Transcript for:
Kolligatif Özellikler ve Uygulamaları

Merhaba geçtik. Şimdi hangi konuya geldik? Artık kolligatif özellikler diye bir konumuza geldik. Aa hocam biz bunu TYT'de de görmedik mi? Gördük. Karışımların içerisinde kolligatif özelliklerden bahsettik. Fakat AYT kısmında o bahsettiğimiz her şeyin artık sayısal hesaplamasını yapacağız. Onun için birazcık daha işin içerisine sayısal kavramların girmeye başladı. Bir bölgeden... başlıyoruz. Peki hocam ilk olarak neden bahsedeceğim? Şöyle bir şeyden bahsedeyim gençler. Bize diyor ki bir çözeltide çözülen maddenin çok önemli. Bak türüne bağlı olmayıp sadece çözülen maddenin tanecik sayısı yani değişimine bağlı olarak değişen özelliği koligatif diyorum. Yani kısaca şunu söylüyorum suyun içerisinde ister tuz çöz ister şeker çöz. Ne çözdüğün önemli değil. Ne kadar çözdüğün önemli. Bu çözelti türlerine ne diyecekmişim? Koligatif. özellik kısmı olarak bahsedeceğim. Ne demektir hocam? 4 tane koligatif özellikten bahsedeceğim zaten. Kaynama noktası yükselmesi, donma noktası alçalması, buhar basıncı düşmesi ve ozmoz olayı şeklinde bahsedeceğiz. Peki hocam koligatif özellikler o halde çözülen taneciğin atom, iyon ya da molekül olması gibi özelliklere bağlı değil. Bak ne oldu önemli değil. Sadece bu taneciklerin sayılarına bağlı yani değişimine bağlı olarak değişen özellik olarak alalım. karşımıza gelmesi gerekiyor. Peki hocam ne dedim? Tam 4 tane özellikten bahsetmiştim. Aşağıdakilerden hangisi bir kolligatif özellik değildir gibi bir soru da yöneltebilirler. Neymiş? Buhar basıncı düşmesi, kaynama noktası yükselmesi, dolma noktası, alçalması ve ozmoz olayı şeklinde 4 tane seçenek var. Beşinciye de tutarlar elektrik iletkenli ederler. Bu şekilde bir tane sınav sorusu da belki de bu seneye karşılaşacaksın. O yüzden bilmemiz önemli olan kısımlardan. Peki incelemek istersek ne diyeceğiz? İlk olarak buhar basıncı düşmesini bir incelemeye çalışalım. Şöyle buharlaşma önce ne demektir hocam dersek herhangi bir sıcaklıkta belli sayıda molekülün sıvı tanecikleri arasındaki çekim kuvvetini yenerek gaz fazına geçmesi olayına ben ne diyecekmişim buharlaşma adını veriyorum. Peki hocam buharlaşmanın en önemli hususlarından birisi neydi? Her sıcaklıkta olur. Niye? Hani diyoruz ya aa kışın ben çamaşırları asıyorum kur... Vuruyor. Neden? E buharlaşıyor. Çünkü buharlaşmayı ben her sıcaklığı gözleyebiliyorum. Peki hocam sıvıya uçucu olmayan bir madde yani katı, şeker, tuz neyse bunlardan ekleyip çözülürse buhar basıncı ne olur? Düşer. Sebebi şu. Yüzeydeki tanecikler uçmak istiyordu. Dipteki tanecik ne diyor? Gel buraya diyor. Nereye gidiyorsun diyor. Tutup çektiği için ne yapıyor arkadaşlar? Buharlaşmasını engelliyor. Demek ki bir sıvının içinde uçucu olmayan bir madde çözer. Bersen buharlaşma ne olacak? Azalmaya başlayacak. Peki hocam çözülen taneciklerin eğer ki derişimi artarsan yani çözün madde miktarını arttırırsan buhar basıncı ne yaptırıyorsun? Daha fazla aşağıya çekmiş oluyorsun. Ne kadar çok katıyı çözersen o kadar çok aşağıya buhar basıncını çekeceksin. Mesela çözülen madde ve toplam tanecik hesaplarına bir bakalım. Ne demektir bu? Şimdi şeker dediğimiz şey özellikle demiştik ki CX, HY, OZ... formatında olanlar ya da CX, HY, OH formatında olanlar moleküler çözülüyordu. Neymiş? Moleküler. Yani iyonlaşma gibi bir şey yok. O oldu gibi çözülmesi lazım. E peki hocam bu bir molekül değil mi? Evet. Ne kadar molekül? Bak 0,2 molal molekül. O zaman içerideki tanecik sayısı nedir? 0, gün 2 molerlik tanecik içermek zorunda. Peki hocam 1 moler Naceli ne demek? Hocam Naceli suyun içerisine girdiği zaman sodyum artı artı klor eksi diye 2 tane iyon çıktı mı? Evet. Peki bunun tamamı 0.1 ise Buradan ne kadar var? 0,1 var. Bundan ne kadar var? 0,1 var. O zaman toplamda 0,2 molal tanecik gene içeriyor. Fark ettiysen ikisi aynı tanecik sayısına sahip oldu. Devam ettim. Peki 0,2 molal alüminyum kloru desem? Bak sayılar çok önemli. Burası iyi onlaşsa ne diyecektik? Alüminyumdan 3 artı. Artı tam 3 tane klordan var mı? Hocam 1'e 0,2 ise 1'e 0,2 olduğunu söylersin. 3'e de 0,6. Topladığın zaman bu ikisi ne yaptı? 0,8 molal tanecik. tanecik yaptı. O zaman bir soru sana şunu dese. Eşit miktarda suyun içerisine bu amcalardan eklesek. Dese ki kaynamı noktasını en çok kim çıkarttı ya da buhar basıncını en çok kim düşürür diye sorsan. Hocam kimde daha fazla tanecik var içerisinde? Üçüncüde. O zaman en düşük buhar basıncını bunda görürsün. Çünkü çok fazla tanecik var içinde. Ama bu ikisinin içeride tanecik sayısı aynı çıktı. O zaman bu ikisinin eşittir. Ama hocam miktar farklı. Bak buna bakmıyorum. Başlangıç durumu değil. İçindeki tanecik Bu birazcık önemli. tanecik molekül olabilir, iyon olabilir, atom fark etmez. İçeride tanecik sayısı benim için önem kazanmış oldu. O halde şöyle bir şey düşünüyorum. Mesela saf suyu aldım, bir buhar basıncı ölçümünü yapıyorum, saldırıyorum, 4 paskalık bir birime geldi. Hocam bunun içerisine tuz eklediğim anda bak... Fark ettiniz mi? Buhar basıncı ne oldu bir anda? Düşmeye başladı. Niye? E şunun içerisine çözülen iyonlar buradaki tanecikleri ayağından tutuyor çekiyor. E gitmesini engelleyip ne yapıyorsun sen? Buhar basıncını aşağıya doğru düşürmüş oluyorsun. Peki burayla ilgili nasıl bir soru kalıbı gelebilir? İlk sorumuza bakalım. Diyor ki bana yukarıda aynı ortamda bulunan çözeltilerin buhar basınçlarının karşılaştırması nasıldır diye bir soru yöneltmiş. Yapacağımız ilk olan şu. Bu adamların iyonlaşma denklemlerine hakim olmamız lazım. Birincisi ki sodyum klorur. Sodyum klorur suyun içerisine atıldığında sodyum artı artı kloriks şeklinde iyonlarına ayrışır. Diğer anlamda kim var? Hocam bunda da magnezyum bromül var. Magnezyum bromürü yoğunlarının ayrıştırılığına bak şöyle çapraz götürüyorduk ya. Magnezyum çapraza geldiğinde ne oldu? 2 artı. Artı bak tam 2 tane kim var? Brom var. 2 tane bromada eksi getirdim. Başka kim varmış bir de? Hocam C6H12O6 dediğimiz moleküler bir katı. Bu moleküler katıyı suyun içerisine attığımız zaman yapı neye dönüyor? C6H12O6 kalıyor ama aşağıya ne yazıyor? Su dağı. Aaa hocam sadece değişen ne? Katıydı suda ifadesini aldı. Yani ben bu adamı suda çözdüğümü gösterdim. Peki gelelim şimdi. Miktarları ne? Bu adamda 0,4 molal varmış. 0,4 molal. Peki biri 0,4 molal ise buraya ne kadar vardır? 0,4. Buraya ne kadar vardır? 0,4. Toplam tanecik sayısı bunda kaç geldi? 0,8 molallik bir tanecik sayısına ulaştı. Aynı şeyi diğerine kullanıyorum. Bunda da 0,3 molal bulmuş. 1'e 0.3 ise 1'e yine 0.3 ortaya çıkartır. 2'ye nedir? Bunun 2 katı. Yani 0.6 moler gelir. Topladığın zaman burası ne geldi? 0.9 molerlik tanecik sayısına ulaştı. Diğerine baktım 0.4 moler. Hocam burası da 0.4 moler. Burası iyonlaşamadı moleküler olduğu için. Bunda da 0.4 molerlik bir tanecik olduğunu söylersin. E o zaman 0.8, 0.9, 0.4. Soru bana neyi söylüyor? Buhar basıncını söylüyor. Ben diyorum ki... Bir sıvının içerisinde ne kadar çok çözülmüş iyon, tanecik ya da molekül varsa Yani miktarı ne kadar fazlaysa buhar basıncı o kadar düşük O zaman en fazla kimde var? İkinci de var Demek ki ikincinin buhar basıncını en düşük bekliyorum Daha sonra birincide bekliyorum Ve en güçlü buhar basıncını da kimde bekliyorum? İkinci şeklinde karşımıza getiriyoruz Yani cevabım 2, 1, 3 şeklinde karşımıza gelecek Ama bu ikisinden aynı yapmışım herhalde Bir saniye kafam karıştı burada En küçük 2 dedik sonra 1 dedik sonra 3 2 3 dersek çözüyoruz. 3, 1, 2. 3, 1, 2, 3, 1, 2, 3, 1, 2 nerede o da? C seçeneği şeklinde karşımıza gelecek. Anlaştık mı gençler? Olay basit. İyonaştırmada bir problem yaşamıyorsan kurallar çok birbirinin benzeri şekline geliyor. Ne kadar iyon çözümü ya da ne kadar molekül çözümü bakmam gerekiyor sadece. Peki gelelim bir diğer soruya. Hocam burada yukarıda aynı ortamda bulunan çözeltilerin buhar basınçlarının karşılaştırmasını ben sana verdim diyor. Şimdi. Şimdi gene şöyle yapalım. Bu arada ben tek tek açıyorum da normalde ilerlediğiniz zaman hiç uğraşmayacaksınız. Zaten A moleküler hocam, A 2 mol iyon, A 5 mol iyon olduğunu görüyorsunuz zaten ilerleyen zamanlarda ama şimdi başlangıç olduğu için tek tek hepsini incelemeye çalışalım. Şimdi burası ne? C6, H12, O6 dediğimiz bir katı. Suyun içerisinde çözdüğümüz zaman gene C6, H12, O6 dediğimiz bu sefer neye döndü? Sudaya döndü. Diğerinde... Diğerinde kim var? Potasyum bromürü varmış. KBR diye aldık karşımıza. Hocam burası da potasyum artı artı brom eksi şekline karşımıza getirdik. Diğerinde alimilyum sülfür olduğunu göstermiş. Bunu iyi ulaştırdığım zaman da 2 tane alimilyum 3 artı artı 3 tane kükürt 2 eksi formatına döndürdüğümüzü söylüyoruz. Şimdi diyeceğim ki kimden ne kadar var? Ama hocam bunların sanki hacimleri farklı gibi. Yani farklı hacimlerde. oranlar istiyorlar. Benim için önemli olan şey ne gençler? Bak şurası mililitre, burası 50 mililitre, burası 200 mililitre. Fakat bu ne? Molal. Molal. Molal. En çok kafana karışılan yer. Beni çok dikkat edin. Benim için önemli olan derişim. Derişim. Derişim ne demek? Belli bir miktardaki çözmüş maddenin mol sayısına biz derişim diyoruz. Eğer ki soru şunlarda mol olarak verseydi, hacimleri kullanıp derişim bulmak zorunda. Bununla kalırdım. mol verseydi. Niye? Molarite dediğimiz olayda normalde bak molarite dersen n bölü v'yi buluyorduk molarite dersek de neydi? n bölü kilogram çözücüyü buluyorduk. Tamam mı? Çözücü de su olduğu için gene hacim gibi de kullanabilirdik. İkisi de aynı mantığa gelirdi. Fakat soru zaten burada sana belli bir miktar suyun içindeki çözünmüş yani moleri verdiği için bir daha buna geçmene gerek yok. Yani şurası aslında nedir biliyor musun? Şu anda önemsiz. Hiçbir anlam ifade etmez. Ne verdi 50, 100, 200 hiçbir şey umurunda olmaz. olmaz. Birçok kişi şu hatayı yapıyor. Hocam eşit diyelim mi? Eşit deme. Niye? E zaten bu derişim birimi değil mi? Niye bakasın ki? Bunu mol sayısı ya da gram verseydi eşitlerdi. Mol ya da gram. Ama molar ya da molal ifadeleri verirse bir daha eşitlemene gerek yok. Zaten sana bir oran verdi demektir. O yüzden diyorsun ki ben buradan ne kadar çözmüşüm? 0,3 molar. E o zaman biri 0,3'te biri 0,3 molar gelir. Diğerine geldiğimde 0,2 molar. E bu Bunda da 0,2 bunda da 0,2 getirdim. Yani buradan ne kadar getirdim? 0,4 molal geldi. Diğerine baktığımızda 0,1 molal vermiş. 2'ye ne geldi? 0,2. 3'e ne geldi? 0,3 geldi. Buradan ne getirdik? 0,5 molal şeklinde karşımıza getirdik. Mevzu bu. Şu içerisine baktığımızda çözülen miktarda en fazla kimde var? 3'te. O zaman diyorsun ki çözülen miktar en fazla 3'te ise buhar basıncını en düşük 3'te görmen lazım. Yani en... En düşük buhar basıncı en fazla iyon içerenler. Daha sonra kimde? İkide olacak. En yüksek buhar basıncı bunlar arasında da birincide gelecek. Yani cevabın 1, 2 ve 3 şeklinde karşımıza gelmesi gerekiyor. Çok çeldeci bir soru. Çünkü hacim birimi verdiği zaman kafan karışabiliyor. Dediğim gibi hacim birimlerinde çok dikkat et. Zaten molar verdiyse hacmin bir önemi yok. Anlaştık mı gençler? Peki. Geldim şimdi. Çözeltilerde buhar basıncının hesaplamasına. Nasıl yani? Yani hocam bunun bir sayıda hesaplaması var mı? Aynen öyle. Burada artık Rout yasası dediğimiz bir adam sahneye çıkıyor diyor ki bir dakika diyor. Ben çözeltilerin bir buhar basıncını hesaplamak istiyorum diyor. Diyoruz ki nasıl yapacaksın? Hemen bakalım diyor. Şimdi bir. Renkimizi değiştirelim. Çözeltilerin buhar basıncı çözünen derişimle bağlı. Biraz önce gördüğümüz gibi. Derişim ne kadar fazlaysa buhar basıncı o kadar az da. Peki çözeltilerin buhar basıncını Rout yasasıyla ifade etmeye çalışacağız. Peki bu amca nelerden bahsetti? bahsediyor. Onları inceleyeceğiz şimdi. Rout yasasına göre ideal çözeltilerin buhar basıncı, uçucu bileşenlerin buhar basıncı ve mol kesirine bağlıdır. Haa. Yani içerisindeki çözdüğün adamların sayısı benim için önemli diyor. Bu yüzden buhar basıncı ve mol kesiriyle alakalı bir düzenleme yapacaksın. Ne gibi diyor? Eğer ki diyor senin baktın diyor çözeltin diyor sıvı sıvı çözelti diyor. İkisi de sıvı. Alkol ile su. Eter ile ne bileyim benzer. Bunları karşılayın. İkisi de sıvıysa. Bak. Yapman gereken ilk detay şu. İki sıvı karıştırıldığında buhar basıncı iki sıvının buhar basıncının arasında bir değer olmak zorundadır. Birisi 30 mm civarında birisi 70 mm civarında. Ne 30'un altında ne 70'in üstünde olur. İkisinin arasındadır. Miktarca kim fazlaysa da ona yakın olmak zorundadır. Dedim ki tamam bunda sıkıntı yok. Bak çözücüm A çözünenin B olan bir iddia çözeltim. Buhar basıncı nedir? Hocam A'nın ve B'nin buhar basıncının toplamı bana ne yapacak? Toplam buhar basıncını verecek. Kaç tane madde eklersen hepsinin buhar basıncının... basıncı toplamadır. Peki tek başına birisinin kini ben nasıl bulacağım? Mesela A'nın tek başına yaptığı buhar basıncı şöyledir. Verilen sıcaklıktaki kısmı buhar basıncı çarpı mol kesinden bulunur. E aynısı diğeri içinde kullanılıyor. B'nin buhar basıncı, B'nin verilen sıcaklıktaki kısmı buhar basıncı çarpı mol kesinden bulunuyor ve bir formül ortaya atıyoruz. Formül de şu. Hocam madem P toplamı bulacağım. A yerine diyorum ki A'nın kısmı buhar basıncı çarpı mol kesi artı B'nin kısmı buhar basıncı çarpı mol kesi kaç Kaç tane varsa bunu yaparak elde ettiğim bir değerdir. Öseme bunu sordu gençler. Tamam mı? Çok dikkat edin. Rahat yasasından sordu Öseme. Peki nasıl bir şey yapıyoruz? Şöyle sıvı sıvı da hepsini topluyoruz. Ya katı sıvı olursa? Yani suyun içine tuz ekledin. Buhar basıncı düşüyor. Neden düşüyor? Emol kesimini arttırıyorsun. Şöyle bir mantığımız var. Burada buhar basıncı yapabilecek tek şey neydi? Sıvıdır. Yani mesela suda çözüyorsan sudur. E katının bir buhar basıncı var mı? Yok. O zaman buhar basıncı ne? buhar basıcı da hesaplarken suyun kısmı buhar basıcının çarpı suyun mol kesiri dersin. Başka? Başka yok hocam. Diğeri katı. E hocam nasıl değişiyor o zaman? E çünkü çözdüğün adam mol kesirini etkiliyor. Neydi? Çözünen bölüm toplam mol olarak geliyor ya. Mol kesirini eklediği için buhar basıcını düşürmüş oluyor. Şimdi bu bahsettiklerimizin hepsini bir soru üstüne değerlendirin. Şimdi ne demek istiyoruz? Diyor ki bak ben sana 40 derecede 138 gramlık etanol 90 gram suyun içerisinde çözülmesiyle elde değil. İdeal bir çözelti. Aynı sıcaklıkta ilk buhar basıncının ne kadar olduğunu soruyorum diyor. Ooo dedin tamam çok güzel. Peki yapmam gereken ilk hamle neydi? Çözeltinin bir buhar basıncı değil mi? Yani P çözelti diyeyim hatta. Çözeltinin içinde kim çözmüşüm? İlk olarak etanolden bahsedeyim. Hocam o zaman etanolün verilen sıcaklıktaki kısmı buhar basıncı çarpı etanolün mol kesiri geliyordu. Artı hocam kime atmışım? Suyun içine. O zaman suyun verilen sıcaklıktaki mol kesimi, buhar basıncı çarpı suyun mol kesimi şeklinde karşımıza gelmesi lazım. O zaman çözeltinin buhar basıncını ben bu şekilde bulmalıyım. Dedim ki çok güzel. Sonra 138 gram etanol 90 gram su mantıklarından bahsediyor ya. O zaman şöyle bir işlem devreye sokalım mı? Hocam gramla ilişkin var mı? Benim yok. Benim neyi bulmam lazım? Mol kesimi. O zaman benim bunların mol değerlerini ayrı ayrı bir hesaplam. Hatta şurada hesaplayalım. Hocam. En diyeyim etanolün molünü bulmak istersen. Etanol, en bölü MA mantığını kullandığım zaman. 138 bölü. Neresi gelecek? Bak aşağıda veriyor sana. 46 olarak karşımıza gelsin mi? Kaç katı? 3 desek 18, 3, 12, 15 de yakaladım. Tam kaç katı oluyor? 3 katı. O zaman burası kaç geldi? 3 mol geldi. Aldım cebe. Su için de bakalım. En su olarak karşımıza getirin. Bunda da aynı şekilde en bölü MA mantığını kullanıyorum. Diyorum ki suyun toplam gramı 90 verilmiş. Molekül kütlesi kaç? 18 şeklinde karşımıza gelmiş. Kaç katı? 5 katı mı oluyor? Burası da 5 mol olarak karşımıza gelmiş olacak. Dedim ki tamam. Şimdi geldik değerleri kendi içerisine yerine koymaya. Şözert'ininkini bilmiyorum. Etanolün verilen sıcaklık değil buhar basıncı 160 mm civar. Dedim ki hemen hocam o zaman burası 160 çarpa. Etanolü mol kesine etanolü molü bölü toplam mol şekline gelmesi lazım değil mi? O zaman ne olacak? Hocam etanolü molü 3 bölü toplam mol kaç geldi? 8 olarak geldi. Artımı koydum. Sonra suya geçiyorum. Suyun verilen sıcaklıktaki mol kesine pardon kısmi buhar basıncı 80 mm civar. Çarpı mol kesilir için şöyle diyeceğim mi? Suyun molü 5 bölü toplam mol 8 şekline karşımıza geldi mi? Şimdi gerekli sağ değiştirmeleri yapalım. Hocam 8'e böldüm 1 kaldı. 8'e böldüm 20 oldu burası. Aynı şey burada. 8'e böldüm 1 kaldı. 8'e böldüm 10 oldu burası. 20 çarpı 3'ten kaç geldi burası? 60. Artı. Burası da 10 çarpı 5'ten kaç geldi? 50 olarak karşımıza geldi. O zaman çözeltinin buhar basıcısının ikisinin toplamından 110 mm civa şeklinde karşıma geldi. Ki mantıklı mı dersek şöyle. etanolün buhar basıncı ne kadardır? 160. Suyunki ne kadar? 80. İkisinin neresinde arkadaşlar? Ortasında bir değer aldığını gözlemlemiş olduk. Peki soru bana ne söylüyor? Verilen bu sıcaklıktaki buhar basıncı ne kadardır diyor. 110 mm civ olarak karşımıza gelmiş olacak. Bakın. Basit mi? Basit. Ama ne zaman basit? Formülünü bilirsen. Bunun bir alt yasası olduğunu, bu sayede seni bir formülize değerden çıkarttığını anlarsan, çok rahat bir şekilde çözebilirsin. Çünkü sadece formülü yerine koyman kalıyor. Bir de işlem hatası yapmaman. Ama formül aklına gelmezse çok zorlanacağın bir soru kalıbı. O yüzden bunlara dikkat edin. Diyorum ya sıvı çözeltilerde bir tane A4'ü al. Tek tek formüllerini yanlarında nerede kullanılacağı ile birlikte yazman gerekiyor. Peki. Şimdi geçelim bir başka. Başka soruya bakalım. Bu sefer de işlemde katı kullanmış. Demiş ki bak demiş 27 derece selsüste 72 gram suyun içerisinde 20 gram sodyum hidroksit katısa atılarak hazırlanan çözeltinin 27 derecedeki buhar basıncının kaç milimetre civa olduğunu söylüyor. Aşağı tarafta da değerlerini vermiş. İlk yapacağımız olay şu mu? Hocam önce bana suyun neyini bulmam lazım? Moisesini bulmam lazım. En eşittir, en böyle emayı kullanacağım. En böyle ema. Eşittir dediğimde eee Su ne kadar? 72 gramlık bir suyun varmış. 72 gram bölü. Suyun kütlesi ne kadar? 18 olarak karşımıza geliyor. Kaç katı olacak? 4 katı dese kurtarıyoruz mu? Tam 4 katı geliyor herhalde. Aynen 4 yakalık. Muhtemelen 4 katı geldi. İşte matası yapmadım inşallah. Şimdi geldim diğerine. Sodium hidroksitten bahsetmiş oluyor. En eşitliğinde bunda da en bölü emayı kullanalım mı? M bölü EMA. Burası da kaç? 20 gram. Böyle sodyum hidroksitin molekül kütlesi de 40 soru köküne veriyor zaten. Burası da 1 bölü 2'den kaç geldi? 0,5 mol olarak karşımıza geldi. Tamam dedik bunları aldık. Gayet güzel. Şimdi yapmamız gerekiyor. Sen ne ne? Raut yasasını kullanacağım. Nasıl kullanacağız? Bizim denklemimiz şunu söylüyordu. P çözelti eşittir diyordu. Hocam suyun kısmı buhar basın çarpı suyun mol kesir olarak geliyor muydu? Yazdı. Yalnız diğer adam katı. Bu hiçbir şey değil. Hiçbir şey yapmıyordu. O zaman bitti. Formülü sadece bu kadar. Burada kullanmak istediğimde, çözeltim buhar basıncı bilmiyorum ama suyun verilen sıcaklıktaki buhar basıncı ne kadar? 27 mm civarıymış. Hemen geldim buraya ne yazıyorum o zaman ben? 27 dedim. çarpı dedi. Suyun mol kesisine geçeceğim. Mol kesisine geçmek isterken ne diyorum? Suyun molü böyle toplam mol olarak gelecek mi? Suyun molü kaç? Hocam 4 mol. Peki toplam mol ne? İkisini topladığımız 4.5 şeklinde karşımıza geliyor mu? 4.5 mol de burası karşımıza geldi. Gerekli sadeleştirmeyi yapayım. Yapayım da nasıl yapayım ben de bilmiyorum. Şöyle yapalım. İki tarafı da 2 ile çarpacağım. 2 ile çarpıp 2'ye bölsem sonuç değişmiyor. 2 ile çarpınca 8 oldu. 2 ile çarpınca burası 9 oldu. Ki aha şu ikisini sadeleştirdim. Şimdi bu arada 2'ler bitti bu arada. 2 ile ilişkin yok. 9'a böldüm 1. 9'a böldüm kaç geldi? 3 geldi. 3 ile de 8'i çarptığım zaman çözeltinin buhar basıncı ne geldi? 24 mm civa şeklinde karşımıza gelmiş oldu. Mantıklı mı? Hocam 27 idi. Kata ekledim aşağıya çekmem lazımdı ki aşağıya da bu sayede çekebilirim. Yani cevabımız E seçeneği şeklinde karşımıza gelecek. Bak gördüğünüz gibi 2 tane kalıbı vardı. 1-2 sıvıyı... Bir sıvıyı karıştırırsam yapabiliyordum. Bir de bir sıvının içerisine bir katı eklediğimde yapabiliyordum. Kuralları hep aynı oynadım. Sadece katıda dikkat ettim. Yanında ekleyebileceğim. Hiçbir şey olmadığı için katıya olduğu gibi bırakmayı tercih ettim. Peki şimdi bir sonraki soruda ne var? Kaynama noktası. Şimdi RAUT yasası diyorum. Koligatif özelliklerden en sık kullanılan yapılardan birisidir. TET'de çok kullandık. Kaynama noktası yükselmesi. Ne gibi detaylar? Sıvının içindeki artık katı çözdüğümüz zaman kaynama noktasının yükseldiğini görüyoruz. Peki mantık ne? Gene aynı şekilde derişime bağlı olarak kaynatacağım. O halde diyor ki bize bir sıvının kaynama noktası bu sıvının buhar basıncı ile sıvı üzerindeki basınca eşit olduğu sıcaklıktır. Ne demek yani? Sıvı ne zaman kaynıyor? Hocam sıvının buhar basıncı dış basıncı eşitse sıvı kaynamaya başlar. O yüzden sana bir detayda kaynamakta olan bir sıvının derse anlı buhar basıncı dış basıncılar eşittir cümlesini kurabilirsin. Peki hocam tancıklar arası çekim kum... Bu ayırma kuvveti ne kadar fazlaysa, bunu ayırman o kadar zordur. Ayırmak bunu çok zorsa kaynama noktadan ne çıkacak? Daha yüksek çıkacak. O zaman ben kaynama noktalarına genellikle şöyle diyorum. Moleküller arası çekim kuvveti diyorum. Yani kısaca maçka diyorum. Moleküller arası çekim kuvveti yüksek olanın kaynama noktası da yüksek. Buhar basıncı ne çıkaramaz? Düşük. Niye? Buharlaşamaz. Çünkü çok sıkı tuttuğu için kaynama noktası yüksektir ama buhar basıncı düşüktür. Zaten buhar basıncıyla kaynama noktasını ters orantı şekilde düşünmüş olacağız. Peki, geldim. Bir sıvıda uçucu olmayan bir katı çözüldüğünde sıvının kaynama noktası ne oluyor? Artıyor. Ki zaten evlerde ne yapıyorsun? Makarna yapıyorsun. Makarna yaparken içine tuz ekliyorsunuz. Diyorum ki neden? Tuz eklemenin sebebi ne? Kaynama noktasını yukarıya çıkarmak ki içindeki makarnayı daha yüksek sıcaklıklara çıkartabildiğin için daha rahat ne yapabileceksin bu sayede? Pişirme işlemini yapabileceksin. Aslında amacımız bu. O zaman biz ne yapıyoruz? Tuz eklediğim yani çözülmeyen bir, uçucu olmayan bir katı eklediğimde kaynama noktası olduğundan daha yukarıda görmemizi sağlıyor. Peki hocam kaynama noktası yükselmesi çözeltideki toplam tanecik derişimiyle doğru orantılıdır. E dediğim gibi ne kadar eklersek o kadar fazla yukarıya çıkartıyoruz. Ve bir sıvın dış basıncı artarsa kaynama noktası olur artar. Bunu da canlı örneğin nerede görüyorsun? E düdüklü tencere. Düdüklü tenceredeki mantık ne? Tencerenin içerisine yemeği koyuyorsun. Düdüklü tencereyi kapattığın zaman... Burası hacmini oynatmak için basıncını çok çıkartıyor. Hocam basınç artarsa kaynama noktası ne olacak bu sefer? Onu da yükseltmiş oluyorsun. Kaynama noktasını yükselttiğin için de atıyorum içerisinde normal su 100 derecede kaynarken suyu 130'lara 140'larda kaynatmaya başlayan. E bu sefer içindeki sıcaklığı 130'lara kadar yükseltebiliyorsun. Ve içindeki yemeği daha kolay pişirebiliyorsun. O zaman biz buradaki etkinlikleri nerede kullandık? Mutfakta kullanabildik. Ya da hep diyoruz ya Antalya deniz seviyesindedir. temelik basınç vardır. Daha yukarıya doğru çıkınca mesela Ankara'ya çıktığında deniz seviyesinin üstüne çıktın. E dış basınç azaldı. O zaman bir su Antalya'da 100 derecede kaynarken Ankara'da nerede kaynamasını bekliyorsun? 96-97. Daha düşük. Neden? E dış basıncımız az. Dış basınç az olduğu için kaynama noktası ne yapıyorsun bu sefer? Düşürmüş oluyorsun. Peki mantık nasıl gerçekleşecek? Şöyle bir olayımız var. Biz bir kapı ısıtmaya başladığımızda normalde buharlaşma sadece yüzeyde gerçekleşen bir etkileyici. Etkinlikken kaynama nerede gerçekleşiyor? Sıvının her noktasında gerçekleşmeye başlıyor. Peki hocam burada mesela basınç detaylarından bahsediyoruz. Bunu şöyle bir şey yaptım. Ağzını kapattım. Bir pompa yardımıyla basmaya başladım. Yani bir basınç uyguladım. Normalde burada 100 derece... Kaynayan bu adama artık burada nerede kaynamasını bekliyorsun? Yüzün üzerinde. Neden? Buradaki yaptığın olay ne? Dış basıncını arttırıyorsun. Dış basıncını arttırdığın için yüzün üzerindeki bir sıcaklıkta kaynatmak zorunda kalıyorsun artık. Mesela bunu şöyle de yaparlar. Bazen... şırıngalı bir sistem vardır. Vakum pompası vardır. İçinde su vardır. İçerisindeki vakum pompasıyla buradaki basıncı kaldırırsan, basınç düştüğü zaman daha düşük sıcaklıklarda yani 100 derece olmasa bile oda sıcaklığında bile içerideki sıvıyı bir anda kaynatırsın. kaynatmaya başlarsın. Aa hocam sıvı kaynıyor. Neden? Sıvı kaynamıyor aslında. Sen dış basıncı azalttığın için içerideki tanecikleri harekete geçirdin. Yani kaynama noktasını ciddi bir manada aşağıya çektin. O halde ne yapıyorum? Üzerine basınç uygularsam kaynama noktası yükseliyor. Basıncını geri kaldırsam kaynama noktasını düşürdüğümü görmüş oluyorum. Peki gelelim. Bunu bir grafikte tanımaya. TYT'de çok bu grafikten bahsetmiştik. Olay şuydu. Bir saf su aldım. Saf su geldi ki... geldi geldi. Şurada 100 derece sensöre geldiğinde saf su kaynamaya başladı. Kaynarken sıcaklığı sabitti. Burası değişmez. Peki hocam içine tuz eklediğimde sıcaklık 100'ün üzerine çıkmak zorunda. Bak bu cümlemi çok dikkat et. 100'ün üzerine çıkartmak zorundasın. Çıktıktan sonra bir kırılma gerçekleşmiş bak. Hocam burada ne oldu yani? Bir kırılma gerçekleşti. Sonra sabitlik oldu. Sana diyecekler ki kaynama nerede başlar? Birçok kişi şunu diyor B'de. Hayır. Kaynama A noktası başlar. Buraya çok dikkat edin. Neden? Kırılmanın ilk olduğu yer kaynamanın başladığı yer. Ama hocam sıcaklığı artıyor. Evet. Çünkü bu saf madde değil. Bu doymamış bir çözeltinin göstergesidir. Çözelti doygunluk seviyesine ulaşıncaya kadar sıcaklığını arttırmaya devam eder. Ve çözelti artık doygunluk seviyesine ulaştığı zaman sıcaklığını sabit tutar. Başka ne diyebilir? Mesela şöyle diyeyim. Buraya da C desen. Sana der ki A, B Ve BC arasının buhar basıncının kıyasla desin. Ne dersiniz gençler? İkisi de birbirine eşittir. Hocam nasıl eşit oluyor? Şimdi burada madde ne oluyor? Kaynıyor. E burada ne oluyor? Kaynıyor. Kaynarken buhar basıncı kime eşit? E dış basıncı eşit. Madem dış basıncı eşit o zaman bu ikisinin buhar basıncı birbirine eşit olmak zorundadır diye cümlemizi kurmuş oluruz. Çok önemli gençler çok dikkat edin. Peki sana ne söylemiş? Demiş ki A noktasındaki çözelti kaynama başladığını söyler. Çözelti doygunluk seviyesine ulaşmamıştır Sıcaklığı artmaya hala devam eder Buhar basıncı kime eşittir burada? Dış basınç bölgesine eşit olduğundan bahsederiz B noktasına artık doygunluk seviyesine ulaşır Ama çözelti hala ne yapıyordur? Kaynama evresi devam eder Buhar basıncı gene nedir? Dış basıncı eşit olduğundan bahsetmiş oluruz Peki gelin bunlara ilgili bir soru çözmeye Bu 2 sene önceki gelen sınav sorusu bunun çok ama çok benzeriydi gençler İnanılmaz benzeri bir soru geldi Dediler ki 0,2 molal potasyum sülfat çözeltisinin kaynamaya başlama sıcaklığı 100 artı 12 A derece Celsius ise 0,3 molallik alüminyum nitrat çözeltisinin aynı koşullarda kaynamaya başlama sıcaklığı ne kadar olur? Yapacağımız olay şu mu? Geldi. Bak. Hocam bunu bir yonlarına ayrıştırayım. Potasyum sülfat. Hocam potasyum sülfat. Yonlarını ayrıştırmak istediğimde 2 tane potasyum artı artı sülfat 2 eksi şekline geliyor. Sakın. Sakın şuradaki 4'ü tepeye götürme. Kökleri ait yükler asla masla ayrılmıyordu. Peki diğer adama baktığımızda. Diğeri ne? Hocam bu da alüminyum nitrat olarak verilmiş. Alüminyum nitrat da iyonlaştırdığımız zaman. Alüminyum 3 artı. Artı 3 tane nitrat. Eksi şekline karşımıza geldi. Diyeceğiz ki devam edelim burada. Şimdi bu adamdan ne kadar vermiş? 0,2 molal vermiş. Peki 1'e 0,2 ise 2'ye 0,4. 1'e 0,2 şekline geldi mi? Yani aslında buranın toplamında 0,6 molerlik bir iyon toplamının geldiğini söyleyebiliyoruz. Diğer adama baktığımız zaman burası ne kadarmış? 0,3 molerlik bir iyonun olduğunu söylüyor. 1'e 0,3'te 1'e hocam gene 0,3'tür ama 3'e ne kadar verir? 0,9 verir. O zaman buranın toplamından da 1,2 molerlik bir iyon toplamının geldiğini söylüyor. Peki hocam soru benden ne istiyor? Bak diyor yukarıdaki potasyum sülfatarı. kaynamaya başladı sıcak. 100 artı 12A. Yani aslında 06 molal bu adama 12A'lık yükseltmiş mi kaynama noktasını? İşte onun yerine alüminyum nitrat kullansaydım ne kadar yükselirdi? Oran orantı gelecek işte. Diyorsun ki 06'ya 12A'ysa 1.2'ye kaçtır gençler? 24A kadar yükseltir. 2 katı. Hocam bu kadar basit mi? Aynı öyle gençler. Bu kadar basit aslında. Yaptığımız olay çözdüğüm iyon sayısı toplamına bakıyorum. Diyorum ki 0,6 molerlik iyon 12A kadar yüksel... İon sayısını iki katına çıkartırsam yükselme sayısı da iki katına çıkar. Yani benim artık yeni kaynama sıcaklığım 100 artı 24A şeklinde karşımıza gelmiş olması gerekiyor. Peki hocam her seferinde bu kadar açacak mıyız? değil. Mesela ilerleyen bölgelerde şunu göreceksiniz. Mesela burası 0,2 ya. Diyorsun ki 2 tane potasyum var. Bir tane buradan toplam 3. 0,2 çarpı 3 diye bulabilirsin bunu. 0,6 molen. Aynı şey aşağıya bak. Hocam burada ne var? Bir tane tane alüminyum var. Burada ne var? 3 tane nitrat var. 3, 1 daha 4. 0, 3 çarpı 4'den gene 1.2 bulurduğumuz. Hocam illa yolaştırmak zorunda mıyım? Hayır. Ama bunu pratik geliştirdikten sonra yapmanızı istiyorum. Peki gelelim bir başka soru tarzımıza. İlk önce yükselmenin belirlenmesini söyleyelim. Ondan sonra soru tarzına geçiyoruz. Şimdi kaynama noktası yükselme miktarının belirlenmesi için bir tane formülden bahsedeceğim. Ne demektir hocam? Diyor ki kaynama noktası yükselme miktarından faydalanarak bir maddenin mol kütlesinin bulunması yöntemine ebiliyoskopi adını vereceğiz. Ne demekmiş ebiliyoskopi? Kaynama noktası yükselmesi olarak gelecek. Peki hocam, kaynama noktası yükselme sabiti KK çözücünün cinsine bağlıdır. Ancak çözünenin cinsine bağlı değildir. Tamam mı? Çözücü su olarak alındığında KK değeri 0.52 derecesel su, böyle moler gibi bir ifade var. Ezberlemek zorunda değilsin. Bunu sana soru kökünde verecek. Ne demek yani? Diyorsun ki... Bir şeyi kaynatmak istiyorum. Kaynatmak için kullandığım maddenin ne kadarlık yükseltiğim alçalacağına bakmak istiyorum. Ama çözücünün türü önemli burada. Çözünen değil. Peki delta t eşittir kim diye bir formülden bulacağım. Yıldız atın buna. Bu kaynama noktası değişmesidir. Ne kadar yükselecek onu buluyorsun. Bu kaynama noktası yükselme sabiti su için 0.52'nin soru köküne vermek zorunda. İ dediğimiz suya verdiği iyon sayısı. Mesela Naceli derse kaç geldi? Bir bir daha. 2 gelir ama Magnesium klorur derse 2 bir daha 3 gelir. İyi bu şekilde yazıyorsun. Küçük m'de molal şeklinde karşımıza gelen bir ifade olacak. Yan tarafta da vermiş oluyoruz. Peki buradan soru geliyor mu hocam? ÖSM neredeyse her sene buradan size soru soruyor. Hem AYT'de soruyor hem de fen bilgisi öğretmenleri de dinliyorlar ya bu fenometride de çok çıkan bir soru. Hatta neredeyse es geçmedikleri bölgelerden bir tanesi olabilir. Dediğimiz gibi çözülen maddelerde iyi sayısı moleküler bir madde görürsen İl sayı 1, 2 iyon ise 2. Hocam burada 3 iyon var. Peki burada ne var? Şöyle yapayım. Şurası 3 olacak zaten. Toplamda 3, 1 da 4 iyon şeklinde karşımıza gelmiş olacak. Hadi birazcık bunu soru üzerinde değerlendirelim. Diyor ki, suda moleküler olarak çözülen 0,25 mol glikozun 500 gram suda hazırlanan çözeltisinin kaynamaya başlama sıcaklığı nedir? Yapacağımız ilk olay, hocam ben bunu bir tane formülden değerlendiririm. Delta T eşittir. Kim yükseltti benim sıcaklığımı diyeceğim. Tamam. Delta T eşittir. Kim? Ne kadar yükseldiğini bilmiyorum. Delta T bilinmiyor. Delta T yazdım. Eşittir. Kaynama noktası yükselme sabitliği. Soru köküne baktım. 0'ı 52 kullanılıyor. O zaman buraya da 0,52 olarak yazdım. Çarpı. İ dediğimiz sayı ne? Moleküler çözülen madde. Bir madde moleküler çözülüyorsa İ sayısı kaç çıkar? Hocam 1 geldi. Çarpı. Küçük M dediğim şey ne? Molal. ifadesi. Yani kısaca şöyle bir şey diyebilir miyim? Molalite eşittir. Çözülen maddenin molü bölü çözücü kilogramı ya da mol yerine m bölü m a da yazabilirim. Çarpı çözücünün kilogramını da kullanabilirim. Hangisi hoşuma gidersin. Bu adamın direkt mol verdiği için ne yapayım? Şu birinciyi kullanmam daha mantıklı. Yani sıfır uygun 25 bölü çözücü kilogramı ne? 500 gram suda yani 0,5 olarak karşımıza getirdik. 0,5 olarak karşımıza bunu getirmiş olalım. Şuradan bir sıfır silin bir sıfır silin virgül geldi. 5'e böldüm. 1. 5'e böldüm. Kaç geldi? 0, 5 şeklinde karşımıza geldi. 0, 5 ile bir şey çarpmak demek aslında bunu ne yapmak demek? Yarıya almak demek. O zaman delta t dediğim şey eşit de 0, 26 mi ediyor? 20. 6 şeklinde karşımıza gelecek. Şimdi burası ne? Cevap da burada 0.26'da çıkabilirdi direkt. 0.26'yı yazmayacaksın. Niye? Soru sana diyor ki, bak şu çok önemli bir kelime. Çözeltinin kaynamaya başlama sıcaklığı ne kadardır derse 0.26'yı kullanamazsın. Yüzde saf su kaynıyordu. Yüzde 0.26 kadar yükseltmen lazım. Yani cevap C seçeneğidir. Ama soru şunu deseydi. Suyun kaynama noktası ne kadar artmıştır deseydi bu sefer şıklarda sallıyorum. A şıklığında şunu da koyabilirlerdi. 0.26 da koyabilirlerdi. Bu sefer A'yı işaretlerdi. Anlaştık mı? Bak. Suyun kaynama noktası ne kadar artmıştır derse bunu, eğer ki çözeltinin kaynama noktası ne kadar olmuştur derse, 100,26'yı kullanmak zorunda kalıyoruz. Anlaştık mı gençler? Burası bir tane formül üzerine yürüyen bir sistem. Delta t eşitleri kim formülü bunu asla unutmayın. Peki, bunun tam tersi amcaoğlu ne? Donma noktası alçalması dediğimiz bir sistem. Bunda diyor ki, donma noktası düşme miktarından faydalanarak, Bir maddenin mol kütlesinin hesaplanmasına ben ne diyecekmişim? Kriyoskopi. Bak öbürü ebiliyoskopiydi. Kaynama noktası yükselmesi. Bu soğuktan kırılmış. Yani kriyoskopi dediğimiz bir seçenek haline gelmiş diyeceğim. Peki hocam çözeltinin donma noktasının düşmesi. Aynı yukarıdaki kaynama noktası yükselmesini hesapladığımızın aynısı. Hiçbir farkı yok gençler. Sadece şöyle bir şey var. Delta T aynı. Kim mantığı aynı. Sadece burada... K donma donma noktası sabit veriyor. Burada şunu söyleyeceğim sadece. Eğer ki donma noktası sabitinin başında eksi varsa burası eksi 1,86 yazıyorsa başka eksi kullanmana gerek yok. Ama KD'yi artılı bir değer verdir. Amaç donma noktası düşürmek ya. Bunun başına gidersen sonunca eksi koyarsın. Bu kadar. Yani cevabı düşürmek olduğunu bil. Buradaki eksi sadece azalt demek. İstediğini söyler. Peki. Saf suyun içerisinde sıvı ya da katı herhangi bir madde çözüldüğünde donma noktası noktası ne olacak arkadaşlar? Düşmeye başlayacak ki gündelik hayatta bununla çok sık karşılaşmış oluyoruz. Bir örneğine bakalım. Diyor ki, bir ATM basınçta saf suyun donma noktası eksi 7,44 dereceye düşürmek için 500 gram suya kaç gram antifriz atılmalıdır? Biliyorsunuz arabalara yapılan etkinliklerden bir tanesidir antifriz. Antifriz ne yapıyor? Arabaların donmasını engelliyor. Hatta antifriz 2. Dünya Savaşı'nın kaderlerini değiştiren sahnelerden bir tanesi. Almanlar Rusya kapısına dayandığında biliyorsunuz... Diyorsunuz kış başlamıştı. Rusya çok soğuktu. Almanların tankları dondu. Hareket edemedi. Almanlar o sırada bir üretim sistemi geliştirmek istediler. Bunun üstesinden gelmeleri gerekiyordu. Ani bir şekilde meşhur şu andaki Volkswagen. Hatta eski Tostos dediğimiz arabalar var ya pır pır pır çalışan. Susuz motordur. İlk olarak susuz motor üretimi orada başladı. Üretim tamamlandı ama savaş bitmişti ne yazık ki. Adamlar o yüzden Rusya'yı ele geçiremediler. Yani Rusya'yı alamadılar. Ve savaşı kaybetme sebeplerinden bir tanesi oldu. Ve çok fazla... fazla kolay yayıldılar. Sebeplerinden birisi de bu haline geldiler. Ondan sonra ne yaptılar? Azın madem motoru ürettik, sanayi devrimini gerçekleştirdikten sonra bunu araba yapımında piyasaya göndermiş oldular. Ama çok fazla tutmadı tabi. O tostoslar da bir üretim sonrasında hala durmuş oluyor. Birçok kişi de antika devrinde hala tutabiliyorlar. Çok da tatlı arabalardır o tostoslar. Şimdi gelelim buraya. Bak. Neyi uygulayacağız? Hocam! Delta T eşittir ki mantığını kullanmaya çalışıyorum. Ama bu donma noktası olduğu için şuraya eksi koyacağım. Çünkü düşüreceğim. Amaç ne? Eksi 7,44 demiş. Eşittir. Diyor ki eksi dolma noktası sabiti kaç? 1,86 çarpı i sayısını... Hocam bu adam antifriz yani moleküler bir maddeden bahsediyor. O zaman i sayısının 1 olduğunu söylüyorum. Çarpı m diyeyim. daha sonradan bulalım. Karıştırmayalım. Şimdi hocam rakamlara bak çok kötü deme. Sondan bulmaya çalış. Mesela altının 2 katı 12 tutmaz. 3 katı 18 tutmaz. 4 katı 24. Aha yakalarız. O zaman 4 katı 24 dersek burası 4 kat değerini yakalamış olduk. Bak sondakini yakalasan devamı tutar zaten. Devam ediyorum. Hocam o zaman bunun molal karşılığı ne olmuş oldu? 4 molal şeklinde karşımıza geldi. Bak 4 molal. Soru benden ne istiyor? 500 gram suya kaçırıyor. Kaç gram antifriz eklenmeli? Hocam bu molal dediğimiz ifade eşitti. N bölü kilogram çözücü ya da N bölü MA çarpı kilogram çözücü kullanayım mı? Kaç molaldi bu adam? 4 molal şekline gelmişti. Peki kaç gram eklemeli mi bilmiyorum. Zaten bana sorduğu şeydi. Kaç gram eklemelisin? Peki molekül kütlesi ne bu adamın? 92 gramlık molekül kütlesi varmış. Onunla yazdım 92'ye. Çarpı. Peki ne kadarlık suyun içinde? 500 gram. Kaç kilogram yapar? yapar? 0,5 kilogram yapar. 0,5 kilogram şekline geldi. Peki gerekli sağ değiştirmeleri yapmaya kalksam. Ne yapalım? 0,5 ile şunu sağ değiştirmem 2 oldu. Aslında bunu 2 ile çarpmış olur mu sadece? En dediğim şey 184 gramlık antifriz kullanmam gerektiği olmuş olur. Yani cevabımız C seçeneği şekline karşımıza geldi. Kaynım mutlusu yükselmesinde hiçbir farkı yok. Formül de aynı. Delta T eşittir kim? Delta T eşittir kim? Nerede kullanacaksın? sana kaynama noktası ne kadar yükselir, doğma noktası ne kadar düşer derse kullanacağımız yapılardan birisi haline gelmiş olacak. Peki geldik buranın son kısmına. Neyden bahsedeceğim artık? Ozmotik basınç. Yani ozmoz olay. Ne demektir hocam? Ozmoz olayı dersek. Bu der ki, çözülen maddeleri geçemediği yarı geçirgen bir zar yani membran yardımıyla ayarlanan çözeltilerde çözücü ve su moleküllerinin derişik çözeltiye doğru hareket etmesine ozmoz denir. Daha önce hiçbir şey anlamadım. Şimdi görselde anlatacağım size. Bak. Kısaca derişik olan ortamın seyreltik olan ortamı uyguladığı emme kuvveti şeklinde karşımıza getirmiş olacak. Derişik seyreltiye bir emme uyguluyor. Şu. Yarı geçirgen bir zar yardımıyla iki tane farklı çözü atalım. Birisi tuz. birisi tuzlu su birisi saf su çözeltisi zamanla mesela saldırıyorum buna bir derişme oranı versek saf suda yüzde kaç tuz verdim yoktur sıfır burası da yüzde kırk olsun yüzde kırklı bir çözelti zamanla ne oluyor biliyor musunuz gençler sıvı derişik olan ortamdan ortam bir emme kuvveti uygulayarak kendisini seyreltmeye yani ikisini aynı seviyeye getirmek istiyor. Fakat saf su olduğu için aynı seviyeye gelmeyecek tabii ki. Ama sıvı seviyesi sağ tarafta zamanla yükselirken sol tarafta zamanla azalmaya başlıyor. O zaman derişik olan ortam kendisini seyreltmeye istiyor. İki tarafın derişimini eşitlemek amaçlı yapıyor bu durumu. Zamanla emme kuvveti uyguladığı için sıvı ne tarafa doğru geçti? Sağ taraftaki bölmeye doğru geçti. Burada sana şunu soracaklar işte. Sağ taraftaki bölme A bölmesi olsa. Sana der ki zamanla A bölmesindeki sıvı seviyesi... seviyesi artar. Doğru arttı. Zamanla ağ bölmesi seyrelmeye başlar. Doğru mu? Sıvı yeşil seyrelmeye başladı. Zamanla ağ bölmesinin kaynama noktası hocam seyrelmeye başladı. O zaman düşer. Zamanla ağ bölmesinin buhar basıncı hocam seyrelmeye başladı. O zaman o da artar. Her zaman bu yorumları yapacaklar. Ozmozda çünkü sorabilecekleri çok büyük kalıplar yok arkadaşlar. Hep buradaki sistemi soruyorlar. Mesela dedim ki derişim yüksek olan tarafı ozmotik basınçtan fazla bir basınç uygularsam ne olur? Mesela burası seyreltik burası Bu da derişik bir ortam. Zamanla sıvı seviyesi buraya doğru geçmiş. Burayı seyreltmeye amaçlamış. Ben diyorum ki bu tarafa bir tane vakum pompası uyguluyorum. Buraya yüksek bir basınç yapıyorum. Basınç yapınca bu sefer sıvı sıvı. Derişik olan ortamdan seyrelti geçer. Ama şuna çok dikkat edin. Asla bunun içerisindeki çözülmüş tanecik geçmez. Sadece su molekülü geçebilir. Zaten su arıtma sistemlerindeki de mantık bu değil mi? Su arıtma sistemleri ne yapıyor? 3 tane ya da 4 tane kolon oluyor. Kolon. Onlardan birine geçiyor. Yavaş yavaş ozmotik basınçta derişik olan ortamdan seriltik olan ortama doğru su geçişi sağlanıyor. Diğer tarafa diğer tarafa derken bu sayede ne yapıyor? Suyun içerisinde çözmüş gözle göremediğin partikülleri tutmayı amaçlıyorsun. Peki yüksek olan ortama basınç uygulayınca bu sistemi tersine döndürmeye ne dedik? Ters ozmoz dedik. Peki gündelik hayatta nerede kullanılıyor bu? Dediğimiz gibi su aratım sistemlerinde. Mesela ilk defa Türkiye'de Balıkesir'in Avşar Adası'nda deniz suyundan içme suyu elde etmeyi amaçlandı. Normalde yüksek basınçlar uygulayarak deniz suyunu ters ozmoz yöntemiyle tuzundan arındırmak amaçlandı. Ama çok fazla kullanamadık. Maliyeti çok yüksek bir şey. Ama bugün Dubai'ye gittiğinizde biliyorsunuz normalde bir ada ülkesi olmasına rağmen bu sahnede çevrede her taraf deniz ama tatlı suyu yok, akarsuları yok. Bunlar ne yapıyorlar? Deniz suyundan içme suyu bu şekilde elde etmeye çalışıyorlar. Yani ozmoz aslında günlük hayatın birçok yerinde de kullanılmış oluyor. Peki bununla ilgili bir soru çözelim. Bize diyor ki bak Bak, yanda ozmoz düzeninde birinci bölmede %8'lik, ikinci bölmede %30'luk sodyum klorur, suluç özellikleri var diyor. Dedim ki tamam. Buna göre ifadenin hangisi doğrudur? Şimdi ilk önce durun. Ozmoz sistemi ne yapar? Delişik olan ortamın, seyreltik ortamın uyguladığı emme kuvveti. Yani sıvı zamanla bu bölmeye doğru geçerek buradaki sıvı seviyesini arttırıp buradaki sıvı seviyesini ne yapması lazım? Azaltması lazım. Bekledim bu. Yani kısaca sallıyorum. Burası %8'den sıvı. Sıvıyı kaybediyor ya. Yüzde kaça dönsün? Yüzde 12'ye dönsün. Burası yüzde 30'dan sıvı geldiği için kaça dönecek? Yüzde 12'ye dönecek ki ikisinin derişimi eşitlendiği zaman ozmoz sistemi dursun. Mantık buydu. Geldik yorumlara. Diyor ki zamanla ikinci bölgedeki sıvı seviyesi artar. Doğru mu? Doğru. O tarafa doğru geçiş sağladım çünkü. Peki zamanla birinci bölmenin buhar basıncı artar. Hocam birinci bölmenin derişimi arttı. Buhar basıncı düşer. Tam tersini söylemesi lazım. Buhar basıncı artmaz düşer. Git. Gitti. Zamanla ikinci bölmenin kaynama noktası artar. Hocam ikinci bölme %30'dan %12'ye geçti. Seyrelttin. Seyreltirsen kaynama noktan düşer. Eğer geliştirseydim artardı. O zaman bu cümlede yanlış oldu. Bizi anam hapşuramadım. Gençler sınav sorusunu yakaladık. Hemen yıldız atın. Sınavda bu sene demek ne geliyormuş? Oz mu ozna sorunuz geliyormuş. Böyle böyle bütün soruları yakalayacağız gençlik. Şimdi zamanla ikinci bölmenin kaynama noktası artar da yalan bir bilgi oldu. Yani cevap... Cevabımız yalnızca A seçeneği şeklinde karşımıza geldi. Peki bir başka soruya bakalım. Burada da diyor ki aşağıda verilenlerden hangisi Oğuz Moğuz olayına örnektir? Yani suyun yarı geçirgen bir zar yardımıyla... Çok yoğun ortamdan az yoğun ortama doğru çekilmesini amaçlayacak. 1- Suya damlatılan mürekkebin dağılması. Mürekkebin dağılması uzun uzun alakalı bir durum değil. Süngerin ıslak zemini emmesi, süngerin içerisine doğru sıvının geçmesiyle alakalı bir durum. Bunu da elemiş olduk. Yere dökülen suyun bir süre sonra buharlaşması, e zaten adı üstünde buharlaşma, yüzeydeki taneciklerin sıvı yüzeyini terk etmesi diyeceğiz. Sıkılan bir parfümün oda içerisine yayılması, gazların rastgele hareket etmesiyle alakalı bir durum diyeceğiz. Ağaçların topraktaki suyu kökleri yardımıyla gövdesinden dallara kadar götürmesi nedir? Bak köklerinden dallara kadar bu normalce hem kılcağlık etkisi hem de ozmoz olayıyla ilgili bir durum olacak. Yani cevabımız, işaretleyemedim. Hala işaretliyim. Anam! Hah! Şöyle genişten arasam kurtardık. Yani cevabımız E seçeneği şeklinde karşımıza gelecek. Peki, şimdi sırada çözeltilerin sınıflandırması bölgesi var. Ama azıcık mola verelim. Ben yoruldum. Siz de yoruldunuz diye düşünüyorum arkadaşlar. Güzelce bir dinlenin. Çayınızı, kahvenizi için kafanızı dağıtın. Daha sonra geri geldiğinizde çözeltilerin sınıflandırmasıyla devam edin. Görüşmek üzere, hoşçakalın.