Transcript for:
Canlıların Ortak Özellikleri Hakkında Bilgiler

Merhaba değerli hocam Biyosem Youtube kanalına hoş geldin. Harap Z takımı okula destek kamplarıyla derslerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu dersimizde seninle beraber canlıların ortak özellikleri konusunu birlikte işleyeceğiz. Önceki dersimizde bilimsel çalışma basamaklarından, bilimsel yöntemden bahsetmiştik. Bu ders canlıların genel özellikleri, canlıların ortak özellikleri konusu büyüleyici için önemli bir konudur. Özellikle derse başlamadan önce bunu vurgulamak istiyorum. Konuyu öğrendikten sonra örnek sorularla ne yapacağız? Zaten konuyu pek istereceğimizi çok iyi bilmiyoruz. biliyorsun. Bu derste seninle beraber nereyi istiyormuşuz söyler misin? Canlıların orta güzellikleri konusuna giriş yapı veriyoruz. Nedir bunlar dersek? Canlıların orta güzellikleri, hücresel yapı, organizasyon, beslenme, enerji üretimi, tüketimi, metabolizma, boşaltım, büyüme, gelişme, üreme gibi maddeleri güzel güzel işleyeceğiz. Ardında bir üstlerden bahsedeceğiz. Bir sonraki dersimizde burada belirtmek istiyorum. Derse geçmeden önce kanalıma abone olarak beni desteklediğin için çok teşekkür ederim. Hazırsak dersimize ne yapalım? Başlayıverelim. Şimdi bu derste canlıların ortak özelliklerinden bahsedeceğimizi söylemiştim. Şimdi aşağıda canlılar da görülen bazı karakteristik, bazı genel özelliklerden bahsedeceğim. Nedir bunlar diye sorarsak canlılar da görülen özelliklerimiz, hücre ya da hücrelere sahip olma. Biz buna hücresel yapı ismini veriyoruz. Canlılar beslenebiliyorlar, canlılar solunum yapabiliyorlar, boşaltım hareket, uyarılara karşı tepki, metabolizma, homeostasi gibi neler özelliklere sahip. Bunların neler olduğunu tane tane sana güzel bir şekilde anlatacağım. İlk olarak hücresel yapıdan bahsetmek istiyorum. Şimdi hücre dediğimiz şey canlının biliyorsun ki yapı taşı. Nasıl kimyada maddenin yapı taşı nedir diye sorulduğu zaman atom diyorsun. Canlılarda da en küçük yapısal ve işlevsel birimlere verdiğimiz bizim isim nedir diye sorarsak hücre ismini veriyoruz. Canlılar hücre ya da hücrelerden medene gelir. Bu ne demek dersen? Bazı canlılar bir hücredir, mikroskobiktir, gözle göremiyoruz. Bazı canlılar da çok hücreli. canlı yapısına sahiptir. Biz bu canlıları ne yapabiliyoruz? Gözlerimizle görebiliyoruz. Kimler hocam? Bir hücreli canlılar diye söylersek söyleyelim. Aklına şunlar gelsin. Çok meşhurları bakteriler, arkeler. Bunları çok sık duyacaksın. O yüzden özellikle belirtiyorum. Bakteriler, arkeler bunlar gözümüzde göremediğimiz mikroskobik canlılardır. Bunun dışında kimler var? Amip, ögdena, terlik, sayvanın bulunmuş olduğu protista aleminde bulunan canlılar var. Ve kim dersek eklerin pişirilmesinde ekmeklerin işte keklerin, böreklerin yapımında kullanılan maya mantarları da mantar olmasına rağmen kaç hücreli? Bir hücreli. Yani canlılar bir hücreli mikroskobik yapıya sahip olabiliyorlar. Peki bir de kimler var dersek? Çok hücreli canlılarımız var. Bunlar çevremizde görebildiğimiz canlılar. Kimdir? Bitkiler gelsin aklına, hayvanlar gelsin. Bu canlılar gözümüzde görebildiğimiz canlılar. Başka mantarlar var ama her mantar değil. Şapkalı mantarlar aklına gelsin. Mesela kahvaltı demişim. Yemekte bazıları... kaşarlı mantar yapmayı, yemeği çok seviyor. Benim çokaram iyi değil ama bu şapkalı mantar dediğimiz mantarımız o da bir mantar. Gözümüzde görebiliyoruz kaç hücreli derlerse çok hücreli yapıya sahipmiş. Bak şimdi. Bir hücreli ve çok hücreli canlardan bahsettik. Bazı canlar mikroskobik bir hücreli bazı canlar da gözümüzde görebildiğimiz için çok hücreli can yapısına sahiptir diyoruz. Güzel. Şimdi bakmanı istiyorum. Bakteriler, arkeler bak buradaki canlılarımız kaç hücreli canlar diye sorarsak bunlar. Bir hücreli canlarımız, ufak canlar bir de bir hücreli olan başka canlarımız da vardı. Kim vardı? Maya mantarı vardı. Kim vardı? Amip, öglena, paramesyum, terliks hayvan. Bunları sık sık duyacaksın. Bu canları gözümüzde göremiyoruz. Küçük yapılı canlılar. O zaman ne öğrendik? Bir hücreli ve çok hücreli canlarımız var. Bu amip, öglena, terliks hayvan gibi canlar. Maya mantarı gibi canlarımız. Bunlar bir hücreli. Peki bitkiler, hayvanlar, şapkalı mantarlar gibi canlarımız da bunlar da çok hücreli yapıya sahiptir diyoruz. Güzel. Şimdi... hücre sayısı da göre canlıları biz iki grupta incelemiştik. Söyle bakayım bana. Bakteriler, arkeler, başka amip, ögdena, paramesüm dediğimiz, terliks hayvanı dediğimiz canlılarımız bunlar protista aleminde bulunan canlılar. Hocam protista alemi ne? Daha sonra detaylı öğreneceksin. Bir de bazı mantarlar kim? Maya mantarları. Bunlar bizim bir hücreli canlılarımız. Mikroskobik olan canlılarımız. Bir de çok hücreli canlılar var söyler misin? Gözümüzde görebildiğimiz bitkiler var, hayvanlar var, başka su yosunları var. Bazı protistler daha ileride sınıf Sınıflandırmada daha desaylı öğreneceksin. Hocam bazı mantarlarımız ne demiştik? Şapkalı mantarlarımız. Bunlar bizim çok hücreli canlarımız. Suyusun dediğim şey şu. Mesela sushi yaparken sardıkları ayık dediğimiz canlar var ya. Suyusunlar. Onlar gözümüzde görebildiğimiz çok hücreli canlara örnek olarak verebiliriz. Daha desaylı ne yapacağız? Sınıflandırmada öğreneceğiz. Şu an sadece biz canları iki vurup da incelediğimizi bilmeni istiyorum. Bir hücreliler ve çok hücreliler. Bir hücreliler mikroskobik. Çok hücreliler. gözümüzde görebildiğimiz büyük yapılı canlılar. Şimdi bunu söyledikten sonra sana prokaj... Ökaryot ve ökaryot hücre kavramından bahsetmek istiyorum. Biz hücrelere baktığımız zaman, mikrokopta baktığımız zaman, çekirdeği olup olmamasına göre iki grupta inceliyoruz. Eğer sen bir hücreyin içerisine baktığın zaman, içeride bir çekirdek görüyorsan, bak çok basit hocam, biyolojinin temeli gibi düşünebilirsin, hücre içerisinde bir çekirdek görüyorsan, bu çekirdekten ö harfi gibi düşünmeni senden istiyorum. Biz böyle canlara verdiğimiz isim nedir dersek söyleyelim, ökaryot yapılı hücre. Ö-karyotik hücre. Karyonun kelime anlamı çekirdek. Ö'nün kelime anlamı da gerçek demek. Ö-karyot gerçekten çekirdeğe sahip olan canlılar demek. Kim olduklarından birazdan bahsedeceğim. Çekirdeği olmayan içeriye baktığın zaman belirgin bir çekirdek. Görmediğin canlılara ne ad veriyoruz diye sorarsak. Biz böyle canlılara verdiğimiz isim prokaryot. Buradaki pro anlığı kelimesini böyle professional. Mesela telefonlarda kullanıyoruz bilmem ne pro. iPhone pro diyoruz ya o anlamda kullanmıyoruz. Kronun kelime anlamı. ilkel, basit anlamına geliyor. Prokaryot çekirdeği olmayan canlı anlamına geliyor. Tekrar diyorum. Biz hücreleri çekirdeği bulundurup bulundurmaması için iki grupta inceliyormuşuz. Sen şöyle çekirdeği olanlara ökaryot, olmayanlara prokaryot yapılı hücre ismini veriyoruz. Bak prokaryot yapılı. Ne demek? Çekirdeği olmayanlara. Ökaryot yapılı içine baktığın zaman çekirdeğini gördüğün hücreler demektir. Şimdi bunların kim olduklarından bahsedeceğim. Önemli bilgiler vereceğim. Buraya gücünü 4 açıp dikkat edinmemi istiyorum. Şimdi toplamda 6 tane canlı alemi var. Sınıflandırmada detaylı öğreneceğiz. Tekrar da sadece bu kadar. Hocam bakteriler ve arkeler bunlar mikroskobik canlılarımız. Bu canlıların hücrelerin içerisinde çekirdek yok. Bu yüzden biz böyle hücrelere prokaryot hücreli, prokaryot hücre yapısına sahip olan canlı ismini veriyoruz. Tekrar edelim. Neymiş prokaryot? Çekirdeği olmayan. Kim onlar? Bakteriler, arkeler. Bu canlılara baktığı zaman hücrelerin içerisinde ne yok? Çekirdek bulunmuyor. Peki. Ökaryot ne demek söyler misin? Ö harfini çekirdek gibi düşünüyorduk. Doğru söyledin. Çekirdekli demek. Kimdir bunlar? Hemen sana söyleyeyim bildiklerinden söyleyelim. Bitkiler, mantarlar ve hayvanlar bu hücrelerin içerisine baktığın zaman ne görüyorsun? Belirgin bir çekirdek görüyorsun. Biz böyle canlara ne ad verdik? Söyle bakayım. Ökaryot yapılı hücre ismine verdik. Hocam protistler ne diye merak ediyorsun. Amip, öglene, terliks hayvan gibi. aygılar gibi canlıların bulunmuş olduğu bir alem. Daha detaylı sınıflandırmada öğreneceksin. Bu protista aleminde bulunan canlılarda da yine hücrelerin içerisinde ne bulunuyor? Çekirdek bulunuyor diyoruz. Şimdi burada bir tüfe noktası var. Burada önemli bir tuzak soru var senin için. Hocam şu alttaki soruyu çözelim ardından sana bunun ne olduğunu söyleyeceğim. Bak diyor ki aşağıdaki canlılardan hangisi? Hem bir hücreli yani mikroskobik olsun hem de hücrenin içerisinde çekirdek olsun. Hemen düşünmen gereken canlılar. Diyorsun ki hocam bakteriler bir hücreli, arkeler bir hücreli ama bu canlının çekirdekleri yok. Yani yanlarına prokaryotun ps'ni yazdım. Güzel. Peki şapkalı mantar, mantar olduğu için ökaryot, solucan, hayvan olduğu için ökaryot, sona bıraktığım paramesyum, hocam bu canlı bir hücreli bir canlı. Bak yukarıda göstereyim sana paramesyumumuzu. Görebiliyor musun? Şu yan tarafta bir tane telliğe benzeyen bir canlımız var. Bu paramesyum bir hücreli yani mikroskobik ama hücrenin içerisinde ne var dersek çekirdek bulunuyor. Hatta iki tane çekirdeği bulunuyor. Peki parameşrumda çekirdek olduğu için nasıl bir canlıymış? Söyle bakayım. Ökaryotlu prokaryotlu söyler misin? Ökaryot. Yani çekirdekli bir canlıyım. Yani burada şunu sana vurgulamaya çalışıyorum. Her sakallı nasıl deden değilse her mikroskobik olan bir hücreli olan canlıda prokaryot yani çekirdeksiz olacak diye bir zorunluluk yok. Amip, öglena terlik, sayvan gibi canlılar bir hücreli olmalarına rağmen söyle bana içerilerinde kim var? Söyle bana içerilerinde kim var? Çekirdek var. Çekirdekleri olduğu için biz böyle canlara ne diyorduk? Söyle bakayım bana. Ökaryot yapılı hücre ismini veriyoruz. Çok güzel. O zaman sorumuzun cevabını söyleyebilirsin. Hangisi? Hem bir hücreli, güzel. Hem küçük mikroskobik. Hem de bu hücrenin içerisinde çekirdek olsun. Yani cevabımız kim? Parameş. Anlaştık mı? Şimdi buraya kadar ne öğrendik seninle beraber? Hemencik tekrar etiyorum. Canlar hücresel yapıya sahiptir. Bazı canlılar bir hücrelidir, mikroskobik. Bazı canlılar da gözümüzde görebildiğimiz çok hücreli yapıya sahip. Hücrelere baktığımız zaman da çekirdek olup olmamasına göre iki grupta inceliyoruz. Çekirdeği olan canlılara ökaryot diyorlar. Olmayan canlılara prokaryot diyorlar. Prokaryotlar kimdir diye sana sordukları zaman iki tane zaten canlı alemi var. Çok basit. Bir tanesi bakteri. Mesela hasta olduğumuz zaman doktor diyor ki bakteriyel enfeksiyon kapmışsın diyor. Sana bu şekilde açıklama yapıyor. Bakterinin küçük olduğunu bilmelisin. Arkeler aleminde bulunan canlılardan da daha sonra detaylı bahsedeceğim. Bakteri arke prokaryot. Geri kalanlar ökaryot diyorsun. Anlaştık mı? Ne demek ökaryot? Çekirdeği olan. Burada birazcık oyalandık farkındayım ama önemliydi bizim için. Geldik bir başka ortak özelliğimiz. Kim? Beslenme. Canlar beslenirler hocam. Sen elmaları, armutları, meyveleri, makarnaları, tostları götürüyorsun, hapır hapır gömüyorsun. Ben de besleniyorum, sen de besleniyorsun. Canlar yaşamlarını sürdürebilmek için besine ihtiyaç duyuyorlar. Biz buna beslenmedik. Bazı canlılar kendi resimlerini kendi süreçebiliyor. Biz böyle canlılara verdiğimiz isim midir dersek üretici canlı ismini veriyoruz. Üretici canlılar hakkına kim gelsin? Bitkiler gelebilir. Hatırladığın üzere bitkiler kendi resimlerini kendi süreçebilir. Güneş enerjisini kullanırlar. Fotoşantez yaparlar. Güzel. Bazı canlılar ne yapar diye sorarsak söyleyelim. Detaylarına gireceğim merak etme. Bazı canlılar tüketici canlılardır. Bunlar dışarıdan besinleri hazır olarak alırlar. Aklına kimler gelsin? Hayvanlar gelsin. Hayvanlar nasıl canlılardır? Tüketici olan canlılardır. Dışarıdaki besinleri hazır olarak ne yapıyorlar? Alıyorlar. Güzel. Bir de hem üretici hem tüketici olan canlıları var. Birazdan bahsedeceğim. Öglena diye bir tane canlıyı görmüştük ya biraz evvel. Amip öglena terliksi hayvan. Öglena hem üretici. Hem de tüketici olan bir canlıdır. Birazdan Euglena'dan da bahsedeceğim. Şimdi gelelim geriye. Canlılar beslenir mi? Evet. Peki canlıların beslenmesine baktığınız zaman 3 tip beslenmeden bahsedelim. Bazı canlılar kendi besinlerini kendisi üretiyorlar. Biz böyle canlılara verdiğimiz isim ototrof diyoruz. Oto'nun kelime anlamı otomatik vitesler hakkında tutabilirsin. Oto kendi kendine demek. Trof'un kelime anlamı ne biliyor musun? Besin demek. Ototrof demek kendine besin üretebilen canlılar demek. Peki bu besin üretebilen canlılar ne yaparlar biliyor musun? İhtiyaç duyulukları organik yapılı olan besinleri kendisi üretebiliyorlar. Üretici olan canlıların yaptıkları inanılmaz bir şey var. Bunu da yıldızlı bir şekilde defterine yazmanı istiyorum. Bu canlılar inorganik yapıda olan bileşiklerden organik yapılı olan bileşik sentezleyebiliyorlar. Organik besin üretebiliyorlar. Kim? O cam üretici olan canlılar. Karbondioksit gibi su gibi bileşikleri alıyorlar birleştirip besin yapıyor. Bitkiye diyorsun ki ben seni camın önüne koyacağım tamam sıkıntı yok diyor. Azıcık su vereyim diyor. Vereyim diyorsun. Tamam problem yok diyor. Azıcık da bana aydınlık gelsin. Ben de diyor ne yapayım sana elmayı armutu vereyim diyor. Adam inorganik bileşiklerden, karbonyok su gibi bileşiklerden organik yapılı besin sentezi yapabiliyor. Bunu kim yapabiliyormuş? Üretici olan canlılar. Güzel. Peki üretici olan canlılara baktığında hakkına hemen fotosentez geldiğini biliyorum hocam. Üretici olan canlılar fotosentez yapabilir mi? Evet. Peki fotosentezdeki kelime anlamına bakalım. Foto ışık demek. Sentez üretmek demek. Foto şentez... ışıkla besin üretebilmek de anlamına geliyor. Kim yapar bu işleri diye sorarsak? Aklına ilk olarak yeşil bitkiler gelsin. Başka ayıklar da var. Yosunlar da bu işi yapabiliyor. Onlar da bitkilere benziyor biliyorsun. Bir de hocam bazı bakteriler var ki biz bu bakterilere fotosentetik bakteri diyoruz. Ne diyormuşuz? Fotosentetik. Ne demek? Yani fotosentez yaparak besin üretebilen anlamına geliyor. Bu canlar ne yapıyor? Söyle bakayım alt taraftaki şeklimize bakmanı istiyorum. Işığı alıyorlar. Karbon dioksit ve su ile birleştiriyorlar. Birleştiriyorlar. Besin artı oksijen elde ediyorlar. Yani fotosentez yapan canlılar kendi besinlerini kendileri üretebiliyor. Kimmiş örneklerimiz? Yeşil bitkiler, aygılar ve bazı bakteriler bizim fotosentez yapan canlılarımız. Peki bir de şöyle bir durum var. Bak bunu eğer bilmiyorsan dikkat et. Tuzaklı sorularda karşına bu ifade gelecek. Bazı canlılar da kendi besinlerini üretirken ışığı kullanmıyorlar. Kimyasal enerjiyi kullanıyorlar. Biz böyle canlılara kemo, hani kimyasalden hakkında gelsin. kemosentez, kemosentetik canlı ismini veriyor. Kemosentez olayın ismi. Bu işi yapan canlılara da kemosentetik canlı ismini veriyorlar. Bu işi yapan canlılar ne yapıyorlar biliyor musun? İnorganik maddeleri oksitliyorlar. Bu ifadeyi çok sıkıcaksın. İnorganik maddeleri oksitliyorlar. Elde ettikleri kimyasal enerjiyi nerede? Besin sentezinde kullanıyorlar. Bu canlılar da söyle bana inorganik yapılı olan bileşiklerden, söyle bana organik yapılı, organik yapılı besin üretebiliyorlar. Bunlar kendi besinlerini kendi süretebildikleri için ototrof olarak ifade ediliyor. Şimdi burada bir toplayalım seninle beraber. Ototrof ne demekti? Kendi besinlerini kendi süretebilen demek. Bu canlılar inorganik yapılı bileşiklerden, söyle bana yazım harikadır, organik yapılı besin ne yapabiliyor? Sentezleyebiliyorlar. Ototrof deyince hemen sazan gibi bitki demiyorsun değil mi hocam? Ya diyorsun bu canlılar fotosentez yapıyordur, fotosentetik canlı diyoruz. Ya da bu canlılar ne yapıyor? Kimyasal enerjiyle besin üretimi yapıyor. Bu canlılar da kemosentez yaptığını söylüyoruz. Fotosentetik canlılar nereden enerjiyi karşılıyorlar? Işıktan. Kemosentetik canlılar nereden? İnorganik maddeleri oksitlediği için kimyasal enerjiyi kullanarak kendi besinlerini kendileri üretiyorlar. Önemli bir bilgi daha verelim. Kemosentez yapan canlılar, tüm canlılar kemosentez yapar mı gibi bir soruda karşılaşırsan her canlı yapmıyor. Prokaryot yapılı, çekirdeği olmayan canlılar, bakteriler gibi canlılar ne yapabiliyor? Kemosentez yapabiliyor. Geldik hocam heterotrofa bak çok kolay. Heterotrof canlılar ne demek? Bu canlılar besinleri hazır olarak dışarıdan alan canlılarımız. Aşağıdan hazır olarak besinleri alıyorlar. Yani bitki yiyor, mantarı yiyor, diğer hayvanları yiyor. Onlardan karşılıyor. Peki kimdir hocam bu meteteroflar diye sorarsak? Hayvanlar gelsin aklına. Başka mantarlar gelsin. Başka hocam bazı bakteri ve arkelerde, protistlerde de tüketici olan canlılar var. Tekrar derim tüketiciler dışarıdan besinleri hazır alıyorlar, üretmiyorlar. Bir tane daha kaldı hocam. Hemototrof, hemeteterof canlı. Bu da kim diye sorarsak? Bir tane canlımız var zaten. Öglena. öglene hem fotosentez yapabilir, ışık olmadığı zaman da dışarıdan hazır olarak beslendiği için öglene hem ototrof hem de heterotrof beslenen bir canlıdır diye ifade etmek istiyorum. Şimdi buradaki ifadelerimize bakalım. Bak fotosentetik canlıları foto-ototrof diyorlar. Kelimenin uzunluğuna takılma. Ototrof kendi besinini üreten. Foto-ışık. Foto-ototrof ışıkla besin üreten demektir. Bu işi yapanlar kimlerdi? Bitkiler, bazı fotosentez yapan bakteriler ve kim diye sorarsak bazı... protista alimde bulunan canlılar. Kim hocam onlar? Sınıflandırmada daha sonra tekrardan değineceğiz bunlara. Kemototrof canlılar. Bunlar bazı bakteri varkenler ne yapıyorlar? Kemosentez yaparak besin üretiyorlar. Bir de bak burada kemoheterotrof diye bir ifade var. Hocam bu nedir diye merak ediyorsan bu canlılarda nedir diye sorarsak bu canlılarda tüketici olan canlılarımız biz böyle canlılara kemoheterotrof canlı diyoruz. Kim de? Mantarlar, hayvanlar, başka bazı bakteriler, erkeler, protistler ne yapabiliyorlar? Tüketici olarak... beslenebiliyorlar. Süper. Şimdi bunu söyledikten sonra geldik. Boşaltıma çok az kaldı. Boşaltım, enerji üretim, tüketim, solunum. Ardından hareketle ne yapacağız dersini tamamlayacağız. 10-12 dakika olmuş. Gayet güzel dinliyorsun. Şimdi gelelim kime? Boşaltıma. Şimdi bak. Bizim vücudumuzda metabolik faaliyetlerin sonucunda atık oluşuyor. Evde ne yapıyorsun sen? Annen sana diyor ki oğlum kızım git çöpleri at diyor. Sen ne yapıyorsun? Onların çöpü dışarıya atıyorsun. Bunun gibi düşün. Bizim vücudumuzdaki bu metabolik atıkları dışarı atmaya çalışma olayına verdiğimiz isim bu. boşaltım ismini veriyoruz. Mesela senin böbreklerin var. Böbreklerin yardımıyla kanını süzüyorsun. İdrar oluşturuyorsun. Sonra bu idrarı ne yapıyorsun? Tuvalete çiş olarak atıyorsun. Bu bir boşaltım olayı. Onun dışında terlemeyle ne yapıyoruz? Su atıyoruz. Bu da bir boşaltım olayıdır. Nefes alıp veriyorsun. Oksijen alıyorsun. Daha sonra akciğerlerinden vücuttaki karbondioksit puf deyip dışarı veriyorsun. Karbondioksitin dışarıya atılması bu da bir boşaltım olayı. Fark ettiysen vücutta oluşan... atıkları atma çalışma yöntemlerine biz boşaltım ismini veriyoruz. Peki bazı canlılar var. Amip, öglena, terlik sayvan gibi canlılar. Bu canlıların içerisine, hücrenin içerisine sürekli su giriyor. Bu suyla bu suyu ne yapmak istiyorlar? Hücrenin dışına atmaları gerekiyor. Bunun için özel bir kofulları var. Biz bu kofula kontraktil koful ismini veriyoruz. Hücre organelleri kısmında daha detaylı öğreneceğiz. Sadece aldığını duymanı istiyorum. Bu koful yardımıyla ne yapıyor? Hücreye giren fazla suyu dışarıya atmış. oluyor. Peki sonbahar geldiği zaman bitkiler ne yapıyor? Yaprakları döküyor. Yaprak dökümü diye dizi vardı. Bildiğini tahmin ediyorum. Başka bitkiler terlemeyle su atıyorlar. Yaprak uçlarından böyle damla damla su atıyorlar. Bunlar da ne olayı bitkilerde? Boşaltım olayıdır. Bitkiler yapraklarını dökerek atamadıkları bazı tuzları da uzaklaştırmış oluyorlar. Çok güzel. Şimdi boşaltımda ne öğrendik? Canlılarla metabolik faaliyetlerde çeşitli birleşikler oluşuyor. Atıklar oluşuyor. Bunları atmaya çalışıyoruz. Bizde omurgalı hayvanlarda kim var? böbrekler bulunuyor. Biz böbreklerle ne yapıyoruz? İdrarı dışarıya atıyoruz. Daha sonra biz terlemeyle su atıyoruz. Biz solunumla karbondioksit atıyoruz. Bunlar hep boşaltım olayı. Peki amipöklere terliksiz hayvanda fazla suyu dışarıya kontraktil koful adını verdiğimiz kofulları dışarıya atıyor. Bitkiler de boşaltım yapıyor mu? Ne cevap veriyor? Tabii ki de hocam. Bitkiler yaprak dökerek tuzları uzaklaştırıyorlar. Bitkiler terlemeyle su atıyorlar. Damlamayla su atıyor. Bunlar hep ne olayı? Boşaltım olayı. Canlar boşaltımla bazı metabolik atıklarını vücudun dışına atar mı? Atar diyeceksin. Çok güzel. Gelelim kime? Enerji üretim tüketimine. Hocam yaşamak için enerjiye ihtiyaç duyuyoruz. Canlar da hayatlarını sürülebilmek için enerjiye ihtiyaç duyuyorlar. Neye ihtiyaç duyuyorlar? Söyle bakayım. Enerji lazım bu canlı. Biz bu enerjiyi nerede depoluyoruz dersek ATP diye bir moleküle depoluyoruz. ATP ne? Adenozin, trifosfat. Daha sonra detayını öğreneceksin. ATP molekülü enerjinin depolanmış olduğu molekül. Detayını sonra öğreneceksin. Hocam canlılar solunum yaparak ne yapar mı? Söyle bakayım. Solunum ile besinleri parçalıyorlar. Besinleri parçaladıkları zaman açığa enerji çıkıyor. Bu enerjiyi ATP'ye depoluyoruz. Ve bu ATP'yi ne yapıyoruz? Hücredeki metabolik olayların gerçekleşmesinde kullanıyoruz. Dikkat ediyorum. Sen besini, elmayı, armutu yiyorsun. Üzümü yiyorsun. Muzu yiyorsun. Dediğin zaman besinler hücrelerinde solunumla ya da fermentasyonla parçalanıyorlar. Parçalandıkları zaman açığa enerji çıkıyor. çıkıyor. Bu enerjiyi ATP'ye depoluyorsun. Sonra bu ATP'yi de hücre için gerekli olan metabolik faaliyetlerle ne yapabiliyorsun? Kullanabiliyorsun. Hocam nerede mesela besin sentezde kullanabiliriz? Kas kasılmasında da bu enerjiyi harcayabiliyoruz. Sinirsel üretimde, hücrelerin bölünmesi gibi olaylarda ne yapabiliyorsun? ATP'yi harcayarak ne yapıyoruz? Bu metabolik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Canlılarda enerji üretimi ve tüketimi olayları ne yapabiliyor? Görülebiliyor. Geldik neye? Solunum hocam. Solunum. Canlılar çoğunda, hepsinde değil, istisnaları var söyleyeceğim. Çoğunda hayatlarını sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyuyorlar. Biz bu enerjiyi nerede depoluyoruz? ATP'de depoluyoruz. Solunumu nasıl yapıyoruz? Besini parçalıyorsun. Parçalayınca açayne çıkıyor. Enerji çıkıyor. Bu enerjiyi ATP sentezide kullanıyorsun. Bu besin yapı taşlarını solunumla parçaladıktan sonra ne yapıyoruz diye sorarsak ATP üretiyoruz. ATP'yi metabolik faaliyetlerde kullanıyoruz. Solunumdan kastım hemen. Senin hakkını hocam nefes alıp veriyoruz. Evet o solunum sistemi ayrı ama benim burada kastettiğim ve bir nasıl söyleyeyim sana bir çeyrek altını bozdurman gibi düşün. Çeyrek altını bozdurduğun zaman sana para verirler gidip onu da... Marketten ne yapabilirsin? Alışverişini yapabilirsin. Bunun gibi düşün. Sen besinleri solunumla parçalıyorsun. Açığa ne yapıyorsun? ATP çıkartıyorsun. Bu ATP senin için gerek. Peki iki tip solunumuz var. Çok basit. Eğer oksijen kullanıyorsan biz bu solunuma aerobik solunum diyoruz. Ne diyormuş? Söyle bakayım bana. Aerobik. Air, hava demek zaten. Senin İngilizcen bende neydir? Aerobik solunum, oksijenli solunum demek. Bu solunumu oksijen yardımıyla yapıyorsan aerobik solunum diyoruz. Eğer oksijen kullanmıyorsan buna da verdikleri isim... Anaerobik solunum diyorlar. Duyacağını bildiğim için söylüyorum. Yani şu an için diyebilirsin. Ya bunlar ne demek? Hiç anlamıyorum. Aerobik diyor, anaerobik diyor. Buna ne anlama geliyor? Öğreneceksin hocam. Hepsini kullanacaksın. An olumsuzluk eki. İngilizce'deki an hepide kullandığımız gibi. Buradaki anaerobik ifadesi oksijensiz demek. Oksijen kullanmadan ATP üretilme yapılmasına biz oksijensiz solunum diyoruz. Her canlı yapmıyor. Bazı prokaryotlar yapıyor. Elde ettiği enerji verimi çok daha düşük. Oksijenin solunuma kıyasla daha düşük. Oksijenli solunda çok fazla enerji üretiyorsun. 30 ile 32 ATP arasında ne yapıyorsun? ATP üretebiliyorken oksijensi solunda çok daha az. 2 ile 8 ATP arasında ne yapabiliyorsun? ATP üretebiliyorsun. Yani şunu bilmelisin. İki tip solunum var. Aerobik, anaerobik. Bu oksijenli ve oksijensi solunda enerji elde ediliyor. ATP üretimi oluyor. Aerobik solunda enerji verimi yüksek. 32 ATP. Anaerobik solunda enerji verimi daha düşük. 100 bin puanlık bir şey daha. bu solunum tepkimelerinde elektron taşıma sistemi kullanılıyor. Hocam ETS ne ya? Ben EuroTrak Simulator'ı biliyorum diyorsunuz şu an için. Hocam ETS elektron taşıma sistemi. Bu konuda, hücresel solunum konusunda daha detaylı bahsedeceğiz. ETS kullanımı bu solunum tepkimelerinde gerçekleşiyor. Aerobik ve anaerobik solunda, oksijenli ve oksijenli solunda ne kullanımı var? ETS kullanımı vardır diyorum. Şimdi geldik fermentasyon ifadesine. Şimdi fermentasyonu... daha iyi anlayacağın şekilde söyleyeyim. Sütten yoğurt mayalıyoruz cebimizde. Doğru mudur hocam? Ya da sütten peynir yapıyorlar. Bu olaylara ne diyoruz dersek? Fermantasyon diyoruz. Keçi alıyorsun, hamur yapıyorsun. Hamur kabarıyor ya bunlar hep fermantasyon olayı. 100 bin puanlık soru. Oksijenli ve oksijensiz olduğunda görev yapan ETS olmadan, oksijen kullanılmadan sen besinleri kısmi olarak parçalıyorsan biz bu olaya fermantasyon ismini veriyoruz. Canlılar ne yapabiliyor? Fermantasyon yapabiliyor. İki tip fermentasyon var. İsimlerini de söylemek istiyorum. Bir tanesi etil alkol fermentasyonu. Bir tanesi laktik asit fermentasyonu. Neymiş söyler misin? Etil alkol ve laktik asit fermentasyonu. Bu fermentasyonlar solunum olayı değildir. 100 bin puanlık soru. Bazı canlılar sadece fermentasyon yapabiliyorlar. Etil ya da laktik asit fermentasyonu yapabiliyorlar. Fermentasyonu da ETS kullanılmadığı için ne değildir söyler misin? Fermentasyon olayı solunum değildir diyoruz. Güzel. Peki ETS Bazı canlılar sadece fermentasyon yaptığı için hücre solunumu dediğimiz olay, hücresel solunum, aerobik ve anaerobik solunumdan bahsediyorum. Bütün canlılar için ortak bir diyebilir misin? Diyemezsin. Her canlı solunum yapar ifadesi. Bu yüzden yanlış olur. Güzel. Şimdi şu alt taraftaki ifademize bakalım. Hücre solunumu ile ilgili olarak neler doğrudur? Eğer oksijen kullanımı varsa elektron taşıma sistemi görev yapıyor. Hatırla iki tip solunumumuz var. Aerobik, anaerobik. Oksijen kullanılıyor ise elektron taşıma sisteminde ne yapar? Görev. Yapar diyorum. Bu arada oksijensiz solunumda da ETS ne yapıyor? Görev yapıyor. Oksijensiz solunum sadece ne diyor? Ökaryot yapılı canlarda görülür. Hayır. Oksijensiz solunum prokaryot yapılı. Yani çekirdeği olmayan bakteri gibi arki gibi canlarda görülebilir düşünmeni istiyorum senden. Bir ya da çok ücretli canlar oksijensiz solunumla enerji üretebilir. Evet hocam bitkiler, mantarlar, hayvanlar, bakteriler oksijensiz solunum yapabilirler. hücre organelleri kısmında daha detaylı öğreneceksin. Hangileri doğrudur? Cevabımız 1-2-3. Doğru cevabımız E seçeneği oldu. Geldik son kısmımıza bitti. Tebrik ediyorum seni. Nerede hareket? Orada hareket. Şimdi hayvanlar ne yapıyorlar? Avlanıyorlar. Hayvanlar ürüyorlar. Yavrularına bakmak istiyorlar. Beslenmek için, göç etmek için. Bitkilerse ışığa ulaşmak için ne yapıyorlar? Hareket ediyorlar. Canlar hareket edebilir mi? Yer değiştirebilir mi diye sordukları zaman cevabı ne olacak? Evet. Canlar yer değiştirme hareketleri yapabiliyorlar. Peki bilhüceli canlar nasıl hocam yer değiştirebilir diye sorarsak? Onların neyi var? Kamçısı var. Otşş deyip kamçılığını şaklatarak ne yapabilirler? Yer değiştirebiliyorlar. Amip ögdenet terlik sayvan gibi canlılarda da ne var diye sorarsak? Onlar da hareket edebiliyorlar. Mesela terlik sahibanın neleri var? Silleri var. Silleri yardımıyla yer değiştirebiliyor. Amipin neyi var dersek söyleyelim. Amip de yalancı ayakları yardımıyla slime gibi yer değişikliği hareketleri yapabiliyor. Peki bitkilere baktığımız zaman bitkilerde bir bugün bitki burada yarın oraya gittiği gibi bir aktif böyle bir yer değişikliği olmuyor. Onlar da durum değiştirme hareketleri oluyor. Bu sayede bitkiler ne yapabiliyorlar? Mesela ay çekleri güneşi ne yapabiliyor? Takip edebiliyorlar. Biz bu hareketlere tropizma... ve nasty hareketleri ismini veriyoruz. Daha detaylı daha sonra ileride sana bahsedeceğiz. Mesela burada küstüm otu diye bir bitkimiz var. Bu küstüm otunun özelliği şu. Sen bu bitkinin yapraklarına gidip dokunduğun zaman yapraklarını ne yapıyor? Çat, kapatıyor. Biz buna nasty hareketi ismini veriyoruz. Daha detaylı ileride bahsedeceğiz hocam. Peki hayvanlara baktığın zaman kanatlarıyla, başka bacaklarıyla, yüzgeçleriyle yer değişikliği hareketi yapabiliyorlar. Bir yerden bir yere aktif olarak yer değiştirebiliyorlar diyorsun. Canlarda ne yapar? hareket edebilir diye ifade ettik. Şimdi buraya kadar ne öğrendik? Bundan sonra uyarılara tepki, metabolizma deyip ne yapacağız? Homeostasi, iç denge, adaptasyon, uyum diye gideceğiz. Birazcık böyle yerleşmesini istediğim için dersi yarı bıraktım. Yani yarısında bıraktım. Sonraki kısmı partında virüslerle beraber edeceğiz bu nütemizi. Hücresel yapıdan bahsedelim. Bazı canlar bir hücreli, bazı canlar çok hücreli yapıya sahiptir. Hücrelere baktığımızda çekirdeği olanlara ökaryot, olmayanlara prokaryot yapılı hücre ismini veriyoruz. Canlar beslenirler mi? Evet. Canlar beslenme durumuna göre 3 grupta inceliyoruz. Ototrof, hetetrof, heterotrof bir de hem ototrof hem de heterotrof diye ifade etmiştik. Ototrof canlar inorganik bileşiklerden organik besin sentezi yapabiliyorlar. Işığı kullanabiliyorlarsa fotosentezi yapıyorlardır. Kimyasal enerjiyi kullanıyorlarsa kemosentezi yapıyorlardır. Ototrof canlar inorganiklerden organik besin üretebiliyor demiştik. Heterotroflar hazır beslenen senin benim gibi hayvanlar doğru mudur? Yes of course öyleydi hocam. Hemototrof hemetotrof kim? Ögline diye ifade etmiştim. Canlar boşaltım yaparak atıklarını uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Canlar enerji üretip tüketebiliyorlar. Canlar solunum yapabiliyorlar. Aerobik ve anaerobik solunum diye ifade etmiştik. Fermentasyon, mayalanma olayı solunum değil diye özellikle belirttim. Canlar ne yapabiliyorlar? Avlanmak için, ürenmek için, yavrulara bakmak için, göç etmek için hareket edebiliyorlar. Bitkilerde durum değiştirme hareketleri gerçekleşiyor. Tropizma ve nesne olmak üzere. Bitkilerde gördüğünüz üzere... hayvanlarda olduğu gibi yer değişikliği görülmüyor. Hayvanlarda kanat, bacak, yüzgeç gibi yapılarla ne oluyor? Aktif olarak yer değiştirme hareketleri görülebiliyor diyorum ve bu dersimizi ne yapmış oluyor? Seninle beraber tamamlamış oluyoruz. Bir sonraki dersimizde kalan ortak özellikleri işledikten sonra, virüsleri işledikten sonra soru çözümü yapacağız. Virüslerle ilgili etkinliklerimiz var. Onları dolduracağız. Konular daha böyle zihinde yerleşerek ne yapacaksın? Derslerini dinleyeceksin. İnşallah sınavlarında... yüksek notlar alacaksın. Diyeceklerim bu kadar. Kanala abone olup beni destekleyen için çok teşekkür ederim. 4 yıl boyunca beraberiz. Diyeceklerim bunlar. Kendine çok iyi bak. Görüşmek dileğiyle. Çals diyorum. Kapatıyorum. Bay bay.