Transcript for:
Sinir Sistemi ve Nöron Yapısı

Gençler merhaba, hepiniz hoş geldiniz. Sinir sistemindeyiz. 6 artı 1 video olacak. Hocam o artı 1 ne? Tabii ki en sonda bütün bildiklerimizi bir checkpoint ile özetleyeceğiz. Hadi gelin birlikte öğrenelim. İlk konumuz nöronlar ve glia hücreleri. Nöronlar tabii ki merkez sinir sisteminde iş yapan temel hücrelerdir. Ama gliaları da yabana atmamak lazım. Nöro glia hücreleri nöronlardan 30 kat daha fazla ve elbette ki daha küçük hücreler. Ancak sinir sisteminin kontrollü bir biçimde ilerlemesini sağlayan hücreler. Yani ne demek istiyorsun hocam? Artıkları gerektiğinde atan işte... mielin kılıf üreten ya da makrofaj gibi fagostoz yapabilen hücrelerdir glialar. Şimdi nöronlara baktığımız zaman hocam temelde biz aslında motor nöronları öğretiyoruz. Nöron çeşidi mantığı sadece görevlerine göre anlatılıyor. Lütfen yapılarına göre nöronları öğrenmeyin. Temelde sizin göreceğiniz nöron tipi bu. Nedir hocam burada? İşte dendritler var. Nöronların bilgiyi alan kısımları presinap nöronda yani şöyle bir nöron daha olsaydı burası da sinaps olsaydı ki bu ifade okul kitabında koyu harflerle yazılmış presinaptik nöron şu şekilde nörotransmitter madde salgıladığında otomatik olarak bu da post sinaptik yani sinaps sonrası nöron oluyor. İşte buradaki nörotransmitter maddeler dendritlerdeki reseptörlere bağlanıyor. Bu da bir şekilde bir cevap oluşmasına neden oluyor. Peki hocam burada bir çekirdek görüyorum. Güzel. Şurada hocam hücre gövdesi mantığı diye bir şey var. Hücre gövdesi aslında şu şekilde bakın. Bir nöronun normalde benim hücre olarak adlandırdığım bölgesi. İşte sitoplazması var, çekirdeği var, lizozomu, mitokondrisi var vs. vs. Orada da ekstradan bir şey görmüşler. Demişler ki nisıl cisimcikleri. Hocam bu nisıl cisimcikleri nedir? Granüllü endoplazmik retikulum parçalarıdır. Granüllü endoplazmik retikulum parçaları. Bazı kaynaklar işte ribozom ve granüllü endoplazmik retikulum parçaları diyor ama ikisi de aslında aynı kapıya çıkıyor. Sonuçta o yapıda da ribozom olacak. Peki hocam normalde bakıyorum şurada bir tane akson çizilmiş. Hocam bizim beklentimiz o yönde. Hücre gövdesinden çok sayıda küçük uzantılı dendritler genellikle bu şekilde bir tane akson çıkıyor. Ancak bu... O akson, akson terminali olduğu zaman yani akson sonu olduğu zaman birkaç parçaya ayrılıyor. Birden fazla yapıyı etkileyebiliyor. Mesela hocam örnek ver. Destek hareket sisteminde göreceksin sen bunu. Destek hareket sisteminde her bir iskelet kasına şu şekilde bir tane terminal gidecek. Dolayısıyla birden fazla yapıyı uyarır mantığından da böyle bir sonuç çıkacak. Hocam ben bir de şurada dikkat ettiysen... Aksonun üzerinde bir şey görüyorum. Ona ben mielin kılıf derim. Peki hocam bütün nöronlarda mielin kılıf bulunur mu? Hayır. Öyle bir şey yok. Mesela ağrıyı taşıyan C tipi liflerde dipnot burası mielin kılıf bulunmaz. O yüzden kapı teorisine göre bir yerinizi çarptığınızda orayı ovaladığınız zaman ağrıyı baskılarsınız. Çünkü C tipi lifler mielinsiz olduğu için ve ince oldukları için Buradaki uyarıyı çok yavaş taşırlar merkez sinir sistemine. Ama dokunmayla alakalı nöronlar, onu algılayan nöronlar hem kalın hem de daha hızlı olduğu için dokunmayı ön plana alacaklar. Yani öpeyim de geçsin ya da dur ovalayım da geçsin mantığı aslında doğru bir mantıktır. O da bütün nöronların aynı olmadığıyla ilişkili bir durumdur. Peki bu mielin kılıfın temel yapısı nedir? Tabi ki lipid ve protein yapılıdır ama özellikle... yoğun lipid içerdiğini bileceğiz. Bir de şöyle buraya Ranvier boğumları yazıyorum. Bakın Ranvier boğumu. Miel'in kılıfı kesintisiz değil. Böyle aralarda küçük küçük boşluklar var. O boşlukların adı Ranvier boğumları olacak. Hatta biz işte uyartı iletimin sırasında atlamalı iletim, saltotorik iletim tarzında bir iletimden bahsedeceğiz. Tabii ki atlama yok aslında. O şekilde isimlendirilmiş. Hocam ben şimdi burada ne yaptım? Nöronlarla alakalı konuşurken Bir hücre gövdesinden bahsettim. Buradan çıkan küçük dendritlerden Ve bir tane aksondan ancak akson terminali de dallara ayrılıyor dedim. Birden fazla yapıyı kontrol edebiliriz. Ve bazı nöronların etrafında mielin kılıf bulunur. Bu mielin kılıf lipid ve protein yapılıdır. Ama kesintisiz değildir. Arada boşluklar bulunur. Hocam hücre gövdesi dediğimiz yer neresi? İşte burası. Çekirdeğin ve organellerin bulunduğu yer. Nisal cisimciyi derse granüllü endoplazmik etkulun parçaları. Buraya ekleyeceğimiz tek bir şey kaldı. O da mikrotübül yapıları. Elbette ki hücre iskelet elemanlarından bahsedeceğiz. Şu şekilde mikrotübüller hatta hocam akson boyunca uzanabilir. Dolayısıyla akson terminaline madde taşınmasında da görev alır. O zaman şuraya bir not yazalım. Mikrotübüller temelde elbette ki hücre iskelet elemanıdır. Ama taşıma işini de yapar. Taşıma işi de yapar. Tabii normal şartlarda ben bunu çok böyle ciddiye almıyorum bu bilgiyi ama En azından okul kitabında bundan bahsedildiği için söyleyelim. Hocam hücre içi taşıma deyince aklıma bir şey gelmiyor dediğinizde. Çoğu zaman nörotransmitter madde hücre gövdesinde üretilir. Ve mikrotübüller aracılığıyla onların üzerindeki özel proteinler aracılığıyla da akson terminallerine kadar ulaştırılır. Peki. Başka neyden bahsettik hocam? Dedik ki yapısına göre nöronları sınıflandırmıyoruz ama görevlerine göre sınıflandırabiliriz. Duyu nöronu, ara nöron, motor nöron şeklinde. Bundan da ileriye lütfen gitmeyin fazla da kafanızı karıştırmayın. Bakın reseptörlerden aldığı uyarıyı merkezi sinir sistemine getiren kimdir? Tabii ki duyu nörondur ve duyu nöron için bir şeye dikkat etmenizi istiyorum. Bakın duyu nöronunun gövdesi merkezi sinir sisteminin dışında. Tamam duyu nöronun gövdesi merkezi sinir sisteminin dışında. Yani basitçe şöyle bir çizim yapacak olursam şurası hocam dorsal kök yani arka kök şurası ventral kök. Bunu yazmanıza gerek yok şu anda çünkü omurlikte zaten bundan bahsedeceğim. Bakın duyu nöronu dorsalden giriş yapar ama onun hücre gövdesi şu şekilde gösterilir. Ve duyu nöronu içeride tabii ki kimle? Ara nöronla bir sinaps yapacak tamam. Ara nöronda işte motor nöronla sinaps yapıp bir şekilde bir refleks yayı oluşturmuş olduk şu anda. Hem refleks olmak zorunda değil tabii uyarı da bu şekilde merkezi sinir sistemine getirilir. Devam edelim hocam. Merkezi sinir sistemin nöronu olarak geçer ara nöron. Aradaki nöron aslında değerlendirmenin yapıldığı ya da bilginin depolandığı yer olarak karşımıza çıkıyor. Aracı bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Daha çok böyle omurlikte, omurliği anlatırken bundan bir tık daha bahsedeceğim bilimsel anlamda. Orada da işte çaprazlar vesairelerden, kafaya oturmayan bilgilerden bahsedeceğim merak etmeyin. Bir de oluşan cevabı tabii ki tepki organına yani efektör organa götüren nöronumuz var. O nöronun adı da motor nöron. Neden motor demişler? Çünkü bir hareketle sonuçlanabilir. İşte kasa, beze ya da başka bir sinire doğru uyarı gönderiyor, götürüyor. Dolayısıyla arkadaşlar bu kişiyi bir elçi olarak düşünebilirsiniz. Duyu da elçi, duyu getiren, motor götüren kişi. Bu şekilde afferent, eferent olarak isimlendiren hocalarımız var. Afferent, getiren. eferent götüren aslında basit bir mantığı var. Efekt yapacak yani tepki yapacak kişiye götüren eferent nöron oluyor. Peki şimdi bunlardan bahsettik kabaca. Gelelim hocam glia hücrelerine. Glia hücreleri dediğimiz neydi? Destek hücreleriydi. Yardımcı hücrelerdi. Şu şekilde ekrana getirmiş olalım. Şimdi tabii ki spesifik görselleri var. Bu görseller çizime göre her yerde değişiklik gösterebiliyor ama temelde belli şeylere odaklanmanızı istiyorum. Aslında burada Görev çok kıymetli, görevi çok önemli. Ben hepsi şunu söylüyorum. Biyolojide bizim derdimiz size fizyoloji öğretmek. Yani bir şeyin ne işe yaradığını söylemek. Daha çok anatomiyi şey için, aracı olarak kullanıyor. İşte bir şekil çizilir, bir ok çizilir. Bu ne işe yarar tarzında. Ama yine sonuçta iş sorulur. İşte bakın burada mesela bir oligodendrosit görüyoruz. Oligodendrosit. Burada şıvan hücresini görüyoruz. Şimdi şöyle bir hücrelerin kendi isimlerini yazayım ondan sonra ne işe yaradığını söyleyeceğim. Burada ependim hücrelerini görüyoruz. Ependim hücreleri arka arkaya yan yana dizilmişler. Şurada yıldızı andırdığı için mikroskop altında astrosit olarak adlandırılan hücremiz var. Burada da kökeni aslında sinir doku olmayan, bağışıklıkla ilişkili hatta embriyolik dönemde başka bir yerden göç eden mikrogliyalarımız var. Ki bence mikrogliya... Çok ama çok kıymetli. Neden? Tabii ki hepsi çok kıymetli ama mikrogliyenin şöyle karşısına arkadaşlar savunma yazmanızı istiyorum. Özellikle fagositoz ile ilişkilendirmenizi istiyorum. Yani aslında mikrogliyen ne yapar hocam? Tamam mikropları parçalar yok eder ama hasarlı dokuları da yok eder. Tamam hasarlı doku ve mikropları yok eder. Peki bazen biliyorsunuz ki travmalar oluyor. İstemediğimiz durumlar söz konusu olabilir. Bir doku bütünlüğü bozulabiliyor. Orada işte mikrogliyalar aradaki maddeleri fagoystozla alıyorlar. Bu tamam bu cepte. Şimdi gelelim astrositlere. Astrositler normalde glia hücrelerinin en büyüğü. Bu adamlar büyük. Tabii ki burada böyle boyut falan filan muhabbeti yapmayacağım ama şunu söylemeye çalışıyorum. Bu kişi kan beyin bariyeri oluşturuyor. Öyle herkesin kafasına göre beyin içerisine girmesini engeller. Kan beyin bariyerini yapar. Bunu nasıl yapıyor biliyor musunuz? Bir kolunu atıyor piyamaterin ince zarın üstüne. Bir kolunu da damara atıyor. Bu damarla ince zar arasında hem bir madde alışverişi yapıyor. Hem de bir bariyer görevi görüyor. Böylece arkadaşlar isteyen istediği gibi beynin içerisine girmemiş oluyor. Tabi ileride tıp fakültesi ya da diş hekimliği okursanız şöyle klasik bir sorunuz olacak. İşte kan beyin bariyeri. olmayan yapılar aşağıdakilerden hangisidir diye belki de benim karşıma gelirsiniz ve ben size bu soruyu sorarım. Onun cevabı oraya kalsın. Ependim. Ependim'de bakın dikkat ettiyseniz şöyle tuhaf tuhaf hücresel çıkıntılar var. Bu hücresel çıkıntılar aslında mikrovilüsler ve silli yapılar. Buradaki mikrovilüs ve silli yapının var olma sebebi şöyle bir hareket oluşturmak. Bu hareket aslında beyin omurilik sıvısının akışı için çok kıymetli. Yani hocam buraya benim yazabileceğim en önemli cümle şimdi nedir? Beyin omurlik sıvısının akışını düzenler. Tamam. Bazı kaynaklar diyor ki hocam beyin omurlik sıvısı üretir. Çok az üretir. Tamam çok az üretir. Esas üreten arkadaşlar koroid plexustur. Okul kitabında şöyle bir cümle var. Diyor ki işte beyin ventriküllerinin yani boşluklarının içerisinde özelleşmiş kılcal damarlardan beyin omurlik sıvısı üretilir. Doğru. İşte biz ona koroid plexus diyoruz. Meraklısı için yazıyorum arkadaşlar. Koroid, plexus. Bunu yazdığınız zaman beynin içerisindeki özel bölgelerdeki damar yumaklarını göreceksiniz. Esas boz üreten yer orası olacak. Şimdi şurası karşınıza çok çok çok çıkacak. Neden? Çünkü kelime oyunu yapmayı çok severler testlerde. Bakın oligodendrositlerde şivan hücreleri de aslında ne yapar? Miel'in kılıf üretir. Yani hocam bak şimdi şuraya yazıyorum. Miel'in kılıf. Hemen altına da aldım aynısını yazdım hiç üşenmiyorum. Miel'in kılıf üretir. Ama ürettikleri yer ve üretim tarzları farklı. Mesela şıvan hücreleri çevresel sinir sisteminde yer alan nöronlara Miel'in kılıf üretir. Çevresel sinir sistemindeki nöronların varsa tabii ki Miel'in kılıfını üretir. Güzel Miel'in kılıfını üretir. Çevresel sinir sistemi buradaki. Anahtar olayımız CSS. Peki hocam diğer taraftan oligodendrositi sorarsa bana o merkezi sinir sistemindeki nöronlara mielin kılıf üretir. Tabi bunun hani gerçek hayattaki karşılığı çok ama çok kıymetli. Çünkü neden bazen MS diye bir hastalık karşımıza çıkar. Multiple sclerosis merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Çünkü multiple sclerosis da kendi... antikorlarımız kendimize saldırır. Ama gider merkez sinir sistemindeki mielin kılıfa saldırır. Bunu en son videoda tekrar söyleyeceğim. Her zaman söylüyorum sarmal model uyguluyorum. Bir ileri bir geri yaparak arkadaşlar bazı bilgilerin kafada oturmasını sağlıyorum. Mesela siz MS hastalığını duyduğunuzda işte kolunuzdaki ya da bacağınızdaki nöron değil beyninizdeki nöronlar ya da omuriliğinizdeki nöronlar aklınıza gelecek. Yani merkezi sinir sistemi aklınıza gelecek. Bunu da burada söylemiş olalım. Evet. Bakın her ne kadar tabii ki şekillere çok odaklanmayın desem de burada ekstradan bir şey daha söylemek istiyorum oligodendrosit ve şıvan için. Hatta birazdan örnek bir sorusunu da çözeceğim orada tekrar vurgulayacağım. Bakın oligodendrosit birden fazla şu şekilde yapı oluşturmuş hatta 3 boyutlu düşündüğümüzde şu tarafa doğru bir akson daha sarar. Yani hem bir aksonu birden fazla yerde mielin kılıfı yapar hem de başka aksonlara mielin kılıfı yapabilir. Ancak şivan hücresi öyle değil arkadaşlar. Şivan hücresi garibin böyle tek bir aksona ve hatta tek bir aksonun belli bir yerine mielin kılıfı yapabilir. Bu da hani oligodendrosit ve şivanın arasındaki farklardan bir tanesi. O zaman hocam toparlayalım. Oligodendrositler merkez sinir sistemindeki aksonlara mielin kılıf yaparken şivan hücreleri çevresel sinir sistemindeki aksonlara mielin kılıf yapar. Bir de ne dedin? Oligodendrositler birden fazla aksonu sarabiliyorken şivan hücreleri tek bir aksonu sarmakta ve ona mielin kılıf yapmakta. Evet. Tamam şimdi burayı bitirdik ama hocam bir toparlar mısın? Nöron dedin, glia dedin. Nöronlar esas elektriksel iletimi yapanlardır. Ancak glialar öyle değil arkadaşlar. Glia nöronların rahat bir şekilde, düzgün bir şekilde çalışmasını sağlar. Kimisi kan beyin bariyeri yapar, kimisi mielin kılıf üretir, kimisi işte savunma yapar. Glia hücreleri bölünebilirler arkadaşlar. Bakın bunlar bölünebilir. Bunlar bölünebilir. Ancak nöronlar için öyle genel kanı... Yazamazsınız yani daha doğrusu şöyle bir şey söyleyemezsiniz hocam işte hiçbiri bölünmez ya da hepsinde bölünme yeteneği var diyemezsiniz. Aksi iddia edilmediği sürece arkadaşlar mitotik özellikleri azalmıştır diyeceksiniz. Ve aslında mantık olarak da okul kitabında dedim ya çok küçük bir yerde şöyle bir şey geçiyor. Meraklısına diye cümleye başlamış demiş ki hipokampüste yani hafızayla ilgili yerdeki nöronlar bölünebilir tamam. Ama sen aksi iddia edilmediği sürece nöronlarla ilgili bölünebilme sorusu soruluyorsa sen diyeceksin ki hayır hocam bölünemezler. Peki görevlerine göre duyu ara motor dedin. Duyu merkez sinir sistemine getiren ara aslında değerlendiren motor da götüren şeklinde temel çok temel görev bilinecek. Peki sorulara geçelim. Şöyle birinci testte mesela ikinci soru sinir dokuda hangisi bulunmaz? Nöron, mikroglia, ependim, astrosit bulunacak. Goblet ne hocam? Yani mukus mü üretiyor beynimiz? Goblet bulunmayacak. Merkez sinir sisteminde mielin kılıf sentezleyen yapı kimdi? Oligodendrositli. Astrosit kan beyin bariyeri. Ependim, beyin omulik sıvısının hareketi. İşte bir yerden bir yere hareket çok önemli. Çünkü beyin omulik sıvısı sürekli devinim göstermek zorunda arkadaşlar. Bir yerde birikemez. Ve o birikme ya da tahliye olamama durumunda hidrosefali denilen hastalık görülür. Hidrosefali böyle çok inanılmaz derece kafa büyür. Hatta bebeklerde olduğu zaman arkadaşlar beyin dokusunu baskılar, beyin gelişimini engeller. Şıvan hücresi çevresel sinir sisteminde mielin kılıf üretiyordu. Mikrogliyalar ise savunma hücresiydi. Fagoistoz yapıyordu. Şu soruya bakalım gelen uyarıya göre değerlendirme yapıldıktan sonra. Efektör yapıya ilgili uyarıyı götüren hücre efektöre götürüyor. Bakın getirmiyor götürüyor. Hocam tabii ki götüren motor nörondu. İşte reseptörler algılandığı duyu nöronu ara nöron sonrasında motor nöron. Ependim hücreleri orada şık doldurmuş sadece hocam. Devam edelim mesela bir iki soru şuraya bakalım. Sinir sisteminin yapısıyla ilgili hangisi yanlıştır? Sinir dokuda bulunan sinir hücrelerine nöron adı verilir. Sinir sisteminde nörogli adı verilen destek hücreleri bulunur. Sinir sistemine görevlerine göre duyu... ara motor nöron olmak üzere 3 çeşit nöron bulunur. Doğru. Beyin ve umurilik meningez zarlarıyla sarılmıştır. Meningez, sert zar, öncek zar, ince zar. Bundan bahsedeceğim zaten bir sonraki videoda. Merkez sinir sisteminde motor ve duyu nöronlarına ait yapılar bulunmaz. Elbette ki bulunur. Şöyle düşünün. Hocam ben şu şekilde çizdim az önce. Sonuçta bir duyu nöronun gövdesi dışarıdadır ama bakın aksonun bir kısmı burada. Ya da işte ara nöronun gövdesi aksonu burada. Motor nöronun gövdesi burada yani bu şekilde yapı bulunmaz tarzında bir cümle kurulması hoş olmamış. Şöyle bir de ölse yeme tadındaki testlerden şöyle bir iki tane çekelim. Mesela burada bakın nöron gövdelerinde mikroskop altında gözlenen nisıl cisimcikleri hangi yapıya aittir? Nisıl cisimcikleri grenüllü endoplazmik etkulum parçaları ribozom yapıları idi hocam. Bir de şu soruya bakalım. Yukarıda gösterilen glia hücresiyle ilgili hangileri doğrudur? Omurilik sinirlerine mielin kılıf yapar. Hocam bir dakika burada mielin kılıf varsa. Bu mielin kılıfın tek bir bölgesinde ise bu şıvan hücresidir. Çünkü eğer oligodendrost olsaydı şu şekilde birden fazla aksonu hatta bir akson üzerinde birden fazla bölgeye mielin kılıf yapacaktı. Dolayısıyla hocam omurilik olamaz. Çünkü şıvan hücresi çevresel sinir sistemini yapıyor. Omurilik ve beyin merkezi sinir sistemidir. Defalarca söyleyeceğim birden fazla hücreyi sarmaz tek bir hücreyi sarar çevresel sinir sisteminin bir üyesidir Şivan cevabımız yalnız 3 olacak. Küçük bir mola çayınızı kahvenizi tazeleyin sonra birlikteyiz.