Transcript for:
Rezonans Kanunu

rezonans kanunu size hep ulaşılmaz görünen mutlu anları özlüyorsunuz evrendeki sonsuz Zenginliğin bir parçası olmak ve onunla uyum içinde kalmak istiyorsunuz artık hayatın Gerçek bilgece sırlarından birini keşfetme zamanı geldi hissettiğiniz ya da düşündüğünüz Her şey bir rezonans alanı oluşturur ve hem Sizi hem de Çevrenizi kalıcı olarak değiştirir kuantum düşünce tekniğinin temelinde yer alan rezonans kanununa göre sizi isteklerinizi gerçekleştirmekten alıkoyan sınırlar yalnızca kalbinizdeki nasıl ortadan kaldıracağını hedeflerinize dair pozitif bir imgeleme nasıl yapacağınızı Nasıl güçlü rezonans alanı kuracağınızı düşünce gücünüz ve hisleriniz hayatınızda olmasını istediğiniz değişiklikleri nasıl edeceğinizi anlatıyor rezonans kanununun altında yatan olağanüstü güç hiç şüphesiz hayatımız için en büyük keşiflerden biridir Eğer şu zamana kadar isteklerimiz gerçekleşmemişse özlemlerimiz dinmemiş istemediğimiz şeyler başımıza gelmiş ve bizi mutsuz etmişse ya da yenilgilere katlanmak zorunda kalmışsak Bu durumun anahtarını rezonans kanununda bulacağız rezonans kanununu öğrenip onu nasıl kullanabileceğimizi anlamaya başladık son hayatımızda her şey mümkün kim olmayı isterdiniz hayatta çözümler yoktur Hareket halindeki Güçler vardır Bunları yaratmalısınız ki çözümler de peşinden gelsin anto Des exp Eğer istediğiniz kişi olabilseydin kim olmayı isterdiniz ya Hiçbir sınır hiçbir engel olmasaydı Ya da hiç kimse size isteklerinizin Gerçek dışı aşırı saçma ya da fazla iddialı olduğunu söylemeseydi istediğiniz kişi olabilseydin bütün yollar ve kapılar önünüzde açık olsaydı kim olmak isterdiniz bu soru ilk gençlik yıllarımdan beri aklımı kurcalamıştım için de ne olmak istediklerini bilmek önemliydi Bu çok da şaşırtıcı bir ayrıntı değil Çünkü o zamanlar hepimiz Tam da hayatımızın yönünün belirleneceği yola çıkacağımız yaşık o yaşlardayken aynı soruyu yetişkinlere sorduğunda çoğu zaman neyi kastet Anlamadıklarını ve şaşırdıklarını fark ettim Demek ki insanlar belli bir yaştan sonra kendilerine kim olmak istediklerini sormayı bırakıyordu öte yandan benim için bu soru hiçbir zaman önemini kaybetmedi şu an bu soruyu kendime hiç olmadığı kadar çok soruyorum Çünkü bu soruya verdiğim cevap hayatımı tamamen etkiliyor bu cevap isteklerimi kararlarımı yargılarımı inançlarımı ve gelişimimi belirliyor Hatta çevrem bile bu soruya göre değişiyor Sonuçta Tüm hayatım Bu sorudan hareketle şekilleniyor Bugün bile bu soruyu yetişkinlere sorduğumda sadece anlamsız bakışlar ve şaşkınlıkla karşılaşıyorum ve bu bana tuhaf geliyor bu konu hakkında düşünme Fikri bile birçok kişi tarafından aptallık olarak görülüyor İnsanların çoğu bu konuya artık kafa yormuyor bile Peki neden ne olursa olsun hayatımızı değiştiremeyeceğimiz ikna olduğumuzda bu konuda düşünmek de anlamsız hale geliyor Ne yazık ki bu düşünceyi bir kere kanıksadık sonra hayatımızı değiştiremeyeceklerim belirlenmiş oluyor çünkü hayatımızın senaryosunu yazan işte Tam da bu düşünceler kuantum fiziğinin kuantum biyolojisinin modern matematiğin ve epigenetik bulguları sayesinde istediğimiz kişiye dönüşmemiş ortaya çıkmaktadır sağlıktan hastalığa bağışıklık sisteminden hormon metabolizmasına kendi kendimizi iyileştirme gücümüzden mutluluğa ne kadar yatkın olduğumuza kadar her şey bu şekilde belirlenir gerçek sınırlar sadece kafamızın içindedir geri kalan her şey için önümüzde sonsuz olasılıklar uzanır Bu durumun asıl muhteşem yanı ise bu aydınlanma sayesinde bu düşüncenin Sadece bizim inancımızdan veya bir meydan okumadan ibaret olmadığının anlaşılmasıdır Burada da göstereceğimiz gibi Bu fikir sadece bir inanç olmaktan çıkıp bilimsel bir hale bürünmek araştırmalar inançlarımızın sadece kendi hayatımızı değil etrafımızdaki hayatını bile etkilediğini göstermektedir düşüncelerimizin ve hislerimizin gücüyle hayatımızda görmek istediğimiz bütün değişimleri gerçekleştirme imkanına sahibiz yeni İnancımız sayesinde getirebilir ve bize mümkün görünen her şeye ulaşabiliriz imkansız sadece onu kabullendiği var olur Belki şu an siz de sınırsız imkanların imkansız olduğuna inanmış durumdasınız bu doğru veya yanlış iyi veya kötü bir şey değil bu sadece sizin inancınız ve hayatınız da işte tam olarak Bu doğrultuda gelişecek ama ya inançlarınız ve dünya algınız yanlış olgu ve bilgiler üzerine kuruluysa en yeni bilimsel bulgular düşüncelerimiz duygularımız ve inançlarımız sayesinde her şeyi yapabileceğimizi kesin olarak kanıtlıyor Çünkü zamanla artan ve duygularımızla desteklenen inançlarımız güçlü bir rezonans alanı oluşturuyor ve bu dünyada bu rezonans alanıyla uyumlu bir şekilde titreşen Her şey bu titreşimin etkisi altında kalarak en sonunda ona uyum sağlıyor o zaman asıl soru şu siz nasıl bir rezonans alanı oluşturuyor işte konunun Merkezi tam olarak burası istediğiniz kişi olabilseydin kim olmayı isterdiniz ve sizi bundan alıkoyan nedir 1 bölüm dünyayı değiştiren keşifler her devrin kendine özgü bir gelişimi vardır ya bütün inançlarınız yanlış olgu ve bilgiler üzerine kuruluysa kitabın Bu ilk bölümü sağ duyunu bir meydan okuma gibi görünebilir Çünkü burada açıklanacak fikirler şimdiye kadar idia edil tamamen farklı bir gerçeklik algısına dayanır Bu yüzden bu fikirlere ilk başta direnç gösterecek olursanız şaşırmayın bu direnç ortaya çıktığında burada anlatılacak olanlara inanm bunları anlamayabilir ya da kayıtsız şartsız görmezden gelebilirsiniz mantığınız hangi tepkiyi vereceği aslında hiç önemli değil önemli olan şimdi dinleyecekler uzun zamandır bilimsel olarak kanıtlanmış olması sizi rahatlatacak İsa şunu söyleyeyim Benim bile bu düşünce biçimini özümseme mantığınızla bu yeni bilimsel bulguları kavramakta zorlanırsınız sabırsız davranmayın her devir kendine özgü bir şekilde gelişir ve yeni sınırlar keşfeder Bizim yapacağımız da tam olarak bu sınırları bulmak Sonuçta bilinçteki bu dönüm noktasında yer almak oldukça heyecan verici Çünkü yeni bulgular rezonans kanununun neye dayandığını ve amaçlarımıza ulaşmak için etkili bir şekilde nasıl istekte bulabileceğimizi açıkça ortaya koymaktadır rezonans tam olarak ne demektir rezonans Eko yansıma titreşim rezonans kanunu sayesinde Evrendeki her şeyin titreşimler aracılığıyla birbiriyle etkileşime geçtiğini anlıyoruz dünyadaki her şeyin ve her canlının kendine özgü bir titreşimi vardır Bu vücudumuzdaki bütün organlar ve hücreler için de geçerlidir ayı kanun maddeleri de kapsar maddeyi kendi titreşim enerjisi açısından incelediğimizde farklı nesnelerin farklı frekanslarla titreştirici pes olabilir ancak kendi rezonansları bulduklarında titreşime geçerler insanlar eşyalar ve olaylar bizimle aynı frekansta olduklarında titreşim alanımızdaki vermek zorunda kalır ve gerçekten de tepki verirler Tıpkı piyanonun diğer tellerinin basılan telle uyum içinde titreşmek başka şansının olmaması gibi insanların eşyaların ve olayların da bizimle aynı rezonans alanına girdiklerinde başka seçenekleri yoktur Peki diğer şeylerin de bizim enerjimizle titreşmesi ik kuralı devreye girer benzer olan her zaman benzerini çeker bizimle titreşen her şey karşı konulmaz şekilde hayatımıza çekilir bu bizim için her zaman olumlu bir şey olmayabilir bazen titreşim o kadar güçlüdür ki maddeyi yıkabilir Mesela bir Opera san sadece sesiyle bir bardağa kırabilir kendisiyle bardak arasındaki alandan enerjiyi bardağa aktarır Eğer aktarılan enerji bardakla aynı titreşime sahipse yani bardağın moleküler yapısıyla aynı doğal frekansta Bu enerji yüklemesi bardağı patlatacak kadar güçlü Olabilir tabii biz bardak gibi parçalanmayı ama içimizde taşıdığımız negatif titreşim enerjisi hoşumuza gitmeyen alanlarda titreşime neden olabilir veya hayatımıza kötü Hatta travmatik olayları çekebilir Bu yüzden tam olarak hangi titreşim aralığında yer aldığımızı bilinçli ya da bilinçsiz olarak hangi rezonans alanını yaydığımız bilmek bizim için çok önemlidir isteklerimizi gerçekte nasıl yayıyoruz ön yargıyı parçalamak atomu parçalamaktan zordur Albert Einstein insanlığın hafızasında kalp Aşkın en güçlü simgesi ve duygularımızın merkezi olarak kabul edilmiştir ancak modern bilim ve Tıp kalbin sadece vücudun dolaşım sistemine kan pompalayan bir organ olduğuna bizi inandırmaya çalışır bizim yani sıradan insanların buna karşı çıkmak için bilimsel argümanları olmasa da kalbin duyguların Merkezi olduğu düşüncesi bizim için daha baskın çıkmaktadır bunu destekleyen sözlerden bazıları şöyledir kalbi bu acıya dayanamadığım öldü ya da bunu soracak yürek yok onda burada Yürek derken amacına ulaşacak cesareti olmadığı kastedilir cesaret ve kalp kelimeleri aynı latince köken kordan gelir kalp kelimesi aynı zamanda inanç kelimesi ile de akrabadır bu ifadenin ne kadar doğru olduğu ve bilimin ne kadar yanıldığını 1993 yılında yapılan şaşırtıcı keşiflerle ortaya konulmuş ancak halka Hiçbir zaman tam olarak ulaşamamıştır bilim bazen hatalarını kabul etmekten kaçınır 1991'de kurulan ve tüm dünyada Devrim niteliğindeki keşifleriyle tanınan harmed Enstitüsü duygusal psikoloji kalp ve beyin ilişkisi hakkında köklü çalışmalar gerçekleştirmiştir Örneğin 1993'te duyguların insan vücudu üzerindeki etkisini incelemek üzere duygularımızın ortaya çıkmasından sorumlu olduğunu varsaydığımız bölgeye yani Kalbe odaklanmış lardı daha ilk incelemelerden itibaren çok şaşırtıcı bir bulguyu ortaya çıkararak bunun daha önce nasıl olup da keşfedilmedi hayret etmişlerdi kalp yaklaşık 2,5 metre çapında güçlü bir enerji alanıyla çevrelenmiş şunu bir düşünün kalp beynin enerji alanından çok daha geniş bir enerji alanı yaymaktadır o zamana kadar bilim tüm elektromanyetik tepkileri temel alarak beynin Vücuttaki en fazla enerji yayan kaynak olduğunu kabul etmekteydi Ama şimdi çok daha büyük bir enerj alanı söz konusuydu bu alan o kadar güçlüydü ki etkisi insanın vücudunun dışına kadar yayılıyordu kalbin yaydığı enerjinin ölçülendirmede kalbi çevreleyen Bu enerji alanının Aslında ne anlama geldiğini sorarız buraya kadar toplanan özellikler şaşırtıcı olduğu kadar dikkate de Değerdir kalp tarafından üretilen elektromanyetik alanlar vücudumuzdaki diğer organlarla iletişim kurar beynin vücuttaki hangi hormonları endorfinler ve diğer kimyasal maddeleri üretmesi gerektiğini belirleyen kalp olduğunu ve bunun da beyinle arasında bir bağlantı sayesinde gerçekleştirdiği bile kanıtlanmıştır beyin kendi kendine çalışmaz çalışmak için kalp sinyaller alır Yani bütün bilgileri ileten kalptir ama kalp beyinle ve organlarla nasıl iletişim kurar Bu ilk araştırmayı takip eden çalışmalarda tüm bilgilerin duygular aracılığıyla aktarıldığı keşfedilmiştir yani vücudumuzun her an neye ihtiyaç duyduğunu beyne ve organlara ileten bütün bilgiler duygularımızdan anın sadece duygularımızla değil aynı zamanda inançlarımız da inşa edildiği bulunmuştur yani derinden inandığımız ve hayatımıza yön veren düşünceler de bu alanı etkiler tüm bunlar Kalbimizin yaydığı enerjideki bilgiler halindedir ve bedenimizdeki en güçlü yayılma enerjisiyle sadece beynimize ve organlarımıza değil aynı zamanda dünyanın uzak köşelerine kadar iletilir bu Kadim gerçek kend birçok deneyimde de yer bulur hakkını tüm kalbiyle savundu Bunu yürekten diledi Ve tabii ki kalbinin sesini dinledi Kalbimiz tüm inançlarımızı Ve hislerimizi elektromanyetik dalgalarla titreşimlere dönüştüren bir araç gibi çalışır ve bu elektromanyetik dalgalar sadece bedenimizle sınırlı değildir Tüm çevremize ulaşır ve etrafımızı saran her şeyle etkileşime girer Kalbimiz tüm inançları fikirleri ve duyguları titreşimler ile dalgalardan oluşan başka bir dile çevirir ve bunları yayar kalbimizden yayılan elektromanyetik dalgalar sayesinde inançlarımız fiziksel dünyayla etkileşime geçer ha mat enstitüsünün araştırmaları bu yayılan enerjinin yoğunluğunu göstermiştir kalp atışının elektriksel yoğunluğu beynin elektriksel yoğunluğundan 6 kat fazladır kalbin manyetik alanı beyninden kat daha güçlüdür Bu yüzden kalbimizle beynimizle yaydığımız danan çok daha büyük bir enerji yayarız bunu bilmek neden bu kadar önemli Çünkü bunu bildiğimizde neden bazı isteklerimize kolayca ulaşabiliyorken bütün çabamıza ve titiz imgelem elere rağmen bazı isteklerimizi hayatımız boyunca gerçekleştiremediği sonunda anlayabiliriz Eğer isteklerimizin gerçekleşebileceğine duygusal olarak ikna olmadan olumlamaları Sürekli kendi kendi tekrar edersek ya da isteklerimizi zihnimizde imgel persek gerçek duygu merkezimiz olan kalp yerine sadece Beynimiz elektromanyetik dalgalar yayacak Kalbimiz ise 5000 Kat daha güçlü şekilde dünyaya gerçek inançlarımızı yani çoğunlukla şüphelerimiz ve korkularımızı yayacak sonuç açıktır sadece tüm kalbimizle inandığımız şeyler tam anlamıyla gerçekleşecektir Eğer inançlarımızı duygularımızın gücüyle güçlendirir yayılan enerji kıyaslanamayacak kadar büyük olacaktır üzgün ve depresif bir ruh halinde ya da enerjimizi çekip alan bir boşlukta olsak bile isteklerimizin peşinden gidebiliriz ancak mutsuzluğa neden olan duyguların kalpten yayılan gücü yine de mantığımız kaynaklanan isteğin gücünden oldukça fazla olacaktır Peygamberler bilgeler ve günümüzdeki büyük öğretmenler geçmişte olduğu gibi kalbimizle görmeyi öğrenmemiz gerektiğini tekrarlamaktan vazgeçmezler kalbimizle dünyayı değiştirebiliriz bu dünyadaki Ruhani liderler Ve kutsal kitaplar bize inancın dağları yerinden oynatacağı bildirmektedir ve bu bilgi günümüzde daha derin ve özellikle de daha bilimsel bir boyut kazanmıştır sadece gerçek inanç dünyamızda yeni şeyler yaratma gücüne sahiptir inandığımız şey gerçekleşir Çünkü inançlar kalpten yayılan ölçülebilir en güçlü enerjiye sahiptir kalp beyne hangi hormonları endorfinler ve kimyasalları salgılaması gerektiğini Bildirir kalp Vücudumuzdaki en güçlü enerji kaynağıdır yaydığımız en güçlü elektromanyetik enerjiyi kalp üretir Kalpten gelen elektromanyetik dalgalar duygularımız ve inançlarımız tarafından oluşturulmuştur bu dalgalar ister pozitif ister negatif olsun dünyaya çok büyük bir enerjiyle yayılır kalp inançlarımızı Dalgalara dönüştüren başka bir dile çeviren ve onları çok büyük bir enerjiyle yayan bir araçtır yani inançlarımız vücudumuzdan yayılır ve rezonans kanununa göre kendiyle uyumlu frekansta bulunan bir enerjiyi Arar benzer olan benzeri çeker bizim enerjimizle rezonans halinde olan her şey hayatımızda gerçekleşir başka bir deyişle inandığımız şeyler hayatımızda gerçekle Önemli olan bir şeyi isterken aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurmak ne istiyor olursanız olun bunu mantık seviyesinden kalp seviyesine çekerek aktarın Eğer isteklerimiz gerçekleşecek onlar henüz gerçekleşmeden mutlu bir ruh haline bürünmeden şekilde yönetebilir gerçekleşmesini istediğimiz şeylerin rezonans alanına girebiliriz sadece tüm kalbimizle inandığımız şeyler hayatımızda gerçekleşebilir bu en başta kendimize dair neye inandığımız la ilgilidir kim olduğumuza dair düşüncemiz yaşadıklarımızı belirler isteklerimizi ancak tüm gücün dışarıdan Bize ulaşmak yerine İçimizden dışarıya yayıldığını anlamaya başladıktan sonra gerçekleştirebiliriz Böylece Dış Dünya her zaman iç dünyamızdaki bilincimizi yansıtır kapasite ii ve düşüncelerimizi nasıl kullanacağımızı öğrenmek zorunda değiliz Ancak bunu yapabilecek güce sahip olduğumuzu öğrenmeliyiz inançlarımız dış dünyamızı değiştirmeyi nasıl başarıyor iki şekilde yanılgıya düşeriz ya gerçek olmayan bir şeye inanırız ya da gerçeğe inanmayı reddederiz Sir kart diğerlerinden Ayrı olduğumuz bilinciyle büyüdük Bu da ister istemez bir tecrit ve yalnızlık hissi doğurdu farklı eşyalara ve olaylara Tesadüfen denk geliyormuş gibiydik Biz ve dünyanın geri kalanı birbirimizden ayrıydık bu dünya algısı o kadar aşikar hale geldi ki duygusal olarak kötü hisss bile kendi kendimize soru sormayı bıraktık Böylece hayatımız bu kesinlik içinde akıp geçerken çoğu zaman bu düşüncemizin onaylandığını gördük Oysa ki modern bilimin görüşleri son yıllarda tamamen değişime uğradı günümüzde bu düşüncenin tam tersinin doğru olduğunu biliyoruz birbirimizden ayrı değiliz her şey birbirine bağlı ve her şey birbirini etkiliyor bu bilgi istediğimiz enerjiye ulaşmamız konusunda çok önemli olduğundan kısaca bu görüş üzerinde durmak istiyorum 1995 yılında Rusya'daki bilim akademisinde Vladimir poponin ve Peter gev liderliğinde yapılan çalışmalar Bir dönüm noktası oldu deneylerin sonucu çok şaşırtıcı bir şeyi açığa çıkardı ve o kadar beklenmedik bulgular elde ettiler ki deney ancak Amerika'da tekrar edildik sonra yayınlandı Vladimir poponin ve Peter gev foton denilen Işık partiküller inden hareketle DNA'nın özelliklerini araştırmak istiyorlardı bu araştırmalarda deney tüpünün içindeki tüm havayı çekerek bir boşluk oluşturdular tam anlamıyla bir boşluk meydana getirmenin mümkün olmadığını biliyoruz her yerde özel aletlerle göreceli olarak doğru bir şekilde ölçülebilecek fotonlar bulunur bu araştırmada da aynı fotonlar keşfedildi başta her şey beklentilere uygun olarak gelişiyordu fotonlar boşlukta oldukça düzensiz bir şekilde dağılıyordu sonraki aşamada tüpün içine bir insandan alınan DNA örneği koyuldu ve son derece şaşırtıcı bir şey meydana geldi DNA eklendiğinde partiküller farklı bir dizilime geçti DNA'nın fotonlar üzerinde doğrudan bir etkisi vardı DNA sanki görünmez bir güç gibi tüpteki fotonları Düzenli bir şekle sokuyordu Böylece insan dna'sının dış dünyayı doğrudan etkilediği kesinleşmiş oldu geleneksel fizik araştırmalarında böyle bir olay daha önce hiç gözlemlenmemiştir dahası geleneksel fiziğin alışılagelmiş anlayışı da buna benzer bir olayı öngörmemizi DNA alındığında fotonların girdiği şeklin bozulması ve boşlukta yeniden düzensiz bir şekilde yayılmaları bekleniyordu ama tam tersi gerçekleşti fotonlar sanki DNA hala oradaymış gibi hareket ederek düzenli şekillerini korudular deneyler birçok defa tekrarlandı ölçüm cihazları kontrol edildi ve tüpün içindeki tüm DNA kalıntıları temizlendi deneyler kaç defa tekrarlanırsa tekrarlansın en sonunda sadece tek bir sonuç ortaya çıkıyordu foton lar ve DNA fiziksel olarak birbirinden ayrıysa da birbirlerine bağlıydılar kuantum fiziğinin kuantum alanı olarak adlandırdığı bir alanla birbirine bağlı görünüyorlardı boşluk o kadar da boş değildi bu boşlukta milyarlarca bilgi dalgalar halinde yayılıyor ve yer değiştiriyordu bu araştırma rezonans kanununun anlaşılması için çok önemli bir bilgi sağlamaktadır yapılan deney serisi her şeyi birbirine bağlayan bir kuantum alanının varlığına dair teoriyi destekleyerek güçlendirir en dikkat çekici olan da bu enerjinin ilk defa kanıtlanmış olmasıdır her şeyi birbirine bağlayan Bu enerji alanı onu keşfeden bilim insanları tarafından eski zamanlardan beri bir çok farklı isimle anılmıştır kuantum alanı kutsal kalıp ilk öğreti kuantum hologramı Bu enerji alanının özelliği bu zamana kadar bilinen hiçbir enerjiye benzememesi sıkıca dokunmuş bir ağ gibi işleyen bu enerji Alanı iç ve dış dünya arasında bir tür köprü oluşturur Tıpkı ses dalgalarının havada yayılması gibi bizim açığa çıkardığımız inanç ve düşünce enerjisinin de dünyaya yayılabilmesi için bir ortama ihtiyacı vardır Bu ortam da kuantum alanıdır Bu enerji alanı her şeyle ve herkesle bilinçli veya bilinçsizce ilişki halinde olmamızı sağlar bu süreçte alıcının bize olan uzaklığı İster Yan kapımızda ister dünyanın öteki ucunda Olsun önemli değildir meydana getirilen ve etrafa yayılan rezonans alanı o kişi bu durumdan haberdar olmasa bile bulması gereken insana mutlaka ulaşır Örneğin Sabine Aynen bunu gerçekleştirdi istediğinin enerjisi sayesinde gelecekteki partnerinin bundan haberi olmamasına rağmen onunla enerji anlamında bir ilişki kurdu Merhaba Pier Bu yıl Haziran ayında senin frankfurt'taki seminerine katılmıştım ve o zamandan beri meydana gelen şeyleri kelimelere dökmek gerçekten çok zor o andan itibaren isteklerim neredeyse birbiri ardına gerçekleşti ancak sadece en çok istediğim şey olan hayat boyu birlikte olacağım bir partner bulma hayalini Görünüşe göre hiçbir rezonans bulamıyordu Böylece senin Tavsiyelerine de uyarak şu anda sahip olduğum şeylerin farkına varmaya ve bunlardan memnun olmaya karar verdim Ağustosun başında iki çocuğumla birlikte tatile çıktım orada da aynı olay tekrarlandı unutulmaya yüz tutmuş isteklerim gerçekleşti çok kibar insanlarla tanıştım Özellikle de işim konusunda Yardımı dokunacak kişilerle karşılaştım sadece o adam bir türlü karşıma çıkmak bilmiyordu Böylece olumlama konusunda hızlanmaya karar verdim Her sabah koşu yaparken yarım saat boyunca dua etmeye başladım ve birdenbire o adamı karşımda buldum bir gece diskodaki bara Doğru ilerlerken O beni kenara çekip kesinlikle tanışmamız gerektiğini söyledi Bunu söyleyecek cesareti bulabilmek için bir kadeh içmesi gerekmişti ama aslında günlerdir bana yaklaşmak için fırsat kolluyordu Bunun yanı sıra Neden bana yaklaştığını bilmiyordu ama başka türlü hareket edemeyeceğini Çünkü bir şeyin onu bir adım atmaya ittiğini hissetmişti bu bağlantı çok hızlı gerçekleşti ve ilk andan itibaren inanılmaz bir çekim söz konusuydu Bu adam benim listemdeki tüm isteklerimi karşılıyordu ve ne kadar çok ortak noktamız olduğunu fark ettikçe Tüylerim ürperi yordu şu an birbirimizden ayrı bir hayat Hayal edemiyoruz Bunun yanı sıra kendimizi gerçekleştirmeye devam etme isteğimiz de ortak bir özelliğimiz bu isteği de senin sayende seminerden sonra listeme eklemiştim kalbimdeki Bu isteğin gerçekleşmesi için o kadar bekledim ki ve şu an o benim yanımda yakında senin seminerlerin birinde seni tekrar göreceğim ama bu sefer yanımda başka birini daha getireceğim Sevgilerimle Sabine amaçlarımız enerjisiyle açık ve aktif şekilde bağ kurmak varken neden uzun süre Kalbimizin isteklerinin gerçekleşmesini bekleyelim ki Sabine sadece kendi düşüncelerinin gücüne güvenmeye başladı ve bu kararından vazgeçmeden kalbindeki inancı korudu kuantum alanı sayesinde her şeyle ve herkesle iletişim kurabiliriz sadece harekete geçmemiz yeter rezonans kanunu her zaman evet der yasa her zaman inancınızı onaylar asla size karşı çıkmaz Örneğin hayatınızın hiçbir önemi olmadığına ya da derin bir anlamı olduğuna inanırsanız Sonuçta Aynen bunları elde edersiniz Eğer yasanın size gerçek ve derin bir aşk hem içten hem de dıştan gelen bir zenginlik ve para getireceğine inanırsanız hayatınızın Evrensel ve derin bir anlamı olduğunu düşünürseniz tam olarak bunları bulursunuz rezonans kanununa göre hayatınızda Bundan başka bir şey gerçekleşemez enerji özünden kayıtsızdır istediğinizin kabul edilebilir veya ayıplanır olmasının da size destek veya köstek olmasının da bir önemi yoktur enerji ahlaki bir talepte bulunmaz ve sizi yargılamaz enerji yaydığınız etkilerden hareketle sürekli olarak tepki verir hücrelerimizi düşünce gücüyle etkileyebilir miyiz dünyanın gerçeklerini onlardan kaçarak yakalayamayız aldus sley duygularımızın bedenimiz üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu uzun zamandır biliyoruz bu etki bilim ve Tıp tarafından da sık sık belgelenmiştir ancak DNA değiştirilemez ya da en azından eski inanışa göre değiştirilemez Ama bu doğru mu hart mat Enstitüsü 1992-93 insan DNA'sı üzerinde araştırmalara başladı İlk önce insan dna'sını bir deney tüpünün içine yerleştirdiler ardından DNA çok güçlü duygulara maruz bırakıldı bunu gerçekleştirebilmek için de deneye katılan insanlar ruhun sakinleştirilmesi olumlu duygulara yoğunlaşmak ve kalp bölgesine odaklanmak gibi farklı zihinsel ve duygusal yaklaşımları benimsediler sonuçlar görmezden gelinemeyecek kadar etkileyiciydi tüm bilim insanları DNA üzerinde bir etki yarat konusunda şüpheyle yaklaşsa da daha önceki fizik kurallarına göre var olması mümkün olmayan bir şeyi gözlemleyebildiğimiz [Müzik] anlayışımızla kavramak oldukça güçtür günümüzdeki bilim DNA'nın değişmez olduğunu bizim kafamıza kazır belirli bir DNA ile doğmuşuz durur korkunç büyüklükte ve güçte bir etki olmadıkça vücudun içinden veya uzağından dna'yı değiştirmek Hatta etkilemek mümkün değildir ama artık DNA'nın son derece değiştirilebilir olduğunu ve en küçük enerji titreşimlerinin bile onu etkileyebilir meek gerek deney serisi sırasında harm Enstitüsü bir adım daha ileriye gidip insan plasentası ki DNA'nın tepkiler inceledi DNA'nın en saf hali orada bulunuyordu bunun için deney tüplerine plasentadan alınan 28 tane DNA konuldu ve güçlü duygular hissetmeye odaklanan 28 araştırmacıya verildi Bu deney aynı zamanda DNA'nın araştırmacılarının duygularına göre farklı şekilde değişikliğe uğradığını da gösterdi Eğer araştırmacılar minnet Sevgi ya da Şükran hissediyorsa DNA da bu durumda gevşiyor Yani DNA'nın Bağları açılıp daha uzun hale geliyordu tam tersine araştırmacılar tatminsizlik korku öfke ya da stres gibi duygular hissettiğinde DNA kısalıyor Hatta kodlar arasındaki bağlar bile kopuyordu DNA olumsuz duygulara küçülerek tepki veriyordu şimdi olumsuz duyguların nasıl bizi dünyanın geri kalanından kopardığını anlayabiliyoruz öfkelendiğimizde ya da kötü hissettiğimizde kendimizi soyutlanmış ya da hayatın akışından kopmuş gibi hissederiz Aslında durum gerçekten de böyledir kendimizi bulunduğumuz ortamdan ayıran yine biz oluruz DNA'nın kodları arasındaki bağlardı bu Kopuş araştırmacılar Neşe minnet Sevgi ya da Şükran gibi duygular hissetmeyi denediğinde hemen düzeliyordu Bu sayede kodlar tıpkı bir lambanın yanması gibi bir anda yeniden bağlanabiliyor Bunun yanı sıra dna'da ölçülen değişimler elektromıknatısların neden olabileceği değişikliklerden çok daha büyük ve geni çaplı ydı çok derin bir sevgi hisseden İnsanlar kendi DNA'ların şekillendirebilir daha sonra hiv pozitif olan hastalarla araştırmalar gerçekleştirildi ve minnet Şükran Sevgi duyguları hissedenlerin bu duyguları hissetmeyenlere kıyasla 300.000 Kat daha güçlü bir bağışıklığa sahip olduğu görürdü burada sağlığa dair bir anahtar olduğunu varsay abilir bu yüzden Neşe sevgi ve minnet gibi duyguları hissetmeye çalışmak çok önemli Çünkü biz de bu şekilde bağışıklığımızı 300.000 kat güçlendirebiliriz iyi duygular hissetmeye devam edersek daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olacağımız için bazı hastalıkları engelleyebiliriz peki biraz daha fazlasını elde edemez miyiz sağlığımıza yeniden kavuşabilir miyiz bu konuda Sandra gibi birçok başarı hikayesi vardır sevgili Pier istek duymak Hayatımda birçok konuda başarıya ulaşmamı sağladı mesela sağlık açısından bir örnek vereyim blumia denilen bir yeme bozukluğum vardı kendimi çok fazla yemeği hiç durmadan silip süpürmek ve sonrasında da kilo almamak için kusmak zorunda hissediyordum Yaklaşık 5 yıl boyunca ikili bir hayat sürdüm ve hiç kimse bunun farkına varmadı dışarıdan her şey iyi gidiyormuş gibi görünüyordu Ama büyük bir utanç içindeydim bir gün biri bana olumlu düşünmek hakkında bir kitap okumamı önerdi bu kitap sadece Başarılı bir şekilde istemek hakkındaydı başlar başlamaz heyecanlandım Çünkü eskiden beri bu durumu değiştirebilecek tek kişinin yine ben olduğunu hissediyordum Ben de olumlu düşünmeye ve kendi kendime telkinlerde bulunmaya başladım bir yandan da kendimi Aslında olmak istediğim gibi yani narin ve sağlıklı Hayal ediyordu Etrafımdaki insanlardan da yaydığım pozitif enerji ve güzel görünüşüm hakkında övgüler alıyordum Bu biraz vakit aldı ama benim için başarıya Ulaş tek yolu buydu hayatım tamamen değişti her şey olması gereken hale geldi önce kendimi kusmadan düzenli yemek yemeye alıştırmam gerekti ilk başta yani tartıyı hayatımdan çıkarana kadar çabamın karşılığını çok da alamıyordum Ama bu adımdan sonra en azından 10 kilo kalıcı olarak vermeyi başardım şu an hayal ettiğim gibi 60 kiloyum kilo almadan istediğimi yiyebiliyorum artık bulumya hem de hiçbir yardım almad geçmişte kaldı ve ben ideal kiloma ulaştım en içten dileklerimle Sandra kendi hayatımda da aynı şekilde kendimi iyileştirme yeteneklerim hakkında deneyler yaptım klasik Tıp öğrencisini dinleyecek olursak böyle bir etkinin var olmaması gerekiyordu sadece 20 yaşındaydım ve omurgam dolayı çok acı çekiyordum hemen Bu konuda bir uzmana göründüm ilk İncelemeden sonra konulan teşhis insanın cesaretini kırıyordu Omurgadaki eklemlerde Kronik bir iltihaplanmaya sebep olan Back rve hastalığına yakalanmıştım Birkaç yıl içinde sırtım tamamen sertleşecek laboratuvarlarda yapılan tüm analizlerin de kanıtladığı gibi bu konuda hiçbir şüphe yoktu tedavi yöntemlerini bir hafta sonra İlk şoku atlatmış mayaya karar verdik Kesin olan tek bir şey vardı Bu hastalığın tedavisi yoktu ve hayatıma bir oyuncu olarak devam etmem mümkün görünmüyordu kısa süre içinde omurgam Sanki tek bir kemik biriş gibi birleşecek ki en kötü yanı bu değildi zamanla sırtım kamburlaştım en zor haftalarından birini geçirdim o zamanlar ne başarıyla istemek ne de kuantum fiziği hakkında bilgi sahibiydim dna'mızda tek bir şey biliyordum Ben sağlıklıyım sırtım harika sırtımı seviyorum güçlü ve dirençli yim enerjik ve hareketliyim tenis kursuna yazıldım ve bir yıllık parayı tek sefer verd çaresiz hissetmiyordum tam tersine kendimi bu kadar enerjik hissetmiş olmanın tadını çıkarıyordum çünkü sağlıklı olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu biliyordum benim hayatımın şimdi başladığından şüphe yoktu evrenin yaptığı Bu şakaya gülüyordum bu aydınlanma için teşekkür ediyordum Uyanmıştım içimdeki canlılığı hissediyordum ve sağlıklıydı gece gündüz her saniye her an bende gerçekleşen mucizeye odaklandım bu etrafımdakiler Büyük bir şaşkınlık yarattı hiç kimse benim neşemin mutluluğumun ve herkese ve her şeye karşı sevgi dolu oluşumun sebebini anlayamıyordu dans ediyordum şarkı söylüyordum minnetle doluydum ve bir olmuştum beni saran hayata Şükran duyuyordum Doktor randevusunun zamanı geldi ve başka testler başka laboratuvar analizleri yapıldı Doktor böylesine güler yüzlü ve neşeli bir hasta gördüğü için şaşkındı ardından resmen bomba patladı açıklanamaz Anlaşılamaz öngörülemez hiçbir yanlış anlaşılmaya imkan yok ama yine de doktor karşımda kekeliyorsa normaldi omurlarda iltihap yoktu Doktorum doğal olarak mutlu olmuştu Ama bir önceki teşhisten dolayı da kafası karışıktı Neredeyse her şeyin onun tahmin ettiği korkunç yoldan gitmesini tercih edeceğine inanmaya başladım Çünkü Böylece hayatı sıradan akışına devam etmiş olacaktı ama sonuç bir el sıkışma ve hala inanamayan tutup her şeyi doğru yaptığını söyle ben teselli ettim tıbbi desteğe devam edip tenise başladığımı söyledim şimdi gerçekte ne yaşadığını biliyorum kendi kendime Vermiş olduğum bu hediyeden ve kendi düşüncelerimin gücünden dolayı derinden etkilenmiş haldeyim o zamanlarda bu kararlılığımı bilmiyorum ama geçmişe baktığımda Bu olayda büyük bir özgüven kazandığımı ve bunu da bugüne kadar koruduğum biliyorum Geçmişte yaşadığım bu deneyim ve başka diğer olaylar bana sağlığımızın sandığımızdan çok daha büyük oranda kendi elimizde olduğunu öğretti Bu benim en sağlam inancım Siz neye inanıyorsunuz sizin inancınız her şeye yön veren güçtür kendinize inanın ve bu sayede hayatınızın yönünü değiştirin yaydığımız en güçlü enerji aşktır isteklerinize Aşık olun en büyük enerjiyi yaratacak olan şey budur düşüncelerimizin gücüyle çok Uzaktaki bir dna'yı değiştirebilir miyiz problemleri onlara sebep olan düşünce yapısıyla asla çözemeyiz Albert Einstein sadece düşünce gücüyle dna'mızda dünya şimdiye kadar inandığımız Farklı bir şekilde işliyor ve farklı bir yapıdan meydana geliyor olabilir miydi bir başka deneyde bu konuda büyük bir adım daha atıldı Amerikan ordusunun emriyle bilim insanları 90'lı yılların başında ımızın vücudun dışında hatta çok uzağında bulunan canlı hücreler üzerinde bir etkisinin olup olmadığını araştırdı aslında bu konuda şüpheliyi fizik alanındaki eski düşüncelere göre bu tamamen imkansızdı Bu yüzden insan vücudundan ayrılan organların kemiklerin derinin ya da dokuların o kişiyle bir bağının kalmayacağına inanılıyordu 1993 yılında adves dergisi ordunun yaptığı bir deneyin sonuçlarını açıkladı bu deneyde DNA ile den gerçekleştiren katılımcıların duyguları arasındaki ilişkinin kanıtlanıyor katılımcıların ağızlarından DNA örnekleri alındı ve dış ortamdan izole edilip binanın başka bir yerine götürüldü Sadece bu etkiyi ölçmek için tasarlanmış özel araçlar sayesinde farklı kişilere ait DNA'ların o kişiler çok uzakta olsalar bile onların hislerine göre değişiklik gösterip göstermeyeceğim teyit etmek isteniyordu katılımcılarda farklı hisler onlara farklı fotoğraflar gösterildi bu fotoğrafların kimi erotik kimi savaşla ilgili kimi komik Kimi de şiddet içeren sahnelerle doluydu katılımcılar şiddetli veya hafif olmak üzere Duygu skalasının farklı yerlerinde yer alan her türlü hisse maruz bırakıldı Ancak bu sefer Bilim insanlarının büyük çoğunluğu DNA'nın üzerindeki etkiden şüpheye düşseler de daha önce kabul edilen fizik yasalarına göre gerçekleşmemesi gereken bir şeyi gözlemlediler katılımcı bir şey hissettiklerinde bilim insanları da belirgin elektriksel tepkimeler ölçmüşler DNA sanki Tüm bu süre boyunca katılımcıların vücudundan hiç ayrılmamış gibi davranmıştı Greg braden ilahi Matrix isimli kitabında dotor beck'in bu deneylere devam ettiğini ve katılımcılarla DNA'nın birbirlerinden gittikçe uzaklaştırıldın yazmıştır Bu deneylerden birinde uzaklık 500 kreye kadar çıkarılmıştı bir atom saati kullanarak duyguların yayılması ve DNA'nın Buna tepki vermesi arasındaki zaman farkı ölçüldü ve bu iki olayın aynı anda gerçekleştiği Anlaşıldı Evet her şey tam anlamıyla aynı zamanda gerçekleşiyordu en ufak bir gecikme emaresi bile söz konusu değildi buradaki tepkimede yer alan DNA katılımcıların vücutlarındaki DNA ile aynı zamanda tepki veriyordu hislerimiz inançlarımız ya da Düşüncelerimiz nasıl olursa olsun DNA bu etkiyi saniyenin milyonda birinde yansıtıyordu rezonans halindeki DNA'nın Yanı başımızda ya da dünyanın öbür ucunda olmasının bir önemi yok günümüzde zaten bahsedilen Bu enerji alanının tüm Duygu ve düşüncelerimizin iletiminden sorumlu olduğuna ikna olmuş haldeyiz ve bu tepki ışık hızından bile daha hızlı gerçekleşiyor deneye katılan Doktor jeffrey Thompson şu bulguyu ortaya koydu bir bedenin başladığı ve bittiği kesin bir nokta yoktur bu rapordan sonra Moskova'daki pavlov psikoloji Enstitüsü Amerikalı meslektaşlarının bulgularını doğrulayan deneyler gerçekleştirdi genç bir dişi farenin altı yavrusu alınıp dünyanın farklı yerlerine gönderildi daha sonra annede panik korku ve Neşe hisleri uyandırıldı yavruların Dünyanın farklı yerlerinde bulunmalarına rağmen anne ile aynı şekilde tepki verdikleri görüldü bilim için bu bulgular insan yapısına ve hareketlerine dair yeni bir anlayışa giden yoldaki Yapı taşlarını oluşturuyordu benim içinse bulunan kanıtlar başarıyla istemenin mükemmel işleyişine dair yeni bir açıklama getiriyor Bu kitabın başında DNA'nın bulunduğu çevrede güçlü dayanıklı ve uzun süreli bir etki yarattığını öğrenmiştik son iki bölümde de bize düşüncelerimizin ve hislerimizin gücüyle Bizim de dna'mızdaki çünkü Eğer dna'mızda mız da kuantum alanı sayesinde dünyadaki her şeyle bağlantılı zamanın ve uzaklığın bir önemi olmadığını düşünürsek rezonans kanunu sayesinde sahip olmak İstediğimiz her şeyi hayatımıza getirebiliriz daha kesin konuşmak gerekirse bunu zaten yapıyoruz iç dünyamızda zaten sahip olduğumuz her şey Dış dünyada da bizi bulacaktır Dış dünyada karşılaştığımız Her şeyin bir kaynağı vardır ve bu kaynağı düşüncelerimizde aramak gerekir istediğimiz sonuçlara ulaşmayı arzulu düşüncelerim gözlemlemeye ve onları kontrol etmeye başlamalıyız Çünkü düşündüğümüz Her şey bir rezonans alanı yaratır düşüncelerimiz çoğu zaman rezonans alanımızı genişletir Bu yüzden kayıplara dair düşünceler daha fazla kayba sebep olur aynı şekilde kazanmakla ilgili her düşüncede daha büyük kazançların yolunu açar İşte bu yüzden Dış dünyada gerçekleştirmek istediğimiz değişiklikler sadece düşüncelerimizin de değişmesiyle gerçekleşecektir İçinizde yer alan yaratıcı gücü hatırlayın ve bunu kendi iyiliğiniz ve her şeyin iyiliği için kullanın Sabine sennin hikayesi Aşk enerjisinde kaldığımız sürece isteklerimize dair düşüncelerin başkalarını nasıl harekete geçirebileceğini dair güzel bir örnektir Merhaba sevgili Pier Sadece isteyerek elde ettiğim şeyler o kadar inanılmaz ki 3 yaşındaki oğlum jen hayat dolu küçük bir canavar geçen Ocak ayının başında yine mücadeleci girişimlerinden birisini gerçekleştirirken düşüp üst dudağını yardı dudağı kanamaya başladı Ben de Her annenin yapacağı gibi yarayla ilgilendim ve bu durumun çok da ciddi olmayacağını söyleyerek onu teselli ettim Her anne böyle olaylar yaşamıştır janik hemen sakinleşti ve kanamada kısa sürede durdu bu yüzden onun iyi olduğuna dair şüphem kalmamıştı birkaç hafta sonra sol taraftaki kesici dişlerinin diğer süt dişlerine kıyasla daha koyu renk olduğunu fark ettim o tarafta olmayan dişleri pırıl pırıldı hemen dişimizden randevu aldım Dişçi j'yi inceledi Hatta röntgen bile çekti ve ardından son birkaç hafta içinde jenny'nin dudağının üstüne düşüp düşmediğini sordu jane'in geçirdiği küçük kazayı hemen hatırladım röntgeni inceledikten sonra dişçim o dişi besleyen sinirin düşme sırasında koptuğunu anlattı diş Gittikçe daha koyu renk olacaktı ama endişelenmiş deri geldiğinde yeni çıkan diş doğal olarak beyaz olacaktı Ancak bu süreç Birkaç yıl alacaktı çünkü herkesin de dediği gibi Kalıcı dişler 5 veya 6 yaşlarında çıkmazdı Ama bu benim için çok uzun bir bekleyiş olacaktı Bu yüzden ben de istemeye başladım dişin parlak bembeyaz haline geri dönmesini istiyordum mantığıyla hareket eden biri için tam bir saçmalık ancak istediğim tam olarak gerçekleşti haftalar geçtikçe Dişteki bariz değişimi gözlemleyebildiğimiz yazdı kariyeri boyunca buna benzer bir olay görüp görmediğini sormak için Dişçiyi bile aradım o da gözlerine İnanamadı Onun için bu inanılmaz bir şeydi bugün düşmesinden 6 ay sonra hiçbir fark görünmüyor önceden koyu renk olan diş Tıpkı diğerleri gibi bembeyaz Sabine isteklerimiz hedefini nasıl bulur zeki insanlar sahip olmak istedikleri deneyimleri kendileri seçerler aldus hle isteklerimiz ve Arz olması gerektiği şekilde nasıl gerçekleşir istediğimiz şey nasıl gelip bizi bulur isteklerimizin yöneldiği insanlar bizi nasıl bulacaklarını nereden bilebilirler vücudumuzdaki bir bölge bilgileri alıp bilincimize aktarıyor olabilir mi bu yeni bilinci günlük hayatımızda nasıl bağdaşı biliriz Bu soruların cevabı bu alanda büyük rol oynayan dna'mızdaki şey DNA'nın genetik kodlarından hareketle sadece hücre için proteinlerin üretilmesinden sorumlu olduğudur Ama asıl şaşırtıcı bilgi DNA'nın % 0'ın protein sentezi için gereksiz oluşudur DNA'nın bu kısmı iletişim için kullanılır bu bulgu Rus bilim insanları Vladimir poponin ve Peter gev tarafından ortaya konulmuştur DNA şu ana kadar kabul edilenden çok daha fazlasını içerir DNA çevresiyle iletişim kurar poponin ve gar DNA'nın Bir alıcı ve verici olarak çalışmaya programlandı gösterdi Ayrıca bu iki Rus bilim insanı DNA'nın bu şekilde oldukça iyi çalıştığını da gösterdi dna'mızda isı la da iletişim kuruyordu günümüzde dna'mızdaki başka insanların ve başka canlıların dna'ları la kurduğu iletişim bu zamana kadar bildiğimizden çok daha farklı bir şekilde gerçekleşiyor bu etki zamanın Ve mekanın dışında daha üst bir boyutta ortaya çıkıyor bu etki için hiper uzay terimini ortaya koyduk Bu bilgi alışverişinin daha da ilginç yanı açıkça hiçbir sınıra bağlı olmaması ne uzaklık ne de zaman bu bilgi akışında bir engel oluşturabiliyor zaman kon kunda en küçük bir uyumsuzluk bile söz konusu olmuyor atom saatiyle bile en küçük bir gecikme ölçülemedi bunun için DNA hiper uzaya özgü solucan deliliği denilen enerji kanallarını kullanıyor Albert Einstein ve nathan rawson 1935 yılında bu bilgiyi ilk tanımlayan kişilerdi bu kavram aynı mekandaki iki köşenin birbirine bir tünelle bağlı olduğunu belirtmek için kullanıldı solucan delikleri sayesinde bizim ile aynı rezonansta bulunan bir kişinin bizden ne kadar uzakta olduğunun Hiçbir önemi yoktur bu kişi yatakta Yanı başımızda ya da dünyanın öteki ucunda olabilir uyuyor ya da uyanık da olabilir yaydığımız bütün bilgiler aynı hiper uzayda bir enerji tünelinde hareket ederek hedefine ulaşır ve oradaki DNA tarafından alınarak işlenir Hatta bu enerjinin DNA tarafından sadece alınmadığını depolandığı da söyleyebiliriz Böylece DNA bilgi deposu görevi de görür aslına bakılırsa bedenimizde muazzam bir veri Bankası bulunur gerçekleşecek isteklerimiz bizi nasıl bulur artık aydınlatılması gereken tek konu bizimle aynı rezonansta yer alan enerjinin dünyadaki milyarlarca DNA arasında bizi nasıl bulduğu Sonuçta bu DNA'ların her biri bilgi alışverişi gerçekleştirir o zaman Evren hiç yanılmadan isteklerimizi bize nasıl ulaştırır bir yandan aralıksız olarak halindeyiz olumlu ve olumsuz düşüncelerimizle sürekli olarak rezonans alanımızı programlıyor isteklerimize ve görüşlerimizi ya da korkularımı ve endişelerimiz bağlanırken rezonans alanımız aynı dalgada yer alan her şeyi kendine çeker ama öte yandan Her birimiz bir genetik isme yani Koda sahibiz adli inceleme tekniklerinde ya da babalık testlerinde bu koddan bahsedildiğini Zaten hepimiz duymuşuzdur Her insanın DNA'sı parmak zleri gibi eşsizdir enerji konusunda da bu durum geçerlidir [Müzik] dna'mızda okuyanlar Anka'nın şaşırtıcı hikayesini ve nasıl Sadece isteyerek küçük oğlunu sağlığına kavuşturduğu bilir işte ankd yine aynı şekilde ırıcı bir başka hikaye sevgili Pier Öncelikle sadece iste ama doğru iste kitapları için teşekkür ederim hikayemin devamı hakkında bilgi vermek adına oğlumun şu anda son derece sağlıklı olduğunu ve nörodermatit hastalığından Eser bile kalmadığını söyleyebilirim tatilden çok etkilenmiş olarak döndüm birkaç hafta İtalya'da karavanımız la gezdik tatilin sonuna doğru Biz uyurken bütün eşyalarımız çalındı paramız pasaportlar her şey gitmişti günün ilk saatlerinde bu durumu fark edip kalak kalmıştık sinirden deliye dönen eşim sakinleşemiyorum gözlerime inanamıyordum daha önce hiç hırsızlık olayıyla karşılaşmamıştım kaldığımız yerdeki diğer tatilcilerden bir tek bizim eşyalarımızın çalındığını öğrendik tekrar tekrar neden diye her şeyin eski haline dönmesini istedim şans da böylece yolunu buldu devasa karavanımız da polis merkezinin yolunu tuttuk park yeri ağzına kadar doluydu Neyse ki girişin hemen yanında bize uygun bir yer bulduk ve sakince bir kahve içebildiği İzin verdiler polis memuru değerli eşyalarımızın bulunabileceğine dair bize hiç Umut vermedi hırsızların bizi kolof formla bayıltıp bayılmadı sorgularken ne kadar da şanslı olduğumuzu fark ettim herhangi bir uyuşturucu o zamanlar 9 aylık olan oğlumuzun üzerinde korkunç bir etki bırakabilir akşamüstü tesadüfen bizden birkaç kilometre uzakta tatil yapan arkadaşlarımızdan bir mesaj aldık arkadaşlarımızın yanına giderken bebeğin pasaportunun sağlık belgesinin ve ilk fotoğraflarının da kundakla birlikte çalındığını fark ettik Gözlerimiz doldu dizlerimizin bağı çözüldü ve gözlerim karardı Artık tek isteğim sakin bir akşam geçir arkadaşlarımız sadece nakit konusunda yardım etmekle kalmadı aynı zamanda bizi harika bir akşam yemeğine davet ettiler oğlumuz bile çocuk arabasında Normalden daha çabuk uykuya daldı ve akşamımız bu şartlar altında olabilecek en sakin şekilde geçti tatilden sonra eve döndüğümüzde posta kutusuna bakarken senin iki kitabını buldum işte o an anladım bizim için gerçekten önemli şeyleri geri alacaktık bu postanın bana ait olduğunu ilk sayfaları okuduktan sonra anladım benim oğlumun hikayesi Bu kitabı yazmaya devam etme konusunda senin için bir işaret olmuştu ve senin bana Enerji topu gönderdiğini Hissettim Neden sorusu bile o anda cevap buldu tatilden önce Eşim bizi hırsızlığa karşı koruma altına alacağına inandığı Mantıksız bir enerji göndermişti Ama ortada zaten hırsızlık falan yoktu neden benim çantama dokunulmadı yazmama gerek bile yok yıl sonundan Biraz önce kendi kendime Neden istediğimizin hala gerçekleşmediği sordum içten içe benim isteyerek başardıkları konusunda ikna olmayan işimin haklı olduğunu bile düşündüm birkaç gün sonra oğlumuzun ilk doğum gününden tam bir gün önce Münih'teki kayıp eşya bürosundan bir mektup geldi nakit paramız dışındaki tüm eşyalarımız bulunmuştu paraya zaten hiç önem vermiyordum asıl önemli olan yani oğlumuzun ilk resimleri oradaydı Çok değerli çantamızı bile geri almayı başarmıştık istemek işe yarıyordu Öyle ya da böyle ya da üzücü şekilde işliyordu eşim Neden hala gerçekleşen isteklerim için sana yazmaya devam ettiğimi sordu ona cevabım şu minnet başarıyla isteme konusundaki deneyimim Henüz daha küçük çaptı Ken evren konusunda bir fikrim yoktu hakkında hiçbir fikrim olmayan bir şeye nasıl teşekkür edebilirdim Ama şu an gözümün önünde senin bir fotoğrafın varken tüm minnetim sana yönlendiriyorum şu an Tabii ki evren hakkında çok daha geniş bir görüşe sahibim ancak hala sana minnettarım en içten dileklerimle Anka bana söylersen unuturum gösterirsem belki hatırlarım yapmama izin verirsen yapabilirim Lao tuzu olumlamalar nasıl işler bugün düşündüğün şeye Yarın dönüşürsün bu da doğru bir şekilde istemek sadece kendi kodumuzu yeniden programlamak için çok uygun bir yoldur kendiliğinden gelişen eğitimlerle meditasyonla kendi kendini Telkin ederek Öyleymiş gibi yaparak veya görselleştirilmiş olabilir Bir kere daha hatırlayalım gerçekte Hiçbir sınır söz konusu değildir gerçek sınırlar sadece Kafamızda bulunur inandığımız şeye dönüşmemiş gücüdür Örneğin Sağlık konusunda istekte bulunmak hastalığı inkar etmek anlamına gelmez bunun yerine kendi kendimizi iyileştirme gücümüzü geçirmek isteriz görselleştirme yoluyla hastalığa dair düşünceleri sağlıkla ilgili düşüncelerle değiştiririz ve geçmişte hep yaptığımız gibi vücudumuzla ilgili yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu düşünmek yerine bu olumlu enerjiyi vücudumuzda harekete geçiririz vücudumuz düşüncenin en küçük etkisine bile tepki verir Eğer kendi kendimizi iyileştirebilecek birçok kişi için mucize olarak görünecek bu durum bir kere İyileştikten sonra Gerçeğin ta kendisi haline gelecektir Sonuç olarak bu değişim düşüncelerimizin ne kadar güçlü olduğunu kanıtlar aşağıdaki örnek hedefine odaklanmış enerjinin ne kadar güçlü olabileceğini çok etkileyici bir şekilde gösteriyor sevgili Pier isteklerimin gücü ve de başarısı çevremdekiler arasında kulaktan kulağa yayılınca bu duruma şaşırıp kalan bir arkadaşım bir gün beni aradı Tabii ki benim is imin ne kadar başarılı olduğunu duyuyordu ama kendini Bunun gerçekten işe yaradığına inandıramıyor Bu yüzden sıkıntılı olduğu bir dönemde beni aradı bana birkaç dakika içinde annesinin sağlıklıyken nasıl Sakat biri haline geldiğinden bahsetti Omurgada oluşan bir kan pıhtısı belden aşağısında yer alan motor sinirlerini sıkıştırmış kadın bu yüzden göz açıp kapayıncaya kadar bacaklarını hareket ettiremez ve yürüyemez hale gelmişti helikopterle hastaneye kaldırılıp hemen ameliyata alınmıştı Doktorlar En kötü ihtimali ortadan kaldırmak için imkansızı denemişti ameliyat oldukça uzun sürmüştü Anestezinin etkisi geçer geçmez ameliyatın başarılı olup olmadığını kesin olarak gösterecek testler yapılmış arkadaşımın annesiyle ilgilenen doktora göre hastanın Ameliyattan hemen sonra Bacaklarında net bir tepki hissetmesi gerekiyormuş ama ameliyattan günler sonra bile hiçbir şey hissetmemiş Doktorlar ameliyattan bu kadar uzun süre sonra Artık olumlu bir gelişme beklemenin mümkün olmadığını belirtmişler hastanın Hayatının geri kalanında günlerini tekerlekli sandalyede geçireceği fikrini kabul etmesi gerekiyormuş arkadaşım bitkin düşmüştü ki annesinin ruh halinden bahsetmiyorum bile arkadaşım beni arayıp annesinin durumunu anlattığında çok üzüldüm aklım fikrim hep bu konud daydı ama o anda arkadaşımın ne beklediğini bilmiyordum Arkadaşım benden açıkça annesinin tekrar yürüyebilmesi dilememi istiyordu zaten oğlumla ilgili Tıbbi bir başarı elde etmiştim adaşımı haklı buldum ve evren'e bu isteği göndereceğim dair ona söz verdim telefon görüşmemiz tam 15.30'da sona erdi hemen ardından isteğimi evrene yolladım saat 1915'te arkadaşımdan bir mesaj aldım hastanedeydi ve gururla annesinin sağ ayağını oynatabildiği söylüyordu şaşırmadım bile Çünkü isteğin gücünün sınırsız olduğunu biliyordu bugün Arkadaşımın annesinin bacaklarının felç olmasının üstünden iki hafta geçti ve ayaklarından kalçalarına kadarki kısımda hisleri geri döndü şu sıralarda doktorların tüm tahminlerinin aksine yeniden yürüyebilmek için terapi görüyor ve günden güne iyileşiyor Monika bilim Doğanın en son gizemlerini çözemez Çünkü biz de doğanın yani çözmek istediğimiz gizemin bir parçasıyız Max plank düşünce gücüyle yeni bir Gelecek yaratabilir miyiz zaman göründüğü gibi değildir Sadece tek bir yöne doğru akmaz ve geçmişle gelecek aynı anda gerçekleşir düşünce gücüyle geleceğimizi etkileyebilir miyiz hiç duraksamadan bu soruya olumlu cevap verebiliriz geleceğimizi tahmin bile edemeyeceğimiz şekilde değiştirebiliriz kuantum üzerinde çalışan fizikçiler çok heyecan verici bir şey keşfettiler en küçük bir etkinin bütün hayatımızı değiştirebileceğini ve varoluşumuz her şeyin gerçekleşebileceğini gösterdiler bildiğimiz gibi düşünce gücümüz enerji yayıyoruz Tabi ki bu düşünce gücü yan bir tek biz değiliz Bunu bütün insanlar gerçekleştiriyor aynı dalgadaki titreşimlerin ortak bir çekime sahip olduğunu düşünürsek Mantıklı olarak şu sonuca Ulaşırız diğer olayları ve İnsanları sadece biz çekmeyiz Biz de diğer insanlar ve olaylar tarafından eşit ölçüde çekiliriz Bu durumun oluşması için iki enerjinin ortak rezonansta bulunup uyumlu şekilde titreşmesi gerekir Oysa ki kuantum fiziğinde kuantum dalgaları denilen bir keşif yapıldı bu keşfe göre kuantum fiziğinde her şey Örneğin düşüncelerimiz ve inançlarımız sadece mekanda değil zamanda da yayılır hareketleri sadece mekanda değil zamanda da gerçekleşir Bu yüzden Geçmişten geleceğe doğru yayılan normal kuantum dalgaları olarak adlandırılan kuantum dalgaları bulunur Bir de karmaşık çekimli dalgalar denilen Gelecekten geçmişe doğru yayılan enerji dalgaları söz konusudur bu Hayret verici bir bilgi ama her şey burada da bitmiyor geleceğe doğru yayılan dalgalar teklif dalgası geçmişe doğru yayılan dalgalar da Yankı dalgası olarak adlandırılır Eğer iki dalga yani Gelecekten Bize gelen Yankı dalgasıyla bizim yaydığımız bir teklif dalgası birbirine denk gelirse bu dalgalardan biri diğerini perdeler ve bir olasılık alanı oluşturur Kuantum fiziğine göre bir olayın gerçekleşme olasılığı geçmişten gelen teklif asıla Gelecekten gelen uyumlu bir Yankı dalgasının karşılaşmasıyla oluşur daha iyi anlayabilmek için bu durumu bir faks makinesinin çalışmasıyla kıyaslayıcı alanında olmasıyla gerçekleşebilir geçmiş ve gelecekte buna benzer bir şekilde iletişim kurar ve birbirleriyle karşılaşırken yani yarı yolda şimdiki zamanda gerçekleşme ihtimali çok yüksek bir olaya uygun sinyaller oluşturur Diğer bir deyişle sadece geçmiş geleceği değil gelecek de geçmişe etkiler anlayışımız Bu bilgiye uyum sağlamakta zorlanır Çünkü şimdiye kadar zamanın hep geçmişten günümüze doğru çizgisel olarak ilerlediğini düşünüyorduk Peki bu ilerleyişin tam tersi yönde olması mümkün mü johnn S'in hipotezi geçerliliğini günümüze kadar defalarca kanıtlamış ve kuantum fiziğindeki bazı paradokslar ilk defa bir açıklama getirmiştir gelecek de geçmiş kadar gerçektir gelecek uzakta bir yerde zaten var olmaktadır Aksi takdirde geçmişe doğru Yani bizim şimdiki zamanımıza doğru dalgalar gönderemez sizin Geleceğiniz de tam şu anda var olmaktadır ama kesin şekilde belirlenmiş değildir Çünkü her kendimize farklı bir gelecek seçebiliriz Daha açık konuşmak gerekirse en son bilimsel bulgulara göre gelecek zaten şu anda var olduğu için ihtimallerden kendimize uygun bir gelecek seçebiliyoruz Peki gelecek zaten varsa zaman nasıl işliyor gelecek o zaman zaten yazılmış değil mi Hayır Çünkü geleceğimize Elbette şu an var olsa da birçok farklı değişken şeklindedir keşfini ortaya koyduğu 1980'den beri bilimsel araştırmalar büyük bir Atılım gerçekleştirdi eskiden tek bir gerçeklik üzerine düşünürdük Bu yüzden sadece tek bir geleceğin mümkün olduğuna inanırdık ama şu an aynı anda paralel gerçekliklerin var olduğunu biliyoruz Bu da isteğimizin enerjisine çok daha farklı bir gözle bakmamızı sağlıyor zaman bizim sandığımız kadar doğrusal bir şekilde ilerlemiyor ve her şey aynı anda gerçekleşiyor geçmiş şu anda şimdiki zamanda ve gelecekte gerçekleşiyor şu şekilde özetleyebiliriz bilincimiz tek bir zamanı tam anlamıyla algılayabilir başka bir zaman hakkında bilgimiz yok duyularımızın da sınırlı olduğunu düşünürsek Bu çok da şaşırtıcı değil görülebilir ışığın sadece % 18'ini algılayabiliyor bizi çevreleyen gerçekliğin % 192 isi duyularımızın erişimine kapalı ama biz algılayamaz da bu gerçeklik var oluyor Kendi kendimizin ölçüm dayanağı yine Biz olduğumuz için ve bizim de oldukça sınırlı bir kapasitemiz olduğu için bu gerçekliği algılayamıyor ve reddediyoruz ancak etrafımız farklı enerji titreşim dalga ve bilgilerle çevrili Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir Sokrates bu bilgi ne kadar eskiye dayanırsa dayansın günümüze kadar etkisini korumuştur cenevre'deki 4 milyar avroluk araştırma merkezi sn'de çalışan Seçkin bir araştırmacı televizyonda yayınlanan bir konuşmasında günümüzde modern insanlığın gerçekliğin sadece % 5'ini algılayabildiği ve şu an sahip olduğumuz bütün teknik araçlara rağmen bizi çevreleyen gerçekliğin % 195'e hakkında hiçbir fikrimiz olmadığını belirtmiştir Ayrıca kavrayamadığı bu % 195'e bulamadığımız tüm sorunların cevabı yatmaktadır aynı araştırmacı İsviçre'de bu devasa araştırma merkezinin kurulmasının sebebinin en az gerçekliğin % Birine bir göz atabilme umudu olduğunu söylemiştir sadece % Birlik bilgi 4 milyar avro Eğer dünyayı Tanrı yarattıysa Bizim onu anlayabileceğimiz şekilde tasarlama endişesi gütmem Albert Einstein Aslında Doğruyu söylemek gerekirse sadece hiçbir şey bilmediğimizi biliyoruz gerçeğin çok büyük bir kısmı bize yasaklanmış Ancak bu kım var olmaya devam ediyor ve algımızın ötesindeki bu gerçeklik biz nasıl olduğunu anlamasak da bizi etkiliyor zaman için de aynısı geçerli zaman konusunda da gerçekliğin sadece küçük bir alanını bile biliyoruz duyularımız Ve bilincimiz le sadece şimdiki zamanı algılayabiliyor ama tam da şu anda geçmişin ve geleceğin bir arada var olduğunu biliyoruz an kavramı bizim oluşturduğumuz bir olgu Bu yüzden zaman Aslında söz konusu değil ve anlar da yok zamanın çizgisel akışı bizim doğamızın temsilinde değil zaman doğrusal değildir her şey aynı anda gerçekleşir İşte bu yüzden her şey aynı anda gerçekleştiği için gelecek geçmişimizi etkileyebilir sadece tek bir değil sonsuz sayıda gerçeklik vardır yalnızca tek bir gerçeklik yerine birçok gerçeklik aynı anda var olduğundan ve her şey aynı anda gerçekleştiğinden geçmişten gelen ve bize etkileyen Yankı dalgaları da oldukça çeşitlidir bu yüzden şimdiki zamandan ya da geçmişimizden etkilenerek şekillenecek farklı gelecek ihtimalleri olasıdır daha açık konuşacak olursak şimdiki zamanımız geçmişe yaydığımız teklif dalgalarından etkilenir bu duruma şöyle bir örnek verebiliriz konusu bizim kararlarımı göre belirlenen bir filmdeki oyuncu gibiyiz Mutlu Son bizim elimizde gelecekteki bütün ihtimaller sinyallerini gönderir ve bu sinyaller bizim teklif dalgalarım zla karşılaşır Ancak bu dalgaların tamamı birbiriyle uyuşmaz ve kendi aralarında rezonans yaratmazlar Bu yüzden sadece dalgalar birbirine çok benzer olduğunda teklif ve Yankı dalgaları arasında bir perdeleme oluşur Böylece geçmişimiz zaten yaymış olduğu dalgalar ve sayısız gelecek arasından bir olasılık arasındaki bağlantı Yani bir uzlaşma oluşur işte Ancak bu şekilde belli bir Olayın meydana gelmesi için yüksek bir ihtimal oluşur Peki gelecek dalgaları nereden gelir dünyanın en tanınmış fizikçiler Fred Allen Wolf şu sonuca varmıştır bilinçli ya da bilinçsiz enerji yayan Her insan bu algıladığımız düşündüğümüz veya inandığımız her şeyi kapsar geleceğe zaten bahsettiğimiz gibi bir teklif dalgası gönderir Ancak bu dalga aynı zamanda geçmişe de yönlenir daha doğrusu bir dalga doğal olarak sadece mekanda değil zamanda da küresel bir şekilde dağılır aynı anda Gelecekten de Yankı dalgaları yayılmaktadır yani gelecekteki olaylar şimdiki zamanımıza enerji yaymaktadır Oysa ki gelecek sayısız ihtimal içinde var olur ve bu ihtimaller de içinde kendi geçmişlerini Yankı gönderen sayısız ihtimal Barındırır bizim yaydığımız teklif dalgaları Yüksek ihtimalle gerçekleşecek bir olay meydana getirmek için Gelecekten yayılan uyumlu Yankı dalgaları Arar bizden yayılan dalgalar her türlü gelecek ihtimalini dener ve teklif dalgamıza en uyumlu ihtimalle bir bağ oluşturur teklif dalgalarım tüm geleceğimizde hareket eder yaydığımız dalgalarla uyumlu olup olmadıkları konusunda her anımız bir sonraki anda Gelecek yıl ya da 10 yıl sonraki yaşayacağımız anda teker teker denenmiştir burada kuantum fiziği şu durumu ortaya koymuştur gelecekteki olayın gerçekleşmesi ne kadar yakınsa rezonansı da o kadar keskin hale gelir başka bir değişli gözlemlediğim bir olay gelecekte bana ne kadar yakınsa bu olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği dair karar da o kadar kesin hale gelir yakın gelecekte gerçekleşme ihtimali bulunan tüm olayları şu andaki bilinç halimiz belirler Eğer gerçekleşmesi beklenen olaylar daha uzak bir gelecekte yer alıyorsa rezonansın keskinliği Tabii ki azalır Ancak şu andaki bilinç halimiz de bu rezonansa daha net bir eğilim gösterir fakat bilinç hali alanında bize enerji gönderen sayısız ihtimal var olduğundan her bir ihtimalle iletişime geçmemiz mümkündür teklif dalgalarım Yankı dalgalarıyla iletişime geçip bir olaya dair bir ihtimal oluşturduğunda gerçekleşen şey de budur Bu şekilde doğrudan istek seviyesine Ulaşırız Çünkü istemek hayatımızdaki bu sayısız ihtimalden birini kendimize çekmekten ibarettir istek duyduğumuzda böyle bir teklif dalgası yayarız Bu dalga bir yankı dalgasıyla iletişime geçer bir olaya dair bir ihtimal yarattığımız da bu isteğin gerçekleşebilmesi için en yüksek şansa sahip oluruz iç dünyamızda sahip olduğumuz her şey Dış dünyada da karşımıza çıkar çünkü dış dünyamızın yaptığı tek şey içimizdeki bilinci yansıtmaktır sadece bilincimizi hedefe yönlendirdiğimiz de hayatta gerçekleşmesini istediğimiz şeylerle aynı rezonans alanına girebiliriz istek duyduğumuz olaylara ulaşmayı Elimizi hislerimizi ve inançlarımızı gözlemlemeye ve kontrol etmeye başlamalıyız Çünkü düşündüğümüz veya hissettiğimiz Her şey bir rezonans alanı yaratır düşünce gücü maddeyi de değiştirebilir mi düşündüklerimizden ibaretiz Şu an olduğumuz kişi düşüncelerimizden doğar düşüncelerimizle dünyayı yaratırız Bu da önceki bölümlerde Kalbimizin yaydığı enerjinin ne kadar güçlü olduğunu dinlediniz rezonansın kendisiyle beraber bir titreşim yayan bir alana ulaşması için uzaklığın da zamanın da önemli olmadığını öğrendiniz artık düşünce gücümüzün kendi dna'mızda da etkileme gücü olduğunu biliyoruz bu bulgular şaşırtıcı olabilir ancak Bizim hayatımız ve isteklerimizin gücü konusunda tahmin ettiğimizden çok daha büyük küresel bir etkiye sahipler Çünkü Kalbimizin yaydığı bu güçlü enerji sadece kendi bedenimizi değil maddenin atomlarını bile değiştirecek kadar güçlü Bun bilmek için atomların diline küçük bir dönüş gerçekleştirebiliriz okul sıralarını arkanızda bırakmanız ya da en son bir fizik kitabının kapağını açmanız üzerinden çok zaman geçtiyse büyük ihtimalle atoma dair hala eski mekanik modeli hatırlıyorsunuz etrafında elektronlarla protonların döndüğü bir çekirdek bu model katı parçacıklardan oluşur ancak uzun zaman önce bu algı aşılmıştır Güneş sisteminin minyatürünü andıran parçaların birbirlerinin etrafında döndüğü bu bu Yapı yeni bilimsel bulgular sayesinde geride kalmıştır günümüzde sadece partiküllerin değil farklı bölgelerde yoğunlaşan enerjilerin de söz konusu olduğunu biliyoruz Elektron ve protonlara hatta atomun çekirdeğine daha yakından bakıldıkça ve onlara dair araştırmalar yapıldıkça bu partiküller de aynı derecede çözünür katı ve Keskin partikül Aslında enerji girdabından ibarettir atom fiziksel bir yapıda değildir daha çok yörüngesinde enerji yayan bir topaca benzer bu küçük enerji girdapları kuark ya da foton olarak adlandırılır Katı madde diye bir şey yoktur Sadece enerji vardır Bu enerji elektromanyetik alanlardan oluşur şimdi Kalbimizin yaydığı enerjiye geri dönelim Aslında her durumda aynı enerji söz konusudur atomun enerjisi beynimizdeki düşünceler ve Kalbimizdeki inançlar yoluyla ortaya çıkardığımız aynı güç alanından oluşur atomlar değişir Peter bunu 1896 yılında keşfetmişti manyetik bir gücün maddenin özünü değiştirebileceğini bulmuştu 1913 yılında joan Stark bir elektrik alanının da aynı şekilde atomu etkileyebileceğini keşfetti elektrik alanı da atomu Tıpkı manyetik alandaki gibi değiştiriyordu kuantum fiziğindeki sayısız deney ve araştırmalardan sonra bir atomun içinde bulunduğu elektrik veya manyetik alan değişince atomun kendisinin de değişime uğradığını biliyoruz bu bulgu atomların sadece maddesel anlamda değil gösterdikleri davranış anlamında da değişime uğradığını ortaya koyuyor artık Kalbimizin enerjisinin atomları değiştirecek güce sahip olduğunu biliyoruz yani dünyadaki herhangi bir atomu gerçekten değiştirebiliriz zamanın da uzaklığın da bu süreçte önemi yoktur Bu elbette ki muhteşem bir şey Bundan böyle Sadece kendi inanışı da sınırlı değiliz etrafımız üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğumuz bilimsel olarak kanıtlanmış durumda belki isteklerimiz için ne kadar önemli bir anahtarı elimizde tuttuğumuz artık yavaş yavaş farkına varıyoruz bu şekilde imkansız görünen olaylar bile gerçekleşebilir bu olaylar bizim algımız da açıklanamaz Mucizeler olabilir ancak bilim ve dünyadaki Ruhani liderler için uzun zamandır bu durum bir sır değil sevgili bay Frank bugün inanılmaz bir şey gerçekleşti birkaç haftadır bir ev almayı düşünüyoruz bunun için hisse senetlerimi satmamız gerekiyordu Dün borsada iflas ederek bir şok yaşadık tüm hisselerim serbest düşüşe geçmiş Tüm gece gözümü kırpmadım tek düşündüğüm Artık evimiz için gerekli parayı ödeyemeyeceğim ardından bu duruma hisselerim yeniden yükselmesini dileyerek karşı Koydum tüm gece bu düşünceyi besledim bir sonraki gün eşim beni arayıp Volkswagen'in hisselerinin yuvarlandığı uçurumdan çıkıp yükselişe geçtiğini söyledi Bir sonraki saat içinde bu bahsi geçen hisseleri Satık ve 5000 kazanç elde ettik aynı akşam hisseler yeniden düşüşe geçti en içten dileklerimle ve Teşekkürler Petra en güçlü inancınızın ne olduğunu bulduğunuzda hayatınızın anahtarını elinizde tutacaksınız her şey birbirine bağlı hayattaki mutluluğunuz düşüncelerinizin niteliğine bağlıdır Mark aural Kalbimizin enerjisiyle dna'mızda veya düşüncelerimizin gücünü kullanarak beynimizle istesek de istemesek de sürekli olarak dış dünyaya tepkiler gönderiyoruz ve bu tepkiler hangi yolla yayılmış olursa olsun diğer insanların enerjilerine ulaşıyor onların Enerjileri de aynı rezonans alanında bulunduğunda bizimkiyle uyum içinde titreşiyordu aşk dolu bir ilişki iyileşme arkadaşlık ya da maddi şeylerin getireceği tatmin [Müzik] değiştirilebilmektedir imkanı oluşturuyoruz inançlarımız da düşüncelerimizin gerçek içeriğini bilirsek şüphe ve aşağılık hislerini reddederek bilinçli bir şekilde hayatımızı Yönetmeyi öğrenebiliriz en önemli olan her zaman içimizdeki derin inançtır özellikle inandığımız ve düşündüğümüz her şey hayatımızda gerçekleşir Tıpkı hastaların iyileşmesi veya olağanüstü başarıların gerçekleşmesi gibi ikna olduğumuz her şey bize ulaşır doğal olarak endişelerimiz de onlara düşünce enerjisini verdiğimizde Onaylanmış olur İçinde bulunduğumuz gerçekliğin kaynağı her zaman düşüncelerimizin sebep olduğu enerjide yer alır Bu enerji korkularımızdan ya da geçmişe duyduğumuz saplantılı özlemden güç alıyor olabilir rezonans kanununa göre umutlarımızı da endişelerimizi de hayatımıza çeken bu düşüncelerdir bizi çevreleyen her şeyden ayrı olduğumuza Başımıza Gelenler karşısında güçsüz olduğumuza kurban konumunda olduğumuzu her şeyin tesadüf olduğuna hayatın karmakarışık ve kaotik olay den oluştuğuna dünyada haksızlığın hüküm sürdüğüne hastalıklar konusunda hiçbir etkiye sahip olmadığımıza Hayatta hiçbir şeye hakkımız olmadığına Talihe ve talihsizliğin körlemesine gerçekleştiğine vücudumuzun bizden bağımsız olduğuna kendi yaratıcılığımızı ne kadar inanırsak o kadar endişelerle dolu bir hayat yaratmış oluruz aynı zamanda içimizde sadece bir boşluk ve yalnızlık hissederiz çünkü kendi yaratıcılığımızı ve bu şekilde kendi kutsal doğamız kopmuş oluruz bu yalnızlıktan kaçmaya çalışırken hayatımızı yüzeysel olgularla doldurmamız da şaşırtıcı değil Bu yüzden bizi asla mutlu etmeyecek amaçların peşinden gideriz ki Bu yüzeysel olgular da hiçbir zaman hayatımıza gerçekten etki etmez kendimizi yaratıcılığımızı kendimizi kendi evrenimizin yaratıcısı olarak görmeyi başaramadık hayatımızda gerçekten de rastgele ve karmaşık olaylar art arda gerçekleşiyor gibi görünecektir Ancak bu durumu hayatımıza çeken yine biziz bu kadar acı bir şekilde şikayet ettiğimiz bu durumu yine biz yaratıyoruz potansiyelin kaynağı Bizde yer alıyor Bu dünyada hiçbir şey bu sebep sonuç ilişkisinin dışında yer almaz rezonans kanunu her zaman evet der yasa inancınız konusunda Sizi her zaman onaylar enerji bir durumun ahlaki veya yarar olup olmadığına bakmaz enerji sadece yaydığınız etkilere tepki verir bu durum sonuçlar açısından neyi ifade eder buradaki mesaj Umut doludur her an şu ana kadar kendi yarattığımız dünyanın dışına çıkma şansımız vardır tek yapmamız gereken bakış açımızda küçücük bir değişikliğe gitmektir Örneğin günlük hayatımıza başka bir gözle bakarak bu değişimi başlatabiliriz bu işin anahtarı Öncelikle bizi çevreleyen her şeyle nasıl bir bağlantı içinde olduğumuzu anlamamakta yatar Bir sonraki aşamada bilinçli bir şekilde rezonans alanımızı hayatta istediğimiz deneyimleri elde etmek için nasıl değiştirebileceğimiz fark etmektir kendimizi bu dünyanın bir parçası olarak görüp diğer insanlarla nesnelerle aynı olmadığımızı anladığımızda istediğimiz ve Özlem duyduğumuz şeyleri hayatımıza çağırmak için İlk ve en önemli adımı atmış oluruz Bundan sonra da ihak edip hiçbir olumsuz düşünceyi zihnimize sokmamız gerekiyor çünkü bu düşünceler de her şeye bağlı bir bir rezonans alanını meydana getiriyor ve hayatımızı istemediğimiz bir alana doğru sürüklüyor her şeyle nasıl bağlantılı olduğumuzu anladığımızda evrenin en büyük gücüne erişebiliriz eski inanç kalıplarımız kendimize ve görüşlerimizi yüklediğimiz inançlarımızı değiştirirsek şimdiye kadar negatif enerji alanıyla rezonans halinde titreşen tüm olay ve kişilerle olan bağımızı da koparmış oluruz yani bunlar hayatımızdan kaybolur Bunun yerine pozitif düşüncelerle uyum içinde titreşen yeni deneyim ve planlarla çevrelenmiş yeni bir rezonans alanına girmiş oluruz 8 bu5 yıl önce bir dava sürecinde yer alan Maria geçirdiği Radikal değişimi oldukça etkileyici bir şekilde bana yazmış bir arkadaşım için bir hediye arıyordum o sırada sadece iste ama doğru iste kitabınızı keşfettim her şeyi unuttum ve kitapçıdan Yüzümde ışıl ışıl bir gülümsemeyle çıktım hiç olmadığım kadar mutluydum Çünkü sorunumun çözümünü bulmuştum Peki sorunum neydi bir avukata dava cesaretinde bulunmuştum yazılı ve sözlü aşamalarla süreç toplam 8 bu5 yıl sürmüştü Elbette ilk davamı kazanmıştım ama o ne bunu kabul etmek ne de ödeme yapmak istiyordu pes etmedim ve süreci takip etmeye devam ederek şikayette bulundum ve işe yaradı As Hukuk Mahkemesi benim davamı kabul etti Hiç bitmeyecek bir poker oyununun bir parçası olmuş gibiydim mağdur tarafı olmamı saymıyorum bile bu Dilek kitabı tam zamanında elime ulaştı o andan itibaren tüm kuralları uyguladım neyse ki her şeyin iyi olacağına inanma konusunda bir sıkıntı yaşamadım Çünkü gerçekten en son ölen şey umuttu dava günü sakince arabama bindim mahkemeye gidene kadar olumlamaları mırıldanıp durdum ve tamamen mutluydum avukatım beni bu kadar sakin ve gevşemiş görünce afalladı ona davayı kazanacağımızı O kadar emin bir şekilde söyledim ki bir an Nutku tutuldu daha sonra her şey çok hızlı gelişti her şey topu topu 40 dakika sürmüştü ve buz gibi bir şampanya patlatma hak kazanmıştık 140.000 avroluk zararım tamamını geri alabilmiş karşı taraf temyize bile gitmedi kitabınızdaki Bütün ipuçları için çok teşekkür ederim Maria Maria başarılı olacağına ikna olmuştu ve en küçük Bir şüpheye düşmeden etrafına bu enerjiyi yaydı Ayrıca inançları 5000 Kat daha güçlü şekilde yayıldığında başarının gelmesi Onun için kesinleşmiş Rahat sakin ve güven dolu hissederek başarıya ulaşmıştı istemeye Baş önce hayatınızı hangi yönde değiştireceğiniz karar vermeniz gerekir bütün ihtimaller mümkündür yani Var olan ihtimallerin her biri o zaman dönüşmek istediğiniz kişiyi düşünün daha sonra Şu an olduğunuz kişiye bakın eğer arada büyük bir fark varsa o zaman hızla inancınızı olmak istediğiniz kişiye yönlendirmeniz ve olmak istemediğiniz bu kişiyle vakit kaybetmeyi gündelik hayatınızı şu anki kişiliğinize göre yaşamayı bırakmanız gerekir rezonans kanunu her şeyi birbirine bağlayan bir enerji alanı vardır Bu enerji alanı bizim rezonans alanımızla iletişim kurar rezonans alanımızı duygularımızın düşüncelerimizin ve özellikle de inançlarımızın enerjisiyle oluştururuz bu enerjiyi kalbimizle dna'mızda ve düşüncelerimizle yayarız rezonans alanı için uzaklığın da zamanın da önemi yoktur rezonans alanı sayesinde herkesle ve her şeyle Aramızda bir bağ kurulur bizimle rezonans alanı içine giren her kim ya da her ne olursa olsun bu duruma tepki vermekten başka şansı olmaz bizimle rezonans alanına giren her şey istisnasız hayatımıza çekilir Biz de aynı şekilde diğer rezonans alanlarına karşı koyamayız ve bizimle uyum içinde titreştirici [Müzik] kitabın bu kısmında istemenin pratiği üzerinde duracağız Burada doğru istek enerjisini en hızlı şekilde ortaya koyabilmek için yöntem ve tavsiyeler bulacaksınız bu egzersizleri uygularken istediğiniz Enerjileri yayabilmek için her zaman doğru rezonans alanını üretmeniz gerektiğinin farkında olmalısınız Eğer bu alana ulaşırsanız dünyada istediğiniz her şeyi elde edebilirsiniz isteklerimizin rezonans alanına girmek için birçok farklı yöntemden yararlanabiliriz sonraki bölümlerde benim kendi hayatım en kolay ve en etkili olduğunu gördüğüm yöntemlerden bazılarını anlatacağım En iyisi bu tekniklerin içinde sizi En Mutlu edenleri seçmektir Çünkü rahatlık ve mutluluk isteklerinizin hedefini açığa çıkarmak için en etkili enerji desteğini oluştururlar Eğer bu konuda fazla ciddi bir tavırla ya da kendimizi zorlayarak çalışmaya başlarsak mecburen baskı altına alınmış ciddi ve negatif bir rezonans alanı oluşturmuş oluruz hayatımıza çektiğimizde doğal olarak zorlama bir ciddiyet olacaktır yöntemler Sizde bir anda işe yaramayabilir ya da En sevdiğiniz seçeneklerden olmayabilir Hatta bazı teknikler için İçinizde bir direnç üzüntü ya da şüphe hissedebilirsiniz başta olumlu cümleleriniz inanmakta ya da İçinizde güçlü bir imgi oluşturmakta güçlük çekebilirsiniz Bu tamamen normal hayal kırıklığına uğrayıp sinirlenmeyin Çünkü bu yaklaşım rezonans kanununa uygun şekilde içinde Bulunduğunuz durumu zorlaştıracaktır Bunun yerine şöyle düşünün düşündüğünüz hissettiğiniz ve inandığınız her şeyi hayatınıza çekersiniz bir yöntemden diğerine sürekli atlayıp durmak da aynı anda hepsini birden denemeye Çalışmak da gerekli değildir güvenle ve rahatça uygulayabileceğimiz tek bir yöntem keşfettiğimiz isteksizce uygulayacağımız birçok yöntemden daha fazlasını elde etmiş oluruz uyguladığınız yöntemden ne kadar zevk alır ve mutluluk duyarsanız ilk sonuçları görmeniz de o kadar çabuk olur istek yöntemlerine başlamadan önce küçük bir çalışma yapıp şu anda hangi rez rezonans alanında yer aldığınızı gözlemleme gerekir Bu nispeten kolay bir süreçtir dış dünyamızda bulunan şeyler zaten aslında iç dünyamızda yer alan şeylerden meydana geldiği için bizi doğrudan çevreleyen sistem şu an hangi rezonans alanını yaydığını dair güzel bir ders niteliğindedir Peki genel olarak Neden böyle bir çalışma yapmalıyız Eğer etrafımızda bizim için kötü titreşim alanları bulunuyorsa en uygun rezonans alanını oluşturmak için çabalamam gerekir bizi çevreleyen alan olmak istemediğimiz eski kişiliğimize dair özellikleri bize getirecektir ve böylece yeni rezonans alanlarımızı çökertecek var olan her şey bizi bekar Yalnız kafası karışık acınacak halde Zavallı yetersiz ve annesinin eteğine yapışmış bir çocuk gibi olduğumuzu hissettirecektir bizi çevreleyen rezonans alanı bizim yarattığımız istek enerjisi gibi bizi uzun vadede etkiler rezonans alanımız içimizde derinden titreşen bir Matriks gibidir dışarıya bizi varlığımızın özüne bağlayan bilgiler gönderir ve bu bilgilerin benzerlerini de bize çeker Böylece bizi çevreleyen alanı bir ders sistemi olarak kullanabiliriz bize ulaşanlar ya da daha doğrusu hayatımızı çektiklerimizi düşünerek Neyi yapmaya programlandı okuyabiliriz diğer her şeyle aramızdaki dayanışma kendimizi anlamamıza yardım eder ve bu potansiyelden yararlanmam sağlar rezonans alanları kişisel gelişiminizi engellediğinde uyanmanız gereken bir an vardır O da şu an bu da yabancı rezonans alanlarından etkilenmem son derece olası olduğunu biliyoruz bunu gündelik hayatımızda sıkça deneyimler Örneğin şu an sakin ve huzurluysa Öfkeli ve mutsuz tek bir insan bile çoğu zaman bu halimizi bozmaya yeter Birkaç saniye içinde kendimizi inanılmaz derecede gergin bir Tartışmanın ortasında bulu veririz böyle bir tartışma bir anda tutuşan çalılar gibi patl verir bu durumda bazen istemediğimiz şeyleri söyleriz ya da daha sakin bir şekilde düşününce pişman olacağımız aceleci kararlar alırız olayın ardından böyle bir tartışmaya nasıl sürüklendiği ve böylesine huzurlu ve uyumlu geçen bir günün nasıl da tersine döndüğüne çoğu zamanda anlam veremeyiz aslında cevap çok basittir başka birinin rezonans alanına girip sonunda Bu alanın etkisinde kalmışız dır başka bir değişli bizim titreşim enerjimiz o kişin uyum gösterdiği için istesek de istemesek de yabancı bir enerjinin etkisi altına gireriz ama biraz daha yakından bakarsak bu enerjinin bize o kadar da yabancı olmadığını görürüz Çünkü bu enerji aynı miktarda bizim içimizde de olmasaydı ondan etkilenmemiş olurduk Bu enerji ile rezonansa girmezdik Sözde yabancı Bu enerji bize titreşimini taşımamış olurdu kavgacı birinin bizi enerjisiyle kirletmesine izin veriyorsak bu bizim içimizde de kavga potansiyeli bulunduğundan andır aslında istediğimiz herhangi biri olabiliriz tüm Duygu yelpazesi içimizde yatar sakin Aşık duyarlı Öfkeli kederli kıskanç meczup ya da şüpheci olabiliriz Örneğin Eğer sevgi ve sempatik dolu bir kişiyle karşılaşırsak Biz de yumuşar ve bu sempatiyi derinden hissederiz bu iki ruh hali öfke ve sempati içimizde yatar öyle olmasaydı bu enerjiye giremezdim Deek hangi titreşim enerjisini etkin hale getirmek istediğimiz sadece biz bağlıdır Bu tamamen bizim elimizdedir sonuç olarak bu yabancı titreşim enerjilerinin bizi olumsuz etkilemesine izin vermeyecek kadar değerli ihtimallerin var olduğunu yeterince biliyoruz Örneğin bir mabede girdiğimizde tamamen bu duruma uyum gösteren bir davranış sergileriz ki bu sadece Bizden böyle bir davranış beklendiği için değil Hemen o mekanın huzur dolu titreşiminden etkilenmiş olmamızdır bu enerjiyi yakalarız ve daha sakin daha huzurlu hale geliriz bazen içimizdeki bu huzur hissi Sokağa çıktığımızda ve günlük etkinliklerimize döndüğümüzde bile devam eder Ruhani ya da heyecan verici bir kitap okuduğumuzda ya da rahatlatıcı bir müzik dinlediğimizde de aynı etkiyi yaşarız bir anda diğer insanların seslerini ya da rezonansları alırız ve biz de onlarla uyumlu hale geliriz burada yaptığımız tek çalışma o alana girmiş Olmaktır istediğimiz enerjiye yakınlaşarak zaten mevcut rezonans alanlarından faydalanmış oluruz Ancak bazen isteklerimizin tam aksinde yer alan rezonans alanlarında kalırız kendimizi şüpheleri le bizi güçsüzleştirir ya da bizi düşüncelerimizin işe yaramayacağını ikna etmek isteyen kişilerin arasında buluruz şüpheci insanların rezonans alanına girdiğimizde şüpheye düşmemiz şaşırtıcı değildir çoğu zaman bu değişim çok yavaş bir akış halinde gerçekleşir Bu yüzden zaman zaman bizi ileri taşıyacak doğru rezonans alanlarında olup olmadığımızı kontrol etmek iyi fikirdir konferansların birinde bir kadın bana bir kitap ya yağını ve bir danışmanın yardımına başvurmak istediğini söyledi bu iş için başvurduğu kadın başarılı bir yazardı ve ona uygun bir editör bulması için yardım edecekti Ama bu dinleyicim bana hiç de bir kitap yazdığı için teşvik olmuş ve neşeli görünmedi bundan ziyade danışmanı ona ilk kitabının çok satanlar listesine giremeyeceğini bunun imkansız olduğunu söylediği için kaygılı ve dertli görünüyordu danışmanın Kendisi bile çok satanlar arasına girmeden ü kitap yayınl dinleyicim benim fikrimi duymak istiyordu bu kadından danışmanlık almaya devam etmeli miydi ona bu danışmanın kendisinde nasıl hissettirdiğini sordum teşvik oluyor muydu yoksa cesaretini mi kaybediyordu bana danışmanın cesaretini kırdığını söyledi ona bu durumda para ödeyenin kim olduğunu sordum ve hemen sorunun kaynağını yüzüne vurdum neden cesaretini kıran birine para ödüyorsun neden sana cesaret verecek birini aramıyorsun Niye bir kitap yayınlatı zorluklarının üstesinden güçlü ve mutlu bir şekilde gelmeni sağlayacak birini bulmuyorsun bu durum sırf televizyon için vergi verdik diye korkunç ve hoşumuza gitmeyen bir programı izlemeye devam etmek gibi bir şey birinin bize iyilik yapmadığını fark ettiğimizde hiçbir şekilde O insanın yanında kalmak ve kendimizi bu yıkıcı etkiye maruz bırakmak zorunda değiliz tabii ki bazen planlarımız da bu kişiden başkasının bize eşlik etmeyeceğine inanıyoruz ve en azından biri bizim yanımızda olduğu için kendimizi şanslı sayıyoruz Ama bunu asl mantığımız bize fısıldıyor ve bu da Mucizeler yaratmaya yetecek bir sebep değil mantığımız Çoğu zaman bizi aşağılık kompleksi konusunda doğrulamaya çalışır Ama bu düşünce yapısından çıkmak istiyorsak bir an önce büyümemizi gelişmemizi sağlayacak yeni bir rezonans alanı bulmamız gerekir Çevrenizi sizi teşvik eden insanlarla doldurun Çevrenizi Sadece size inanan sizin gücünüzün farkında olan Muhteşem yeteneğinizi ve potansiyelinizi gören sizin amaçlarınıza bağlılık duyan ve sizi bu konuda destekleyen insanlarla kuşatın tutkularınız konusunda Sizi durduran ve sizin gücünüzle yaratıcılığınıza inanmayan insanların yanında Neden durasın ki buna katlanmak zorunda olduğunuzu size düşündüren ne hayatımız Akıcı ve Duru olmalı kendimizi aşabilmek imizi durduran insanları yakınımızda Barındırır Çünkü bu duruma geçmişten beri alışığız dır Belki bu enerjiyi anne babamızdan kardeşlerimizden tanıdıklarımız ya da daha uzak akrabalarımızdan görmüş olabiliriz Bu enerji üzerimizde olumsuz bir etki bıraksa da bazen kendimizi evimizde gibi bile hissedebiliriz Ama bu tanıdık ve negatif enerjiye takılıp kalırsak hayatımıza pozitif deneyimleri çekmemizi sağlayacak yeni bir rezonans alanı oluşturmakta güçlük çekeriz Tüm bunları anlattıktan sonra dinleyicim hangi Engele takıldığını fark ettiğinde bir kahkaha attı birden Bu kadının kendi üzerinde nasıl böyle bir güç elde etmesine izin verdiğine ve Bir de bunun için para ödediğine şaşırıp kaldı Belki sizin içinde Bulunduğunuz durum da buna benziyordu negatif rezonans alanlarını Hemen fark edemeyebilir bazen onları sadece dikkatli bir şekilde araştırdığımızda ve düşündüğümüzde görürüz bizi çevreleyen Enerjileri açıkça için çok basit ve hızlı Bir Yol Vardır Neredeyse her gün yanınızda olan arkadaşlarınızın tanıdıklarınız ve akrabalarınızın listesini yapın daha sonra her ismin yanına Bu insanda hissettiğiniz özellikleri yazın mesela rahatlatıcı neşeli mutlu yardımsever ya da sürekli eleştiren kıskanç Açgözlü yazabilirsiniz ama çok uzun süre düşünmeyin bu özellikleri rastgele yazın ilk aklınıza gelen her zaman en iyisidir çok uzun süre düşünürseniz mantığınız araya girebilir ve sizi bazı değişiklikler yapmaya yönlendirebilir Böylece hızlı bir şekilde etrafınızdaki insanların sizi güçlü mü hissettirdiklerini ya da sınırlayıcı olan şu soruları sorun sizi çevreleyen alandaki baskın enerji planlarınıza destek mi oluyor Yoksa onları engelliyor mu etrafınızdaki alan size güç ve enerji veriyor mu kendinizi korunmuş hissediyor musunuz Güven duyuyor musunuz desteklenmiş gibi hissediyor musunuz isteklerinizi açığa çıkarabiliyor musunuz sizin mutluluğunuza dair endişelendik hissedebiliyor musunuz kendinizi gerçekten olduğunuz gibi gösterebiliyor musunuz Eğer bu sorulara verdiğiniz cevaplar sizde Soğuk duş etkisi yaratıyorsa bu durum çok da şaşırtıcı değil eğer her şey farklı ilerlese Zaten farklı bir titreşim alanında olurdunuz ve daha farklı Enerjileri ve insanları hayatınıza çekmiş olurdunuz ikinci aşamada daha da ileriye gideceğiz listede sizin gücünüze ve yaratıcılığınıza inanmayan hem cinslerin ii işaretleyin Belki de şu soru üzerinde düşünmek istersiniz başka insanların sizin hayatınıza kendi yargılarını getirmelerini sizi değersiz hissettirmeli ya da olumsuz etkilemeleri Daha ne kadar izin vermek istiyorsunuz listenizin üstüne belli bir tarih yazın bir gün bir Ay bir yıl tüm bir hayat Böylece hayat Aki gerçek planınızı fark edebilir ve bu konuda kendinize destek olabilirsiniz bu insanlara hayatınızı bu şekilde etkileme yetkisini veren tek bir kişi var o da sizsiniz hayatınızı Tepe taklak etmeleri için bu insanları davet eden sadece Sizsiniz Gelecekte bu durumu nasıl idare edeceğiniz de sizin kararınız olacak sizi ileri Taşıyan destekleyen ve her zaman yanınızda olan insanların listesini tekrar çıkarın bu kişilerin sayısı çok olmayabilir Ancak her zaman bizi koşulsuz şartsız destekleyecek birileri bulunur bunu düşünün Belki bu arkadaşınızı unuttunuz ya da hayatınızın merkezinden uzaklaştırdın veya bu kişi yanınızda olsa da artık onu çok göremiyorsunuz ve bu arkadaşlığı oluruna bıraktınız sizi destekleyen ve geliştiren bu kişilere daha fazla zaman ve öncelik vermeye çalışın size yardım etmeye hazır olan ve hayatınıza minnet saygı ve Onur getirecek kişileri etrafınızda toplayın hayatınızda böyle kişiler yoksa zihinsel rezonans alanlarınızı kullanın sizi tüm potansiyelinizin farkına varacak Böyle insanların olduğunu bilin Böyle insanların hayatınıza gireceğinden emin olun Her şeyden önce kendi potansiyelinizin farkına Varın kendinize saygı duymaya kendinizi sevmeye ve kendinize düşünceli ve şefkatli bir şekilde yaklaşmaya başlayın ne kadar çok bu Hedefte ilerlersin içinde Bulunduğunuz alan da o hızla değişir istediğiniz rezonans alanına olabildiğince hızlı ulaşmak için en büyük adım Diğerlerini de kendi istekleri konusunda geliştirmektir ne kadar verirsek karşılığını da o o kadar alırız benzerin benzeri çektiğini düşünürsek etrafınız hızla sizin cömertliğin ii yansıtan ve sizi geliştirmek isteyen insanlarla dolacaktır rezonans alanında yer alın Tabii ki bu sırf isteklerinizi gerçekleştirmek için ailenizi ve Arkadaşlarınızı birden terk edeceğiniz anlamına gelmiyor kendinizi isteklerinizin zaten başkaları için gerçekleştiği bir yere yönlendirmeli siniz Aksi takdirde yani etrafınızı isteklerinizin gerçekleşeceğini veya inançlarınız potansiyeline inanmayan insanlarla doldurduğunuzda titreşim enerjinizi olumlamalarla görselleştirme le ya da hedeflenen bedensel egzersizlerle arttırsın bile oluşturacağınız rezonans alanı sizi allak bullak engellenmiş Hatta çökmüş hissettirecektir olumsuz rezonans alanları gelişimimizi altüst edebilir tam tersine pozitif rezonans alanları bizi olumlu etkiler ve içimizde gelişimimizi destekleyecek titreşimler oluşturur Böylece isteklerimizi gerçekleştirmemiz katkıda bulunacak bu rezonans alanından yararlanırız dünya tamamen önünüze serilmiş durumda bu her zaman böyleydi enerjinin size doğru akabil mesi için tek yapmanız gereken karşınızda Duran kapıyı aralamak Siz hazır olduğunuzda gerisinin rezonans alanı halledecek Siz sadece isteklerinizin gerçekleşeceği yere gidin Aslında bu şekilde iki kat fayda elde edeceğiz isteklerimizin yaklaşması sayesinde ayna nöronlar gibi daha farklı yardımlar almaya başlayacağız Ayna nöronların armağanı isteklerimiz içimizde yatan potansiyelin haberciler didir joan wolfen Von Parma Üniversitesi'nde Profesör camo roli'nin öncülüğünde çalışan nörologlar 90'lı yıllarda ilginç bir olayı keşfettiler beyindeki bazı bölgelerin motor süreçlere dair anıları depoladığı Ve deneyim sahip olmasak bile bu süreçleri tekrarlayabilir Ken bile uyarılı Beynimiz bazı hareketlere dair süreçleri Biz o hareketleri gerçekleştirmemiş olsak bile depolar bu bilimsel açıdan tamamen yenilikçi ve şaşırtıcıydı sadece gözlem yapıldıktan sonra depolanan bu Anılar O alanda herhangi bir egzersiz ya da çalışma yapılmamış olsa bile benzer motor süreçleri zorlanmadan gerçekleştirmemiz sağlıyordu bu Deneyim ne olursa olsun Yeni yetenekleri ortaya koymak için bu alanda bir anımız olmasa da nasıl hareket etmemiz gerektiğini bilebiliyor beynimizdeki özel bir nöron grubu bu şaşırtıcı etkiden sorumludur Bu nöronlara ayna nöronlar denir bir yandan Bu nöronlar ip üstünde dengede durmaya çalışmak gibi alışkın olmadığımız hareketleri yaparken etkin hale gelir ama öte yandan başka birinin ip üstünde dengede durmak gibi bir alışılmadık bir hareket yaptığını izlerken de aktif hale geçerler yani Ayna nöronlar başkalarında izlediğimiz hareketleri yapabilme kapasitemizi içimizde oluşturur tıp bu etkiyi başarıyla kendi kendisine mal eder Örneğin Felç geçiren hastalar musluğu açmak gibi elleriyle gündelik olarak yapacakları hareketlere dair film veya videolar izlediklerim bu hareketleri yeniden gerçekleştirebilirler Ben de ilk gençlik yıllarımda çok etkileyici bir deney yapmıştım o zamanlar gitar çalabilmek için çok çabalıyordu maalesef bana çok da ilham vermeyen bir hocam vardı Ve bu yüzden gözle görülür bir başarı ortaya koyamıyorsun ın konserine gittim hevesle dolup taşıyordum en ön sıradaydı büyülenmiş ve adeta her notayı yutuyordu aynı gece gitarımla İspanyol şarkılarından nakaratlar çaldım ve hiç olmadığım kadar iyiydim sanki bu teknikleri zaten çalışıyordum O zamanlar İspanyol müziğine dair bir gecede kazandığım bu yetenek karşısında büyülenmiş Şimdi bana bu kapasiteyi sağlayan Ayna nöronları olduğunu biliyorum Eğer kapasitemizi arttırmak istiyorsak başka insanları gözlemleyip bu bilgi i kendi deney dünyamıza katmamız yeter Ayna nöronlar sıra dışı bir hızla ilerlememiz için bize yardımcı olur bu girişimler Tabii ki harekete de dökülmelidir nöronlar bu anlamda ilk adımlardır bazen gözlem yaparken olayla aramızdaki mesafeyi tamamen kaybeder bedenimiz ve ruhumuzla bu olaya katılırız Bunun sorumlusu da aynı nöronlarda Örneğin kendimizi Bir sporcu ile özdeşleştirme hareketleri yaparız bilinçsizce Sanki o hareketi yapıyor y muşuz gibi antrenman yapmaya başlarız Eğer kendimizi yerine koyduğumuz sporcu için kritik bir karar aşaması meydana gelirse bir boks maçında ESGM turnuvasında ya da Futbol maçında penaltı noktasında kaslarımız gerilir Nabzımız ve nefesimiz gözle görülür şekilde hızlanır kendimizden bağımsız bir heyecan duyarız artık hislerimizin kontrolü bizde değildir bağırırız Elimizi kolumuzu oynatırız güleriz ya da büyük bir sevinç duyarız elimizde cips poşeti Televizyon karşısında oturuyor olsak bu duyguları sanki sahadayım gibi yaşarız bütün vücudumuz da bu deneyime katılır bunun sonucunda Ayna nöronlar bize kendimizi başkalarının yerine koyma şansı sunar Biz ve diğer insanlar arasındaki ayrımın ortadan kaldırılmasından sorumludurlar onlar sayesinde içimizde acıma iğrenme ya da Mutluluk gibi hisleri deneme ve bu hisleri anlayıp kendimizi üretme fırsatını yakalarız ama en önemlisi bu deneyimleri sanki kendimiz yaşamışız gibi hissederiz gözlemlediğimiz hareket zihinsel olarak gerçekleştirirken bu hareketler zihnimizde ana olarak kaydolur görselleştirmenin gücü 80'li yıllarda Apollo görevinden dror Dennis wadley son derece ilgi çekici bir görselleştirme programı düzenlemişti wle olimpiyat oyunlarının katılımcılarından müsabaka öncesi performanslarını gözlerinde canlandırmaları ve zihinsel olarak belirttiği şekilde bunu tekrarlamaları istemişti Araştırmadan en yüksek verimi alabilmek için katılımcılar biyolojik geri bildirim makinelerine bağlanmıştı sonuçlar akıl almaz seviyedeydi katılımcılar bu alıştırmayı zihinsel olarak yapmakla kalmamıştı kasları bunu gerçek gibi algılamış ve müsabakayı gerçekten yaşarken verecekleri tepkileri vermişti kas etkinlikleri tamamen aynıydı günümüzde birçok profesyonel sporcu Ayna nöronların bu etkisinden haberdardır buna zihinsel antrenman denir müsabaka başlamadan önce Sporcular gereken motor süreçleri zihinlerinde tekrar tekrar bilinçsizce yapacak seviyede Aşina gelene kadar canlandırır bazı deneyimleri sadece zihinlerinde canlandırıp gözden geçirirler Ayna nöronlar sayesinde müsabaka sırasında gereken motor süreçlere göz açıp kapayıncaya kadar ulaşabilirler Sanki çok uzun zamandır binlerce defa bunu yapıyor gibidirler ve çok daha fazla deneyime kapasiteye tepkiye ve beklentiye sahipmiş gibi görünürler bu yüzden her geçen gün daha fazla sporcu müsabaka daha gerçekleşmeden başından sonuna kadar her şeyi gözünün önünde canlandırır Başlangıç noktasında bekleyen 100 metre koşucuları zihinlerinde çoktan yarıştaki yerini almıştır vücutları her şeyi tekrar eder her bir hücre kendisini mücadeleye ve korkuya hazırlar ve kurgulanmış deneyimi geri çağırır ancak en önemlisi vücutları sporcu tarafından zihinde hazırlanmış kurguyu ortaya koymaya tamamen hazırdır profesyonel sporculara bu kadar uzun süre boyunca bu noktaya gelene kadar kendilerini nasıl motive ettiklerini ve nasıl olup da gerçek olduğuna inanamayacağıma çalıştıklarını sorduğumuzda çoğu zaman aynı şeyi söylerler hedeflerine ve ulaşacakları noktaya odaklanmaktan başka bir şey yapmamışlardır bu hedefe ulaşma beklentisinin getirdiği heyecan o kadar yoğundur ki geri kalan her aşama önemsizmişim bağlanmış olurlar başarı rezonans alanını oluşturmak zorundayız istediğimiz hedefe doğru ne kadar yönelir Seek zaferi de o kadar yoğun bir biçimde zihnimizden geçiririz ve Aynı yoğunlukla bizim yaydığımız ve başkalarının aldığı bir rezonans alanı oluşturmuş oluruz Böylece bu amacı gerçekleştirme konusunda bize yardım edecek her şeyi hayatımıza çekmiş oluruz Ayrıca tüm vücudumuz da istenilen Bu olaya uyum sağlamış olur aslında günümüzde görselleştirme gücümüzü ortaya koymak istersek beynimizde bir tür nöron bağlantıları Kütüphanesi oluşturabileceğimiz biliyoruz Bu bakış açısı sayesinde görselleştirme derin etkinlik Dünyası bizim için anlaşılır hale geliyor bilinçli bir şekilde istediğimiz durumları zihinsel yapısı içerisinde yer aldığımızda rezonans alanımızı en iyi hale getiriyor ve inançlarımızı güçlendiriyoruz ayrıca Ayna nöronlar mızı etkin hale getiriyor ve en doğru zamanda daha güçlü hale gelmelerini sağlıyoruz Beynimiz sanki bu olaylar sayesinde yeterince deneyim toplamamış gerekli adımları atmak için en iyi zamanın hangisi olduğunu hep biliyormuş gibi ve sanki kendini sakinlik güven ve bilgi yardımıyla etkiliyormu gibidir vücudumuz kendini korumuş hisseder herhangi bir anda Şaşkın veya bitkin düşmez Ben şahsen uzun zamandır önemli karşılaşmaları ve sonuçları aklımda tutma isteğim ve her şeyi zihnimde canlandırma alışkanlığını geliştirdim Böylece kendimi her zaman Emin ve konuya hakim hissediyorum hızla tepki verebiliyorum ve olayların akışını kolayca etkileyebiliyor Üstelik Ayn nöronlar çok önemli başka bir şey de sorumlular bize bazen bizim de hissettiğimiz başka bir anı alanı sunarlar belki sizde hiçbir şeyleri yokken birdenbire zenginliğe ve üne kavuşan insanların hikayelerini duyduğunuzda hissettiklerinizi hatırlarsınız Belki o sırada cesaretlenmek sizin de bunu başarabileceği düşünmüşsünüz Evet bu durumdan Sorunlu olan yine aynı nöronların ZD hikayelerini duyduğunuz Okuduğunuz ve hayran olduğunuz başka insanların deneyimlerini depolar ve kendi deneyimleri gibi işlerler şunu keşfettiğimiz söyleyebiliriz bir insanla ne kadar özdeşleşir isek ortak hayallerimiz o kadar benzer hale gelir ve depolanan deneyim de o kadar yoğun olur bu bilgi bize daha önceden sahip olmadığımız yeni çözüm imkanları sunar Gandhi Buda Rahibe Teresa ve Nelson Mandela gibi örnekler ya da daha farklı Öncüler bizim gelişimimiz için çok büyük bir öneme sahiptir Çünkü bilincimize ilham verir ve bizi yeni bir noktaya yönlendirirler diğer insanların başarıya ulaşan istek hikayelerini okuduğumuzda ya da duyduğumuzda da aynı olay gerçekleşir Ayna nöronlar mız içimizde gördüğümüz veya duyduğumuz bu olayı artık bizim için de gerçeklik kazanana kadar taklit etmemizi sağlar Bu yüzden başarı hikayeleri kendi sınırlarımızdan çıkmamız için bize yardımcı olur aynı şeyi Bizim de yapabileceğimizi biliriz Ayna nöronlar mız başka insanların imkansızı nasıl başardıkları yla zihinsel olarak ilgilenmeye başladığımız and itibaren etkinleşir hangi hedefe ulaşmaya istek duyuyorsanız diğerlerinin o hedefe nasıl ulaştıklarını deneyimleyin okuyun izleyin araştırın Ve onların deneyimlerini kendi deneyimleriniz haline getirin en başarılı insanların okumayı en sevdikleri kitapların diğer başarılı insanların biyografileri olduğunu okumuştum Ayn nöronların kapasitesi konusunda öğrendiklerimizle bu bilgi daha da etkileyici hale geliyor başarılı insanlar hakkında ne kadar okursak o kadar uyumlu anıyı beynimizde biriktirmiş oluruz ve birdenbire Her şeyin mümkün olduğunu anlarız Aslında Hiçbir sınır yoktur Sözde engeller daha büyük atlayışlar gerçekleştirmek için basamaklardan olmuş insanların hayatlarıyla ilgilenin bu tarz kariyerler bahseden kitapları okuyun Ya da filmler izleyin parasız kalıp da kendi finansal özgürlüğünü yaratan insanların hikayelerine dikkat edin mucize olarak adlandırılan bu olaylarla ilgilenin Bilmek yetmez uygulamak gerekir istemek yet yapmak gerekir John Wolf wte rezonans alanına ulaşın zamanınızı bir engel arayarak geçirmeyin Çünkü belki de o engel en başından beri yoktur France Kafka isteklerinizle fiziksel ve duygusal olarak iletişim kurmaya hazırlanın Ayna nöronların armağanını en iyi şekilde ortaya koyabilmek ve aynı zamanda rezonans alanının da sizin için çalışmasını sağlayabilmek için sizin istediğiniz enerjiye en uyumlu rezonans alanının yakınında bulunman en etkili yoldur daha başarılı olmayı istiyorsanız Çevrenizi belli bir başarı seviyesine ulaşmış insanlarla doldurun mutlu ve uzun süreli bir ilişki istiyorsanız zaten huzurlu ve uyumlu olan çiftlerin yakınında vakit geçirin belli bir meslek sahibi olmak için Örneğin Doktor teknisyen ya da her ne olmak istiyorsanız etrafınızda bu işi yapan insanlar bulundurun böyle yaptığınızda sadece sizin kendi titreşim enerjiniz istediğiniz hedefe yönelmekle kalmaz Ayna nöronlarını sayesinde yeni ve bilinmedik deneyimler kazanırsınız ve ayrıca halihazırda ürettiğiniz çekim gücü sayesinde daha sonraki aşamalarda işinizi kolaylaştıracak deneyimler edinirsiniz sizi daha öteye taşıyacak bilgiler elde edersiniz hedeflerinize ulaşma konusunda sizi güçlendirecek yani isteklerinize erişebileceğiniz bilen insanlarla tanışırsınız çok az şey başkalarının başarısı kadar teşvik edicidir başkalarının yaptıklarını Biz de yapabiliriz Ayrıca bu başarılara ulaşmış insanlar biz bizim isteklerimizi anlayacaktır Sonuçta eskiden bu isteklere onlar da sahipti bizi destekleyecek geliştirecek ve en önemlisi potansiyelimiz inanacak lardır Sonuç olarak hayatınızda neyin gerçekleşmesini istiyorsanız aynı şeyin başkaları için gerçekleştiği yere gidin böylece bir önceki bölümümüz Deek çıkış noktasına ulaştık etrafınızda size inanan insanlar olsun Bu insanları en kolay isteklerinizin zaten gerçekleştiği yerde bulabilirsiniz şehrin daha iyi bir bölgesinde bir ev almak istemez misiniz O zaman bu bölgelerin yakınlarında bulunun oralarda yürüyüş yapın oradaki kafelerde takılın mağazalara gidin oradaki parklarda dolaşın atmosferin Tadını çıkarın ve oradaki baskın enerjiyi hissedin bırakın rezonans alanınız oradaki titreşimlerden etkilensin orada yaşadığınızı hayal edin şu an hala oralarda oturamayacak olsanız da En sevdiğiniz apartmanları ziyaret edin balkona çıkın ve bu muhteşem enerjiyi hissedin aynı enerji size de ulaşacak şu andan itibaren Beklediğiniz mutluluk sadece görselleştirme dayalı değil Bunu fiziksel olarak da hissediyorsunuz rezonans alanınız her şeyi kapsıyor gerçekte gitmek istediğiniz yerde ne kadar fazla bulunursanız o role o kadar hızlı ulaşırsınız ama aksine terk etmek istediğiniz bir yerde endişe içinde kalırsanız kendinizi çevreleyen titreşimlerle durmadan savaşman gerekir Sonuç olarak Bulunduğunuz ortamdaki titreşimlerden her zaman daha güçlü ve daha kararlı olmanız gerekecektir ufak molalar verip istediğiniz titreşimlerin hüküm sürdüğü yerlere uğramak çok daha kolay olacaktır Bırakın bu yeni titreşimler içinize dolsun zaten Beklediğiniz mutlulukla bağlantı kurduğunuz için hayatınızdaki değişimler çok daha kolay gerçekleşecektir Gideceğiniz yolu kolaylaştıracak bilgiye ulaşmanız için sayısız olasılık önünüze sunulmuş durumdadır Belki de sizi davet edecek ipuçları verecek veya yardım Teklif edecek insanlarla tanışacaksınız endişelerin ve zihinsel girdabından kurtulamıyorsun ve kararlı oluruz ama Zamanla bunlar azalmaya yüz tutar tatilde tek yaptığımız bilinçsizce de olsa rezonans alanımızı değiştirmektir ama bir süre sonra alışkın olduğumuz ortamdaki eski titreşimlerin bu yeni titreşimleri alaşağı etmesine izin veririz bazen tatilin ve maalesef gerçekleşmeyen planlarımızın hayalini kurarız kararlılığımızı kaybettiğimiz için bazen kendimizi keyifsiz bile hissederiz ancak cesaretimizin kırılmasına izin vermektense bunu bir motivasyon unsuru olarak görüp uygun ortamlarda bulunduğumuzda rezonans alanımızı değiştirmenin ne kadar kol olay olduğunu fark etmemiz gerekir gerçekleştirmeyi Arzu ettiğiniz bir sonraki İsteğinizi düşünün ve uygun titreşimleri yakalamak için bulunmanız gereken yerleri gözünüzde canlandırın Eğer bu ilk bakışta size çılgınca görünüyorsa bunun bir önemi yok tekrar evlenmek istiyorsanız bir gelinlik giyin alacak paranız olmasa bile göz ucuyla Takip ettiğiniz arabayla deneme sürüşüne çıkın oturmak istediğiniz apartmanları ziyaret edin tur acentelerinden bilgi alın internetteki siteleri ziyaret edin oradaki istekler enerjisini bulacaksınız bırakın istekleriniz fiziksel deneyimler haline gelsin isteklerinizle fiziksel ve duygusal bir bağ kurum hangi konuda hesaplarımız tutmazsa ona rastlantı adını veririz Albert Einstein rezonans alanımız haberlerden ve gazetelerden nasıl etkilenir tüm bilgiler iletişimler ve haberler dna'mızda bir iz bırakır haber bültenlerinde sadece kötü olaylar yer alır sürekli sellerden ve diğer doğal afetlerden enerji krizlerinden banka iflasından Terör saldırılarından ve her an bu saldırıların hedefi olabileceğimiz bahsedildiğini duyarız bu ise her gece maruz kaldığımız korkunç senaryoların Sadece küçük bir parçasıdır bütün dünyadan toplanıp bir araya getirilmiş en acımasız imgelerin ardından haber spikeri bize gülümser ve iyi geceler diler Bu nl iyi bir gece olabilir ki gazetelerde yayınlanan haberler korkularımızı keskinleştirmek ve güçlendirmek için en iyi bilgi kaynaklarıdır onlar yüzünden her zaman savunmada kalırız onlar yüzünden bütün bedenimiz bitap düşer ve başka bir bakış açısını göremez hale geliriz Eğer düşüncelerimizle kaygı enerjisine girersek şunu hatırlamamız gerekir Benzer benzeri çeker kaygılarımız tam olarak korktuğumuz koşulları yaratırız insani bir bakış açısıyla bu kısır döngüden çıkmak kolay değildir Çünkü stres hormonlarının aktif hale gelmesi düzgün Düşünmeyi de engeller problemlerin çözümüne yönelik bütün bilgi ve düşünceler beynin ön kısmında yer alır mantığın bulunduğu yer burasıdır refleksler de beyincik bölgesinde gerçekleşir stres hormonlarının Acil bir durumda hızla etki gösterip çalışabilmesi için ön beyindeki kılcal damarlar daralır bunun sonucunda net olarak düşünemeyiz Ayrıca bu damarlar gönüllü etkinliklerin bulunduğu Merkezi de baskılar bu etkinlik de ön beyindeki beyin kabuğunda gerçekleşir Sonuç olarak stres altında zihinsel kapasitemiz ve bilinçli bir şekilde kavrama yeteneğimiz azalır stres altındayken ne Düzgün şekilde düşünebiliriz ne de bilinçli kararlar alabiliriz Bu durumda kaygı barındıran enerjiden çıkıp pozitif bir rezonans alanı yaratmak daha zor hale gelir ama hepsi bununla da sınırlı kalmaz kaygılı ve stresliyken uyuduğumuzda bu enerjiyi sadece Düşsel bilincimize taşımakla kalmayız Aynı zamanda anılarımıza da depolam oluruz Çünkü beyin hakkında yapılan araştırmaların ortaya koyduğu gibi hafızamızda geceleri depolanır başka bir deyişle yaşananlar uykuya ne kadar yakınsa o kadar yoğun şekilde anılarımız arasında kaydedilir yani kaygı enerjisi Bizim tek gerçekliğimiz haline gelir ilk bakışta zararsız görünen bu durum Aslında muazzam bir etkiye sahiptir Peki bu kısır döngüden nasıl çıkılır Sadece bu döngüyü arkanızda bırakarak nasıl hissedeceğiniz görmek için küçük bir deney yapın Bir hafta boyunca uyumadan önce haberleri dinlemeyin ve kendi pozitif enerjinizi bulmak için kendinize yoğunlaşın büyük seçimlerde siyasetçilerin insanların içine Korku salıp kendilerini tek çözüm yoluydu gibi sunmasın ve endişelenecek hiçbir şey olmadığına dair insanları ikna etmeye çalışmasından bıkmadınız mı bu bana dünyadaki en korkunç imgeleri bize gösterip sonra asında İyi geceler dileyen haber spikerler hatırlatıyor Belki de Kendi kendinize iyi geceler dilemelisin hayatınız sizin ellerinizde ve her şeyin gerçekleştiği yer de sizin hayatınız Eğer kurar kurmaz yıkacaksınız Bu harika rezonans alanları oluşturmanın ne anlamı var ama istek enerjimizi Ayak bağı olan tek şey haberler değildir biraz da alışkanlıklarımızı inceleyelim Örneğin Hangi filmleri izliyorsunuz kendi isteğinizle polisiye korku ve gerilim filmleri mi izliyorsunuz ya da dramaları ve trajedileri mi tercih ediyorsunuz sevdiğiniz filmlerdeki Kahramanlar umutsuz olaylar hastalıklar sevdiklerinin ölümüyle başa çıkma ya da iflas etme gibi durumlarda mı kalıyor O zaman kendinize sinema endüstrisinin zihninizi tamamen meşgul edebilmek için elinden geleni yaptığını hatırlatın iyi bir film ancak Duygularınızı yakalayabilir sizi heyecanlandırır bütün film yapımcıları ve senaristler sizin duygularınıza dokunmaya çalışır sizin izlediğiniz filmde yer alan duyguları gerçekten hissedebilmeniz için yapımcı Milyonlar harcar ve tüm ekibi seferber eder ama duygularımız hayal gücünü ve gerçekliği ayırt edemez bilinçaltımız Bu deneyimleri ana olarak depolar ve gelecekte kullanacağı Bilgileri bu deneyimlerden hareketle oluşturur Yani bu dramalar dünya savaşlarına kıtlıklar ölüm kalın mücadelelerine sadece 90 dakika boyunca maruz kalmayız Eğer bunu sık sık yapıyorsak o zaman zihinsel ve duygusal olarak bu durumlarla boğuşur hale geliriz Eğer bu tür filmleri haber ya da doğal afet ve kıtlıkla ilgili programları sık sık izliyorsa kendimize kıtlık yoksulluk endişe sıkıntı ve kaygıyla dolu büyük bir rezonans alanı yaratıyoruz demektir bazen hatta sık sık bu süreçte Doğan hisler kendi oluşturduğumuz hislerden daha yoğun ve daha dayanıklı olabilirler sırf sürükleyici diye yoğun duygular hissedebilmek için dram ve cinayetle ilgili romanlar okuyorsa asla kendi bedenimizi etkilenmesini istemeyeceğimiz rezonans alanları yaratan filmler izli tiksinti ve Nefret doğuran ya da bizi şok eden haberleri yoğun ve sık şekilde izleyip içselleşmek yasası devreye giriyor Ve gittikçe olmak istemediğimiz bir şeyle özdeşleşmiş hale geliyoruz hayatınızı daha farklı hale getirebilmek için bir hafta boyunca kendinizi ve bedeninizi yararlı enerjilerle uyumlu hale getirmelisiniz iyi hissetmeniz için Kendi kendinize izin verin sadece yapıcı edebiyat okuyun sadece cesaret veren filmler izleyin sadece ruh halinizi yükseltecek müzikler dinleyin Sadece çok sevdiğiniz insanlarla görüşün sadece nazik mektuplar yazın düşüncelerinizi bir günlüğe kaydedin kendinizi uyumlu hale getirdiğiniz tüm enerjiler rezonans sisteminizi harekete geçirir ve sonuç olarak farklı duygular uyandırır ahenkli bir müzik dinlerseniz ya da yapıcı bir kitap okursanız ruh haliniz de daha sakin rahat huzurlu ve uyumlu hale gelir istekler gerçekleştirebileceğiniz alana yönelin bir şeyi ne kadar çok tekrar ederseniz o şey o hızla gerçekleşir Bunun sorumlusu beynimizdeki sinapslarda gerçek mucizeler yaratmak için hiç kimse sizden daha Yetkin değildir Kendimiz için İstediğimiz her şey ulaşmayı İstediğimiz her Hedef zaten içimizde yatar Sırf bu yüzden istediğimiz hedeflerle aynı rezonans alanına girebiliriz Eğer bu zaten içimizde yer almıyorsa herhangi bir olay içimizde hiçbir titreşim yaratamaz beyin esnektir hayal gücü Bilgiden daha önemlidir Çünkü bilginin bir sınırı vardır Albert Einstein beyin hakkında yapılan en son araştırmaların sonuçları bizi yeniden şaşkına çeviriyor Çünkü artık beynimizin değişebileceğini biliyoruz içinde yer aldığımız etkinliklere göre Beynimiz de değişime uğruyor bu değişimde sadece teorik olarak değil fiziksel olarak da gerçekleşiyor yeni edindiğimiz fikirlere ya da yeni yaşadığımız deny göre beyin kendi kendisini değiştirebiliyor uzun bir deney serisinde deneklerden daha önce yapmadıkları bir şeyi bir süre boyunca gerçekleştirmelerini istedik ve beynin bu etkinlik için kullanılan bölgesinin tıpkı çalıştırdığımız bir kas gibi büyüdüğünü fark ettik öte yandan kullanılmayan diğer alanlar gittikçe zayıflı beyin bu bölgelerde fark edilir şekilde küçülüyordu aynı zamanda yeni sinapslar oluşuyor enerji akışı artıyor ve yeni farklı ve otomatik düşünce bağlantıları etkin hale geliyordu Yani belli bir süre boyunca yeni bir şey yaptığımızda ya da düşündüğümüzde beyin kendi dolaşımını tamamen değiştiriyor ve yeni nöron bağlantıları kuruyordu yeni bir etkinlik düşünce ya da inanç kısa bir zamanda güçlü bir gerçek haline gelir beyin yeni verilere uyum sağlar Eğer bir süre belli bir şeyi düşünürsek ya da bir hareketi gerçekleştirirsin Bununla ilgili bir bölgesi büyür beynin nadasa bıraktığımız yani Kullanmadığımız kısımları da zamanla zayıflar beynin ilgili bölgesinde yer alan nöronların işlevleri değişir ve böylece bu etkiyi yaratabilmek için gerekli olan elektrik sinyalleri çok daha kolay ve hızlı şekilde iletilir beynin kendi kendini tamamen değiştirmesini sağlayan bu şaşırtıcı özelliğine zaten bir isim vermiştik esneklik Bu durumun en etkileyici yanı herhangi bir anda kendi hayatımız için yeni bir gerçeklik oluşturabilecek olmamızdır Beynimiz düşüncelerimize tepki verir ve bunun sonucunda nöronlar değişikliğe uğrar Beynimiz ba anılarını tamamen Yeniler zihnimizi eğiterek geleceğimizi istediğimiz yöne çevirebiliriz Eğer belli bir süre yeni düşünce kalıpları üzerinde çalışırsak beynimizin o zamana kadar pasif kalan bir bölümü aktif hale gelebilir ve geleceğimiz bambaşka bir yol alabilir yeni düşünce kalıplarımız ve davranışlarımızla beynimizde yeni nöronları aktif hale getirebiliriz nöronların işlevleri değişebilir ve Yeni bağlantılar oluşabilir Bunun yanı sıra Kullanmadığımız kısımlar Örneğin şüpheyle ve negatif düşünce le ilgili bölümler daha küçük ve önemsiz hale gelir hayatımızı tamamen başka bir yöne çevirebiliriz düşüncelerimizi istediğimiz bir yöne çevirdiğimizde inançlarımız kısa sürede tamamen değişebilir inançlarımız değiştiğinde bütün hayatımız büyük bir değişime uğrar Şimdi neden alışkanlıklarımızı kontrol etmenin bu kadar önemli olduğunu ve Neden belli bir süre boyunca bu alışkanlıkları tekrar etmemiz gerektiğini anlayabiliriz bir sonraki bölümde ayrıntılı bir şekilde üstünde duracağımız olumlamalar bu noktada büyük önem kazanır bunun yanı sıra beynimizin değişim için biraz zamana ihtiyacı vardır nöronlar istediğimiz şekilde uyarıldığında birkaç dakika içinde komşu nöronlarla hedeflediğimiz bağlantıları gerçekleştirir Hatta ufak bir yol oluştururlar bu yolun kullanışlı hale gelmesi yani bilgilerin gerçekten aktarılabilmesi için bir gün geçmesi gerekir Max plank enstitüsünün nörobiyolog yeni meydana getirilen bağlantı noktalarından bilgi aktarım için 24 saat kadar bir zamanın geçmesi gerektiğini ortaya koymuşlardır Bu yüzden yeni öğrenilen tüm konuların zamana ihtiyacı vardır ilk 8 saat boyunca sadece küçük Bağlar meydana gelir ilerleyen saatlerde bu bağların sağlamlaştırılması gerekip gerekmediği bağlantının oluşup oluşmayacağı belli olur ama yeni bilgileri saklamak istersek tekrarı hedeflemek Bu bir öğrenme şeklidir ve beyinde sadece sık tekrarlar aracılığıyla meydana gelir tekrar insanı Ustalaştık olumlamaları ve pozitif inançları neden sık sık tekrar etmemiz gerektiğini bu şekilde açıklayabiliriz sadece yeni ve istenen inanışlarla sürekli meşgul olarak istenmeyen eski kalıpların önüne geçebiliriz şaşırtıcı bir şekilde nörologlar beynin eski inanışları unutabildin keşfetmiştir yeni bir yol nörologların tabiriyle aksonlar ve dendritler Zaten başka bir bağlantı oluşturan bir noktadan meydana geldiğinde bu yeni bağlantının eski bağlantıyı ortadan kaldırma ihtimali yüksektir Max plank nörobiyoloji enstitüsünden nörolog valentin nagel Ayrıca bu gözlemin yeni şeyler öğrendiğimizde Eskileri unutmamamız la alakalı olabileceğini belirtmiştir Bunun yanı sıra Eskiden öğrenilen şeyler yeni öğrendiklerimiz kıyasla daha çabuk hatırlanabilir Bu durum kırılmış olan eski bağlantıların tamamen silinmediğini ve ihtiyaç duyduğumuzda yeniden aktifleşti gösteriyor olabilir bu bulgular bize net bir şekilde her an Hayat al bilinçli ve gönüllü olarak değiştirebileceğimiz gösterir biraz zaman ve sabırla Bir de istediğimiz hedefin sürekli tekrarıyla Beynimiz yeni bir bağlantı oluşturur o zaman hayatınızda gerçekleşmesi gereken yeni şey ne her türlü istek belirtisinin her türlü olumlamanın tek amacı kişisel rezonans alanınızı yeniden programlamak Bu da eski ve negatif inanışları ve bunların hayatımıza negatif etkisini dışarıda bırakıp yeni ve pozitif rezonans alanları oluşturmak anlamına gelir olumlamaların gücü Sen Değiş ki dünya değişsin Malta atasözü olumlamalar Mantra gibi sürekli tekrar ettiğimiz pozitif şekilde oluşturulmuş ve hayatımızı güçlendiren ifadelerdir ama aslında çok daha fazlasını gerçekleştirirler olumlamalar isteklerimiz için en uygun rezonans alanını oluşturmak ve beynimizi hedeflediğimiz yönde yeniden programlamak için en hızlı yoldur Bu sayede her zaman ve her yerde istediğimiz etkiyi gerçekleştirebiliriz olumlamalar inançlarımızı en hızlı şekilde değiştirmemizi sağlar hiç durmadan düşünülüp ifade edilen olumlamalar bilinçaltımıza derinlemesine işler ve tüm inançlarımızı ve artık bildiğimiz gibi beynimizin tüm işleyişini değiştirirler olumlamaların derin anlamı burada yatar algımız eski programları silmeye ve Yeni bağlantılar kurmaya başlar Böylece şimdiye kadar hayatımızı sabote etmiş olan negatif prensiplerimiz ve kalıplarımız olumlu inançlarla değiştirir bunu yaparken olumlamalar mıza yürekten inanmamız çok önemlidir olumlamaları iliklerimize kadar hissetmemiz gerekir Çünkü hayatımıza gerçekten hissettiğimiz ve inandığımız şeyleri getiririz olumlamaların işleyişi her olumlu ifade bilinçaltı tarafından alınan bir Emir gibidir olumlu ifadeler geçmiş inanışlarım değiştirir yeni inançlar kalp ve DNA tarafından alınır ve aynı şekilde yayılır bu dünyadaki diğer herkesle inançlarımız aracılığıyla iletişim kurarız bu Hiçbir sınır söz konusu olmadan hiperuzay denilen özel bir alanda gerçekleşir rezonans kanununa göre yeni inançlarınız uyumlu olan her şey hayatınıza çekilir isteklerimizi ifade eden olumlamalar sadece bilincimizi bir hedefe odaklamaz sağlamaz aynı zamanda tüm varlığımızı harekete geçirirler inancımızı isteklerimiz doğrultusunda değiştiririz ve İstediğimizi de dünyaya yönlendirmiş bir enerji şeklinde göndeririz inanç dağları yerinden oynatır sözü Bu sayede yepyeni bir boyut kazanır hangi olumlamalar daha iyidir Bunu genelleştirme herkes için kendi istek ifadesi etkilidir Çünkü hepimizin farklı istekleri Arzuları ve hedefleri olduğu için doğal olarak her olumlamanın da kendi engeli vardır Kendinize kişisel olarak en iyi gelen ve İçinizde en az direnç yaratan olumlamaları bulun her olumlama size sıcak hoş ve kesin bir his vermeli Eğer kaygılarınız arttığını hissediyorsanız ya da kendinize güvenmiyorsanız ifadenizi hiçbir dirençle karşılaşmadan düşünüp söyleyebileceğiniz ana kadar değiştirin olumlamalar Size kolay gelmeli ve sizi güçlü hissettirmeli Eğer tam tersine bir olumlamanın sizi yorduğunu veya enerjiniz çaldığını hissederseniz zihinsel olarak bir adım geriye gidin Örneğin Eğer olumlamanın zengin olmam gerekiyor şeklinde isse kalıcı şüphelerin İsteğinizi baltaladı ve içten içe paranın sizi bulacağına ikna olmadığınızı hissederseniz Bu yüzden de ifadeniz değiştirmeniz gerekir Belki de bu ifadeyle kendinizi daha iyi hissedeceksiniz zengin olmak iyi hissettirir veya ben parayı seviyorum iki ya da 3 olumlamayla keşfedeceksiniz en iyisi size en uygun olan ve sizi en güçlü kılan olumlamaları aramaktır en önemlisi de olumlamaların gerçekliğini hissetmeniz ve mutluluk duymanızdır Örneğin ben sevinmeyi hak ediyorum ifadesi birçok kişi için için oldukça zordur önceki hayatlarında çok uzun süre Bunun tam tersine inanmış ve diğerlerinden de bu imgeyi almış olabilirler kendinizi olumlamalarla aşırı derecede yormadan yani rezonanstan uzaklaşıp şüpheden dolayı tam tersi bir titreşim yaratmadan bahsettiğimiz ifadeye yavaş yavaş yaklaşabiliriz Kendimi seviyorum ya da kendimi Gittikçe daha çok seviyorum daha güçlü hissettiren ve içimizde hiçbir direnç yaratmayan bir ifade oluşturabilir olumlamaları nasıl kullanabilirsiniz kendiniz için en iyi olumlamaları bulduğunuz andan itibaren onları sessizce düşünerek ya da yüksek ses tekrarlayabilirsiniz an Bir an İçinizde yarattıkları güveni hissedin bu istek ifadelerini Mantra gibi kullanabilirsiniz ya da isteğinize yeterince güç aktardığını inanıyorsanız tek bir sefer içinizden geçirebilirsiniz Ayrıca düşüncelerin şüphe tarafından baskılandığı yeniden hissederseniz kendi isteklerinizin kişisel versiyonlarına dönün ve bu ifadelerden yayılan gücü ve huzuru hissedene kadar ifadeleri tekrarlayın bu şekilde ifadeniz de rezonans haline gelir ve şubeyi silmiş olursunuz olumlamalara Daha fazla güç aktarın öte yandan yayacağız niyeti ifadelere açık bir şekilde yüklediğimizde yayılan enerjiyi aşırı derecede güçlendirmiş oluruz Bu yüzden ne zaman olumlamada bulunacak olsak enerji yaydığımız düşünmeliyiz bu şekilde verici haline geliriz zaten aslında enerji yayan vericiler enerjiyi kalbimizle dna'mızda ve beynimizle tıpkı bir radyo gibi yayarız ve enerjimizi almaya hazır olan her insan bu enerjiyi yakalar enerji ne kadar netse başkaları tarafından o kadar kolay alınır istek ifadeniz size ne kadar uyumlu olursa kendinizi o kadar kolay şekilde Bu enerjiyle tanımlayabilir ve daha yoğun bir enerji yayabiliriz ne kadar Hedef odaklı düşünürseniz hayattaki tüm isteklerinizi O kadar emin bir şekilde gerçekleş isteklerinizi Görselleştirmek leşme KL agus Hamburg olumlamalar isteklerimiz sürekli rezonans halinde kalabilmem için çok güçlü bir yoldur Ama tabii doğru enerjiyi düşünce gücüyle yaymanın başka yolları da bulunur Önemli olan istekle özdeşleşmek ve onunla meşgul olmak Yani oluşturduğumuz rezonans alanında kalabilmektir bir yandan istekte bulunmak ben enerji alanlarını arayan kozmik bir arama motoru gibidir ve Benzer benzeri çektiği için hayatımızı isteklerimizin gerçekleşmesini çekeriz ama öte yandan isteğimiz üzerine çalışırken kendi Kendimiz de değiştiririz ve isteğimizi elde edebilmek için daha uygun hale geliriz ne kadar uzun süre ve yoğunlaşarak isteğimiz üzerinde çalışırsak dışarıya bilinçaltımıza yaydığımız enerjiyi de o kadar kalıcı ve yoğun hale getiririz Bu bir iş gibi görünebilir ama aslında hiçbir enerji harc harcamamız gerektirmez rezonans alanına girmek oyun gibi gerçekleşebilir Daha doğrusu isteğimiz konusunda tamamen sakin halde olmamız her şeyi kolaylaştırır bu sakinliğe ne kadar kolay ulaşabilirsin birçok ihtimal bu hedefe ulaşmamızı sağlar Örneğin kendimize tamamen kişisel resim kolajın benzer bir istek imgesi oluşturabiliriz Bu benim en Tercih ettiğim yöntemdir En azından bu yöntem benim rezonans halinde kalmama yardımcı oluyor gazete ve dergilerden hayatınıza girmesini istediğiniz her şeyi kesin isteğinizle ilgili her Fotoğraf her resim uygun olacaktır hayatınızda olmasını istediğiniz şeyler konusunda Kendinizi kısıtlamayın bu bir bilgisayar bisiklet ev kıyafet ya da araba olabilir belki birden çok şey istiyorsunuz durur bir apartman dairesi paten deri bir çanta tekne Tatile çıkmak hayallerinizdeki sevgili ya da para olabilir hayatta görmek istediğiniz her şey bu imgeye Uyar her telden çalarak gerçek bir k oluşturuyoruz bunu kendiniz çizebilir ya da yazabilirsiniz hangi formatta olacağını seçmek size kalmış Önemli olan bu imgenin ya da daha ziyade isteklerinizin sürekli yanınızda gözünüzün önünde olması ve bu konuda çalışmanızdan Siz bunun kendiliğinden geldiğini düşüneceksiniz Çünkü o kadar uzun süre sizin parçanız oldular ki onları fiziksel olarak gerçekten hayatınıza davet etmeniz son derece normal her gün bu imgeyi görebilmek için onu evinizde bir yere asın Belki yeni ayrıntılar ekleyecek ya da bu imgeyi daha elle tutulur hale getirmek için bir şeyler Çizeceksin zihniniz ve hayal gücünüz ne kadar bu imgeye odaklanırsan onunla o kadar çok ilgileneceksiniz ve o da o kadar hızlı şekilde hayatınıza çekilecek hedeflediğiniz enerjiye ne kadar bağlanırsan o kadar güçlü bir enerji yayacak Bu imgeye yeniden bağlanın Bu sizin muhteşem Geleceğiniz mutluluk size ait doğal olarak istek imgesinin birçok farklı biçimi bulunur Örneğin kendinizi ortada resm edebilir ve Etrafınıza tamamen olumlu nitelikler yazabilirsiniz balonlar çizmek de eğlenceli olabilir oraya tüm hedeflerinizi hayallerinizi yazın görülebilen ve gizli kalmış yeteneklerinizi de not edebilirsiniz şu anda yapabileceğimiz şeyler ve etrafa yaydığımız bir sürü olumlu niteliği görmek çoğu zaman oldukça etkileyicidir Belki de çok iyi bir organizatör sünü ya da ilişki kurmakta Çok iyisiniz Belki de kendi ayaklarınızın üstünde durmak ya da profesyonel hayata girmek istiyorsunuz bunların tamamını Yani sizi ilgilendiren ve gerçekleştirmek istediğiniz her şeyi kolaja yazın veya çizin istek enerjisi kendi kişisel rezonans alanınızın yeniden programlanması dır rezonans alanımda kendi isteklerime eğlenerek Ulaş her zaman kullandığım yöntemin bu olduğundan bahsetmiştim Geçenlerde Michel Benim isteklerim için balonlardan oluşan bir kolaj hazırladı buna aynı zamanda zihin haritalaması da diyoruz benim ismimi ortaya yazdı ve etrafına tüm isteklerimi ve hedeflerimi sıraladı bu imgeleme çalışma masamın yanına mantar panoma yeniledim bu imgeyi çalışırken kitap okurken düşünürken ya da telefonla konuşurken her gün görüyorum bazen tamamen bilinçsizce gözüme çarpıyordu de Onu dikkatle inceliyordum ik sene boyunca bütün isteklerim başta en imkansız görünenler bile gerçekleşti her gün neredeyse tamamen bilinçsizce hedeflerim le etkileşim halindeyim ve böylece içimde bir şeyler yerli yerine oturuyordu o zamanlar birçok proje beni korkutuyordu ayak uydurabilecek Emin değildim Şu anda benim için çok çok kolay hale geldiler çoğu şey kolayca gerçekleşti Ne kadar az güç ortaya koyarsak o kadar erken gevşer ne kadar sakin olursak o kadar rezonans yakalayabiliriz kendi kişisel istek kolajı oluşturun ve gerçekleşenler gözlemlemeye başlayın sadece rahatay istediğimiz rezonansa ulaşabiliriz Ancak bu şekilde dahice ve muhteşem çözümler size ulaşır rezonans alanınızın inşasını hızlandırın önce ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın sonra mümkün olanı gerçekleştirin En sona imkansızı başarın hatırlatalım istekte bulunurken inanç olmazsa olmazdır bir şeye ikna olduğumuzda Kalbimiz enerjiyi beynimize kıyasa 5000 Kat daha güçlü şekilde yayar ve büyük bir bağlılıkla en uygun rezonans alanını oluşturur dna'mızda Kalbimizin en derinlerinde inandığımız şeyler aracılığıyla diğerleriyle iletişim kurar ama o ya da bu şekilde istediğimizin gerçekleşeceğine ikna olmazsak ne olur çoğu zaman çok yoğun ve ayrıntılı şekilde istekte bulunduğumu İnanır ama sınırlarımız ve isteklerimizin gerçekleşmesi hakkında da imgeler ve düşünceler oluşturduğumuz fark etmeyiz Ama bu imgeler de aynı şekilde yaratıcı sürecin parçasıdır kendi sınırlarımızı yaratır ve gösteririz hayatımıza bu sevmediğimiz şeyleri çekeriz yoksunluk üzerine bir rezonans alanı inşa eder ve bu şeyleri hayatımıza çekeriz O zaman bu şüpheler şöyle sorularda saklanır Sonuçta bu ne zaman gerçekleşecek ya da hala İstediğim yere ulaşamadım bir hata mı yaptım acaba İçinizde şüpheyle ve sabırsızlığa dair hisler barındırdıkları bu isteği oluşturduğunuz anda ortadan kaldırmış olursunuz Eğer eksiklik hissi üzerine yoğunlaşırsa eksikliğe dair bir rezonans alanı oluşturmuş oluruz bolluk hissi üzerine yoğunlaşırsa da bollukla ilgili bir rezonans alı oluşturmuş oluruz bazen isteğimizin gerçekleşeceğine % y00 inanmakta zorluk çekeriz ama bizi hızla kendi inancımıza döndürecek muhteşem bir yöntem vardır tanıdık bir şeyle başlarız şu anki İsteğinizi bir kağıda yazın sonra bu İsteğinizi yapmayı öğrendiğimiz gibi hayal ettiğiniz şekilde gözünüzün önüne getirin Bu istek gerçekleştiğinde nasıl hissedeceksiniz kendinizi şu şekilde hayal edin bu hayalleri gerçekleştirmek Zor mu kolay mı Belki de dirençle karşılaşıyorsunuz İçinizde hala şüphe duyuyor ve sabırsız olduğunuzu görüyorsunuz Çünkü istediğiniz şeyi henüz elde edemediniz bu aşamayı atlamak için hayalimize fiziksel bir deneyim eklemenin faydası dokunur ki bu benim de konferanslara gerçekleştirdiğim inanç oyunuyla başarılabilir bunu genelde 4 kişilik gruplarla çalışırız istediğimizi yazıp bunu Hayal ettiğimizde Diğerlerine Bunu zaten gerçekleştirmiş gibi anlatırız Kendimiz için istediğimiz şeylerle iletişim Kurmay Yani şöyle demeyiz kendim için harika bir ilişki hayal ediyorum Onun yerine harika bir ilişkim var deriz Diğerlerine ilişkimizin zaten Ne kadar muhteşem olduğunu anlatırız bunu Diğerlerine anlatarak çok daha dayanıklı bir enerji Ortaya koymuş oluruz sadece diğerlerini mevcut durumumuz ilgili ikna etmekle kalmaz aynı zamanda Kendimizi de İkna etmiş oluruz tamamen zihinsel bir deneyim fiziksel bir deneyime dönüşür benim seminerlerde enerjisinde büyük bir artış sağlayan bu alıştırmayı kendiniz de yapabilirsiniz isteklerinizi En renkli şekilde hayal ederek zihninizde canlandırmanın gücünü arttırmış olursunuz evinizde volta atın ve hayali Arkadaşlarınıza gerçekleşen hayalinizin Ne kadar muhteşem olduğunu anlatın içiniz inancın gücüyle doluyken de bunun ne kadar muhteşem harika ve inanılmaz olduğundan bahsedin istek duyduğunuz hedefin yokluğuyla ilgilenmeyi bırakın kendinizi bolluk dolu bir dünyada hayal edin ve bollukla bağ kurun Böyle yaparak içinizdeki sesin rezonans halinde bulunduğu şeyleri yumuşak ve hoş bir şekilde açığa çıkarın Böylece isteğinizin gerçekleşmesiyle aranızda tamamen fiziksel bir bağ kurmuş olacaksınız Örneğin harika bir iş istiyorsanız hayali Arkadaşlarınıza ilişkinizin ne kadar güzel uyumlu doyurucu Rahat huzurlu ve keyifli olduğunu Anlatın ne kadar çok güldüğünüz gecelerinizi ne kadar romantik geçtiğini sevgilinizin ne kadar anl olduğunu anlatın kendiniz için istediğiniz her şey zaten gerçekleşti bundan olabilecek en güzel ve en renkli şekilde bahsedin yeni bir evin rezonans alanını yaratmak istiyorsanız yeni evinizi nasıl güzel bir şekilde düzenlediğiniz komşularınızın ne kadar kibar olduğunu bu ortamda ne kadar mutlu hissettiğinizi balkondan gördüğünüz manzaranın inanılmaz güzellikte olduğunu Diğerlerine anlatın Gülün neşelen herkese mutluluğunuzu gösterin ardından bir bir kere daha sakince oturup İsteğinizi zihninizde canlandırın bu canlandırmanın gücüne geri dönün ilk seferle arasındaki farkı hissedin görüntüleri oluşturmak daha kolay hale mi geldi Yeni ayrıntılar belirdi mi daha fazla renk belirdi mi algılayabildiğimiz kokular var mıydı ya da sözler hissettikleriniz arttı mı Belki de Beklediğiniz mutluluğun daha yoğun hale gelmesinden dolayı şaşırdınız eğer bu durum gerçekleştiyse bir sonraki sefer hayali Arkadaşlarınıza bunu da anlatın Bun ne kadar sık ve yoğun şekilde yaparsanız ürettiğiniz rezonans alanı da o kadar büyük ve güçlü hale gelir ve isteğiniz olay da o kadar hızlı şekilde gerçekleşir Ayrıca bu size zevk de verir Sizce evde volta atarken kaç kere hayali arkadaşlarımla iletişim kurup onlara hayatımda isteyip de elde ettiğim şeyleri anlatmışım dır isteklerim hayatımda gerçekleşmeden önce beklediğim mutluluğu hissettim sonuçları gözlerimle gördüm ve Böyle yaparak inancımın artmasını sağladım başta mantığınız sizi bunun çocuksu bir davranış olduğuna inandırabilir ama kısa süre sonra sonuçlardan sizinle birlikte zevk almaya başlayacak ve bir sonraki sefer hevesle bu sürece Kendisi de katılmaya başlayacaktır yaratıcı olmak enerjilerle oynamaktır neşeli bir şekilde eğlenerek ya da zorlanmadan hareket ettikçe daha iyisini başaracağız seslerin iyileştirici gücünü kullanmak müzik tüm bilgelikten ve felsefeden daha üstün bir dışa vurumudur Ludwig van bethoven rezon Lara ve onların işleyişine dair bilgi dünya tarihinde çok eskiye dayanır Mısırlılar Platon ve Pisagor seslerin hareket kalıplarını biliyordu Pisagor seslerin ve müziğin ritmik dizelere tabi olduğunu ve bu titreşimlerin insan ve hayvanların sağlığının korunması üzerinde özel bir etkisi olduğunu öğretiyordu kürelerin müziğinden bahsediyordu ve dünyamız gök cisimleri ve vücutlarımız arasındaki bağlantıyı anlattığı uyum teorisini geliştirmişti Bu yüzden güncel bilimin ses ve titreşimlerin beden zihin ve ruh üçlüsü üzerinde yarattığı etkileri ortaya koymak için aktif olarak çalışması şaşırtıcı değil doktor ve doğa bilimleri uzmanı olan Hans Jenny her bir hücrenin kendine özgü frekansının ve titreşiminin olduğunu kanıtlamıştır her hücrenin kendine özgü frekansı ya da titreşimi seslerin niteliğine göre değişime uğrar yani hücre farklı seslerle etkileşim ve rezonans halindedir tüm sistemimizin nasıl hızla müziğe tepki verdiğini Hayal edebiliriz harika bir müzik dinlediğimizde vücudumuzdaki her hücre etrafa yayılan Bir güzellikle ışıl ışıl olur dinlediğimiz müzik ne kadar uyumlu ve safsa biz de güzellik ve iyilikle o kadar rezonans haline gireriz bu Evrensel uyum yasası uyumlu seriden gelir harmonikler ses aralıklarının belirli bir dizilim didir böyle harmonikler her zaman uyumlu bir titreşim meydana geldiğinde oluşur Örneğin oktav notası ilk harmonik ve aynı zamanda en zengin enerjiye sahiptir beşli Aralık ikinci harmonik bu en sık kutsal olarak kabul edilen müziklerde kullanılır Bu ses bu yüzden Evrensel olarak algılanır ve öyle olduğu düşünülür modern bilim harmoniklerin insanlara sadece sağlıklı ve iyileştirici frekanslarla akort olmalarını sağlayarak yardım edebileceğini keşfetmiştir başka bir deyişle insan bedeni bir müzik enstrümanına benzetilebilir o veya bu frekansla akort olan ve Bu doğrultuda şekli ile kalıbını değiştiren bir rezonans kutusuna sahibiz hoşumuza giden bir müzik dinleyerek veya uygun enstrümantal tınıları dinleyerek kendimizi hızla bununla uyumlu hale getirebiliriz Tibet kaseleri tüm bedenimizin ve ruhumuzun aniden uyumlu hale gelmesini sağlayan enstrümanlar arasında yer alır huzurlu ve uyumlu hissetmediğimiz yorgun ve bitkin düştüğümüz Her seferde dengemizi yeniden bulabilmemiz için kendimizi birkaç dakikalığına bu kelerin çıkardığı sese bırakmak yeterli olacaktır En güzeli bu enstrümanın uzun bir öğrenme süreci gerektirmemesi kase avuç içine yerleştirilir ve titremeye başlayana kadar tahta bir çubuk kasenin ağzında gezdirilir aniden sadece tek bir ses değil Bu sesle uyumlu olarak titreşen birçok farklı ses duymaya başlarız birkaç dakika içinde tüm sistemimiz düzene girer birçok kişi için mucize gibi görünen şey varlığımız kutsal düzenin ve harmoniğin rezonansın girmekten başka bir şey değildir aynı şekilde diyapazon da gevşememesi omurilik sıvısının akışını düzenlediğini keşfettik bu doğrudan sinir sistemimizle bağlantılı halinde olan sıvıdır basit bir diyapazon muhteşem kılan bilinç altını etkilemesi bunu düşünmemiz gerekmez anlayacağımız hiçbir şey yoktur Sadece in kendisi rezonans alanımızın tamamını yeniden düzenler kendimizle uyumu yeniden yakalarız diyapazon sesine kulak verdiğimizde düşüncelerimiz ve hislerimiz değişir ve tüm vücudumuz farklı bir davranış yapısına uyum sağlar algımızı bir katkıda bulunmam gerek kalmadan kendimizle yeniden uyumlu hale geliriz bedenimizdeki tüm uyumsuzluklar çözülüp evrensel bir frekansla rezonans haline gelebilir Örneğin bu şekilde yepyeni fikirler ve problemlerimiz daha önce Ulaş çözümleri bizi bulabilir tam bir dinginlik anında eski kalıplarımız ve yaralarımız hakkında düşünüp bunların yok olmasını sağlayabiliriz Hiçbir şey bizi iyileştirici bir rezonans alanına girmek kadar derinden etkileyemez Belki de bir diyapazon veya müzik kasesi almak istiyorsunuz o zaman yorgun argın rahatsız ya da dengesini kaybetmiş haldeyken sadece şunu deneyin diyapazon vurup sesi dinleyin ve olacakları izleyin bazen rezonans alanımız şim artırmak çok kolay olabilir kendinize Saygı duyun ve kendinizi kabul edin her şey düşünme şekline bağlıdır her şey düşünceden oluşur ondan hareketle yönünü belirler Ve onun sayesinde meydana gelir kötü konuşan ya da davranan Tıpkı tekerleğin hayvanların nallarını takip etmesi gibi acıyla karşılaşır Bu da rezonans alanı oluşturmak için basit ve etkili başka bir yol daha vardır rezonans alanımızdaki titreşim arttıkça yaydığımız enerji de o kadar Keskin ve pozitif bir hale Gelir titreşimimizi arttıkça şüphe üzüntü ve umutsuzluğun da Kendilerini zorla kabul ettirme şansları azalır ideal bir rezonans alanı oluşturmanın en ideal yolu olması gerektiği gibi şükretmektir Bu ilk başta göründüğü kadar kolay olmayabilir çoğunlukla kendi performansımı ve görünümü dair iyi fikirler beslemeye Sonuçta Bize öğretilen şey budur birçoğumuz büyük ihtimalle kendi kendine övmenin şüphe uyandıran bir durum olduğunu öğrenmiştir ay genç yaşımızdan itibaren şöyle cümleler duymuşuzdur Dereyi görmeden paçaları sıvama Alçak yerde Tepecik kendini dağ zanneder ahmak ata binince bey oldum sanır şalgam aşa girince yağ oldum sanır Hatta ağaç ne kadar uzasa başı göğe ermez bu atasözleri ve daha birçoğu eğitimimizin dayanağını oluşturdu çoğumuz büyük ihtimalle neşemizi bastıran ve bizi kontrol altına alan bu cümlelerin çoğunu biliyoruz bir noktada bu kuralları kendi gerçekliğimiz kabul ettik ve kendimizi sınırladı bu davranış bizim için o kadar Normal hale geldi ki bunu başkalarına bile aktardık eğer biri davranışlarından ve görünüşünden aşırı derecede gurur duyuyorsa ya da yüksek sese bunlara dair mutluluğundan bahsediyorsa Biraz önce bahsettikleri benzer cümleleri Biz de sık sık kullanırız Sürekli kendi kendimizi eleştirmeye bu kadar meyilli olmamız çok da şaşırtıcı değil kendimizden gurur duyduğumuzda çoğu zaman böbürlenmek kibirli ya da yapmacık görünmek istemediğimiz söyleriz yani Kendimizi övmeye Alışkın Değiliz kendi kendimizi eleştirme fikrini o kadar geliştirdik ki insanlar bizi övdükleri onlara inanmıyoruz Bu yüzden kendimizle gurur duymakta başarılı olamıyoruz Ve dahası diğerlerinden gelen olumlu bir tespiti de reddediyoruz böyle düşünmek ve hareket etmek sizce nasıl bir rezonans alanı oluşturuyor bu şekilde hayatımıza gurur duyabileceğimiz şeyleri çekebileceğimiz inanıyor musunuz Kesinlikle hayır bu yüzden kendimize dair bu negatif D dışı En azından gelecekte hayatımıza dair ilgi ve takdir kazanmak istediğimizi düşündüğümüzde bırakmanın Tam da zamanı bu negatif yaklaşımın içimize ne kadar işlediğine bizi korkutan şeyler hakkındaya çok fazla bilgiye sahibiz ve saatlerce konuşmaya hazırız Hatta gerekirse günlerce bile konuşuruz ama kendimizle ilgili muhteşem ve sıra dışı şeyleri anlatmak zorunda olduğumuzda çoğunlukla bunu yapmakta zorlanıyoruz İlk Anda korku geçtikten sonra Çoğu kişi gülmeye başlıyor Bu durumda gülmek kibar bir kendini savunma davranışından başka bir şey değil bir şeye güldüğümüzde onun içine tam anlamıyla girmemize gerek kalmaz gülme dindiğinde çoğu alıştırmaya belirgin bir güvens iz likle başlıyor Hatta çoğunun kararsız olduğunu söyleyebilirim Bu başkalarının karşısında kendi niteliklerini vurgulamanın kolay olmamasından kaynaklanıyor ama çok kısa bir zamanda oda inanılmaz bir canlılıkla doluyor ve bu ilk dakikanın ardından birçok kişi susmak bile istemiyor enerji o kadar yükseliyor ki odada sessizliği tekrar sağlamam zor oluyor katılımcılar rolleri değişiyorlar ardından bir sonraki kişi kendisiyle ilgili muhteşem şeyleri Diğerlerine anlatıyor her değişim öforik ruh hali yükseliyor sonunda herkes o kadar açık hale geliyor ki Durmadan gülüp birbirlerini takdir ediyorlar ve yüzleri mutlulukla parlıyor peki burada ne gerçekleşti bir dakika boyunca kendilerine dair iyi olduğunu düşündükleri şeyleri anlatmaktan başka bir şey yapmadılar başka hiçbir şey olmadı bu öforik mutluluk nereden geliyor çok basit bu mutluluk zaten içimizde yatıyordu her zaman oradaydı sadece onu unutuyoruz bazen kendi kendimizden bile sır gibi saklıyoruz bu muhteşem enerjiyi serbest bıraktığımızda hiç olmadığımız kadar güçlü hissediyoruz Bu enerji İçimizden taştığı için özgürleşiyoruz Çünkü gerçekten kim olduğumuzu gösterebilmek fevkalade bir duygu ilgi ve takdirle dolu bir rezonans alanı yaratmak istiyorsanız yukarıda bahsedilen alıştırmayı tek başınıza da deneyebilirsiniz bir kağıda ya da daha iyisi bir kartona kendinize dair gizlice gurur duyduğunuz her şeyi yazın unutmayın başardığınız o kadar çok şey var ki bütün niteliklerinizin altını çizin daha sonra tekrar düşünün Eğer kendinize İzin verirseniz gurur duyabileceğiniz başka şeyler olur muydu derin bir nefes alın listeyi tekrar okuyun nasıl hissettiğinizi gözlemleyin İçinizde yatan gücü hissedin baskı altına alınamaz gururunuzu hissedin kendi Kendinizden gurur duymaktan aldığınız zevki hissedin bunların hepsini gerçekleştirmek Harika bir şey bu listeye o kadar sık bakın ki Sürekli yeni şeyler eklemeye dair heves duyun listeyi yanınıza taşıyın Yeni bir fikir geldiği anda bunu listeye ekleyin ne kadar çok bu konuda çalışırsanız daha sonraki günlerde o kadar çok yeni fikir edineceksiniz hayatta başardığınız şeylerin sayısını görüp şaşırabilirsiniz ne kadar çok fikriniz olursa o kadar iyidir Çünkü tüm bu bilgiler şu andaki ve gelecekteki potansiyelinizi oluşturur şu anda bile bunların hepsini yapabilecek kapasiteye sahipsiniz Belki de sadece Bunu unuttunuz bilinçsizce bu enerjiden koptun ama ne zaman bir enerjiden koparsak onu yaymayı bırakırız o zaman yeniden Bu enerjiyle bağlantı kurun bu çok basit geçmişte bu muhteşem duyguyu hissettiğiniz o olaya dair imgeleri Kaydettiğiniz zamanı hatırladığınız andan itibaren potansiyeliniz le yeniden bağ kurmuş olacaksınız geçmiş başarılarınız la bağ kurun bu potansiyeli şu anda birden hatırlayabilirsiniz O andan itibaren şunları tekrarlamaya başlayın ben buyum Ben bunu yapabilirim benim kapasitem bunu yapmama yeter bunu yüksek sesi tercihen aynı ünde tekrarladığını enerji çok daha güçlü hale gelecektir Eğer kendimize değer vermiyor ve saygı göstermiyorsa hiç kimse de bize karşı saygılı ve düşünceli olmayacaktır bahsedilen alıştırmada bir başka adım daha vardır bunu seminerlerimiz sık sık kullanırım bu diğer adım da karşımızdaki kişiye onda muhteşem bulduğumuz bir şey söylemek şeklindedir o kişiyi neden sevdiğimizi onu sempatik bulduğumuzda ve onda Olumlu olarak ne gördüğümüze dair nedenleri o kişinin yüzüne söyleriz o kişiyi yakından tanımıyor olsak bile onda olumlu özellikler bulabiliriz bu alıştırma çoğu zaman şaşırtıcı bir şey ortaya koyar kısa zaman içinde odadaki pek çok yüz ışıldamak hale gelirler Sonuçta kendi kendilerine de yaklaşmış olurlar yakınlık canlılık ve coşkunluk yaratır bu durumlarda o kadar yakın hale geliriz ki mutlu oluruz Tüm bakış açısını değiştirmek için tek bir dakika Yeter Bize tamamen yabancı olan insanlara yakın hissetmek için bir dakika yeterlidir bir dakikada rezonans alanımızın titreşimini yükseltmiş oluruz Görünüşe göre bakışlarımızı dışarı çevirsek bile kendi rezonans alanımız genişler Bu neden gerçekleşir başkalarında bizimle rezonans halinde olmayan bir şeyi göremeyiz başka bir insanın pozitif yanlarını keşfetmek istediğimiz ve ona odaklandığımız anda bile bu özellikleri enerji açısından kendimizde bulur ve kendi içimizde uyandırır başkalarını övdüğüm de bu övme enerjisini içimizde arttırırız bu farklı bir şekilde işlemez çünkü kendi içimizde bulunmayan hiçbir şeyi başka birinde göremeyiz başkalarında Sadece bizim titreşimler mizle uyumlu şeyleri görürüz başka insanlardaki olağanüstü potansiyeli gördüğümüzde bunu aynı şekilde kendimizde de görebiliriz Bu yüzden eğer kendi titreşim enerjinizi yükseltmek istiyorsanız Odak noktanızı karşınızdaki insanın muhteşem yanlarına kaydırın her zaman söz konusu olan bolluktan bu sadece zihinsel bir bolluk olsa da bolluğa dair bir rezonans alanı yaratırız Benzer benzeri çeker yayılan enerji uyum yakalayacağı enerjiyi Yani bu durumda bolluk alanını Arar Eğer bolluk ve bereket içinde olmak istiyorsanız kendi bolluk ve bereketiniz tanıyarak kendinizi zihinsel olarak bu alana yerleştirin düşünce gücüyle iyileşebilir miyiz kendi kendinizin sınır Sizsiniz bunun üstüne çıkın Hafız son bilimsel bulgulara dayanarak bu soruyu evet diye cevaplayabilir hatta bu sorunun biraz daha ihtiyatlı şekilde sorulması gerekir yanlış umutları uyandırmak ölümcül Olabilir çünkü bu yolda başarıyla ilerlemek için birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır günümüzde düşüncelerimizin etkinliğini ve kendi kendini iyileştirme alanında hislerimizi inceleyen çeşitli tıp dalları bulunur Hatta şaşırtıcı bir başarı Placebo etkisi konusunda görülür Ama nosebo etkisi olarak da bilinen hasta olma isteği de söz konusudur bu ifade düşünce ve inançlarımız da vücudumuzu hastalığa sürükleyebilir konferansları birinde bir adam yanıma geldi ve aşağıdaki hikayeyi anlattı adamın birçok işçinin Çalıştığı bir iş yeri varmış Bir gün iş arkadaşlarından birine meme kanseri tanısı konmuş buna tamamen ikna olan kadın İşte bu yüzden bir yıl içinde öleceğim demiş Hiç kimse onu bu meme kanseri türünün iyileştirilebilir olduğuna ikna edememiş Ameliyat başarılı geçmiş Ama hiçbir argüman onu bu inancından vazgeçiremez ölmüş isteği her yöne hareket ettirilebilir etkileyici bir örnek günümüzde isteğin gücünü alternatif tıpta başarıyla kullanıyoruz çeşitli örneklerin arasından migrene karşı fizyopol lojik geri bildirim yönteminden bahsedelim bu sistemde sensörler arterdeki basınç ya da kas gerileme gibi bedensel fonksiyon ları ölçer bu değerler bir bilgisayar ekranında gösterilir hasta her rahatladığı da monitördeki Sembol değişir sıradaki Hedef ekrandaki simgeyi doğru gibi göstermektir Bu tamamen zihinsel bir çalışmadır bilinçli düşünce beyindeki akışı değiştirir ve bu da monitörden görülebilir hasta Böylece düşünce gücünü kullanarak kendi vücudunda meydana gelen süreçleri etkilemeyi öğrenir Marburg da yer alan Chun yaptığı bir çalışmaya göre bu yöntem ilaç fark etmeksizin işe yaramaktadır düşüncelerimizin gücüyle çoğu konu kimyasalların gerçekleştireceğim çok daha fazla başarı elde ederiz günümüzde bunun gibi birçok deney bulunur ama tıp bu keşiflerin tek basamağı değildir kuantum tıbbına göre bu alanda Hiçbir sınır yoktur iyileşmesi mümkün olmayan hastalıkların tersine çevrilmesi dahil her şey mümkündür aşağıdaki olay düşüncelerimizin vücudumuzla ilişkisinin ne kadar güçlü olabileceğini göstermektedir Merhaba arkadaşlar ben kansere yakalandım Tüm vücutta Metastaz başladığından Yapılacak bir şey yoktu doktorlar bana eğer şansım varsa 4 ila 6 ay arasında zamanımın kaldığını söylediler Kemoterapi ve ışınlarla hayat kalitemi biraz arttırmam gerekiyordu kendi içime döndüğüm birkaç günün ardından eşimi ve etrafımdakiler şok edecek bir şekilde Eğer böyle olması gerekiyorsa zamanımın bittiğini kabul etmeye karar verdim kemoterapinin perişanlığı içinde yitip gitmek istemiyordum hastalığımı kabul ediyor ve hayatta şimdiye kadar bana getirdikleri için teşekkür ediyordum daha önce bunu hiç denememiştim hayatım aniden gözlerimin önüne serildi her şeyin üstünde iş vardı birdenbire hiçbir şeyin önemi kalmamıştı iyileşmeye doğru yöneldim Bana kalan zamanda kendi işlerimi halletmek için kırsala taşındım hayatıma Her günün bir hediye olduğunu düşünerek yoğun bir şekilde yaşamaya başladım artık eşimin veya müşterilerimin hayatını yaşamıyordum görevimi yapmayı bırakmıştım seçtiğim yolda bir doktor arkadaşım beni destekliyordu bir yıl sonra ne bir Metastaz ne de bir kanser izi kalmıştı Cornelia kaderdeki böyle değişimleri duyduğumuzda derinden etkileniriz bu aynı zamanda bizim için düşüncelerimizi hiçbir zaman görmezden gelmeme konusunda cesaretlendirici bir faktördür kendi bedenimde de gözlemlediğim iyi değişimler hakkında da konuşabilirim 17 yaşındayken omuzlarıma kadar gelen sarı saçlarım vardı bundan gurur duyuyordum ve bu benim Ergen İsyanım ifadesiydi Beatles ve Rolling Stones woodstock ve Jimmy hendrix'in çağıydı bright mamas and papas Beach Boys ve benim zamanımdan erdilen Nadir delikanlılardan insanlar beni kıskanır ve bana hayran olurlardı gitar çalıyordum küçük bir grubum vardı ve çiçek gücü hareketinin özgürlüğüne kapılmıştım felaket o zaman başladı saçlarım dökülüyordu kellik başlangıcı yaşıyordum ve Bu tipik kellik süreci hem korkunç görünüyor Hem de hipi hareketinin öncülerinden olduğumdan beni oldukça gülünç gösteriyordu dehşete kapılmıştım çok mutsuzdum ve şaşkına dönmüştüm gizli gizli Münih'teki bazı kuaförlere Gidiyordum ama onlar da bu saç dökü mesinin sebebini bulamıyor lardı İçlerinden biri yeni saç çıkarmak için çok pahalı bir saç ekimi gerçekleştirdi Münih'te birkaç kere gittiğim bir saç kliniği vardı Her gittiğimde kesin bir şekilde kelliğin başladığını belirtiyor lardı Doktorlar bunun tamamen normal olduğunu sadece benim yaşımda biraz daha erken gerçekleştiğini söylüyorlardı geceler boyunca ağladım ve umutsuzluğa Kapıldım benim özgürlükçü Hareketim sembolünün gülünç hale geldiğini kabul edemiyor etmek istemiyordum ama bunu değiştiremez diim sonra değişim gerçekleşti biraz para kazanmak ve psikoloji kurslarına gitmek için bazı kongre organizatörler yardım ediyordum Conrad rolens Eric Von Dani ve birçok psikoloğun yanı sıra renk psikoloğu luer de bu şekilde tanıştım benim işimi daha az coşku ve hevesle yaptığımı fark eden bir şaman la da tanıştım tahmin edileceği gibi depresifim durmadan beni teselli etmeye çalışan annem bile endişelerimi ortadan kaldıramıyom bana beni bu kadar üzen şeyin ne olduğunu sordu Kederle omuzlarıma düşen sarı saçlarımla çevrelenmiş kafamın ortasında oluşmaya başlayan yuvarlak boşluğu gösterdim şaman bana şaşkınlıktan büyümüş gözlerle baktı sorunumun ne olduğunu anlamamıştı Kafamdaki kel yeri işaret ederek gözlerimde yaşlarla Burası diye bağırdım şaman bir kahkaha atıp Neden Saçlarına konuşmuyorsun diye sordu bu açıklamayı Çok yersiz ve gereksiz bulmuş ve onun için dosya hazırlama isteğimi kaybetmiştim bir sonraki gün bana saçlarımla konuşup konuşmadığımı sordu Benimle alay yetmediğini ve gayet ciddi olduğunu Görmeseydim gücenecek kafasını salladı ve şunu söyledi istediğin kadar insanla konuşabilirsin ve gördüğüme göre insanlarla da iyi konuşuyorsun neden kendi kendinle konuşmuyorsun neden doktorlara ya da uzmanlara kendinden daha çok güveniyorsun hiç kimse bizim üstümüzde kendimiz kadar etkiye sahip değildir Ben bedenimin sorumluluğunu kimseye emanet etmem Bu hep kendi yöntemim de olmasını istediğim bir şey Ama tabii bu senin kararın gülümsedi ve tekrar işine döndü bunu biraz saçma bulsam da o gece saçımla konuşmaya başladım nerede uzamaları gerektiğini söylüyordum ve bu saçsız bölgeyi nasıl tarayacağım gözümde canlandırıyordu bu En azından beni cesaretlendiriyor bir sonraki gün şamanın yanındaki son günümdü bana bir anlığına baktı ve Gözlerimde Bir Güven gördü İyi başlamışsın dedi Evet dedim ve artık bunu saçma bulmuyorsun çok iyi ama bunun sadece bir yolculuğun başlangıcı olduğunu unutma Bu sadece saçlarınla ilgili değil bu buu Unutma bu sadece ölü bir doku değil yaşayan doku üzerinde çalışmaya ne zaman başlayacaksın O andan itibaren sabah akşam saçlarımla konuştum Bir hafta sonra ilk tüycükler belirdi iki hafta sonra ise kel olan o yerde kısa kısa saçlar vardı ilk bir ay omuz hizasındaki saçlarımın arasında diken diken kısacık saçlar beni komik gösteriyordu 6 ay sonra ise her şey son bulmuştu bugün 55 yaşındayım ve hala Gür saçlarım var Bana şaşırtıcı gelmiyor asıl Hayret ettiğim geçmişte deneyimlediğimiz güçlerinin etkisi olduğunu düşünüyordum bugün ise biliyorum ki bana sadece kendi gizli gücüme inanmayı öğretmiş bugünkü ismini unutmuş olmama rağmen sevgili şaman Bu harika yaşam koçluğun için teşekkür ederim Sen olmasaydın nasıl bir hayatım olurdu bilmiyorum bu olayı çok uzun zamandır unutmuş olsam da bedenimle iletişim kurmayı hiç bırakmadım Bu arada eğer Sağlıklı olmayı diliyorsa Sadece bir kez söyleyip sonra unutacağımız bir şey olmamalı Çünkü bu sürekli meşgul olmamız gereken bir arzu çabucak iyileşmek istiyorsak sadece Sağlıklı olmayı istemekle kalmayıp tüm bedenimizi de düşünce gücüyle güçlendirmeliyiz Sağlıklı olma isteğimizin gerçek katalizörü budur kendinizi pozitif düşünceyle destekleyin şimdiye kadar kendi içinizden gelen ve bedeninize karşı yönelmiş olan tüm yıkıcı Güçler yavaş yavaş yok olacak geçmişin tüm kötü düşünce kalıpları yok olacak ve yeni muhteşem kalıplar Onların yerini alacak bu şekilde sağlığınızı hızla yeniden edinebilir sağlıklı kalabilir ve bedeninize sürekli iyi ve taze enerji sağlayabilirsiniz kendinizi bilinçli şekilde sağlıklı olarak gözünüzün önüne getirin iç gözünüzle kendinizi zıplarken bisiklete binerken top oynarken kayak yaparken dans ederken yüzerken koşarken ya da sevgilinizle beraber olurken hayal edin size mutluluk veren her şeyi En renkli şekilde [Müzik] canlandırmanın sağlayan olaylarla rezonans haline geçersiniz uygun olumlamalar arıyorsanız internet sistemi ziyaret edin ya da sadece iste ama doğru iste isimli kitabımı tekrar okuyun orada Tüm bir bölüm sağlığa ayrılmıştır iki Partner arasındaki ruhsal çekim gücü asıl önemli olan şeyler arasında bir uzlaşma bulunmuyorsa ortak projelere vermek anlamsızdır konfü mutlu ve tatmin edici bir ilişki hiç şüphesiz sağlıktan sonra en çok beslenen istektir hayatımıza ideal partneri getirmek için doğal olarak Burada da uygun rezonans alanını oluşturmak gerekir genel anlamda bir adam ve bir kadın okyanusları bile aşarak birbirlerini nasıl bulabilirler çok basit burada belirleyici olan çekim gücüdür uzaklığın sosyal ve kültürel farklılıkların ve diğer engellerin de Hiçbir önemi yoktur İki insan ortak rezonans alanına girdiğinde tüm engeller aşılabilir çoğu zaman bu iki insan da şüpheye yer bırakmayacak şekilde birbirlerinin yolunda Yer alırlar ve hayallerindeki partnerle tanıştıklarında şaşırırlar iki insan birbirini tanıdığında önce kendi kendilerini hatırlarlar başka bir insanla rezonans alanına girdiğimizde kesin bir yakınlık söz konusu olur artık birbirlerini duymak için sözlere ihtiyaçları yoktur başka bir insanla rezonans halinde olmak bir insan için en büyük başarıdır en sonunda ona Ulaşırız Böylece kendimize ulaşmış oluruz Çünkü gerçekte sadece kendimizi hisseder ve sadece kendimize yaklaşırız diğer kişi bizde yansımasını bulur aşkla ifade ettiğimiz şey Kendimize karşı duyduğumuz aşkı tanımak ve hem kendimizle hem de diğer kişiyle bir Olmaktır başlarda tüm çiftler ortak noktalar arar bu ortak noktaları buldukça birbirlerine ait olduklarına inanırlar ve aşklarının uzun süreceğim Emin olurlar gerçekte diğer kişide aradığımız kendimizden Başkası değildir Eğer temelde partnerimiz de aynı yaklaşıma sahipsek krizler bile bizi ayıramaz ve düşünce farklılıkları bile birbirimizden koparamaz her çift Özellikle de uzun vadede krizler atlatır ama kriz aynı zamanda arınma ve iyileşme anlamına gelir bir krizin derin anlamı burada yatar ilişki sayesinde büyürüz ve çocukluktan kalan yaraları iyileştiririz Bu bazen yorucudur ve çift için ağır bir yük oluşturur ama rezonans halinde olan bir çift her türlü sınamaya göz gelecektir krizler birlikte atlatılır dünyadaki hiçbir şey aidiyet hissini sorgulatmak tam tersine muhteşem bir rezonansı olmayan bir çift bir araya geldiğinde bu durum onlar için dengesiz bir şekilde zor olacaktır Çünkü onlar O kesin çekim gücünün bağına sahip değillerdir rezonans halinde olmayan bir çift ortak bir yola koyulmayan için dengesiz şekilde zor olacaktır İkisi de çekim gücün yokluğunu hissedecektir ve çekim gücü yetersizse çoğu zaman bu aşkın yetersiz olduğunu düşünecekler gerçekte eksik olan uyumlu bir enerji ve niteliklerin yansımasıdır neden ruhumuzun partnerini hayatımıza hemen çekemeyiz Bu sorunun cevabı bizdedir çoğu zaman rezonans alanımız ruhumuzun partnerine yönelmemiz tamamen farklı çekim noktaları oluştururuz bazen cinsel tatmine ya da belli bir maddi güvenliğe daha fazla anlam yükleriz veya yalnız kalamayız ya da tatile çıkmak için bile birine ihtiyacımız vardır liste sonsuza kadar uzar Belki de yakınlık ve sonsuz bağlılığı kabul etmeye hazır değilizdir Belki de bu kadar derin ve bağlayıcı bir aşkın seviyesinde yer alamayız Belki korkarız belki de böyle bir ilişkinin biteceğine dair endişelenir Bu yüzden kendinize haksızlık etmeyin her birlikteliğin ve her aşkın bizi daha büyük bir tutku için hazırladığını öğreniyoruz ve bir gün cesaretimizi toplayıp ruhumuzun partnerini hayatımıza davet edeceğimizi biliyoruz ideal Partner için gereken rezonans alanını nasıl inşa ederiz aşka sahip olmadan onu Başkasına sunamayan halinde olmak birbiriyle uyumlu olmak Yani aynı dalga boyundaki biriyle ya da bir şeyle aynı titreşimi yaymak anlamına gelir rezonans kanunu iki kişi arasında geçen bir şeyin sadece karşılıklı olarak hissedilebilecek asla Tek taraflı olmaz Eğer bir enerji yayarsa o da mecburen kendisine benzer bir titreşimde bulunan bir enerjiyle karşılaşacaktır ve bu durum her gerçekleştiğinde bir başka kişiyle rezonans halinde oluruz rahatlamış ve neşeli hissederiz uçacak mış gibi hisseder Hatta öfori bile yaşarız dayanıklı çekim güçleri işlediğinde bu ruhumuzun partnerini bulacağımız anlamına gelmez sadece güçlü bir benzerlik bulacağımız anlamına gelir bu bazı şeylerle aynı hislere veya düşüncelere benzer yaralara veya düşüncelere sahip olduğumuz ya da ortak bir özlemi paylaştığımız anlamına gelir bazen rezonans halinde olduğumuzda birini şaşırtıcı şekilde çekici bulduğumuzu hissederiz çekim yasası o kadar güçlü olur ki kendi duygularımız kontrolümüz çıkar Bu durum bizi İçine Çeker kendimizi bu şartlardan kurtaramayız çekim gücü o kadar yoğun olabilir ki titreriz ağlarız ya da başka bir insanı düşündüğümüz anda uyarılır düşüncelerimiz Sadece bu insanın etrafında dönmeye başlar ve birkaç hafta sonra hiçbir şey hissetmeyiz artık çekimin hiçbir izi kalmamıştır bizi yakalayan Büyü de aynı şekilde kaybolmuştur Böylece yavaşça uyanırız Bazen sadece birkaç gün önce bütün bu duyguları nasıl hissettiğimizi anlam veremeyiz kendimizden şüpheye düşmemiz bile söz konusu olur hatta kendimize kızabilir gerçekte rezonans alanımız değişmiştir veya diğer kişinin rezonans alanı değişmiştir ve artık aramızda uyumlu bir titreşim yoktur başka şeylere odaklandık değişiriz uyumlu rezonans alanları kaybolur ve o kişiye karşı artık hiçbir şey hissedemez hale geliriz o kişi Bizimkine benzer bir değişim geçirip benzer bir yere ulaşmadığında gerçekleşen durum budur Eğer rezonans alanları yalnızca anlık düşünce ve isteklerin üstüne kuruluyorda daha uzun süreli ve daha derin benzerlik ve inançlara dayanmıyordu o çiftin ilişkisi de uzun soluklu olmayacaktır bu yüzden bir hayat partneri ararken gerçek ve derin ilişki için partnerimiz bulabilmek adına doğru rezonans alanları oluşturmamız çok önemlidir Bu Son Nokta Partner seçimimiz için büyük bir öneme sahiptir Çünkü uzun zamandır dünyanın geri kalanıyla rezonans alanımız aracılığıyla iletişim kurduğumuzu fark etmemiz gerekir rezonans kanunu sürekli ve soru sormayı gerektirmeden tüm dünyayı anlatır sözsüz düzlemde sırlara yer yoktur sessiz değişim tüm düzlemlerde gerçekleşir rezonans alanın sadece bilinçli bileşenlerden değil bilinçsiz bileşenlerden de oluşur Çünkü Ancak bu şekilde ideal partneri çekebiliriz ideal Partner Şüphesiz bizim karakterimize en benzer kişidir Çünkü bu sayede aynı hedeflere isteklere ve arzulara sahip oluruz Bu durum Partner seçiminde kişilik yapımızın sonucu ve doğal olarak ilişkimizin içeriğini önceden belirlediğini gösterir ilişkilerimizde en çok ortak kişilik bileşenlerine sahip partnerleri seçeriz ki bu Şenler olumlu da olumsuz da olabilir Örneğin geçmişimiz bize daha çok fiziksel özelliklere dikkat etmemizi ve çok da yakınlık peşinde koşmamızı söylerse Tam da bu kalıba Uyan birini çekeriz bu noktada partnerimiz de maksimum uygun düşme seviyesine Ulaşırız o zaman elde ettiğimiz büyük ihtimalle derinliğe ve karşılıklı güvene dayanmayan geçici bir maceradır daha fazlası isteklerimize uygun düşmemiştir bu maceranın sonunda kendi kendimizi seçtiğimiz bu deneyim bize doğal olarak daha fazla yakınlığın bizi daha çok yaralamaktan başka bir şey yapmayacağını düşündürür Belki de partneriniz sizden daha fazlasını beklediği için Kendi kendinize baskı yapacaksınız ama geçmişin yaraları daha yoğun bir yakınlığa izin vermeyecek bu durumu gizli tutup yol almak mı yoksa değişip daha fazla yakınlığı kabul etmek mi gerektiği konusundaki çatışma Üzerinizde gerçekten baskı yaratacak her durumda bu yetersizlikle karşı karşıya kalacağız bunu hiç istemesek bile Savaş nefret ve sald ırg anlık doğacak Sonuç olarak yakınlık korkusuyla ilgilenmiş olacağız Bu yüzden rezonans alanımız da bizi Tam da bu yetersizlik hissiyle Baş başa bırakacak insanı arayacak Bu gerçekten de çok kötü sonuçlar doğurabilir bu kısır döngüden nasıl çıkacaksınız Tabii ki sizi kurtaracak başka bir partner arayarak değil kendinizi olduğunuzdan farklı göstererek de değil bunu yapmak sadece ilişkinin başında bir yere kadar işe yarayabilir başka biri olmak oldukça yorucudur çok kısa sürede nefessiz kalırsınız Büyük ihtimalle bu kadar yorulduğunuz için de kederlen siniz Böylece gerçek kişiliğiniz su yüzüne çıkacak ve gerçekte kim olduğunuzu o kişiye Göstermiş olacaksınız Aslında doğru olan partnerinizin hayatının size benzemes didir partneriniz de başta size en iyi yönlerini gösterecektir doğal olarak bu şov çok uzun süre devam edemez ve birdenbire hayal kırıklığına uğramış iki kişi karşı karşıya Kalır çünkü kaçmak istedikleri şeyleri yeniden keşfederler sadece sizin tüm özellik uygun insanlar sizin tarafınızdan bir çekim hissedecektir size yaydığınız enerjinin aynısını gönderirler Şimdi neden durmadan aynı tipteki insanları çektiğimizi ve neden hep aynı karakterdeki insanlara Aşık olduğumuzu ve neden hep benzer deneyimleri yaşamak zorunda kaldığımızı anlayabiliyoruz sadece rezonans alanımızı değiştirerek hayatımıza daha farklı partnerleri davet edebiliriz en iyisi tam da şu anda oluşturduğunuz rezonans alanlarını daha dikkatli şekilde gözden geçirelim bunu keşfetmek nispeten kolaydır ama bunu yapmanın şartı kendinize karşı tamamen dürüst Olmaktır rezonans alanınızı kandıramazsınız şu an etrafınızda yer alan insanları inceleyin nasıl bir enerji yaydığınız anlayacaksınız ilişkiye dair fikirlerinize göz atın ilişki sizin için muhteşem mi yoksa yorucu bir şey mi ilişkinin Sizi zenginleştirecek mi düşünüyorsunuz yoksa ondan kaçmak mı istiyorsunuz buna Tamamen açık ve Hazır mısınız yoksa İçinizde kapalı kalmış yanlar var mı artık tekrar tekrar yaşamak istemediğiniz şeyler var mı bu olayları kendinize çekiyorsunuz Çünkü onlardan tamamen kurtulmuyor unuz onları hala sizi çevreleyen enerji alanında tutuyorsunuz partnerinizle hayatınızı gözünüzde canlandırmanın sizin için kolay mı Yoksa sizi rahatsız eden imgeler de mi su yüzüne çıkıyor bu rahatsız edici düşünceler ve imgeler en güçlü şekilde yaydığınız enerjidir Çünkü Bunlar sizin inançlarınız dır kendinize şunu hatırlatın kalbinizden yayılan inançlar beyninizde yayılan düşüncelerden 5.000 kat daha güçlüdür Bir ilişkide Neyi ortaya koymaya hazırsınız Bunu daha önceki ilişkilerinizde de ortaya koydunuz mu peki bunu daha önceki ilişkilerinizde de yaşamış olabilir misiniz eğer durum bu değilse Belki de istek duyuyorsunuz ama aslında bu nitelikleri yaşamıyorsunuz O zaman tek yaydığınız şey bu eksiklik oluyor sizi meydana getiren şeyleri düşünün güçlü ve güçsüz yanlarını gözden geçirin güçsüz yanlarınız konusunda kendinizi teselli etmeye başlayın Böylece partneriniz de aynı şeyi yapacak bu aynı zamanda sizin de güçsüzlük ellerinizin farkında olmanız anlamına gelir hayatınıza sadece kendinizde bulunan şeyleri çekebilirsiniz bunu kabul ettiğiniz anda gerçek kişiliğinizi bulur ve hayatınıza Size uygun bir partner çekersiniz ve bu şekilde partneriniz de sizden saklanmam olur gerçekten ilişki insanı mısınız yoksa Aslında isteyip istemediğinizi bil dediğiniz bir kalıbı mı takip ediyorsunuz yapacağımız en iyi şey karanlık noktalarımızı dürüstçe yönetmektir Çünkü rezonans alanımız sadece bilinçli değil bilinçsiz isteklerimizden de oluşur karanlık bölgelerinize kolayca ulaşabilirsiniz sadece Aşağıdaki cümleleri tamamlayın bunu yaparken de fazla düşünmeyin aklınıza ilk gelen şey her zaman iyidir nokta nokta korkuyorum asla nokta nokta Yeniden yaşamak istemem ilişkilerin Bence en kötü yanı nokta nokta kadınları ya da erkekleri sevmiyorum çünkü korkularınız bilinçsiz isteklerden başka bir şey değildir ve bildiğiniz gibi Korkular daha güçlü ve dayanıklı bir çekim enerjisi yayarlar tekrar yaşamak istemediğiniz her şeyde bu duygusal yapının içinde yer alır ilişkiler hakkındaki inançlarınız ve karşı cins konusundaki düşünceleriniz de Burada bulunur Bunların hepsi yaydığınız enerjide yer alır bu negatif balondan çıkmak düşündüğümüzden daha kolaydır ama bunu anlamak için önce karanlık Taraflar hakkında başka bir önemli özelliği düşünmemiz gerekir karanlık taraflarımız kendi kendimize katkıda bulunamayacağını özelliklerden oluşur Belki de sonunda Yürekten Gelen derin bir Güven istiyoruz ama kendi kendimize zar zor Güven Duyabiliyor O yüzden ilişkiye getirebil şey kuşku oluyor ve enerji alanımızda kuşku yer aldığından bu özelliğimiz İyileşene kadar doğal olarak rezonans alanımızla da bu duruma son vermeyecek partnerleri çağırıyoruz yani karanlık taraflarımız ilişkinin temelini büyük ölçüde belirler Bu yüzden geçici olarak isteklerimizin listesi ilişkide yaşamak İstediğimiz her şey çok da önemli değildir çok daha önemli olan şu sorudur bir ilişkiye ne getirebilirsiniz ne verebilirsiniz Örneğin gelecekteki partnerinizin size karşı her zaman dürüst olmasını istiyorsanız mutlak dürüstlük Tabii ki listenizde yer alacak Çünkü bekleyişin o yönde daha azıyla mutlu olmayacaksınız blöf yok Ağzı sıkılık yok sadakatsizlik yok yalan yok kandırma yok Sırlar yok Eğer bu gerçekleşirse her şey yoluna gidecek ama talep ederken sizin de ortaya bir şeyler koymanız gerekir Burada da şu soru belirir gerçekten bir ilişkide bunu verebilir misiniz böf gizlilik sadakatsizlik yalan kandırma sır olmadan bir ilişki sürdürebilir misiniz Kendinizi böyle mi görüyorsunuz Bu kendinize karşı da gerçekleştirmeniz gereken bir şeydir Aksi takdirde belki birçok şeyi isteyebilirsiniz Ama bu gerekliliklerin seviyesine kendiniz de ulaşamazsınız eğer mutlak bir Sadakat ya da tam bir dürüstlük istiyorsanız sizin de bunları aynı şekilde vermeniz gerekir bu davranışlar sizde zaten bir iz bırakmış olmalıdır maalesef gerçekte istediğimiz şeylerin çoğunu Biz sağlayamıyoruz Aksi takdirde onları istemiyor olurduk eğer bir şeye sahip değilsek Onun için gereken rezonans alanını kurmamış demektir maalesef içimizde başka bir şey daha güçlü şekilde titreşir bu titreşimin kaynağı Partner seçimi konusunda kendi karakterimizdir en güçlü verici odur en büyük rezonans alanını o meydana getirir gerçek karakterimize uyum gösteren şeyi asla elde edemem demiz nedeni budur partnerimiz bizim yansıttığımız imaja uyum gösterecektir çünkü bunlar bizim rezonans alanımız yaratan kendi bilinçsiz inançlarımız dır Partner olarak her zaman kendimizi seçeriz aslında Zaten olduğumuz kendi içimizde taşıdığımız kişinin özelliklerini elde ederiz Belki de zaten fark ettiniz burada ilginç bir kısır döngünün içinde hapsolmuş durumdayız Bir yandan Kendimiz için ilişkide İstediğimiz her şeyin gerçekleşmesi için gereken yeteneklerin çoğuna Sahip değiliz öte yandan bu yetenek eksikliğini gidermek için bir ilişkiye ihtiyacımız var Çünkü sadece bu şekilde deneyim kazanıp sadakati dürüstlüğü dikkati yakınlığı güveni sabrı ve buna benzer özellikleri öğrenip içimizde kurabiliriz bu oldukça paradoksal bir durumdur ilişkimiz yok Çünkü bunun için gereken birçok özelliğe sahip değiliz ama bu eksikleri telafi edebilmek için de ilişkiye ihtiyacımız var peki bu kısır döngüden nasıl çıkabiliriz Aslında bu oldukça basit çoğu zaman en kolay Yollar en etkili olanlardır isteklerinizin listesini yapın ve hepsini kaydedin hiçbir şeyi atlamayın liste Belki de uzayıp gidecek en küçük bir ayrıntının bile Bu listede yeri var Her türlü Özlem Umut ve en gizli fikirler de burada yer almalı en büyük fark şu Sadece partnerimiz bu özelliklere sahip olsun istemeyiz bu gelecekteki partnerimiz yönelmiş bir istek listesi değildir Hayır bu bizim gelişim listemizdeki ortak hedefimizdir kendimize Tıpkı bizim gibi olan tüm iyi özellikleri ve aynı zamanda yetersizlikleri konusunda eşi imiz olan bir partner isteriz bu isteklerin olduğu yönde gelişebilmesi için onun da aynı arzulara sahip olması gerekir Bu şekilde bizim tam anlamıyla eşi imiz olur bizimle aynı şeyleri ve kendini geliştirmeyi ister ondan kendisini kurtarmamız ya da tüm eksiklerini telafi etmemizi beklemeyecek Biz de aynı şekilde ondan beklemeyiz artık karşılıklı olarak her şeyi yapabileceğimize dair kendimizi inandırmak artık gerçek kimsek ona dönüşmeye hakkımız vardır kendimiz olabiliriz ve aniden Kendimizi partnerimiz de tam bir rezonans halinde buluruz aynı titreşime hedeflere ve isteklere sahip hale geliriz ve artık kendimizi saklamamız gerek kalmaz henüz mükemmel olmadığımızı Ama yola koyulacak kadar güçlü olduğumuzu biliriz artık iki Partner de birlikte olgunlaşacak Ve büyüyecektir ikisi de asıl meselenin ne olduğunu ve Ne hakkında çalışmak istediklerini bilecektir her zaman mükemmel olma söz konusu olmayacak ama aynı zamanda artık partnerimiz de Mükemmel olmasını beklemeyeceğiz dahası gelecekteki bu ilişkinin bir işlevi ve daha derin bir anlamı olacak hayatımıza mükemmel bir partneri bizimle uyumlu bizi anlayan bize yakın ve tanıdık gelecek ve farklılıkları anlama konusunda aynı oranda hazır olacak bu kişiyi çekmenin en hızlı yolu şudur kendi gelişimimiz de bize eşlik edecek bir partner isteriz Böylece partnerimiz kendi gelişiminde eşlik etmeye de hazır oluruz yalnızca kendimizdeki birçok şeyin kusurlu olduğunu Mükemmel ya da tamamen ilişki insanı olmamızın gerekmediğini ve birçok Kusura sahip olmaya hakkımız olduğunu fark ettiğimizde kendimizle yakınlık kurabiliriz Ancak bu şekilde partnerimiz de bize yakın olabilir Daha önceleri bu kişiyi küçük sırlarımızı açığa çıkarır ve gerçeği keşfeder korkusuyla kendimize o kadar da yaklaştırmıyor onu uzakta tutuyorduk ancak kendi kendimize yaklaştığımızda partnerimiz kendini olduğu gibi gösterebilecek güveni bulur Ancak bu şekilde Biz de ona yaklaşabiliriz Saklambaç artık sona erer en sonunda sevgilimizle El ele ortak bir Yola çıkabilir ve dünyayı keşfedebiliriz Çünkü ilişki içinde enerjimizi harcamayı Hayat kolay ve rahat hale gelir partnerimiz le aynı anda değişir ve muhteşem bir ruh partneri olabilmek için gelişir kendinizle ve gerçek hisleriniz rezonans halinde olmak gerçek mutluluk kendinizle uğraşmaktan değil Hayati bir hedefe adanmak gelir Helen ker sizin dünyanızda zaten sizde bulunmayan hiçbir şey size ulaşamaz başka bir şeyi algılayamaz sınız bile başka hiçbir şeyi çekemez başka hiçbir şey tarafından da çekildiğin hissedemezsiniz ne kadar hızlı şekilde kendi kendinizle rezonansa girerseniz dünyanız sizin bakış açınızdan mucize diye yorumlayabileceğinizi Şir Gerçi kişiliğimiz de hislerimizle arzularımız da ve isteklerimiz de rezonans halinde olmadığımızda özlemlerimiz çoğu zaman gerçekten istediğimiz şeylerin yerine koyduklarımız tarafından emilir Çünkü arzularımız bilinçli değildir ya da onları tam anlamıyla kabul etmeyiz Bu yüzden kolay bir şekilde Manipüle edilebilirler Örneğin mutluluk arzusu hızla diğerleri için bir Koza dönüşebilir günümüzde insanlardan para alabilmek için onların arzularını sömürmeye amaçlayan dev bir endüstri vardır ilgi çekici mağazalar alışveriş cennetleri bizde özellikle bir özlem yaratırlar ve bizi kandırıp bu Arzuya teslim olursak hızla mutlu olacağımıza inandırır Bu mutluluğun kandırmaca olduğunu fark ettiğimizde tüketim sistemi tarafından çoktan başka bir alışverişe yönlendirilmiş isdiram hislerimizle tekrar rezonansa girmemiz itibaren hangi insanların ve Hangi şeylerin hayatımızı kalıcı olarak zenginleştirdiği fark etmek kolaylaşır artık bu ilüzyon ların oyuncağı olmaktan kurtuluruz Hatta çoğu zaman onları fark etmeyiz bile bilincimiz illüzyonları filtreler ve algımız uzak tutar bunların hala çevremizde yer aldığını Tabii ki farkındayız dır ancak artık onlar tarafından çekildiğimiz hissetmeyiz Peki kendimizle nasıl rezonansa gireriz aşağıdaki soruları yanıtlayın mutlu olmak için neye ihtiyacınız var Tamam gerçekten mutlu olmak için neye ihtiyacınız var ne olmadan yaşayamazsın kendinizde en çok neyi seviyorsunuz hiç kimsenin Sizin hakkınızda bilmediği şey ne Neyi gizli tutmak zorundasınız Kendinizden gizlediğiniz ne hangi özelliğiniz utanç duyuyorsunuz hangi konuda kendinizi yargılıyorsunuz tam anlamıyla yaşamaya çekindiğiniz özellikleriniz neler bu sorulara vereceğiniz cevaplar gerçek isteklerinizi ve korkularınızı gösterir onları ne kadar inkar ederseniz Kendinizden o kadar uzaklaşırsın onlarla ne kadar bütünleşip onları tanırsanız o kadar Özgün olursunuz kendinizle ve tüm yönleriniz de bütünleş hepimizin karanlık tarafları var ama kim bunların karanlık olduğunu düşünüyor belki de kendi ışığımızı bulacağımız yer burasıdır Belki de yaratıcılığımızı yattığı yer burasıdır Siz muhteşemsiniz eşsizsin Evet belki yolculuğunuz boyunca dengeyi sağladınız dengeniz dolayı k kendizi Sevin yönünüzü değiştirdiğiniz zamanlar için de kendinizi Sevin bu sizsiniz Sizi Siz yapan şey tam olarak bu ve bundan dolayı muhteşem bir insansınız mükemmel olsaydınız zaten aydınlanmış Ve bu yolu çoktan aşmış olurdunuz ve dürüst olmak gerekirse Kim mükemmel bir insana ilgi gösterir ki Mükemmel varlıklar Diğerlerine sadece aşağılık kompleksi hissettirir en iyisi karanlık tarafınızla bütünleş Bu yanlarınızı rahatlatıcı bir ışık altında ne kadar çabuk kabul ederseniz mutluluk hissiniz o kadar tamamlanmış olur kendinizle bütünleşecek ulaşmış olursunuz kusurlularla ve kabul edeceğimiz bir şey kalmadığında birbiriyle çatışan tüm taklitler de sona erer her şeyi olduğu gibi bırakabiliriz sadece kendiniz olun daha büyük bir hediye söz konusu olamaz Sizden daha büyük bir hediye yoktur kendinize dair tüm planlarla bütünleşir ön yargıların gücünü kullanmak yeni bir fikri olan insanlar bu fikir kabul edilene kadar deli olarak görülürler Mark tw çoğu zaman başka insanları bilinçli şekilde rezonans alanımızla etkileyip etkilemeyeceği Sorulur düşüncelerimizin gücü sayesinde başka birinin davranışlarını değiştirebilir miyiz Geçenlerde televizyonda ilginç bir Anketin sonuçları yayınlandı ön yargılarımız gelecekteki durumumuzu ne kadar etkiler sarışın kadınların bu teste nasıl bir performans gösterdikleri araştırıldı sonuçlar başka Saç renklerine sahip kadınların sonuçlarından daha mı kötüydü sarışınların basit Hatta aptal olduklarına dair ön yargıyı doğruluyor muydu ya da diğerleri kadar veya onlardan daha iyi sonuçlar mı elde etmişlerdi Anketin sonuçları ilginç olduğu kadar endişelendirdi de önceden hiçbir etkide bulunmadığım fazda sarışın kadınlar da diğerleriyle aynı performansı gösteriyordu ancak testin başına sarışın mısınız kumral mı gibi nesen olmayan bir soru konulduğunda ve ilgili alanı işaretlemeleri istendiğinde şimdiye kadar duyup katlanmak zorunda kaldıkları tüm önyargılar su yüzüne çıkıyor ve şimdiki davranışını etkiliyordu bu durumda sarışınlara karşı Ön yargı ile karşılaşan sarışınlar kumrallara kıyasla gözle görülür şekilde daha düşük performans gösterdiler ama aynı zamanda dengeleri bozulmamış olan sarışınlardan da düşük performans göstermiş oldular daha kötüsü Amerika'da gerçekleştirilen bir test kat insanlar üzerinde ön yargının Ne kadar etkili olduğunu ortaya koydu siyahiler teste başlamadan önce siyahi kelimesini işaretlemek zorundaydı ve gerçekten de bu şıkkı işaretleyen kişiler Bu soruyla karşılaşmamış olan siyahilerden çok daha kötü bir sonuç elde ettiler ö yargının sadece hatırlatılması bile insanı hemen tuzağa düşürüyor ve bu ön yargıyı Düşünmek istemesek bile Onu inkar ediyor ya da onunla savaşıyoruz onlarca yıl boyunca duyduğumuz her şey o anda Tetik deniyor başka bir deyişle hemen bu ön yargıyla rezonans haline geçiyoruz ve onun boyunduruğu altına giriyoruz bilinçli veya bilinçsiz olarak bizim hakkımızda söylenenlere yaklaşıyoruz aynı anket şunu da ortaya koydu Sarışınları harika şeyler gerçekleştirebildiği daha öncekinden çok daha iyi şekilde tamamlıyorlar Eğer testleri başarıyla geçmek istiyorsak ne kadar iyi olduğumuzu ve başarabileceği söylemek kadar bizi bu İnanç konusunda güçlendirecek bir alan yaratmak da önemlidir arkadaşlarınızın ve ailenizin desteğini alın ön yargıların açık şekilde belirtilmesine bile ihtiyaç duyulmaz üstümüzde bir etki yaratabilmek leştir bir test hakkında bir şeyler okuyordum genç birine matematik ödevi verilmiş testten önce onun başında bekleyecek olan profesöre bu gencin bir matematik dehası olduğu söylenmiş test boyunca profesörün içinde öğrenciye dair bu kadar olumlu bir düşünce yer almış öğrencinin beyin aktivitesi elektrotlarla izleniyormuş ve bu olumlu etkinin altında öğrencinin beyni özellikle çok iyi çalışmış ikinci bir testte öğrenci odada kalmış ama Profesör değiştirilmiş bu sefer profesöre gencin öğrenme güçlüğü çektiği söylenmiş öğrencinin teste girmek için kapıyı açtığı andan itibaren elektrotlar beynin bir engelleme algılamış yalnızca öğrenciyi enerjisiyle besleyen profesörün ön yargısı öğrencinin beyninde ölçülebilir Bir engellenme Yaratmış elektrotlar aniden beynin daha düşük kapasitede çalıştığını göstermiş ve doğal olarak öğrenci bu teste bir öncekine göre daha düşük bir başarı Ortaya koymuş ön yargılar hedefi belirlenmiş güçlü inançlardan başka bir şey değildir ve sadece enerji dağılımı yoluyla diğer insanları etkilerler sadece insanlar hakkındaki düşüncelerimizle onlara katkıda bulunabilir veya onları kısıtlayabilir diğerleri hakkındaki bu düşüncelerimizin ne kadar güçlü olduğu hakkında seminerlerimiz bir alıştırma yaparım bu alıştırma hareket biliminin konusudur ve Almanya'daki futbol ligi bu alıştırmayı oyunculara takım arkadaşları hakkında fikirlerinin onlara ne kadar yansıyacağını göstermek için kullanılır bu Test için birini ayağa kaldırır ve kollarını yanlara doğru açmasını söylerim ilk önce temel güç test ederim bunun için Ben kolunu indirmeye Çalışırken o olduğu yerde tutmaya çalışır O günkü kişinin gücüne bağlı olarak çoğu zaman kolunu indirmeyi başarırım ardından beni göremeyeceği şekilde arkasına geçerim ve diğerlerine o kişi hakkında ne düşünmeleri gerektiğini gösteririm Eğer baş parmağım yukarı doğruysa bu kişi hakkında muhteşem şeyler düşünmelerini aşağı doğruysa akıllarına gelen en kötü şeyleri düşünmeleri gerekir daha sonra gerçekleşenler her seferinde katılımcıları şoka uğratır Eğer parmak yukarı doğruysa Herkes bu kişi için iyi şeyler düşünürse kollar olduğu yerde kalır ve ne kadar zorlarsam zorl kolları aşağı indiremem ama parmak aşağı doğruysa sadece iki parmağımla kolları aşağı indirebilirim güç kaybolur Eğer bir kişi hakkındaki düşüncelerimiz olumluysa onu güçlendiririz Eğer düşüncelerimiz olumsuzsa bu kişiyi güçsüzleştirir günümüzde bu bilgi sporda sık sık kullanılır Almanya federal futbol Ligi'nin antrenörü televizyonda yayınlanan bir programda oyuncuların birbirlerine dair fikirlerinin Ne kadar etkili olduğunu gösterdi ekip arkadaşları bir oyuncunun bir pası karşılayabileceği ya da golü atabileceğini inanıyorsa bu inanç oyuncunun tavırlarında görülüyordu sadece Diğerlerinin fikrinden hareketle güven ve güç kazanıyordu olumlu ön yargıların o kişi üzerinde performans arttırıcı etkisi olabilir ama burada kesin bir şey söyleyebiliriz taklit bir işe yaramaz rezonans alanını kandıramaz sadece gerçekten inandığımız ve diğer insanın kapasitesine ikna olduğumuzda bu etki diğer kişiye ulaşır Eğer çocuğumuza onun gücüne dair Güven duygumuzu gönderebilirsin kapasitesine inanacaktır Eğer partnerimiz kapasitesine tamamen Güven duyuyorsak kendi performansına dair güveni artacaktır Eğer sadece güven duyuyor gibi yaparsak Bunun tam tersini elde ederiz bizi çevreleyen alanı değiştirmek tamamen bizim elimizdedir bu alanı zaten düşüncelerimizle etkiliyor kime Güven duyduğunuzu düşünün kimi düşüncelerinizde desteklemek istersiniz kimi küçümsediğin ve o kişiye güvenmediğiniz için engellersiniz sizi çevreleyen alana bakın Bu alanın geçirdiği değişime nasıl katılabilirsiniz bu gelişim bilinçsiz beklentileriniz uyumlu olabilir mi inançlarımız Arılı bizi çevreleyen alanı düşündüğümüzden daha fazla şekillendirir sevdiğiniz insanları değiştirmek ister misiniz Ailenizde uyum ister misiniz Bu uyumun kurulabileceğini inanın bu sevgi enerjisini çevrenize yayın çevrenizdekilerin alışıldık davranış kalıplarından daha farklı hareket ettiklerini göreceksiniz diğer insanlar hakkındaki fikirlerinizi değiştirdiğinizde kendilerine dair Başka bir özelliği gösterme şansı elde ederler Ama özellikle de size karşı düşünceleri Çünkü Benzer benzeri çeker benzer rezonans alanları birbirini tamamlar aniden Siz de diğerlerinden Güven enerjisi almaya başlarsınız daha çok verdikçe daha çok alırız Peki neden ö yargıların etkisini Bu sefer de olumlu şekilde kullanmayınız ki olumlu düşünce ile dünyayı kalıcı olarak değiştirebilir miyiz Eğer yapabileceğimiz her şeyi yapsaydık oldukça şaşırdık Thomas Edison kendi titreşim imiz sayesinde diğer insanların rezonans alanlarını iyileştirebiliriz Peki daha fazlasını yapamaz mıyız içimizdeki inançlarımız da sadece kişileri değil de bir grup insanı etkileyebilir miyiz cevap kesin olarak Evet düşüncemiz ne kadar güçlü olduğunu ve tüm çevremizi değiştirmek için ne kadar az insana ihtiyaç duyduğumuz günümüzde geniş çapta açıklanmıştır ve biz de bunlarla ilgili iki örnek vereceğiz 1979'da Yogi maharis Mah liğinde Kuzey Amerika'da 24'ten fazla şehirde yaklaşık 10.000 kişi üzerinde bir çalışma gerçekleştirildi eğer her toplulukta yaşayanların % bir'i transandantal adı verilen bu belirli bir yoga tekniği gerçekleştirirse saldırganlık ve suç oranlarında gözle görülür bir düşüş gerçekleştiğini gözlemlediler bu yoga İçinizde bir huzur deneyimi yaratmayı hedefliyor maharishi katılımcıların yoga pratiği ile yarattığı Bu iç huzurun dış dünyaya da yansıyacağı inancıyla hareket etmişti sonuçlar etkileyiciydi toplumun % bir'i bu pratiğe katılmakla kalmadı gözle görülür değişiklikler de gerçekleşti çok daha az hırsızlık gasp ve saldırganlık Vakası gerçekleşti Hatta araba kazası oranları bile düştü acil servislere bile talep azaldı ve Bu sadece bir şehirde gerçekleşmemişti 24 şehirlerde de sonuçlar benzerdi sonuçlar bilimsel olarak açıklanamaz da görmezden gelinemez bu etki uzun zamandır maharishi etkisi olarak anılıyor Birkaç yıl sonra Ortadoğu'da uluslararası Barış projesi benzer bir çalışma gerçekleştirdi şok edici sonuçlar 1988 yılında dergide yayınlandı bu çalışmada da aynı şekilde insanlar transandantal meditasyon tekniklerini gerçekleştirdiler ve içlerindeki huzuru oluşturabilmek için dua edip meditasyon yaptılar Ama bu sefer şartlar kıyaslanamayacak kadar zordu 80'li yılların başında Lübnan ve İsrail Şiddeti en üst noktaya taşıyıp gerçekleştirdikleri vahşetle dünyayı şok etmişti Tam da bu kriz bölgesinde Bu çalışmanın yapılması gerekiyordu bunun için katılımcıları belirli günlerde ve belirli saatlerde en sorunlu bölgelere götürdüler ve sonuçlar şok edici oldu katılımcılar meditasyonları gömüldükleri huzur inşa ettiklerinde suçları ve cinayetlerin sayısı azaldı Hatta trafik kazaları bile azaldı ve hastanelerin acil servisleri gözle görülür şekilde daha az çalışmaya başladı ama çalışmaya katılanlar meditasyonu kestikleri anda her şey eski haline döndü bu çalışmada sonuçları etkileyebilecek her ihtimal kayıt altına alındı bayramlar haftanın günleri Hatta ayın döngüleri bile dikkate alındı deneyi suikastların sayısının arttığı günlerde bile devam edildi olayların sayı sayısı meditasyon saatlerinde azalıyordu sonuçlar o kadar açık ve netti ki bu alandaki bilim insanları iç huzurun dışarıya yansıması için en az kaç kişinin meditasyon yapması gerektiğini bile hesapladılar bu konuda şaşırtıcı olan düşündüğümüzden çok daha az insanın bu etkiyi yaratmak için yeterli olmasıydı etki etmek istediğimiz nüfusun % birinin karekökü bunun için yeterliydi karmaşık görünse de durum aslında çok basit 1 milyonluk nüfusu etkileyebilmek için 100 kişi gerekir 1 milyon kişinin yaşadığı bir şehri etkileyebilmek için sadece 100 kişi yeterlidir yaklaşık 6 milyar kişilik dünya nüfusunu etkileyebilmek için 8.000 kişi yeterli olacaktır nüfusun yalnızca küçük bir kısmı içinde huzuru oluşturduğunda bu huzur çevremize gözle görülecek şekilde yansır kuantum fiziği ve bioenerjiye göre bu tam anlamıyla açıklanabilir bir konudur Bu bilim dallarına göre sonuçlar Zaten uzun zamandır tahmil edilenleri gösterm tedir başka bir deyişle içimizdeki inançların gücü bir grup insan bu inancı kabul edip etrafa yaydığım gerçekleşir inançlarımız dünyayı değiştirebilir inançlarımız bunu sürekli gerçekleştirir Şu anda şu saniyede bile Bu etkinin gerçekleşmesi söz konusudur Ama neye ikna olmuş haldeyiz kaçımız tüm karmaşıklığı problemleri ve kalabalık nüfusuyla dünya ölçeğinde hiçbir şey yapamayacağımı inanıyor 6 milyar kişiye karşı bir kişine ne yapabilir ki Tabii ki ilk başta böyle düşünebiliriz hatta bu bize apaçık belliymiş gibi görünür ama bunun da sadece bir inanç olduğunu bilmemiz gerekir ve inançların dünyayı şekillendirecek gücü vardır son viteste dipsiz uçuruma doğru gittiğimizde şiddetin asla azalmayacak ve dünyadaki sorunların bizim el atabileceğimiz büyük olduğuna dair genel kanıya dönecek olursak olumsuz inançlarımız la bile bile bu yönde ilerliyoruz Teröre ve negatif beklentiye dayanan bir dünyanın inşasına katkıda bulunuyoruz başkalarının görüşlerini kendiniz için doğru kabul edip kendiniz için geçerli ilan etmeyin Çünkü bu görüş size doğru yayılacaktır kendi zihninizde düşünün Eğer dünya için bir önem taşıdığını inanıyorsanız gittikçe bu inanca sahip daha çok kişiyle tanışacaksınız Her zaman şunu düşünün 1 milyon insanı değiştirebilmek için 100 kişi yeter aynı fikirlerle hareket eden belli bir saatte ortak bir dilekte bulunan ya da po şeyler düşünen bir grubun ne kadar güçlü olabileceğini internet sitemden ortaya koyabiliriz sitede herkesin fikirlerini diğerleriyle paylaşabileceği bir forum bulunmakta bir gün katılımcılardan biri üyeler için özel bir gün seçme fikrini ortaya attı yani Herkesin aynı anda isteklerini düşünüp pozitif enerji yayacağız gücünün enerjisini serbest bırakırlar ardından neler hissettiklerini ve nasıl bir deneyim yaşadıklarını birbirlerine anlatırlar geri bildirimler duygulandırıcı şaşırtıcı ve muhteşemdir hepsi mutlu ve canlanmış hissederler ve hatta dışarıdan gelen bir gücün vücutlarına etki ettiğini duyum sarlar bu başlık aynı zamanda sitenin en çok uğranan kısmıdır ortak bir bilinç oluşturun ve düşünebileceğiniz daha hızlı ilerleyin Yani evet sen önemlisin bu dünyada bir şey yap bunun ne olacağına sadece siz karar verebilirsiniz Kumdaki ayak izleri gibi geçmişte kalmış bir hayatın izleri de içimizde yer eder bu izleri uyandıran şeyler artık uzakta olsa da izler içimizde kalmaya devam eder bizler her gün kendi içimizde bilinçsizce böyle izler bırakırız Ama bunlar bizim düşüncemizi hislerimizi ve inançlarımızı etkiler ruhumuzdan gelen izleri silmek yerine onları hayallerimizde özlemlerimiz ve bilinçsiz isteklerimiz de iş işten geçtikten sonra bile canlı tutarız kendi sahnemiz de partnerimiz bizim yazdığımız senaryoyu oynamaya teşvik ederiz bizi memnun etmese de aslında İçimizden gelmese de bizim dünyamıza uyan bir senaryodur bu Bunlar sadece geride bırakmak istemediğimiz geçmişin izleridir eski inançlarımızı nasıl değiştirebiliriz Dün gerçekleşmiş olabilecekken olmamış olan şeylere Bugün her zaman yeniden başlayabilirsiniz Bu da istekler gerçekleşmediğinde çoğu zaman birinciden daha güçlü bir ikinci istek söz konusudur Bu ikinci istek kesin bir şekilde birinciye karşı Çalışır daha büyük bir güçle sürekli olarak işler ters akıntı yaratan Bu ikinci istek çoğu zaman bir şüphe veya içimizde derinlerde kök salmış başka bir inanç olarak ortaya çıkar sorun yaratan bu inançların çoğu bizden gelmez çoğu zaman bunlar anne babamızın dede ve ninelerimizin ya da kardeşlerimizin inançlarıdır bazen öğretmenlerimizin arkadaşlarımızın ya da tanıdıklarımız inançları da olabilir bu gittiğimiz Anaokulundan okuldan televizyondan reklamlardan ya da gazetelerden de geliyor olabilir bu çoğu zaman onların fikirleri veya ahlak algıları dır Daha doğrusu hayatımızda Öyle ya da böyle önemli bir rol oynamış olan herkes bu inançlar üzerinde etkilidir Çünkü çok uzun zaman önce dünyaya geldiğimizde ve düşünmeye başlamamız danan Çok önce kim olduğumuz ve bu dünyada nasıl ilerlememiz gerektiği bize kabul ettirilmiştir çoğu zaman neyin doğru veya yanlış neyin güzel veya çirkin Neyin iyi veya kötü olduğu ve ahlak algımız bizim kafamıza sokulmuştur yargılayıp hüküm vermeyi çok erken yaşta öğrendik bugün hüküm verdiğimiz şeyler çoğu zaman ailemizin tanıdıklarımız öğretmenlerimizin ve arkadaşlarımızın ahlak ve değerlerine dayanır Bugün bizim yeniden oluşturmaya çalıştığımız şey aslında onların ilkeleri ve görüşleridir ama sadece başkalarını değil Kendimizi de yargıları ve bu da çoğu zaman ailemizin bizi değerlendirmek için kullandığı ölçütlere dayanır doğal olarak kendimiz hakkında sahip olduğumuz tüm düşüncelerin üzerine etkilenir Bunlar Örneğin Bunu asla doğru şekilde yapamam asla para kazanamam Ben tam anlamıyla silik başarısız biriyim yeterince güzel ya da yakışıklı değilim benim için böyle bir şey gerçekleşmez hiçbir şey yapmayı bilmiyorum bundan bir şey çıkacağına inanmıyorum diğerleri benden daha iyi daha akıllı daha hızlılar bunları veya bunlara benzer şeyleri düşündüğümüzde bu düşüncelerin gerçeğin kendisi haline gelmeden önce büyüdükleri alanı kimin yarattığını sormamamız gerekir bilinçaltında bastırılmış bu eski inanç kalıplarını keşfetmek için onları yazmak daha çok işe yarar önce çocukluğumuzda insanların bizi azarlarken durmadan söyledikleri şeyleri yani negatif Anılar olarak sakladığımız şeyleri yazıyoruz çocukluğumuzda duymak zorunda kaldığımız tüm korkunç aşağılayıcı ve yaralayıcı cümleleri kaydediyoruz bunu nasıl yapacağını bilmiyorsun ben senden daha iyi yaparım hiçbir işe yaramazsın asla evlenemeyecek kendinize zaman verin herkes böyle cümleler duymuştur sadece onları hatırlayın ve not edin Bu liste çok uzun olabilir ama Endişelenmeyin yalnız değilsiniz herkesin böyle bir listesi var bu cümlelerin çoğunun geldiği yer eskiyi belki 30 4050 yıl öncesine dayansa da günümüzde hala ne kadar güçlü olduklarını görüp şaşkınlığa uğrarız artık Yetişkin ve olgun olsak da tüm hayatımızı etkilemeye devam ederler bu cümleleri yazmamız sebebi uzun zaman önce gömülmüş ve artık çok geride kaldığını zannettiğimiz şeyleri ortaya çıkarmaktır Ama biraz daha yakından baktığımızda içimizde bizi en derinden etkileyenler Aslında bu ifadeler olduğunu görürüz Çünkü hala bazen bilinçsizce ailemizin düşüncesizce söylediği cümlelerin gerçek olduğuna ikna olmuş haldeyiz deir ve hayatımıza bu ikna olduğumuz yetersizliği getirip dururuz Ben de böyle cümleleri doğru kabul etmiştim doğumumda Annem tarafından söylenen cümle onlarca yıl boyunca varlığını sürdürdü beni kucağına alıp ilk kez gördüğü anda daha sonra utanç içinde bana itiraf ettiği gibi sen gerçekten Pek de güzel bir bebek değilmişsin demiş Bu cümle uzun yıllar boyunca benim gerçekliğim oldu ve aşağılık kompleksim onayladı Annem kesinlikle kötülüğümü düşünmüyordu Ama bu cümle resmen benliğime işledi benim gerçekliğim oldu Daha sonra diğer insanlar beni çekici veya yakışıklı bulduğunda onlara inanmıyordum tam tersine insanlar çekici görünmediği için kötü bir karakterim olduğu fikrine kapıldığında tüm kalbimle bu düşü düşünceyi kabul ediyordum ailesinden aldığı cümleleri gerçeklik haline dönüştüren tek kişi siz değilsiniz listenizi yazarken mutsuz rahatsız Hatta yorgun ve yıpranmış hissetmiş olabilirsiniz İçinizde meydana gelen her hissi kabul edin Tüm bu hislere tutunuyor ve onları çok ama çok uzun zamandır İçinizde taşıyordu hayatınızı belirlemiş olan bu cümleleri bir kere listenize yazdığınızda onları olumlu formüllere dönüştürmeye başlayacaksınız asla yapam gibi bir cümleyi istediğim her şeyi yapabilirim haline getirebilirsiniz asla evlenemeyecek cümlesinin yerine ben bir hediyeyim gelecek senin bütün özelliklerin kötü cümlesinin yerine hayatımdaki insanlar Bana sahip oldukları için şanslı cümlesi alacak çok şişmansın yerine kendimi olduğum gibi seviyorum cümlesi gelmiş olacak bu cümleleri olumluya çevirirken çok derinde bir şey gerçekleşir algımız yeniden adapte olmaya başlar şu zamana kadar doğru kabul ettiğimiz şeyler için bir alternatifin olduğunu öğreniriz aksini bize kim söylemişti sorusunu sorduğumuzda bizi azarlayan kişinin de farklı kalıpların esiri olduğunu ve büyük ihtimalle doğrudan bizi hedeflemiş fark ederiz o aslında kendini görüyordur Belki kendi problemlerine takılıp kalmış Yorgun Düşmüş ve sabırsızdır Belki partneriyle bir kriz yaşıyordur belki maddi sıkıntı içindedir ya da dikkati tamamen durumdan kopmuştur yetişkinler Örneğin anne babamız çoğu zaman kendilerinin çocukken duydukları cümleleri tekrar etmekten başka bir şey yapmazlar kendileri büyürken maruz kaldıkları yoldan başka bir şey bilmezler Bu yüzden bunu doğrudan çocuklarına yani bize aktarırlar artık bu kısır döngüden çıkabiliriz bizi doğrudan Hedef almadıklarını onların Biz çocukken yaratıcılığımızı merakımız canlılığımızı olmadıklarını kendi yorgunlukları içinde olduğunu çoğu zaman sadece huzur aradıklarını kabul edebildiğimiz her şey değişecek gözlerimizin açıldığı andan itibaren Bu cümlelerden uzaklaşmak kolay hale gelecek olumlu hale getirilmiş cümleler bize yardım eder şimdi negatif kalıpları değiştirme anlama ve arkamızda bırakma şansımız var bizi bu şekilde azarlayan insanlara karşı hiçbir hınç hissetmemek hatta bunun yerine bu cümlelerin sahiplerine sevgi ve bağlılık duyguları göndermek çok daha kolay kendinizi sizi bu cümlelerle azarlayan insana bu listeyi verip sonra da dönüp giderken gözünüzde canlandırın Böyle yaparak bize bu cümleleri aşılamış olan kişilerin Elinden geleni yaptığını fark ederiz o kişinin daha iyisini yapma kapasitesi yoktu bu onların iyi veya kötü insanlar oldukları anlamına gelmez onlar sadece hataları ve sınırları olan insanlardır O zamanlar daha iyisi ellerinden gelmemiştir hırsa ve öfkeye tutunmaya devam ettiğimiz sürece ne Negatif kalıplardan ne de negatif düşüncelerden kurtulabiliriz Bu yüzden en iyisi olumlu cümlelere yoğunlaşmaktadır bunu yaparken eski kalıpları arkanızda bıraktığın ve onların artık geçerli olmadığını hissedin İçinizde terk edilmekle ilgili tüm duyguları Hayatınızdan çıkarın geriye kalan boşluğu olumlamaların zla doldurun bunlara odaklanın onları yüksek sesle ve açıkça söyleyin onların yeni inançlarınız olmasına izin verin kendi gücünüzü ne kadar çok hissederseniz istediğiniz rezonans alanına o kadar çabuk ulaşırsınız hayatımızı çoğu zaman bir gün içerisinde değiştirebiliriz Önemli olan bu yeni deneyime zaman ve mekan açmaktır yeni inançlarımızı onlar bilincimize derinlemesine kök salana kadar tekrar etmemiz gerekir değişim çoğu zaman beklediğimizden daha çabuk gerçekleşir seminerlerimiz aşkı ve kendisine yumuşak ve sevecen davranılmasını hak etmediği bu yüzden de kendini kocasının tamamen bunları yansıttığı şefkatten uzak bir evlilikte bulmuştu bir sonraki gün gözleri parlayarak anlatmaya başladı Bir önceki gün enerji açısından fark ettiklerini kocasına söylemeden kocası yanına gelip o gece onu kollarına almış hiç soru sormadan sıkıca sarılmış Ve ağlamaya başladığında bile bırakmamıştı ve bir sonraki gün kocasının kollarında uyanmıştı rezonans alanımızı değiştirdiğimizde bütün çevremiz değişir çoğu zaman başka bir söze ihtiyaç duymayız kendi rezonans alanını enerjini ve titreşimini değiştirmek çok daha etkilidir bunu yaparak sadece kalıplarımız Yok etmekle kalmayız aynı zamanda etrafımızdaki mucizenin meydana geldiğini düşündür decek kadar büyük bir hızla İçinde bulunduğumuz durum değişir ama Gerçekte mucizelerin olmadığını biliriz bu olayın arkasında değişmek için ortaya koyduğumuz isteğimiz ve cesaretimiz bulunur bağışlama Demek yeni bir başlangıç demektir sadece yaptıklarımızdan değil yapmadıklarımızdan da sorumluyuz Leo tuzu birçok insan bir kere olan bir şeyi geride bırakmak kolay değil der İtiraf edelim Bu doğru Ama çoğu zaman tek bir özelliğimiz bizi eski şeyleri arkada bırakmaktan alıkoyar affetme konusundaki yetersizliğ imiz Öncelikle bizi yaralamış insanları ne affedebiliriz ne de Affetmek isteriz Sadece bu sebepten dolayı huzur içinde geçmişimizi arkamızda bırakamayız bizi cezalandıran herkesin Bunun bedelini ödemesini isteriz ama kötü haber şu bu olmayacak sonuçlara katlanan bir tek biziz affetmedikçe kendi hayatımızı yaşamamıza engel oluruz Bu iyi veya kötü değildir hiç kimse bizi başka birini Affetmek zorunda bırakmaz Ama bu yüzden duygusal anlamda büyük bir bedel öderiz Örneğin incindi Zamanları ve Başımıza Gelen haksızlıkları sık sık düşünürsek onları arkamızda bırakamayız ve bu benzer yaralardan ve haksızlıklardan dolayı acı çekmeye devam ederiz Çünkü rezonans kanununa göre onları düzenli olarak hayatımıza çekeriz bu haksızlık gibi görünebilir ama bize bu kadar kötü davranan kişinin bir bedel ödemesini istesek bile bu yaraların acısını sadece biz çekeriz Büyük ihtimalle affedemediğim bu kişi çoktan konuyu kapatmıştır Belki de her şeyi unutmuş Yeni Bir Hayata başlamıştır ve çok mutludur arkamızda bakamadığımız üzüntüye ve İntikam açlığına tutunduğumuz Bunun bedelini bir tek Biz öderiz bu rezonans alanının esiri oluruz ve bizi çevreleyen alan da bu şekilde işler Dünya bize haksız bir yer gibi görünür Belki de dünyanın güzel bir yer olmadığını Düşündükçe daha çok haksızlıkla karşılaşırız belki de o kadar çok üzücü hikaye dinledik ki Sadece bizim hayatımızın değil diğerlerinin hayatının da hep aynı gittiğine dair bir inanca kapıldık Aynı düşünce yapısında bir sürü insan bulabildik Çünkü Benzer benzeri çeker Sonuçta hangi rezonans alanını yani hangi dünya algısını kurmak istediğimize karar vermek tamamen bize kalmıştır Yıllar Boyunca Hatta bazen ömürleri boyunca bir şeyleri unutup arkada bırakamayan insanlar tanırız Bazen bu insanları affetme konusunda ne kadar yetersiz olduklarını bile okuyabiliriz uzun süreli keder yüzlerine izler kıştır çoğu zaman bu kişiler artık karşılarındaki duymak bile istemediği aynı konuları tekrar tekrar anlatırlar bu insanları hepimiz tanırız gittikçe kendilerini dünyadan daha çok soyutlar ve daha yalnız hale getirirler çoğu zaman düşüncelerine hastalıklar eklenir bu insanlardan birine mi dönüşmek istersiniz Evet Tamam size kötülük yaptılar Belki bu çok haksız ve aşağılık bir şeydi sizi derinden yaraladı ve kötücül bir hareketti Peki bu insana bugün ve hayatınızın sonuna kadar varlığınız üstünde böylesine büyük bir güç vermek istiyor musunuz Affetmek her zaman kendinizde göreceğimiz bir şeydir Biz affetmediğim de ilerlememe karar vermiş oluruz kendi kendimizi durdurur ve diğerlerine hayatımız üzerinde güç vermiş oluruz belki bu insanlar çoktan öldü veya başka partnerle mutlu Hayatlar yaşıyorlar uzlaşmaz olanın tuzağına düşen sadece biz olabiliriz başkalarını affetmediğin de hayatınız üzerinde hep güç sahibi olurlar gerçekten istediğiniz bu mu Kendi kendinizi affetmediğin ve yaralarınızı geride bırakmadığınız sürece hayatınızda hiçbir mükemmel deneyim gerçekleşmeyecektir İntikam ve üzüntü rezonansa tutsak olacaksınız ve hayatınıza sadece benzer olayları çekeceksiniz bu yüzden belli bir yas döneminden sonra Hayata geri dönüp gelişebilir yeni bakış açıları kazanabilir ve geçmişteki olaylara güç vermeyi bırakabiliriz yoksa geçmiş şimdiki hayatımızı belirler Bazen bu yaralar onlarca yıl hayatımızda kalır ilk sebeplerini bile unuturuz ama orada kalan duyguya her zaman kenetlenmiş çoğu zaman bu hisler karışık ve anlaması zordur Bu aşamada hayatımız boyunca Bize acı vermiş yaraları tekrar hatırlamak yardımcı olabilir bunun da en iyi yolu liste hazırlamaktır size zarar vermiş tüm yaralarınızı yazın bloke edilmiş büyük bir enerjinin sadece yazarak ortaya çıktığını görürseniz şaşırmayın tekrar öfkeye ve üzüntüye kapılabilirsiniz Bunları kabul edin ve yargılamayın her ayrıntıyı yazın Belki bunlar başkaları için önemsiz olabilir ama sizin için büyük önem taşıyor kendinizi sınırlamayın ortaya çıkan her şeyin bir sebebi var kendinize zaman tanıyın Belki bunu yapmak için birkaç güne daha ihtiyacınız var bununla ilgilenmeye başladığınızda belki uzun zamandır zihninizde tıkalı olan kanallar bile açılacaktır herkesin sayısız yarasının olduğunu unutmayın Bu konuda da yalnız değilsiniz şimdi listeniz hakkında sakince düşünün birçok şey Belki de çok uzak ve arka plandayım gibi görünecek bazılarını neredeyse unutmuş olacaksınız fakat Özellikle de bunları arkada bırakamadığım zı ve hayatınızın Onlara göre şekillendiğini fark edeceksiniz şimdi kendinize Şu soruyu sorun bu listedeki kimlere hayatınız üzerinde güç vermek istersiniz ve Sizce kim arkada bırakma gücüne sahip veda etmek istediğiniz olayların ve insanların üstünü çizin veda etmek özgürleşmektir her affediş yeni bir Başlangıca zemin hazırlar hangi temalara hala bağlı kalmak istediğinize karar verin dürüst olun bağlı kalmaya devam etmek akıl dışıdır rezonans alanını kandıramın affedebilmek Buradaki herkese size verdikleri dersten dolayı teşekkür ettiğinizi hayal edin onları hınç hissetmeden hayatınızdan çıkardınız bu deneyimin farkına Varın bu deneyimden daha olgun ve bilinçli bir şekilde çıktınız büyük bir sevgi ve şefkatle eşlik ettiğiniz kişilere veda edin ve harika bir hayat dileyin bu düşünce sizi Özgür kılar Siz nefes aldıkça İçinizde yeni alanlar açılır bu yeni bilinçle uyuyun ilerleyen günlerde Eğer geçmişten bir kii karşınıza çıkarsa şaşırmayın diğerleri enerji yoluyla hayatınızdan çıkarıldıkları hemen hissedecektir bunu çalışmanızın işe yaradığına dair iyi bir işaret olarak alın hem Böylece listenizdeki Diğer kişilere de veda etmek isteyebilirsiniz bunları ne kadar hızlı arkada bırakırsanız rezonans alanınız da o kadar hızlı değişir ve şimdiye kadar fark etmemiş olduğunuz etkiler ve teklifler Size gelmeye başlar size alışılmadık ve yeni görünse de bunlara şans verin sonunda yeni yollara koyulma imkanına sahipsiniz bu yollar daha farklı yollara açılacaktır geçmişi değiştirmek kim geleceği okumak isterse geçmişin yapraklarını karıştırması gerekir Andre mro birçokları geçmişin değiştirilemeyeceği iddia eder Fakat geleceğimiz büyük oranda geçmişimizden doğar bu yüzden geçmişimizin üzerinde birazcık bile etkimiz olacak olsaydı bu çok iyi olurdu kuantum fizikçileri bunu yapabileceğimizi söyler ve sonuçları çok etkileyici bir şekilde ortaya koyar burada bu sorunun küçük bir yanına değineceğim aslında uzun zamandır geçmişimizi nasıl değiştirebileceğimiz ve yeni güzel bir gelecek yaratabileceğiniz biliyoruz başka bir deyişle bunu kalıcı olarak bile gerçekleştiriyoruz ama maalesef çoğu zaman geçmişimizi olumsuz yönde değiştiriyoruz ve Böyle yaparak geleceğimizi de olumsuz etkiliyor Bu nasıl Mümkün olabilir hepimizin bildiği gibi tek ve kesin bir gerçeklik yoktur sadece öznel bir gerçeklik vardır Bu yüzden hepimiz tamamen aynı olayı zihnimizde farklı şekillerde kaydederiz Napolyon bonapart tarih birçok kişinin üstünde karar kıldığı bir yalandır der Bu yüzden anılarımız kendi kendimizle anlaşıp oluşturduğumuz geçmişin öznel bir algısına dayanır bunun somut gerçeklikle alakalı olması gerekmez çoğu zaman sahneler zihnimizde biz onlara öznel olarak işlediğimiz için o şekilde Akar bazen hayatımızın bazı alanlarında yaralanmış aşağılanmış reddedilmiş hissedebiliriz ve bundan dolayı diğer her şeyi farklı şekilde yargılayabilir günlük tutanlar olayın ardından da bu deneyimi yaşarlar Çünkü bir olaya dair anı bile onu yazdığımızda değişir bazen geçmişi süsler bazen de olduğundan farklı görmek isteriz anımız hiç durmadan olayı anlattığımız da değişir olay günden güne daha farklı bir renk alır başkalarına anlattığımız daha renkli ve güzel bir hale gelir dediğimizi sandığımız cümleler ekleriz araya zekice argümanlar ve akıllıca hareketler karıştırırız Ve gittikçe küçük bir kahramana dönüşürüz Belki de negatif şeyleri olduklarından daha dramatik renklere boyarız Böylece Gün be gün geçmişimizi ve kendi kişisel hikayemizi bilinçsizce değiştiririz Çünkü Zamanla kendi sözlerimize ve Geçmişe dair kendi versiyonumu inanmaya başlarız anılarımızın bu değiştirilmiş haliyle bugün kendimizi tanımlarız ve rezonans yaratırız bunu kabul ederiz ve yavaş yavaş kendi gerçekliğimiz olmasına izin veririz tamamen insani olan bu davranış geleceğimiz için büyük öneme sahiptir princeton da fizikçi olarak çalışan Albert Einstein'ın meslektaşı olan John weiler bir şeyleri sadece gözlemleyerek onların davranışlarını değiştirebileceğimiz belirtmiştir sadece gözlemin bile yaratıcı bir etkisinin olduğu sonucuna varmıştır bu şaşırtıcı değil Aklımızdan geçen her şey için ön yargıya dayalı bir fikrimiz duygumuz ya da İnancımız var gelişiyoruz ve sadece bu bile düny ile iletişim kurduğumuz rezonans alanları yaratmak için yeterli hayatımızı performansımızı kariyerimi en büyük başarı ve başarısızlıklarım partnerlerimiz ve ilişkilerimizi kazanç ve kayıplarımızı düşündüğümüzde bir yandan geçmişi doğuran inançlarımızın aynasını görürüz öte yandan geçmiş olayları yargılayarak ve değerl aynı anda yeniden yaratırız geçmişi düşünerek geleceği değiştiririz geçmişi bilinçli şekilde gözden geçirdiğimizde bu yaratıcı süreci yeniden başlatmış oluruz Başka bir deyişle geçmişi zihinsel olarak değiştiririz Örneğin zor durumların güçlü noktalarını bilinçli bir şekilde hatırlayabiliriz ne öğrendik hangi tarafımızı güçlendirdik bu olay önümüzde hangi yeni Yolları açtı Eğer geçmişte her şey farklı gerçekleşseydi şu anda sürdürdüğümüz hayat sürdürebilir miydik bu güce ve dayanıklılığa sahip olur muyduk atlattığımız krizler ve dramlar sayesinde şu an olduğumuz mükemmel insan haline geldik geçmişte çoğu zaman gözümüzü açan ve bizi cesurca gidebileceğimiz başka yollara götüren şeyler bu dramlar ve yenilgiler yenilgilerin olmadığı bir hayat söz konusu değildir sorunların ve zorlukların olmadığı bir hayat sadece Hayallerde gerçekleşebilir Hayat önümüze birçok engel çıkarır ama biz genelde o şekilde düşünsek de engeller sadece negatif değildir engeller Bizim daha güçlü olmamızı sağlar sadece birçok sorunu çözüp birçok kriz atlatmış olan kişi yeni Meydan okumaları sakin ve emin bir şekilde karşılar ve onları kolayca atlatır geçmişteki krizler bizim için büyük potansiyel yaratır kriz anlarında eski yaralara takılıp kalmamak aksine potansiyelimiz yararlanacağım sonuç çıkarmak için düzgün düşünmemiz gerekir sadece kendi geçmişimizi yani küçük başarı hikayemizi değiştirerek bunları yapabiliriz bu hikaye yalana değil gerçeğe dayanır Biz bunu yaptık muhteşem sıra dışı harika bir kişiyiz Çünkü başa dönsek bile yeniden başlayabiliyor ve gelişmeye devam edebiliyoruz hayatımızı bu şekilde düşündüğümüzde her seferinde kendimizi geliştirmeye devam ettiğimizi fark ederiz ve birden bu fırsat önümüze serilir hayatımızın başarısıyla rezonans haline gireriz yani potansiyel başarı ızı evrene göndeririz ve rezonans kanununa da uyumlu şekilde başka başarıları hayatımıza çekeriz hayatımız geçmişi düşündüğümüz şekilde değişir geçmişinizde yaşadıklarınız da hangi özelliği kazandığınızı düşünün güçlü noktalarınızı krizleri atlatmak için neler yaptığınızı düşünün Bu size hangi yeni yolları hangi yeni özellikleri getirdi Hayatınızda hiç yenilgi olmasaydı ne olurdu sizi güçlü kılan şeylerin listesini yapın kendi başarı hikayenizi yazın hayatınızın muhteşem hikayesini Yazın bu hikayenin kahramanı Sizsiniz imkansız görünen o kadar şeyi başardınız ki gelişmeye büyümeye devam ettiniz engelleri açtınız problemleri çözdünüz kendinizle gurur duyun başarı hikayenizi aklınıza gelen fikirle mükemmelleştirir başarı hikayeniz de ne kadar ilgilenirseniz sizi başarıya götürecek olan kişinin rezonans alanı da o kadar genişler o kişi de sizsiniz geçmiş özel ellle de onu nasıl ele aldığımıza göre değişime açıktır geleceğimiz geçmişimizi düşündüğümüz şekilde oluşturur bu bilince ulaşmaktan elde ettiğimiz kazanç karar alma gücümüzde yatar tam da şu anda yeni bir rezonans alanı yaratmaya odaklanın bu güç sizin içinizde yatıyor ve her zaman [Müzik] içinizdeyken halinde bulursanız onlarla savaşman ya da büyük bir güç ortaya koymanı gerek yoktur rahatlık ve şansın yardımıyla bunu gerçekleştireceksiniz kendi bolluğunun içinde koruma altındasınız İçinizde yatan tam olarak budur Kendinizi çok yıpratmayın Önümüzdeki ve arkamızdaki her şey içimizdekiler le aynı oranda değildir dış dünyaya içimizdekileri çıkardığımızda Mucizeler gerçekleşir Henry David Tor aşırı derecede çalışıp bir düşmemek için yeni hayatınıza dikkatle ve nazik bir şekilde sabırla başlayın hedeflediğiniz değişime adım adım ilerleyin Öncelikle size en kolay gelen projelerden başlayın Çünkü Böylece daha fazla adanmışlık gerektiren projeler için cesaret toplarsınız hedeflerinizden asla vazgeçmeyin ama kendinizi de onlara saldırmak zorundaymış gibi hissetmeyin gelecek projelerinize dair içinizdeki canlılığı koruduğunuz hiçbir şeyi zorlamanızı gerek kalmadan ihtimaller önünüzde verilecektir kapılar açılır ya da yanınızda size projelerinizde yardım edecek insanlar belirir isteklerimiz de rezonans halinde olduğumuzda Tabii ki kararlar alıp yeni yollara koyulmayan çok daha kolay hale gelecek bir anda her şeyi değiştirebileceğine inanan kişi henüz tam olarak istekleriyle bütünleşmede ve değişen rezonans alanlarını bilinçli şekilde koruyamadığı bitkin düşebilir doğal olarak her şeyi hayatımıza çekerek her şeye ulaşabiliriz ama hedefimiz her zaman bize mutluluk getirmeye bilil bazen tam olmamız Gerektiği kadar Sorumluluk sahibi olamayabilir aşağılık kompleksi ya da sevilmediğim hissi mutluluğumuza ket vurabilir ama adım adım ilerlersek hedeflerimizle birlikte biz de büyürüz yoluna koyduğumuz değişimlerle birlikte şimdiye kadar imkansız olduğunu düşündüğümüz konularda beklediğimizden daha hızlı şekilde de kendimizi geliştirmeye devam ederiz ama en önemlisi mutlu oluruz hem o yolda ilerlerken hem de hedefe ulaştığımızda mutlu olabiliriz hedefe ulaştığımız yeni projeler buluruz Çünkü bu sürede gelişmeye ve daha büyük ve daha heyecan verici yeni hedeflerin Yollarında ilerlemeye devam edebileceğimiz fırsatlar keşfederiz her zaman hiç durmadan hareket halindeyiz hayatımızda gerçekleşeceği Kesin olan tek şey değişim ama hayatımızda değişimleri etkileyebilir ve yönetebiliriz Tıpkı araba kullanırmış gibi Sonuçta çıktığımız Yol bizi sadece hedefimize değil mutluluğa da ulaştırır Aksi takdirde yolculuk boyunca acı çekiyor olurduk ama eğer izlediğimiz yoldan zevk alırsak ve varlığımızı istediğimiz yöne sürerken Güven duyarsak hayatımızı istediğimiz yöne bilinçli bir şekilde yönlendirebiliriz hayatınızda Neyi değiştirmek ya da geliştirmek istediğinizi çok net bir şekilde ortaya koyabilmek için hayatınızda gerçekleştirmek istediğiniz her şeyin listesini yapmak çok faydalıdır her şeyi büyük ölçekte düşünün hayatınızda gerçekleştirmek istediğiniz hedeflerin zorluğu ya da imkansızlığı la kendinizi sınırlandırmayı her şeyi o kadar ayrıntılı ve kesin bir şekilde yazın ki İçinizde onların imgeleri belirsin hayatınızdaki en büyük ivmeyi bulun döngüler halinde düşünün 10 yıl içinde nerede olmak istiyorsunuz Peki ya da 20 yıl içinde kendinize Hayal edebileceğiniz en güzel hedefleri koyun uzun vadede koruy rezonans alanı çok büyük bir güç oluşturur uzun vadeli etkileri düşünün en derin Korkumuz yetersiz olmamız değildir en büyük Korkumuz sonsuz güce sahip olmamızdır kendi karanlığımız dayken kendi ışığımız danan şüpheye düşeriz kendimize sorarız Ben kimim ki ışıl ışıl coşkulu sevilen ve Siz tanrının bir çocuğusunuz Eğer Kendinizi kısıtsız bu dünyanın işine yaramaz Eğer etrafınızdakiler güvensiz hissetmesin diye kendinizi küçültür bunun aydınlanmayla da hiçbir ilgisi olmaz içimizdeki tanrının ihtişamını gerçekleştirmek için doğduk O sadece İçimizden bazlar izin verdiğimizde bilinçsizce diğer insanlara da aynı şeyi yapmaları için izin veriyoruz kendi korkularımızdan kurtulduğumuz bizim varlığımız müdahalemiz olmadan diğerlerini özgürleştirecek Nelson Mandela Güney Afrika eski başkanı 1994 tarihli başkanlık konuşması al