Transcript for:
İskitler ve Medler Arasında Savaşlar

İskitler yükü hafif bir adam mayotis gölünden fasis ve kol kese 30 günde yürür kor kistten sonra medyaya kadar aşılacak yol o kadar çok değildir Zira bu iki bölge arasında bir tek Ulus vardır bunlar; Sas bir yerlerdir ve onlar arkada kaldıkları zaman artık medyadır ama iskit yayılması buradan gelmiş değildir Bunlar çok daha uzun olan Kuzey yolundan Kafkas dağlarını dağlarını alarak sapmışlardır medler iskitlerle savaşa tutuştular yenildiler güçlerini yitirdiler İskitler bütün Asya'ya yayıldılar oradan Mısır üzerine yöneldiler filistin’den Suriye'ye girdikleri sırada Mısır Kralı armağanlar sundu yalvarıp yakardı ve daha ileri yürümekten alıkoydu İskitler geri dönüyorlardı Suriye'ye varmışlar ascolon ken girmişler ve hatta en büyük bölümü bu kenti kılına dokunmadan geçmişlerdi ki az sayıda iskit Göksel Afrodit tapınağını yağma etti bu tapınak araştırmalarımın vardığı sonuca göre bu tanrıçaya adanmış tapınakların en eskisidir Kıbrıs'taki tapınakta ondan örnek alınarak yapılmıştı kıbrıslılar kendileri söylerler bunu ve gitare'deki gene Suriye'nin bu belgesinden gelme olan fenikelilerin elinden çıkmadırlar iskitlerden askolon Tapınağı yağma etmiş olanları tanrıça çarpmış sapıklığa uğramışlar babadan oğula hepsi kadın olmuşlardır iskitlerde bunların işledikleri bu günah yüzünden hastalanmış olduklarını söylerler ama iskitya'dan geçen yolcular iskitlerin enareler dedikleri bu adamların ne çeşit bir hastalığa tutulmuş olduklarını kendi gözleriyle de görürler Asya 28 yıl iskitlerin boyunduruğu altında kaldı ağır vergilerle ilgisizlikle Bütün ülke bir yıkıntı yerine çevrildi Haktan hariç olarak topladıkları az geliyor akınlar yapıyor Herkesin elinde ne varsa zorla alıp götürüyorlardı ama sonunda büyük çoğunluğu kıyak rese ve medlere konuk olmuşlar sarhoş edilip boğazlanmışlardır medler yeniden güç kazanmışlar ve Eskiden hükümleri altında bulunan ulusların yeniden Efendisi olmuşlardır nineeyi almışlar nasıl aldıklarını Sonra anlatacağım Babil dışında kalan bütün asurları kendilerine bağlamışlardı neden sonra kıyak res öldü iskit egemenliği süresini de kapsamak üzere 40 yıl hüküm sürmüştü Asiye gelsin tekrar senin oğlunun sırası gelmişti Krallığı o Devri aldı bir kızı oldu mandane adını verdi rüyasında gördü kız işiyordu o kadar bol ki bütün kenti sonra baştan başa bütün Asya'yı sel götürüyordu Rüya yormakta Usta falcılar Bu rüyayı bütün ayrıntılarına kadar yüreğine korku Salacak kadar açıklamak yanlışlığını işlediler mandane erkeği tanıma çağına geldiği zaman onu kendisine layık bir medya ile evlendirmedi Zira görmüş olduğu rüyanın korkusu içinden çıkamamıştı kan bir ses adında bir perse verdi Hem iyi bir soydandı hem de Uysal yaratılışlıydı ve Kral bir persi orta tabakadan bir hediye alıdan bile çok daha aşağı görüyordu doğuşu mandane kambiyes'in çatısı altında yaşıyordu bu evliliğin birinci yılında Asya gez Bir Rüya daha gördü kızın döl yatağından bir asma sürüyordu asmanın çubukları bütün Asya'nın üstünü kaplıyordu bu rüyadan sonra Rüya yorumcularının sözüne uyarak kızını doğuracağı zaman perslerin yanından alıp kendi yanına getirtti ve sıkıca gözaltına aldı doğuracak çocuğu öldürmek istiyordu çünkü rüya yorma sanatında ustalaşmış olan falcılar bu kızdan doğacak oğlanın kendi yerini alacağı sonucunu çıkarmışlardı bu tehlikeyi savuşturmak için Asya gez kahros doğar doğmaz harpagozu çağırttı akrabalarından biriydi medler içinde kendisine en çok bağlı olan ve en çok güvendiği adamdı ona şunları söyledi harpagos şimdi sana söyleyeceklerimi iyi dinle bu gözleri hafife alıp beni tehlikeye atma kendini de başkasından yana çıkıp sonradan ayağını sürdürecek bir tehlikeye bırakma mandanenin doğurduğu çocuğu al götür evine ve öldür sonra göm Nasıl kolayına gelirse harpagos cevap verdi Kral karşındaki adamın bugüne kadar hoşa gitmeyecek bir şey yaptığını görmedin bundan sonra da beni azarlamanı gerektirecek bir şey yapmak istemem Mademki Öyle istiyorsun öyle olsun yeter ki bana verilmiş olan işi tastamam yerine getirmiş olayım harpakozu bu sözlerle cevap verince çocuk kendisine kefen olacak kundak bezleri içinde ona teslim edildi O da Gözyaşları içinde evine döndü eve vardığında asyages ile neler konuştularsa baştan sonra hepsini bir bir karısını anlattı kadın ona dedi ki şimdi ne yapacaksın o da cevap verdi değil yalnız aklını şaşırmış Hatta şimdi olduğundan daha beter çıldırmış bile olsa Asya gezsin dediğini harfi harfine yapmam hayır yapamam böyle bir ölüm için onun aleti olamam Ayrıca bu küçüğün kanına girmemek için birçok nedenim de var bir defa benim Kendimin de akrabası oluyor Ayrıca Asya gez yaşlı erkek çocuğu da yok ya öldüğü zaman tiranlık şimdi oğlunu benim elimle öldürmek istediği kızına kalırsa o zaman başıma gelecek olanlardan daha berbatı düşünülebilir mi Şimdi benim selametim için bu çocuğu ortadan kaldırmak lazım ama bu işi yapacak katili Asya gezsin adamları arasından seçmeli benimkilerden değil Böyle konuştu ve hemen Asya gezsin sığırtmaçlarından birini haber uçurdu bu tasarladığı işe en uygun düşen yerde dağların ortasında yaban hayvanların cirit attıkları bölgede sürü otlatan sırt başlardan biriydi bu sığırtmacın adı mi kendisi gibi köle bir kadınla yaşıyordu kadının adı kaynoydu Yunanca'da köpek anlamına gelir Med dilinde de spago Zira Med dilinde köpeğe spago denir bu sığırtmacın öküzlerini yaydığı otlak akbatana’nın kuzeyinde Karadeniz doğrultusunda uzanan dağların eteklerine düşüyordu serpairlerle karşı karşıya bulunduğu bu yönde medler Ülkesi dağlıktır yüksek ve ormanlık kayalıklarla örtülüdür öbür yönleri tek bir ovadır şimdi haberi alan sığırtmaç hızla koşup gelince harpagos ona şöyle dedi işte Asya gezsin bu al bu çocuğu dağların en uzak yerine bırak çabucak ölsün Ayrıca sana şunu söylememi de buyurdu Eğer bunu öldürmezsen ya da ölümden kurtaracak gibi davranırsan Sen kendin işkenceler için de öleceksin Ben de öleceği yere götürüldüğünden emin olmak için Emir aldım sığırtmaç bu sözleri dinledi çocuğu aldı dönüş yolunu tuttu ve ahına vardı karısı tam o günlerde doğurmak üzereydi ve sığırtmaç kente gittiği sırada çocuğunu dünyaya getirmişti İkisi de birbiri için sabırsızlanıyordu biri karısının doğumundan ötürü meraktaydı Öbürü de harpagos'un kocasını böyle beklenmedik zamanda ve çarçabuk hissetmesinden ötürü korkmuştu dönüp yanına vardığı zaman onu hiç ummadığı halde karşısında gören karısı en önce niçin harpagos'un böyle çabucak hissetmiş olduğunu sordu ve o dedi kadın kente giderken hiçbir zaman Görmemem ve efendilerimizin katında hiçbir zaman olmaması gereken şeyler gördüm ve işlettim harpa koysun evini ağlamalar kaplamıştı ve ben içeri girince Dona kaldım girer girmez renkli kundak bezi içinde altın mücevherlerle süslenmiş küçük bir çocuk gördüm orta yere koymuşlar çırpını haykırıyorlardı harpagos beni görür görmez hemen çocuğu alıp götürmemi ve bizim dağlarda yaban hayvanlarının Uğrak yeri neresi ise oraya bırakmama buyurdu asyagesin emriymiş ve eğer bu emri yerine getirmezsem Ölümlerden ölüm beğenmeliymişim hizmetçilerden birinin oğludur herhalde diye düşündüm ve çocuğu alıp çıktım hiçbir zaman kuşkulanmayacaktım da nereden geliyor diye üzerindeki altını ve kundağı görüp harpa haksız dolduran bağırtıları işittiğim zaman şaşıp kalmıştım ve sonra yolda beni kentin dışına kadar geçiren ve bebeği elime veren hizmetçiden her şeyi öğrendim öğrendim diyorum ki Asiye gelsin kızı mandane ile Kayra'nın oğlu kanbi sesin oğullarıymış ve Asya gez öldürün diye Ömür vermiş İşte bak gör bunları söyleyerek çocuğun yüzünü açtı karısına gösterdi çocuk iri ve güzeldi kadın onu görünce ağlamaya başladı adamın dizlerine kapandı ne olursa olsun çocuğu bırakma diye yalvardı ama o başka türlü Yapamam diye cevap verdi harpagos'un adamları gelip bakacaklardı ne oldu diye Eğer emri yerine getirmezse işkenceler içinde can verecekti kocasının yola gelmediğini gören kadın şöyle dedi Pekala Madem ki dediğinden dönmüyorsun ve Madem ki oraya ille de bir çocuğun bırakılması gerekiyor şöyle yapalım Ben de doğum yaptım Öyle bir çocuk doğurdu al onu götür bırak oraya ve Asiye gitsin kızının oğlunu bizimkiymiş gibi yetiştirelim Hem sen efendilerinin emrine karşı çıkmamış olursun hem de biz kötü bir işe bulaşmamış oluruz ölü çocuk kral mezarında yatar canlının da canı kurtulmuş olur sığırtmaç Baktı ki karısının düşüncesi duruma taş Tamam uymaktadır dediği gibi yaptı öldürmek üzere getirdiği çocuğu karısına verdi ve kendi oğlunu ki ölüydü onu da öbürünü getirdiği sepete koydu ve öbürünün ötebelisi ile örterek götürdü dağların en ıssız yerine bıraktı çocuğu bıraktığının üçüncü günü sığırtmaç çobanlarından birinin göz kulak olsun diye orada bırakıp kente gitti bebeğin ölüsünü göstermeye hazır olduğunu söyledi harpagos adamlarından en güvendiklerinin yolladı onların gözleriyle gördüklerini güvenerek çocuğu gömdürdü bu gömüldü öbürünü ileride kairos denilecek olanı sırıtmacının karısı yanında alıkoydu ve besledi o onu Kaos diye değil başka bir atla çağırıyordu çocuk 10 yaşında basmıştı ki başına gelen bir iş onu açığa vurdu sürü hayvanlarının konduğu ağların bulunduğu Köyde kendi akranı oylanlarla birlikte oyun oynuyordu çocuklar oyun gereği başlarına Kral olarak sığırtmaç oğlu diye çağırdıkları çocuğu seçmişlerdi o da çocukları ayırmış birilerine Saray yapmak görevi vermiş Öbürlerini asker diye Kendi yanına almış bir tanesini de Kral gözü olarak seçmişti bir başkası da haber toplama görevini almıştı sözün kısası her birine bir iş vermiş oluyordu çocuklardan biri medlerin ileri gelenlerinden artem baresini oğluydu Kahrolsun emrine dinlemedi o zaman Kahrol öbürlerine yakalayın bunu dedi çocuklar sözünü dinlediler ve Kahrol çocuğu Kamçı ile döverek ağır bir ceza verdi öbürü ellerinden kurtulur kurtulmaz böyle yakışıksız bir hırpalama ile acısının daha da arttığını duyarak doğru kente babasının yanına koştu Kahrolsun kendisini küçük düşürmüş olmasından acı acıdı kyros demiyordu Çünkü adı öyle değildi daha sırtmacının oğlu diyordu artem barez öfkelendi asyagese gitti oğlunu da beraber götürdü utanç verici bir durumla karşılaştıklarını söyledi Ey Kral dedi işte kölen sığırtmaçoğlunun bize karşı gösterdiği saygısızlık ve oğlunun omuzlarını gösterdi Bunu gören ve bu hikayeyi dinleyen Asya beresini itibarını göz önünde tutarak çocuğun öcünü almak istedi ve sığırtmaç ile oğlunun peşine adamlar saldı İkisi de karşısına getirildikleri zaman Asya gez kairos'a baktı ve dedi ki demek ki sen benim katımda başşehri tutan şu adamın oğluna hem de hangi tabakadan olduğunu bile bile böyle ağır bir hakarette bulunmaya kalkıştın Kaos cevap verdi Efendim ben adaletten ayrılmadım köy çocukları ki bu da aralarındaydı oyun oynarken beni kendilerine Kral yaptılar onlar içlerinde bu göreve en layık ki şu olarak beni görüyorlardı Öbür çocuklar emirlerimi yerine getiriyorlardı Ama bu başı bozuk çıktı ve o kadar ileri gitti ki sonunda cezalandırdım eğer bundan ötürü ceza görmem gerekiyorsa işte Emrinizdeyim adamlarına yakalayın işaretini vermişti sığırtmaç işkenceye konulacağını anlayınca gerçeği söylemeye razı oldu baştan başlayıp bütün hikayeyi olduğu gibi anlattı ve sözünü bağışlanması için yalvarıp yakarmakla bitirdi sığırtmaç gerçeği açıkladıktan sonra Asya gez artık onunla uğraşmadı içi öfkeyle dolmuştu adam gönderip harpagos'u getirtti harpagos gelince asyages sordu harpagos kızımın doğurduğu çocuğu sana teslim etmiştim çocuk nasıl öldü harpagos sığırtmacının orada olduğunu görmüştü köşeye sıkışmıştı kımıldanacak durumu yoktu yalana sapmadı Kral küçük çocuğu aldığım zaman düşündüm buyruğunu nasıl yerine getireyim diye Hem sana karşı kusur işlememek hem de kızına ve sana karşı bir ölümün vebalini taşımak istemiyordum Onun için şöyle yaptım bu sığırtmacı çağırtıp çocuğu verdim çocuğu öldürme emrinin senden geldiğini bildirdim yalan değildi çünkü sen kendin vermiştin bu emri çocuğu verdim dağın Issız Bir yerine bırak ve ölene kadar yanından ayrılma dedim Eğer bu emri olduğu gibi yerine getirmezse işkenceye konulacağını hatırlattım Emir yerine geldikten ve çocuk son nefesini verdikten sonra en güvendiğim hadım Ağlarını gönderdim gözleriyle gördüler ve ölüyü gömdürdüm işte olan biten budur Ey Kral çocuğun akıbeti böyle olmuştur harika Koz lafı eğdirip kaydırmadan doğruyu söylemişti Asya gez ona karşı duyduğu Öfkeyi belli etmeden sırıtmaçtan dinlediklerini bir bir anlattı sonra bu yeni hikayeye bitince çocuksa ve böyle olduğu daha iyi diyerek bağladı sözlerini bu çocuğa yaptıklarım dedi içime dert olmuştu kızımla aramın açılması da beni üzüyordu Mademki Bu iş böyle bir mutlu sonuca bağlandı Sen de oğlunu gönder bizim evine dönen çocukla tanışsın çocuğun canını bağışladıkları için tanrılara kurban sunmak istiyorum bunu hak ettiler Sen de gel birlikte yemek yiyelim harpagos bu sözler üzerine yerlere kapandı büyük mutluluk içindeydi Emre yerine getirmemesi iyi olmuştu Üstelik bu mutlu sonu kutlamak üzere yemeğe de çağrılıyordu evine koştu çabucak içeri girdi bir oğlu vardı tek çocuğu daha 13 yaşında onu asyagese gönderdi Kral ne buyurursa onu yapmasını tembih etti kendi de sevinç içinde Olup bitenleri karısını anlatacaktı harpagos'un oğlu gelince Asya gez çocuğu boğazlattı parçaladı parçalarını kimini kızarttırdı kimini pişirtti tuz biber hepsi tamam sofraya konmak üzere hazırlattı yemek vakti konuklar geldiler harpagos'ta aralarında öbürlerinin ve Asya'ya geçsin önüne koyun eti bulunan tablalar konuldu yalnız harpagossa oğlunu verdiler harpagoza yedirilen yalnız gövdeydi çocuğun başı elleri ve ayakları üstü örtülü saz bir sepet içerisinde bir kenarda duruyordu harpagos İyice karnını doyurduktan sonra asyages sordu iyi miydi harpagos çok güzeldi dedi O zaman önceden tembihli olan hizmetçiler ellerinde oğlunun başı elleri ve ayakları bir örtüyle örtülmüş olarak geldiler harpagos'un yanında ayakta durdular örtüyü açıp içinden beğendiğini almasını söylediler harpagos olur dedi örtüyü kaldırdı ve gördü oğlundan kalan şeyleri hiç şaşırmadı Duygularını belli etmedi Asya gez yediği etin hangi hayvanın eti olduğunu anlayıp anlamadığını sordu anladığı cevabını verdi Kral ne yaparsa iyi yapar dedi bunu dedikten sonra etten ne kaldıysa hepsini toplayıp evine döndü ve bu parçaları öyle sanıyorum ki bir tek Mezarın içerisine koydu tahta geçiyor asyagesin harpagos'u çarptırdığı ceza işte buydu kairos'a gelince daha önce anlatmış olduğum rüyasını yorumlamış olan magları getirtti geldiklerinde Asya gez onlara sordu rüyasını nasıl yorumlamışlardı diye aynı açıklamayı yaptılar çocuk yaşarsa ve daha önce ölmezse Ergeç başa geçecektir Kral şu sözlerle cevap verdi bu çocuk var ve henüzsa kırda yaşıyordu ve köy çocukları onu kendilerine Kral seçmişlerdi ve gerçek bir kral neleri yapabilirse O da onları yapıyordu koruma Birliği mübaşir haberci ve öbürleri hepsinin seçmiş ayırmış ve buyruğu altına almış Şimdi bundan ne anlam çıkarırsınız maklar cevap verdiler Eğer çocuk yaşıyorsa ve kendiliğinden hüküm sürüyorsa artık Merak edilecek bir şey yok demektir başını rahat olsun Zira bir ikinci sefer Saltanat sürmeyecektir kimi zaman küçük olaylar arasında Bizim kehanetlerimizin de gerçekleşmiş olduğu anlaşılır rüyada görülen şey pek küçük olaylar şeklinde de olsa er geç gerçekleşir astiyages bir daha söz aldı ve şunları söyledi Ben de maglar inanmayı çok istiyorum Mademki çocuk kral seçilmiş Rüya yerine geldi demektir ve artık bu çocuktan çekinmenin gereği kalmamıştır Ama gene de ne dersiniz durumu enine boyuna iyice inceledikten sonra benim soyum için ve aynı zamanda sizler için tutulacak en iyi yol nedir acaba magler Cevap verdiler Ey Kral Bizim için de en iyisi senin gücünün sarsılmamasıdır çünkü başka türlü olursa egemenlik bir Pers olan bu çocuk yoluyla yabancılara geçmiş olacaktır Ve biz ki Medya halıyız perslerin Kulu olursa onların katında sözü geçmeyen Kullar olarak kalırız Oysa senin gibi bir yurttaşımızın saltanatında Bizim de iktidar katkımız olur ve senden büyük saygı görürüz bizim için kesinlikle gerekli olan her şeyden önce seni korumak ve gücünü tutmaktır Eğer bugün senin için bir tehlike görsek Bunu ebeleyip gevelemeden hemen sana bildiririz bu rüya böyle önemsiz bir sonuca bağlandığı için biz kendi hep hesabımıza rahatladık ve sana da deriz ki bu çocuğu gözününden kaldır perslerin yanına yakınlarının evine gönder Asya gez pek hoşlandı bu sözlerden Kahrolsun çağırttı ve şunları söyledi rüyamda gördüğüm bir şey yüzünden haksızlık ettim sana çocuğum ama sen alın yazısından yakanı kurtardın şimdi Tanrıya emanet ol perslerin yanına git yanına adamlar katacağım onlar seni oraya götürürler orada sığırtmaç mitrades ile karısına hiç benzemeyen bir baba ve bir ana bulacaksın bunları söyledi ve kayros'u gönderdi kayros kalbi sesin evine vardığında ana ve babası tarafından karşılandı ve bunlar konuklarının kim olduğunu öğrendikleri zaman büyük bir sevecenlik gösterdiler Zira onu daha doğduğu günden yitirdiklerini sanıyorlardı ve sordular ondan Nasıl oldu da canını kurtardı diye o son günlere kadar hiçbir şeyden haberi olmadan derin bir yanılgı içinde yaşamış olduğunu her şey yolda gelirken daha yeni öğrenmiş bulunduğunu söyledi Zira o güne kadar diye ekledi sözlerine kendisi Asiye gezsin sığırtmaçlarından birinin oğlu olarak biliniyordu ama oradan buraya gelirken yanına katılmış olan adamlardan her şeyi öğrenmişti onu sırıtmacının karısının beslediğini de söyledi kadını çok yüceltti ve kaynananın adını anarak bitirdi sözlerini ana babası bu adı ağzından kaptılar ve oğullarını kurtarmış olan bu mucize perslere daha da tanrısal göründüğünden şu söylentiyi yaydılar kairos bırakıldığı yerde bir köpek tarafından emzirilmiştir Kader yolunu çizen hikayenin Aslı budur işte kairos delikanlı olmuştu yaşıtları içinde en iyiydi en yakışıklısı oydu harpagos ona yaranmaya çalışıyor armağanlara boğuyordu Zira yüreğinde asyagese karşı hınç besliyordu ama kendisinden basit bir kimse olarak asyagese kadar uzanabilecek bir cezanın çıkamayacağını biliyordu kaylos'un yetişmekte olduğunu görüyor kaderlerindeki ortak yanı belirterek gözüne girmeye çalışıyordu bu başlangıçlardan önce bir de şunu yapmıştı Asya gez medyalılara karşı katı davranıyordu harpagos medyanın ileri gelenleri ile ilişkiler kurarak yanında yer alıp Asya gezsin saltanatına son vermek gerektiğini sokmuştu kafalarına bunu sağladıktan sonra tasarladığı şeyleri perslerin yanında yaşayan kairos'a bildirmek istedi ama yollar göz altındaydı ve başka bir şey yapılamayacağına göre şöyle bir hileye başvurdu yapma bir tavşan buldu tüylerini bozmadan ve görünüşte hiçbir şeyi belli olmayacak şekilde karnını yardı karnının içine bir mektup yerleştirdi mektupta tasarladığı şeyler yazılıydı tavşanı yeniden dikti ve sadık adamlarından birine avcıların kullandıkları ağlardan vererek perslerin yanına gönderdi ve iyice tembih etmesini söyledi kahrolsa tavşana verirken kendi eliyle açsın Yanında kimse bulunmasın diye dediği gibi oldu Kaos tavşanı aldı ve açtı içindeki mektubu buldu okudu şöyle diyordu Tanrılar seni koruyorlar yoksa alın Yazın bu kadar gün vermezdi sana katilinden Asya gezen öcünü al eğer onun istediği olsaydı sen ölmüştün bugün Yaşıyorsan Eğer Tanrıların ve benim sayemdedir Bunlar sanırım Çoktan beri iyice öğrenmiş olduğun şeyler sana neler yaptıklarını Benim de Asiye öldürmeyip sığırtmaca teslim ettim diye neler çektiğimi biliyorsun Şimdi eğer bana güvenirsen Asya gezsin hüküm sürdüğü ülke baştan başa senin olabilir persleri ayaklandır Bir ordu ile Medya üzerine yürü astiages sana karşı çıkaracağı orduyu ister beni ister medyanın öbür ileri gelenlerinden birini komutansın senin başarıya ulaşman bakımından fark etmez ilk olarak Asya gezisi bırakıp senin yanına geçecek ve Kralı devirecek olanlar onlardır Biz hazırız sen ne diyorsan onu yap vakit geçirmeden yap bu haberi duyan kairos persleri asyagesten ayırtacak en iyi çareyi düşünmeye koyuldu ve düşüne taşına şu çareyi buldu ve uyguladı istediği şeyi bir tomaraya yazdı persleri toplantıya çağırdı tomarı onların önünde açtı ve okudu Aslı'ya gez perslerinin komutanlığını ona verdiğini yazıyordu bu fermanda şimdi diye bağladığı sözü size bildiriyorum dersler Her biriniz elinize bir ora kalıp buraya geliniz kaylos'un emri böyleydi persler çeşitli boylardan oluşmuşlardır kairos Bunların içinde bazılarını bir araya getirmiş ve meddere karşı ayaklandırmıştır Bunlar geri kalan bütün öbür perslerin de bağlı oldukları boylardır demek istediğim pasaratlar manaflar masapilerdir mazer gatlar en soylu olanlarıdır perslerden gelen krallar bu boyun kollarından biri olan akhevenitlerden çıkmışlardır öbür persler ve rusyalılar germanilerdir hepsi de daha öncekiler gibi çiftçidirler Dağlar mardiler tropikler sakarlar ise çobandırırlar ülkenin bir ucunda 18-20 stand karelik bir yer vardı baştan aşağı Çalı diken persler ellerinde oraklar gelip burada toplandılar kairos Emir verdi burasını bir gün içinde açıp temizleyeceksiniz dedi tam bu zor işle sıvandıkları zaman ikinci iş olarak yarın gelip benimle yemek yiyeceksiniz emrine verdi öte yandan babasının ne kadar keçisi koyunu ve sığırı varsa hepsini topladı kestirdi yanına başka güzel yemekler ve şaraplar da katarak Pers ordusu için hazırlattı ertesi güne persler geldiler bu çayırlık da doyasıya Şölen çekildi Şölen bittikten sonra sordu Dün gördükleri işi mi daha çok beğenmişlerdi yoksa bir gününü ikisi arasındaki fark çok büyük dediler Dün yalnız zahmet çekmişlerdi bugün ise yalnız hoşlarına giden bir şey yapıyorlardı Kaos Bu sözü kaptı kafasındakileri ortaya döktü tersler diye bağırdı işte önünüzde açılan Eğer beni dinlerseniz Bütün bunlar ve daha pek çokları sizin olur kimse size köle çalıştıramaz beni dinlemezseniz Başımızdan dünkü gibi bir yığın iş hiçbir zaman eksik olmayacaktır gelin beni dinleyin Özgür insanlar olun Ben inanıyorum ki kader beni bu işi görmek için Dünyaya getirdi ve sizin de hiçbir bakımda hele Savaş bakımından medlerden daha aşağı insanlar olmadığınıza güvenim var durumu iyi kavrayınız vakit geçirmeden Asya geçse bırakınız rüya yorumcusu magları kazığa vurdurdu kentte medlerden kim kaldıysa çocuk ihtiyar bakmadan hepsine düşmana karşı seferber etti ve perslerle yaptığı savaşta yenildi Kendisi de ele geçti ve savaşa sürdüğü meddlerin öldüklerini gördü tutsak Asiye gelsin karşısına harpagos dikildi içindeki sevinci veıncı boşalttı yüreğini paralamak için söyledikleri arasında bir de kendisine özoğlunun etlerini yedirdiği şöleni hatırlattı dün kralken bugün Köle olmak nasılmış diye sordu Asya gözlerini ona doğru kaldırıp sordu Kahrolsun yaptığı işi kendisine müdahale ediyor diye harpagos evet dedi Zira bunu kahrolsa kendisi yazmıştı ve bu işi haklı olarak kendisini yapmışsıyordu ama asyages ona Sen İnsanların en budalası ve en haksızısın dedi en budası Çünkü Mademki bu işi sen yapabilecektin Tacı da kendi başına koyabilirdin Oysa şimdi bu gücün ancak üçte biri elindedir ve en haksızı Çünkü o şölenin Öcü Medya'yı köleliğe sürüklemiştir Eğer Krallığı kendisi alacak yerde ille de bir başkasına vermesi gerekiyordu ise bunun bir Pers yerine bir medya alı olması daha doğru olurdu Oysa tersini bu işte hiçbir suçu olmayan Medya halılar Efendi iken köle oldular ve persler medlerin dünkü köleleri Bugün onun Efendisi oldular Asya gez 35 yıllık bir saltanattan sonra İşte böylece iktidardan düştü ve medler onun kıyıcılığı yüzünden perslerin önünde boyun eğmek zorunda kaldılar Halis Irmağının üst yanına düşen yukarı Asya'yı iskit egemenliği dönemi dışında 128 yıl ellerinde tutmuşlardı Aslında sonradan pişman olmuşlar ve Derya başkaldırmışlardır ama bağımsızlık için yaptıkları deneme talihsiz bir savaş yüzünden sonuç vermedi yeniden başa yemek zorunda kaldılar bu anlattığım dönemde asyages'in saltanatı zamanında baş kaldıranlar persler ve kahroldu medlere karşı ayaklanmışlar Asya İmparatorluğunu ele geçirmişler ve orada hüküm sürmüşlerdir asyagese gelince Kaos ona hiçbir kötülük etmemiştir ölünceye kadar yanında tutmuştur işte böyle oldu Kahrolsun doğuşu ve yetişmesi iktidarı da böyle aldı arkasından crosios'un kendi kışkırtmasıyla onu da yukarıda anlattığım şekilde boyunduruğu altına almıştır ve onu da emri altına almakla bütün Asya'nın efendi'si olmuştur perslerin görenek ve gelenekleri perslerin göreneklerine gelince işte bildiklerim şunlardır Tanrı heykeli tapınak Sunak yapmak gibi şeyler bilmezler Hatta yapanlara deli derler Bu sanırım onların tanrılara Yunanlılar gibi insani biçim yakıştırmış olmamalarından ileri gelir dilleri zeus'a kurban kesmeyi gerektirir kurbanları daha başlarında keserler ve Zeus dedikleri de tanrısal Gök kubbedir güneşe ayağı toprağa ateşe suya ve rüzgara kurban ederler başlangıçtan beri kurban kestikleri Tanrılar bunlardır yalnız Sonradan afrodit'e tapmayı da öğrendiler Bu da onlara asurlulardan ve Araplardan geçmiştir avrodit afroditi Asurlular militia Araplar Ali at persler metra derler yukarıda saydığım tanrılara karşı saygı törenleri şöyledir kurban kesmek için Sunak yoktur ateşte yakmazlar kurbağanın üzerine kutsal su saçmak flüt giyim kuşam arpa tanesi gibi şeyleri bilmezler tanrılardan Birine bir kurban kesmek isteyen kimse kurbanı temiz bir yere götürür başına genellikle Mersin dalından bir taç koyar Kurban hangi tanrı için kesiliyorsa o tanrının adını Anar kurban kesenin tanrısal yardımı yalnız kendisi için istemeye hakkı yoktur bütün persler için ve özellikle Kral için dua eder bütün persler için dua ederken Kendisi de bunun içindedir sonra kurbanı parçalar etleri pişirtir yere yumuşak Otlar özellikle Yonca serer etleri bu yaygının üzerine koyar o bunları koyunca yanında ayakta duran bir mak Tanrıların soy zincirini anlatan dinsel bir hava okur bu dinsel hava kendi anlattıklarına göre böyledir din bir mak olmadan kurban kesmeyi yasak etmiştir Kısa bir duruştan sonra kurbanı Keser etleri ve istediği gibi yapar doğum gününü yılın bütün öteki günlerinden daha üstün sayarlar o gün Her gününden daha bol yemek çıkarırlar zenginler bütün bir öküz at deve ya da eşeği fırında pişirip öyle sunuyorlar fakirler küçükbaş hayvanlarla yetenirler Genellikle az yerler Ama Yemekten sonra yenen yemiş gibi şeyleri bol bol çıkarırlar ve birçok sefer yenilerler persler Derler ki Yunanlıların yemekten doymamış olarak kalkmaları yemekte son olarak Neşe dokunur bir şeyler ikram edilememesindendir Eğer Yemeğin arkasından tatlı filan gibi şeyler de verilse bu sefer yemekten hiç kalkmazlardı şarabı çok severler başkalarının yanında kusmak abdest bozmak yasaktır bütün bu noktalarda uyguladıkları töreler bunlardır bir de şunu söyleyelim en ciddi konuları içererek konuşmakta görenekleri içerisindedir Eğer bir karar Kadeş sesleri içinde verilmişse ertesi gün ayrılıkları zaman karar kimin evinde verildiyse o işi yeniden Oya koyar Eğer Ayık kafa ile olur derlerse o karar yürütülür yoksa vazgeçilir bunun tersine olarak Ayık kafa ile düşünülmüş bir şey de içki havası içinde yeniden ele alınır yolda rastlaşanlar birbirlerine yaklaşırlarsa Bu onların aynı toplum katından olduklarını gösterir Günaydın yerine ağızdan öpüşürler eğer biri öbüründen biraz daha aşağı kattansa o Yanaktan öpülür Eğer çok daha aşağı kattansa bir dizinin yere koyup öbürünün karşısında secde eder öbür ulusların en Saygın tuttukları en yakınlarındaki komşulardır sonra birinciden sonraki en yakın olmak üzere Böylece gider kendilerinden uzaklaştığı ölçüde verdikleri değerde azalır en az Değer verdikleri kendilerinden en uzakta oturan uluslardır Çünkü öbür uluslara göre kendilerini her bakımdan çok daha Soylu sayarlar başkaları kendileriyle ilişkileri ölçüsünde Erdemli olabilirler Demek ki en uzakta kalanlar engeli olanlardır Med egemenliği zamanında Hatta haklar arasında bile bir sıralama gözetilir medler herkese ve özellikle daha yakın olan komşularına hükmederlerdi bu yakın komşular da kendi yakın komşularına hükmederler ve bu sonuncular kendilerinden sonra gelen sınır komşularına hükmederlerdi Bu tamamen perslerde geçerli olan değer ölçüsüne uygun bir durumdu Zira Med buyruğunun ve yönetiminin alanı durmadan küçülüyordu bununla beraber persler yabancı görenekleri başka her ulustan daha kolay kaparlar medlerin işlerini kendilerininkinden daha güzel bulmuşlar kendileri de öyle giyinmeye başlamışlardır Savaş konusunda da Mısır zırhlarını örnek almışlardır kulaklarına çalınan çeşitli zevkleri hemen kaparlardı Örneğin genç oğlanlarla cinsel ilişki kurma huyunu Yunanlılardan almışlardır evlilik hayatına gelince her birinin birkaç nikahlık arası olduğu halde çok sayıda cariyede satın alırlardı bir kimsenin kamuoyundaki değeri önce savaştaki yiğitliği sonra da çocuklarının sayısıyla tartılırdı en çoğuna sahip olan kraldan her yıl ödüller alırdı çokluktan kuvvet çıktığına inanırlardı 5 yaşından 20 yaşına kadar çocuklarına yalnız üç şey öğretiyorlardı ata binmek o katmak doğruyu söylemek 5 yaşından önce çocuk babasına gösterilmez kadınların arasında yaşar Böylelikle çocuk Eğer küçük yaşta ölürse bu yazısını fena bir etki yapmasını önlemiş olurlardı Elbette bu huylarını beğenmiyorum Ve şunu da beğeniyorum bir tek suç için hiç kimse Hatta kral tarafından bile ölüme gönderilemez bunun gibi hiçbir Pers bir tek suç için hizmetçilerden Hiçbirine onarılamayacak bir ceza veremez hatta daha da öte iyisiyle kötüsünü teraziye vurur ve kötüsü gerek sayı gerek netlik bakımından daha ağır basarsa o zaman ceza verilir hiç görülmemiştir derler birisi anasını ya da babasını öldürsün tutalım böyle bir suç işlendi Eğer Aslında iyi araştırılırsa derler sonunda O çocuğun ya Bir Günah çocuğu ya da bir evlatlık olduğu meydana çıkar Zira Onlara göre asıl ana babanın kendi çocuklarıyla çocuklarının eliyle ölmeleri diye bir şey yoktur tabiatta yapılması yasak olan şeyin konuşulması da yasaktır en büyük ayıp yalandır bundan sonra borç gelir bu da öbürleri arasında asıl şu nedenle diyorlar borcun arkasından ister istemez Yalan da gelir cüzzam ve Ak cüzzam hastalığına yakalanmış yurttaşkent'e sokulmaz öbür perslerin arasına karışamaz onlarca Bu hastalık güneşe karşı etkilenmiş bir suçun cezasıdır bu hastalığa yakalanmış olan yabancı ülkeden çıkarılır çokları Hatta aynı hastalığa yakalandı diye Ak güvercinleri bile kovarlar bir akarsuya işemek tükürmek elini yıkamak hiç yapmadıkları şeylerdir ve başkalarının yapmasına da katlanamazlar Zira ırmağa en büyük saygıyı beslerler perslerin bir özelliği daha kendileri pek önemsememezler ama bizim gözümüzden kaçmamıştır aldarının ki fizik bir özelliği bir kişilik onurunu belirtir hepsi de aynı harfle doğrularınsan iyonların Sigma dedikleri harfle son bulur dikkat ederseniz Siz de Pers adlarının hep bu harfle bittiğini göreceksiniz bu Bazıları için böyle başkaları için değil diye bir şey yoktur istisnasız Hepsi için doğrudur bu anlattıklarımı kesinlikle söylüyorum Zira bunlar üzerine açık ve kesin bilgiler aldım buna karşılık ölüleri nasıl gömdüklerini kendi dinlerinden olmayanlara göstermedikleri için bir Pers erkek ölüsünün bir yırtıcı kuş ya da bir köpek tarafından parçalanmadan gömülmediğini kesinlikle söyleyemem ama maglar için böyledir Bunu biliyorum Zira herkesin gözü önünde yapılır persler Ayrıca gömmeden önce ölüyü Balmumu ile sıvardı maglar öbür insanlardan ve özellikle Mısırlı din adamlarından çok başkadırlar bu sonuncular kurban kesme dışında ellerini bin canlının kanına bulaştırmazlar ama mallar insan ve köpekten başka her canlıyı öldürebilirler Hatta birbirleriyle Yarışıyor reslenen karınca yılan ne olursa olsun yerde ve havada yaşayan her hayvanı öldürürler bu görenekleri de ilk başlayanların istediği gibi varsın böyle olsun Biz gene kendi hikayemize dönelim iyonlar doğrular Ayılar buraların Kahrolsun eline geçmesi lidyalıların persleri boyun eğmesinden hemen sonra iyonlularla iyonlular serdes'e kaos'a elçiler gönderdiler crossla nasıl bağlı izlerse kendilerinin egemenliğine de aynı koşullarla tanımaya hazır olduklarını bildirdiler kahros Bu önerilere bir öğütlü hikaye ile cevap verdi Bir flütçü Denizde balıklar görmüştü dedi gelip kıyıya vursunlar diye flüt çalmaya başladı ümidi Boşa çıkınca bir balık ağı buldu bu balık tuttu sonra boyuna oynayan balıklara bakarak şöyle dedi ben size flüt çalarken hiçbirinin sudan çıkıp oynamadınız Şimdi de böyle oynayıp durmayın artık Kahrolsun iyonlulara aile olarak karşı böyle konuşmasının nedenleri vardı daha önce crosios'tan ayrılsınlar diye Elçiler göndermiş ama onlar kulak asmamışlardı Şimdi her şey olup bittikten sonra dediğine geliyorlardı öfkenin etkisiyle verdiği cevap bu oldu bu cevap kendilerine getirilince netos'tan gayrı öbür iyon siteleri kalelerine kapandılar paniği onda toplandılar Zira Kaos lidyalılara uygulanan aynı koşullar için yalnız milletoslularla anlaşmıştı bütün öbür iyonlar oy birliği ile sparta'ya elçiler yollayıp yardım istemeye karar verdiler iyonya panion'dan toplanan iyonlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü altında ve en güzel iklimde kurmuşlardır ne daha kuzeydeki bölgeler ne de daha güneyde kalanlar iyonya ile bir tutulamaz hatta ne doğrusu ne de batısı Kimisi soğuk ve ıslak Kimisi sıcak ve kurak olur dile gelince hepsi aynı kullanmazlar 4 değişik konuşmaları vardır güneyden başlayarak ilk kentleri bile tozdur hemen sonra misus ve Pirana gelir kariyerda kurulmuş olan bu kentler aynı bölge dilini Konuşurlar lidya’da efesus kolefon lepedos Teos klavuzo vardır bunların dili daha önce saydığımız kentlerin diline hiç uymaz hepsi de ortak bir bölge dili Konuşurlar Bunlardan başka 3 iyon kenti daha vardır ki İkisi somon ve kios adalarındadır üçüncüsü eritra'yı anakaradadır bunlardan keos ve elektra'yı aynı bölge dilini konuşur samosluların ise kendilerine özgü ayrı bir dilleri vardır Böylece birbirinden ayrı dört bölge dili çıkmış olur ortaya bu İyi onlar içinde bir tek biletoslulardı korkudan Kurtulmuş olanlar Çünkü Kaos da aralarında anlaşma vardı Adalarda oturanların bir korkusu olamazdı Zira fenikeliler henüz perslerin egemenliği altına girmiş değillerdi perslerin de kendi gemileri yoktu söz konusu olan 12 Kent iyon dünyasında Yalnız şu özellikli ayrılır bu dönemde zaten Güçsüz olan Yunan soyunun en güçsüz olanları en az hatırlı sayılan iyonlardı Atina dışında hiçbiri önemsenmiyordu bundan ötürü öbür iyonlar ve özellikle atinalılar bu adı kabul etmiyorlar kendilerine iyon denilmesini istemiyorlardı Bugün bile bana öyle gelir ki bundan çoğunun yüzü kızarmaktadır ama adlarını saydığım 12 Kent kendi adlarıyla övünürlerdi Bunlar topraklarında bir tapınak kurmuşlar ve paniğion adını vermişler ve öbür iyonları içeriye sokmamak için sözleşmişlerdir zaten izmirlilerden başka girmek isteyen de çıkmamıştı bunun gibi Dore pentapolist de ki Eskiden heksepolis denildi öyleydi Bunlar da trophion tapınağına öbür Dor haklarının yaklaşmaması için titiz bir dikkat gösterirlerdi hatta kendi aralarında tapınağa karşı saygısızlık gösterenler çıkarsa onları da içeriye almazlardı Apollon onuruna düzenlenen törenlerde kazananlara Eskiden bronz 3 ayaklar verilirdi ödül olarak bunu kazanan alıp tapınaktan dışarıya çıkaramaz tanrıyı Adak olarak orada bırakırdı halikarnasoslu birisi bu adeti umursamamış kazandığı 3 ayağı evine götürmüş duvara asmıştı bunun üzerine öbür beşgen lindos kameros Kos ve kini dost altıncısına halikarnos'a tapınağın kapılarını kapatmışlardı onlar da onu işte böyle cezalandırmışlardı iyonların 12 kentlik bir Konfederasyon kurmuş olmalarını ve bu sayının çoğalmasını istemelerinin nedeni Sanırım daha pelopenez'de oturdukları zamanlarda da gene böyle 12 kente ayrılmış olmalarındandır onları bu ülkeden çıkaran Akalar da öyledir önce pelene gelir sik yönden çıkınca rastlanan ilk kent budur sonra agerya ve agari bunlar hiç kurulmayan ve adını İtalya'daki bir başka ırmağa vermiş bulunan Gratis ırmağı üzerindedirler sonra bura sonra akalarla girdikleri savaştan yeni çıkan iyonların göçmüş oldukları Hele ki sonra pairos adındaki büyük ırmağın aktığı yerde agion repez patrass sonra değil mi ve Trakya Bir de bu sonuncusu içeridedir eskiden iyonların olan bu 12 Kent bugün akraların elindedir iyi onların 12 kentlik bir Konfederasyon kurmalarının nedeni budur öbürlerinden daha eski olan iyonlardır ya da üstün bir Soydan gelirler nedeni budur gibi sözler şakadan öteye geçmez şundan ötürü ki eboui adasından gelmiş olan abantlarda azımsanmayacak bir yer tutarlar ve iyonlarla ortak hiçbir yanları yoktur Hatta adları bile uymaz ve Bunlar ayrıca orkamenoslularla droplarla anayurttan ayrılmış olan pokailalarla moloslarla arka ya plastikleriyle epidorya karışmışlardır içlerinden Atina pratanium'dan gelmiş olan ve kendilerini iyonların en Soylusu sananlar kadınlarını koloniye götürmemişlerdir ama babalarını öldürdükleri dedik öldürdükleri karayalı kadınları almışlardır bu cinayetten ötürü Kadınlar kendi aralarında Yeminle belirttikleri bir yasa koymuşlar ve bu yasayı Anadan kıza sürdürmüşlerdir bu yasa erkeklerle birlikte yemeği oturmamak kocalarının adını anmamaktır Böyle yapmakla babalarının ilk kocalarının ve oğullarının ölümünü ödetmek istemişlerdir bu cinayeti işledikten sonra kendileriyle beraber yaşamaya kalkışanlara bu olayların geçmiş olduğu yer minetos'tur bu iyonlardan bir takımı krallarını hipolakoz oğlu glockos oyunundan gelen likyalılardan başka bir takımı melankosun oğlu kordos soyundan gelme pilos kayıpoğllarından daha başka bir takımı da bu iki soyun ikisinden gelmek kimseler arasından seçmişlerdir iyon adına öbürlerinden Daha çok bağlı olduklarına göre Gönül isterdi ki asıl safkan iyonlar Bunlar olsunlar ama gerçek İyi onlar Aslı atinalı olanlar ve apitorya bayramlarını kutlayanlardır ve Bu Bayram Efe soslularla Kale fonlular dışında hepsinde kutlanır apatur Yalnız bunlar kutlamazlar Bu da gene Aslında bilmediğim bir kan davasından ötürüdür paninion bir kale burnunda kutsal bir yerdir kuzeye bakar bütün iyonların katıldıkları bir anlaşma ile Hereke poseidonuna adanmış bir bölgedir bir kere anakarada bir burundur samos yönünde Batıya doğru uzanır bütün kentlerden gelen iyonların panone adı verilen Bayramı kutlamak için burada toplanmaları gelenek haline gelmiştir Bu Özellikle sadece iyon bayramlarını özgü bir şey değildir adları Pers adları gibi hep aynı harfle biten ayrımsız bütün Yunan bayramlarında görülen ortak bir özelliktir