Transcript for:
Doların Yükselme Nedenleri ve Etkileri

Dolar niye 100 liraya gidecek? Türkiye'de faizler ufak ufak iniyor. Kredi faizleri ve tüketçi faizleri. İnsanlar tüketçi kredilerine yoğunlaşıyorlar.

Evet kredi kartı alımları düşüyor ama borçlanma miktarı artıyor. Bu borçlanılan paraların önemli bir kısmıyla insanlar pozisyon alıyorlar. İki yerde pozisyon alıyorlar.

Bunlardan birisi döviz, dolar, euro, sterlin, aklınıza gelebilecek para birimleri ve altın. Bunu da aynı kefeye koyabiliriz ve arkadaşlar gayrimenkul tarafı gayrimenkul tarafında da bir kesim pozisyonlanıyor nakdi olan bir kesim pozisyonlanıyor nakdi olmayıp işte bu faiz goy goyuna gelen bir kesimde evlerini bu fiyatlardan satıp ya ballı gaymaklı faiz var ne yapacağım evin 10 bin lira 20 bin lira kira getirisine en azından bankaya yatırırım 50 bin lira 100 bin lira para kazanırım diyen bir kesim var. Bir de teri tradeçiler var.

Yani yurt dışından ucuz para bulup Türkiye'ye getirip yüksek faize koyup dövizin sabit kalması nedeniyle de bu işten para kazanan yabancılar söz konusu. Yerlerde vardır ama genel itibariyle yabancılar var. Bu adamlar faiz inince kaçmayacak.

Hani hep bize şöyle anlatılıyor. Faiz inerse kaçacak. Faiz inince kaçacak.

Hayır. Faiz inince ya da inerse kaçmayacak. Faiz inmeden önce kaçacaklar.

Onu gördükleri an itibariyle kaçacaklar. Doların kırılabildiğini düşündükleri an itibariyle kaçmaya başlayacaklar. Zaten doları ve diğer tüm yabancı para birimlerini tetikleyen hikayede bu olacak.

Yani adam faiz indirimini bekleyip doların yükselmesini bekleyip öyle gitmeyecek. Şu anda en avantajlı olduğu pozisyonda çıkacak ve en uygun pozisyondan doları alacak. En ucuz noktadan doları alacak ve ufak ufak buradan sıvışmaya...

Öbür taraftan eğer ki sıcak para Türkiye'ye girmezse carry trade'in çıkışında yani bizim esas istediğimiz sıcak para da istenmez gerçi ama daha kalıcı bir para Türkiye'ye gelmezse ve doğrudan sermaye Türkiye'ye gelmezse de kırılma sürecinin ilk adımı atılmış olacak. O nedenle insanlar dövizde pozisyonlanıyor altında pozisyonlanıyor Türkiye'de de. Carry trade'çilerin ufak ufak gitmesiyle ilgili sinyaller oluşmaya başladı. Bakın enflasyon.

%71'den %75'e çıksaydı sorun yoktu. O zaman keri tretçiler gidecek demezdim. Ama enflasyon eğer ki %71'den %61'e indiyse evet keri tretçiyi Türkiye'nin enflasyonu ilgilendirmez.

Doğru, kabul ediyorum. Ama keri tretçiyi Türkiye'de faiz indirim sürecinin başlaması ilgilendirir. Türkiye'de kur kırılmasıyla ilgili süreçlerin sinyallerinin gelmesi ilgilendirir. Keri tretçiyi cari açık ilgilendirir.

Dış ticaret açığındaki açıklar... ilgilendirir. Carry tradeçiyi bütçe açığı ilgilendirir.

Carry tradeçiyi kırılganlıklar ilgilendirir. Dolayısıyla bunları gören carry tradeçi ufak ufak bavulunu hazırlamaya başladı. 30 olur 35 olur 40 olur falan diyorlar ya 35 civarı carry trade'in artık ufak ufak maliyetlerini yaptığı yerdir.

Sonrasında umursamazca alır adam. Kaç olursa olsun alıp kaçmaya bakar. İşte o kaçmaya baktığı noktada zaten dolar 50 mi olur, 60 mı olur, 100 mi olur, 150 mi olur bilmiyoruz. Türkiye bunu kaldırabilecek güce sahip mi değil mi bunu da bilmiyoruz. Ha şunu diyebilirsiniz.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası rezervleri var kardeşim. Bak son rezervler, büyük rezervler 151 milyar dolara geldi. Net rezervler 50 milyar doların üzerinde.

Sıvap hariç net rezervler 25 milyar doların üzerinde. Üstelik pozitif de diyebilirsiniz. Haklısınız da.

Ama şöyle düşünün. Heavy tradeçinin getirdiği para 100 bin dolarsa bu adam 150 bin dolar olarak götürüyor parasını. Dolayısıyla senin rezervinin neredeyse bir buçuk katı kadar bir paraya ihtiyacın olacak bu adamlar çıktığında.

Yani senin o faizi ödemen gerekecek bir anlamda kuru stabil tutmaya çalışacaksın. Eğer kuru stabil tutamazsan ne olacak? Kuru stabil tutamazsan işte pandomina o zaman kopacak. Enflasyon pandominasından bahsetmiyorum arkadaşlar. Enflasyon hiç önemli değil.

Eğer ki doğru açıklanıyorsa esas şirketlerin batma süreci işsizlik ve kriz o zaman başlayacak. Çünkü şirketlerin önemli bir kısmı vatandaşları demiyorum şirketlerin önemli bir kısmı şu anda daha ucuz olduğu için döviz borçlanması gerçekleştiriyor. Yani döviz açıklarını arttırıyorlar.

Döviz açığı artan şirket olası bir kur şokunda kur hareketinde batar. Çok net söylüyorum. 2001 krizine nasıl battıysa öyle batar. 1994 krizine nasıl battıysa öyle batar ve işsizlik alır başını gider.

İşte o zaman biz çok daha yüksek sosyal patlamaları konuşuyor oluruz arkadaşlar. Bugün işsizlik ne kadar? ama gerçek işsizlik, atıl işsizlik %29.

Yani her üç kişiden biri şu anda işsiz çalışan kesimde. Türkiye'de. Ama düşünsenize şirketlerin patır patır batmaya başladığında.

O zaman Türkiye'deki işsizlik bir anda atıl işsizlik mi olur o gerçek işsizlik mi olur bilmiyorum. Yüzde kırkları yüzde elleri uğramaya başlayacak. Dolayısıyla iş sakata doğru gidiyor.

Çarşı onun için karışıyor diyorum arkadaşlar. Fırtına önce sessizlik onun için diyorum. Şimdilik bizimkiler yönetiyor gibi bir hava.

estiriyorlar. Bizimkiler yönetmiyor süreci. Bunun altını çiziyorum. Bakın şu anda keri tradeçiler ve yabancı para sahipleri süreci yönetiyor. Dolar sabit kalıyor ise bugün, dolar buralarda duruyor ise bugün keri tradeçilerin avantajı için tutuluyor.

Bugün Moody's Türkiye'nin kredi notunu arttırıyor ise, bugün Fitch S&P Türkiye'nin kredi görünümünü düzeltiyor ise dolar yükselmesin diye bunu yapıyorlar. Türkiye'ye yatırdıkları Türk lirası parasından kazandıkları parayı tekrar aynı fiyattan dolar fiyatından yerine koyabilmek adına bunu yapıyorlar. Yoksa bizim kara kaşımız kara gözümüz için değil, ekonomi düzeldiği için değil, ekonomi gerçek anlamda planlı bir şekilde büyüdüğü ve kalkındığı için falan değil. Zaten Türkiye'nin kalkınmasıyla ilgili bir beklentileri ve istekleri de yok. Bunun da altını çizelim.

Adam Bugün kere trade üzerinden faizden para kazanır. Yarın öbür gün bedavaya şirketlerini toplar. Oradan para kazanır. Öbür gün pazarını ele geçirir.

Tamamen ele geçirir. Oradan para kazanır. Senin güçlü olman adamın işine gelmiyor.

Senin zayıf olman adamın işine geliyor. Şirketlerle ilgili size bir bilgi daha paylaşayım. Şirket ciroları son bir yıl içerisinde haziran ayında %58 oranında artmış. Yani geçtiğimiz yılın haziranından bu yılın Haziran'ına gelinene kadar %58'lik bir ciro artışı var. Vay canına amma da ciroları artmış kardeşim paraya para demiyor diyebilirsiniz.

Hiç alakası yok. Bakın cirosu %58 artan şirketlerin %71'lik enflasyonu var Haziran ayı itibariyle. Yani eksi 13'te adamlar.

%13 oranında zarar etmişler. %13 zarar etmişler cirolarını arttırmışlar ama %13'lük bir zararla karşımıza çıkıyor. Bu adamlar batıyorlar, batıyorlar. Batmamak için kendilerini finanse ediyorlar ve dövizle finanse ediyorlar ve dövizle finanse ettikleri için çok daha büyük bir risk alıyorlar.

Türkiye'de perakende satışlar TÜİK açıkladı. Yıllık artmış hiçbir şey değil. Bu şirketlerin battığı anlamına geliyor.

Ve buna rağmen bütün bu koşullarda kamu alacaklarındaki gecikme zammı ve faizler arttırıldı arkadaşlar. Alın size yeni bir vergi daha. Hem şirketlere hem vatandaşı köşeye sıkıştıracak.

Enflasyonu tetikleyecek yönetilen ve yönlendirilen fiyatları arttıracak bir gelişme daha görüyorsunuz değil mi? Başka dövizi tetikleyecek şirketleri zor duruma düşürecek cari denge meselesi. Cari açık haziranda milyar dolarlık bir artışla karşımıza çıkıyor.

Öncesi 24.5 milyar dolar düşük gibi görünebilir bu size arkadaşlar düşük değil. Türkiye ekonomisinde çok büyük bir yere sahibi aslında. Bu finanse edilemezse büyük sıkıntılar karşımıza çıkacak. Bütün bunlar dövizdeki kırılmaları ve sonrasında araç fiyatlarındaki kırılmaları, konut fiyatlarındaki kırılmaları hepsini beraberinde getirecek.

Faiz indirimlerinin olması, konut fiyatlarının zıplamasını beraberinde getirecek falan filan. Şimdi niye konuta geldim? Biraz konut konuşalım istiyorum bugün.

Uzun zamandır konuşmuyoruz konutu. Arkadaşlar konut fiyatları yüksek mi, düşük mü? Konut fiyatları düşük şu anda.

Enflasyonla kıyasladığınız zaman konut fiyatları düşük kaldı. Konutlar prim yapmıyor. Konut zarar yazıyor.

Konut zarar yazıyorsa bir ürün bir mal zarar yazıyorsa artık o ürünün fiyatı düşük kalmış demek. Enflasyonun altında kaldıysa hele ki kümülatif enflasyonun altında kaldıysa artık o fiyat ucuzlamış demek. Dolayısıyla arkadaşlar bu dönem parası olanlar için toplama dönemi parası olmayanlar için de...

açıkçası kayıp dönemi. Eğer ki evini satmaya çalışıyorsa, evini satıp faize falan dönmeye çalışıyorsa çünkü ne yazık ki seneye o evi yerine koyamayacak bu insanlar. Bugün ballı kaymaklı olarak gördükleri faize parayı yatırabilmek için evlerini satıyorlar. Belki de tek güvencelerini satıyorlar.

Başlarını sokacakları tek yeri satıyorlar. Ama arkadaşlar bunu faiz için sattıklarında seneye bu evi yerine koyamayacaklar bu koşullar dahilinde. Bakın konut fiyatları neden patlayacak?

Biraz bunlardan bahsedeyim size. Bir, konutla ilgili TÜİK'in istatistikleri. İnandırıcı mı değil, gerçekçi mi değil ama gerçekçi olmasa da en azından bize yönü gösterdiği için bir veri. Bu satışlar temmuzda yıllık %16 artmış durumda. Önceki %5.2'lik bir düşüştü.

Yani neredeyse %22'lik bir yükseliş var satışlarda aslına bakarsanız. Şimdi bu iki türlü değerlendirilir. Birincisi birileri satıyor birileri de alıyor değil mi?

Yani iki tarafı var bu işin. Satanlar niye satıyor olabilir? Paraya ihtiyacı olduğu için satıyor olabilir.

Faize para yatırmak için satıyor olabilir. Döviz almak için satıyor olabilir. Ya da mecbur kalmıştır.

İşte icrası vardır, odur, budur. Aile meseleleri vardır. Ondan dolayı satıyor olabilir. Ya da bu işin ticaretini yapıyor olabilir.

Değil mi? Bunlardan dolayı satıyor olabilir. Peki alan niye alıyor ve neden nakit parayla alıyor? Yani nakit parasını, nakit para demek arkadaşlar güçlü bir sermaye yapısı demek aslına bakarsanız. Yani birileri güçlü paraya sahip ve piyasada mal topluyor demek.

Çünkü nakit parayla alınıyor arkadaşlar. İşte... Bunu nereden biliyoruz, nereden görüyoruz? Nasıl bu kadar emin konuşuyoruz? TÜİK'ten görüyoruz arkadaşlar.

Yine TÜİK verisinden. İpotekli konut satışları Temmuz'da yıllık oranında azaldı diyor TÜİK. Yani krediyle ev satılmıyor kardeşim. Bankalar kredi vermiyor ya da verse bile çok yüksek faizle kredi veriyor. Bu nedenle de insanlar o faizin yükünün altına girmek istemiyorlar.

Hele ki konutun şu anda bir getirisi yok iken. Dolayısıyla... Krediyle ev satılmıyor.

Bu da eşittir. Nakit parayla evler alınıyor, satılıyor anlamına gelir. Yüzde 16'lık artışın sebebi nakit alım satım TÜİK verilerine göre arkadaşlar.

Dolayısıyla parası olan birileri niye ev topluyor olabilir şu anda? Niye ev alıyor olabilir? Söyleyeyim size önümüzdeki süreçte ev fiyatları, gayrimenkul fiyatları, arsa fiyatlarında ciddi hareketlilikler olabileceğini oynuyorlar.

Niye bunu oynuyorlar? Çünkü öyle ya da böyle Türkiye enflasyonu düşük. Göstere göstere göstere. Beklenti enflasyonu yarata yarata yarata faizleri aşağıya öyle ya da böyle çekecek.

Amerika Avrupa faizleri indiriyor bahanesiyle faizleri aşağıya çekecek. Konut piyasasında daralma var, durgunluk var. Bir an önce konut piyasasını artık canlandırmalıyız.

Bunun için de daha düşük faiz oranları sunmalıyız deyip faizleri düşürecek. Konut kredilerindeki bu faiz düşüşleri de konut fiyatlarının yukarıya doğru tırmanmasını beraberinde getirecek. Onun için diyorum. Bugün evini satanlar yarın o faizle evlerini yerine koyamayacaklar.

Koyamayacaklar. 2 artı 2 eşittir 4 arkadaşlar. Başka niye konut fiyatları artacak? Onu da konuşalım. İnşaat maliyetleri haziranda yıllık oranında artmış.

TÜİK verilerine göre aslında %100'ün üzerinde inşaat maliyetlerinde artış var. E adamın maliyetleri artıyorsa ister istemez müteahhitte. Yani bu işin ticaretini yapan...

adam da ev fiyatlarını yukarıya çekmek zorunda kalacak eğer ki zararına satmak zorunda değilse. Hele ki ekstra finansmanla artık bunu karşılayamayacağını görüyorsa yani bu sattığı evin parasını faize koyduğunda yeni bir ev yapamayacağını, ticaretini devam ettiremeyeceğini görüyorsa o zaman o adam da ev fiyatlarını yükseltip beklemeye geçecek. Şimdi bütün bunların toplamı...

konut fiyatlarının önümüzdeki dönemde ciddi anlamda artabileceğini bize gösteriyor arkadaşlar. Bir de bunun yanına dövizi koyalım. Biraz önce anlattım ya size uzun uzun. Dolar 50 liraya 60 liraya gittiğinde ister istemez maliyetler daha da artacak.

Bir yandan düşük faiz bir yandan yüksek enflasyon. Bütün bunların toplamı ister istemez konut fiyatlarına yansıyacak ve konut fiyatlarının daha da yükselmesini beraberinde getirecek. Bir kesimde işte 50 lira olmuş 60 lira olmuş doları gördüğünde ya tamam ben buradan en azından paramı korudum, doları satayım artık gideyim konut alayım diye konuta dönmeye başlayacak ve talebe arttırmaya başlayacak. Bu da konut fiyatlarını yukarıya doğru ittirecek.

Bütün bunlar sonuç itibariyle konut fiyatlarının önümüzdeki bir yıl içerisinde ciddi bir hareket yapacağını bize gösteriyor. Akıllı adamlar da akıllı insanlar da ne yapıyorlar? Doğal olarak her zaman yaptıkları gibi.

Bugün artık faizin getiricisinin bir anlamı kalmıyor ufak ufak. Yarın öbür gün. kurda bir kırılma olabilir. Yarın öbür gün kerit reçiler ülkeyi terk edebilir. Yarın öbür gün faizin getiricisinin bir anlamı kalmayabilir.

Eve girersem ev ikiye üçe katlayabilir. En azından kirası da var. Ben konutta kalayım deyip konuta dönmeye başlıyorlar.

Satanlar da ya garibanlar ya kandırılanlar arkadaşlar. Bunun da altını çizmiş olalım. Ev fiyatları dışında konut fiyatları ve gayrimenkul fiyatları dışında araç fiyatları ne olacak? Vallahi araçla ilgili baskıyı devam ettiriyorlar arkadaşlar. Ama dolar kırıldığında araç bulmak da yeniden problem haline gelecek.

Zaten doları bu kadar tutmaya çalışmalarını seviyorlar. ve bu her şeyi yok etmek pahası doları tutmaların sebebi bu dolar kırılmasın ki başımıza iş almayalım ama dolar kırılmazsa da ihracat çıkılacak turizm çıkılacak vatandaşın beli kırılacak gelirlerimiz daha da düşecek ekonomik sıkıntılarımız daha da artacak Türkiye daha ağır bedeller ödemek zorunda kalacak yani neresinden tutsan elinde kalan bir senaryoyla karşı karşıyayız sonuç Peki bütün bu anlattıkları ne anlama geliyor Ne ucuz diye sorarsanız bana dolar ucuz, döviz ucuz, konut ucuz, gayrimenkul ucuz. İnsan zaten ucuz onu hiç saymaya gerek yok.

Ne pahalı diye sorarsanız bana faiz pahalı, bütçe giderleri pahalı, altın hayır altın artık pahalı demiyorum. Çünkü altında koşullar değişti. Altın da önümüzdeki süreçte Türk lirası bazında ciddi getiriler sağlayacak gibi görünüyor. O da ucuz fiyatlara yerleşmeye başladı.

Geçtiğimiz 1-2 ay pahalıydı. Ama şu an bakıldığınız zaman altın fiyatları artık pahalı değil arkadaşlar. Altın fiyatları hem ons bazında hem gram bazında ciddi hareketler yapacak. Bunun da altını çizelim.