri kadar geliştirmemiştir. Ve bulunduğu pozisyonu, o sahip olduğu statüyü hak etmeyen bir insandır. Çünkü hi, şi ve it bildiğiniz... Dediğiniz gibi erkeklerde, kadınlarda, cansızlarda, hayvanlarda öyle bir ayrıma sahip değil arkadaşlar.
He, eril. She, dişil. It, I don't know.
Bilmiyorum. Her şey seks üzerine. Seks cinsiyet demek.
Her şey seks üzerine kurulu. Eğer ki o diye tabir ettiğimiz kişi veyahut da nesneler. Nesne eril ise bakın veyahut da nesne dedim yani bir nesne de eril olabilir.
Öyle değil mi? Benim bir tane arabam var mesela simsiyah uf canavar gibi köpek balığı gibi. Ben onun adını Arthur koymuşum. Arthur.
Arthur bir erkek ismidir. Şimdi sen gelip benim arabama o derken, atıyorum o kaç para diyecekken, benim arabama it dersen senle kanka bozuşuruz. Çünkü onun bir adı var.
O Arthur. Cinsel bir organı yok. Fiziki olarak erkek değil.
Ama maneviyatta benim için o bir eril. Eril bir nesne o. Sen de bunu biliyorsun.
Artık benim arabama he diyeceksin. Okey. Mesela ne dedik?
She. Şii nedir? Kadınlarda kullanılır.
Allah Allah sen şimdi benim Mira adındaki dişi köpeğime it diyeceğine kadın değil diye. Öyle bir şey yok birader. Sen o köpeği gördüğünde onun dişi olduğunu biliyorsan adı Mira çünkü değil mi? Yani idrak edebilirsin dişi olduğunu. Onun dişi olduğunu biliyorsan ona şii diyeceksin.
Ya hocam itimizi hayvanlarda kullanıyorduk hani seninki hayvan değil mi insan mı? İşte kardeşim sıkıntı burada başlıyor. Velhasıl bir soru. Diyeceğim ki kim o?
Kapı çalıyor ya. Gittin Ukrayna'dasın, ne bileyim Rusya'dasın, Almanya'dasın. Kim o?
dedi. Yani demeye çalışacaksın. Kapın tak tak tak çalıyor lan kapıda delik yok açıp bakamıyorsun.
Kim o? diyeceğim. Kim o? Buradaki o ifadesini hişi it üçlüsünden hangisi karşılayabilir sence? Hmm.
Şimdi hocam kapıda erkek mi var bilmiyoruz. E bir kadın mı var onu da bilmiyoruz. Eee, cansız bir şey kapıyı çalmıyor. Eee, hayvan da çalmadığına göre... Sanırım biz, hocam olmuyor.
Değil mi? Olmadı. Çünkü it, cansız ve hayvanlarda kullanılır diye bir genellemeyi hak etmiyor.
İt ne biliyor musunuz? Eğer ki o dediğiniz kişinin veyahut da nesnenin, bir objenin, bir fikrin......eril mi, dişil mi olduğunu bilmeniz... bilmiyorsanız yani seks konusunda cinsiyet konusunda bir haberseniz it kullanıyorsunuz. Ulan kapı çalıyor.
Ben nereden bileyim kadın mı var erkek mi var? It diyeceğim tabii ki. Kim o? Eşittir.
Who is it? Kim o? Bunu kafaya bir kazıyalım. It cinsiyetini bilmediğimiz şeylerde kullanılır.
Değil mi? Mesela atıyorum al. Silgi.
Yani bu silginin bir cinsiyeti yok ki. Bizim için. için. Öyle değil mi? Ama bu benim en sevdiğim tebeşirim birader.
Tamam mı? Bak. Bunun adı Ahmet.
Şimdi sen benim Ahmet'ime it mi diyeceksin? Paralarım seni. Öyle bir şey yok. Benim Ahmet'im bir he. Benim tebeşirimden, bu tebeşirden bahsederken Artık onun benim nezdimde Ahmet olduğunu öğrendiğin için ona hi diyebilirsin.
Benim bir gemim var. Ooo. Ulti milyonerim ben.
Tabii. Gemimin adı da Elizabeth. Ya sen benim gemime nasıl hi ya da it diyebilirsin? diyebilirsin ki lan adı Elizabeth benim gibi mi Tamam fiziki olarak belki bir cinsel organı yok bir kadınsı tarafı yok ama benim nezdim de manen ben ona Elizabeth diye bir isim vermişim ya sen benim arkadaşım güzel kardeşim öğrencim olarak şimdi ona şey demeyecek misin Velhasılı kelam burayı karıştırmayın Okey ne dedik ay you we day hişit Okey ben sen o biz siz on Onlar dediğiniz bizim Türkçe'de o ifadeler. Şimdi şu anlattığım konu var ya o kadar değerli ama bir o kadar da saçma temellerle bize anlatıldı ki size anlatamam.
Şimdi neden değerli olduğundan bahsedeceğim. Arkadaşlar İngilizce'de kurulmuş emir cümleleri hariç kurulmuş bütün ama bütün cümleleri IUBJH'le başlatabilirsiniz. Ya şu az önce...
Az önce 10 dakikada öğrendiğin konuyla İngilizce'deki cümlelerin %90'ını belki %95'ini başlatabiliyorsun. Böyle düşün. Şimdi illa birkaç tane müptezel çıkıp diyecektir ki Adilan oradan manyak hepsi ayın vizeyle mi başlar?
Güzel kardeşim ben burada sana şu anda Donald Trump gibi İngilizce konuşturmaya çalışmıyorum. Ben şu anda sana sadece günlük hayatta kendini idare edebileceğin yanında bir tercüman ihtiyaç duymayacağın şekilde bir İngilizce konuşuyorum. İkinci ders için hazır ol ve pazar gününü bekle.