Tip 1 diabet, pankreasın otoimmün şekilde zarar görmesinden kaynaklandığı için ve bu da insülin eksikliğine sebep olduğu için tip 1 diabetin tedavisinde insülin verilmesi mantıklı değil mi? Bu doğru bir yaklaşım olsa da ne yazık ki süreç o kadar da kolay değil. Hadi gelin şimdi tip 1 diabetin tedavisinden bahsedelim.
Tedavinin detaylarına inmeden önce insan vücudundaki bazı metabolik durumlardan bahsedebiliriz. Genel olarak iki metabolik durum vardır. Vücudun enerjiyi alıp depoladığı emilim durumu ve emilim durumunda emilimi yapan enerjinin kullanıldığı emilim sonrası durumu.
Buradaki emilim durumunu harekete geçiren hormon insülindir. Emilim sonrası durumda ise sorumlu olan hormon glukagondur. Gün boyunca vücut emilim ve emilim sonrası durum arasında gidip gelir.
Bunun nasıl olduğunu anlamak için Fizyolojik zaman çizelgesi adını verdiğim bir çizelge çizeceğim. Zaman çizelgesini daha iyi anlamak için de buraya hemen bir grafik koyuyorum. Evet, aşağıdaki x ekseninde günün hangi zamanı olduğu olacak.
Ortada öğlen 12, şurada sabah 6, akşam 6 ve gece yarısı. Belki de sabah 3 ve 9, daha sonra öğleden sonra 3 ve akşam 9. Evet daha önce de söylediğim gibi vücut gün içinde emilim ve emilim sonrası durumu arasında gider gelir. Dikkatlice bakarsanız bu gidiş geliş mantıklı görünüyor.
Sabah altıda uyurken vücudunuz emilim durumundayken sonrasında emilim sonrası duruma geçer. Kahvaltı edince besin maddelerinin emilimini yapmak için emilim durumuna geçersiniz. Daha sonra tekrar emilim sonrası duruma geçersiniz. Ve gün boyunca bu gidiş geliş devam eder.
Metabolik durumlar arasındaki bu gidiş gelişi oluşturan hormonlar insülin ve glukagondur. Şuradaki y eksenine hormon seviyelerini koyalım. Mor renkli insülini yeşil renkle glukagonu gösterelim. Renkler biraz soluk ama idare edin.
Emilim sonrası durumla emilim durumu arasındaki değişikliklere sebep olan insülindir. Glukagon da bu tabloda rol oynar ama glukagon değerleri gün içinde insülin değerleri kadar değişmez. Tip 1 diabette vücut bu insülini yeteri miktarda üretemediğinden, tip 1 diabet tedavisinde hastaya vücudun normal insülin üretimini taklit edecek insülin verilir. Fakat çoğu tip 1 diabet tedavisinde yapıldığı gibi, günde yalnızca bir veya iki doz insülin vermek çok da işe yaramaz.
Çünkü hormon seviyeleri sık sık değişir. Peki o zaman... Tip 1 diabetle tam olarak nasıl başa çıkılmalı?
Bunu daha iyi anlamak için ekranda biraz yer açalım. Evet, doktorlar, farmakologlar tip 1 diabeti tedavi etmenin zekice bir yolunu bulmuşlar. Bu yönteme bazal bolus stratejisi deniyor. Bu kavramı daha iyi anlamak için öncelikle kısaca insülinden bahsedelim.
İnsülün bir tür peptid hormonudur. Bu yüzden ilaç olarak verildiğinde hap şeklinde verilemez. Çünkü mide ve sindirim sistemi peptid veya insülin proteinini eminimi yapılmadan önce parçalara ayırır.
Bu yüzden insülinin enjeksiyonla yani iğne yoluyla verilmesi gerekir. Diabet tedavisinde kullanılan birçok farklı türde insülin vardır. Bunlar ne kadar hızlı bir şekilde etki gösterdiklerine yani etki başlangıçlarına ve ne kadar uzun süre etkin kaldıklarına, Yani etkinlik süresine göre sınıflandırılır. Bunu daha iyi anlamak için yandakine benzer bir grafik daha çizelim. Ve adına farmakolojik zaman çizelgesi diyelim.
Şuradaki x eksenine etkinlik süresini koyalım. Bu ekseni saatlere bölersek saat 3, 6, 9, 12, 15 ve 18 diyebiliriz. Tip 1 diabet tedavisinde 3 temel insülin grubu kullanılır. Bunlardan biri hızlı etkili insülin grubudur. Bunların farmakolojik zaman çizelgesi şu şekildedir.
Hızlı etkili insülinlerin etki göstermesi genelde 15 dakika ile yarım saat arası sürer. Etkinlik süreleri ise burada gördüğünüz gibi 4 ila 6 saat arasındadır. Diğer insülin grubu ise orta etkili insülinlerdir. Grafikte de görebildiğiniz gibi orta etkili insülinlerin etki etmeye başlaması biraz daha uzun sürer. Yarım saat ile bir saat arası.
Aynı zamanda hızlı etkili insülinlerden daha uzun süre etki gösterirler. 8 ila 12 saat arasında bir yerde diyebiliriz. Son insülin kategorisi ise uzun etkili insülinler.
Yine grafikte gördüğünüz üzere uzun etkili insülinlerin etki göstermeye başlaması daha uzun sürer. Belki 1 ile 4 saat arası. En çok etki gösterdikleri pik noktası ise hızlı veya orta etkili insülinlerde olan seviye kadar değildir.
Etkinlik süreleri ise diğerlerinden çok daha uzundur. Bu uzun etkili insülinin türüne bağlı olarak 12 ila 24 saat arasında değişir. Evet, farklı insülin türlerini anladık ve neden hap şeklinde değil de enjeksiyon yoluyla verildiğini de gördük.
Şimdi fizyolojik zaman çizelgesine geri dönelim. Burada özellikle insülin seviyesine bakmak istiyorum. İnsülinin hiçbir zaman...
Sıfıra kadar inmediğini görüyorsunuz. Her zaman belirli bir taban seviyesi var. Buna bazal seviye deniyor. Aralarda ise pik noktalarını görüyorsunuz. Bunlara bolus diyoruz.
Boluslar yemek yedikten sonra ortaya çıkar ve emilim sonrası durumdan emilim durumuna geçişi sağlarlar. Ne sıklıkla yemek yediğinize bağlı olarak günde yaklaşık 3 kere görünürler. Farmakolojik çizelgedeki verileri fizyolojik çizelgeye aktardığımızda tip 1 diabeti tedavi etmek için bu fizyolojik çizelgeyi taklit edecek insülini enjekte edebiliriz.
Öyle değil mi? Birden ortaya çıkan tepe noktaları olan bolusların hızlı etkili insülüne benzediğini fark etmişsinizdir. Onları hemen şuraya yerleştirelim.
Bazal yani sürekli devam eden seviyeye geldiğimizde ise bu etkiyi uzun etkili insülinle yaratacağımızı düşünebiliriz. Onu da koyalım grafiğe. Grafik karışık hale geldiği için özellikle belirteceğim ama burada görmenizi istediğim şey şu.
Bazal-Bolus stratejisi sayesinde tip 1 diabetli bir kişi pankreasın üretmesi gereken doğal insülin değerlerini taklit edebilir. Zaten tip 1 diabet tedavisinde bazal-Bolus stratejisinin bu denli etkili olmasının sebebi pankreasın düzgün çalıştığı durumda vücudun yapacağı şeyin taklit edilmesi. Bazal bolus stratejisinde uzun etkili insülin türüne bağlı olarak günde bir veya iki defa örneğin sabah ve akşam uzun etkili insülin dozu alınır.
Bu uzun etkili insülin bazal değeri taklit eder. Öğün zamanı gelince ek bir hızlı etkili insülin dozu alınır ve bolus etkisi yaratılmış olur. Böylelikle Vücudun emilim sonrası durumdan emilim durumuna geçişi sağlanır. Yenilmiş olan yemeğin enerjisi emilim sürecine girer. Bu grafiğin bazal bolus stratejisinin prensibini gösterdiğini anladık.
Fakat grafiğin sürecin ancak basit bir gösterimi olduğunu ve insülinle düzgün bir şekilde başa çıkmanın, insülin dozlarını çok dikkatli ayarlamaktan geçtiğini unutmayın. Bu özellikle bolus dozları için çok önemli. Çünkü kişinin her bir bolus dozuyla alacağı insülin miktarı o andaki kan şekeri değerinin kaç olduğuna veya ne kadar karbonhidrat yemeyi planladığına bağlı olarak değişir. Tip 1 diabetli kişilerin insülin dozlarını düzgün şekilde ayarlayabilmek için kan şekerlerini sürekli kontrol etmeleri ve insülin dozlarını ona göre ayarlamaları gerekir.
Evet tip 1 diabet çok ciddi ve bazı durumlarda Ölümcül riskler taşıyan bir hastalıktır. Ama gayret gösterip bazal bolu stratejisine bağlı kalırsanız ve doktorunuzla insülin dozunu ayarlamak için düzenli aralıklarla görüşürseniz, aynı zamanda komplikasyon olup olmadığının kontrolü de yapılırsa, tip 1 diabetiniz olsa bile çok uzun ve sağlıklı bir yaşamınız olabilir.