Transcript for:
AYT Kimya Eğitimi ve Temel Kavramlar

Merhaba gençler, bu videomuzla birlikte artık... AYT Kimya Serüvenimiz başlıyor. Peki hocam serüvene başlarken siz derslerinizde her şeyi verecek misiniz? Ben hiçbir şey bilmiyorum, yapabilir miyim gibi sorular yöneltiyorsunuz. Şöyle söyleyeyim, hiçbir şey bilmeyene göre sıfırdan başlayıp bütün tarz örnekleri göstermeye çalışan.

Peki bunu yaparken nasıl ilerleyeceğiz dediğimizde sağ tarafta gördüğünüz ders notlarıyla anlattığım slide birebir. Peki bana avantajı ne olacak derslerinizde? Ders notları birebir olduğu için önemli bir...

bölgelerin altını çizeceksiniz. Soruları da kendiniz çözeceksiniz. Bu sayede ciddi bir zaman kazanacağız.

E peki hocam kazancımız zamanı nerede harcayacağız dersek onu da soru bankasını çözmekte. Unutmayın AYT dediğimiz serüven ne kadar fazla soru çözerseniz o kadar oturacak bir sistemdir. Artık burada ne yapacağız?

Bilim yapacağız. Çünkü alan yeterli testine tabi isiniz. E bunu yaparken de gördüğün soruları örneklerle değerlendirsen çok rahat bir şekilde fulleyebileceğim bir sistemdir. sistem haline geliyor. Kesinlikle baştan söylüyorum.

Ayet-i kimyada hocam korkuyorum yapamıyorum. Sakın demeyin. Çünkü rahatlıkla yapabileceğiniz derslerden birisi.

Birincisi nankör değil. Öğrendiğiniz bir daha unutmaz. Sadece belli aralıklarla tekrar etmen gerekiyor. Ve bunların hepsini ne yapacağız?

Videolarınızda biz size bahsedeceğiz. O zaman hazırsanız dersimize başlamanın vakti geldi. Yani biz burada ne yapacağız? Ayet-i kimya videolarını anlatmaya başlayacağız.

Peki şimdi Gençler hatta ayet-i kimya anlatırken bir de şundan da bahsedeyim. Eşit ağırlıkçılar ve sözlercilerden ayıran bir şey burada sayısalların çok olması. Yani hem bilginiz var hem sayısal içerikleriniz var.

İkisini bir arada bulunduran bir branş olduğu için de bol örneklerle bunu halledeceğiz. Peki hocam hallederken bu ünitede biz nelerden bahsedeceğiz dersek. Birinci ünitemiz şöyle gelecek bize. Birinci bölüm atomun kuantum modeli diye gelecek.

Kuantum sayılarından bahsedeceğiz. Tabi ki ilk defa görüyorsun hiçbir şey... anlamayacaksın baştan. Bu konu biraz daha ilerledikten sonra yerine oturmaya başlıyor. Daha sonra ikinci bölüm periyodik sistem ve elektronların orbitalleri dağılması.

Burası hem TYT'nin tekrarı niteliğinde karşına gelmiş olacak hem de yepyeni orbital kavramından bahsetmeye çalışacağız. Daha sonra üçüncü bölüm periyodik sistem özellikleri ve atom yarı çapı dediğimiz bölge yani periyodik sistem özellikleri karşına çıkacak. Burada TYT'de gördüğün atom yarı çapı, yoğunlaşma enerjisi, elektronikisi, elektronegatiflik hepsi yer almış olacak. Sonra elementleri tanıtmaya başlayacağız.

Yükseltme basamakları diyeceğiz. Ve ilk ünitemizi sonlandıracağız. Peki hocam Öztemir buradan soru soruyor mu? Tabii ki soruyor. Her sene mutlaka bir tane geliyor.

Bazen iki tane geliyor. Bazen üç tane geliyor. Önemli ünitelerden birisi çok rahat yapabileceğin bir ünitedir. Çok ağır sayısal hesaplama değil.

Sayısal hesaplama yok burada. O yüzden herkesi rahatlıkla yapabileceğin ünitelerden bir tanesi. O zaman ne yapalım? Haydi dersimize geçelim.

Şimdi birinci olarak şundan bahsedelim. Atomun kuantum modelini biz hangi modeli inceleyeceğiz? Bor atom modeli dediğimiz bir modelden bahsedeceğiz. Hocam bor atom modeline gelene kadar hangi modeller vardı? Hatırlayalım mı?

Bilimsel olarak kabul gören ilk atom modeli neydi? Dalton atom modeliydi. İçi dolu yuvarlak bir küre. Bölemezsen parçalayamazsın demişti. Daha sonra bu model kimle yıkılmıştı?

Thomson. Üzümlü kek dediğimiz modelde. Thomson ne yapmıştı?

Eksitleri kekin içerisine gömülü bir şekilde üzümlere benzetmişti. Daha sonra bu model kimle yıkıldı? Radar parçası. Rutherford tarafından yıkıldı. Rutherford bir altın levha deneyi yapmıştı.

Atomun büyük bir bölümünün boşluklardan meydana geldiğini söylemişti. Daha sonra kim piyasaya çıktı arkadaşlar? Bohr.

Bohr'un yaptığı modelde şöyle bir özellik vardı. Rutherford'un modelini genelde kabul ediyordu. Fakat diyordu ki bir eksiğimiz var diyordu. Elektron davranışlarını açıklayamamıştı Rutherford.

Bohr elektron davranışları üzerine çalışmalar yapıyor. En büyük çalışmaları bunun üzerine kurulu. O yüzden Bohr inanılmaz bir çağ başlatıyor o dönemde.

Peki ne diyor? Diyor ki bak diyor elektronlar çekirdek etrafında belli dairesel yörüngelerde bulunur. Elektronları Rutherford Rascal'e bulunduğundan bahsederken bu dedik ki belli dairesel yörüngeler var elektronlar bunda bulunacak.

Peki bu yörüngelere biz aynı zamanda enerji seviyesi, katman ya da kabuk isimlerini de verebiliriz. Yani karşına aynı şeyler çıkabilir. Üçü de aynı şeyi ifade ediyormuş.

Peki başka ne diyeceğim? Enerji düzeyini biz bir tam sayı ile göstermek zorundayız. Ne gibi hocam dersek çekirdeği en yakın olan enerji düzeyinden başlayarak 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 gibi tam sayılarla ifade edeceğiz. Bunlar aynı zamanda bize neyi gösterecekti? Kabuk dediğimiz kavramı gösteriyordu değil mi?

Ya da periyodu söylüyordu. Bunları numaralandırmak yerine aynı zamanda K, L, M, N gibi harflerle de sembolize etti. O zaman bir yapıda sana... K, L, M, N gibi kabuklarla ifade ediyor.

Kimdir bu dersek, Bohr atom modelinde söylüyor. Nasıl bir model? Diyor ki bak, içeride bir çekirdeğim var.

Şekirdeğimin çevresinde dolaşan belli katmanlar ya da kabuklar var diyor. İşte elektron dediğimiz amcalar bu kabuklarda yer alır demek istiyor. E bu kabuklara biz dedik ki, en ne gösterelim?

Birinci kabuk, ikinci kabuk, üçüncü kabuk. Ya da harfle sembolize edelim. K, L, M gibi harflerle sembolize edelim dedi. Bunu diyen... kimdir derse ne demiştik?

Bor atom modeline. Bunlardan bahsetmiştir diyeceğiz. Peki hocam başka neler dedilersek? Temel halde atomlar kararlıdır diyor.

Kararlı haldeyken herhangi bir ışıma yapmaz. Peki elektronlar yörüngelerin arasında bulunur mu? Bulunur mu?

Bulunmaz diyor. Elektronlar doğruca yörüngelerdedir. Birincide ya da ikincidedir. İkisinin arasında olma ihtimali yoktur dedi.

Biz mesela şöyle bir şeyden bahsedeceğiz. Elektronlar ilk olarak yerleşirken ne diyorduk? Atoma yani çekirdeğe en yakın noktadan başlayarak yerleşir.

Çünkü buranın enerjisi çok düşüktür. Düşükten başlayarak kademe kademe yükselerek devam etmeye başlar. O halde çekirdekten ne kadar uzağa gidersem enerji ne olacak? O kadar fazla olacak diyeceğiz.

Peki hocam yörüngelerin enerjisi çekirdek... uzaklaştıkça o zaman artar olarak ifade edebiliriz. Başka ne diyeceğiz?

Elektronların dışarıdan enerji alarak daha üst bir enerji seviyesine geçmesine biz ne isim vereceğiz? Uyarılma. Yani elektron diyorsun ki dışarıdan bir enerji verdin. Eee kalk git buradan diyorsun.

Adam yukarıya giderse artık uyarılmış olur. Peki hocam uyarılmış hal nedir? Kararsızdır. Yani yüksek enerjili bir formda.

E burada bulunmak isteyecek mi? Hayır. Geriye içerisinde bulundurduğu enerjiyi yayınlayarak geri temele.

Yani. düşürmeye başlayacak. İşte biz burada alma ve verme enerjilerinden bahsedeceğiz.

Absorsiyon ve emisyon terimlerini kullanacağız. Onlar nelermiş? Diyoruz ki uyarılam atomun aldığı enerji geri eski yayarak temel hale dönmek isteyecek. Bu hale ne diyeceğiz arkadaşlar?

Emisyon olayı olarak söyleyecek. Bunu mesela yaşlılar çok yapar. Yaşlı amcalar ne der?

Ya yavrum der ben hani bir yere almak istersin ben evimde daha rahatım. Bunlar da aynı şekilde. Elektronlar da evinde daha rahatlar. O yüzden yüksek enerji enerji formları geçmeyi kabul etmiyorlar.

Peki hocam, bir elektron dışarıdan enerji alması olayına absorpsiyon yani soğurma dedik. Absorplamaktan aklınıza gelecek. Soğurma olarak geliyor. Dışarıda enerji aldım, absorpladım, hop daha yüksekteki bir enerji seviyesindeyim.

Peki orada çok fazla duruyor mu? Hayır. O zaman aldığı bu enerjiyi foton ve ışık yayarak geri temele dönmesine, enerjiye düşürmesine emisyon. Yani... yayınlamak dediğimiz bir bölgeyi karşımıza almış olacağız.

Nasıl bir sistem? Şu. Şekirdeğin çevresinde mesela burada bir elektron var. Dışarıdan bir enerji aldı.

Hop daha üstteki bir enerji seviyesine döndü. Bu olay ne? Absorpsiyon olayı.

O zaman temel haldeki durum ne yaptı? Yüksek enerji bir forma, uyarılmış bir forma geçirdi. Burada bulunacak mı?

Hayır. Bu adam diyor ki ben geri eski halime dönmek istiyorum. Tamam döneceğiz de senin artık enerjin yüksek.

O zaman diyor aldığın enerji bu şekilde fotonya da Ya da ışıma yaparak düşürmek zorundasın. Bu sayede daha düşük enerjili forma dönüyorsun. O zaman enerji alma absorpsiyon. Aldığı enerji geri yayma emisyon olarak karşımıza gelecek.

Peki hocam şimdi bor çok güzel bir sistemden bahsetti. Tamam amin. Ancak bu atom modelinin hatalı ya da eksik yönleri yok muydu?

Yani biz günümüzde bor atom modelini mi kullanıyoruz? Hayır. Modern atom teorisini kullanıyoruz.

Neden vazgeçtik bir bakalım. Şimdi bu bor dediğimiz amca. Sadece hidrojen dediğimiz bir adamla deneyi yapıyor.

Bak hidrojenle. Hidrojen elementinde bir ölçüm yapıyor. Biz hani burada çok basit bir düzeyde anlatıyoruz da eskiden sayısız hesaplamasını anlatıyorduk size.

Çok karmaşık bir modelde bu. Ama çok basite indiriyendi sizin için. Boratun modelinde diyor ki, hidrojenin üzerinde çalışmalar yapıyor.

Birinci yörüngenin, ikinci yörüngenin, üçüncü yörüngenin enerjilerini saplıyor bu adam. Sonra diyor ki, burada başka bir element kullanayım diyor. Helyumu deniyor.

Helyumda değerlerin hepsi yalnız. yanlış çıkıyor. Boru inanamıyor. Sonra diyor ki başka bir şey deneyeyim. Belki soy gaz olduğu için böyle yapıyordur.

Litiyum deniyor. Hepsi farklı çıkıyor. Beliyum deniyor. Hepsi farklı çıkıyor.

Boru anlamlandırılmıyor mevzuyu. Sonra diyor ki bunların yüklü taneciklerine bakalım. Nasıl yani? Şimdi bu adam hidrojen üzerinde inceleme yaptı ya.

Hidrojende kaç elektron var? Bir tane elektron vardı. Şimdi helyum nötrken iki protonun iki tane elektronu vardı ya helyum artı bir taneciğini deniyor. Yani tek elektronu olan bir sistem deniyor. Bütün çalışmalar doğru sonuç.

Sonra litium alıyor diyor ki 3 tane elektron var diye ikisini gönderiyor. Hocam tek elektronla hale getireyim diyor. Sistem yine doğru oluyor. Bor ondan sonra şunu söylüyor.

Yaptığı çalışmaların hepsini tek elektronla olan hidrojenle yaptığı için bütün çalışmalar tek elektron sistemlerde geçerliydi. Peki bozan şey ne? ...elektronlar belli kabuklarda bulunuyor ya, birinci elektronda tek elektron olduğu için herhangi bir etkileyecek bir faktör yoktu.

Bütün çalışmalar doğru sonuç verirken, ikinci bir elektron devreye girdiğinde, ilk elektron ikinciye perdeli mevkisi. Yani... Shedding efekt dediğimiz bir şey yapıyor.

E o zaman bütün sonuçlar bozuluyor. Bu sefer Bohr dedi ki benim çalışmalarım sadece tek elektronlu sistemlerde geçerlidir. Yıldız atıyorsunuz çok önemli bir bölge çünkü bu. O zaman Bohr atom modeli yalnız... Yalnızca tek elektronu sistemlerde geçerliydi.

Gerek alanların hepsinde bu sistem yanlışlıklar ortaya çıkartıyordu. Peki hoca elektronlar daire, dairesel yörüngelerde hareket eder dedi ya. Günümüzde ne diyoruz? Bir toz bulutu var.

Toz bulutunun içinde nerede olduğunu bilemiyoruz. Bu yüzden bir bilinmezlik var şu anda. Bu yüzden bor atom modeli hatalı çıktı.

Modern atom teorisine göre. Günümüzde bu teori yıkılmış oldu diyeceğiz. Peki başka? Çekirdeği en yakın katmandaki elektron.

çekirdek tarafından yakalanıp başka bir çekiğe dönüştüğünde radyoaktif dönüşümü açıklayamadı. Normalde biz radyoaktif dönüşümlerde çekirdek nötronlama ya da protonlamaya tabi tutuluyor. Bunların hiçbirisini bor açıklayamadı.

Dedik ki temel haldedir. Çekirdeğe dokunulmaz dedi. Ama günümüzde bunların hepsi ne oldu?

Yıkılmış oldu. Bu yüzden bor atom modelinin eksik taraflarına birisi olmuş oldu. Peki başka ne diyeceğiz? 1924 yılına gelindi.

Louis de Broglie diye bir tane... adam devreye geldi. Bu adam dedi ki elektronların dalga özelliğinin gösterdiğini belirlemiş. Nasıl yani?

O zamana kadar elektronlar sadece tanecik özelliği gösteriyordu. Yani elektronun bir tanecik olduğunu söylüyorlardı. De Broglie elektronun aynı zamanda bir dalga olduğunu söyledi. O zaman elektronlar boşlukta hareket ederken yayılabiliyorlar.

Herhangi bir cisimle etkileştiği zaman bu cisimler elektronu kopartabiliyorlar. Yani De Broglie'nin teorisine göre elektron hem dalga hem de tanecik özelliği. gösteriyordu.

Bu bir devrim niteliğindeydi. Ortalık karışmaya başlamıştı. Yani birazcık daha kızıştı.

Ki tarih sahnesine bir adam daha geldi. 1927 yılında Werner Heisenberg dediğimiz adam. Bir çoğunuz biliyorsunuz Breaking Bad'den tanıyor Heisenberg'i. Heisenberg Heisenberg diyoruz. Bu adam muazzam bir adam.

Hatta o kadar muazzam ki bu adam normalde fizikçidir. Kuantum fizikçisidir. 25 yaşında profesör ünvanı almış bir adamdı. 25 yaşında profesör ünvanı.

Çoğunuz 25 yaşında ne oldu? Üniversitede mezun oluyor. Bu adam profesör ünvanı alıyor. İnanılmaz bir beyin. Muazzam bir zeka.

Bu adam neler yapıyor biliyor musunuz arkadaşlar? Kuantum üzerinden çok fazla çalışmalar yapıyor. Ve bor atomu yıkıyor, geçiyor.

Yalnız işin enginç tarafını söyleyeyim. Bor bunun öğretmenidir normalde. Borun öğrencisi olan Heisman şöyle bir şey yapıyor. Diyor ki bir elektronun diyor. Karmaşa burada başlıyor.

Bakın çok dikkat edin. Bir elektron diyor. Konumunu belirlemek istedin ya diyor.

Hızı belirsizdir. Yakalayamazsın diyor. Hızını belirlemek istedin. Konumu belirsizdir. Bulamazsın diyor.

O zaman... Ama bir elektronun aynı anda hem hızını hem de konumunu belirlemek imkansızdır diyor. Burada bir belirsizlik vardır.

Yani elektronlar borun söylediği gibi birinci katman, ikinci katman gibi bir yerlerde bulunamaz diyor. Elektronu saptayamazsın diyor. Aynı anda hem hızı hem de konumunu belirlemek imkansızdır diyen adamlardan bir tanesi.

Hatta burayla ilgili bir daha anekdot anlatayım size. Heisenberg'in çok ilginç bir hikayesi vardır arkadaşlar. Olay şu.

Heisenberg Alman'dır. Almanlar biliyorsunuz 2. Dünya Savaşı'nda muazzam bir atak yapıyorlar. O dönemde...

Atom üzerinde çok fazla çalışma olduğu için Heisenberg çok popüler bir adam haline gelmiş oluyor. Atom olmasını kimler? Hitler üretmeye çalışıyor.

Aynı zamanda Amerika da üretmeye çalışıyor. İki tarafta birbirinden haberdar, bilgiler geliyor. Şimdi kim daha atik davranırsa ilk keşfeden savaşın galibi olacak. İlk keşfeden. Heisenberg bu işin başında.

Heisenberg uğraşıyor fakat herkesin söylediği olay atom eğer ki parçalanabilirse bunu bir tek Heisenberg yapabilir diyor. Dünya biliyor, Almanlarda olduğu için de dünya inanılmaz korkuyor. Hatta Amerika Manhattan diye bir proje geliştiriyor.

Atom araştırmaları üzerine kurulu bir proje haline gelmiş oluyor. Heisenberg'e karşı bu proje kuruluyor. Heisenberg arkadaşlar şöyle diyorlar.

Heisenberg'in atom bombasını keşfettiğini fakat insanlık için atom bombasını Hitler'e açıklamadığını söylüyorlar. Bütün dünya tarafından iyi adam olarak bilinen Heisenberg'in bir sıkıntısı ortaya çıkıyor. Yıllar sonra bir mektup ortaya çıkıyor. Çok ilginçtir. Yıllar sonra bir mektup.

Heisenberg... Bir hesaplama yapıyor arkadaşlar. Heisenberg hesaplama hatası yapıyor.

Sayısal hesap hatası yapıyor. Uranyum çekirdeğinde kilolarca uranyum gerektiğini ve bunu bulmanın imkansız olduğunu yapıyor. Sadece hesap hatası yüzünden.

Ufacık bir uranyum çekirdeği normalde geçerliymiş. Heisenberg öğretmeni olan Bohr'a gidiyor. Diyor ki, Bohr diyor ne olur bana yardım et diyor.

Bu mücadele diyor, Almanlarla birlikte mücadele et diyor. Bohr bunu reddediyor. Ben bunu yapamam diyor.

Buna katılamam diyor. Bunu reddediyor. Haysenberg hesap hatasından çıkamıyor, Haysenberg bulamıyor.

Normalde herkesin Haysenberg'i bulduğunu zannediyorlar. Çünkü Haysenberg'in öğrencileri Amerika'da keşfediyor bu durumu. Diyorlar ki biz bunu hesapladıysak Haysenberg çoktan bulmuştur bunu diyorlar. Ailesi, karısı ve çocukları tarafından dünyaya insanlık için yapılmadığını söylüyor.

Fakat ortaya Bor'un mektubu çıkıyor. Bor diyor ki Haysenberg bana geldi diyor. Bana projesini anlattı, tıkandığını söyledi, benden yardım istedi.

Fakat bunu benle... etkiledim diyor. Aslında Heisenberg sanıldığı kadar da iyi değilmiş.

Yani atom bulması için mücadele vermiş. Sadece hesaplama hatası yüzünden bulamamış. Demek ki neymiş? Herkes ne yazık ki göründüğü gibi değilmiş. Buradan da bunu anlayabiliyoruz.

Peki bu Heisenberg amcamız yüzünden. Aslında çok iyi bir adamdır. Yani bilim doğayın olarak geçiyor ama atom olması biliyorsunuz 1945 yılında Hiroshima ve Nagasaki kentlerine atıldı. Amerika tarafından ilk keşfediliyor.

Atıldıktan sonra şu anda hala orada uranyum parçalanmıyor. kalanlamaya başladı ve radyasyon devam ediyor. O dönemde mutasyonlar, üç gözlü kişiler çıkmaya başladı.

Böyle problemler ortaya çıktı. Yani bildiğiniz bir katliam diyelim. Yani bildiğiniz katliam. Çok kötü bir olay.

Ve bu savaşlarda ne yazık ki olan hep kime oluyor? Masum vatandaşlara, masum insanlara oluyor. Çok ilginç bir projedir bu arada. Manhattan projesini de inceleyebilirsiniz.

İçerisinde Einstein'da bulunduğu projelerden bir tanesidir. Projede çoğu kişi terk ediyor. Yani bilim insanı diyor ki ben buna... Göz yumamam diyor. Ben bu projede yer alamam diyor.

Ama birçok bilim insanı hırsı yüzünden etkisini görmek için, merak ettiği için bu projede devam edebiliyor. Yani bilim dünyası çok karmaşıktır arkadaşlar. Bazen gerçekten gözleri de karartabiliyorlar. Hatta şey diyordum ya eski dönemde insanlar bir ilaç keşfettiğinde etkisini incelemek için ilk karısına çocuğuna falan denetiyordu.

Düşün yani bulduğu şeyin etkisini merak ediyor. Ve bunu görmek, bunu yansımasını yaşamak istiyor. Fakat zararı var. varsa karım ya da çocuğuma denk gelsin ya da anneme babama denk gelsin.

İlk kendi ailesine denerken ne yazık ki geldiğiniz durumda genelde insanları kovay yapıyorlar. Yani tanımadıkları kişiler genelde kovay olarak geçiyor ne yazık ki. Peki hocam devam edelim. Heisenberg tek başına bu mücadeleyi verdi mi?

Buna bir de destek geldi. 1926 yılında Schöndinger dediğimiz bir adam devreye çıkıyor. Bu adam dalga davranışı gösteren tüm taneciklerin hareketlerini hesaplayabildiği matematiksel teknik ilişkisi.

Ve bu tekniğe dalga mekaniği adını verdi. Ne anladınız? Hiçbir şey anlamadınız. Schöninger'i çoğu kişi kedisinden dolayı tanır. Bu da çok enteresan bir adamdır.

Kuantuma başka bir boyut getirmiştir. Bu adam şöyle bir şey yapıyor. Schöninger'in kedisi hikayesi çok karmaşık bir hikayedir. Der ki Schöninger, o dönemde şöyle bir sistem var arkadaşlar. Gerçekleşmesi imkansız olan olayları matematiksel ve verilerle gerçekleştirerek doğru sonuçmuş gibi ortaya koyuyorlar.

Ne demek? Mesela diyelim ki ay olmasaydı... ne olurdu? Şimdi ayı yok etme imkanımız var mı? Yok.

O zaman elimizdeki mevcut verilerle tahminler yürüterek ilerleyen sistemlerden bir tanesini kurguluyorlar. Schrodinger de şöyle bir şey yapıyor. Bir tane bir metal kutunun içerisinde kedisini alıyor koyuyor.

Kedisini alıp koyduktan sonra diyor ki havasız bir ortam diyor. Kedi duruyor diyor. Aynı zamanda da kimi koyuyor yanına? Bir tane de radyoaktif bir parçacı koyuyor. Radyoaktif parçacın bozulma olası %50.

Bozulursa ne olacak dediğinizde ori... bir tane Geiger sayacı koyuyor. Bu Geiger sayacı bozulmayı algılıyor ve buna bir tane çekiç bağlıyor.

Geiger sayacı bozulursa çekiç bir anda inmeye başlıyor. İndiği zaman da siyenir dolu bir tane kap var. Kaba vuracak.

Siyenir açığa çıkacak. Kedi orada ölecek. Sistem bu.

Şimdi kutu kapalı. Geiger sayacı daha doğrusu uranyum çekirdeğinin veya da koyduğu herhangi bir radyoaktif parçacığın bozulma ihtimali %50. Şimdi diyor ki kutuyu açmadan iki tane ihtimal söz konusudur. Kedi ya öldü ya yaşıyor.

Başka seçenek yok. Peki bu seçeneğe diyor ki bu olasılığın başka çıkar yolu var mı? Yok. Kapağı açtığın zaman bütün olasılıkları tek bir noktada bağlarsın. Ve tek bir olasılık üzerine gömülü kalır diyor.

Kedi ya ölmüştür ya da yaşıyordur diyor. E tamam başka seçenek yok zaten diyorlar. Bu da aynısını söylüyor. Diyor ki kuantum dediğiniz olay budur diyor.

Tahmin ediyoruz diyor. Ama gerçeği bilmiyoruz diyor. Gerçeği sadece kapağı açtığın zaman görebilirsin diyor. Kapağı açmadığın zaman asla gerçeği göremezsin.

O yüzden. yaptığınız şeylerin hepsi sadece bir tahmin üzerine kuruldur diyor. Kuantum dediğimiz olay da budur.

Birazdan detaylara girdiğiniz zaman göreceksiniz. Tamamen tahminler üzerine hareket ediyoruz. Çünkü diyorlar ya elektron şurada burada diyemiyoruz.

Elektronun nerede olduğunu bilemiyoruz ki elektronun nerede olduğunu bilseydik. Heisenberg'in cümlesidir bu. Diyor ki elektronun nerede olduğunu eğer ki bilebilseydik diyor. Bugün diyor ben size gelecekte olabilecek bütün olayları söyleyebilirim diyor. Yani elektronun bulunduğu yeri hızını belirleyebilirsem diyor ben sana gelecekte ne yaşanacağı, hangi doğal Bu olayı yaşanacağı, hangi felakette karşılaşacağı...

Kimin ölecek kimin ölmeyecek her şeyi söyleyebilirim diyor. Matematiksel bir denkleme dökebilirim diyor. Ama ne yazık ki bu bir belirsizlik diyor.

Buranın hiçbirisini bilemezsin. Bunların hepsi bir olasılık üzerine kurulu diyor. Bu olasılıkları da Schrodinger ne yapıyor? Bir matematiksel denkleme üzerine kuruyor.

Ve günümüzdeki sistemi modern atom teorisini oluşturmaya başladı. Peki hocam o zaman modern atom teorisi dediğimiz olay. Dalga özelliği gösteren elektronun bulunma olasılığı olduğu bölgeye orbital adını veriyor. Artık biz... Bizde katman kabuk kavramları gidiyor.

Yerine kim gelecek? Orbiter. Orbiter'in kelime manası neymiş? Elektronun bulunma olasılığı olduğu bölge olarak karşımıza gelecekmiş.

Peki buraya kadar bahsettiğimiz şeylerle ilgili bir tane soru çözelim. Birazcık pekiştirmemiz olsun. Hocam bana diyor ki atom yapısıyla ilgili yargılarından hangisi bor atom modeline aittir? Yani bunlardan hangisinin boru söyledi diyor. Diyor ki enerji alarak elektron...

Elektronun daha yüksek enerji katmana geçmesine uyarılma denir diyor. Şimdi şöyle bir şeyden bahsedeyim mi? Şuraya bir kalem alalım.

Bir tane çekirdek çizmişti hatırlayın. Çekirdeğin çevresinde belli katmanlar, yörüngeler ya da kabuklulardan bahsetmiştik. Bir elektron bulunuyor demiştik. Bu elektron dışarıdan bir enerji alarak daha üst bir enerji seviyesine geçiyor. Daha üst bir enerji seviyesine geçmesi olayına biz ne dedik?

Uyarılma olayı adını vermiştik yani doğru bir ifade. Sonra bir atomda elektronlar çekirdekten belli uzun. uzaklıktaki dairesel yörüngelerde bulunur diyor. Hatta bunu kırmızıyla yapalım.

Hatırlayın bunları ne demiştik? En eşittir birinci yörünge, ikinci yörünge, üçüncü ya da K kabuğu, L kabuğu, M kabuğu gibi kabuklarla sembolize etmişti. Bunu kim yapmıştı?

Bohr atom modelini ilk defa yapmıştı. O zaman burası da doğru bir ifade olarak geldi. Devam ediyorum. Elektronun aynı anda hem konumu hem de hızını belirleyemeyiz.

Bir dakika. Bunu söyleyen kimdi? Heisenberg'in belirsizliği. siz iki ikisiydi. O zaman buradaki cümle ne oldu?

Yanan oldu. Hangisi bu rotun modeline ait oldu? Birinci ve ikinci öncülerimiz. Yani cevabımız C seçeneği şeklinde karşımıza gelmiş olur.

Peki geldim başka bir soruya. Burada da diyor ki orbital kavramıyla ilgili aşağıda verilen ifadelerden hangisinin yanlış olduğunu söylüyor. Bir elektronun bulunma olasılığı olduğu bölgeyi ifade eden orbital için ne dedik?

Elektronların bulunma olasılığı olduğu bölgeler olarak bahsetmiştik. Yani doğru. Bu Elektron 3 boyutlu hareketlerini temsil eder.

Bak bu zamana kadar hep ne dedik? 2 boyutlu 2 boyutlu basit bir sistemden bahsediyorduk. Orbiterler artık 3D sistemlere geçtiğimiz yer olacak. Yani doğru. Her orbitalde en fazla 2 elektron bulunur.

Böyle bir mantıktan bahsettik mi? Biraz sonra bahsedeceğim. Şu anda bir sonrakinde söyleseydim daha güzelmişti.

Şimdi normalde bir öncekinde kabuk dediğimiz bir sistemler vardı. Kabukları en fazla 2N kare mantığına göre elektronlar yerleşiyordu. Orbitallere geldiğimizde birazdan bahsedeceğim. Şöyle düz çizgiyle, kareyle ya da şöyle yuvarlaklı orbital simgeleyeceğiz.

Bir orbitale maksimumda iki tane elektron yerleştirebileceğiz. Birazdan daha güzel oturacak bu bilgi. Devam edelim. Her enerji düzeyinde farklı orbitaller bulunur. Her enerji düzeyindeki orbital tarzını değiştirmiş olacağız.

Bunlar da doğru bir ifade olarak gelecek. Elektronun izlediği varsayılan dairesel yoldur. Bir dakika. Bu dairesel yol kime...

Kime aitti? Boraton modeline aitti. Biz de böyle bir şeyden bahsettik mi orbitelden?

Hayır. O yüzden gitti. Hatta bu tarz sorularda şöyle bir şey de yapabilirsiniz. Mesela diyelim ki şu iki tane öncelik tanımıyordun ya.

Diğerlerini de kurcalan. Baktın, baktın, baktın. Bak dairesel yörüngenin kime ait olduğunu biliyor muyuz?

Biliyoruz. Hocam boraton modeli. O zaman bunu direkt boraton modeli diye de söyleyebiliriz. Yani cevabımız e seçeneği şeklinde karşımıza gelecekmiş.

Şimdi sırada kim var? Kuantum sayıları. Şimdi gençler. kuantum sayılarında size şunu söylemek istiyorum.

Burası birazcık havada karan, farazi kalan bir bölge olacak sizin için. İlk başta. Diyecek ki ya bu adam ne anlatıyor burada.

Ben hiçbir şey anlamadım diyeceksin. Gayet normal. Pes etmek yok.

Neden? Çünkü bu internetin sonundaki örneklere geldiğimiz zaman her şeyin çok basit olduğunu anlayacaksın. Ama ilk başta kuantum dediğimiz yani birazcık düşüncesen hani diyoruz ya hacim belki belirsizliği gibi. Burası belirsiz bir bölge. İlk başta sayılar bir şey ifade etmeyecek sana.

Sonra örneklerine geçtiğim zaman peki şimdi... göreceksin. O yüzden sakın pes etme. Tamam mı? Aynı hıza şimdi devam ediyoruz.

Hocam kuantum sayıları dediğimizde şöyle bir açıklama gelecek bize. Kuantum sayıları bir atomun sahip olduğu elektronları ve elektronların bulunduğunu varsaydı orbitalleri tanımlamak için kullandığının sayılardır. Hee.

Hocam o zaman 3 boyutlu hareket eden elektronun bulunduğu bölgeyi tanımlamak için 3 farklı kuantum sayısı söyleyeceğim. Bak 3 boyutlu elektronun Elektronu 3 farklı kuantum sayısıyla göstereceğiz. Normalde 4 tane var. 4.sü de bize neyi gösterecek biraz sonra? Yönünü göstermeye çalışacak.

Peki hocam, 4. kuantum sayısı olan spin kuantum sayısı ms ile simgeleniyor. Şöyle düşün, m kuantum sayısıdır, s spin yani dönmeyi gösterir. Spin kuantum sayısı elektronun dönme yönünü gösterir.

O halde 4 tane kuantum sayısı vardır. Bunlardan 3 tane elektronun yerini gösterirken 4. kuantum sayısı elektronun dönme yönünü gösterir. Kimlerdir bunlar dersek?

Baş kuantum sayısı Bunu n gibi bir sembol ile göstereceğiz Tamam mı? Baş kuantum sayısı Bu n dediğimiz bir tam sayı gösterecek 1, 2, 3 gibi tam sayılarla ifade edeceğiz Daha sonra Açısal momentum kuantum sayısı Bak ismi çok kötü ama çözümü çok basit. Bunu l ile sembolize edeceğiz.

Biraz sonra açıklayacağım ne olduklarını Daha sonra Manyetik kuantum sayısı diye bir sayı var Burasında m l ile Yani elektrondan yön olarak gösterdiğimiz eksi L'den artı L'ye giden kuantum sayısı olarak söyleriz. Ve son kuantum da spin kuantum sayısı. Bunu da ms ile. Yani şu 4 kuantum sayısından bir tane sorun gelecek. Tamam 4 kuantum sayısından hatta bunları içeren bir tane sorun gelmiş olacak.

Şimdi ilk olarak baş kuantum yani birinci kuantum sayısı dediğimiz sayıyı inceleyelim. Baş kuantum sayısını n harfiyle gösterdik. Aynı bordaki katmanlar vardı ya aynı mantığı düşünemeyiz. Hatta katman olarak da düşünebilirsin.

Peki n dediğin şey 1, 2, 3, 4 gibi bir tam sayılı ifade edeceğiz dedik. Daha sonra elektronun çekirdeğe olan uzaklığını ifade eden bir sayıdır. Sen diyeceksin ki başkantum sayısı ne işe yarar?

Elektronun çekirdeği olan uzaklığını gösteren sayıdır diyeceksin. Ne gibi? Normalde şöyle.

Hatta şu tarafa bir benzerini çizeyim. Normalde bizim çekirdek dediğimiz kavram şöyle dairesel bir yörüngedir. Fakat göstermek zor olduğu için biz hatta şöyle yaparız.

Yarım daire şeklinde gösteririz. Bu da bu şekilde. Bir çekirdek Çekirdek var.

Çekindiği en yakın yörünge n. Yani buna baş kuantum sayısı diyoruz. Bunu k kabuğu şeklinde de söyleyebiliriz. Sonra ikinci yörünge, üçüncü, dördüncü ya da birinci baş kuantum sayısı, ikinci baş kuantum, baş kuantum sayısı üç, baş kuantum sayısı dört şeklinde de ifade edebileceğiz. Peki hocam daha sonra kim gelecek karşımıza?

Açısal momentum kuantum sayısı yani yan kuantum, ikinci kuantum sayısı gelecek. Bu orbitenin türünü gösterir. Nasıl yani türü hocam dersek?

Orbitelin bir simge şekli vardır. L gibi bir sembol var. 4 tane tür orbital var. S, P, D, F.

4 tane tür orbital. Biz de hangi orbital olduğunu söyleyen sayıya ne diyecekmişiz? Açısal momentum kuantum sayısı diyecekmişiz.

Peki hocam, açısal momentum kuantum sayısında her bir de bir orbital türüne karşılık gelmiş olacak. Yani hangi orbitale karşılık geldiğini şöyle söyleyeceğiz. Alt enerji düzenini, hatta size şurada şöyle göstereyim. L gibi bir sayıdan...

bahsediyoruz ya. L0 L1, L2, L3 tam 4 tane açısal momentum kuantum sayısı var. L0 dediğimiz şey STB orbiteli simgeleyecek.

L1 P orbitelini. L2 D orbitelini. L3 F orbitelini simgeleyecek. Bunlar ne demektir aslında? Şöyle bir şey bahsedeyim.

Mesela birisi size geliyor tatile çıktınız. Tatilde geliyor diyor ki sana. Ya diyor sen nerede oturuyorsun diyor. Şimdi sen ilk olarak neyi yaparsın?

Türkiye coğrafyası nerede bulunduğu. Mesela sen diyor ki ben Ankara'dayım. Ankara diyeyim demek baş kuantum sayısı demektir. Ankara bölgesi.

Karşındaki diyor ki aa dedi ben de Ankara'da yaşıyorum. Sen Ankara'nın neresinde yaşıyorsun dedi. Şimdi nereye söylemen lazım?

İlçesine. Bak bu da elektrona diyorsun ki sen neredesin? Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü yörünge neredesin diyor. Yörüngeyi göster.

Mesela ikinci yörünge de. Bu yörünge de nerede bulunduğunu söylüyor. Bu da ilçelerin gibi düşün.

Tamam mı? Mesela diyor ki ben Ankara'da yeni mahalledeyim. Bak beni diyor ki P-Orbital'in alı.

orbitanındayım. Bu neresinde olduğunu söylüyor. Aa ben de yeni mahalle değilim. Yeni mahallenin hangi bölgesindesin diyor. Yeni mahalle atıyorum.

Neredeyim? Batikert diyeyim. Biraz sonraki göstereceğimiz manyetik kuantum sayısı da sana ilçeyi göstermiş oluyor.

Aslında kuantum sayıları şu demek. Elektronun nerede olduğunu soruyoruz. Bize diyorlar ki bak şurada burada buralık.

Bu kadar derinde yani geniş bir haritada kademe kademe nokta atışı şeklinde göstermeye çalıştığı bir sistem haline gelecek. O zaman bize açısal momentum kuantum sayısı yani L'ye derler. 4 taneymiş.

0, 1, 2, 3. Bunlarda 0, S, P, D, F diye 4 tane orbiteli simgelecek. Anlaştık mı bu konuda? Mutlaka bunu yazmak durumunda kalacağız.

Peki hocam, diğer kuantum sayısı ne? Manyetik kuantum sayısı. Bu da şu, alt enerji düzeyinde kaç tane orbital bulunduğunu gösteren bir sayıdır.

Demek ki alt enerji seviyesinde kaç orbital bulunduğunu kimle görecekmişim ben? Manyetik kuantum sayısıyla görecekmişim. Peki nedir hocam bu? M'li Ne edeyim?

Çok dikkat edin. Eksi L'den artı L arasındadır. Eksi L'den artı L arasındadır. Sıfırda dahil olmak üzere hepsini kapsayan bir sayı haline gelmiş olacak.

Verilen değerde şöyle bir formül var. M'li dediğin şey 2L artı 1L. Bunu ezberlemene gerek yok.

Çok basit bir mantı var onu göstereceğim. Hatta basit mantığını şurada ifade edeyim size. Buraya değil de şöyle boş tarafta ifade edeyim.

Şimdi gençler. L gibi bir sayıdan bahsetmiştik hatırlayın. 0, 1, 2 ve 3 şeklinde bahsedeyim değil mi?

0 kime karşılık geliyordu? S orbiteline. 1 hocam P'ye, 2 D'ye, 3 de F orbiteline karşılık geliyordu.

Bunda hemfikiriz. Daha sonra bize dediniz ki, M, L diye bir şeyden bahsedelim. M, L. Hocam, m'li neyi gösterecek?

Anımsamak için şöyle düşünebilirsin. Sanki ortadan bir çizgi çekiyorum, l'ye. Bak, eksiden artıya kadar.

Eksi l artı l. Aynı görüntüsü gibi düşün. Sıfırın aynı görüntüsü ne? Hocam sıfır. Aynı görüntüsü ne olacak?

Peki. Birin aynı görüntüsü, bak sıfır yazdım ya. Eksi bir, artı bir. Üç tane kuantum sayısı yazdım bak.

Geldim, ikinin karşılığına geldim de. Şuraya sıfır yazdım ya. Eksi bir, eksi iki, artı bir, artı ikiyi gösterdi hocam. Peki, f'nin karşılığına ne gelecek? Hocam, sıfır yazdım.

Eksi 1, eksi 2, eksi 3. Burası, artı 1, artı 2, artı 3'ü gösterdi. Hocam, ne yaptık biz burada? Pisagor gibi bir şey yaptık.

Bu şunu gösterecek. Biz bir orbital şekli çizeceğiz. Hani biraz önce demiştim ya, orbitali çizgiyle, kutucukla ya da yuvarlakla gösterebiliriz diye.

Bu sayılar bir orbitale karşılık gelir. Mesela diyeceğim ki, m'l'si, şurada hangi rengi alayım? Yeşil alayım. Bak.

m ile 0 bu bir tane orbital. Ne? m ile 0 olan orbitaldir. Hocam burada 1, 2, 3 tane orbital gösterebilirim. Peki buraya geldim de 1, 2, 3, 4, 5 tane orbital gösterebilirim.

Hocam burada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 tane orbital gösterebilirim. Hee o zaman bunu da şunu söyleyebilir miyim? S dediğim orbital bir tanedir. P'de 3 orbital vardır. D'de 5 orbital vardır.

F'de 7 orbital vardır. Şimdi karmaşık geldiğini biliyorum. Şekillendireceğiz. Örnekler üzerinde şekilleneceğiz.

Korkma. Şu an sadece bilgi veriyorum. Tamam mı?

Teori yüklüyoruz şu an. Korkmana hiç gerek yok. Peki.

Biraz önce bir bilgi vermiştim. Bir soru da. Hatırlayın.

Bir orbitale maksimum kaç elektron yerleştiriyordum? 2 tane. E o zaman şuna bir elektron desem 1 yerleşti. Şuna bir elektron desem 2. 2 tane elektron yerleşti. Aa hocam.

O zaman buraya kaç elektron yerleşebilir? 2 tane. Bak.

Yerleşen elektron sayısı S'in üstüne yazalım. Kaç tane elektron yerleşti? 2 tane.

Yazdım. S'in üzerinde 2. Hocam burada 1, 2, 3 orbital var. Her bir orbitale kaç elektron yerleşiyor?

  1. Bak. 2, 4, 6 tane elektron koyabilirim hocam o zaman buraya. P'nin üzerinde 6 geldi. Tamam. Kaç tane elektron yerleştirebiliyorsan?

En fazla. Hocam D'ye o zaman 2, 4, 6, 8, 10 tane elektron yerleşir. O zaman D'nin de üzerinde 10 tane elektron yerleşebileceğini söyledim.

F'ye orbitelim baktığımda. 2, 4, 6, 8, 10, 12, 14 tane elektron yerleştirebilirim. O zaman buraya da 14 dedim.

Hocam ne yaptık şimdi? Hiçbir şey anlamıyoruz. Sabredin gençler.

Hepsini oturtacağız. Tamam mı? Biraz sonra hepsi böyle çorap sökü gibi bir anda gelmeye başlayacak. O halde biraz önceki söylediğimiz olay gibi. Dedik ki L, 0, 1, 2, 3 şekline gelecek.

M, L bunun aynı görüntüleri şekline gelecek. O zaman bize M, L'yi gösterirken şöyle bir düzlem gösteririz size. 1, 2, 3. Mesela bu hangi orbiteli simgeler? Şunu bir saniye bir çizeyim tekrar.

1, 2, 3. Hangi orbitel isim gelirseceği? 3 tane ise P değil mi? Neden?

Eksi L'den artı L'ye. L1 kimi gösteriyordu? Bak P orbiteli. O zaman bu aslında P orbiteli şekli olarak karşımıza gelecek. Şimdi gençler.

  1. kuantum sayısı yani son kuantum sayımız ne? Spin kuantum. Bu da şunu söyleyecek. Elektronun bana dönme yönünü gösteren bir kuantum sayısı haline gelecek. Peki saat yönünde artı 1. Artı 1 bölü 2. Tersi yönde dönerse de eksi 1 bölü 2. Sayı hiçbir şey ifade etmiyor.

Tamam hocam artı 1 bölü 2 eksi 1 neden? Çünkü bir bütün orbital gibi düşün. Elektronun biri saat yönünde biri tersi yönde dönüyor. Saat yönünde dönen tersi yönünde dönen ikisi topladığımızda bir orbitalden bahsediyorsun ya. O yüzden ne diyor?

Artı 1 bölü 2 eksi 1 bölü 2. Sayılar o yüzden geliyor. Yoksa bir mantığı yok. Demek ki bize spin kuantum sayısı saat yönünde dönerse artı 1 bölü 2. Tersi yönde dönerse eksi 1 bölü 2 olduğunu söylüyor.

Bazen şunu diyebilirsin. Hocam saat yönü mü tersi mi, eksi mi, artı mı? Fark olmaz.

Bunu ÖSM sormazlar. Burası çok önemli değil. Tamam mı? Hadi saat yönünde dönem mi, artı mı, diğer mi, eksi mi?

Burası önemli değil. Ama sadece şunu bil. Spin kuantum sayısı bize neyi verecekmiş? Elektronların dönme yönlerini gösterecekmiş. Şimdi gelin bir alıştırma yapalım.

Ne demek istedik bunlarda? Birinci alıştırmamız şu. Baş kuantum sayısı 1 olan bir yapıda açısal kuantum, açısal momentum kuantum sayısı nedir dersek.

Bak, baş kuantum sayısı 1'de açısal momentum'ı 0 şeklinde karşımıza gelecek. Tamam mı? Hocam, L'si 0 olan yapının manyetik kuantum sayısına gelecek. Eksi L'den artı L'ye.

Hocam, 0'ınki de 0 geliyordu. Başka bir ihtimal yoktu. Peki, orbital sayısı deyince bunda kaç taneydi? Manyetik kuantum sayısı 1 taneyse bunda kaç orbital var? Bir tane orbital var diyorsun.

Bak bir tane orbital var diyorsun. Elektron sayısı kaçtır derse. Bir orbitale maksimum kaç elektron yerleşiyordu?

İki tane yerleşiyordu. İki tane dedim. Peki bunun orbital türü ne? Şimdi gençler şöyle başlıyoruz. Birinci enerji düzeyinde yalnızca S orbitali var.

Bak burası baş kontum sayısını gösteriyor. Burası orbital sayısını veriyor. E peki bunların bulmasının pratik bir yolu var mı?

Var. Şimdi bak fark ettiyseniz n kare dediğimiz sayı bize orbital sayısını verir. 2 n kare dediğimiz sayı bize neyi verecekmiş? Elektron sayısını verecekmiş. Peki hocam, orbital türü 2s için geldi.

Bak 2s. İkinci enerji seviyesinde fark edilsiniz 2 tane orbital var. Birinci enerji seviyesinde 1 orbital, ikinci enerji seviyesinde 2 tane orbital.

S ve P var. Şimdi, S için baktığımızda ikisi de baş kontum sayısında 2. Bak, 2s, 2p. İkincisinde baş kontum 2 çıktı. Peki, açısal momentumu S için kaç?

  1. L için kaç? 1. Hocam, manyetik kuantum sayısı S için 0 iken, L için, eksi 1, 0 artı 1 değil mi? Peki, orbital sayısına gelince, bak, şu bir orbitalde S için 1, burası 1, 2, 3 orbitalde, P için 3 yazıldı. O yüzden bu şekilde yazdık. Peki hocam, elektron sayısı deyince, bir orbitale maksimum 2 elektron yerleşiyoruz, bunda 2'dir.

Burada 2, 4, 6. 2, 4, 6 şeklinde geldi. Kolay bulmanın yolu ne? Bak, ne dedik?

Orbital sayısı. Kaçıncı enerji seviyesinde? Burada 1'de. O zaman 1. Şuraya geldiğimizde orbital seviyesinde 3 tane.

Peki 2n kareden bahsettiğimiz zaman bak 2n kareye geldiğimizde ne gelecek? 2n kareden de hocam 1. enerji seviyesine geldiğimizde 1'in karesi 1 çarpı 2'den kaç geldi? 2 tane geldi.

Buraya geldiğimizde 2. enerji seviyesi dediğimizde 2'nin karesi 4 çarpı 2'den 8 tane gelmiş oldu. Peki hocam nasıl 8 oldu dersek? Bak buranın toplamı 8. Çünkü burası 2. enerji seviyesi.

Aa hocam 2'nin karesi 4 diyorsunuz nasıl 4? Bak buranın toplamı 4 geldi. Anlaştık mı? Birinci enerji seviyesinde bir tane olduğunu, ikinci enerji seviyesinde dört orbital olduğunu ve burada da sekiz tane elektron bulunduğunu söylemiş oluruz. Peki hocam üçüncü enerji seviyesine geçersek, üçteki orbitalları şuraya yazayım mı?

Hocam üçte S var. Başka? Üçte P var. Başka?

Üçte bir de D var. Bak üç tane orbital türü devreye girdi. Üçü içinde baş kuantum sayısı ne?

Üç. Fark etmez. Açısal momentum yani L sayısı. S'in neydi L'si?

Sıfır. Peki P'nin L'si? Bir.

D'nin L'si neydi? Hocam bu da 2 olarak karşımıza geldi. Peki, geldim.

Magnetik kuantum sayısı yani M'li. S için M'li ne? Hocam 0. P için M'li ne? Eksi 1, 0, artı 1. Peki, D için M'li ne gelecek? Hocam eksi 2, eksi 1, 0, artı 1, artı 2 şeklinde getirmiş olacağız.

Peki, 3. enerji seviyesinde maksimum kaç tane orbital bulunur? 3'ün karesinden 9 tane olması lazım. Nerede 9?

Bak şimdi. Şurada kaç tane var? 1 tane var. Bunda kaç orbital var? 3 tane var.

Bunda kaç orbital var? 5 tane var. E topladığın zaman 9 tane orbital var. Nerede?

  1. enerji seviyesinde. Peki geldim. Kaç tane elektron bulunur? Bak 2n² ya.

3'ün karesi 9 çarpı 2'den 18 tane elektron bulunması lazım. 18. Nasıl gelecek 18? Bak 1 tane orbitale en fazla kaç elektron yerleştirirsin?

2 tane. 3 taneye 6. Hocam 5 taneye 10 tane. E topladığın zaman kaç oldu? 18 tane elektron yerleşmiş oldu. Haa demek ki mantık şöyle geliyor.

Kaçıncı enerji seviyesinde olduğunu çok önemli. Bir de sadece S var. İki de S ve P var. Üç de S, P, D var. Bak bir de bir tane.

İki de iki tane. Üç de üç tane. Dört de, bakalım şimdi dörde.

Dört S, dört P, dört D ve dört F. Tam dört tane orbital türü yer alıyor. Bak dört tane orbital türü yer alıyor. Hatta bunu farklı renkte yapalım. Şimdi dört orbital türünde açısal momentum kuantum.

bir sayısı. Birincinin ne? 0 1, 2 ve 3 şeklinde karşımıza geldi.

S, P de F şeklinde geldi. Hocam S'de kaç tane vardı? 0'dı.

P'de? Eksi 1, 0 artı 1 geldi. Peki D'de?

Eksi 2, eksi 1 0, artı 1 ve artı 2 şeklinde geldi. F için baktığımızda 3 ya. Bak şimdi eksi 3, eksi 2 eksi 1, 0 artı 1 Artı 2 ve artı 3 olmak üzere toplamda 7 tane orbital tür yazdık.

Peki orbital sayısını kaçta bulacağız? Bak 4 deyim ya. 4'ün karesi hocam 16. O zaman 16 tane orbital var. Bir bakalım 16 tane mi? Şurada 1, şurada 3, burada 5, burada 7 tane.

O zaman topladığımız zaman kaç yetmiş oldu? Gene 16'yı elde etmiş oldu. Peki kaç tane elektron yerleşir? Bak 2n². 4'ün karesi 16 çarpı 2'den.

Hocam buraya tam 32 tane elektron yerleşir. Hatta tek tek yazayım. Birinci enerji seviyesinde 1 orbital var ya, 2 tane elektron yerleşti. 3 orbitale 6 tane yerleşti.

Hocam burası 5 orbital, 10 tane yerleşti. Hocam burası 7 orbital var. Buraya da kaç geldi? 14 tane geldi.

Bak 24, 30, 32. 32 tane elektron yerleştiğini söylemiş olduk. Kuantum sayıları aslında bize neyi gösteriyormuş? Kimin nerede olduğunu.

Demek ki biz baş kuantum sayılarını orbital türleriyle eşleştirmeye çalışacağız. Unutma birinci enerji seviyesinde bir tane, iki de iki tane, üç de üç tane, dört de dört tane kuantum sayısı yer almış oluyor. Gelin şimdi bir de bunun örneklerine bakalım.

Şimdi gençler bak. Her şeyin oturduğu nokta. Artık bilgiler yerli yerine gelmeye başlayacak.

Bize diyor ki, bir atom n eşittir 3 ve m l eşittir artı 1 olan kuantum sayısına sahip kaç elektron bulunur? Birincisi, bana ne dedi? n eşittir 3 dedin mi?

Dedim. Üçüncü enerji seviyesinde kim var? Hocam, 3s var.

Başka? 3p var. Başka?

3d var. Başka? Yok.

Niye? 3'te 3 tane orbital tür var. Buraya geldiğimiz zaman çok dikkat edin.

Bize MLS'ini sormuş. Şimdi bunların L'sini söyleseydi kim olduğunu bulurduk. Niye?

L0, 1, 2, 3 diyorduk ya. S, P, D ve F orbiterlerini belli ediyordu bu. Ama hangisi olduğunu bilmiyorum. O zaman bunların MLS'ine gitmek istediğimizde MLS'de ne yazacağız şu anda? Bak S'in MLS'i neydi?

0'dı. P'ninki hocam eksi 1, 0, artı 1 şeklinde geliyordu. Peki D'ninki ne diye gelecek?

Eksi 2, eksi 1. 0, 1, 2 şeklinde karşımıza gelmeyecek mi? Bize neyi söylüyor? M'li ise artı 1 olan. Hocam M'li artı 1 kimlerde var? Ona bir bakalım.

Artı 1 burada yok. Hocam artı 1 burada var. Başka? Bir de burada var. Eee?

Hocam burada bir orbital varken burada 1, 2, 3 orbital vardı. 1, 2, 3, 4, 5 orbital vardı. Bana şu artı 1 olanları söylüyor.

En fazla kaç tane elektron yerleştiriyordu? 2 tane. O zaman 2 tane buna.

2 tane buna toplamda kaç tane elektron yerleştirebilir miyim fazla? 4 tane elektron koyabileceğimi söyle. Yani cevabımız ne olacakmış? Bolivya olarak karşımıza gelecekmiş.

Bak mantık çok basit. İlk önce kim olduğunu buluyorsun. 3. seviye.

  1. seviyesinde kim var diyorsun. ESP'de var diyorsun. Sonra hangisi diyorsun?

L'yi vermiş mi? Vermemiş. O zaman bilmiyorum.

Hepsini inceleyeceğim. Hepsini inceleyeceksen M'li detaylarına bakıyorum. M'lisi bak yönlendirmiyorum. Bak M'lisi artı 1'de ara diyor. Sen de diyorsun ki artı 1 burada var.

Artı 1 de burada var. O zaman biz de oralara bakarız diyoruz. Geldik diğer sorumuza. Bak bu sefer birazcık daha içeriye girmişiz. Diyor ki bir atomun n eşittir 4, l eşittir 3 ve ms artı 1 bölü 2 kuantum sayısına sahip en fazla kaç elektron bulunur?

Şimdi bu adam sana şunu söyledi mi? n eşittir 4 dedi mi? Yani 4'te kim var?

S var. Başka? Hocam 4'te P var. Başka? 4'te D'de var.

Başka? Hocam 4'te F'de var. Bak tam 4 tane kuantum sayısı soktu devreye.

Diyorum ki buradan hangisi olduğunu biliyor muyum? Biliyorum bak L'yi koymuş. L bana neyi ifade ediyor?

Hiç üşenme hemen yaz şunu. L0, L1, L2, L3. 0 esi. 1 P'yi.

2 D'yi. 3 de F'yi. Sembolize ediyordu.

Adam sanıyor ki L3 olan. L3 kimi gösterir? F'yi gösterir. O zaman ben sadece kimi inceleyeceğim?

4 f'yi yani geriye kalanların bir şeyi ifade etmediğini söylüyorum. f'de kaç orbital vardı? Direkt yazalım hatta f'de.

Eksi 3, eksi 2, eksi 1, 0, 1, 2, 3 dediğimizde. Hocam bir orbital 2, 3, 4, 5, 6, 7 tane orbitalim var. Bana neyi söylüyor?

ms'i artı 1 bölü 2 olan en fazla diyor. Şimdi hocam 1 bölü 2 olan en fazla denemek dönme yönünü gösteriyor. Yani...

Adam sana diyor ki, bir tanesi saat yönüne bir tanesi tersi ya, bunlardan birisi neydi? Hocam, artı 1 bölü 2 idi. Bunlardan diğeri ne geliyordu? Eksi 1 bölü 2 geliyordu.

E hocam, biri artı 1 bölü 2, biri eksi 1 bölü 2 ise, adam sana şunu söylüyorsa, o zaman tek tek en fazla kaç tane koyarsın? Olma bu. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. Yani ben buraya en fazla kaç tane koyabildim? Tam 7 tane elektron yerleştirebildi. O zaman bizim cevabımız ne gelecekmiş?

7 olarak karşımıza gelecekmiş. Bak, mantık yavaş yavaş inşallah oturuyordur gençler. Olayımız şu. 1. Bana ne... Söyle nerede olduğunu söyle diyorum.

Hangi seviyedesin? 4. 4'te 4 tane vardır. 3'te ise 3 tane, 2'de ise 2 tane.

Bunu buluyorsun. Sonra diyorsun ki bana kim olduğunu söylemiş misin? Yani belli etmiş mi?

Etmiş. F'de, D'de, P'de. Nerede oldu işte? Onu yakala.

Onu yakaladıktan sonra hop oraya çekiyoruz. Bunu analiz ediyorum. kaç tane vardı? 7 tane vardı.

Meyle sayıları ne? Burada gösterildi. Adam sana neyi söylemiş? Spini söylemiş. Yani dönmesinin yönünü.

Saat yönünü tersine mi demiş? Diyor ki saat yönünü. O zaman tek tekleri istiyor benden.

Tek tek kaç tane koyabildim? En fazla 7 tane koyabildim şeklinde söylüyorum. Geldim bir diğer soruya. Bak.

Bu sorunda da bize diyor ki, x ve y orbitallerinin kuantum sayıları ile ilgili birkaç tane bilgi verdim sana diyor. Bu bilgilere göre x ve y orbitalleri ve içeride elektron sayıları aşağıdakilerden hangisi olabilir? İhtimali vardır diyor.

Şimdi x için ne demiş? n eşittir 3 demiş. n eşittir 3 ise ne gelecek?

3s olabilir. Başka? 3p olabilir. Başka?

3d olabilir. Bunu kim için yaptım şu anda? x için yaptım değil mi? Bunlardan birisi. Bilmiyorum.

Şöyle ayırayım. Bir de kim var? Hayır.

y'den bahsediyor. Y içinde n sayısını vermiş. n eşittir 2 demiş. 2'de kim var? 2s var.

Başka kim var? 2p var. Bunlardan birisini istiyor.

Sonra m'l'si eksi 2 olan. m'l eksi 2. Şimdi m'l'lerine bir bakalım mı şunların? m'l hocam. s'te neydi m'l? 0. p'de eksi 1 0 artı 1. d'de ne var?

Eksi 2 eksi 1. 0 artı 1 artı 2. Haa hocam m'l eksi 2 şu anda sadece Sadece kimde var? 3D'de var. Başka ihtimalimiz var mı? Yok. O zaman kesinlikle X 3D olmak zorunda.

Hatta bunu işaretledim. X 3D olacak. Başka şansı yok.

Hocam 3D başka? 3D başka? 3D. Var mı?

Yok. Demek ki E ve B seçeni şu anda eledik. İki tane seçenek gitti. Geldim şimdi. Devam ediyorum.

Diyor ki Y için eksi 2 eksi 1. Bak. M'li değerinden bahsetmek istiyorum. M'li değeri. S için ne? Sıfır.

P için ne? Eksi bir. Sıfır.

Artı bir şeklinde karşımıza geldi mi? Adam diyor ki sana M'li ise eksi bir olan. Bak şurada eksi bir var mı?

Yok. Eksi bir sadece burada var. O zaman...

B'nin kim olması lazım? 2P. Başka ihtimal var mı?

Yok. O zaman bunun da 2P olacağını söylüyor. 2P nerede? Hocam bak burada yok, burada yok, burada yakaladım.

Demek ki benim aradığım seçenek neymiş? D seçeneği olarak karşımıza girmiş. Bak adam tek...

Tek tek sana yerini ve yönünü gösteriyor. Bazen şunu diyecek. Hocam bu kadar açmamıza gerek var mı? Ben daha pratik. Yapacaksın zaten.

Öğrendikçe bu kadar uğraşmayacaksın. Direkt tanıyorsun sayıları. Tık tık tık işaretlemiş oluyorsun.

Burada sana detaylı detaylı anlatıyorum ki. İyi öğren. Öğrendikten sonra artık gördüğünde tak diye tanımış ol. Peki.

Geldim şimdi diğer bir soruya. Bununla da diyor ki. Baş kuantum sayısı L.

Açısal momentum kuantum sayısı L. Ve manyetik kuantum sayısı M'li için. Birkaç tane sayılar.

değer vermiş. Yukarıda verilen değerlerden hangisine ait bir orbital tanımlaması yapılamaz. Hmm.

Bir inceleme yapalım şimdi. Şimdi birinci için bir inceleyelim. Adam demiş ki en eşittir 1. En eşittir 1. Bir de sadece kim var? Bir S var değil mi?

Başka yok. Hocam bir de sadece S var. S için ML tanımlaması yapsam ne gelecek karşıma?

Sıfır. Başka seçenek yok. Bak. En eşittir 1 için L1 olabilir mi? İmkanı yok.

Hocam bunun L'si kaç? S'in sıfır. Olsun.

O zaman burası ne oldu? Direkt kafadan yanlış oldu. Böyle bir tanımlama yapamazsın dedik.

Gittik. Tamam. N eşitliği 1'de, L eşitliği 1 yok. Böyle bir ihtimalimiz yok. Geldim şimdi ikinciye.

İkinciyi inceliyorum. Hocam, ikinci öncülüğümüz içinde bize neyi demiş? N eşittir ikinci enerji seviyesi demiş.

N eşittir 2. Burası için ne yazarım? Hocam, 2S'de var, 2P'de var. Hocam, S'de ML'den bahsediyorum şu anda. ML sıfırdır, P'de eksi 1, sıfır artı 1'dir. Tamam bunlar cepte.

Diyor ki L0 var mı? L0 kimi gösteriyordu? Şu yan tarafa bir de L'yi yazalım. Kolay olsun. 0, 1, 2, 3 diyelim.

Şurası S, P, D ve F şeklinde karşımıza gelsin. Şimdi L0 kim? S.

S var mı hocam? Olmak zorunda zaten. Peki. ML-1. Hocam bir dakika.

Şimdi S deyip de ML-1 diye bir ihtimal yazabilir misin? Yazamazsın. 0 için MLS'i 0 olmak zorunda.

Başka seçenek yok. Bak eğer L'si 1. 1 için deseydi kabul ederdim. Ama 0 için kabul edemem. O zaman sen de yalan söylüyorsun diyeceğiz.

Yani burası da gitti. Geldim 3. öncüle. 3. öncüle de bir bakalım şöyle. Şöyle yapayım.

Şurası 3. En eşittir 3. enerji seviyesinden bahsediyor. Hocam en eşittir 3'te kimler var? 3S var.

Başka? 3P'de var. Başka? Hocam 3D'de var.

Yani her 3'ü de bulunuyor şu anda. Peki diyor ki L'si 2 olan. Bir bakalım. R2. R2 kimi temsil ediyor?

D'yi temsil ediyor. D'miz var mı? Var. Hatta D'nin bir de meyle açımını yapalım. O zaman.

Burası ne? Eksi 3, eksi 2, eksi 1'i unuttuk. Bir saniye. Şuradan silgiyle silelim şunu. Eksi 1, 0, 1, 2, 3 şeklinde 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 tane yaptık mı?

Neden 7 tane yaptım? D'ye 2. Hiç uyarmıyorsunuz ki hocam niye 3'e göre açıyorsunuz diye. Şunlar yok gençler.

Şurayı yanlış yazdık. Fazladan yazdık. Şurası yok. Neden yok? Çünkü D 2'yi gösteriyor.

Yani L'si 2 olduğu zaman kimi gösterecekmişim? Eksi 2, eksi 1, 0, artı 1, artı 2'yi göstereceğim. Şimdi aldım bunu cebe.

Bana diyor ki. L'si 2 olan, M'l'si artı 2 olan bir yer var mı? Var. Bak burası ne? M'l'si artı 2. Böyle bir şey yazabilir miyim orbiter?

Yazabilirim. Bak baş kuantum sayısı 3 olan. Hocam 3 tane yazdım. Açısal momentum kuantum sayısı 2 olan. Kimden bahsediyor?

D'den bahsediyor. Hocam D'yi yazdım. Hocam M'l değeri 2 olan, artı 2 olan değerimiz var mı? Var. O zaman burası yazılabiliyor mu?

Yazılabiliyor. Yani burası yazılabiliyor. Hangisi yapılamaz diyor. Birinci ve ikinciyi yapamadık. Yani cevabımız.

C seçeneği şeklinde karşımıza gelecek. Peki şimdi orbital türlerine geçmeyelim. Biliyorum yoruldunuz.

Ben de azıcık yoruldum. Birazcık dinlenelim, mola verelim. Geldiğimizde canavar gibi devam ediyoruz. Bir sonraki derste görüşmek üzere.

Hoşçakalın.