Transcript for:
Malazgirt Savaşı: Türk Tarihindeki Dönüm Noktası

Herkese merhabalar bu videomuzun konusu 1071 Malazgirt Savaşı nedenleri, sonuçları ve tarihi önemi. Malazgirt Savaşı 26 Ağustos 1071 tarihinde Büyük Selçuklu Devleti ve Bizans İmparatorluğu arasında gerçekleşen savaştır. Savaşta Selçuklu ordusunu Sultan Alparslan, Bizans ordusunu ise Romen Diyojen idare etmiştir.

Sonuçları itibariyle Anadolu'nun Türkleşmesinde oldukça önemli bir yere sahip olan Malazgirt Savaşı, Türklere Anadolu'nun kapılarını açmış ve bu bağlamda yurt açan savaş olarak anılmıştır. Ancak Malazgirt Zaferi sadece Anadolu'nun kapılarını Türklere açmakla kalmamış, Kadim Roma İmparatorluğunun doğudaki varisi olan Bizans'ı tarihe gömecek süreci de başlatmıştır. Her ne kadar Malazgirt Savaşı öncesinde Anadolu üzerinde birçok Türk akını gerçekleşmiş olsa da bu akınlar Bizans'ın bölgedeki ağırlığı nedeniyle kalıcı bir başarı sağlayamamıştır.

İşte Malazgirt Zaferi Bizans'ın bölgedeki ağırlığına indirilen büyük bir darbe olarak Türklerin bundan sonraki süreçte Anadolu'da kalıcı olmalarını sağlamış ve Türk nüfus hareketini sistemli bir hale sokmuştur. Selçuklu karşısında tarihinin en ağır yenilgilerinden birini alan Bizans, bu savaşın ardından siyasi ve ekonomik bir buğrağına sürüklenmiş, askeri gücü ise neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. İstanbul'a kadar çekilmek zorunda kalan Bizans'ta iktidar değişmiş, yenilen imparator öldürülmüştür.

Bundan sonraki süreçte Anadolu Türkler tarafından hızla fethedilmeye başlanmış ve Anadolu'da Birinci Beylikler Dönemi olarak adlandırılan yeni bir dönem başlamıştır. Bizans bu Türk ilerleyişini Haçlı seferleri vasıtasıyla kısmen durdurabilmiş ve 105 yıl sonra 1176'da Miryokefalon'da Türklerin karşısına güçlü bir ordu daha çıkarabilmiştir. Ancak Bizans'ın bu savaşta da yenilmesi, onun Anadolu'daki üstünlüğünü büyük ölçüde kaybetmesine yol açmış ve Bizans, İstanbul ile Rumeli arasına sıkışmıştır.

Ayrıca Malazgirt Savaşı her ne kadar iki devlet arasında yaşanmış olsa da yalnızca onların kaderi üzerinde değil Anadolu coğrafyası ve bu bölgede yaşayan tüm halkların gelecekleri üzerinde de belirleyici bir etki bırakmıştır. Bu nedenle Malazgirt Savaşı dönemin Bizans, Arap, Fars, Ermeni ve Süryani kaynaklarında üzerinde önemli durulan bir hadise olmuştur. Savaşın uzun vadeli sonuçları ise hiç şüphe yok ki çok daha önemlidir. Malazgirt Zaferi Türkleri önce Anadolu'ya ardından da Avrupa'nın ortalarına kadar taşıyan sürecin başlangıç noktalarından biridir.

Türklere Anadolu'nun kapılarını açan bu zafer bin yıldan fazla süre batı dünyasını meşgul edecek olan Şark meselesi içinde bir başlangıç noktası sayılabilir. Bu bağlamda Malazgirt Zaferi yakın ya da uzak, direkt ya da dolaylı etkileriyle, tetiklediği diğer zincirleme gelişmelerle Türk tarihinin dönüm noktalarından birisidir. Malazgirt Savaşı'nın Nedenleri Bizans İmparatorluğu'nun topraklarına yönelen Türk tehlikesini ortadan kaldırmak istemesi Malazgirt Savaşı'nın en temel nedenidir. Çünkü bu dönemde Bizans İmparatorluğu'nun doğu sınırlarında Selçuklu Devleti gittikçe güçlenmekte ve Bizans topraklarına hedef alan Türk akılları Bizans'ı fazlasıyla uğraştırmaktadır.

Büyük Selçuklu Devleti kuruluşundan itibaren batı yönünde büyük fetih hareketlerine girişmişti. Cihan hakimiyeti anlayışı ve Anadolu'yu bir Türk yurdu haline getirme mücadelesiyle yapılan bu fetih hareketleri sırasında Selçuklu öncü kuvvetleri Sivas'a kadar ileri hareketlerine devam etmişler ve buradaki Bizans kaleleri ve müstahkem mevkilerini geniş çapta tahrip etmişlerdi. Bizans ise bu dönemde önceden beri var olan iç karışıklıklarla mücadele etmekteydi. Özellikle taht kavgaları yüzünden Bizans eyaletleri ihmale uğramış, devlet düzeni bozulmuştu.

İşte böyle bir kargaşa ortamında bu kargaşadan kurtulabilmek ümidiyle Bizans İmparatorluğu'na Romen Diyojen getirildi. Kapadokya doğumlu bir general olan Romen Diyojen, Ocak 1068'de Bizans tahtına oturduğunda kendisinden beklentiler büyüktü. Başarılı bir asker olması nedeniyle devlet erkanı Diyojen'in gittikçe etkisini arttıran Türk tehlikesini bertaraf etmesini bekliyordu.

Bu nedenle eldeki bütün imkanları zorlayarak kısa süre içinde bir ordu toparlamak ve Selçuklular üzerine sefere çıkmak Diyojen'in ilk işi oldu. Ancak 1068 yılının Mart ayında gerçekleşen bu sefer istenen neticeyi vermedi. İmparator bu kez Sivas ve Malatya'ya iki ordu...

ve kendisi de 3. bir orduyla bizzat harekete geçerek Harput'a kadar ilerledi. Ancak bu seferlerde de hiçbir başarı elde edilemedi. Üstüne üstlük Selçuklu öncü kuvvetleri Konya önlerine kadar ilerledi. Bu başarısız seferler sonucunda da ümidi kaybetmeyen yeni imparator, bu kez doğrudan İran'a ulaşıp merkezlerini ele geçirmek suretiyle Selçuklu problemini kökünden halletmeye karar verdi. Böylece Ayasofya Kilisesi'nde düzenlenen büyük bir törenin ardından 13 Mart 1071 günü öncekilerden daha güçlü bir orduyla Türkleri kesin olarak Anadolu'dan atmak üzere yola çıktı.

Savaşın başlaması ve genel seyri. Güçlü silahlarla donatılan Bizans ordusu büyük oranda çeşitli milletlerden toplanan paralı askerlerden oluşmaktaydı. Hatta Uğuz, Peçenek ve Kıpçak gibi kimi Türk boyları da bu ordu içindeydi. Ancak bunlar savaş esnasında Selçuklu saflarına geçerek savaşın kaderini büyük oranda etkileyeceklerdi.

Bizans'ın güçlü bir ordu ile kendisine yönelik sefer başlattığı haberi üzerine Sultan Alparslan hızlı bir şekilde Doğu Anadolu'ya yöneldi ve kendisi de savaş hazırlıklarına başladı. Ayrıca Bizans İmparatorluğu'na bir elçi göndererek barış teklifinde bulundu. Ancak bu barış teklifi Romendiyocen tarafından reddedildi. Nihayetinde iki ordu... 26 Ağustos 1071 tarihinde Muş'un Malazgirt Ovası'nda karşı karşıya geldi.

Kaynaklar iki tarafın mevcutları hakkında farklı rakamlar vermekle birlikte genel kabul Bizans ordusunun sayıca Selçuklu ordusunun çok üzerinde olduğudur. Peki öyleyse Selçuklu bu büyük savaşı nasıl kazandı? İlk olarak Bizans İmparatorluğunun geleneksel imparatorluk refleksiyle hareket ettiği söylenebilir. Bizans İmparatoru Diyojen ordusunun sayısal çoğunluğunu ve imparatorluğun geçmişten gelen ideolojik üstünlüğünü zaferi kazanmak için yeterli görmüştü. Ancak bu büyük bir stratejik hataydı.

Bizans'taki bu üstünlük duygusu Türklerin klasik savaş taktiği olan Turan taktiğinin Malazgirt meydanında da kolaylıkla uygulanmasını sağlamıştı. Sultan Alparslan bir kısım atlı kuvvetlerini küçük bir yarma vadi boyunca pusuya yatırırken bizzat kumanda edeceği bir grup askerini ise merkez hattına yerleştirmişti. Bu askerler sahte kaçış harekatı ile başlarında kendinden oldukça emin Rumen Diage'nin bulunduğu Bizans merkez kuvvetlerini peşlerinde düşürerek pusudaki birliklerin önüne çekmeyi başardılar. Böylece pusudaki Selçuklu atlıları önlerine düşen Bizans ordusuna karşı saldırıya geçtiler.

Bu atlılar 4 nala giden at üzerinde inanılmaz bir hızla ve isabetle üst üste ok atabilen üst düzey okçulardan oluşmaktaydı. Bu özellikleriyle Bizans ordusu üzerinde yıkıcı bir etki yaptılar. Sultan Alparslan da taktik gereği geri çekilmekte olan kendi kuvvetlerini geri çevirerek hücuma kaldırınca Bizans ordusu için yapacak pek fazla bir şey kalmamıştı.

Öte yandan Bizans ordusunun önemli bir bölümünü oluşturan Türk kökenli paralı askerler de savaş resansında Selçuklu tarafına geçince Bizans ordusu tamamen dağıldı. Sonuçta Bizanslılar ağır bir yeniliğe uğradı. Bizans ordusunun büyük bir kısmı kılıçtan geçirilirken başta İmparator Diogen olmak üzere çok sayıda general esir alındı. Çok az asker kaçarak canını kutlarabilmişti.

Malazgirt Savaşı'nın Sonuçları Alparslan savaşı kazanmasının ardından savaş sırasında esir edilen İmparator Romen Diyojen ile bir anlaşma yaptı. Yapılan anlaşmaya göre İmparator kurtuluş akçesi olarak 1,5 milyon altın verecek. Bizans Selçuklu devletine her sene 360 bin altın vergi ödeyecek.

Bizans'ın elinde bulunan bütün Müslüman esirler serbest bırakılacak. Bizanslılar gereken durumlarda Selçuklulara askeri yardımda bulunacak. İmparator kızlarından birini Sultan'ın oğlundan nikahlayacak ve Antakya, Urfa, Manbij ve Malazgirt Selçuklulara bırakılacaktı. Barış anlaşmasının imzalanmasından sonra Alparslan, Romendiojen'in Konstantinopolis'e gitmesine izin verdi.

Ancak yenilgi haberini alan Bizans senatosu çoktan Romendiojen'in tahttan indirip yerine üvey oğlu 7. Mikael Dukas'ı imparator ilan etmişti. Romen Diyojen ise Kütahya'ya götürülerek gözlerine mil çekildi ve bir süre sonra kapatıldığı zindanda öldü. Anadolu'da kurulan ilk Türk beylikleri. Diyojen'in tahttan indirildiği haberini alan Alparslan ise yapılan anlaşmanın artık hükümsüz olduğunu ilan etti ve Anadolu'ya karşı yürütülen fetih hareketlerine devam etmek suretiyle kumandanlarına Anadolu'ya akınların sürdürülmesi emrini verdi. Böylece Türk akıncı kuvvetleri kendilerine karşı koyabilecek hiçbir ciddi askeri güçle karşılaşmadan Anadolu'nun içlerine doğru ilerlediler ve kısa zaman içinde Marmara kıyılarına kadar geldiler.

Böylece yurt ve otlak arayışındaki konar göçer Türk boyları Anadolu yarımadası içlerine doğru sel gibi akmaya başladı. Selçuklu bey ve emirlerinin sevki ve idaresini planladığı bu hareketlilik karşısında direnmek kuvvetinden yoksun olan Bizans garnizonları ise büyük ölçüde çaresiz kaldı. Bu bağlamda Manazgirt Zaferi'nin bir sonucu olarak Anadolu'da Büyük Selçuklu Devleti komutanları tarafından kendilerine Sultan Alparslan tarafından verilen kılıç hakkı ile Türk Beylikleri kurulmaya başlandı.

Yukarı Fırat'ta Erzurum merkez olmak üzere Saltuklular. Aşağı Fırat'ta Erzincan-Çebin-Karaysar şehirleri arasında Mengücükler. Sivas başkent olmak üzere Orta Anadolu'da Danışmentliler.

Bitlis ve Erzen'de Demleçoğulları, Vangölü Havzası'nda Sökmenliler, Diyarbakır'da Yinaloğulları, Harput'ta Çubukoğulları, Hasankeyf, Mardin ve Harput merkez olmak üzere Güneydoğu Anadolu'da Artuklular, İzmir civarında Çaka Beyliği isimli beylikler Anadolu'nun Türkleşmesinde tarihi rol oynadılar. Anadolu Selçuklu Devleti Ancak Malazgirt Zaferi sonrasında Anadolu'da daha önemli bir devlet kuruldu. Anadolu yani Türkiye Selçuklu Devleti.

Büyük Selçuklu Devleti'nde Sultan Alparslan'ın ölümü üzerine çıkan taht kavgaları sırasında Kutalmış Bey'in Büyük Selçuklular tarafından hapiste tutulan oğulları Süleyman Şah ve kardeşleri bir fırsatını bularak serbest kalmışlardı. Süleyman Şah kendisine katılan Horasan Türkmenleri ile birlikte önce Konya'yı almış, daha sonra bu bölgede hakimiyet kuran kumandan ve valilere üstünlük sağlayarak İznik'in önlerine kadar gelmiş ve burada 1075 yılında Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuştu. Malazgirt Savaşı sonrasında Anadolu'da ilk Türk Devleti'ni kurma başarısını gösteren Süleyman Şah, Anadolu'da pek çok bölge, şehir ve kaleyi fethederek Anadolu'nun bir Türk yurdu haline gelmesinde ve bugünkü Türkiye'nin temellerinin atılmasında önemli roller oynamıştır.

Büyük Selçuklu Devleti'nin yıkılma sürecine girmesiyle birlikte Anadolu Selçuklu Devleti birçok Birliği hakimiyet altına alacak ve Anadolu coğrafyasındaki Türk siyasal birliğini önemli ölçüde sağlayacaktır. Malazgirt Zaferi'nin diğer önemli sonuçları Malazgirt Zaferi, yıllarca İslam dünyasının önemli düşmanlarından biri olan Doğu Roma İmparatorluğu'nun imajını kökünden sarsmış ve bu büyük zafer neticesinde bir anlamda İslam'ın siyasal liderliği Türklere geçmiştir. Ayrıca zafer sadece İslam dünyasında değil Batı dünyasında da büyük bir yankı uyandırmış ve kısa süre sonra başlayacak olan Haçlı seferleri için tetikleyici bir etki yapmıştır. Nitekim Papa II. Urbanus'un Kasım 1095'te birinci Haçlı seferleri için yaptığı çağrıda bu zaferin sonuçları özellikle vurgulanmıştı.

Papa çağrısına Müslümanların elindeki Kudüs'ün kurtarılması hedefi yanında Türklerin ilerleyişi karşısında ezilen doğulu Hristiyan kardeşlere yardım söylemini de eklemiş ve böylece bizzat Anadolu'daki Türk varlığını hedef almıştı. Nitekim papanın bu çağrısı yüz binlerce Hristiyanın bir araya gelmesini sağlamış ve böylece Haçlı seferleri 1096 yılında başlamıştı. Bu bağlamda 2. Urbanus'un Clermont'taki konuşmasını şekillendiren temel unsurlardan biri olması dolayısıyla Malazgirt Zaferini Haçlı Seferlerinin Başlangıç Sebepleri Arasında Saymak Mümkündür. Son olarak Malazgirt Zaferinin Kısa Ve Uzun Vadedeki Sonuçlarını Maddeler Halinde Özetleyecek Olursak Malazgirt Savaşı Sonucunda Anadolu'nun Kapıları Türklere Açıldı Ve Anadolu Türkleşme Sürecine Girdi.

Bizans İmparatorluğunun Çöküş Süreci Başladı. Yenilen Bizans İmparatoru Tahttan İndirildi Ve Öldürüldü. Anadolu'da İlk Türk Beylikleri Kuruldu. Anadolu Selçuklu Devleti Kuruldu.

Türklerin Bizans toprakları üzerinde kurduğu hakimiyet Haçlı seferlerinin temel nedenlerinden biri oldu. Dinlediğiniz için teşekkür ederim. Yeni bir videoda buluşmak üzere şimdilik hoşçakalın.